İçeriğe atla

Gösterge

Gösterge; kendisinden başka bir şey işaret eden, temsilî olan ve yorumlanabilen her türlü cisim, durum veya olay.[1][2]

Boyutları

Ferdinand de Saussure'ye göre göstergeler, birbiriyle karşılıklı ilişki içerisinde olan görüngü (gösteren, ifade) ve imge (gösterilen, içerik) olmak üzere iki boyutludur.[3][4] Özetle harfler (okunan, yazılan) ve sesler (duyulan, söylenen) görüngü boyutuyken; imâ edilen ve zihinde canlanan ise imge boyutudur.

Görüngü

Görüngü, göstergenin işaret eden olgusudur.[4] Dilsel olarak bütün kelimeler birer görüngüdür ve iletişimde bir imgeyi aktarmak için kullanılan görüngü, içeriği (anlamı) taşıyan unsurdur.[5] Eş anlamlı kelimelerden ayrı olarak birbirinden farklı görüngüler aynı içeriği taşıyabilirler.[6] Örneğin ifade olarak "Ankara" ile "Türkiye'nin başkenti" görüngüleri, aynı içeriğe sahiplerdir; ancak vurguları farklıdır.[6]

İmge

İmge; göstergeye ait olan anlam, diğer bir deyişle gösterilendir.[7] Göstergenin içeriği ve değeri de bu boyuttadır.[8] Tıpkı görüngülerde olduğu gibi, birden fazla imge de tek bir görüngüye ait olabilir. Bu durumda görüngü çokanlamlıdır.[9] İmgeler zaman içerisinde anlam değişiklikleri geçirebilirler.

Türleri

Charles Sanders Peirce'ye göre göstergeler, her birinde gösteren ve gösterilen arasında farklı bir ilişkinin bulunduğu üç gruba ayrılır.

Belirti

Belirti (Lat.: Index), gösteren ve gösterilen boyutlar arasında fiziksel bir ilişkinin var olması durumunda göstergenin dahil olduğu gruptur.[10][11]

Benzeşke

Benzeşke veya diğer adıyla ikonlarda (Yun.: Eikṓn), göstergenin iki boyutu arasında benzerlik ilişkisi vardır.[12][13][14] Bir kişi veya nesnenin tasviridir.[15] Charles Morris, bir nesnenin niteliklerini ortaya koyan göstergeleri "ikonik gösterge" olarak tanımlar.[13] Bu tanıma göre fotoğraf ve çizimler, ikon grubuna girerler.

Ayrıca dilsel göstergeler özellikle görüngü boyutundan dolayı sembol olsalar da,[16] doğadaki seslerin taklit edilmesi ile meydana gelen yansımalar, görüngü ve imgelem boyutları arasındaki benzerlik ilişkisi nedeniyle ikon grubuna girer.[17][18][19][20]

Sembol

Sembol (Yun.: Sỳmbolon) veya simge, gösteren ve gösterilen boyutlarında nedensellik veya benzerlik ilişkisi olmamakla birlikte, keyfî ve uzlaşımsaldır.[12][21] Algılanabilenin dışında ve gerisinde anlama sahiptir.[22]

