İçeriğe atla

Güvercinkayası Höyüğü

Arkeolojik Höyük
Adı:Güvercinkayası Höyüğü
il:Aksaray
İlçe:Gülağaç
Köy:Çatalsu
Türü:Höyük
Tahribat:
Tescil durumu:
Tescil No ve derece:
Tescil tarihi:
Araştırma yöntemi:Kazı

Gülağaçlı Höyüğü, Aksaray İl merkezinin doğusunda, Melendiz Çayı üzerindeki Mamasın Barajı Gölü kıyısında bulunan bir höyüktür. Tepenin diğer adı Porsuklu Tepedir. Günümüzde baraj gölü üzerine uzanan bir yarımada şeklinde olup suların yüksek olduğu yıllarda ada haline gelmektedir. Barajdan önce Melendiz Çayı ve Karasu Çayı, tepenin güneydoğu yamaç açığında birleşmekteydi.[1]

Kazılar

Aksaray - Niğde - Nevşehir illerini kapsayan alanda Ufuk Esin başkanlığında ve Sevil Gülçur yönetiminde 1994 yılında yapılan yüzey araştırmalarında saptanmıştır. Baraj gölünün vereceği tahribatın anlaşılması üzerine 1996 yılında Aksaray Müzesi ile ortak çalışma halinde kurtarma kazılarına başlanılmıştır. Kazılar, İstanbul Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri desteğinde[2] ve Sevil Gülçur bilimsel danışmanlığında halen sürdürülmektedir.[1]

Tabakalanma

Höyükte birbiri üzerine oturan yapı katları saptanamamıştır. Şu ana kadar elde edilen bulgulardan, çok sayıda yapı evresine sahip tek bir tabakanın olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte yerleşmedeki kazılarda hem Karaz malı benzeri çanak çömlekler, hem de Geç Obeyd – Erken Uruk mallarının buluntuları, birden fazla tabakaya işaret eder gibi görünmektedir.[1]

Buluntular

Güvercinkayası, kentleşme öncesi, bitişik düzende, tasarım ürünü mimarisiyle dikkati çekmektedir. Hemen her konutta günlük kullanım için tahıl depolama alanları olduğu gibi kalın duvarlarla korunan özel yapılarda da daha büyük depolama alanları ortaya çıkarılmıştır.[2]

Çanak çömlek buluntuları içinde yılan, domuz, köpek gibi çeşitli hayvan kabartmalı parçalar özellikle ilginçtir. Çanak çömlek buluntuları içinde ağırlıklı mal, depolama kaplarıdır.[1]

Yerleşmenin iç içe iki sur ile çevrili olduğu anlaşılmıştır. İç surdaki bir kule özellikle ilginç bulunmuştur.[1]

Ele geçen tüm yontmataş aletlerin % 99'luk kısmı obsidiyen aletlerdir.[1] Bununla birlikte obsidiyen ya da kemik olarak hiçbir ok ucuna rastlanmamıştır. Av ya da silah olarak ok yerine, esasen göçebelerle ilişkilendirilen sapan taşlarının kullanıldığı anlaşılmaktadır.[3]

Değerlendirme

Niğde Köşk Höyük buluntularıyla yapılan karşılaştırmaya göre yerleşim Orta Kalkolitik Çağ'a tarihlenmektedir. Öte yandan kazılarda ortaya çıkan mimari yapı, yerleşmede bir plan dahilinde inşa işlemlerinin yürütüldüğü, erzak depolarının belirli bir düzenlenmeye uyduğu anlaşılmaktadır. Bu durum, Anadolu'da kentleşmeden yaklaşık 800 yıl önce, yani MÖ 5000 - 4800 yıllarında köy ya da toprak ağalığı tarzı bir düzenin ve sınıfın olabileceği yönünde yorumlanmaktadır. Artı ürüne el koyan ve bu düzeni surlarla çevrili bir yerleşmede sürdürebilen bir sınıfın varlığı halen tartışmaya açıktır.[1]

