İçeriğe atla

Göz kapağı

göz kapağı
Latince isimpalpebrae
Sistemgöz
Arterlacrimal artery, medial palpebral arteries
Tanımlayıcılar
JSTOReyelids
Microsoft Academic2909579419 2781302119, 2909579419
MeSHD005143
TA115 114, 115
FMA54437

Göz kapağı, gözü kapatan ve koruyan ince bir deri kıvrımdır.[1] Göz kapağının temel işlevi, korneanın sürekli nemli olmasını sağlamak için göz yüzeyindeki gözyaşı ve diğer salgıları düzenli olarak göze yaymaktır. Uyurken gözlerinin kurumasını da önleyen göz kapağı, göz kırpma refleksi ile gözü yabancı cisimlerden korur. Levator palpebra superioris kası, göz kapağını geri çekerek korneayı dışarıya maruz bırakır ve görüşü sağlar. Bu hareket istemli ya da istemsiz gerçekleşebilir.Tıp literatüründe "palpebral" ve "blefaral" göz kapakları ile ilgili anlamında kullanılır.

Epikantal katlantıya sahip bir Korelinin sol gözü

İnsan üst göz kapağının görünümü genellikle farklı popülasyonlar arasında değişkenlik gösterir. Gözün iç köşesini kaplayan epikantal katlantının yaygınlığı Doğu Asya ve Güneydoğu Asya popülasyonlarında %90'a kadar çıkabilir ve diğerler nüfus gruplarında da farklı derece ve oranlarda bulunur.[2]

İnsan göz kapağında, göz kapağının tozdan ve yabancı döküntülerden ve terden korunmasını artırmaya yarayan göz kapağı kenarı boyunca bir dizi kirpik bulunur. Göz kapakları insan dışı diğer hayvanlarda da bulunur. Bazı hayvanlar üçüncü göz kapağı olarak da adlandırılan niktitatif membrana sahip olabilir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Goldman, Lee (2012). Goldman's Cecil Medicine (24. bas.). Philadelphia: Elsevier Saunders. ss. 2426. ISBN 1437727883. 
  2. ^ Lee, Y., Lee, E. and, Park, W.J. (2000) Anchor epicanthoplasty combined with outfold type double eyelidplasty for Asians: do we have to make an additional scar to correct the Asian epicanthal fold? Plast. Reconstr. Surg. 105:1872–1880

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Asya</span> kıta

Asya veya Asya Kıtası, Avrupa'nın doğusunda, Büyük Okyanus'un batısında, Okyanusya'nın kuzeyinde ve Arktik Okyanus'un güneyinde bulunan kıta, yüz ölçümü olarak Dünya'nın en büyük kıtası, aynı zamanda nüfus açısından en kalabalık kıtasıdır. Sınırları değişkenlik gösterse de Avrupa ve Afrika kıtaları ile kara sınırı vardır. Avrupa ile birlikle Avrasya'yı, Avrupa ve Afrika kıtalarıyla birlikte Eski Dünya'yı oluşturur. İnsanlığın Afrika'dan çıktıktan sonra ayak bastığı ilk kıta olan Asya, aynı zamanda Dünya üzerindeki birçok dinin çıkış bölgesidir. Ortadoğu kökenli İslam, Hristiyanlık gibi İbrani dinler ile Hint Yarımadası kökenli Budizm ve Hinduizm gibi Dharmatik dinler buna örnektir. Kuzey Kutup Dairesi'nden Ekvator'a kadar uzanan Asya Kıtası, yeryüzünün en alçak noktası olan Lut Gölü ve en yüksek noktası olan Everest gibi çok farklı yeryüzü şekillerini içinde barındırır.

<span class="mw-page-title-main">Kornea</span> Gözün saydam ön tabakası

Kornea, gözün en ön kısmında yer alan, ışığı odaklamak ve gözü dış etkenlerden korumak için özelleşmiş saydam ve eğimli doku.

<span class="mw-page-title-main">Alerjik konjonktivit</span>

Alerjik konjonktivit aslında bir grup hastalığı tanımlayan genel bir terimdir. Temelde tip I aşırı duyarlılık reaksiyonu ile birlikte görülmekte birlikte, süreğen -kronik- tiplerinde hücresel bağışık yanıt da -tip IV reaksiyon- rol oynamaktadır.

Gırtlak, boynun ön soluk borusunun üst kısmında yer alan bir solunum ve ses organıdır. Boynun ön tarafında; yetişkinlerde 3. ve 6., bebeklerde ise 2. ve 4. boyun omurları hizasında bulunur. Basit bir kutu görünüşünde olan gırtlak; kıkırdak, zar ve bağlardan yapılmış önemli vazifeleri bulunan bir organdır. Solunum yolunun üst kısmını teşkil eder ve aynı zamanda ses organıdır. Bu sebeple gırtlağın yapısı solunum borusunun diğer kısımlarından daha farklı ve karışıktır.

