İçeriğe atla

Göreli deniz seviyesi

Göreli deniz seviyesi (İngilizce: Relative sea level, kısaltması RSL) karadan yapılan gözlem ile karanın referans alındığı ve buna göre belirlenen denizin seviyesidir.[1] Östatik deniz seviyesine zıttır. Deniz seviyesi buzulların erimesi, klima krizleri ya da depremler gibi jeolojik sebeplerden etkilenerek değişebilmektedir.

Göreli deniz seviyesini gözeterek eski çağlarda üzerinde yerleşim gösteren ancak günümüzde deniz seviyesinin yükselmesi ile sular altında kalan kıyı şeridi, kıyı şeridi arkeolojisi (Foreshore) tarafından araştırılmaktadır.

Bugün sular altında kalan bazı yerleşim ve antik limanlar, zamanlarının deniz seviyesini tespit etmek konusunda jeoarkeolojik araştırmalar dahilinde başvurulan önemli kaynaklardandır.

Ayrıca bakınız

Dipnotlar

  1. ^ Rovere, Alessio; Stocchi, Paolo; Vacchi, Matteo (2016). "Eustatic and Relative Sea Level Changes". Current Climate Change Reports. 14 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Aralık 2019. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tsunami</span> doğal ya da yapay sebeplerden dolayı okyanus veya denizde meydana gelen ani kabarma

Tsunami [Japoncada liman dalgası anlamına gelen "津波" (つなみ) sözcüğünden] ya da dev dalga, okyanus ya da denizlerin tabanında oluşan deprem, gök taşı düşmesi, deniz altındaki nükleer patlamalar, yanardağ patlaması ve bunlara bağlı taban çökmesi, zemin kaymaları gibi tektonik olaylar sonucu denize geçen enerji nedeniyle oluşan uzun periyotlu deniz dalgalarıdır. Ayrıca kasırgalar da tsunamiye neden olabilir. Önceleri tsunami dalgalarına gelgit dalgaları da denmiştir. Tsunamilerin %80'i Pasifik Okyanusu'nda gerçekleşir.

<span class="mw-page-title-main">Hazar Denizi</span> Dünyanın en büyük gölü

Hazar Denizi dünyanın en büyük gölü veya eksiksiz bir deniz olarak sınıflandırılan dünyanın en büyük iç su kütlesidir. Adını Hazar Kağanlığı'ndan almıştır. Güneydoğu Avrupa ve güneybatı Asya'dadır ve dünyanın en büyük tuzlu su gölüdür. Hem deniz, hem de göl özelliklerini taşımaktadır. Petrol yataklarınca zengindir. Tektonik göllere örnektir. Endoreik bir havza olarak, Avrupa ile Asya arasında, Kafkasya'nın doğusunda, Orta Asya'nın geniş bozkırlarının batısında ve Batı Asya'daki İran platosunun kuzeyinde yer almaktadır. Denizin yüzey alanı 371.000 km2 ve hacmi 78.200 km3'tür. Tuzluluk oranı yaklaşık %1,2 olup, bu oran çoğu deniz suyunun tuzluluğunun yaklaşık üçte biri kadardır. Kuzeydoğuda Kazakistan, kuzeybatıda Rusya, batıda Azerbaycan, güneyde İran ve güneydoğuda Türkmenistan ile sınırlanmıştır. Hazar Denizi çok çeşitli canlı türlerine ev sahipliği yapmaktadır ve en çok havyar ve petrol endüstrileriyle tanınmaktadır. Petrol endüstrisinden kaynaklanan kirlilik ve Hazar Denizi'ne akan nehirler üzerine inşa edilmiş barajlar, denizde yaşayan organizmaları olumsuz etkilemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Güney Okyanusu</span> okyanus

Güney Okyanusu ya da Antarktika Okyanusu, bazı coğrafya ve çoğu hidrografi kaynaklarına göre Antarktika kıtasını çevreleyen su kütlesidir. Bu okyanus, dünyanın dördüncü büyük ve en son tanımlanmış okyanusudur.

