İçeriğe atla

Friedrich Nietzsche

Friedrich Nietzsche
Nietzsche, Basel'de, 1875.
Nietzsche, Basel'de, 1875.
Tam adıFriedrich Wilhelm Nietzsche
Doğumu15 Ekim 1844(1844-10-15)
Röcken, Prusya Krallığı
Ölümü25 Ağustos 1900 (55 yaşında)
Weimar, Saksonya, Alman İmparatorluğu
Retroorbital beyin zarı tümörü,[1] frontotemporal demans,[2] CADASIL sendromu[3]
MilliyetiAlman
Alma materBonn ÜniversitesiLeipzig Üniversitesi
Çağı19. yüzyıl felsefesi
BölgesiBatı felsefesi
OkuluWeimar klasisizmi, kıta felsefesi, postmodernizm, varoluşçuluk, postyapısalcılık
KurumuBasel Üniversitesi
İlgi alanlarıEstetik, Etik, Metafizik, Nihilizm, Filoloji, Psikoloji, Ontoloji, Şiir, Değer teorisi, İstenççilik, Trajedi, Olgu-değer ayrımı, Anti-temelcilik, Tarih felsefesi
Önemli fikirleriApollon ve Dionysos, “Üstinsan”, Ressentiment, “Güç istenci”, “Tanrı öldü”, Bengi dönüş, “Amor fati”, Sürü içgüdüsü, Tschandala, “Son insan”, Perspektivizm, Efendi-köle ahlâkı, Değerlerin yeniden değerlendirilmesi, Nietzscheci evetleme
Etkilendikleri
Etkiledikleri
İmzası

Friedrich Wilhelm Nietzsche (Almanca telaffuz: [ˈfʁiːdʁɪç ˈvɪlhɛlm ˈniːt͡sʃə]  ( dinle); 15 Ekim 1844, Röcken, Almanya - 25 Ağustos 1900, Weimar, Almanya), Alman klasik filolog ve filozoftur. Nietzsche'nin fikirleri ve üslubu, yerleşik düşünce kalıplarını kırmıştır, bu nedenle yaşadığı dönemde var olan bir klasik disipline sokulamamıştır. Nietzsche, günümüzde yepyeni bir felsefi ekol olarak yaşam felsefesi disiplininin kurucusu olarak kabul edilmektedir.

Nietzsche, eğitiminin ardından 24 yaşında Basel Üniversitesi'nde klasik filoloji öğretmeni olarak atandı. Daha önce Prusya vatandaşıydı ancak 1869'da İsviçre'ye taşındıktan sonra kendi isteğiyle vatansız kaldı. Sadece on yıl sonra, 1879'da sağlık nedenleriyle akademik öğretmenlik görevinden istifa etti. O tarihten itibaren, havasının hastalıklarına iyi geleceği bir yer bulabilmek amacıyla seyahat etti ve çoğunlukla İtalya ve İsviçre'de kaldı. 1889 yılında, 45 yaşında, zihinsel sorunlar nedeniyle bedensel yetilerini kaybetti ve tek başına iş yapamaz hâle geldi. 1890'ların başında başlayan şöhretini bilinçli olarak yaşamadı. Hayatının geri kalanını önce annesinin, sonra da kız kardeşinin bakımına muhtaç bir hasta olarak geçirdi ve 1900 yılında 55 yaşında öldü.

Nietzsche'nin hastalığının seyrinde frenginin geç etkilerinin rol oynamış olabileceği varsayımı, neredeyse 100 yıl kadar sürdü.[4] Ancak tıp biliminin gelişmesi ile uzmanlar, bu varsayım hakkında giderek artan şüpheler ortaya koydu.[5] Nietzsche'nin tedavi kayıtları üzerinde yapılan daha yeni değerlendirmeler, CADASIL gibi bir hastalığın da aynı şekilde yaşamının sonundaki zihinsel iflasa yol açmış olabileceği sonucuna varmıştır.[6]

Nietzsche, gençliğinde özellikle Schopenhauer'in felsefesinden etkilenmişti. Daha sonra onun kötümserliğinden uzaklaştı. Çalışmaları ahlak, din, felsefe, bilim ve sanat biçimlerine yönelik keskin eleştiriler içermektedir. Çağdaş kültür onun gözünde Antik Yunan kültüründen daha zayıftı. Hıristiyan ahlakı ve Platoncu metafizik, Nietzsche'nin en şiddetli eleştirdiği konuların başında geliyordu. Genel olarak, hakikatin değerini sorgulamış ve böylece postmodern felsefi yaklaşımların öncüsü olmuştur. Nietzsche'nin "üst insan", "güç istenci" ya da "bengi dönüş" kavramları da günümüzde yorumlara ve tartışmalara yol açmaktadır.

Nietzsche sistematik bir felsefe yaratmamıştır. Düşüncelerini ifade biçimi olarak sıklıkla aforizmaları seçmiştir. Düzyazıları, şiirleri ve Böyle Buyurdu Zerdüşt'ün patetik-lirik tarzı da ona bir yazar olarak tanınırlık kazandırdı. Hobi olarak klasik müzik ile ilgilenmiş, kendi kendine besteler de yapmıştı.

