İçeriğe atla

Güllaç

Güllaç
Nar eşliğinde sunulmuş cevizli güllaç
Alternatif isimGüllü aş
Ülke(ler)Türkiye
TürüTatlı
TipiSütlü tatlı
Servis şekliSoğuk
Servis türüÜzerinde mevsimine göre nar ve vişne gibi kırmızı meyvelerle ikram edilebilir.
Ana malzemeler

Güllaç, mısır nişastası, gül suyu, süt ve şeker ile hazırlanan geleneksel Türk tatlısıdır. Kitâb-ı Me’kûlât'da Gülac olarak tarifi verilmiştir. Kitâbü't-Tabîh (Bağdâdî) (Muhammed bin Mahmûd Şirvânî çevirisinde) “terkib-i güllac” başlıklı tarifte sadece yufkasının yapımını anlatır.[1]

Geçmişi

II. Murad devrine yani 1400'lü yıllara ait kayıtlarda güllacın Osmanlı mutfağına girdiği ve kitaplarda yer aldığı görülmektedir. Bu tarihe kadar uzanan güllaç tarifleri arasında güllaç, yumurtalı güllaç ve tava güllacı şeklinde üç tarife rastlanmaktadır.[2] Halk arasında da 15. yüzyıl ortalarına kadar mısır nişastasından yufka açılıp stoklanır ve havayla temas halinde olduğu için kuruyan bu yufkalar süt ve şekerle ıslatılıp yenirdi. Zamanla içine gül suyunun da eklenmesiyle ortaya “güllü aş” ismi verilen tatlı çıktı ve tıpkı “sütlü aş”ın “sütlaç”a dönüşmesi gibi bu tatlının ismi “güllaç” olarak anılageldi.

Osmanlı sultanlarının sofralarından eksik etmediği güllacın 200 gramında yaklaşık 300 kalori bulunuyor ve büyük çoğunluğu Ramazan ayında olmak üzere günümüzde Türkiye'de yılda ortalama 250 ton üretilip tüketiliyor.[] Güllaç, Ramazan deyince akla gelen ilk tatlılardan biridir. Güllaç, sütlü olduğundan iftardan sonra rahatlıkla yenebilecek, hazmı kolay ve hafif bir tatlıdır. Sarayda da bu özelliğiyle çokça tercih edilmiştir. Arif Bilgin'in Osmanlı Saray Mutfağı kitabındaki bilgilere göre, güllaç ilk kez saraya 1489 yılında alındı.[]

Lâmiî Çelebi'nin Ferhâd ile Şîrîn Mesnevîsinde Güllâç olarak adı geçmektedir.[3]

Yapımı

Güllaç, esas olarak ısıtılmış süt ve gül suyundan elde edilen sıcak karışımın güllaç yaprakları üzerine dökülmesi ve bu yaprakların orta katının ceviz ile döşenmesi ile yapılır. Güllaç yaprakları, suyla karıştırılan mısır nişastası ve unun tavada pişirildikten sonra kurutulmasıyla elde ediliyor. İdeal yaprak ağırlığının 30-35 gram olması gerekiyor. Ağırlık artarsa güllaç lapalaşıyor, azalırsa kırılıyordu. Kullanıma hazır kuru güllaç yapraklarının iki yılda tüketilmesi gerekiyor. Ancak havadar olan, fazla güneş ışığı almayan, rutubetsiz ortamlarda bu yapraklar 10 yıl saklanabiliyor. Şekerle kaynatılan sütün ılıdıktan sonra beyaz yapraklar üzerine teker teker dökülmesi ve orta katına ceviz, badem, fındık gibi tercihe göre yemişler yerleştirilmesiyle bildiğimiz güllaç tatlısı ortaya çıkıyor.

Osmanlı mutfağında ferahlatıcı etkisi olduğu için mutlaka eklen gül suyu hem yapraklara hem de süt içerisine eklenerek katılmaktadır. Ekseriyetle Ramazan ayında rağbet edilmesi sebebiyle, Ramazan ayının denk geldiği mevsime göre üzeri süslenir. Bilhassa nar ile süslenmesi geleneksel tercih olsa da diğer göz alıcı renklere sahip olan çilek, kızılcık gibi meyvelerle veya ceviz, antep fıstığı ile de süslenebilir yahut sade olarak da servis edilebilir. Bunun yanında sarma güllaç da yaprakların sütle ıslatılıp yumuşatılması sonrası yapılan başka bir türüdür.