<span class="mw-page-title-main">Ortalama deniz seviyesinden yükseklik</span> dağ, ova, yapı gibi coğrafi unsurların, meteorolojik olayların veya hava taşıtlarının yüksekliğini belirtmekte kullanılan bir kavram

Ortalama deniz seviyesinden yükseklik veya ortalama deniz seviyesine göre yükseklik (AMSL); dağ, ova, yapı gibi coğrafi unsurların, meteorolojik olayların veya hava taşıtlarının yüksekliğini belirtmekte kullanılan bir kavram. Bunun için ortalama deniz seviyesi referans alınır. AMSL kısaltması, İngilizce above mean sea level kavramının akronimidir.

<span class="mw-page-title-main">Deniz seviyesi</span> Terim

Deniz seviyesi, atmosfer ile deniz yüzeyinin birleştiği yükseklik. Deniz seviyesi, Dünya'nın bir veya daha fazla su kütlesinin ortalama yüzey seviyesidir. Yeryüzündeki tüm yüksekliklerin ve denizaltındaki tüm derinliklerin tanımlanmasında kullanılan referans seviyedir. Deniz seviyeleri birçok faktörden etkilenebilir ve jeolojik zamanlar içerisinde büyük farklılıklar gösterdiği bilinmektedir. Dünya üzerindeki herhangi bir bölgenin deniz seviyesi; gel-git, atmosfer basıncı ve rüzgâr gibi nedenlerle kısa süreli değişiklikler gösterir. Kısa vadedeki değişimler ise Dünya'nın iklim değişikliklerine bağlıdır. Örneğin; 20. yüzyılda mevcut deniz seviyesindeki yükselmenin küresel ısınmadan kaynaklandığı varsayılmaktadır. Deniz seviyesinin ölçülmesi; devam eden iklim değişikliğine ilişkin ön görüler sunabilir. Bu değişimler nedeniyle deniz seviyesini, deniz yüzeyinin uzun vadedeki tüm hareketlerinin ortalaması alınarak hesaplanmış olan ortalama deniz seviyesi şeklinde tanımlamak daha doğru olur. Ortalama deniz seviyesi, uluslararası şekilde MSL kısaltması ile gösterilir. Türkçe yayınlarda zaman zaman ODS kısaltması kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Falez</span>

Falez, kayaların aşınması ile oluşan yüksek eğimli kıyıdır. Fransızca falaise dik kayalık sahil anlamına gelmektedir. Türkçe coğrafya literatüründe yalıyar da kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Resif</span>

Resif, denizcilik terminolojisinde kaya, kum ve deniz canlıların birikimiyle birlikte suyun cezir halindeyken altı kulaç veya daha az derinlikli sığ alanlarında oluşmuş su altı yüzey yapılarıdır. Pek çok resif kumun abiyotik-biriktirmeleri, dalgaların kayalar üzerindeki erozyonu ve diğer doğal süreçler sonucunda gelişirken en çok bilinenleri biyotik süreçlerin baskınlığında mercanların ve kalkerli alglerin etkisiyle tropik denizlerde oluşmuş mercan resifleridir.

<span class="mw-page-title-main">Mercan resifi</span> Denizde taşlı mercan iskeletlerinin büyümesi ve birikmesiyle oluşan kaya çıkıntısı

Mercan resifleri canlı organizmaların ürettiği aragonit yapılardır. Az miktar besin içeren deniz sularında bulunur. Çoğu resifte, baskın organizmalar kalsiyum karbonattan oluşan bir dış iskelete sahip taş mercanları, kolonyal sölenterlerdir. İskeletsel materyaller, dalga hareketleri ve biyoerozyon ile parçalanıp yığılarak yaşayan mercanlar ve çok çeşitli hayvanlar ve bitkilerden oluşan yaşamı destekleyen kalsiyumlu bir oluşum meydana getirirler.

<span class="mw-page-title-main">Ria</span>

Ria, kıyılarda görülen bir tür yer şeklidir. Çoğu zaman haliç biçiminde görülürler. Çeşitli nedenlerle deniz seviyesinin yükselmesi ya da denize kıyısı bulunan toprak parçasının çökmeye uğramasıyla oluşurlar. Her iki durumda da deniz ya da okyanus gibi büyük su kütlelerinin suları, çöken akarsu vadisini basar. Yayılan sular, yükseltinin elverdiği ölçüde karanın içlerine kadar sokulur. Eğer denizin dolguları akarsunun ağzını doldurursa ya da akarsu başka nedenlerle kurursa ortaya çıkan kıyı türü ria olarak adlandırılır. Akarsu deniz sularının bastığı yere akmayı sürdürürse bu kıyı türü daha çok haliç olarak adlandırılır. Akarsuların bulunmadığı ria türü kıyılara ise en çok İspanya'da rastlanır. Türkiye'de Ege kıyılarında görülebilir. Çanakkale ve İstanbul Boğazları ile İstanbul Boğazı'ndaki İstinye ve Tarabya Koyu ria türü kıyılara örnek gösterilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Dalga kesme platformu</span>