Kaynakça

Atıflar
  1. ^ Busch; Stenschke; S. 18
  2. ^ Best; S. 580
  3. ^ Saussure; S. 14, 77, 78, 79, 136
  4. ^ a b Busch; Stenschke; S. 21, 22
  5. ^ Saussure; S. 78
  6. ^ a b Eco; S. 70
  7. ^ Busch; Stenschke; S. 22
  8. ^ Saussure; S. 136
  9. ^ Busch; Stenschke; S. 192
  10. ^ Busch; Stenschke; S. 19, 20
  11. ^ Trabant; S. 22
  12. ^ a b Busch; Stenschke; S. 19
  13. ^ a b Eco; S. 200
  14. ^ Kocsány; S. 42
  15. ^ Best; S. 225
  16. ^ Saussure; S. 80
  17. ^ Best; S. 258
  18. ^ Busch; Stenschke; S. 23
  19. ^ Erckenbrecht; S. 149
  20. ^ Saussure; S. 81
  21. ^ Ernst; S. 75
  22. ^ Best; S. 510
Genel
  • Best, Otto F. (1984). Handbuch literarischer Fachbegriffe (Almanca). Frankfurt am Main: Fischer Handbücher. 
  • Busch, Albert (2008). Germanistische Linguistik (Almanca). Tübingen: Gunter Narr. 
  • Eco, Umberto (1972). Einführung in die Semiotik. Autorisierte deutsche Ausgabe von Jürgen Trabant (Almanca). München: Wilhelm Fink. 
  • Erckenbrecht, Ulrich (1975). Politische Sprache (Almanca). Wetzlar: Andreas Achenbach. 
  • Ernst, Peter (2002). Pragmalinguistik. Grundlagen, Anwendungen, Probleme (Almanca). Berlin: Walter de Gruyter. 
  • Kocsány, Piroska (2010). Grundkurs Linguistik. Ein Arbeitsbuch für Anfänger (Almanca). Paderborn: Fink. 
  • Saussure, Ferdinand de (2001). Grundfragen der allgemeinen Sprachwissenschaft (Almanca). Berlin: Walter de Gruyter. 
  • Schmidt, Wilhelm (2007). Geschichte der deutschen Sprache. Ein Lehrbuch für das germanistische Studium (Almanca). Stuttgart: S. Hirzel. 

Dış bağlantılar


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Dil</span> insanlar arasında iletişim kurmayı sağlayan doğal bir iletişim aracı

Dil, insanlar arasında anlaşmayı ve iletişimi sağlayan doğal bir araç, kendisine özgü kuralları olan ve ancak bu kurallar içerisinde gelişen canlı bir varlık, çok boyutlu kavramlar bütünü; temeli tarihin bilinmeyen dönemlerinde atılmış bir gizli anlaşmalar düzeni, seslerden örülmüş toplumsal bir kurum ve yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">Ferdinand de Saussure</span> İsviçreli dilbilimcisi

Ferdinand de Saussure, 20. yüzyılda dilbilimde kayda değer gelişiminin birçoğu için fikirleriyle temel hazırlamış, İsviçreli dilbilimci.

<span class="mw-page-title-main">Yapısalcılık</span> Kültür teorisi ve metodoloji

Yapısalcılık, 1950'lerde dilbilimden doğmuş; sanat, antropoloji ve psikolojiyi de etkilemiş bir eleştirel analiz biçimidir. Yapısalcılığa göre, kültürel olaylar sözlü ve sözsüz işaret sistemlerinden oluşur. Bu tür sistemler bir "dil" içerir ve bu diller insan aklının ve davranışlarının belirleyici unsuru olma işlevini taşır.

<span class="mw-page-title-main">Dilbilim</span> insan dilinin araştırılması

Dilbilim, dil bilimi, lengüistik ya da lisaniyat; dilleri dilbilgisi, söz dizimi (sentaks), ses bilgisi (fonetik), ses bilimi (fonoloji), biçimbilim (morfoloji) ve edimbilim (pragmatik) gibi çeşitli yönlerden yapısal, anlamsal ve bildirişimin çıkış bağlamını temel alarak sözlerin gönderimlerini ve iletişimde dilin yaptırım gücünü inceleyen bilim dalıdır.

Anlambilim, anlam bilimi, anlam bilgisi ya da semantik, anlamları inceleyen bilimdir. Anlam bilimi felsefî ya da mantıksal ve dilbilimsel olmak üzere iki farklı açıdan ele alınabilir. Felsefî ya da mantıksal yaklaşım, göstergeler ya da kelimeler ile bunların göndergeleri arasındaki bağlantıya ağırlık verir ve adlandırma, düz anlam, yan anlam, doğruluk gibi özellikleri inceler. Dilbilimsel yaklaşım ise zaman içinde anlam değişiklikleri ile dilin yapısı, düşünce ve anlam arasındaki karşılıklı bağlantı vb. konular üstünde durur.

