İçeriğe atla

Gümüş sülfadiazin

Gümüş sülfadiazin
Klinik verisi
Diğer adlarGümüş tuzu (4-Amino-N-2-pyrimidinylbenzenesulfonamidato-NN,01)-silver, sulfadiazine silver, silver (I) sulfadiazine, 4-amino-N-(2-pyrimidinyl)benzenesulfonamide
AHFS/Drugs.comMonografi
MedlinePlusa682598
Gebelik
kategorisi
  • B (geç gebelik döneminde önerilmez)
Uygulama
yolu
Topikal
ATC kodu
Hukuki durum
Hukuki durum
  • Sadece reçete ile
Farmakokinetik veri
Biyoyararlanım<1% (gümüş), 10% (sulfadiazin)
Protein bağlanmaYüksek (gümüş)
Boşaltım2/3 böbrek (sulfadiazin)
Tanımlayıcılar
  • Silver [(4-aminophenyl)sulfonyl](pyrimidin-2-yl)azanide
CAS Numarası
PubChem CID
DrugBank
ChemSpider
UNII
KEGG
ChEBI
ChEMBL
CompTox Bilgi Paneli (EPA)
ECHA Bilgi Kartı100.040.743 Bunu Vikiveri'de düzenleyin
Kimyasal ve fiziksel veriler
FormülC10H9AgN4O2S
Mol kütlesi357,14 g·mol−1
3D model (JSmol)
Erime noktası285 °C (545 °F)
  • [Ag+].O=S(=O)([N-]c1ncccn1)c2ccc(N)cc2
  • InChI=1S/C10H9N4O2S.Ag/c11-8-2-4-9(5-3-8)17(15,16)14-10-12-6-1-7-13-10;/h1-7H,11H2;/q-1;+1 
  • Key:UEJSSZHHYBHCEL-UHFFFAOYSA-N 

Gümüş sülfadiazin, kısmi (ikinci derece) ve tam kalınlıktaki (üçüncü derece) yanıkları enfeksiyondan korumak için kullanılan bir topikal antibiyotiktir.[1] İkinci derece yanıklar için artık önerilmemesine rağmen, üçüncü derece (tam kalınlıkta) yanıklarda enfeksiyonun önlenmesinde hala yaygın olarak kullanılmaktadır.[2][3]

Yaygın yan etkileri arasında kullanım yerinde kaşıntı ve ağrı bulunmaktadır.[4] Diğer yan etkiler olarak düşük beyaz kan hücresi seviyeleri, alerjik reaksiyonlar, mavi gri cilt değişikliği, hemoliz veya ilaca bağlı hepatit sayılabilir.[4] Gümüş sülfadiazin bir sülfonamid olan sülfadiazin içerdiğinden sülfonamid alerjisi olanlarda dikkatli kullanılmalıdır.[4] Doğuma yakın olan hamile kadınlar kullanmamalıdır.[4] Ayrıca iki aydan küçük çocuklarda kullanılması önerilmemektedir.[4]

Gümüş sülfadiazin 1960'larda keşfedilmiştir.[5] Dünya Sağlık Örgütü'nün temel ilaçlar listesi'nde yer almaktadır.[6] Jenerik formları mevcuttur.[4]

Tıbbi kullanımı

Küçük ve kısmi kalınlıktaki yanık tiplerinin iyileşmesinde başka antibiyotiklerin daha etkili olduğuna dair kanıtlar bulunduğundan bu yanık tiplerinde kullanımı önerilmemektedir.[2][3] 2013 yılından bir Cochrane derlemesi, derlemeye kabul kriteri taşıyan çalışmaların çoğunun metodolojik eksikliklere sahip olduğunu ve bu nedenle gümüş sülfadiazinin yanıkların tedavisindeki etkililiğini saptamanın mümkün olmadığı kanaatine varmıştır.[2] Yine 2010 yılından başka bir Cochrane sistematik derlemesi ise "Gümüş içeren pansumanlar veya topikal ajanların yara iyileşmesini teşvik edip etmediğini veya yara enfeksiyonunu önleyip önlemediğini belirlemek için yeterli kanıt olmadığı" sonucuna varmıştır.[7] Diğer derlemeler de, "bu alandaki çalışmaların kalitesinin yeterli olmadığı" sonucuna varmıştır.[8] Cochrane, gümüş sülfadiazin kullanıldığında yara iyileşmesinde gecikmeler olabileceği yönünde endişelerini bildirmiştir.[2] Bunun yanında yara yüzeyinde deri değişimine neden olduğundan yara derinliğinin yeniden değerlendirilmesini zorlaştırmaktadır. Aynı zamanda yaraya her gün yeniden uygulanması gerekmektedir.[9] Yara görünümünde yol açtığı değişiklikler ve pansumanın yenileme sıklığından ötürü çoğu yanık için gümüş sülfadiazin önerilmemektedir.[9]