<span class="mw-page-title-main">Kuduz</span> Hayvanlar yoluyla bulaşan ölümcül hastalık

Kuduz, Rabies ya da Lyssa, Merkezî sinir sistemini ağır şekilde tutan viral bir zoonoz.

<span class="mw-page-title-main">Akrep</span> araknid (örümceğimsi) takımı

Scorpiones (Akrep), Arachnida (örümceğimsiler) sınıfına bağlı bir eklembacaklı takımıdır. Genellikle sıcak ve nemli bölgelerde yaşayan, vücutları sert kitin bir tabaka ile örtülü, kıvrık ve kalkık kuyruğunda zehir iğnesi bulunan, örümceklerle ilişkili hayvanlardır.

<span class="mw-page-title-main">Avcılık</span> Vahşi hayvanları aramak, takip etmek ve öldürmek

Avcılık, başlangıçta insanların karınlarını doyurmasına yönelik olan bir faaliyet. İlk insanlar ovalarda dolaşırken toplayabildikleri bitkiler ve kovalayıp yakalayabildikleri küçük hayvanlarla beslenmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Fil</span> hortumlu bir memeli hayvan

Fil, hortumlular takımının filgiller (Elephantidae) familyasını oluşturan memeli bir hayvandır. Geleneksel olarak Asya fili ve Afrika fili olmak üzere iki türü tanınır; ancak bazı kanıtlara dayanarak Afrika savan fili ile Afrika orman filinin de iki ayrı tür olduğu öne sürülür. Filler, Sahra altı Afrika ile Güney ve Güneydoğu Asya'da bulunur. İçinde mamutlar ve mastodonlar gibi soyu tükenmiş türleri de barındıran hortumlular takımından günümüzde soyunu sürdüren bir tek filler kalmıştır. Karada yaşayan en büyük hayvan olan Afrika filinin erkeği 4 m boya ve 7.000 kg ağırlığa ulaşabilir. Fillerin dikkat çekici ve ayırt edici özellikleri arasında, nesneleri yakalamak gibi çeşitli amaçlar için kullanılan uzun hortumları başta gelir. Uzun ve sivri olan kesici dişlerini nesneleri taşımak, yeri kazmak için kullanırlar. Fildişinin kaynağı olan bu kesici dişler aynı zamanda dövüşürken silah olarak da kullanılır. Filin büyük ve geniş kulakları vücut ısısını kontrol etmeye yarar. Afrika fillerinin kulakları daha büyük olur ve sırtları içbükeydir. Asya fillerinin ise kulakları daha küçük olur ve sırtları dışbükey ya da düzdür.

<span class="mw-page-title-main">Göz</span> görme organı

Göz, göz çukurunda bulunan, iri bir bilye büyüklüğünde, görmeyi sağlayan küremsi bir organdır.

<span class="mw-page-title-main">Kurt</span> Avrasya ve Kuzey Amerikaya özgü memeli

Kurt veya bozkurt, Avrasya ve Kuzey Amerika'ya özgü ve Canis cinsinden iri bir memelidir. Otuzdan fazla Canis lupus alt türü tanınmakta ve bozkurt denildiğinde günlük konuşma dilinde evcilleştirilmemiş ve yabani alt türler anlaşılmaktadır. Ortalama ağırlığı erkeklerde 40 kg, dişilerde de 37 kg olan kurtlar, köpekgiller (Canidae) familyasının yaşayan en iri üyeleridir. Boyları 105 ila 160 cm arasında değişirken omuz yükseklikleri de 80 ila 85 cm arasındadır. Kurtlar diğer Canis türlerinden daha az sivri kulakları ve ağız ile burunlarıyla olduğu kadar daha uzun kuyrukları ve daha kısa gövdeleri ile de ayırt edilir. Yine de kır kurdu ile altın çakal gibi daha küçük Canis türleri ile yakın akraba oldukları için birlikte üreyerek doğurgan melezler ortaya çıkarabilir. Kurdun çizgili kürkleri genellikle beyaz, kahverengi, gri ve siyah alacalıdır ancak Arktik bölgelerde yaşayan alt türleri hemen hemen tamamen beyaz kürklü olabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Trahom</span> Kara sineklerin, yanı sıra hastanın havlu ve diğer eşyaları aracılığıyla bulaşır

Trahom, konjonktivayı, korneayı ve gözkapaklarını saran, genellikle süreğen bir çeşit göz hastalığıdır; gözde kesecikler ve bir kornea yastıkçığının oluşmasına ve tipik nedbe benzeri lezyonlara sebep olur. Granüler konjonktivit, Mısır oftalmisi ve kör edici trahom olarak da adlandırılan trahom bulaşıcı bir hastalıktır ve nedeni Chlamydia trachomatis adlı bir bakteridir. Enfeksiyon, göz kapaklarının iç yüzeyinde pürüzlenmeye neden olur. Bu pürüzlenme gözlerde ağrıya, korneanın dış yüzeyinin bozulmasına ve körlüğe yol açabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kızıl tilki</span> bayağı tilki

Kızıl tilki, bayağı tilki olarak da bilinir, köpekgiller (Canidae) familyasının en yaygın tilkisidir. Avrupa'nın büyük bir farkla en sık rastlanılan vahşi köpekgildir. Bu yüzden Avrupa'da "tilki" denildiğinde neredeyse hep bu tür kast edilir.