Dalga kesme platformu, kıyı bankları, dalga kesme tezgahları veya kıyı platformu genellikle falez dibinde ya da dalgaların hareketi ile kontrol edilen göl, koy veya deniz kıyı şeridi boyunca bulunan dar düz bir alandır. Bu alan denizin sakin olduğu yaz dönemlerinde kum ile kaplı olabilir, böylece dar bir plaj oluşur. Kış dönemlerinde ise bu depolar kıyı gerisine taşınır ve platform açığa çıkar.

<span class="mw-page-title-main">Bariyer ada</span>

Bariyer adalar, kıyı morfolojik ve bariyer sisteminin bir türüdür. Anakaradan kıyıya paralel olan kum, düz ve pütürlü alanlarda genellikle birkaç adadan meydana gelen zincirden oluşur. Bu adalar gel-git girişleri hariç, bariyer zincirler kesintisiz bir şekilde 100 kilometreden fazla uzayabilir. Bariyer adanın genel morfolojisi uzunluk, genişliği ve gelgit aralığına bağlıdır. Ayrıca dalga enerjisi sedimantolojisi, deniz seviyesi eğilimleri ve taban kontrolleri de dâhil parametreleri ile ilgilidir. Bariyer ada zinciri, dünya sahillerinde %13 oranında bulunabilir. Bazıları farklı özellik gösterir. Meksika Körfezi'ndeki Padre Adası, dünyadaki en uzun ve en geniş bariyer adadır. Bariyer ada oluşumunu açıklamak için çeşitli teoriler vardır.

<span class="mw-page-title-main">Kıyı gerilemesi</span> suatlındaki deniz yatağının su seviyesinin üstüne çıkmasıyla yaşanan jeolojik süreç

Kıyı gerilemesi, suatlındaki deniz yatağının su seviyesinin üstüne çıkmasıyla yaşanan jeolojik süreçtir. Kıyı bölgelerinin morfolojik yapısı birçok doğal ve beşeri faktöre bağlı olarak değişebilmektedir. Yer sistemini oluşturan alt sistemler ve öğelerde oluşan değişimler kısa sürede kıyı bölgelerine de yansımaktadır. Özellikle kıyı çizgileri bu değişimlere karşı duyarlıdır. Kıyı bölgelerinin morfolojisinin gelişiminde esas olarak dalgaların aşındırma, taşıma ve biriktirme faaliyetleri etkili olmakla birlikte, aralarında karmaşık ilişkiler bulunan çok çeşitli etmen ve süreçlerin etkili olduğu görülür. Bu nedenle kıyılar ve onların morfolojisi yer sisteminde oluşan değişmelere karşı duyarlı alanlar olup bu değişimi yansıtırlar. Kıyı çizgisi oluşumunu kontrol eden belirli morfodinamik koşulların değişmesi ile çarpıcı bir hızla değişebilir. Bu değişmeler hem doğal, hem de insan faaliyetleri nedeniyle gerçekleşebilir.

Kıyı çizgisi Resmî Gazete’de yayınlanan Kıyı Kanunu Yönetmeliği’ne göre; Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, taşkın dışında, suyun kara parçasına değdiği noktaların birleşmesinden oluşan meteorolojik durumlara göre değişen doğal çizgi.

<span class="mw-page-title-main">Düz sahil</span>

Düz sahil, düz bir sahilin olduğu yerlerde veya düz bir kıyı şeridine sahip olduğu alanlarda, toprak yavaş bir hareket göstererek denize doğru iner. Düz sahiller, ya denizin hafifçe meyilli araziye ilerlemesi ya da gevşek kayanın aşınması sonucu meydana gelebilirler. Temel olarak iki paralel şeride ayrılabilirler: -kıyı yüzeyi, -plaj. Yassı sahillerin ana maddeleri kumlar ve çakıllar gibi gevşek malzemelerdir. Rüzgâr ise kumulların üzerindeki ince kum tanelerini taşır. Deniz, kum ve çakılları elekten geçirerek sahilden uzak bir yere döker.

