İçeriğe atla

Gülen Davası

Gülen Davası
Esas no: 2000/124
Mahkeme
  • T.C. Ankara 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi
  • T.C. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi (Yeniden yargılama)
DavacıKamu Hakları
SavcılıkT.C. Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı
SanıkFethullah Gülen
İddiaLaik Devlet yapısını değiştirerek yerine dini kurallara dayalı bir devlet kurmak amacıyla yasadışı örgüt kurup bu amaç doğrultusunda faaliyetlerde bulunmak
İstemSanığın ilgili kanunlara göre cezalandırılması
Emanette bulunan suç eşyalarının müsaderesi
Uygulanan kanun2845 S.lı Kanun md. 9, 20
TMK md. 1, 7/1
576 S.lı TCK md. 31, 33, 36, 40
Karar tarihi
  • 10 Mart 2003
  • 5 Mayıs 2005 (Yeniden yargılama)
Karar
  • Davanın, kesin hükme bağlanmasının ertelenmesi; aynı suçun beş yıl içinde tekrar işlenmemesi durumunda ortadan kalkması
  • Beraat (Yeniden yargılama)

Temyiz mahkemesi
KararOnama

Kesin kararBeraat

Fethullah Gülen Davası, 1999 yılında Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma neticesinde, 22 Ağustos 2000 tarihinde Fethullah Gülen aleyhine laik devlet yapısını değiştirerek dini kurallara dayalı bir devlet kurmak suçuyla açılan davadır. İddianamaye göre Gülen; ''laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ni sona erdirip, yerine şer'i yasaların hakim olduğu İslam devletini kurmak için okullarında beyinlerini yıkadığı gençlik ile oluşturacağı toplumu kullanmayı'' planlamıştır.[1]

Mart 2007'de Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Terörle Mücadele Yasası gereğince suçun oluşmadığı hükmüne vararak, sanık Fethullah Gülen'in savılan suçtan beraat etmesine karar vermiştir. Haziran 2008'de de Yargıtay Genel Kurulu tarafından Gülen'in beraati oybirliğiyle onanmıştır.

Davanın Gelişimi

Bu davanın açılmasına 18 Haziran 1999 tarihinde [2] bazı ulusal televizyon kanallarında yayınlanan videolar sebep olmuştur. Gülen'e bu görüntüler nedeniyle, Türkiye'de, laik düzeni yıkarak, yerine şeriata dayalı bir İslam Devleti kurmak için taraftarlarını dinî bir ayaklanmaya teşvik ettiği suçlamaları yöneltildi. Bunun üzerine, 2000 yılında Türkiye Cumhuriyeti'ni devirmek amacıyla yasadışı terör örgütü kurmaktan dava açılmış, 2008 yılında cürüm ve şiddete başvurarak teşekkül oluşturduguna dair delil olmadığından beraat etmiş ve karar Yargıtay Ceza Genel Kurulunca da oybirliği ile onanmıştır.

18 Haziran 1999 tarihinde televizyon kanallarında yayınlanan bu[3] konuşmasında, cemaatini devlet bürokrasisindeki mevcudiyetlerini, kendilerini fazla belli ettirmeden, göze batmadan, uygun ortam koşulları oluşana kadar sürdürmeye teşvik ettiği öne sürüldü:[4]