Felsefesinin merkezini oluşturan şey, kişinin coşkun enerjisini sömüren her türlü öğretinin, toplumsal olarak ne kadar geçerli olursa olsun sorgulanarak "hayatın olumlanması"dır.[7] Hakikatin değeri ve nesnelliği üzerine yürüttüğü kökten sorgulaması, geniş çaplı yorumların odağını oluşturur ve etkisi özellikle kıta felsefesi geleneğinde varoluşçuluk, postmodernizm ve postyapısalcılık da dâhil olmak üzere devam etmektedir.

Nietzsche, kariyerine felsefeye dönmeden önce klasik filolog (Yunan ve Roma metin eleştirmeni) olarak başladı. 1869 yılında yirmi dört yaşındayken Basel Üniversitesinde klasik filoloji kürsüsüne, bu yeri alan en genç kişi olarak atandı. 1879 yazında, hayatının büyük bölümünde kendisine dert olacak olan sağlık sorunları yüzünden istifa etti.[8] 1889'da kırk dört yaşında zihinsel yetilerinin tamamının kaybıyla sonuçlanan bir çöküş yaşadı. Çöküşü sonraları, frengi hastalığının yol açtığı, nadir görülen bir genel pareziye yoruldu; fakat bu teşhiste soru işaretleri vardı.[9] Nietzsche, kalan yıllarını 1897'de ölümüne kadar annesinin, 1900'de kendi ölümüne kadar kız kardeşi Elisabeth Förster-Nietzsche'nin yanında bakıma muhtaç bir şekilde geçirdi.

Bakıcısı olarak kız kardeşi, Nietzsche'nin el yazmalarının idareciliğini ve editörlüğünü üstlendi. Förster-Nietzsche, tanınmış bir Alman milliyetçisi ve antisemitist olan Bernhard Förster ile evliydi ve Nietzsche'nin yayımlanmamış yazılarını, kocasının ideolojisine uyarlamak üzere, Nietzsche'nin belirttiği, antisemitizm ile milliyetçiliğe sert ve bariz biçimde karşı çıktığı görüşlerine genellikle ters düşecek biçimde yeniden düzenledi. Förster-Nietzsche'nin yaptığı değişiklikler sebebiyle Nietzsche'nin adı, sonraları yirminci yüzyıl bilim insanları Nietzsche'nin fikirlerinin yanlış yorumlanmasına karşı harekete geçmiş olsalar da, Alman militarizmi ve Nazizm ile birlikte anılır olmuştur.

Hayatı

1844-1869: Gençlik yılları

Naumburg'da, Haziran 1862 başında çekilen bu fotoğrafında Nietzsche 17 yaşındadır, 1862.

Prusya Krallığı'nın Saksonya eyaletinde bulunan Leipzig yakınlarındaki Röcken'in küçük bir kasabasında büyümüştür. Adını, Nietzsche'nin doğum gününde kırk dokuz yaşına giren Prusya Kralı IV. Frederick William'dan aldı (Nietzsche daha sonra ikinci adı olan "Wilhelm"i atmıştır[10]). Nietzsche'nin ebeveynleri Lutherci bir papaz ve eski öğretmen olan Carl Ludwig Nietzsche (1813-49) ile Franziska Oehler (1826-97), oğullarının doğumundan önceki yıl olan 1843'te evlenmişlerdi. İki çocukları daha vardı: 1846 doğumlu bir kız, Elisabeth Förster-Nietzsche ve ikinci oğulları, 1848 doğumlu Ludwig Joseph. Nietzsche'nin babası 1849'da bir beyin hastalığından öldü; bir sonraki yıl da erkek kardeşi Ludwig Joseph iki yaşında öldü. Bunlar üzerine ailece, Nietzsche'nin anneannesi ve iki bekar halası ile yaşayacakları Naumburg'a taşındı. Aile, Nietzsche'nin anneannesinin 1856'da ölmesinden sonra, şimdi müze ve Nietzsche çalışma merkezi olan kendi evlerine taşındı.

Nietzsche bir erkek okuluna, ardından da son derece saygın ailelerden olan Gustav Krug, Rudolf Wagner ve Wilhelm Pinder ile arkadaş olduğu özel okula gitti.

1854'te Naumburg'da Domgymnasium'a katıldı, ancak müzik ve dil alanında özel yetenekler gösterdiğinden uluslararası tanınmışlığa sahip Schulpforta onu öğrencisi olarak aldı. Oraya giderek 1858'den 1864'e kadar orada okudu ve Paul Deussen ile Carl von Gersdorff ile arkadaş oldu. Şiirler ve besteler üzerinde çalışmaya da zaman buldu. Schulpforta'da önemli bir dil altyapısı (Yunanca, Latince, İbranice ve Fransızca) edindi ve böylece önemli eserleri birinci kaynaktan okuma imkanı buldu;[11] ayrıca ilk kez küçük bir kasabanın tutucu ortamındaki aile hayatından uzakta olmayı deneyimledi. 1864 Martının dönem sonu notlarında Din ve Almanca 1; Yunanca ve Latince 2a; Fransızca, Tarih ve Fizik 2b ve İbranice ile Matematik "sönük" bir 3'tü.[12]

