İçeriğe atla

Görsel agnozi

Görsel agnozi, görsel olarak sunulan nesnelerin tanınmasında bir bozukluktur. Bunun nedeni görme (keskinlik, görme alanı ve tarama), dil, hafıza veya zeka eksikliği değildir.[1] Kortikal körlük birincil görme korteksindeki lezyonlar sonucu oluşurken, görsel agnozi beyindeki arka oksipital ve/veya temporal lob (lar) gibi daha ön kortekslere zarar gelmesi sonucu olur.

İki tür görsel agnozi vardır: öz algısal agnozi ve ilişkilendirme agnozisi.

Görsel nesnelerin tanınması iki temel düzeyde gerçekleşir. Öz algısal düzeyde, retinadan gelen görsel bilgilerin özellikleri, bir nesnenin algısal bir temsilini oluşturmak için bir araya getirilir. İlişkilendirme düzeyinde, bir nesnenin anlamı algısal temsile eklenir ve nesne tanımlanır.[2] Bir kişi nesnelerin doğru biçimlerini algılayamadığı için nesneleri tanıyamazsa, nesneler hakkındaki bilgileri sağlam olmasına rağmen (yani anomisi yoktur), öz algısal agnozisi vardır. Bir kişi formları doğru bir şekilde algılayabilirse ve nesneler hakkında bilgiye sahipse ancak nesneleri tanımlayamazsa, ilişkilendirme agnozisi vardır.[3]

Belirtiler

Çoğu görsel agnozi vakası, geniş beyin hasarı yaşayan yaşlı erişkinlerde görülse de daha az beyin hasarı almış küçük çocukların da gelişim yıllarında semptomları gösterdiği vakalar vardır.[4] Görsel agnozi kendisini genellikle körlük, kısmi körlük, anomi ve hafıza kaybı gibi diğer durumlarla açıklanamayan bir şekilde objeleri tanıma yetisinin kaybı olarak gösterir.

Genel olarak görsel agnosinin test edilen diğer yaygın belirtileri arasında, şekil olarak benzer görünen nesneleri tanımlamada, çizgi ile çizilmiş objeleri ve az yaygın kullanılan görünümlerde gösterilen nesneleri, örneğin yukarıdan aşağıya doğru görünen bir atı tanımlamada zorluk duymak, yer alır.

Herhangi bir hastada çeşitli semptomlar ortaya çıkabilir ve yetenek bozukluğu sadece ikili değildir, aynı zamanda şiddeti de değişebilir. Örneğin, Hasta SM, yirmili yaşlarında yaşadığı bir kaza sonucunda, doğuştan gelen yüz körlüğüne benzer özellikler gösteren, sol ekstrakt kortekste bağlı tek taraflı lezyonu olan bir yüz körüdür.[5] Hasta kişi yüz özelliklerini ve duygularını tanıyabilse de - aslında bazen bir yüzü tanımak için göze çarpan bir özellik kullanır - yüz tanıyabilme, sadece görsel uyaranlar ile, hatta kendisinin, arkadaşlarının ve ailesinin yüzleri için bile neredeyse imkansızdır. Bu bozukluk hastanın hem yüzlerle ilgili anılarını depolamasını hem de depolanan anıları hatırlamasını etkiler.

Bununla birlikte, semptomların diğer alanlara erişimine dikkat etmek önemlidir. SM'nin nesne tanıma özelliği tamamen olmasa da benzer şekilde bozulmuştur; ona tanımlaması için çizgi çizimleri verildiğinde, çizime benzer özelliklere sahip nesneleri adlandırabilmiştir, bu da çizimin özelliklerini görebildiğini gösterir. Benzer şekilde, bir plaj sahnesinin bir çizgi çizimi ile kopyalanması, temel özelliklerinin hesaba katılmasına rağmen, çizimin basitleştirilmiş bir versiyonuna yol açmıştır. Mekanların tanınması açısından hastanın hala engeli vardır ancak hasta tanıdık yerleri hatırlayabilir ve yeni yerleri hafızaya kaydedilebilir.[5]

