İçeriğe atla

Güneş kremi

Güneş kremi, cildimizi güneşin zararlı ultraviyole (UV) ışınlarından korumak için kullanılır. Güneş kremleri, UVA ve UVB ışınlarının sebep olduğu cilt hasarını önlemeye yardımcı olur. Güneş kremleri, etkilerine göre kimyasal ve fiziksel olarak iki ana kategoriye ayrılmaktadır: Kimyasal güneş kremleri, cilde uygulandığında UV ışınlarını emerek zararsız enerjiye dönüştüren organik bileşenler içerir.[1] Fiziksel güneş kremleri ise, cilt üzerinde bir bariyer oluşturarak ışınların yansıtılmasını sağlayan inorganik bileşenlerden oluşur.

Güneş kremi seçerken, geniş spektrumlu (UVA ve UVB koruması sağlayan) ve suya dayanıklı ürünleri tercih etmek önemlidir. Kremi, güneşe maruz kalmadan en az 20 dakika önce geniş bir şekilde uygulamak ve iki saatte bir yenilemek cildin korunmasını maksimize eder.[2] SPF, güneş kreminin sağladığı koruma seviyesini belirten bir göstergedir. Yüksek SPF değerleri, özellikle uzun süreli dış mekan aktiviteleri için önerilir. Her cilt tipine uygun formülasyonlar bulunmakta olup, özellikle hassas ciltler için mineral bazlı güneş kremleri kullanmak gereklidir.

Güneş Işınlarının Zararları

Güneş ışığı hayatımız için çok önemli ama aşırısı cildimize zarar vermektedir. Özellikle güneşin ultraviyole (UV) ışınları cildimizde erken yaşlanma, kırışıklıklar ve hatta cilt kanseri gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Güneş altında fazla zaman geçirdiğimizde, cilt lekeleri ve çiller gibi pigmentasyon problemleri de yaşayabiliriz. Hatta güneş ışınları gözlerimizi de olumsuz etkileyerek katarakt gibi hastalıklara da yol açabilmektedir. Bu yüzden güneşli günlerde şapka ve güneş gözlüğü gibi koruyucu aksesuarlar kullanmak ve geniş spektrumlu güneş kremleri sürmek çok önemlidir. Bu önlemlerle hem cildimizi korumuş oluruz hem de güneşin zararlı etkilerinden uzak dururuz.[3]

Kaynakça

  1. ^ "Deri Kanseri ve Güneşten Korunmaya Yönelik Öğrencilerle İlgili Yapılan", Dergipark, erişim tarihi: 1 Ağustos 2024, [1]
  2. ^ "Güneş Kremlerinin Etkileri", Soner Aksoy, erişim tarihi: 1 Ağustos 2024, [2] 1 Ağustos 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  3. ^ ""Güneş, Sıcak ve Derimi", Dergipark, erişim tarihi: 1 Ağustos 2024". 1 Ağustos 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2024. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Skuamöz hücreli karsinom</span> Skuamöz epitel hücrelerinden türeyen karsinom

Skuamöz hücreli karsinom (SCC) ya da yassı hücreli karsinom bir kanser çeşidi olan karsinomun alttiplerinden olup birçok organdan köken alabilir. Bu organlardan birkaçı; cilt, akciğer, dudak, ağız, mesane, vajina, serviks olup örnekler artırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Çil</span>

Çil (ephelis), beyaz derili insanlarda çok sık karşılaşılan, pigmentli, birkaç milimetre çapında, açık kahverengi-kırmızımsı minik lekelerdir. Genellikle sarışın veya kızıl saçlı çocuklarda görece sık görülen melanin pigmenti birikimidir. özellikle güneşte kaldıklarında daha sık görülür. Güneşin az görüldüğü bölgelerde, kış aylarında silinirler ya da belli belirsizdirler ; ilkbahar ve yaz aylarında yeniden belirirler. Çillerdeki melanin üreten hücrelerin (melanositler) sayısı normaldir; ancak, melanin üretiminin fazla olduğu saptanır.

<span class="mw-page-title-main">Güneş yanığı</span>

Güneş yanığı, derinin güneş ışığına kısa sürede ve aşırı miktarda maruz kalması sonucunda meydana gelen bir rahatsızlık. Dalga boyu 300 nanometre civarında olan ultraviyole ışınları buna sebep olur. Işığa maruz kalan deri önce en dış tabakasını kalınlaştırarak ışığın tesirinden kendini korumaya çalışır. Hemen ardından deriye rengini veren bir pigment olan Melanin yapımını arttırır. Derinin rengi bu pigmentin artmasından dolayı koyulaşır. Işığa maruz kalma daha da uzarsa 1-24 saat içinde rahatsızlık belirtileri kendini göstermeye başlar. Belirtiler hafif bir kırmızılıktan derinin balonlaşmasına kadar değişir.