Yan etkiler

Geniş alanlara veya şiddetli yanıklara uygulanması sistemik dolaşıma geçmesine yol açabilir ve sistemik kullanılan diğer sülfonamidlerdekine benzer yan etkilere neden olabilir.[10] İnsanların yaklaşık %0.1-1'nde döküntü veya eritema multiforme gibi hipersensitivite reaksiyonlarına neden olmaktadır.[11] Benzer deri reaksiyonları, diğer sülfonamidler, antibakteriyeller, tiazid diüretikler ve sülfonilüre antidiyabetiklerde de görülmektedır; ancak çapraz alerji olasılığına dair yeterince veri bulunmamaktadır.

İçeriğindeki gümüş iyonları, özellikle uygulanan alan ultraviyole ışığa maruz kaldığında lokal arjiri (cilt renginde değişiklik)ye sebep olabilir. Böbreklerde, karaciğerde ve retinada gümüş birikimi ile karakterize olan yaygın arjiri, sadece aşırı uzun süreli kullanım veya ağır iltihaplı yanıklarda tekrarlanan kullanımlarla ilişkili olarak bulunmuştur. Yaygın arjirinin olası sonuçları arasında interstisyel nefrit ve anemi yer almaktadır.[11]

Etkileşimler

Yaralardaki ölü deriyi çıkarmak için kullanılan merhemlerde bulunan tripsin ve klostridiopeptidaz gibi proteazlarla eş zamanlı uygulanırsa içeriğindeki gümüş iyonları proteazları inhibe edebilmekte ve proteaz etkinliğini düşürmektedir. Gümüş sülfadiazin sistemik dolaşıma önemli miktarda katıldığında, vitamin K antagonistleri gibi bazı ilaçların etkilerini ve yan etkilerini artırabilmektedir.[11]

Farmakokinetik

Gümüş sülfadiazinin çözünürlüğü zayıftır ve sağlam deriden çok sınırlı bir şekilde geçebilir.[11][12] Ancak vücut sıvılarıyla temas, daha sonra sistemik olarak emilip dağılabilen serbest sülfadiazin oluşumuna yol açmaktadır. Oluşan serbest sülfadiazin karaciğerde glukuronidasyona uğrar ve değişmeden idrarla atılır.[12] Özellikle ikinci ve üçüncü derece yanıklar veya diğer lezyonlar gibi büyük alanlara uygulandığında emilimi sorun yaratabilmektedir.[11][12]