Patofizyoloji

Görsel agnozi, görsel ilişki korteksinin veya ventral görme akımının zarar görmesiyle birlikte ortaya çıkar. Bu durum, görsel bilgiyi beyne yönlendirme aracı olan gözlerde veya optik sistemde hiçbir hasar yokken bile oluşabilir; zaten, görsel agnozi, semptomlar bu tür hasarlarla açıklanamadığında ortaya çıkar. Ventral akışın hasara uğraması, prospagnozi gibi belirli görsel bilgi kategorilerini tanıma yeteneğini bozar. Görsel agnozisi olan hastaların genellikle dorsal görme akışında bir hasar olmaz. Dorsal görme akışının rolü objelerin uzaydaki pozisyonlarını belirlemektir, böylelikle görsel agnoziye sahip insanlara nispeten normal görsel güdümlü davranış göstermelerini sağlamaktır.[6][7]

Örneğin, DF isimli hastada, ventral yüzeyde algısal agneziye sebep olan bir lezyon vardı.[8] Test edileceği görevlerden birinde, tüm yönlere döndürülebilecek ince bir yuvaya bir kart yerleştirmesi gerektiriyordu. Bir algısal agnosik olarak, yuvayı tanıyamayacağı için kartı yuvaya doğru şekilde yerleştirememesi beklenmelidir. Gerçekten de yuvanın yönünü belirtmesi istendiğinde, verdiği cevaplar şanstan fazlası değildi. Yine de, kartın yuvaya yerleştirilmesi istendiğinde, başarısı neredeyse kontrol grubu düzeyindeydi. Bu, bir ventral akım eksikliği durumunda, dorsal akımın nesne tanımasından bağımsız bir şekilde harekete yardımcı olmak için özel bilgilerin işlenmesine yardımcı olabileceği anlamına gelir.

Daha spesifik olarak, lateral oksipital kompleksin birçok farklı nesneyle etkileşimde olduğu görülmektedir. Prosopagnosia sebebi (yüzlerin tanınamaması), fusiform yüz bölgesinin (FFA) hasar görmesidir. Temporal lobun fusiform girusunda yüz tanımada rol almayla ilişkilendirilmiş bir bölgedir. Bu alan sadece yüz tanıma ile sınırlı değildir; nesnelerin tanınmasını da sağlar. Ekstremite vücut korteksinin (EBA) insan fotoğrafları, silüetleri veya çizimleri ile aktive olduğu bulundu. Limbik korteksin parahippokampal bölgesinin (PPA), sahnelerin ve arka planların görülmesiyle etkinleştirildiği bulunmuştur. Serebral akromatopsiye (farklı tonlar arasında ayrım yapamama), görsel ilişki korteksinin V8 alanının hasar görmesi kaynaklıdır.

Beynin sol yarıküresi nesneleri anlamlandırma ve tanıma için önemli bir role sahiptir.[9]

Teşhis

Sınıflandırma

Görsel agnozi genel olarak tamalgısal agnozi ve ilişkilendirme agnozisi olarak ikiye ayrılır.[10]

Tamalgısal agnozi, temel görsel işlevler (keskinlik, renk, hareket) ve dil ve zeka gibi diğer zihinsel işlemler normal olduğu halde nesneleri tanıyamama durumudur.[8] Beyin, bir nesnenin tam algısını oluşturmak için kenarlar, ışık yoğunluğu ve renk gibi duyusal bilgi özelliklerini doğru bir şekilde entegre etmelidir. Bu işlem sırasında bir hata meydana gelirse, bir nesnenin algısı tam olarak oluşmaz ve bu nedenle nesne algılanamaz.[11] Tamalgısal agnozisi olan bireyler basit figürlerin kopyalanması, eşleştirilmesi veya çizilmesi gereken görevleri yerine getirememesinden ayırt edilebilir..

İlişkilendirme agnozisi, nesneleri belirgin bir algı ve bilgi ile bile tanımlayamama durumudur. Tamalgısal agnoziden daha yüksek seviyede bir işlem içerir.[8] İlişkilendirme agnozisi olan bireyler, nesneleri doğru algılayabildiklerini gösteren, basit rakamları kopyalama veya eşleştirme gibi görevleri yerinde getirebilirler. Ayrıca, nesnelere ait dokunsal veya sözlü bilgileri test edildiğinde bu bilgileri bildiklerini de gösterirler. Fakat, görsel olarak test edildiğinde, yaygın olarak bilinen nesneleri adlandıramaz veya tanımlayamazlar.[11] Bu, nesnelerin algılanması ile ilgili bilgilerinin ilişkilendirilmesinde bir bozulma olduğu anlamına gelir.