Uzmanlar içerdiği protein, B ve E vitaminleri nedeniyle güllacın bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiğini, bu vitaminlerin sakinleştirici ve stresi azaltıcı etkileri olduğunu, oruçtan ötürü düşen kan şekerinin normal seviyesine gelmesine yardımcı olduğunu ifade ediyor.[]

Kaynakça

  1. ^ Altun, Nesrin. Kitāb-ı Me'kulāt (Yiyecekler Kitabı). 19 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ekim 2021. 
  2. ^ "Priscilla Mary Işın, Gülbeşeker: Türk tatlıları tarihi, Yapı Kredi Yayınları, 2008, s.228". 14 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Temmuz 2014. 
  3. ^ "Geleneksel Türk Mutfaği ve Lâmiî Çelebi'nin Ferhâd ile Şîrîn Mesnevîsinde Bahsettiği Yiyecek ve İçecekler" (PDF). İLMÎ ARAŞTIRMALAR, Sayi 21, 2006, 121-134. 28 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 28 Aralık 2022. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Helva</span> Bir çeşit tatlı

Helva, Türkiye'de, Balkan ülkelerinde ve pek çok Orta Doğu ülkesinde yaygın bir tatlı. Temel malzemeleri un ya da irmik, yağ, şeker, süt, kaymaktır. Türk mutfağında özellikle un helvası, irmik helvası ve tahin helvası yaygındır. Hindistan ve Bangladeş'te bezelye ve havuçtan mamul koyu kıvamlı bir akıcı tatlı olarak da yapılmaktadır. Türkiye gelenek ve göreneklerine göre doğumlarda, ölümlerde, askere giderken, hac dönüşünde, okula başlayan çocuklar için, yeni bir eve sahip olunca, okul bitince, yağmur dualarında, kuzunun sütten kesilme günü olan "yoğurt bayramı"nda, "çiğdem düğünü"nde çeşitli helvalardan biri yapılır ve eşe dosta dağıtılır. İslam kültüründe, 3 Aylar diye bilinen aylarının ilk gününde ev helvası yapılarak küçük kaseler içerisine konularak kapı atlamadan her komşuya dağıtılır.

<span class="mw-page-title-main">Sütlü Nuriye</span> Türk mutfağından sütlü bir hamur (yufka) tatlısı

Sütlü Nuriye, Türk mutfağından bir tatlı. İhtilal tatlısı veya ihtilal baklavası da denir. Süt, fındık, şeker ve un ile yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Baklava</span> şerbetli bir Türk tatlısı

Baklava Türk, Orta Doğu, Balkan ve Güney Asya mutfaklarında yer etmiş önemli bir hamur tatlısıdır. İnce yufkaların arasına yöreye göre ceviz, antep fıstığı, badem veya fındık konarak yapılır. Genel olarak şeker şerbeti ile tatlandırılır. Ayrıca bal şerbeti de kullanılabilir. Bazı ticari firmalar kendi özel şerbetlerini kullanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Sütlaç</span> Türk mutfağından sütlü bir tatlı

Sütlaç, çeşitli mutfak kültürlerinde bulunabilen bir tatlı.

<span class="mw-page-title-main">Pişmaniye</span> Türk mutfağından tatlı

Pişmaniye (Osmanlıca:Peşmîne) veya diğer adlarıyla pişmani, helvâ-yı kettân, peşîmânî helvâ, tel helva, çekme helva, tel tel, tepme helva, keten helva; Anadolu'da beyaz şeker, buğday unu, tereyağı, bitkisel margarin ile yapılan geleneksel bir tatlı türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Muhallebi</span> Türk mutfağından sütlü tatlı

Muhallebi, süt kullanılarak yapılan ve soğuk servis edilen bir çeşit tatlı. Sakızlı muhallebi, su muhallebisi gibi çeşitleri bulunmaktadır. Efsanelerde tatlının kökeni Sasani İmparatorluğu'na dayandırılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Zerde</span> Türk tatlısı

Zerde, Türk mutfağında İstanbul, Gaziantep, Balıkesir, Konya, Şanlıurfa Tekirdağ Edirne ve Karaman yörelerine ait geleneksel bir tatlıdır. Pirinçle su pişirilerek ve içine kızamık şekeri ve karanfil atılarak hazırlanır. Safranla renk ve koku verilen bir çeşit şekerli pirinç peltesidir.

<span class="mw-page-title-main">Kadayıf</span>

Kadayıf Osmanlı mutfağında birçok şerbetli tatlının ortak adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Türk mutfağı</span> Türk gastronomi geleneğine dahil bütün yiyecek ve içecekler

Türk mutfağı, Türkiye'nin ulusal mutfağıdır. Orta Asya, Selçuklu ve Beylikler ile Osmanlı kültürünün mirasçısı olan Cumhuriyet Dönemi Türk Mutfağı hem Balkan ve Orta Doğu mutfaklarını etkilemiş hem de bu mutfaklardan etkilenmiştir. Ayrıca Türk mutfağı yörelere göre de farklılıklar gösterir. Karadeniz mutfağı, Güneydoğu mutfağı, Orta Anadolu mutfağı gibi birçok yöreler kendilerine ait zengin bir yemek haznesine sahiptirler.

