İçeriğe atla

Gök-Kal

Gök-Kal - Türk ve Altay mitolojisinde bir doğa katmanı. Aynı zamanda eski Türk İnancı Tengricilik'te bir ruh kategorisidir. Kök-Kal veya Gök-Kalığ ya da Kovak-Kalığ olarak da söylenir. Karşıtı Yer Su'dur.

Atmosferi ve Uzayı, ayrıca buralarda bulunan koruyucu ruhları içerir. Yakutçada ve Dolgancada Kalan gök demektir. Kal (Kalı/Kalığ) sözcüğünün atmosfer ve uzayın farklılığının[1] algılanabildiği dönemlerde ortaya çıkmış olduğu düşünülür.

Gök

Gök - Yeryüzünün dışarısında kalan ve havaküre ile uzayı kapsayan bölge. Kök (Kük, Göy) veya “Gökyüzü” olarak da söylenir. Moğollar "Tenger" derler. Bazen Uzay anlamında da kullanılır. Tüm toplumlarda gökyüzü insanların ilgisini çekmiştir. Türk Mitolojisinde 9 katlıdır. 19 kat olarak genişletildiği de olur. İslamiyetin etkisiyle 7 katlı olarak düşünülmüştür. Göğün belli başlı üç sembolünde ikisi olan Ay ve Yıldız pek çok Türk Devleti’nin bayrağında mevcuttur. Bazılarında Güneş de bulunur. Ayrıca günümüzdeki Türk Bayrağı, Cumhurbaşkanlığı Sancağı (forsu) olarak ele alındığında Ay, Yıldızlar ve Güneş unsurlarının tamamı üzerinde yer almaktadır. Göğün katlarında aşağıdaki Tanrılar oturur. Katlar aşağıdan yukarıya doğru artar. En yukarıda en büyük tanrı oturur. İnsana can veren güç doğadır. Tüm gökcisimlerinin bir iyesi vardır. Manevi güç kaynağıdır. Moğollar kendi ülkelerine “Munkhe Khukhe Tengriin Oron” (Sonsuz Mavi Gök Ülkesi) derler. Türk-Moğol ve Sümer söylencelerinde Eril gücü simgeler. Baskın ve egemendir. Sami (günümüzde İbrani-Arap) kültüründe ise tam tersidir. Havva sözcüğü göğü ve havayı çağrıştırır (Ava: Hava demektir). Adem sözcüğü ise yeri ve toprağı içerir (Adama: Balçık, çamur demektir.) Bu açıdan Türk kökenli halkların öz kültürü, Sami anlayışından ciddi bir farka sahiptir. Gök (Kök) sözcüğü Türklerde çok önemlidir. Hem göğü, hem gökçe rengi, hem enginliği, hem kökeni, hem saflığı hem de ilk olmayı ifade eder. Örneğin Göktürk, en büyük devlet olma iddiasını içerir. Gök ve Yer tıpkı Sümerlerde olduğu gibi Türklerde de ilk başta bir bütündür, bitişiktir. Gök yaratıcı güce sahip olmakla birlikte o da yaratılmıştır. Onu da yaratan daha büyük, daha kapsayıcı bir güç vardır. Ve o güç Tasavvuftaki Vahdet-i Vücud (Bütünleşik Varlık) kavramına denk gelir. Gök ve yere yemin edilir, ikisinden birden yardım istenir. Hanların ve hakanların, ulusların soyu göğe bağlanır. Cengiz Han’a adını veren şamanın adı Gökçe’dir. Herkesin gökte bir yıldızı vardır ve herkesin yaşamı ve yazgısı göğe bir iple bağlıdır. İpin kopsun bu anlamda bir bedduadır. Çuvaşça da mavi renk Kovak (Kevek) kelimesiyle karşılanır ve Kök/Gök sözünden türemiştir. Moğolca gök demek olan Tengeri sözünün Tanrı kelimesiyle bağlantısı açıktır. Çuvaşça da ise Tüpe gök demektir. Göğün Oğlu ise En önemli görevi kurtarıcılık olan, Ulu Ata’ya ait adlardan biridir. Işık şeklinde yeryüzüne düştüğüne inanılır.