Görsel agnozi genel olabilse de, spesifik tiplerin tanınmasını engelleyen birçok değişken vardır. Görsel agnozinin bu değişkenleri arasında prosopagnozi (yüzleri tanıyamama), saf kelime körlüğü (genellikle "agnozik alexia" veya "saf alexia" olarak adlandırılan kelimeleri tanıyamama), renk agnozisi (renkleri ayırt edememe), çevre agnozisi (yer işaretlerini tanıyamama veya bir ortamın mekansal yerleşimini algılamakta güçlük çekme, yani topografagnozi) ve eş agnozi (görsel bir sahnedeki birden fazla nesneyi sınıflandıramama) sayılabilir.[12][13]

Görsel agnozi kategorileri ve alt tipleri

Görsel agnozinin iki ana kategorisi şunlardır:

  • Tamlgısal görsel agnozi, bozulmaya uğramış nesne tanıma becerisidir. Tamalgısal görsel agnozisi olan bireyler, görsel bilginin tam algısını oluşturamazlar.[14]
  • İlişkilendirme görsel agnozisi, bozulmaya uğramış nesne tanımlama becerisidir. İlişkilendirme agnozisi olan bireyler, tam algısı oluşmuş bir nesneyi anlamlandıramazlar. Tam algı oluşturulur ancak ilişkilendirme agnozisi olan bireyler için bu algının hiçbir anlamı yoktur.
İlişkilendirme görsel agnozisinin alt tipleri
  • Akromatopsi, farklı renkleri ayırt edememe.[8]
  • Prosopagnozi, insan yüzlerini tanıyamamak. Prosopagnozi hastası bireyler yüzlere baktıklarının farkındadır ancak iyi tanıdıkları da dahil olmak üzere insanları yüzlerinden tanıyamazlar.
  • Eş agnozi, Bir mekandaki çoklu nesneleri tanıyamamak, bir mekansal düzen içerisinde olan farklı objelerin veya küçük ve büyük çaplı objelerin arasında ayrım yapamamayı kapsar. Örnek olarak, ormanın içindeki bir ağacı görebilmek fakat ormanı görememek ya da tam tersi bir durum verilebilir.[13]
  • Topografagnozi, bir ortamın mekansal düzenini algılayamama, zor tanınan binalar ve yerleri içeren bir ortamın mekansal düzenini tanıyamama; bir konumun veya mekanın zihinsel haritasını oluşturmada zorluk; ve/veya uzaydaki nesneler arasındaki oryantasyonu ayırt edememe.
  • Pure alexia, okuma becerisi yoksunluğu.
  • Pantomim agnozisi: Vücut hareketlerini anlayamama.[15] Alt kortikal görsel korteksin vücut hareketlerinin tanınmasında kritik olduğu görülmektedir.[16]

Hasta CK

Geçmiş

Hasta CK 1961'de İngiltere'de doğdu ve 1980'de Kanada'ya göç etti. Ocak 1988'de CK, bir motorlu taşıt kazası nedeniyle kafa travması geçirdi. Kazadan sonra CK birçok bilişsel sorun, ruh hali değişimleri, zayıf hafıza ve öfke patlamaları yaşadı. CK'nın sol tarafında motor güçsüzlüğü ve sol tarafında homonom hemianopisi vardı. Normal zeka ve normal görme duyarlılığını koruyarak iyileşti. Daha sonra büyük bir şirkette yönetici olarak çalışarak Tarih Yüksek Lisansını tamamladı. İyileşmesi diğer biliş alanlarında başarılı olmasına rağmen, CK hala görsel dünyayı anlamlandırmakta sorun yaşıyor.[17]

İlişkisel görsel agnozi

Manyetik rezonans görüntülemede (MRG) CK'nın oksipital lobunda iki taraflı incelme görüldü ve bu da ilişkisel görsel agnozi ile sonuçlandı.[17] Görsel agnosiden muzdarip hastalar görsel olarak sunulan nesneleri tanımlayamazlar. Bu nesneleri dokunma gibi diğer yöntemlerle tanımlayabilirler, ancak bu nesneler görsel olarak sunulurlarsa onları tanımlayamazlar. İlişkisel agnosik hastalar, beyinlerinde görsel dünyanın ayrıntılı bir temsilini yaratamazlar, sadece tam nesnelerin unsurlarını algılayabilirler. Ayrıca nesneler arasında ilişki kuramaz veya nesnelere anlam atayamazlar.[18]