Pforta'da uygunsuz sayılan konuların peşinden koşma tutkusu ve eğilimi edinmişti. O zamanlar neredeyse hiç bilinmeyen şair Friedrich Hölderlin'in eserleriyle tanıştı. Hölderlin'den "en sevdiğim şair" diye bahsediyordu ve bir denemesinde bu çılgın şairin "en yüce düşüncelliğe" farkındalık getirdiğini yazıyordu.[13] Denemeyi gözden geçiren öğretmen ona iyi bir not verdi, ancak Nietzsche'nin gelecekte daha sağlıklı, daha duru ve daha "Alman" yazarlar üzerine eğilmesinin uygun olacağı yorumunu yaptı. Nietzsche ayrıca tuhaf, dinsiz ve genellikle sarhoş bir şair olan Ernst Ortlepp'i de tanıyordu; Ortlepp, genç Nietzsche ile tanıştıktan birkaç hafta sonra bir hendekte ölü bulundu, ancak onun Nietzsche'yi Richard Wagner'in yazılı eserleriyle ve müziğiyle tanıştıran kişi olması muhtemeldir.[14] Nietzsche, belki de Ortlepp'in etkisiyle Richter adında bir öğrenciyle birlikte okula sarhoş dönüp bir öğretmenle karşılaştı ve bu Nietzsche'nin sınıf birinciliğini kaybederek sınıf başkanlığının elinden alınmasıyla sonuçlandı.[15]

Mezuniyet sonrası ilk yılları

Friedrich Nietzsche arkadaşlarıyla birlikte, 1866.

1864'te mezuniyetinden sonra Bonn Üniversitesinde teoloji ve klasik filoloji alanında çalışmalara başladı. Nietzsche ve Deussen, kısa süreliğine Burschenschaft Frankoniaya üye oldular. Nietzsche, bir sömestr sonra (ve annesine olan öfkesi üzerine) teolojik çalışmalarını durdurdu ve inancını kaybetti.[16] Daha 1862 yılında, yazdığı "Yazgı ve Tarih" adlı denemesinde tarihi araştırmaların Hristiyanlığın temel öğretilerini geçersiz kıldığını öne sürüyordu, ancak David Strauss'un "İsa'nın Hayatı" adlı eseri de bu genç adamı derinden etkilemişe benziyor. 1865 yılında 20'sindeyken, çok dindar biri olan kız kardeşi Elisabeth'e inancını kaybetmesiyle ilgili bir mektup yazdı. Mektup, şu cümleyle bitiyordu:

"Sonuç olarak insanların yolu ikiye ayrılıyor: huzur ve zevk diye didinip durmak istiyorsan, inan; hakikatin tutkunu olmak istiyorsan, sorgula..."[17]

Schopenhauer'ın felsefesi Nietzsche'yi 1865'ten üretken hayatının sonuna kadar fazlasıyla etkilemiştir.

Bunların ardından Nietzsche, sayesinde gelecek yıl Leipzig Üniversitesine yöneleceği Friedrich Wilhelm Ritschl'in denetiminde filoloji çalışmaya yoğunlaştı. Orada akranı bir öğrenci olan Erwin Rohde ile yakın arkadaş oldu. Nietzsche'nin ilk filolojik yayımları bundan kısa süre sonra ortaya çıktı.

1865 yılında Arthur Schopenhauer'ın eserlerini enikonu inceledi. Felsefi ilgisinin uyanışını Schopenhauer'ın İstenç ve Tasarım Olarak Dünya'sına borçluydu ve daha sonra Schopenhauer'ın saygı duyduğu birkaç düşünürden biri olduğunu Çağa Aykırı Düşünceler'deki Eğitimci Olarak Schopenhauer adlı denemesinde kabul etti.

1866 yılında, Friedrich Albert Lange'ın Materyalizmin Tarihi'ni adlı eserini okudu. Lange'ın anti-materyalist Kant felsefesini betimleyişi, Avrupa materyalizminin doğuşu, Avrupa'nın bilimle artan yakınlığı, Charles Darwin'in evrim teorisi ve gelenek ile otoritelere karşı genel bir ayaklanma, Nietzsche'de büyük ilgi uyandırdı. Bu kültürel çevre, onu ufuklarını filolojiden öteye taşıyarak felsefi çalışmalarına devam etmeye teşvik etti.

1867'de Nietzsche Naumburg'daki Prusya ağır silah bölüğünde bir yıllık gönüllü hizmete kaydoldu. Akranı acemi erler arasında en iyi binicilerden biri olarak görülüyordu ve subayları, Nietzsche'nin kısa sürede yüzbaşı rütbesine ulaşacağını öngörüyordu. Ne var ki 1868 martında, atının eyerine atlarken Nietzsche'nin göğsü eyer kaşına çarptı ve sol yanında iki kası aylarca yürüyememesine sebebiyet verecek şekilde yırtıldı.[18][19] Bunun sonucunda Nietzsche, ilgisini çalışmalarını yeniden tamamlamaya ve Richard Wagner ile o yıldan sonra ilk kez görüşmeye çevirdi.[20]

Basel'de profesörlüğü (1869-1879)

1871 ekimi ortası. Soldan sağa: Erwin Rohde, Karl von Gersdorff, Nietzsche.