Basit bir köy yerleşmesi olarak kurulmuş olduğu anlaşılmaktadır.[4] Tarım ve hayvancılığa dayalı bu ekonomide zaman içinde artı ürünün depolanması ve kullanımına hizmet eden ekonomik ve politik gelişmeler gözlenmektedir. Yerleşmenin, giderek içe kapandığı ve savunmaya çekildiği anlaşılmaktadır.[3] Kazılarda aşağı ve yukarı yerleşme olarak genişleyen yerleşmedeki iç kale eksiksiz olarak ortaya çıkarılmıştır.[4] Orta Anadolu'da kale-kent yerleşme modelinin bilinen ilk örneklerinden birini oluşturmaktadır. Kazı çalışmalarının en önemli buluntularından biri, Güvercinkayası'nın MÖ 5200 – 4750 gibi erken bir tarihte aşağı ve yukarı yerleşme olarak ikiye bölünmüş olduğunun ortaya çıkarılmasıdır. Çok daha sonraları tüm Anadolu'ya yayılan bu yerleşme tipinin de ayrıca ilk örneklerinden biridir. Yerleşmenin bu tarzda bölünmesinin toplumda hiyerarşik bir yapılanma olmasını zorunlu kılmaktadır. Güvercinkayası, böylesi bir hiyerarşik yapılanmanın ilk somut örneklerinden birini vermesi yönünden de önem taşımaktadır.[5]

Radyokarbon tarihleme yöntemine göre yerleşme MÖ 5200 – 4750 tarihlerini vermektedir.[3]

Tahribat durumu

Baraj gölü dalgalanmaları, höyüğün kıyılarını önce aşındırmakta, ardından da tüm kalıntıları zaman içinde tahrip etmektedir.[1] Yerleşmenin özellikle kuzey kesimi baraj gölü nedeniyle tahrip olduğu belirtilmektedir.[5]

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f g h "TAY – Yerleşme Dönem Ayrıntıları". 3 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2012. 
  2. ^ a b "İstanbul Üniversitesi – Duyurular". 18 Şubat 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2012. 
  3. ^ a b c "Genel Olarak Güvercinkayası". 22 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2012. 
  4. ^ a b Aktüel Arkeoloji[]
  5. ^ a b "Kazı başkanı Doç. Dr. Sevil Gülçur'un açıklamalarına ilişkin video kaydı". 10 Eylül 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2012. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Değirmentepe Höyüğü, Malatya ilinin 24 km. kuzeydoğusunda Karakaya Barajı Gölü suları altında kalmış olan bir höyüktür.

<span class="mw-page-title-main">Köşk Höyük</span> Niğde il merkezine 17 km mesafedeki bir höyük

Köşk Höyüğü, Niğde il merkezine 17 km mesafede bulunan bir höyüktür. Höyük 80 metre çapında 15 metre yüksekliktedir. Kazılarda ulaşılan buluntular Niğde Müzesinde sergilenmektedir. Müze'de diğer buluntular yanında MÖ 4883 yılına tarihlenen bir Kalkolitik ev modeli, birebir ölçülerde sergilenmektedir.

Horum Höyük, Gaziantep'in Nizip İlçesi'nin 15 km. kuzeyinde Fırat'ın batı kıyısında yer alan bir höyüktür.

Türbe Höyük, Siirt il merkezinin 27 km. güneybatısında yer alan bir höyüktür. Botan Çayı'nın Dicle'ye katıldığı bölgenin yaklaşık 6 km. kuzeyinde, Botan Vadisi'nde, dere kıyısındadır. Boyutları yaklaşık 100 x 40 metredir.

Şemsiyetepe Höyüğü, Elazığ il merkezinin batısında, Bilaluşağı Köyü'nün hemen güneyinde yer alan bir höyüktür. Höyüğün büyük bir bölümü günümüzde Karakaya Baraj Gölü kıyısında kalmıştır. Höyük, 70 x 90 metre ölçülerinde, 5-6 metre yükseklikte dairesel ve küçük bir tepedir. Esasen höyük orta boy bir yerleşme sayılırdı, fakat Fırat günümüze kadar yerleşmenin kuzey ve kuzeybatı kesimini yemiştir.

Hassek Höyük, Şanlıurfa ili, Siverek ilçesinin bir köyü olan Yukarı Tillakin Köyü yakınlarında yer alan bir höyüktür. Fırat Nehri'nin yarattığı erozyon nedeniyle tahrip olmadan önce 350 x 150 metre boyutlarında bir yerleşim olduğu düşünülmektedir.