"Adliyede, Mülkiyede veya başka bir hayati müessesede bizim arkadaşlarımızın mevcudiyeti, öyle ferdi mecburiyetler şeklinde ele alınıp öyle değerlendirilmemelidir. Yani bunlar gelecek adına bizim o ünitelerde garantimizdir. İstikbale yürümek için, sistemin püf noktalarını keşfedin. Hâlâ bu sistem devam ediyor. Bu sistem içinde arkadaşlarımız istikbale yürüyeceklerdir. Öyleyse o sistemin püf noktalarını bilmeleri lazım, keşfetmeleri lazım. Aşmaları lazım. Bu da meselenin diğer bir yanıdır. Kuvvet dengesi olmadığı bir yerde kuvvete başvurmayacaksınız. Teknik-taktik yerinde sizin kalbiniz önemli. Dıştan bizi bazıları korkaklıkla itham edecekler. Fırsat bulup, hep yolunuza devam ediyorsanız, yine orada o esnekliği gösterecek, o eksantriği kullanacak, geriye çekiliyor gibi yapacak, fakat adımlarınızı daha açıp ileriye gideceksiniz. İster Mülkiyede çalışan arkadaşlarımız olsun, ister Adliyede çalışan arkadaşlarımız olsun herkes için söz konusudur bu. Sivrilmeden, mevcudiyetinizi hissettirmeden çok ilerlere gitme. Mutlaka riayet edilmesi lazım. Müslümanların belli bir noktaya ve kıvama gelecekleri ana kadar bu şekilde hizmete devam etmeleri şarttır. Erken vuruş diyeceğim çıkışlar yaparlarsa, dünya Cezayir'deki gibi başlarını ezer. Zayiata meydan verilmemeli. Çok dikkatli ve çok tedbirli, temkinli hareket etme mecburiyeti var. Bu hizmetin içinde bulunanlar, bu hizmete göre hizmet vermek isteyenler, her birisi dünyayı idare edebilecek birer diplomat gibi hareket etmeli"[5]

Gülen, 24 Eylül 2001 tarihinde kendi sitesinde yazdığı açıklamalarda video kasetlerdeki ifadelerin belli çevrelerce çarpıtıldığını sadece kasetlerin bazı bölümlerin alındığını, asıl söylenmek istediğinin kasetlerdeki sözlerinden farklı olduğunu ifade etti.[6]

Davanın Açılması

Ankara 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından 22 Ağustos 2000 tarihinde Fethullah Gülen hakkında "Laik Devlet yapısını değiştirerek yerine dini kurallara dayalı bir devlet kurmak amacıyla yasadışı örgüt kurup bu amaç doğrultusunda faaliyetlerde bulunmak " gerekçesiyle 10 yıla kadar ağır hapis istemi ile yargılama başlatıldı ve gıyabi tutuklama kararı alındı.[7]

Erteleme

Yargılama, kamuoyunda daha sonra Rahşan Affı diye anılmaya başlanan 21 Aralık 2000 tarihinde çıkarılan 4616 sayılı 23 nisan 1999 tarihine kadar işlenen suçlardan dolayı şartla salıverilmeye, dava ve cezaların ertelenmesine dair kanundaki maddeye göre 5 yıl süre ile ertelendi. Bu süre içinde Fethullah Gülen'in aynı tür veya daha ağır bir suç işlemesi durumunda yargılamanın yeniden başlaması kararlaştırıldı.[8][9]

Yeniden Yargılama

5 Mayıs 2006'da 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun "terör tanımı" başlıklı 1. maddesinde yapılan değişiklik ile terör örgütü tanımına cürüm işleme ve silahlı eylem şartı getirildi. Yeni terör kanununa göre Gülen'in avukatları Mahkemeye başvuruda bulundu.

Beraat

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Emniyet Müdürlüğü'nden istenen raporda Fethullah Gülen'in cebir ve şiddet içeren bir suça karışmadığı bildirildi.