Kısmen Ritschl'in desteğiyle Nietzsche, İsviçre'de Basel Üniversitesinde klasik filoloji profesörlüğü gibi hatırı sayılır bir teklif aldı. Henüz 24 yaşındaydı ve ne doktorasını tamamlamış, ne de öğretim sertifikası almıştı. Teklif tam da filolojiyi bırakmayı düşündüğü zamanda gelmiş olsa da, teklifi kabul etti.[21] O gün bugündür, Nietzsche hâlâ Klasik Bilimi alanında en genç yaşta profesör olmuş insanlar arasındadır.[22] Basel'e taşınmadan önce Prusya vatandaşlığını bırakmış, hayatının geri kalanını resmi olarak devletsiz yaşamıştır.[23][24]

Bununla birlikte, Fransa-Prusya Savaşında, Prusya güçleri arasında sıhhiye eri olarak hizmet verdi. Askeriyede geçirdiği kısa zamanında çok şey deneyimledi ve savaşın sarsıcı etkilerine tanıklık etti. Ayrıca difteri ve dizanteriye yakalandı. Walter Kaufmann, Nietzsche'nin o zaman diğer enfeksiyonlarla birlikte sifilis hastalığına da yakalandığı öngörüsünde bulunmaktadır.[25][26] Nietzsche, 1870'te Basel'e dönüşünde Alman İmparatorluğunun kuruluşunu ve Otto von Bismarck'ın takiben belirlediği politikaları bir yabancı gözüyle ve dehalarına büyük bir kuşkuculukla gözlemledi. Üniversitedeki açılış konferansı Homeros ve Klasik Filoloji[27] oldu. Nietzsche ayrıca, hayatı boyunca dostu olarak kalacak olan teoloji profesörü Franz Overbeck ile tanıştı. 1873'teki Düşünce ve Gerçeklik eserinin sahibi olan az tanınmış Rus filozof Afrikalı Spir ve Nietzsche'nin derslerine sıklıkla katıldığı ünlü bir tarihçi olan arkadaşı Jacob Burckhardt, bu sürede Nietzsche üzerinde belirgin etkiler göstermeye başladı.[28]

Nietzsche 1868'de Richard Wagner'le ve daha sonra Wagner'in eşi Cosima ile Leipzig'de tanışmıştı. İkisine de büyük hayranlık duydu ve Basel'deki geçirdiği zamanı boyunca Wagnerlerin Luzern'de Tribschen'deki evini sıkça ziyaret etti. Wagnerler Nietzsche'yi en samimi çevrelerine aldılar ve Beyrut Festivali'nin başlangıcına gösterdiği ilgiden memnun kaldılar. 1870'te Nietzsche, Trajik Düşüncenin Başlangıcının el yazmasını Cosima'ya doğum günü armağanı olarak verdi. 1872'deyse ilk kitabı olan Trajedinin Doğuşu'nu yayımladı. Ancak bu alandaki arkadaşları -Ritschl de dâhil- Nietzsche'nin daha kuramsal bir yaklaşım adına klasik filolojik yöntemden kaçındığı bu çalışmaya pek az ilgi gösterdi. Polemiği Filolojinin Geleceği'nde, Ulrich von Wilamowitz-Moellendorff kitabın algısına gölge düşürdü ve kitabın adını kötüledi. Karşılık olarak Rohde (artık Kiel'de profesördü) ve Wagner, Nietzsche'yi savunmaya geçti. Nietzsche, filolojik topluluğun arasında duyduğu yalıtılmışlığını özgürce dile getirdi ve Basel'de felsefe alanında bir pozisyona atanmayı denediyse de başarılı olamadı.

Nietzsche, Şablon:1872.

1873 ile 1876 yılları arasında "David Strauss: İtirafçı ve Yazar", "Tarihin Yararı ve Yararsızlığı Üzerine", "Eğitimci Olarak Schopenhauer" ve "Richard Wagner Beyrut'ta" olmak üzere dört ayrı uzun deneme yayımladı. Dört yazı sonraları Çağa Aykırı Düşünceler başlığıyla derlenmiş basımda yer aldı. Bu dört yazı, Schopenhauer ve Wagner'in önerdiği yollardan gelişmekte olan Alman kültürüne meydan okuyan bir kültürel eleştiri yönelimi taşıyordu. Nietzsche 1873'te, ölümünden sonra "Yunanların Trajik Çağında Felsefe" adıyla yayımlanacak olan notlarını da biriktirmeye başladı. Bu süreçte Nietzsche, Wagnerlerin çevresinde Malwida von Meysenbug ve Hans von Bülow ile tanıştı ve 1876'da Nietzsche'nin erken dönem yazılarındaki pesimizmi bırakmasında etkili olan Paul Rée ile dostluk kurmaya başladı. Ancak Nietzsche, gösterilerin bayağılığı ve toplumun rezilliğinden tiksindiği 1876 Beyrut Festivali yüzünden derin bir düş kırıklığı yaşadı. Ayrıca Wagner'in, Nietzsche'nin karşıtlık duyduğu "Alman kültürüne" taraf olmasının yanı sıra Alman halkının arasında ününü kutlaması yüzünden yabancılaştı. Bütün bunlar Nietzsche'nin Wagner'den kendini uzaklaştırmasına neden oldu.