<span class="mw-page-title-main">Bronzlaşma</span>

Bronzlaşma, güneşten kaynaklanan ultraviyole ışık ile deri renginin doğal bir fizyolojik cevap ile kararmasıdır. Güneşte fazla kalmak ile güneşlenilen bölgede güneş yanığı da oluşabilir.

<span class="mw-page-title-main">Stratosfer</span> troposferin üzerindeki atmosfer katmanı

Stratosfer, troposferdan başlayarak 50 km yüksekliğe kadar uzanır. İçerdiği ozon (O3) molekülleri Güneş'ten gelen morötesi ışınları soğurarak bu katmanın ısınmasına yol açar. Bu nedenle, tropopoz düzeyinde -50 °C ile -60 °C arasında olan sıcaklık stratosferin alt kesimlerinde her kilometrede 1 °C, üst kesimlerinde ise her kilometrede 3 °C kadar artarak stratosferin üst sınırı olan stratopozda 0 °C düzeyine kadar yükselir. Bu sıcaklık dağılımı, stratosferin hava akımlarının son derece az olduğu bir tabaka olarak korunmasını sağlar. Bu özellik, stratosfer düzeyinde oluşan kirliliğin kalıcı/çok uzun süreli olabilmesi gibi bir duruma sebep olabilmektedir. Bu tabakada sıcaklık yükseklikle artar. Bundaki en büyük etken, en önemli sera gazlarından biri olan ozonun atmosferdeki konsantrasyonunun büyük bölümünün bu tabakada olmasıdır. Güneş ışınları ozon tarafından emilerek bu tabakanın ısınmasına sebep olur.

Ultraviyole (UV) veya morötesi; dalga boyu görünür ışıktan kısa, ancak X-ışınlarından uzun olan bir elektromanyetik radyasyon şeklidir. Güneş ışığında bulunur ve Güneş'ten çıkan toplam elektromanyetik radyasyonun yaklaşık %10'unu oluşturur. Ayrıca elektrik arkları, Çerenkov radyasyonu, cıva buharlı lambalar, bronzlaşma lambaları ve siyah ışık gibi kaynaklar tarafından üretilir. Uzun dalga boylu UV fotonları atomları iyonize edecek enerjiye sahip olmadığı için iyonlaştırıcı bir radyasyon olarak kabul edilmese de, kimyasal reaksiyonlara neden olabilir ve birçok maddenin parlamasına neden olabilir. Kimyasal ve biyolojik etkiler de dahil olmak üzere pek çok pratik uygulama, UV radyasyonunun organik moleküllerle etkileşime girmesinden türer. Bu etkileşimler emilimi veya ısıtma dahil moleküllerdeki enerji durumlarının ayarlanmasını içerebilir.

<span class="mw-page-title-main">Kozmetik</span>

Kozmetik, bir kimseyi daha çekici hâle getirmek ya da görünüm sorunlarını gidermek için kullanılan ürünleri, uygulanan bakım ve tedavileri kapsayan bir kavram. Kozmetiğin bir alt alanı olan makyaj; ruj, maskara ve fondöten gibi yüzü ve çevresini güzelleştirmek veya farklı bir görünüm vermek için uygulanan kozmetik ürünleri ve işlemleri kapsar. Makyaj malzemeleri haricinde saç bakımı ve cilt bakımı ürünleri, saç boyası, saç spreyi, saç jölesi, parfüm, makyaj fırçası, pudra pomponu, banyo tuzu, vücut yağ ve kremleri gibi pek çok ürün, kozmetik sınıfına girmektedir. Kozmetoloji hizmetler güzellik salonu, klinik, poliklinik, hastane'lerde uzmanlar tarafından, ayrıca bireysel olarak evde yapılabilir. Dünya çapında L'Oréal, Maybelline, IsaDora, Kiehl's, Coty, Wella, Faberlic, Oriflame, Chanel, Johnson & Johnson, Procter & Gamble, Unilever, Shiseido, Beiersdorf, LVMH, Kao, Mary Kay, Revlon ve Estée Lauder Companies, Dolce & Gabbana, Gucci gibi büyük kozmetik şirketleri vardır. Nadir hallerde erkek kozmetiği de yaygındır. Dünya çapındaki kozmetik endüstrisi şu anda 170 milyar ABD Doları tutarında tahmini bir yıllık ciro üretmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Titanyum dioksit</span> Kimyasal bileşik