Mahkeme, af nedeniyle daha önce 5 seneliğine ertelenmiş olan ve tekrar görülen davada Terörle Mücadele Yasası gereğince suçun oluşmadığı hükmüne vararak sanığın beraatine karar verdi. Mart 2007 de Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından onayladı [10][11][12]

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Yargıtay 9. Ceza Dairesinin TMK kapsamında verdiği beraat kararına itiraz etti. Savcılık davanının TMK kapsamında değil TCK 765 sayılı TCK'nın 313/2-4 maddesine göre cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak suçuna göre bakılmasını istedi. Savcılık, Gülen'in Türkiye'de mevcut Anayasal düzeni değiştirmek ve laiklik ilkesini de kaldırarak, yerine şeriat esaslarına dayalı devlet kurmak amacında olduğu, aşamaları, tebliğ, cemaat ve cihat temelinde, yurt içinde ve dışında dershane, okul, üniversite, yurt, hazırlık kursları ve kurduğu şirketler aracılığıyla eğitimli bir kadro ve ekonomik bir güç oluşturarak, yönetimde teşkilatlanmayı, devlet idaresini ele geçirmeyi hedeflediği, sanık Fethullah Gülen'in yurt dışına çıktığı 21 Mart 1999 tarihinden sonra da aynı amaç doğrultusunda faaliyetlerini sürdürdüğü, teşekkülün varlığını koruduğunu iddia etti.[13][14] Ancak Yargıtay Başsavcılığının talebi reddedildi ve Haziran 2008 de Yargıtay genel kurulu tarafından Gülen'in oybirliğiyle beraati onandı.[15]

Kaynakça

  1. ^ "Fetullah Gülen DGM Dosyası". Devlet Güvenlik Mahkemesi. 2000. 7 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Eylül 2020. 
  2. ^ [ http://arsiv.sabah.com.tr/2006/09/26/gnd126.html 25 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Gülen, inzivaya çekildi]
  3. ^ "Hürriyet, 20 Haziran 1999, Pazar". 20 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2011. 
  4. ^ "Gülen'i ağlatan kaset!, Sabah, 2005". 12 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2011. 
  5. ^ "Fethullah Gülen, Devleti Nasıl Ele Geçireceklerini Anlatıyor. (1999)". 14 Temmuz 2020. 7 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Eylül 2020. 
  6. ^ "Gülen'in hakkındaki video kasetlerine verdiği cevap". 3 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2011. 
  7. ^ "Ankara 2. No'lu DGM'nin Fethullah Gülen hakkında gıyabi tutuklama kararı". 22 Ocak 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2009. 
  8. ^ "Fethullah Gülen de af kapsamında, 10 Mart 2003 Radikal". 29 Aralık 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2009. 
  9. ^ "Ankara 2 No'lu DGM, 4616 Sayılı Yasa Uyarınca Erteleme Kararı Verdiği Gülen Davasının Gerekçeli Kararını Açıkladı". 23 Kasım 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2009. 
  10. ^ "Yargıtay’dan Fethullah Gülen’in beraatine onay", NTVMSNBC 23 Ocak 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. URL erişim tarihi: 9 Mart 2008.
  11. ^ "Yargıtay Gülen'in beraatını onadı", ATV Haber. 27 Şubat 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. URL erişim tarihi: 9 Mart 2008.
  12. ^ Yargıtay'ın karar metni:Sanığın cebir ve şiddet kullanarak baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle Anayasa'da belirtilen Cumhuriyet'in varlığını tehlikeye düşürmek, niteliklerini ve laik düzeni değiştirmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek amacına yönelik olarak suç işlemek üzere terör örgütü kurduğu veya yönettiği yolunda mahkumiyetine yeterli kesin delil bulunmadığı...
  13. ^ Gülen'in beraat kararının onanmasına itiraz []
  14. ^ "Fethullah Gülen'e Yargıtay darbesi". 23 Ocak 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2009. 
  15. ^ "Habertürk". 24 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mart 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Fethullah Gülen</span> Türk vaiz ve yazar

Fethullah Gülen, Fethullahçıların lideri olan Türk vaiz, yazar ve eski imamdır. 28 Şubat sürecinde, dönemin Ankara Emniyet Müdürlüğü; Gülen ve örgütlenmesi hakkında bir rapor hazırladı. Rapora göre, Gülen bir örgütün lideriydi ve liderlik ettiği örgütün mensupları Türk emniyet birimlerine sızmaktaydı. Emniyet Genel Müdürlüğü bu raporu aldıktan 3 gün sonra, 21 Mart 1999'da; sağlık problemlerini sebep gösteren Gülen, Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti. O tarihten bu yana Pensilvanya eyaletindeki Saylorsburg kasabasında yaşamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mehmet Ağar</span> Türk siyasetçi