1878'de İnsanca, Pek İnsanca'nın (yelpazesi metafizikten ahlâka, dinden cinsiyet bilimine kadar genişlikte olan bir aforizma kitabı) yayımlanmasıyla Nietzsche'nin eserlerindeki Afrikalı Spir'in Düşünce ve Gerçeklik'ten[29] yüksek derecede etkilenmiş ve Wagner ile Schopenhauer'ın pesimist felsefesine tepki gösteren yeni tarzı belirginleşti. Nietzsche, Deussen ve Rohde ile olan dostluğundan da soğudu. 1879'da sağlığındaki önemli bozulmadan sonra Basel'deki pozisyonundan istifa etmek zorunda kaldı. Çocukluğundan beri, onu neredeyse yarı yarıya kör bırakan uzağı görememe anları, migren ağrıları ve şiddetli hazımsızlıklar dâhil, sağlığını aksatan çeşitli hastalıklar ona dert olmuştu. 1868'deki binicilik kazası ve 1870'teki hastalıkları, Basel'deki yılları boyunca onu, günlük işini yerine getiremeyecek halde bırakıncaya kadar her seferinde daha uzun tatillere çıkmaya zorlayarak zarar vermeyi sürdüren bu durumu alevlendirmiş olabilir.

Bağımsız filozof (1879-1888)

Basel'den aldığı emekli maaşıyla geçinen Nietzsche, sağlığına yararlı olan iklimleri bulmak için sık sık yolculuk etti ve 1889'a kadar farklı şehirlerde bağımsız bir yazar olarak yaşadı. Birçok yazını İsviçre'de St. Moritz yakınlarındaki Sils Maria'da geçirdi. Kışlarını İtalyan şehirleri Cenova, Rapallo ile Torino'da ve Fransız şehri Nice'te geçirdi. 1881'de Fransa Tunus'u işgal ettiğinde Avrupa'yı dışarıdan görmek için Tunus şehrine seyahat etmeyi planladı, ancak daha sonra, muhtemelen sağlık sorunları nedeniyle bu fikirden vazgeçti.[30] Nietzsche Naumburg'a arada sırada ailesini ziyaret etmek için döndü ve özellikle bu zamanlarda kız kardeşiyle tekrarlanan çatışma ve barışma dönemleri yaşadı.

Cenova'dayken Nietzsche'nin görme yeteneğindeki zayıflık, yazmaya devam edebilmek için daktilo kullanmayı keşfetmesini sağladı. Çağdaş bir daktilo aygıtı olan Hansen Yazma Topu'nu kullanmayı denediği biliniyor. En sonunda, eski bir öğrencisi olan Peter Gast, Nietzsche'nin bir çeşit özel sekreteri oldu. Gast, 1876'da Beyrut'ta Richard Wagner ile Nietzsche'nin darmadağın ve neredeyse okunaksız el yazısını ilk kez transkript etti.[31] Bundan sonra Nietzsche'nin neredeyse bütün eserlerinin galede yazım denetlemelerini o yaptı. 23 Şubat 1880'de en az bir tatilinde, genellikle parasız olan Gast, ortak arkadaşları Paul Rée'den 200 mark destek gördü.[32] Gast, Nietzsche'nin kendisini eleştirmesine izin verdiği az sayıda arkadaşlarından biriydi. Zerdüşt'e büyük coşkuyla cevaben Gast, "lüzumsuz" olarak tanımlanan kişilerin aslında oldukça gerekli olduğuna dikkat çekmeyi gerekli buldu. Örneğin, Epikuros'un keçi peynirinden oluşan yemeğini bile sağlamaları için kaç insana güvenmek zorunda kaldığını sıraladı.[33]

Gast ve Overbeck, Nietzsche'nin hayatının sonuna dek sadık dostları olarak kaldılar. Malwida von Meysenbug, Wagner çevresinin dışından da olsa anaç bir koruyucu gibi davrandı. Kısa süre sonra Nietzsche, müzik eleştirmeni Carl Fuchs ile irtibat kurdu. Nietzsche en üretken döneminin eşiğinde duruyordu. 1878'de İnsanca, Pek İnsanca ile başlamak üzere, 1888'e kadar her yıl bir kitabı veya kitabın büyük bir kısmını yayımlayacaktı; yazdığı son yıl olan 1888'de ise beş kitap tamamladı.

Lou Salomé, Paul Rée ve Nietzsche. 1882, Luzern.