Bakla Tepe Höyüğü, İzmir il merkezinin 30 km. güneyinde, Menderes (Cumaovası) ilçesinde, Tahtalı Barajı nedeniyle terk edilen Bulgurca Çiftlik Köyü'nün hemen yakınında yer alan bir Höyüktür. Yıllardır bakla yetiştirilen bir alan olduğundan Köy'de Bakla Tepe olarak bilinmekteydi. Tarihöncesi bir yerleşimin höyükten köy altına kadar uzandığı, sapılan sondalardan anlaşılmaktadır.

Seyitömer Höyük, Kütahya il merkezinin kuş uçuşu 24–25 km. kuzeybatısında, Seyitömer köyünün kuzeybatısına düşen bir höyüktür. Bir TKİ müessesi olan Seyitömer Linyit İşletmesi Müessese Müdürlüğü'nün (SLİ) rezerv arazisi içerisinde yer almaktadır. Tepe, 150 x 140 metre boyutlarında ve 24 metre yüksekliktedir. Höyüğün en üstünde kabaca 2 bin metrekare kadar düz bir arazi bulunmaktadır.

Çine Tepecik Höyük, Aydın İl merkezinin güneyinde, Çine İlçesinin 5 km. batısında, Karakollar Köyü'nün 3 km. güneybatısında yer alan bir höyüktür. Çine Çayı'nın 1 km. doğusunda bulunan höyük 120 x 40 metre boyutlarında olup 9 metre yüksekliktedir.

Fikirtepe Höyüğü, İstanbul İli'nin Anadolu yakasında, Kadıköy İlçe merkezinin birkaç kilometre doğusunda, Fikirtepe Tepesi'nin doğu kenarında yer alan bir düz yerleşmedir. Denizden 26 metre yükseklikteki yayvan bir tepenin güney-güneydoğu kesiminde, Kalamış Koyu'nda Marmara Denizi'ne dökülen Kurbağalıdere'ye doğru uzanan yamaçta bulunmaktaydı. Günümüz yerleşiminin altında kalmış ve tümüyle tahrip olmuştur. Yerleşmenin Kalamış Koyu'na mesafesi 1.300 metre, Kadıköy Koyuna ise 2 km.dir. eski çağlarda çevrenin ormanlık olduğu, bu yüzden balıkçılık, avcılık ve sınırlı ölçüde de olsa tarım olanaklarına sahip olduğu düşünülmektedir.

İmikuşağı Höyüğü, Elazığ İli, Baskil İlçesi, İmikuşağı Köyü'nün kuzeybatısında yer alan bir höyüktür. Fırat'ın doğu kıyısındadır. Tohma Çayı'nın Fırat'a döküldüğü bölgenin karşısındadır. Nehir yatağından 38 metre yüksekteki höyük 200 x 150 metre boyutlarındadır. Ovadan yüksekliği ise 20 metredir.

Karaoğlan Höyüğü, Ankara İl merkezinin 25 km. güneyinde, Mogan Gölü'nün güneydoğu ucunda yer alan bir höyüktür. Bulunduğu bölge Ankara bölgesinden güneydoğu ve güneybatı yönlerine uzanan ana ticaret yollarının kavşağı durumundaydı. Tepe, 260 x 180 metre boyutlarında ve 18-20 metre yüksekliğindedir. Höyük Ankara – Konya kara yolu üzerindedir.

Salat Cami Yanı, Diyarbakır İli, Bismil İlçesi'nin yaklaşık 20 km. doğusunda, Dicle'nin bir kolu olan Salat Çayı kıyısında yer alan bir höyüktür. Höyükteki Neolitik yerleşim alanı 220 x 130 metrelik bir alana yayılmıştır. Kazı çalışmaları başlamadan önce höyükten sürekli olarak toprak alınması ve yapılaşma sonucunda tepenin büyük bir kısmı ortadan silinmişti.

Fatmalı Kalecik Höyüğü, Keban Baraj Gölü altında kalmadan önce, Elazığ İl merkezinin yaklaşık 32 km. kuzeybatısında Fatmalı Köyü'nün 4 km. güney-güneydoğusunda bulunan bir höyüktür. Tepenin 60 metre çapında ve 2 metre yükseklikte olduğu belirtilmektedir.