Mehmet Kemal Ağar Türk bürokrat ve siyasetçidir. Emniyet genel müdürlüğü, Elazığ milletvekilliği ve bakanlık görevlerinde bulundu. 2002 ile 2008 yılları arasında Doğru Yol Partisi'nin ve Demokrat Parti'nin genel başkanlıklarını yürüttü.

<span class="mw-page-title-main">28 Şubat Süreci</span> 54. Türk Hükûmetinin dağılmasına yol açan siyasal süreç

28 Şubat Süreci, Necmettin Erbakan'ın başbakan, Tansu Çiller'in başbakan yardımcısı ve dışişleri bakanı olduğu 28 Şubat 1997'de yapılan Millî Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla "irtica"ya karşı başlayan ordu ve bürokrasi merkezli süreç. Süreç, Erbakan'ın istifasına ve REFAHYOL Hükûmetinin dağılmasına yol açmıştır. Türk siyasi tarihine geçen kararların uygulandığı dönemde Türkiye'de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda değişimler yaşanmıştır. Yaşananlar postmodern darbe olarak da adlandırılmıştır. Verilen kararların ve yaptırımların uygulanıp uygulanmadığını denetlemek için Çevik Bir öncülüğünde Batı Çalışma Grubu kurulmuştur. 28 Şubat Süreci'nde aktif rol alan bazı kişiler daha sonra Balyoz, Ergenekon gibi davalarda yargılanmıştır. 28 Şubat Davası ise 2012 yılında başlamıştır.

Sedat Edip Bucak Zaza asıllı Türk siyasetçi. 19, 20 ve 21. dönem DYP Şanlıurfa milletvekili. Susurluk kazasından sağ kurtulan tek kişidir.

Danıştay Saldırısı, 17 Mayıs 2006 tarihinde Danıştay 2. dairesine Alparslan Arslan adlı saldırganın gerçekleştirdiği silahlı eylemdir. Saldırı sonrasında, Danıştay İkinci Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin ölmüş, aralarında daire başkanı Mustafa Birden'in de yer aldığı dört üye ise yaralanmıştır. Arslan, saldırı sonrasında kaçmaya çalışırken Danıştay'da görevli polis memurları tarafından yakalanmıştır.

Ferhat Sarıkaya,, eski Türk hukukçu ve Cumhuriyet Savcısı.

<span class="mw-page-title-main">Ergün Poyraz</span> Türk yazar

Ergün Poyraz, Türk araştırmacı yazar. Siyasi partiler ve tarikatların yapılanmaları ve aralarındaki bağlantıları inceleyen çalışmaları ile tanındı.

Manisa davası ya da Manisalı gençler davası, Manisa'da, çoğu lise öğrencisi olan 16 gence 26 Aralık 1995'te gözaltına alınmalarının ardından yasa dışı örgüt üyesi oldukları iddiasıyla açılan dava ile bu gençlere gözaltında işkence yaptıkları iddiasıyla polislere karşı açılan davalara, basında ve halk arasında verilen addır. Davalar Türkiye'de insan hakları alanında verilen mücadelenin simgesi oldu ve uzun süre devam etti.

İbrahim Şahin, emekli Emniyet Müdürü, eski Özel Harekat Daire başkanı, derin devlet mensubu, Susurluk davası mahkûmu, Ergenekon, JİTEM ve Ankara Faili Meçhul Cinayetler davası sanığı.

Ergenekon davaları veya Ergenekon kumpası, iddia olunan Ergenekon örgütü kapsamında açılan davalardır.