Titanyum dioksit, oksijenle tepkimeye girmiş titanyum elementi sonucu oluşmuş bir oksittir. Mineral formları siyah görünse de, suda çözünmeyen beyaz bir katıdır. Bir pigment olarak boya, güneş kremi ve gıda boyası da dâhil olmak üzere geniş bir uygulama alanına sahiptir. Gıda boyası olarak kullanıldığında E numarası E171'dir. Bu bileşiğin en önemli kullanım alanı güneş pilleridir. Nano teknolojik boyalar özelliğini titanyum dioksitten almaktadır. UVA ve UVB ışınlarını önler. Ayrıca değerli bir madendir.

<span class="mw-page-title-main">Işık haslığı</span>

Işık haslığı, bir rengin ya da rengi oluşturan ham maddelerin ışığın ultraviyole etkisi karşısında uğrayacağı zararın derecesidir. Ultraviyole ışın, renk bileşenlerinin yapısını bozabilecek güçtedir. Yani halk dilinde rengi soldurabilmektedir. Renk bozulma ve solmalarının hızı, rengin ışık haslığı derecesi ve ultraviyole ışığın miktarıyla orantılıdır.

<span class="mw-page-title-main">Ozonosfer</span> Stratosfer bölgesi

Ozonosfer veya ozon tabakası, stratosferin üst kısmında bulunan tabakadır. Ozon tabakası Güneş'ten gelen morötesi ışınlardan olan UV-B ve UV-C gibi zararlı ışınları tutar. Ozon tabakasının bu işlevi hayati açıdan çok önemlidir çünkü UV-B ve UV-C ışınları ölümcüldür.

Kanserojen veya karsinojen, hayvanlarda kansere neden olma kapasitesine sahip maddeleri tanımlamak için kullanılan terim. Kanserojenik ajanlar fiziksel, kimyasal, biyolojik kökenli olabilir. Mutajen kavramı ile karıştırılmamalıdır

<span class="mw-page-title-main">Solaryum</span>

Solaryum makinesi, morötesi ışınım (ultraviyole) yayarak kozmetik olarak bronzlaşma sağlayan makinedir. Tipik olarak yayılan ışınım %97 UVA ve %3% UVB'dir. Çoğu solaryum makinesi fosfor içeren floresan lambalar kullanarak güneşe benzer UV yayarak çalışır. Daha küçük olan ve genellikle evde kullanılan solaryum makineleri ise genel olarak 12 ila 28 watt arasında 100 lamba içerirken, solaryum salonlarında bulunan makineler ise her biri 100 ila 200 watt arasında olan 24 - 60 arası lamba kullanır.

<span class="mw-page-title-main">Radyasyon</span> Uzayda hareket eden dalgalar veya parçacıklar

Radyasyon veya ışınım, elektromanyetik dalgalar veya parçacıklar biçimindeki enerji yayımı ya da aktarımıdır. "Radyoaktif maddelerin alfa, beta, gama gibi ışınları yaymasına" veya "Uzayda yayılan herhangi bir elektromanyetik ışını meydana getiren unsurların tamamına" da radyasyon denir. Bir maddenin atom çekirdeğindeki nötronların sayısı, proton sayısına göre oldukça fazla veya oldukça az ise; bu tür maddeler kararsız bir yapı göstermekte ve çekirdeğindeki nötronlar alfa, beta, gama gibi çeşitli ışınlar yaymak suretiyle parçalanmaktadırlar. Çevresine bu şekilde ışın saçarak parçalanan maddelere radyoaktif madde denir.

<span class="mw-page-title-main">İyonlaştırıcı olmayan radyasyon</span> Düşük frekanslı radyasyon

İyonlaştırıcı olmayan radyasyon, bir atomdan veya molekülden bir elektronu tamamen koparabilmek için atomları veya molekülleri iyonlaştırabilecek yeterli enerji taşıyan kuantumlara sahip olmayan herhangi bir elektromanyetik radyasyon türüdür. Elektromanyetik radyasyon, maddenin içinden geçerken yüklü iyonlar üretmez. Yalnızca, bir elektronu daha yüksek enerji seviyesine çıkaran uyarım için yeterli enerjiye sahiptir. İyonlaştırıcı olmayan radyasyondan daha yüksek bir frekansa ve daha kısa dalga boyuna sahip olan iyonlaştırıcı radyasyon birçok kullanım alanına sahiptir, ancak sağlık için bir tehdit olabilir. İyonlaştırıcı radyasyona maruz kalmak yanıklara, radyasyon hastalıklarına, kansere ve genetik hastalıklara sebep olabilir. İyonlaştırıcı radyasyon kullanmak, iyonlaştırıcı olmayan radyasyon kullanılırken genelde gerekli olmayan dikkatli ve özenle alınmış radyolojik korunma önlemleri gerektirir.

