Demokrasi veya el erki, halkın yasaları müzakere etme ve yasal düzenlemelere karar verme yetkisine veya bunu yapmak için yönetim görevlilerini seçme yetkisine sahip olduğu bir yönetim biçimidir. Kimin "halk" kabul edildiği ve yetkinin insanlar arasında nasıl paylaşıldığı veya hangi yetkilerin verildiği konuları zaman içinde ve farklı ülkelerde farklı oranlarda değişiklik göstermiştir. Demokrasinin özellikleri arasında genellikle toplanma özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, mülkiyet hakları, din özgürlüğü, ifade özgürlüğü, vatandaşlık, yönetilenlerin rızası, genel oy hakkı, özgürlük hakkından ve yaşam hakkından haksız yere mahrum bırakılmamak ve azınlık hakları yer alır. Türkçeye kelimesinden geçmiştir.
Propaganda ya da yaymaca, çok sayıda insanın düşünce ve davranışlarını etkilemek amacını taşıyan önceden planlanmış bir mesajlar bütünüdür. Propaganda tarafsız bilgi sağlamak yerine, en temelde kendi kitlesini etkileyecek bilgiyi sunar. Mesaj doğru olsa da yönlü olabilir ve olayın tümünü dengeli bir şekilde sunmayabilir. Genellikle politikada; eski ifadeyle "seçim propagandası" ya da günümüz ifadesiyle "seçim kampanyası" şeklinde kullanılır. Hükûmetler ve politik partiler tarafından da desteklenir.
Fransız Devrimi veya Fransız İhtilâli (1789-1799), Fransa'daki mutlak monarşinin devrilip yerine cumhuriyetin kurulması ve Katolik Kilisesi'nin ciddi reformlara gitmeye zorlanmasıdır. Milliyetçilik akımını ve Yakınçağ'ı başlatmasıyla Avrupa ve Dünya tarihinde büyük bir dönüm noktası olmuştur.
Güneydoğu Asya, Asya kıtasının bir parçasıdır ve Hindistan'ın doğusunda ve Çin'in güneyinde yer almaktadır. Güneydoğu Asya, Asya kıtasıyla Okyanusya arasında bulunan bölgeye verilen isimdir. Kesin sınırlarını çizmek oldukça zordur. Politik olarak batıya doğru Hint alt kıtası, kuzeye doğru Çin arasında uzanan bir kara parçası olarak görünür.
Siyaset veya politika, gruplar arasında kararların alındığı veya bireyler arasındaki güç ilişkilerinin, kaynakların dağıtımı veya statü gibi diğer etkileşim biçimlerinin ilişkilendirildiği bir dizi faaliyeti ifade eder. Siyaset ve hükümeti inceleyen sosyal bilim dalı ise siyaset bilimi olarak adlandırılır.
Aktivizm, aksiyonizm veya etkincilik, toplumsal değişme ya da politik değişiklik meydana getirmek için kasıtlı bir biçimde yapılan eylem olarak tanımlanabilir. Bu eylem çelişmeli tartışmalarda taraflardan birini desteklemek ya da muhalefet etmektir.
Prens veya Hükümdar, Floransalı yazar Niccolò Machiavelli tarafından politika hakkında yazılmış bilimsel bir incelemedir. Asıl adı "De Principatibus" olup 1513 yılında yazılmıştır. Ancak 1532 yılına yani Machiavelli'nin ölümünden 5 yıl sonrasına kadar basılmamıştır. Yaşadığı süre boyunca yayımlanmamasına rağmen Machiavelli'nin en bilinen eseri olarak kabul edilmektedir. Ayrıca daha sonra ortaya atılan "Makyavelist düşünce" teriminin temelini oluşturmaktadır.
Popülizm veya halk çıkarcılığı, toplumdaki seçkin bir tabaka tarafından halkın çıkarlarının bastırıldığını ve engellediğini varsayan ve devlet organlarının bu seçkin tabakanın etkisinden çıkarılıp halkın yararına ve toplum olarak gelişmesi için kullanılması gerektiğini söyleyen siyasî bir felsefe veya söylem biçimi. Popülist söylem "sokaktaki insan"ın ekonomik ve sosyal çıkarlarını vurgulayarak, önyargılarını ve duygusal kırılmalarını kullanarak başarıya ulaşmayı amaçlar. Popülist söylem, belirli bir ideolojiye bağlı değildir. Nitekim, son yıllarda hem sol hem de sağ görüşlü liderlerin popülizme başvurduğu gözlemlenmiştir.
Üretici güçler, Marksist ekonomi politiğin temel altyapı kavramlarından birisidir. Ancak bu kavramın önemi yalnızca ekonomi politik açısından değil tüm bir Marksist teori açısından geçerlidir. Üretici güçler, esas olarak üretim aletleri ve araçlarından meydana gelen bir kavramlaştırmadır. Üretim ilişkileriyle çelişki halinde bulunmaktadır ve gelişiminin belli bir aşamasında zorunlu olarak değişiklikler talep etmektedir. Üretici güçler ve Üretim ilişkileri kavramları, Marksist metinlerde genelde bir arada kullanılırlar ve birbirleriyle ilişki ve çelişki halinde Üretim biçimi denilen kategorinin içeriğini oluştururlar.