CK, nesneleri tanımlamaya çalışırken birçok hata yapıyor. Örneğin, bir abaküse "bir kebaptaki şişler" ve badminton raketine "eskrim maskesi" adını verdi. Bir dart "tüy silgi" idi ve bir açıölçeri "kokpit" ile karıştırdı. Görsel nesne tanımadaki bu bozulmaya rağmen, CK çizim, görsel canlandırma ve içsel görüntü oluşturma gibi birçok yeteneğini korudu. İngiltere vatandaşı olarak İngiltere'yi çizmek, doğduğu yer olan Londra'yı işaretlemekle görevlendirildi. İngiltere'nin yanlışsız çizimi, mükemmel çizim yeteneklerinin sadece bir örneğidir.[17]

Daha önce belirtildiği gibi, CK nesnelerin parçalarını tanımlayabilmektedir ancak tam bir temsil üretememektedir. O zaman nesnelerin boyutu, şekli ve rengi için görsel canlandırma yetisinin bozulmamış olması şaşırtıcı olmamalıdır. Örneğin, bir hayvanın resmi gösterildiğinde, "kulaklar yukarı mı aşağı mı?" ve "kuyruk uzun mu kısa mı?" gibi sorular sorulduğunda doğru cevap verebilir. Renkleri doğru bir şekilde tanımlayabilir, örneğin bir kavunun iç kısmı turuncudur.[17] Son olarak, CK içsel görüntüler üretebilir ve üretilen bu nesneleri algılayabilir. Örneğin, Finke, Pinker ve Farah, CK'ya bir B harfinin 90 derece sola döndürüldüğü, altına bir üçgen konulduğu ve ortadaki çizginin kaldırıldığı bir senaryo hayal etmesini söylediler. CK, kafasından bu dönüşümü hayal ederek bu nesneyi bir kalp olarak doğru bir şekilde tanımlayabilir.[19]

Yüz ve nesne işleme arasındaki çifte ayrışma kanıtı

Hasta CK, yüz işleme ve görsel nesne işleme arasında çift bir ayrışma için kanıt sağlamıştır. Prosopagnosili hastalar Fusiform Yüz Alanına (FFA) zarar verir ve dik şekilde duran yüzleri tanıyamazlar. CK, yüz işlemede zorluk çekmez ve dik şekilde duran ünlü insanların yüzlerini tanımlamakla görevlendirildiğinde kontrol grubunun performansıyla örtüşür. Ünlü kişilerin ters yüzleri gösterildiğinde, CK kontrol grubundaki kişilerden önemli ölçüde daha kötü performans gösterir. Bunun nedeni, ters yüzlerin işlenmesinin parça parça bir strateji içermesidir. CK'nın performansı, yüz işlemede bozulmuş ancak ters yüzleri tanımada iyi performans gösteren prosopagnosili hastalarıyla karşılaştırılmıştır. Bu, yüz ve nesne işleme arasında bir çift ayrışma olduğunu ve yüze özgü bir işleme sistemi olduğunu gösteren ilk kanıttı.[18]