<span class="mw-page-title-main">Jacques Lacan</span> Fransız ruh hekimi (1901-1981)

Jacques Marie Émile Lacan, "Freud'dan bu yana en tartışmalı psikanalist" olarak anılan Fransız psikanalist ve psikiyatr.

<span class="mw-page-title-main">Jacques Derrida</span> Edebiyat eleştirmeni ve yapısökümcülük olarak bilinen eleştirel düşünce yönteminin kurucusu

Jacques Derrida, Fransız filozof, edebiyat eleştirmeni ve yapısökümcülük olarak bilinen eleştirel düşünce yönteminin kurucusudur.

Gilles Deleuze,, Fransız yazar ve filozoftur.

Fransız yazar Jean Baudrillard’la birlikte anılan bir düşünce. Baudrillard, elektronik iletişimin yaygınlaşmasının bir sonucu olarak, artık televizyon programlarının ya da öteki kültürel ürünlerin göndermede bulunduğu ayrı bir “gerçeklik” olmadığını ileri sürmüştür. Bunun yerine, “gerçeklik” diye gördüğümüz şey, bu tür iletişimin kendisi tarafından yapılaştırılmıştır. Örneğin, haberlerde verilen şeyler yalnızca ayrı bir olaylar dizisi değildir; bunlar aslında, bu olayların kendilerini tanımlamakta ve oluşturmaktadır.

Paradigma Helenceden gelir) Türk Dil Kurumu sözlüğündeki anlam karşılığı; "Değerler dizisi" olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Dil felsefesi</span>

Dil felsefesi, analitik felsefede dilin doğası ve dili; dil kullanıcıları ve dünya arasındaki ilişkileri araştırır. Dil ile felsefe arasındaki ilişki temelde filozofların dili kullanarak felsefe yapmalarından kaynaklanmaktadır. Özelde ise bu araştırmalar anlamın doğası, kasıtlılık, referans, cümlelerin yapısı, kavramlar, öğrenme ve düşünce içerir; dil felsefesi başlığı altında dilin özü, anlamı, kökeni ve yapısı felsefî açıdan sorgulanmaktadır.

Postmodern roman, bir anlamda söylemsel olarak mimaride başlayıp gelişen, kurumsal, kuramsal ve düşünsel alanlarda hızla yayılan ve 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren edebiyat dünyasında da kendisini gösteren postmodernizmin ürünüdür. Edebiyat yapıtlarında özellikle romanlarda görülen postmodern eğilim, genel postmodernizmin söylemsel ve düşünsel yönelimlerinden doğrudan etkilenir ve o söylemsel yapının özelliklerini barındırır.

Göstergebilim, semiyotik veya semiyoloji; göstergelerin yorumlanmasını, üretilmesini veya işaretleri anlama süreçlerini içeren bütün etmenlerin dizgesel bir biçimde incelenmesine dayanan bir bilim dalıdır. Fransızlar semiyoloji terimini kullanmışlardır. Semiyotik disiplinlerarası bir sahadır. Anlam bilimi, dil bilimi, fonetik, mimarlık, sosyoloji, psikanaliz ve daha birçok bilim dalı ve disiplinin oluşturduğu disiplinler arası bir disiplindir. Kültürel kodlar, gelenekler ve metni anlam süreçlerine göre düzenlenmiş işaret sistemleri diye nitelenen her şey semiyotiğin inceleme alanına girmektedir. Semiyoloji, yapısalcılığın modeli olarak düşünülmektedir.

Luce Irigaray, yapısalcılık sonrası gelişen ve etkili olan Fransız feminist felsefenin ünlü üç isiminden biridir. Bu eğilime postmodern feminizm denilmesi de söz konusudur. Feminist teorisyen, psikanalizci ve edebiyat kuramcısı.