1882'de Şen Bilim'in ilk kısmını yayımladı. Ayrıca bu yılda Malwida von Meysenbug ve Paul Rée aracılığıyla Lou Andreas Salomé[34] ile tanıştı. Nietzsche ile Salomé, yazı genellikle Nietzsche'nin kız kardeşi Elisabeth'in şaperonluğunda, Türingiya'daki Tautenburg'da geçirdiler. Ancak Nietzsche, Salomé'yi yetenekli bir öğrenciden çok, uygun bir eş olarak gördü. Salomé, Nietzsche'nin kendisine evlenme teklif ettiğini ve onu reddettiğini bildirmektedir, ancak Salomé'nin bildirilerinin güvenilirliği soru işaretleri taşımaktadır.[35] Nietzsche'nin Rée ve Salomé ile ilişkisi 1882-83 kışında, kısmen Elisabeth'in düzenlediği entrikalar nedeniyle koptu. Yeni hastalık dönemleri arasında Salomé yüzünden annesi ve kız kardeşiyle arası açılmış ve hemen hemen yalıtılmış bir hayat yaşarken Rapallo'ya kaçtı. Burada Böyle Buyurdu Zerdüşt'ün ilk bölümünü sadece on günde yazdı.

1882'de yüksek dozda afyon almasına rağmen uyku sorunu yaşamaktaydı.[36] 1882'de Nice'de kalırken, kendi yatıştırıcı kloralhidrat reçetelerini "Dr. Nietzsche" diye imzalayarak yazıyordu.[37]

Schopenhauer ile (uzun zaman önce ölmüş ve Nietzsche'yle hiç tanışmamıştı) felsefi bağlarını, Wagner'le de sosyal bağlarını kopardıktan sonra Nietzsche'nin pek az arkadaşı kalmıştı. Gelişen yeni Zerdüşt tarzıyla, eseri daha da yabancılaştı ve kitapçılar onu yalnızca nezaketen aldı. Nietzsche bunu fark etti ve her ne kadar şikayet ettiyse de münzeviliğini sürdürdü. Kitapları çoğunlukla elde kaldı. 1885'te Zerdüşt'ün sadece 40 kopyasının basımını yaptı ve yalnızca bir kısmını Helene von Druskowitz'in de aralarında olduğu yakın arkadaşlarına dağıttı.

1883'te Leipzig Üniversitesinde öğretim görevliliği almak için girişti ve başarısız oldu. Belli olmuştu ki Zerdüşt'te dile getirdiği Hristiyanlığa ve tanrı kavramına karşı gösterdiği tutumları nedeniyle artık herhangi bir Alman üniversitesinde etkin bir şekilde görev alamayacaktı. Bunun ardından gelen "öç ve hınç duygularının" onu hayata küstürdüğünü şöyle dile getirdi: "Ve dolayısıyla, perişanlığın ne demek olduğunu (itibarımın, kişiliğimin ve amaçlarımın yıpranmasını) en geniş anlamda kavradığımdan beri gelişen öfkem, öğrencilerin güvenini ve bu güveni kazanma olasılığımı benden almaya yetmiştir."[38]

1886'da Nietzsche, antisemitist fikirlerinden tiksindiği yayımcısı Ernst Schmeitzner ile ilişkisini kesti. Nietzsche, kendi yazılarını Schmeitzner'in bu "antisemitist çöplüğüne tamamen gömülmüş ve mezardan çıkarılamayacak hâle getirilmiş" olarak gördü ve yayımcıyı "her duyarlı aklın soğuk bir aşağılamayla tamamen reddedeceği" bir akımla ilişkilendirdi.[39] Ardından kendi cebinden İyinin ve Kötünün Ötesinde'nin basımını yaptı. Ayrıca daha önceki eserlerinin ve bir sonraki yıl ikinci baskılarının, eserlerin temelini ahenkli bir perspektife oturtan yeni önsözlerle yayımlanması planlanan Trajedinin Doğuşu, İnsanca, Pek İnsanca, Tan Kızıllığı ve Şen Bilim'in yayım haklarını da aldı. Sonra, bir süreliğine eserlerini tamamlanmış gibi gördü ve yakında bir okuyucu kitlesinin ortaya çıkacağını umut etti. Aslında Nietzsche'nin düşüncesine ilgi bu kez gerçekten artmıştı, sadece Nietzsche'nin gözüne yavaş bir şekilde ve zorlukla çarpıyordu. Bu yıllarda Nietzsche, Meta von Salis, Carl Spitteler ve Gottfried Keller ile tanıştı.

1886'da kız kardeşi Elisabeth de antisemitist Bernhard Förster ile evlendi ve "Cermenik" bir sömürge olan, Nietzsche'nin kahkahalarla alay ederek tepki gösterdiği Nueva Germania'yı kurmak için Paraguay'a yolculuk etti.[40] Nietzsche'nin Elisabeth'le ilişkisi mektuplaşmalarla çatışma ve barışma çemberinde sürüp gitti, ancak Nietzsche'nin çöküşüne kadar hiçbir zaman bir araya gelmediler. Nietzsche, uzun süreli çalışmayı imkânsız kılan, uzun ve acılı hastalık atakları yaşamaya devam etti.