Kaynakça

  1. ^ Singer AJ, Taira BR, Lee CC (2013). "Termal Yanıklar". Marx J, Walls R, Hockberger R (Ed.). Rosen Acil Tıp - Kavramlar ve Klinik Pratik (İngilizce). Elsevier Health Sciences. s. 814. ISBN 978-1455749874. 13 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ a b c d Wasiak J, Cleland H, Campbell F, Spinks A (Mart 2013). "Süperfisyal ve kısmi kalınlıktaki yanıklar için pansumanlar". Cochrane Sistemik Derlemeler Veritabanı. 2013 (3). ss. CD002106. doi:10.1002/14651858.CD002106.pub4. hdl:10072/58266. PMC 7065523 $2. PMID 23543513. Spesifik pansumanların etkinliği hakkında kesin ve güvenilir sonuçlara varmak imkansızdır, ancak gümüş sülfadiazin genellikle biosentetik, silikon kaplı ve gümüş pansumanlarla kıyaslandığında daha kötü iyileşme sonuçlarıyla ilişkilendirilmiştir, hydrojel ile tedavi edilen yanıklar ise standart bakıma göre daha iyi iyileşme sonuçları göstermiştir. 
  3. ^ a b Heyneman A, Hoeksema H, Vandekerckhove D, Pirayesh A, Monstrey S (Kasım 2016). "Kısmi kalınlıkta yanık yaralarının konservatif tedavisinde gümüş sülfadiazinin rolü: Sistemik bir inceleme". Burns (İngilizce). 42 (7). ss. 1377-1386. doi:10.1016/j.burns.2016.03.029. hdl:1854/LU-8507323. PMID 27126813. 
  4. ^ a b c d e f "Gümüş Sülfadiazin". Drugs.com. American Society of Health-System Pharmacists. 1 Haziran 2008. 20 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ağustos 2016. 
  5. ^ Chung DH, Colon NC, Herndon DN (2012). "Yanıklar". Coran AG, Caldamone A, Adzick NS, Krummel TM, Laberge J, Shamberger R (Ed.). Pediatric Surgery. 7 (İngilizce). Elsevier Health Sciences. s. 369. ISBN 978-0323091619. 13 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  6. ^ Dünya Sağlık Örgütü (2019). Dünya Sağlık Örgütü temel ilaçlar listesi: 21. liste 2019. Cenevre: Dünya Sağlık Örgütü. hdl:10665/325771. WHO/MVP/EMP/IAU/2019.06. Lisans: CC BY-NC-SA 3.0 IGO. 
  7. ^ Storm-Versloot MN, Vos CG, Ubbink DT, Vermeulen H (Mart 2010). Storm-Versloot MN (Ed.). "Yaraların enfeksiyonunu önlemek için topikal gümüş". Cochrane Sistemik Derlemeler Veritabanı, 3. ss. CD006478. doi:10.1002/14651858.CD006478.pub2. PMID 20238345. 
  8. ^ Lo SF, Hayter M, Chang CJ, Hu WY, Lee LL (Ağustos 2008). "Kronik enfekte yaraların yönetiminde gümüş salan pansumanlar: Sistemik bir inceleme". Journal of Clinical Nursing. 17 (15). ss. 1973-1985. doi:10.1111/j.1365-2702.2007.02264.x. PMID 18705778. 
  9. ^ a b Maitz P, Harish B (15 Nisan 2016). "Yanıklar Nasıl Tedavi Edilir". Australian Doctor. Erişim tarihi: 15 Kasım 2017. 
  10. ^ "Gümüş Sülfadiazin". Drugs.com. 2017. 20 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Kasım 2017. 
  11. ^ a b c d e Jasek W, (Ed.) (2007). Avusturya-Kodex. 62nci (Almanca). 2. Viyana: Österreichischer Apothekerverlag. ss. 3270-1. ISBN 978-3-85200-181-4. 
  12. ^ a b c "Gümüş sülfadiazin - İlaç Özeti". Prescribers' Digital Reference. 2017. 16 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Kasım 2017. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Alerjik konjonktivit</span>

Alerjik konjonktivit aslında bir grup hastalığı tanımlayan genel bir terimdir. Temelde tip I aşırı duyarlılık reaksiyonu ile birlikte görülmekte birlikte, süreğen -kronik- tiplerinde hücresel bağışık yanıt da -tip IV reaksiyon- rol oynamaktadır.

<i>Aloe vera</i>

Aloe vera, Aloe cinsine bağlı bir bitki türüdür. Dağılım alanı geniştir ve birçok bölgede istilacı tür olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Romatoid artrit</span>

Romatoid artrit (RA), öncelikle eklemleri etkileyen uzun süreli bir otoimmün hastalıktır. Tipik olarak sıcak, şiş ve ağrılı eklemlerle sonuçlanır. Ağrı ve sertlik genellikle istirahatten sonra kötüleşir. En yaygın olarak, bilek ve eller tutulur ve aynı eklemler tipik olarak vücudun her iki tarafında tutulur. Hastalık ayrıca cilt, gözler, akciğerler, kalp, sinirler ve kan dahil olmak üzere vücudun diğer kısımlarını da etkileyebilir. Bu, düşük alyuvar sayısı, akciğer çevresinde iltihaplanma ve kalp çevresinde iltihaplanma ile sonuçlanabilir. Ateş ve düşük enerji de mevcut olabilir. Genellikle semptomlar haftalar ve aylar içinde kademeli olarak ortaya çıkar.