<span class="mw-page-title-main">Cilt rengi</span>

İnsanda cilt rengi esasen vücuttaki melanin miktarına bağlıdır. Cilt rengi siyahtan beyaza kadar değişken bir şekildedir ve evrimsel nedenleri tam olarak belli olmasa da cilt renginin insanın genetiğinden kaynaklandığı bilinmektedir. İnsan cildinin en üst tabakası renksizdir. Melanin cildin 1. ve 2. tabakalarında bulunur ve cilde rengini verir. İnsan vücuduna renk veren melanin pigmentleri güneşten gelen zararlı ultraviyole ışınlarına karşı kişiyi korur ve pigmentler insan vücudunda sıcak ve güneşli bölgelerde daha çok salgılanır, bu yüzden sıcak bölgelerde deri rengi daha koyudur. Melanin pigmentlerinin salgılanmasından genler sorumludur. Bu yüzden ekvatora yakın bir yere giden bir kimsenin cilt renginin bir anda koyulaşması ve kişinin siyahi olması imkânsızdır. Aynı şekilde belirtilen kişinin çocukları da siyahi olamaz. Bunun için çok uzun yılların geçmesi gerekir. Bu süreç içerisinde, coğrafya koşulları kişinin gen havuzuna işleyerek gelecek nesillerin kademeli olarak siyahlaşmasını sağlar. Açık olan cilt rengi aşırı güneş ışığına maruz kalmanın sonucunda kararabilir. Cilt rengi bazı kültürlerde hâlen çok önemlidir ve sosyal statüyü belirler.

<span class="mw-page-title-main">Krem</span>

Krem veya Nemlendirici, içerisinde bulunan etkin maddenin, taşıyıcı olan yağ, mum gibi maddelere karıştırılmasıyla hazırlanan ve güneş, yağmur vb. dış etkenlerden korunması amacıyla yüzeysel olarak kullanılan ilaçlar ile koyu kıvamlı kozmetik maddelere verilen isimdir. Ayrıca sarı rengin bir tonuna da ‘krem’ adı verilir.

Helioplex Neutrogena tarafından üretilen avobenzone ve oxybenzone içeren geniş spektrumlu morötesi cilt koruma formülasyonudur.

<span class="mw-page-title-main">Losyon</span>

Losyon, cilde uygulanması amaçlanan, düşük viskoziteli bir topikal preparattır. Buna karşılık, kozmetik krem ve jeller, tipik olarak düşük su içeriğinden dolayı daha yüksek viskoziteye sahiptir. Losyonlar dış cilde çıplak el, fırça, temiz bir bez veya pamuk yünü ile uygulanır.

<span class="mw-page-title-main">Ultraviyole mikrop öldürücü ışınlama</span>

Ultraviyole mikrop öldürücü ışınlama (UVGI) mikroorganizmaların nükleik asitleri yok edip DNA'larını bozarak hayati hücresel işlevleri yerine getiremez hale getirip öldürmek veya etkisizleştirmek için kısa dalga boylu ultraviyole ışığı kullanan dezenfeksiyon yöntemidir. UVGI gıda, hava ve su arıtma gibi çeşitli uygulamalarda kullanılır.

Xeroderma pigmentosum (XP), ultraviyole (UV) ışığının neden olduğu DNA hasarını onarma yeteneğinin azaldığı genetik bir hastalıktır. Semptomlar güneşte birkaç dakika kaldıktan sonra şiddetli güneş yanığı, güneşe maruz kalan bölgelerde çillenme, kuru cilt ve cilt pigmentasyonundaki değişiklikleri içerebilir. İşitme kaybı, zayıf koordinasyon, zihinsel işlev kaybı ve nöbetler gibi sinir sistemi sorunları da ortaya çıkabilir. Komplikasyonlar arasında yüksek cilt kanseri riski vardır. Beyin kanserleri gibi diğer kanserler için daha yüksek bir risk olabilir.