1887'de, "Ahlâkın Soykütüğü Üzerine" adlı polemiği yazdı. Aynı yıl içinde, çabucak bir yakınlık duyacağı Fyodor Dostoyevski'nin eserleriyle karşılaştı.[41] Hippolyte Taine ve Georg Brandes ile de mektuplaştı. 1870'lerde Søren Kierkegaard'ın felsefesini öğretmeye başlamış olan Brandes, Nietzsche'ye yazdığı mektupta ondan Kierkegaard okumasını istiyordu; Nietzsche bu mektuba cevaben, Kopenhag'a gelip onunla Kierkegaard okuyacağını yazdı. Ancak sözünü yerine getiremeden hastalığı çok kötüleşti. Brandes, 1888'in başlarında Kopenhag'a, Nietzsche'nin felsefesi üzerine ilk ders notlarından birini götürdü.

Nietzsche, daha önce "Ahlâkın Soykütüğü Üzerine"de Güç İstenci: Tüm Değerlerin Yeniden Değerlendirilmesi Denemesi başlığıyla yeni bir çalışmasını duyurmuş olsa da sonraları bu özel yaklaşımını bir kenara bırakmış ve yerine taslak pasajlardan bazılarını 1888'de Putların Alacakaranlığı ile Deccal'i yazarken kullanmıştır.[42]

Sağlığı düzeliyor gibi oldu ve yazı keyifle geçirdi. 1888 güzünde, yazıları ve mektupları, onun kendi durumu ve yazgısı için yaptığı yüksek öngörüsünü ortaya sermeye başladı. Yazılarına, özellikle en son yazdığı polemiği Wagner Olayı'na gelen tepkileri gözünde büyüttü. Kırk dördüncü yaş gününde Putların Alacakaranlığı ve Deccal'i tamamladıktan sonra otobiyografisi Ecce Homo'yu yazmaya karar verdi. Bu eserin önsözünde (Nietzsche, burada eserinin yaratacağı yorum zorluklarının gayet farkındaydı) şöyle belirtmektedir: "Duyun beni! Duyulması gerekenim ben. Hepsinden önce, başkası saymayın beni". Nietzsche, aralık ayında August Strindberg ile mektuplaşmaya başladı ve uluslararası bir dönüm noktasının eksikliğini hissedip eski yazılarını yayımcıdan geri satın alarak diğer Avrupa dillerine tercüme ettirebileceğini düşündü. Dahası, Nietzsche Wagner'e Karşı derlemesinin ve şiirlerinden oluşan Dionysos Dithrambosları koleksiyonunun yayımını planladı.

Zihinsel çöküşü ve ölümü (1889-1900)

Fotoğraf: Hans Olde, Hasta Nietzsche, 1899 ortaları.
Çöküşünü yaşadığı rivayet edilen yer olan Piazza Carlo Alberto'un karşısından göründüğü şekliyle, Nietzsche'nin Torino'dayken kaldığı ev (arka planda sağda). Solda Palazzo Carignano'nun arka cephesi görülüyor.

Nietzsche, 3 Ocak 1889'da zihinsel bir çöküş yaşadı. Torino sokaklarında toplumsal kargaşa çıkardığı için etraftaki iki polis onun yanına geldi. Gerçekte orada tam olarak ne olduğu bilinmiyor fakat Nietzsche'nin ölümünden sonra ortaya çıkan hikâyeler, Nietzsche'nin Piazza Carlo Alberto çıkışında bir atın kırbaçlanmasını görmesi üzerine atı korumak için ona koşup boynuna sarıldığı ve sonra yere yığıldığı üzerinedir.[43][44]

Bunu takip eden günlerde Nietzsche, Wahnbriefe ("Delilik Mektupları") olarak bilinen kısa yazıları yazıp Cosima Wagner ve Jacob Burckhardt gibi birkaç arkadaşına gönderdi. Yazıların çoğu "Dionysos", bazıları da "der Gekreuzigte" yani "çarmıha gerilmiş olan" olarak imzalanmıştı. Eski arkadaşı Burckhardt'a şöyle yazmıştı:[45]

Kayafa'yı zincirlere vurdum. Ayrıca geçen yıl Alman doktorlar tarafından uzunca bir süre çarmıha gerildim. Wilhelm, Bismarck ve tüm antisemitistler ortadan kaldırıldı.

Ayrıca Alman imparatoruna, Roma'ya gidip vurulmasını emretmiş ve Avrupa güçlerini Almanya'ya karşı askeri harekete geçmeye çağırmıştı.[46]