<span class="mw-page-title-main">Pansuman</span> Yaraların mikroplardan temizlenmesi ve korunması için yapılan yıkama ve örtme işlemi

Pansuman, genel olarak ilk yardım ve acil tıpta yara tedavisi demektir. Yaraların mikroplardan temizlenmesi ve korunması için yapılan yıkama ve örtme işlemidir. Yara iyileşmesinin iyi, çabuk ve iz bırakmadan olması için bölgenin ölü dokulardan ve mikroorganizmalardan temizlenmesi ve dış ortamın zararlı etkilerinden korunması gerekir. Böylece hem mikropların hem de tahriş edici maddelerin yaraya ulaşması engellenmiş olur. Pansuman, ifraz maddelerini yaradan uzaklaştıran, emen, kanayan kısmı tampone eden, yaralı bölgenin anatomik ve fizyolojik durumunu muhafaza eden ve aseptik esaslar içinde uygulanan tedavidir. Yumuşak parafin pansumanlar, çinko bandajlar, esmark bandı, yapışkan bandaj, sıvı bandaj, koheziv bandaj, sargı bezi, gazlı bez yaygın kullanılan pansuman türleridir.

<span class="mw-page-title-main">Gabapentin</span>

Gabapentin [1-(aminometil), siklohekzanasetik asit; patent adı: Neurontin®], epilepsi tedavisinde GABA molekülünün taklidi olarak kullanılan bileşiktir.

<span class="mw-page-title-main">Sarı kantaron</span> bitki türü

Sarı kantaron, Kılıç otu, Mayasıl otu ve Koyunkıran adlarıyla da bilinir. Sarı kantarongiller (Hypericaceae) familya’sındaki Hypericum cinsinin çiçekli bitki tip türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Pilonidal kist</span> özellikle kuyruk sokumu bölgesinde kıl içeren kist veya sinüs

Pilonidal kist veya pilonidal hastalık, tipik olarak kalçanın yanakları arasında ve genellikle üst ucunda kist olarak ortaya çıkan bir tür deri enfeksiyonudur. Belirtiler arasında ağrı, şişme ve kızarıklık yer alabilir. Ayrıca sıvı drenajı olabilir, ancak nadiren ateş görülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Yanık</span> genellikle aşırı sıcaktan kaynaklanan et veya deri yaralanması

Yanık, ısı, elektrik, kimyasal madde, sürtünme ya da radyasyon nedeniyle et veya deri üzerinde meydana gelen bir yaralanma çeşididir. Yalnızca derinin üst katmanını etkileyen yanıklar yüzeysel veya birinci derece yanık olarak tanımlanmaktadır. Yanık bazı alt katmanlara da geçtiğinde, kısmi kalınlıkta yanık ya da ikinci derece yanık olarak nitelendirilir. Tam kalınlıkta veya üçüncü derece yanıklarda, yara derinin tüm katmanlarına geçmiş olur. Dördüncü derece yanıkta ise yara ilaveten kas veya kemik gibi daha derin dokuları da etkiler.

<span class="mw-page-title-main">Proton pompa inhibitörü</span>

Proton pompa inhibitörleri (PPİ), gastrik asit üretiminde belirgin ve uzun süreli azaltan ilaç grubudur. Bunu, midenin H+/K+ ATPaz proton pompasını geri dönüşsüz engelleyerek yapar.

<span class="mw-page-title-main">Uygulama yolu</span> bir ilaç, sıvı, zehir veya başka bir maddenin vücuda alınma yolu

Farmakoloji ve toksikolojide uygulama yolu, bir ilacın, sıvının, zehrin veya başka bir maddenin vücuda alınma yoludur.

<span class="mw-page-title-main">Örümcek ısırığı</span> Örümceğin avı dışında canlıları ısırması sonucunda meydana gelen yaralanma

Örümcek ısırığı, bir örümceğin avı dışında canlıları ısırması sonucunda meydana gelen ve tıbbi açıdan önemli komplikasyonlara yol açabilen yaralanmadır. Kurbanlar genellikle insanlar ve evcil hayvanlardır. Günlük hayatta karşılaşılan örümceklerin yarısı kadarı insan tenine girebilecek güçte kelisere sahiptirler. Isırıkların %98-99 kadarı zararsız olsa da daha nadiren semptomlar, nekrotik yaralara sistemik zehirlenmeye ve bazı durumlarda da ölüme kadar uzanabilmektedir. Potansiyel olarak ölümcül ısırıklara sebep olduğu bilinen dört cins bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Orta kulak iltihabı</span> orta kulağın iltihaplanması