<span class="mw-page-title-main">Un helvası</span> Türk mutfağından bir tatlı

Un helvası, kavrulmuş una, şeker ve suyla hazırlanan şerbet dökülerek hazırlanan bir Türk tatlısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kalburabastı</span> Türk mutfağından şerbetli hamur tatlısı

Kalburabastı, adını hamuru bir kalbura ya da kevgire bastırıldığı için almıştır. Şerbetli bir tatlıdır. Hamur için malzeme olarak margarin, un, yoğurt, sıvı yağ, yumurta, kabartma tozu, ceviz içi kullanılır. Şerbeti için toz şeker, su, limon suyu kullanılır. Yunanistan'da yapılan melomakarono tatlısı kalburabastının ballı ve karanfilli çeşididir. Abhaz mutfağında benzer tatlı hurmitadır.

<span class="mw-page-title-main">Laz böreği</span> Karadeniz bölgesine özgü tatlı

Laz böreği ; yufka, tereyağı, muhallebi ve şerbet ile yapılan bir tatlı çeşididir. Türkiye'de Doğu Karadeniz bölgesinde ve özellikle Lazların yaşadığı Artvin, Rize ve Trabzon illerinde yapılır. Yunanistan'da ise "sütlü börek" anlamına gelen galaktobureko adıyla, yufka yerine irmik lapası kullanılarak yapılır. Günümüzde yufka yerine milföy, muhallebi yerine krema kullanılarak yapılanları da mevcuttur. Krema ya da muhallebi; limon, portakal veya gül suyu ile tatlandırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kadayıflı muhallebi</span> dessert

Kadayıflı muhallebi Türk mutfağından muhallebi ile yapılan bir tür sütlü tatlıdır. Muhallebi yerine kakaolu ve ya meyveli puding de kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Paluze</span>

Paluze (Felûzec), nişasta ve şekerle yapılan ve üzerine dövülmüş ceviz serpilerek servis edilen bir tür Osmanlı tatlısıdır. Kıbrıs mutfağında yer alır. Geleneksel Türk tatlılarındandır. Bolu yöresinde palize, Şanlıurfa yöresinde palıza, Aydın yöresinde pelvize, Samsun ve yöresinde palüze Mersin yöresinde paluza, denilmektedir. Diyarbakır mutfağında yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Levzine</span>

Levzine, malzemeleri çekilmiş badem, bal, su, tane badem olan Osmanlı mutfağında olan bir badem unu helvası veya badem ezmesidir. Lûz (لوز), Arapça badem demektir.Lâmiî Çelebi’nin Ferhâd ile Şîrîn Mesnevîsinde adı geçen tatlılardan biridir. Levzine helvasına Osmanlı Sürnameleri’nde adından sıkça bahsedilir. 1539 yılında Kanuni’nin şehzadelerinin Edirne Sarayı’ndaki ziyafet yemeğinde rastlanır. Levzine helvası lokmalık baklava dilimi şeklinde kesilir. Her bir dilimin üzerine yağsız bir tavada kavrulmuş iç badem saplanır.Erbil mutfağında yapılan tatlılardan biridir.

<span class="mw-page-title-main">Zırva tatlısı</span>

Zırva tatlısı veya Zırvâ esas malzemesi nişasta, kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı olan tatlıdır. Osmanlı mutfağında bulunur. Osmanlı Devleti fetihlerle yeni topraklara kazandıkça, zırva da malzemesini değiştirmiştir. Bal, pekmez, hurma ve daha sonraları ceviz, çam fıstığı gibi maddelerin katılması ile aşure kıvamında bir tatlı haline gelmiştir. Bartın mutfağında yapılan çeşidi vardır.

<span class="mw-page-title-main">Favniyye</span> Osmanlı mutfağında bir yemek

Favniyye, ekmek tatlısı, yumurtalı ekmek tatlısı ya da kabartlama, Osmanlı mutfağında ekmekten yapılan bir çeşit yiyecektir. Kitâb-ı Me’kûlât'da tarifi verilmiştir. Osmanlı mutfağında kabartlama çeşidi ayrıca yapılmaktadır.

Yeni Usûl Yemek Kitabı, Osmanlı döneminde yayınlanan yemek kitabıdır. 1880-81 yıllarında, kimliği belirsiz bir yazar tarafından yazılmıştır. 1924 yılında Muammer Mehri tarafından yeniden basılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Zulbiye</span>

Jalbiko ismiyle de bilinen Jalebi, owrnur geleneğinde çok yaygındır.

<span class="mw-page-title-main">Samsa tatlısı</span>

Samsa tatlısı (Yunanca:Σαμουσάδες) bir çeşit şerbetli tatlıdır. Muska biçiminde bir tatlıdır.