Ürgel

Türk halk kültüründe takımyıldızlara "Ürgel" adı verilir. Gökyüzünde insanların hayalgücü ile belirli şekillere benzetilen yıldız toplulukları ve kümeleridir. Dünyadaki hemen hemen tüm topluluklarda takımyıldızlara söylencelerle ilgili isimler verilmiştir. Türklerde dikkati çeken pek çok Takımyıldız vardır ve bunlarla ilgili öyküler anlatılır. Örneğin Yeteğen takımyıldızının yedi haydut (at hırsızı) olduğu söylenir. Bir obadan kaçırdıkları atlar ve peşlerindeki kendilerini kovalayan atlılar ile göğe savrulmuşlardır. O yüzden Uğruların (haydutların) bu yıldızlara bakarak yollarını buldukları söylenir. Türkler bazen Yedi Kağan (Yedi Hakan) veya Yedi Uğru (Yedi Hırsız), Yedi Karakçı (Yedi Haydut), kimi zaman da Yedi Arkar (Yedi Dağkoyunu) ya da (Yedi Kör) adı verirler. Moğollar ise aynı Takımyıldıza Yedi Bilge veya Yedi Yaşlı derler.

Ülker

Ülker Takımyıldızı Türklerin en eski kozmolojik figürlerinden biridir.[2] Anadolu’da mevsim döngüleri bu yıldız grubuna göre belirlenir. Yakut Türkleri'nin mitolojik inançlarına göre bir zamanlar gök kubbesi delikmiş. Gökteki deliklerden dünyaya soğuk doluyormuş. Soğuğu kesmek için, Yakutların efsanevî bir kahramanı 30 çift “kurt bacağı derisinden eldiven” dikerek üst üste giymiş ki elleri donmasın diye. Sonra göğe çıkarak Ülker'in yıldızları olan bu delikleri kapatmış.[3]

Etimoloji

  • "Gök": (Göğ/Gök/Kök) kökü. Gökyüzü. Mavi renk, yükseklik, sonsuzluk, güzellik, genişlik, enginlik gibi anlamlar içerir. Tanrısallık ifade eder. Göklen, ulu, mübarek demektir. Gökben ise Tanrısallık anlamına sahiptir. Moğolcada Höh hem mavi renk hem de göğüs manası ifade eder, Kalmukçada Kökö mavi renk demektir. Gök/Kök aynı zamanda bir şeyin kökeni, kökü (çıkış noktası) demektir.
  • "Kal": (Kal/Gal/Hal) kökü. Atmosfer. Kal sözcüğü, kalkmak fiili ile bağlantılıdır. Örneğin kuşun kalkması, uçağın kalkması onun havalanması demektir ve bu sözcükle ilişkilidir. Kalığ; eski Türkçede hava demektir.

Kaynakça

Dipnotlar

  1. ^ "Göktanrı İnancı, Ercan Dalkılıç". 7 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Aralık 2011. 
  2. ^ Eski Türk Dünyasında Kronoloji Yöntemleri, Louis Bazin, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ocak 2011, ISBN 9789751624260
  3. ^ Bahaeddin Ögel, Türk Mitolojisi (Cilt-1)

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tengri</span> Eski Türk ve Moğol inançlarında yaratıcı, yaratan

Tengri, Eski Türkçede Tanrı, Gökyüzü; Eski Türklerin ve Moğolların inancı Tengricilik'te Gök Tanrı ya da Gök'ün yüce tinidir. Aynı zamanda Orhun Yazıtları'nda ilk çözümlenen sözcük olup yazılışı "𐱅𐰭𐰼𐰃" şeklindedir. Yer Tengri; Gök Tengri'nin torunu, Kayra Han'ın oğlu, Ülgen'in kardeşi ve Erlik'in amcası. Gök Tengri; ise Kayra Han'ın babası, Yer Tengri'nin dedesi, Ülgen'in dedesi ve Erlik'in büyük dedesi.

<span class="mw-page-title-main">Oğuz Han</span> Türk ve Altay mitolojisine göre Türklerin atası

Oğuz Kağan ya da Oğuz Han, Türk ve Altay mitolojisinde Oğuz Türklerinin atası. Uğuz Han, Uz Han veya Oğur Han olarak da bilinir. Dedesi Kabi Han, annesi Ay Kağan, babası Kara Han'dır. Oğuz Kağan Destanı'nın baş kahramanıdır. 24 Oğuz Boyu’nun ondan türediğine inanılır. Bazı kaynaklara göre destanda Asya Hun İmparatorluğu'nun hükümdarı Mete Han ile özdeşleştirilmiştir.