Karavelyan Höyüğü, Diyarbakır'ın doğusunda, Bismil İlçesi'nin 13 km. doğusunda, Bismil'in Tepe Beldesi, Merdan Köyü'nün yaklaşık 2 km. batısında, Karavelyan Düzünün kuzeydoğu ucunda yer alan bir höyüktür. Arkeoloji yazınında Karavelyan Tarlası 2 olarak da geçmektedir. Höyüğün çok yakınında Çeltikdüzü olarak bilinen bataklık bir alan vardır. Birbirine yakın iki hafif yüksek iki düzlük, yöre halkı tarafından Karavelyan ve Hınçıka olarak adlandırılır. Bu iki düzlükten batıdaki Karavenyan, devlet haritalarında Karaveyan Düzü olarak geçer. Tepe, 75 metre çapında olup 1-2 metre yüksekliktedir. Dicle'nin güney, Savur Çayı'nın batı kıyısındadır. Çevre, birikinti sekileri, yaz kış akan akarsularla verimli topraklara sahip olduğu gibi hayvancılık için uygun otlak alanları vermektedir. Yerleşme yeri olarak seçilmesinde bu çevresel özelliklerin belirleyici olduğu düşünülmektedir. Çok küçük bir höyük olup bir Halaf yerleşmesidir. Hınçıka Höyük yüzey araştırmalarında ulaşılan buluntulardan, Höyük'ün Orta Asur ve Geç Asur Dönemleri'nde iskan edildiği anlaşılmaktadır. Karavelyan Höyük'te iskanın MÖ 5700 yıllarında başladığı ileri sürülmektedir. Yerleşimin Halaf Dönemi'nden sonra terk edildiği, Orta Asur Dönemi'nde ise Karavelyan'ın değil 100 metre doğudaki Hınçıka Höyük'e yerleşildiği belirtilmektedir.

Sumaki Höyük, Batman ili'ni Beşiri İlçesi batısında, Dicle'nin bir kolu eski adı Garzan olan Yanarsu Nehri'nin bir koluna bakan kireçtaşı sırtta yer alan bir höyüktür. Tepe, 250 x 150 metre boyutlarındadır.

Musular, Aksaray İli, Aksaray İlçesi, Kızılkaya Köyü'nün yaklaşık 1 km. güneyinde, Musular Mekii'nde yer alan bir düz yerleşmedir. Hasan Dağı ve Melendiz Dağı'nın kuzeyine düşen volkanik bir arazide Ihlara Vadisi'nin verimli ovasında, Melendiz Çayı'nın batı kıyısındadır. Aşıklı Höyük'ün 300-400 metre batısında yer almaktadır.

Sırçan Tepe Höyüğü, Aksaray ilinin kuzeydoğusunda, Bebek Köyü'nün 500 metre kuzeyinde yer alan bir höyüktür. Tepe, 196 metre çapında ve 4 metre yüksekliğindedir. Höyük, eski bir krater ağzı olduğu düşünülen ovanın güneybatısını sınırlayan Kılavuz Tepesi eteğinde, Geçit Deresi alt sekisinde olup ufak ve yayvan bir höyüktür.

Araptepe Höyüğü, İzmir İl merkezinin kuzeyinde, Menemen İlçesi'nin yaklaşık olarak 13 km. kuzeybatısında, Eski Foça'ya giden yol üzerinde yer alan bir höyüktür. Helvacı Höyücek Höyüğü'nün 2 km. kadar batısında, Bekirler Düz Yerleşmesi'nin 500-600 metre kuzeyindedir. Helvacı Köyü'nün batısındadır. Helvacı Ovası'ndaki yerleşme, daha çok dağlara yakındır.

Kumartepe, Şanlıurfa il merkezinin 1,5 km kuzeybatısında, Bozova İlçesi'nin kuzeydoğusunda, İğdeli Köyü'nün kuzeyinde yer alan bir düz yerleşmedir. Günümüzde Atatürk Baraj Gölü altında kalmıştır. Barajın yapımından önce Fırat'ın güney kıyısında, İncesu Vadisi ile Fırat Vadisi'nin birleştiği yerdeydi.