Karaciğer, sadece omurgalılarda bulunan, detoksifikasyon, protein sentezi ve sindirim için gerekli olan enzimlerin üretimi de dahil olmak üzere pek çok işleve sahip bir organdır. İnsanlarda karaciğer karın bölgesinde, diyaframın altında bulunur. Karaciğerle ilgili terimler, tıbbi literatürde genellikle Grekçe karaciğer anlamına gelen ἧπᾰρ (hêpar) sözcüğünden türeyen hepat- kökü ile başlar.
Kök, kara hayatına uymuş olan gelişmiş bitkilerde, genel olarak toprak içerisine doğru büyüyen ama nadiren toprak üstünde de bulunan bir organdır.
Boğaz, kafatası alt kısmından başlayıp alt gırtlak kıkırdağı hizasında yemek borusu ile birleşen, duvarlarını kasların teşkil ettiği sindirim sisteminin ağızdan sonraki ikinci ünitesi.
Vücut bölgeleri, canlıların çeşitli kısımlarına verilen adlardır.
- Dorsal: bir canlı vücudunun sırt tarafı.
- Ventral: karın tarafı.
- Anterior: ön tarafı.
- Posterior: arka tarafı.
- Mediyan çizgi: vücudun burun ucundan ve kuyruk kısmından geçen eksen.
- Lateral: yan tarafı.
- Bazal: bir organın vücuda bağlandığı kısım.
- Distal: uç kısmı. Dört ayak üstündeki hayvanlarda ekstremitelerin yere yakın kısmını tarif eder.
- Apikal: yüzeye bakan uç kısmı.
- Apeks: tepe kısmı.
- Proksimal: kaideye yakın kısmı. Dört ayak üstündeki hayvanlarda ekstremitelerin gövdeye yakın kısmını tarif eder.
- Diskoidal: ortadaki alan.
- Vertikal: düşey doğrultu ve düzlemler.
- Horizontal: yatay düzlem ve doğrultular.
- Kranial: kafaya yakın
- Kaudal: kuyruğa yakın
Os nasale ya da burun kemiği, bireylere göre değişen boyutta ve şekilde, iki küçük, dikdörtgenimsi kemikten oluşur. Yüzün orta-üst kısmında ve yan yana bulunmaktadırlar. Bağlantı yerlerinden burnun "köprü"sünü oluştururlar.
Kafa veya baş, anatomide hayvan ve insanların en rostral bölümünde bulunan, genellikle beyin, göz, kafatası, kulak, burun ve ağızı içeren kısımdır.
Serebrum veya telensefalon, beynin en büyük ve en üst kısmında bulunan merkezi sinir sistemi bölümü. Sağ ve solda bulunan hemisferler corpus callosum ile birbirleriyle bağlantı kurar. Serebrumun en dış kısmına serebral korteks denir. Önden arkaya doğru derin bir yarıkla iki yarım küreye ayrılır. Bu yarım küreleri iki köprü birbirine bağlar. Üstteki köprüye nasırlı cisim, alttaki köprüye ise beyin üçgeni denir. Kompleks hareketlerin organizasyonu, öğrenilen deneyimlerin hafızada saklanması, duyusal bilgilerin alınması gibi görevleri vardır.
Temel kemik ya da sfenoid kemik ek olan bu kemik, kafa tabanında, etmoid kemiğin ve alın kemiği'nin arkasında artkafa kemiği 'nin taban parçası pars basilarisin ve şakak kemiği'nin önündedir. Bu kemik, kafa tabanının ön ve orta çukurlarının ön kafatası çukurunun oluşumuna katkı verir. Aynı zamanda şakak kısmının ön tarafını meydana getirir.
Şehreküstü, Bursa'nın merkezinde bir semt adı. Farsça "şehir" ve Türkçe "küsmek" sözcüklerinden oluşturulan Şehre küstü tabiri Osmanlı kültüründe kentin büyüyüp nüfusun artmasıyla şehrin dış kısmına daha sonradan eklenen mahalleler ve semtler için kullanılırdı. Anadolu'da bu isimde birçok yerleşim merkezi bulunsa da bu ifadeye XIV. yüzyıla dek rastlanılmamaktadır. En erken örneği Bursa'dadır . Tarihi Pars Bey (Şehreküstü) Camii, Pirinç Han, Eski İpek Han ve Ulu Çarşı bu bölgede bulunur.