Han, eski Türk - Moğol topluluklarında hükümdar. "Ulu insan", "lider" anlamları taşımaktadır. Moğolcada ve bazı Altay lehçelerinde Kan (Gan) olarak da söylenir. İngilizcede king denilen kral sözcüğünün Türkçedeki karşılığıdır.

<span class="mw-page-title-main">Mavi</span> bir renk

Mavi, çakır veya gök, resim boyamada ve geleneksel renk teorisi ve RGB renk modelindeki üç ana renkler pigmentlerinden biridir. Görünür ışığın tayfı üzerinde menekşe ve yeşil arasında uzanır. Göz yaklaşık 450 ile 495 nanometre arasında baskın dalga boyu olan ışığı gözlemlerken maviyi algılar. Çoğu mavi, diğer renklerin hafif bir karışımını içerir; gök mavisi biraz yeşil içerirken lacivert biraz menekşe içerir. Açık gündüz gökyüzü ve derin deniz Rayleigh saçılması olarak bilinen optik bir etki nedeniyle mavi görünür. Tyndall etkisi adı verilen bir optik etki, mavi gözler 'i açıklar. Havadan perspektif adı verilen başka bir optik etki nedeniyle uzaktaki nesneler daha mavi görünür. Karşıt rengi turuncu'dur.

<span class="mw-page-title-main">Ak Ana</span> Mitolojik karakter

Ak Ana - Türk, Tatar, Altay, Yakut, Çuvaş mitolojilerinde Deniz Tanrıçası. Değişik Türk dillerinde Ağ Ana, Ürüng Ene, Şura Ene olarak da bilinir. Moğollar ise Sagan Ece olarak anarlar.

<span class="mw-page-title-main">Od Ana</span>

Od Ana - Türk, Altay ve Tatar mitolojilerinde ateş tanrıçası. Değişik Türk dillerinde Vot Ana olarak da bilinir. Moğollar Gal Eçe derler.

<span class="mw-page-title-main">Ak Oğlanlar</span>

Ak Oğlanlar - Türk ve Altay mitolojisinde İyilik Tanrıları. Ak Erler de denir. Ülgen Han'ın oğullarıdırlar. Kıyatlar adı da verilir. Yedi kardeştirler. Yedi Altay boyunun koruyucusudurlar. Yedi Kat yeraltını sembolize ederler. Kıyat sözcüğü aynı adlı bir Moğol boyunu çağrıştırmaktadır. Moğollarda Kıyat ve Kıyan adlı iki akraba boy vardır. Ak Oğlanların adları şu şekildedir:

  1. Karağus Han: Kuşlar Tanrısı
  2. Karşıt Han: Temizlik Tanrısı.
  3. Pura Han : At Tanrısı.
  4. Burça Han: Zenginlik Tanrısı.
  5. Yaşıl Han: Doğa Tanrısı.
  6. Kanım Han: Güven Tanrısı.
  7. Baktı Han: Lütuf Tanrısı.
<span class="mw-page-title-main">Altındağ (mitoloji)</span> Türk, Altay ve Moğol mitolojilerinde kutsal dağ

Altındağ - Türk, Altay ve Moğol mitolojilerinde kutsal dağ. Değişik Türk dillerinde Altantav, Altantağ, Altuntah, Altantak ve Altaytav olarak da söylenir. Moğolcada Altanavla veya Altanula olarak bilinir. Bozdağ ve Tazdağ sözcükleri yine bu dağı nitelemek için veya eşanlamlı olarak kullanılır.

And veya ant, Türk ve Moğol halk kültüründe ve inancında yemin demektir. Moğolcada Anda veya Andgay denir.

Bulca Han, Türk ve Moğol mitolojisine göre Türklerin ve Moğolların ilk ve ortak atası olan kağan. Abulca (Amulca) Han veya Olca Han olarak da bilinir. İslamiyet'in ve Arapçanın da etkisiyle Ebülce Han şeklinde de söylenmiştir.

Çolpan - Türk, Altay, Moğol ve Buryat mitolojilerinde Gezegenler Tanrısı. Colman, Çolbun, Çolmun, Çulban, Çolman ve Moğolcada Solbon, Solbun, Sulban olarak da bilinir.

Kovak - Türk ve Altay mitolojisinde Gökyüzü Tanrısı. Kovak Han veya Gök Ata da denir. Moğollar Tenger Eçege derler. Daha sonra Gök Tanrı anlayışına ulaşan bir yaratıcı anlayışıdır. Moğollarda Tenger Etzeg olarak anılır.