<span class="mw-page-title-main">Sembol</span> bir fikri, süreci veya fiziksel bir varlığı temsil eden bir şey

Sembol veya simge, kavramın uzlaşımsal olarak betimlendiği gösterge türü. Bir düşüncenin, nesnenin, niteliğin, niceliğin vb. ruhbilimsel ve düşünbilimsel açıdan betimlenmesi simgesel anlam taşıyan yapay bir belirtidir. Tüm simgeler doğaları itibarıyla kavramsal olup, sözel, görsel ya da sayısal olabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Luvice</span>

Luvice veya Luvi dili Anadolu dillerine mensup bir dildir. Aynı zamanda Hititlerin de hiyeroglif yazılarında kullandıkları dildir. Mısır ve Girit hiyeroglif yazısından farklı olan bu hiyeroglif yazısı, daha çok mühürlerde ve kaya anıtları gibi büyük yazıtlarda kullanılmıştır.

İletişim, iletilmek istenen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir. Organizmaların çeşitli yöntemlerle bilgi alışverişi yapmalarına olanak tanıyan bir süreçtir. İletişim tüm tarafların üzerinden bilgi alışverişi yapılacak ortak bir dili anlamalarına ihtiyaç duyar.

<i>Barton Fink</i> safter inan 01-02/1976 van erciş doğumlu olup ağrı patnos nıfüsuna kayıtlıdır Evli 4 kız babasıdır

Barton Fink, Ethan ve Joel Coen kardeşler'in yazdığı, yönettiği ve yapımcılığını üstlendiği 1991 ABD yapımı filmdir.

<span class="mw-page-title-main">Kıta felsefesi</span>

Kıta felsefesi, Avrupa'daki 19. ve 20. yüzyıl felsefe geleneklerini tanımlamakta kullanılan terim. 20. yüzyılın ikinci yarısında anadili İngilizce olan filozoflar tarafından, analitik felsefenin dışında kalan görüş ve düşünceler için kullanılmaya başlanmıştır. Kıta felsefesi, şu akımları içinde barındırır: Alman idealizmi, fenomenoloji, varoluşçuluk, yorumsama, yapısalcılık, postyapısalcı felsefe, Fransız feminizmi, Frankfurt Okulu'nun eleştirel teorisi ve Batı Marksizmi ile psikoanalitik teorinin ilgili alanları.

Uygulamalı dilbilim, genel dilbilimin bir alanıdır. Dil öğrenimi araştırmaları, dil betimlemesi, ayrıca dilbilimsel görüş altında doğa bilimleri, kültür bilimi, bilgi bilimi, hukuk ve ruhbilimdeki sorunlarla disiplinlerarası olarak ilgilenmektedir. Diğer alanlardaki dille ilgili problemlerin çözümlenmesinde dilbilimsel teori, metot ve bilgilerin kullanımı da bu alanın konusunu oluşturmaktadır. Araştırma nesnesi olarak dille ilgili çok farklı görüşler ile farklı yaklaşımlar ve dilbilimin başka bilimlerden yararlanma özelliğinden dolayı genel dilbilim ve uygulamalı dilbilim arasında genel belirlenmiş bir sınırlama yoktur. "Uygulamalı dilbilim" kavramı altında ne anlaşıldığı tam olarak net değildir. Bir taraftan gerçek uygulamalı dilleri araştıran bir alt alan olarak anlaşılırken, diğer taraftan uygulama sonunda elde edilen araştırma sonuçlarının kullanılmasıyla ilgili bir alt alan olarak anlaşılmaktadır. Genel/teorik ve uygulamalı dilbilim arasındaki bu özel durum sorun yaratmaktadır. İngiliz dili ile ilgili bilimsel alanda "applied linguistics" mi yoksa "linguistics applied" kavramının kullanılacağı konusundaki adlandırma karşıtlığı tartışılmaktadır.