<span class="mw-page-title-main">Bengal kedisi</span>

Bengal kedileri güzel, zeki ve vahşi görünümlü kedilerdir. Bu melez kedi cinsi, kalıpları ve kişilikleri nedeniyle popülaritesini artırıyor ve büyük bir ev kedisi ile yaklaşık aynı boyutta kalıyor. Bir Asya leopar kedisi Abyssinian, Mısır mau veya Amerikan shorthair gibi evcil bir ev kedisiyle üretilerek geliştirildi.

Göze renk veren anatomik yapı iristir.

PRKnın açılımı photorefraktif keratektomidir Anlamı ışık kullanarak korneayı kesmektir. Excimer lazer ile gözün odaklama sisteminin önemli bir kısmı olan korneanın eğimi değiştirilir. Halen en yaygın şekilde kullanılan Lasik tekniğinden farklı olarak PRK da korneada kapak açılmaz, lazer direkt olarak dış yüzeyden başlar.

<span class="mw-page-title-main">Arpacık (hastalık)</span>

Arpacık, göz silleri enfeksiyonlarından biridir. Hastalık, 1-2 gün içerisinde oluşur ve gözdeki batma, gözkapağındaki gerilmelerle beraber kendini gösterir. Başta bir nokta halinde olan bozulum, 1-2 gün içinde ağızlaşma (püstül) durumuna geçer. Göz kapaklarındaki dış gözyaşı bezlerinin iltihabı sonucu dış arpacık, iç gözyaşı bezlerinin iltihabı sonucu iç arpacık ortaya çıkar.

<span class="mw-page-title-main">Konjonktivit</span> Hastalık

Konjonktivit, konjonktiva adı verilen gözün en dış tabakası ve/veya göz kapaklarının iç yüzeyini saran zar tabakanın iltihaplanmasından ileri gelen tıbbi bir durum, bir hastalıktır.

<span class="mw-page-title-main">Üçüncü göz kapağı</span>

Üçüncü göz kapağı ya da niktitatif membran bazı hayvanlarda bulunan ve gözü koruma ya da nemlendirme işlevi gören saydam ya da yarı saydam üçüncü bir göz kapağıdır. Bazı sürüngenlerde, kuşlarda ve köpekbalıklarında tam işlevli olabilen üçüncü göz kapağı memelilerin çoğunda ise gözün köşesinde körelmiş olarak küçük bir kısmı kalmıştır. Develer, kutup ayıları, yüzgeçayaklılar ve yerdomuzları gibi bazı memelilerin ise üçüncü göz kapakları tam işlevlidir. Bilimsel terminolojide plica semilunaris, membrana nictitans ya da palpebra tertia olarak kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Astigmatizma</span>

Astigmatizma, gözün kırma gücündeki dönme asimetrisinden kaynaklanan bir tür kırma hatasıdır. Bu, herhangi bir mesafede görmenin bozulmasına veya bulanıklaşmasına neden olur. Diğer semptomlar arasında göz yorgunluğu, baş ağrısı ve gece araba kullanma zorluğu sayılabilir. Astigmatizma sıklıkla doğumda ortaya çıkar ve yaşamın ilerleyen dönemlerinde değişebilir veya gelişebilir. Yaşamın erken dönemlerinde ortaya çıkar ve tedavi edilmezse ambliyopiye neden olabilir.

Egzotik tür yerel yaşam alanı dışına insanlar tarafından bilinçli olarak ya da istemeyerek getirilmiş ve burada yaşamaya başlamış olan türdür. Yerel olmayan türler girdikleri ekosistemler üzerinde çeşitli etkiler gösterebilirler. Sokuldukları bölge dışına da yayılmış olan egzotik türlere istilacı türler adı verilir. Egzotik türlerin etkileri oldukça değişkenlik gösterir. Bazı egzotik türlerin sokuldukları ekosistem üzerinde yıkıcı olumsuz etkileri olabilirken bazılarının ya etkisi olmaz ya da önemsiz derecede etkileri olabilir. Bazı egzotik türler, zararlılarla mücadele etmek için bilinçli olarak ekosistemlere sokulmuştur. Biyolojik mücadele amacıyla kimyasal pestisitlerin yerine kullanılan bu türler tarım için yararlı olarak görülebilirler. Bazı durumlarda ise uzun vadede etkilerin yararlı mı zararlı mı olacağı tam olarak bilinememektedir.