Orta kulak iltihabı veya otitis media, orta kulağın bir grup iltihabi hastalığıdır. İki ana tipten biri olan akut orta kulak iltihabı (AOKİ), genellikle kulak ağrısı ile ortaya çıkan hızlı başlangıçlı bir enfeksiyondur. Küçük çocuklarda bu durum kulağın çekilmesi, ağlamanın artması ve uykusuzlukla sonuçlanabilir. Yemek yemede azalma ve ateş de görülebilir. Diğer ana tip efüzyonlu orta kulak iltihabıdır (EOKİ), tipik olarak semptomlarla ilişkili değildir, ancak bazen bir dolgunluk hissi tanımlanır; orta kulakta enfeksiyöz olmayan sıvının varlığı olarak tanımlanır ve genellikle bir akut orta kulak iltihabı atağından sonra haftalar veya aylar boyunca devam edebilir. Kronik süpüratif orta kulak iltihabı (KSOKİ), altı haftadan uzun süre kulaktan akıntı ile birlikte delikli bir timpanik membranla sonuçlanan orta kulak iltihabıdır. Akut orta kulak iltihabının bir komplikasyonu olabilir. Ağrı nadiren mevcuttur. Her üç orta kulak iltihabı türü de işitme kaybı ile ilişkili olabilir. EOKİ'ye bağlı işitme kaybı olan çocuklar işaret dilini öğrenmezlerse bu durum öğrenme yeteneklerini etkileyebilir.

<span class="mw-page-title-main">Tazaroten</span> kimyasal bileşik

Tazarotene krem, jel veya köpük olarak satılan üçüncü jenerasyon reçeteli topikal retinoiddir. Tazaroten, asetilenik retinoid sınıfının bir üyesidir. Bu ilaç sedef hastalığı, akne ve güneşte zarar görmüş cildin tedavisi için onaylanmıştır. Genellikle iki konsantrasyonda satılır:% 0,05 ve% 0,1.

<span class="mw-page-title-main">Alitretinoin</span> kimyasal bileşik

Alitretinoin veya 9-cis-retinoik asit, A vitamini vitameridir. Ayrıca, ilaç olarak Ligand Pharmaceuticals tarafından geliştirilen bir antineoplastik (anti-kanser) ajan olarak kullanılır. Birinci nesil retinoiddir. Ligand firması, 1999 yılının şubat ayında alitretinoin için Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) onayı aldı.

Deri greftleme, deri naklini içeren bir tür cerrahi işlemdir. Transplante edilen dokuya deri grefti denir.

<span class="mw-page-title-main">Büllöz pemfigoid</span>

Büllöz pemfigoid (BP), kabarma, ürtikeryal lezyonlar (kurdeşen) ve kaşıntı ile karakterize nadir, otoimmün, kronik bir deri hastalığıdır. Daha az yaygın olarak bu kabarcıklar, gözler, oral mukoza, özofagus ve genital mukoza dahil olmak üzere mukoza zarlarını içerebilir. Tipik olarak yaşlı erişkinlerde genel olarak yoğun kaşıntılı bir cilt rahatsızlığı durumu olarak kendini gösterir.

<span class="mw-page-title-main">Pemfigus</span> kabarcıklı otoimmün hastalık

Pemfigus nadir görülen ve deri ve mukoza zarlarını etkileyen bir grup kabarcık oluşturan otoimmün hastalığa verilen genel isimdir İsim, "püstül" anlamına gelen Yunanca "pemphix" kökünden türemiştir.

Larva ile tedavi, bir yara (debridman) içindeki nekrotik (ölü) dokuyu temizlemek amacıyla canlı ve sağlıklı larvaların bir insan veya hayvanın iyileşmeyen deri ve yumuşak doku yaralarına sokulmasını içeren bir biyoterapi türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Lamotrijin</span> epilepsi ve bipolar bozukluk tedavisinde kullanılan bir antikonvülsan ilaç

Lamotrijin (Lamotrigine) ya da bilinen ticari ismiyle Lamictal veya Pinral, epilepsi, tedavisinde ve bipolar bozuklukta depresif atakların tekrarını geciktirmek veya önlemek için kullanılan antikonvülsan bir ilaçtır. Epilepsi kavramına fokal nöbetler, tonik-klonik nöbetler ve Lennox-Gastaut sendromundaki nöbetler dahildir. Bipolar bozuklukta, lamotrijinin akut depresyon safhasını güvenilir bir şekilde tedavi ettiği gösterilememiştir. Ancak günümüzde semptomatik olmayan bipolar bozukluğu olan hastalar için gelebilecek depresyon atakları riskini azaltmada etkili görünmektedir.

Agomelatin, majör depresif bozukluğu ve yaygın anksiyete bozukluğunu tedavi etmek için en yaygın şekilde kullanılan atipik bir antidepresandır.