Açık toplum fikri ilk defa Henri Bergson tarafından oluşturulmuş bir fikirdir. Açık toplumlarda devlet toleranslı ve bürokrasiden uzaktır, politik sistemler şeffaf ve esnektir. Devlet hiçbir sırrı halkından gizleyemez, bu toplum modeli tamamen otoriterlik karşıtıdır ve herkes yine kendi bilgisine "emanet edilmiştir". Siyasi hürriyet ve insan hakları açık toplum yapısının temel taşlarıdır.
Marksist üstyapı, Marksist toplum kuramında, insan öznelliği ve toplumun maddi varlığının birlikteliğinin özgün biçimidir. Biçim bir dereceye kadar nesnel bir dereceye kadar özneldir. Altyapı, üretici güçler ve üretim ilişkilerinden oluşur. Marksist teoride altyapı, üstyapıyı oluşturan kültür, kurumlar, siyasi iktidar ilişkileri, roller, ritüeller, devlet gibi toplumun diğer ilişkilerini ve düşüncelerini belirler. Üstyapı ve altyapı arasındaki ilişkinin diyalektik olduğu, "dünya"daki gerçek varlıklarla arasında bir ayrım olmadığı düşünülmektedir.
Kuvvetler ayrılığı veya güçler ayrılığı, devlet organları olan yasama, yürütme ve yargı güçlerinin birbirinden ayrılmış oldukları bir devlet yönetim modelidir. Devletin her biri birbirinden ayrı ve bağımsız güçlerdeki kol ve sorumluluk alanlarına ayrıldığı ve böylece her bir güç ve kolun bir diğeri ile güç ve sorumluluk alanları bakımından bir çatışma yaşamadıkları bu model ilk olarak antik Yunan ve Roma'da geliştirildi. Kuvvetler ayrılığında güçler normal olarak yasama, yürütme ve yargı olmak üzere üç kola ayrılmaktadır.
Yemen Halk Cumhuriyeti (1967-1970), sonra Yemen Demokratik Halk Cumhuriyeti (1970-1990), 1967-1990 arasında bugünkü Yemen'in güneyinde var olmuş sosyalist devlet. 22 Mayıs 1990'da Kuzey Yemen'le birleşerek Yemen Cumhuriyeti adını almıştır.
Meiji dönemi veya Meiji devri, Japonya tarihinde 23 Ekim 1868-30 Temmuz 1912 tarihleri arasında İmparator Meiji'nin saltanatını kapsayan dönemdir. Bu dönem Japon toplumunun soyutlanmış bir feodal toplumdan modern biçimine geçtiği Japon İmparatorluğu'nun ilk yarısını temsil etmektedir. Meiji dönemindeki temel değişimler, sosyal yapı, iç politika, ekonomi, askeri ve dış ilişkileri etkilemiş olup Japonya çağdaşlaşmıştır ve dünyada güçlü bir statüye yükselmiştir. Bu devrin adı "Aydınlanmış Yönetimin Dönemi"dir.
Principatus (Principate), Roma İmparatorluğu'nun ilk imparatoru Augustus'un rakiplerini yenerek imparatorluğunu ilan ettiği MÖ 27 yılıyla, İmparator Numerian'ın 284 yılındaki ölümü arasında geçen ve güçlü bir politik liderin hakimiyeti altındaki politik rejimi tanımlamak için kullanılan terim.
Sivil toplum kuruluşları ya da sivil toplum örgütleri, resmî kurumların dışında kalan ve bunlardan bağımsız olarak çalışan, politik, sosyal, kültürel, hukukî ve [çevre]sel amaçları doğrultusunda lobi çalışmaları, ikna ve eylemlerle çalışan, üyelerini ve çalışanlarını gönüllülük usulüyle alan, kâr amacı gütmeyen ve gelirlerini bağışlayan veya üyelik ödemeleri ile sağlayan kuruluşlardır. Sivil toplum örgütleri oda, sendika, vakıf ve dernek adı altında faaliyet gösterir. Vakıf ve dernekler topluma yararlı bir hizmet geliştirmek için kurulmuş yasal topluluklardır ve herkese yardım etmek için kurulmuşlardır.
Populares Roma Cumhuriyeti'nin sonlarına doğru Halk Meclislerini kullanarak Roma Senatosu'nun gücünü ve nüfuzunu kırmayı amaçlayan, aristokratlardan oluşan politik klik. Muhafazakâr Optimates kliği tarafından muhalefet edilmişlerdir.
Westminster modeli, Birleşik Krallık'ın demokratik parlamenter sistemine verilen isimdir. Bu sistem ismini İngiltere Parlamentosu'nun merkezi olan Westminster Sarayı'ndan almaktadır.
İsveç Modeli Danimarka, Norveç, Finlandiya, İzlanda ve İsveç gibi kuzey ülkelerinde uygulanan benzer iş gücü, eğitim ve sosyal politikalar için kullanılan bir üst terimdir. Bu model politik konsept olarak bu ülkelerdeki refah devletinin temelini oluşturur.
Auctoritas, Türkçedeki "otorite" kelimesinin kökeni olan Latince bir kelimedir. Tarihsel olarak kullanımı Roma'nın siyasi tarihi tartışmalarıyla sınırlıyken, 20. yüzyılda fenomenolojik felsefenin başlangıcı kelimenin kullanım alanını genişletti.