Popüler kültürde

  • Bu durumla ilgili ünlü bir rapor, Oliver Sacks'in kitabını, Karısını Şapka Sanan Adam'ın başlık denemesidir.
  • Picket Fences bölüm "Yabancılar" da cinayet zanlısı agnosia muzdarip.
  • House bölümünde " Advers Events " hastası agnoziden muzdaripti.
  • Grafik romanı Preacher'da Lorie karakteri, tek bir gözle doğmaktan kaynaklanan aşırı bir agnosia versiyonundan muzdariptir. Örneğin, ciddi yüz bozuklukları olan bir adam olan Arseface'i genç bir James Dean'e benzetiyor.
  • Val Kilmer'in karakteri At First Sight filminde görsel agnosiden muzdarip.
  • X Files'ın beşinci sezon bölümü olan "Folie à Deux" da Mulder, telemarketer Gary Lambert ile aynı inanca sahip, patronu Greg Pincus'un gerçek görünümünü hipnoz yoluyla gizleyen bir canavar. Scully, bu nosyonun mantıksız olduğuna inanmasına rağmen, Mulder'ın tanımladığı şeyin görsel agnoza benzer olduğunu düşündürmektedir.
  • Liking What You See: A Documentary, Ted Chiang tarafından hazırlanan bir belgesel, fiziksel güzelliğe doğru görsel bir agnosiye neden olan bir tıbbi prosedürün kültürel etkilerini inceliyor.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Delver, J. F., Seton, X., Colette, F., & Ross ion (2004). "Evidence for Perceptual Deficits in Associative Visual (Pro sop)agnosia: A Single-case Study". Parapsychologist. 42 (5): 597-612. 
  2. ^ Riddoch, M. J., Humphreys, G. W. (1987). "A Case of Integrative Visual Agnosia". Brain. 110 (6): 1431-1462. 
  3. ^ Karnath H. O. (2009). "The anatomy of object recognition—Visual form agnosia caused by medial occipitotemporal stroke". The Journal of Neuroscience. 29 (18): 5854-5862. 
  4. ^ Funnell (2011). "Development of a vocabulary of object shapes in a child with a very-early-acquired visual agnosia: A unique case". Quarterly Journal of Experimental Psychology. 64 (2): 261-282. 
  5. ^ a b Behrmann (2003). "What does visual agnosia tell us about perceptual organization and its relationship to object perception?". Journal of Experimental Psychology: Human Perception and Performance. 29: 19-42. 29 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2020. 
  6. ^ "A neurological dissociation between perceiving objects and grasping them". Nature. 349 (6305): 154-6. 1991. 
  7. ^ "Separate visual pathways for perception and action". Trends Neurosci. 15 (1): 20-5. 1992. 
  8. ^ a b c d Kolb, B. & Whishaw, I. Q. (2009). "Fundamentals of Human Neuropsychology 6th ed. New York, NY., Worth Publishers. 978-0-7167-9586-5.[]
  9. ^ McCarthy (1986). "Visual associative agnosia: A clinico-anatomical study of a single case". Journal of Neurology, Neurosurgery & Psychiatry. 49 (11): 1233-40. 
  10. ^ Behrmann (2010). "Agnosias". Wiley Interdisciplinary Reviews: Cognitive Science. 1 (2): 203-213. 
  11. ^ a b Heilman, K. M. (2002). "Matter of Mind. New York, NY., Oxford University Press. 978-0-19-514490-1.[]
  12. ^ Biran (2003). "Visual agnosia". Current Neurology and Neuroscience Reports. 3 (6): 508-512. 
  13. ^ a b Barton (2011). "Disorder of higher visual function". Current Opinion in Neurology. 24 (1): 1-5. 
  14. ^ Ferreira (1998). "Separate visual pathways for perception of actions and objects: Evidence from a case of apperceptive agnosia". Journal of Neurology, Neurosurgery & Psychiatry. 65 (3): 382-385. 
  15. ^ Harris (2001). "Object Orientation Agnosia: A Failure to Find the Axis?". Journal of Cognitive Neuroscience. 13 (6): 800-812. 
  16. ^ Rothi (1986). "Pantomime agnosia". Journal of Neurology, Neurosurgery & Psychiatry. 49 (4): 451-4. 
  17. ^ a b c d Behrmann (1994). "Intact visual imagery and impaired visual perception in a patient with visual agnosia". Journal of Experimental Psychology. Human Perception and Performance. 20 (5): 1068-87. 
  18. ^ a b Moscovitch (1997). "What is Special about Face Recognition? Nineteen Experiments on a Person with Visual Object Agnosia and Dyslexia but Normal Face Recognition". Journal of Cognitive Neuroscience. 9 (5): 555-604. 
  19. ^ Finks (1989). "Reinterpreting visual patterns in mental imagery". Cognitive Science. 13: 51-78. 

Konuyla ilgili yayınlar

  • "Attention to form or surface properties modulates different regions of human occipitotemporal cortex". Cereb. Cortex. 17 (3): 713-31. Mart 2007. 
  • "Separate processing of texture and form in the ventral stream: evidence from FMRI and visual agnosia". Cereb. Cortex. 20 (2): 433-46. Şubat 2010. 
  • Sight Unseen: An Exploration of Conscious and Unconscious Vision. Oxford UK: Oxford University Press. 2004. ss. 139. ISBN 978-0-19-856807-0. 
  • Visual Agnosia. 2nd Edition. Cambridge MA: MIT Press: Bradford Books. 2004. s. 192. ISBN 978-0-262-56203-4. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Nöroloji</span> beyin, beyin sapı, omurilik ve çevresel sinir sistemiyle kasların hastalıklarını inceleyen tıp dalı