<span class="mw-page-title-main">Karadeniz tufanı hipotezi</span> MÖ 5600lü yıllarda Karadenizin taşıdığı varsayımı

Karadeniz tufanı hipotezi, MÖ 5600'lü yıllarda Karadeniz'in varsayımsal olarak taşması olayıdır. Bu olayın en büyük sebebi Akdeniz'den gelen suların İstanbul Boğazı üzerinden Karadeniz'e doğru bir patika izlemesidir. Bu hipotez Aralık 1996'da The New York Times'ta akademik yayınlar bölümünde yazılmıştır. Bu hipotez ortaya atıldıktan sonra birçok bilim kuruluşu tarafından onaylanmış ve birçok tartışmayı da beraberinde getirmiştir. Bu olayın gerçekleşmesinde iki farklı hipotez bulunmaktadır: su kademeli olarak yükseldi, su titreşim nedeniyle yükseldi. Titreşim hipotezine göre Karadeniz 30,000 yıl boyunca ileri geri olarak hareketi nedeniyle suyunu akıttı ve bu yüzden bir hacim boşluğu oluştu fakat bu hipotez nasıl yeniden doldurulduğuna dair bir bilgi vermiyor.

<span class="mw-page-title-main">Deniz seviyesinin yükselmesi</span> İklim değişikliği nedeniyle deniz seviyelerinde mevcut ve öngörülen artış

Deniz seviyesinin yükselmesi, küresel ısınma ile bağlantılı olarak dünyanın ortalama deniz seviyesindeki son ve öngörülen artışla yaşanan deniz seviyesinin değişmesi durumuna denir.

Plaj gelişimi; deniz, göl veya nehir suyunun toprağı aşındırdığı kıyı şeridinde meydana gelir. Kumlar, kayalık ve tortul malzemeleri kum birikintilerine aşındıran, asırlık, tekrarlayan işlemlerle kumun biriktiği yerlerdir. Nehir deltaları, göl veya okyanus kıyılarını genişletmek için nehrin çıkışında birikerek yukarıdan silt bırakır. Tsunamiler, kasırgalar ve fırtına dalgalanmaları gibi felaketler plaj erozyonunu hızlandırır.

<span class="mw-page-title-main">Dalga yalama zonu</span> Çalkantılı su tabakası

Çalkantı, gelen bir dalga kırıldıktan sonra sahilde yıkanan çalkantılı bir su tabakasıdır. Çalkalama hareketi, plaj malzemelerini sahilden aşağı ve yukarı hareket ettirerek kıyı boyunca tortu değişimine neden olabilir. Çalkalama hareketinin zaman ölçeği, plaj türüne bağlı olarak saniyelerle dakikalar arasında değişir. Genelde daha düz plajlarda daha fazla çalkantı meydana gelir. Çalkalama hareketi, morfolojik özelliklerin oluşumunda ve çalkalama alanındaki değişimlerde birincil rolü oynar. Çalkantı hareketi, daha geniş kıyı morfodinamiğindeki anlık süreçlerden biri olarak da önemli bir rol oynamaktadır.

Kıyı taşkını, normalde kuru halde bulunan yüzeyin deniz suyu ile sular altında kalmasıyla meydana gelir. Kıyı taşkınlarının kapsamı, su basmasına maruz kalan kıyı arazilerinin topografyası tarafından kontrol edilen iç su taşkınlarının nüfuz etmesinin bir fonksiyonudur. Deniz suyu, araziyi birkaç farklı yoldan sular altında bırakabilir:

<span class="mw-page-title-main">Yükselmiş kıyı</span> deniz seviyesinin göreceli olarak düşmesiyle kıyı şeridinin üzerinde yükselen kumsal ya da dalgalarla kesilmiş platform

Yükseltilmiş bir kıyı, kıyı terası, deniz taraçası veya tünemiş kıyı şeridi, deniz kökenli nispeten düz, yatay, hafifçe eğimli bir yüzey ve çoğunlukla dalga aktivitesi alanından kaldırılmış eski bir aşınma platformudur. Bu nedenle, oluşum zamanına bağlı olarak mevcut deniz seviyesinin üstünde veya altında yer almaktadır. Karaya doğru daha dik yükselen eğim ve deniz kenarında daha dik inen bir eğim ile sınırlanmaktadır.