BUDO - Bursa Deniz Otobüsleri İşletmesi, Bursa ile İstanbul arasında deniz ulaşımını sağlamak amacıyla Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulmuştur.Deniz Otobüsü Seferlerine 23 Ocak 2013 tarihinde başlamıştır. İstanbul-Bursa seferlerinde yolculara İDO dışında bir seçenek daha sunmaktadır.
Superior sagittal sinüs beynin orta kısmında, falks serebrinin üst kısmında, duranın iki yaprağı arasında kalan, median fissür boyunca uzanan en büyük toplar damarlardan biridir. Beyin yüzeyinden aldığı venöz kanın ve beyin omurilik sıvısının sistemik dolaşıma geçmesini sağlar.
Kavernöz sinus dural venöz sinuslerden biridir. Sella turcicanın yanında, sfenoid kemik ve temporal kemik arasında, lateral sellar kompartman olarak tanımlanan alan içerisinde bulunur.
İnferior anastomotik ven diğer adıyla Labbe veni insan beyninin yüzeyel venlerinden biridir. 19. Yüzyıldan sonra Fransız cerrah Charles Labbé tarafından tanımlanmıştır. Yüzeyel olarak orta serebral ven ile transvers sinusu arasında bağlantı kurar. Bu seyri esnasında komşuluğundaki temporal loblardan da venöz dallar alır. Labbe veninin konumu oldukça fazla varyasyon gösterir. Venin orta temporal yerleşimi % 60, arka temporal yerleşimi % 30 ve ön temporal yerleşimi % 10 civarında görülür.
Superior oftalmik ven önde angular ven ile bağlantı halinde olan nazofrontal ven olarak başlar. Oftalmik arter gibi optik kanal içerisinde seyretmez. Dönüşü boyunca boşaltıcı drenaj bağlantıları alır. Lateral rektus kasının iki başı arasından arkaya doğru uzanır ve burada superior orbital fissür mediyal duvarından geçerek kavernöz sinuse boşalır. Seyri boyunca etmoidal venlerden ve vortikoz venlerden dallar alır.
Anguler ven fasiyal venin en üst segmentidir. Frontal ven ve supraorbital venlerin birleşmesi ile oluşur. Aşağı doğru burun yan kanadı boyunca uzanır. Zigomatikus major kasının altının geçerek superior labial ven ile birleşir.
Supraorbital ven alın bölgesinden başlar ve süperfisiyal temporal ven ile bağlantı halindedir.
Süperfisiyal temporal ven kafatasının verteks noktasında yine karşı taraftaki aynı venle bağlantılı olarak başlar ve aşağı doğru uzanır. Aşağı seyri esnasında dalları supraorbital ven, frontal ven, posterior aurikular ven, oksipital ven ile bağlantı kurar. Aşağı seyrinden zigomatik arkın arkasını çaprazladıktan sonra parotis bezi içerisinden geçer internal maksiller ven ile birleşerek retromandibular veni oluşturur.
Anterior fasiyal ven yüzün yüzeyel ve büyük toplar damarlarından biridir. Burun kökünden Angular ven olarak başlar. Aynı gövde ile aşağı ilerler, nazal küçük venler bu seyirde fasiyal vene katılır. Seyri fasiyal arter ile birliktedir fakat arter gibi kıvrımlı seyir izlemez.
Posterior aurikular ven kafanın yan yüzeyinden venöz pleksuslar olarak başlar. Oksipital ven ve süperfisiyal temporal ven ile bağlantıları vardır.
Oksipital ven kafatasının arka kısmından venöz pleksus olarak başlar. Eksternal oksipital protuberens ve Süperior nukal çizgi seviyesinden aşağı doğru drene olur. Tek bir dal halini aldıktan sonra trapezius kasını deler, burada bulunan suboksipital üçgen içerisinden geçer ve derin servikal venler ve vertebral ven ile bağlantı kurar.