Nöroloji ya da sinir bilimi, genel olarak beyin, beyin sapı, omurilik ve çevresel sinir sistemiyle kasların hastalıklarını inceleyen, cerrahi dışındaki tedavi uygulamalarını içeren tıp bilimi dalıdır. Nöroloji zamanla içine kapalı ve sınırlı bir dal olmaktan çıkmış, epilepsi, hareket bozuklukları, beyin damar hastalıkları, bunamalar, uyku bozuklukları gibi ayrıca özelleşmişlik gerektiren alt disiplinlere bölünmüştür, bunun yanı sıra 19. yüzyılda ruh hastalıklarıyla birlikte ele alınırken, 20. yüzyıldan itibaren psikiyatri ayrı bir dal olarak ayrılmıştır. Tüm bu alanlardaki ciddi laboratuvar arka planının yanı sıra günümüze nöroloji pek çok başka tıp alanı ile multidisipliner bir ilişki içindedir.

Agnozi, duyusal bilgiyi işleme yetersizliğidir. Genellikle özel bir duyu ya da hafıza kaybının olmadığı durumlarda nesneleri, kişileri, sesleri, şekilleri, kokuları tanıma yeteneğinin kaybıdır.

Görsel algı çevredeki objelerin görülebilir spektruma yansıttığı ışığı kullanarak çevreyi yorumlayabilme yeteneğidir. Bu, etrafı ne kadar net görmeyi ifade eden görsel keskinlikten farklıdır. Bir kişi 20/20 vizyonu olsa bile görsel algısal işleme ile ilgili problemler yaşayabilir.

Optik nörit ya da optik sinir inflamasyonu, tam veya kısmi görme kaybına neden olan bir göz hastalığıdır.

<span class="mw-page-title-main">Optik illüzyon</span>

Optik illüzyon ya da göz yanılsaması, görsel olarak algılanan görüntüler ile nesnel gerçekliğin farklı olduğu durumlar için kullanılan terimdir. Göz tarafından toplanan ve beyinde işlenen bilgiler uyaran kaynağının fiziksel ölçümü ile uyuşmayan bir algı oluşturur. Temel olarak 3 tipi vardır: Değişmez optik illüzyonlar ile temsil ettiği nesnelerden farklı algılanan görüntüler oluşturulur, fizyolojik optik illüzyonlar gözlerin ve beynin belirli bir tür aşırı uyarılması ile etki gösterir ve bilişsel illüzyonlar, bilinçsiz çıkarımlar sonucu oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Perirhinal korteks</span>

Perirhinal korteks, Medial temporal lob üzerinde, bilgi depolanmasında önemli bir rol oynayan beyin bölümü.

İstem dışı körlük, dikkatsiz körlük veya algısal körlük, hiçbir şekilde görme bozukluğu ya da görme kusuru ile ilişkilendirilmeyen psikolojik bir dikkat eksikliği. İstem dışı körlük bir bireyin normal bir görüşte beklenmedik uyarıcıyı (stimuli) fark edemediği olay olarak da tanımlanabilir. Biri için tüm uyarıcılara dikkat etmek imkânsız olduğunda sonuç olarak istem dışı körlük anlamına gelen oldukça belirgin ve beklenmedik nesneleri görememe durumu oluşur. Terim, Arien Mack ve Irvin Rock tarafından 1992’de bulunmuştur ve içeriğinde olayın buluşunu ve onu tanımlamak için yöntemleri anlatan 1998’de MIT Press tarafından yayımlanan kitaplarının adı olmuştur. İstem dışı körlük üzerine yapılan çalışma, olayın bilişsel bozukluktan bağımsız olarak her bireyde ortaya çıkabileceğini belirtmiştir.