Balyoz ya da Balyoz Harekât Planı 5-7 Mart 2003 tarihlerinde 1. Ordu karargâhında düzenlenen plan seminerinde Türkiye hükûmetini devirmek amacıyla Çetin Doğan liderliğinde hazırlandığı iddia edilen askerî darbe planıdır. Yapılan yargılamalar sonucu, darbe planlarının gerçeği yansıtmadığı ortaya çıkmıştır.

Ünal Osmanağaoğlu, Türk ülkücü.

Hüseyin Eken Türk hakim.

İsmail Rüştü Cirit Türk hakim ve eski Yargıtay Başkanı.

Sezai Akbulut Eski Yargıtay üyesi.

Paralel Devlet Operasyonu diğer adıyla Paralel Yapı Operasyonu, ilk olarak 22 Temmuz 2014 tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından emniyet içerisinde gerçekleştirilen tutuklamalar ile başladı. Daha sonra İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliği'nin 19 Aralık 2014 tarihli kararı ile "Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetmek" ve" Paralel Devlet Yapılanması" oluşturmak suçlamalarından 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının ardından Fethullah Gülen hakkında yakalama kararı çıkarılmasının akabinde 11 Aralık 2015'te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla aralarında Fethullah Gülen ve Fethullahçı yapı mensuplarının da bulunduğu, iddianamede geçen adıyla "Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması" 'na yönelik Türkiye genelinde başlatılan operasyonlardır.

Gezi Parkı davası, 28 Mayıs - 30 Ağustos 2013 tarihleri arasında gerçekleşen Gezi Parkı olaylarını organize ettikleri iddiası ile 16 kişinin yargılandığı davadır.

<span class="mw-page-title-main">1998 Anıtkabir ve Fatih Camii saldırıları girişimi</span> Hilâfet Devleti örgütü tarafından planlanmış terör saldırıları girişimi

Köln, Almanya merkezli Hilâfet Devleti adlı örgütün lideri Metin Kaplan'a bağlı kişiler, 1998'deki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları sırasında, Ankara'daki Anıtkabir ile İstanbul'daki Fatih Camii'ne bir dizi saldırı düzenlemeyi planladıkları gerekçesiyle, Türk emniyet birimlerinin 28 Ekim'de düzenlediği harekâtlarla birlikte yakalanmaya başlandı. Soruşturmaya göre, iki gruba ayrılan ve birbirlerinden habersiz bir şekilde hareket eden 15 kişi, 29 Ekim sabahı Fatih Camii'ne girerek caminin minaresi ile kubbesine pankart asıp gerekirse polisle çatışmayı planlamıştı. İkinci grup ise kiraladığı uçakla Anıtkabir'e bir intihar saldırısı gerçekleştirecekti. Hazırlanan iddianame doğrultusunda 29 kişi hakkında Aralık 1998'de, İstanbul 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde bir dava açıldı. 25 Mayıs 1999'da ilk duruşması gerçekleştirilen dava 11 Nisan 2000'de, 14 sanığın çeşitli hapis cezasına çarptırılması ve 15 sanığın beraat etmesiyle sonuçlandı.

15 ve 20 Kasım 2003 tarihlerinde, Türkiye'nin İstanbul şehrindeki dört noktada, her bir günde ikişer patlayıcı yüklü kamyonetin infilak ettirilmesiyle dört intihar saldırısı gerçekleştirildi. 15 Kasım'da sırasıyla Şişli'deki Bet İsrael Sinagogu ile Beyoğlu'ndaki Neve Şalom Sinagogu, 20 Kasım'da ise Beyoğlu'ndaki Birleşik Krallık'ın İstanbul Başkonsolosluğu binası ile Beşiktaş'taki HSBC Genel Merkezi binası, saldırıların hedefiydi.

Umut Davası, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok'un öldürülmelerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda olayı kapsayan “Umut Operasyonu”na ilişkin davanın adıdır.