Dağ Han - Türk ve Altay mitolojisinde Dağ Kağanı. Tav Han olarak da söylenir. Dağ han oğulları Salur, Eymür, Alayuntlu, Yüreğir. Bu dört oğlundan dört boy uzamıştır

Deniz Han - Türk ve Altay mitolojisinde Deniz Kağanı. Tengiz Han olarak da söylenir. Moğollar ise Tengis Han şeklinde anarlar.

Gök Han - Türk ve Altay mitolojisinde Gökyüzü Kağanı. Kök (Kük) Han olarak da bilinir. Oğuz Han’ın ilk eşinden doğan oğludur. Türk yurdunun sınırsızlığını ve enginliğini simgeler. Göğün enginliği ve sonsuzluğu büyük öneme sahiptir. Gök Han’ın ongunu Sungur kuşudur. Maviye çalan bir rengi vardır. Diğer kuşları avlamakta kullanılır. Gök ve Han Birleşerek Gökhan diye erkek ismi olmuştur.

Karaoğlanlar – Türk ve Altay mitolojisinde Kötülük Tanrıları. Karaerler de denir. Erlik Han'ın oğullarıdırlar. Sayıları dokuzdur. Moğolların "Dokuz Kana Susamış Tanrı"ları ile benzerlik gösterirler. İnsanlara kötülükler getiren kara fırtınalar estirir, kan yağmurları yağdırırlar. Erlik'in sarayının veya yeraltının kapılarını bekledikleri için Kapı Bekçileri diye anılırlar.

  1. Temir Han: Demir Tanrısı.
  2. Karaş Han: Karanlık Tanrısı.
  3. Matır Han: Cesaret Tanrısı.
  4. Şıngay Han: Kargaşa Tanrısı.
  5. Kümür Han: Kömür Tanrısı.
  6. Badış Han: Felaket Tanrısı.
  7. Yabaş Han: Bozgun Tanrısı.
  8. Uçar Han: Haber Tanrısı.
  9. Kerey Han: Arabozuculuk Tanrısı.

Yomak – Türk, Altay ve Moğol halk kültüründe ve halk edebiyatında destan, epik şiir. Yomok, Comok, Comog, Yumah, Nomok, Zomok, Zumah olarak da söylenir. Moğollar Domog derler. İlk anlamı "Öbür dünyaya ait, şaman hikâye ve efsaneleri" olan bu sözcük Kınm Türkçesinde de "hikâye, destan" anlamında korunmuştur.

Tin – Türk ve Altay halk inancında Ruh. Tın olarak da söylenir. İnsan varlığının somutdışı ve nesnesel olmayan kısmı. Soyut varlık. Düşünsel ve duygusal yapı.

Tazşa – Türk ve Altay mitolojisinde ve masallarında sık sık adı geçen kel kahraman. Taşşa veya Tazça olarak da söylenir. Bazen Kalca (Kalça) veya Kelçe (Kelce) şeklinde de geçer.

Türk halk astronomisi, halk kültürü içerisinde doğrudan toplum tarafından gökcisimlerine verilen isimleri, gökyüzünün algılanışını ve bunlarla ilgili olarak oluşturulan mitleri ve öyküleri içerir. Türk kültürü geniş bir coğrafyaya yayılmış olduğu ve pek çok çevre kültürlerden etkilenmiş olduğu için dışarıdan gelen unsurların tespit edilmesi oldukça güçtür. Örneğin Moğol etkilerini bazı durumlarda belirleyebilmek son derece zordur, hatta imkânsızdır. Hatta bunların Moğollara mı yoksa Türk halk inançlarına mı dayandığını anlamak ihtimali çoğu zaman yoktur. Buna karşın Fars veya Budist unsurları ayırt edebilmek daha kolaydır. Ancak genel olarak komşu halklarla etkileşimden doğan bileşenleri, tamamen uzak ve yabancı etkilerden ayırmak mümkündür. Yine de yapılan derlemeler dünya üzerinde oldukça geniş bir alana yayılmış ve tarih içerisindeki farklı dönemlerde tespit edilmiş bilgilerin toplamından oluşmaktadır. Ancak hepsi bir araya geldiğinde bir bütün oluşturmakta ve anlam ifade etmektedir. Çıplak gözle görülemeyen gökcisimlerinin adları ise eski astronomi kitaplarında yer almaktadır.