Gestalt psikolojisi veya gestaltizm, bilişsel süreçler içerisinde özellikle algı ve algısal örgütlenme konularında yoğunlaşmış psikoloji teorisidir. Yirminci yüzyılın ilk yarısında Almanya'da ortaya çıkmıştır. Gestalt psikolojisi kaotik görünen bir dünyada anlamlı bir algıya sahip olmamızın temelde hangi kanunlara dayandığını anlamaya çalışır. Gestalt psikolojisinin ana prensibi zihnin kendi kendisini algıladığı şeylerde bir bütün görmeye organize etmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Değişim körlüğü</span>

Değişim körlüğü, görsel uyaranın bir değişiklik tanıtıldığında ve gözlemci bunu fark etmediğinde oluşan şaşırtıcı bir algısal fenomendir. Örneğin, gözlemciler genellikle bir görüntüde oluşan, kapatılıp tekrar açılan büyük farklılıkları fark etmede başarısız olurlar. İnsanların değişiklikleri belirlemedeki zayıf yetenekleri, temel sınırlamaları yansıtmak için öne sürülmüştür. Değişim körlüğü çok araştırılan bir konu haline gelmiş, görgü tanığı ifadelerinde ve araba kullanırken dikkat dağılması gibi alanlarda önemli pratik sonuçları olabileceği iddia edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Hemispatial neglect</span>

Hemispatial neglect , beynin bir yarım küresinde hasar meydana geldikten sonra devam eden ve gözlemlenen bir görüş alanını fark etme ve ona karşı dikkat eksikliğinden kaynaklanan bir nöropsikolojik durumdur. Bir kişinin, vücudun veya çevrenin bir tarafındaki uyaranları işleyememesi ve algılayamamasıyla tanımlanır, bu yetersizlik duyum eksikliğinden kaynaklanmaz. Hemispatial neglect genellikle hasarlı yarımküreye karşı konumludur, fakat ipsilezyonel ihmal örnekleri rapor edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Prosopagnozi</span> kişinin insan yüzlerini ayırt etmekte zorlandığı bilişsel bozukluk

Prosopagnozi veya yüz körlüğü, insanın kendi yüzü dahil olmak üzere çevresindeki insanların yüzlerini ayırt etmekte zorlandığı yüz algısıyla ilgili bir bilişsel bozukluktur. Bundan bağımsız olarak kişinin entelektüel işlevsellik ve görsel işleme yeteneği gibi diğer yönleri bozulmadan kalır. Terim başlangıçta akut beyin hasarını takip eden bir durumu tanımlamak için kullanılsa da, bozukluğun yaygınlık oranı %2.5 olan konjenital veya gelişimsel bir formu da vardır. Prosopagnozi ile ilişkili spesifik beyin alanı genellikle insanların diğer insanların yüzlerini benzer karmaşıklığa sahip cansız nesnelerden ayırt etmesini sağlayan fusiform girustur. Fusiform girusun işlevselliği çoğu insanın yüzleri kompleks cansız objelere göre daha detaylı olarak tanımasına izin vermesidir. Prosopagnoziye sahip kişiler için yüz tanımak için kullanılan yeni method daha az hassas olan obje-tanıma sistemine dayanır. Tanıdık yüzleri tanımada sağ yarımküre fusiform girus, sola göre daha önemli yer tutmaktadır. Fusiform girusun sadece insan yüzlerinin tanınması için spesifik olup olmadığı ise belirsizliğini korumaktadır.

Hazırlama etkisi, bir uyarana maruz kalmanın, bilinçli bir rehberlik ya da niyet olmaksızın bir sonraki uyarana tepkiyi etkilediği bir olgu. Örneğin, HEMŞİRE kelimesi DOKTOR sözcüğünü takip ederek EKMEK sözcüğünü takip etmekten daha çabuk tanınır. Hazırlama, algısal, çağrışımsal, tekrarlayıcı, pozitif, negatif, duyuşsal, anlamsal veya kavramsal olabilir. Bununla birlikte, araştırma henüz hazırlama etkilerinin süresini kesin olarak belirlememiştir, ancak başlangıcı neredeyse anlık olabilir.

Biçim algısı, nesnelerin görsel öğelerinin, özellikle şekiller, desenler ve önceden tanımlanmış önemli özelliklerle ilgili olanların tanınmasıdır. Bir nesne retina tarafından iki boyutlu bir görüntü olarak algılanır, ancak görüntü aynı nesne için görüntülendiği bağlam, nesnenin görünen boyutu, bulunduğu açı açısından farklılık gösterebilir. Görüntülendiğinde ne kadar aydınlandığını ve görüş alanının neresinde bulunduğunu gösterir. Bir nesneyi gözlemlemenin her örneğinin benzersiz bir retina tepki modeline yol açmasına rağmen, beyindeki görsel işleme, bu deneyimleri benzer olarak tanıyabilir ve değişmez nesne tanımaya izin verir. Görsel işleme, en düşük seviyelerin çizgileri ve konturları tanıdığı ve biraz daha yüksek seviyelerin sınırları tamamlama ve kontur kombinasyonlarını tanıma gibi görevleri yerine getirdiği bir hiyerarşide gerçekleşir. En yüksek seviyeler, tüm bir nesneyi tanımak için algılanan bilgiyi bütünleştirir. Esasen nesne tanıma, onları kategorize etmek ve tanımlamak için nesnelere etiketler atama, böylece bir nesneyi diğerinden ayırt etme yeteneğidir. Görsel işleme sırasında bilgi oluşturulmaz, bunun yerine uyarıcının en ayrıntılı bilgisini ortaya çıkaracak şekilde yeniden biçimlendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Algı felsefesi</span> Felsefi Yaklaşım

Algı felsefesi, algısal deneyimin doğası ve algısal verilerin durumuyla, özellikle de dünya hakkındaki inançlar veya dünya hakkındaki bilgilerle nasıl ilişkili olduklarıyla ilgilidir. Herhangi bir açık algı açıklaması, çeşitli ontolojik veya metafizik görüşlerden birine bağlılığı gerektirir. Filozoflar, nesnelerin algılarının ve bunlarla ilgili bilgi veya inançların bireyin zihninin yönleri olduğunu varsayan içselci açıklamaları ve bunların bireyin dışındaki dünyanın gerçek yönlerini oluşturduklarını belirten dışsalcı açıklamaları birbirinden ayırır. Son zamanlardaki felsefi çalışmalar, tek görme paradigmasının ötesine geçerek algının felsefi özelliklerini genişletmiştir.

İkonik hafıza, görsel alanla ilgili görsel duyusal bellek kaydı ve hızla bozulan görsel bilgi deposudur. Görsel kısa süreli bellek (VSTM) ve uzun süreli bellek (LTM) içeren görsel bellek sisteminin bir bileşenidir. İkonik bellek, çok kısa, kategori öncesi, yüksek kapasiteli bellek deposu olarak tanımlanır. Çok kısa bir süre için tüm görsel algımızın tutarlı bir temsilini sağlayarak görsel kısa süreli belleğe katkıda bulunur. İkonik hafıza, sakkadlar sırasında değişim körlüğü ve deneyimin sürekliliği gibi fenomenleri açıklamaya yardımcı olur. İkonik hafıza artık tek bir varlık olarak düşünülmemekte bunun yerine en az iki ayırt edici bileşenden oluşmaktadır. Sperling'in kısmi rapor paradigmasının yanı sıra modern teknikleri içeren klasik deneyler bu duysal hafıza deposunun doğası hakkında fikir vermeye devam etmektedir.

Gizli yüz tanıma, prospagnozi hastalığına sahip olan kişilerin bilinçsiz bir şekilde tanıdık yüzleri tanıması durumudur. Bu durumu ifade eden kişiler, daha önce gördükleri insanların yüzlerini tanıdıklarının farkında değillerdir.

<span class="mw-page-title-main">Belirsiz imge</span>

Belirsiz imgeler veya dönüştürülebilir figürler grafik benzerliklerden yararlanarak ve görme sisteminin iki veya daha fazla farklı imge yorumunun diğer özelliklerini kullanarak belirsizlik yaratan görsel formlardır. Çok-kararlı algı olgusuna sebep olmalarıyla bilinirler. Çok-kararlı algı bir imgenin birden fazla fakat kararlı algılar yaratmasıdır.

Üst temporal sulkus (STS), beynin temporal lobundaki superior temporal girusu orta temporal girustan ayıran sulkustur. Bir sulkus, beynin en büyük kısmına, serebruma doğru kıvrılan derin bir oluktur ve bir girus, beynin dışına doğru kıvrılan bir sırttır.

Charles Bonnet sendromu veya CBS olarak da bilinen görsel salınım halüsinasyonları, kısmi veya şiddetli körlüğü olan bir kişinin görsel halüsinasyonlar yaşadığı bir tür psikofiziksel görme bozukluğudur.

<span class="mw-page-title-main">James J. Gibson</span> Amerikalı psikolog (1904 – 1979)

James Jerome Gibson Amerikalı bir psikologtu.