6 Ocak 1889'da Burckhardt, Nietzsche'den aldığı mektubu Overbeck'e gösterdi. Bir sonraki gün Overbeck benzer bir mektup daha aldı ve arkadaşlarının Nietzsche'yi Basel'e geri götürmeleri gerektiğine karar verdi. Overbeck Torino'ya gidip Nietzsche'yi Basel'de bir psikiyatri kliniğine getirdi. İşte o zaman Nietzsche'nin tamamen, ciddi bir zihinsel hastalığın pençelerine kapılmış olduğu anlaşıldı ve bunun üzerine annesi Franziska, onu Otto Binswanger'ın yönetiminde Jena'daki bir kliniği naklettirmeye karar verdi. 1889 kasımından 1890 şubatına kadar, sanat tarihçisi Julius Langbehn, doktorların yöntemlerinin Nietzsche'nin durumunu düzeltmede yetersiz kaldığını ileri sürerek Nietzsche'yi kendisi tedavi etmeye çalıştı. Langbehn'in Nietzsche üzerindeki kontrolü, tedaviyi gizlilik içinde sürdürmesinin kendine olan güvenin sarsılmasına kadar artarak devam etti. 1890 martında Franziska, Nietzsche'yi klinikten aldırdı ve 1890 mayısında onu Naumburg'daki kendi evine götürdü. Bu süreçte Overbeck ve Gast, Nietzsche'nin yayımlanmamış eserlerine ne yapılacağı konusuna kafa yoruyordu. 1889 ocağında, o anda basılmış ve ciltlenmiş olan Putların Alacakaranlığı'nın planlanmış bir yayımıyla ilerlediler. Şubatta Nietzsche Wagner'e Karşı'nın elli kopyalık özel basımını sipariş ettiler, ama yayımcı C. G. Naumann gizlice yüz tane bastı. Overbeck ve Gast, Deccal ile Ecce Homo'nun yayımını, daha radikal içerik taşıdıkları gerekçesiyle alıkoymaya karar verdi. Nietzsche algısı ve tanınması, ilk dalgasını atlatmıştı.

1893'te Nietzsche'nin kız kardeşi Elisabeth, kocasının intiharının ardından Nueva Germania'dan döndü. Nietzsche'nin yapıtlarını okuyup inceledi ve yayım işlerini tek tek kendi kontrolüne aldı. Overbeck, nihayetinde görev dışı kalmıştı. Gast da sonunda işbirliğine girdi. Franziska'nın 1897'deki ölümünden sonra Nietzsche, Elisabeth'in bakımındaki ve Rudolf Steiner (1895'te, Nietzsche'yi öven ilk kitaplardan birini yazan kişi)[47] dâhil kendisini görmeye gelen ziyaretçilerin olduğu Weimar'da yaşadı. Elisabeth bir ara öyle ileri gitti ki Steiner'ı, kardeşinin felsefesini anlamakta kendisine yardım edecek bir danışman olarak işe almak istedi. Steiner hemen birkaç ay sonra Elisabeth'e felsefe konusunda herhangi bir şey öğretmenin imkânsız olduğunu söyleyerek bu girişime engel oldu.[48]

Peter Gast, Nietzsche'nin çöküşünden sonra yazılarını "düzeltecekti" ve onayı olmadan da öyle yaptı; bu hareketi modern bilimciler tarafından şiddetle eleştirilmektedir.

Nietzsche'nin zihinsel hastalık kökeninin teşhisi, o zamanlar henüz tedavisi olmayan frengi olarak kondu. Birçok yorumcu hastalığın felsefesine bir etkisi olmadığını söylese de Georges Bataille, bu konuda karanlık ipuçları bırakmış[49] ve René Girard'ın postmodern psikanalizi Nietzsche'de Richard Wagner ile arasında bir rekabet saptamıştır.[50] Sifilis teşhisi sorgulanmış ve Schain'in çalışmasından önce Cybulska tarafından vasküler bunamayı takiben periyodik psikozlu bipolar bozukluk ortaya atılmıştır.[51] Leonard Sax, tıbbi kanıtları inceledikten sonra bunun sifilis değil, sağ taraflı retroorbital beyin zarı tümörü (menenjiyom) olduğuna hükmetmiştir ve Nietzsche'nin bunamasının en akla yatkın açıklaması bu olmuştur.[1] Orth ve Trimble ise frontotemperal demans teşhisini koymuştur.[2] Diğer birkaç kişi[3] ise CADASIL adlı bir sendrom ileri sürmüştür.

1898 ve 1899'da Nietzsche, en az iki kere daha inme geçirerek konuşamaz ve yürüyemez hâle gelecek şekilde felç kaldı. 1900 Ağustos'unun ortalarında zatürreye yakalandıktan sonra 24-25 Ağustos gecesi bir başka inme geçirdi ve 25 Ağustos öğlesinde öldü.[52] Elisabeth, onu Röcken bei Lützen'deki kilisede babasının yanına defnettirdi. Arkadaşı Gast, cenaze konuşmasında "Kutsal olsun adın tüm kuşaklar için!" dedi.[53] Nietzsche, Ecce Homo'da (cenaze yapıldığı zamanda hala yayımlanmamıştı) bir gün adının "kutsal" olarak anılmasından nasıl korktuğunu yazmıştı.

Elisabeth Förster-Nietzsche, Nietzsche'nin yayımlanmamış notlarından "Güç İstenci"ni derledi ve yayımladı. Elisabeth, Nietzsche'nin daha önceki taslaklarını kendi isteğince birleştirdiği ve bu materyalle büyük imtiyaz sahibi olduğu için, ortak görüşe göre bu kitap Nietzsche'nin niyetini yansıtmamaktadır. (Örneğin Elisabeth, Nietzsche'nin Deccal'inde İncil'den bir pasajı aynen yazdığı 35. aforizmayı kaldırmıştır.) Gerçekten de Nietzsche'nin "Nachlass"ının yayımcısı Mazzino Montinari, bu yapılanı bir tahrifat olarak adlandırmaktadır.[54]

Vatandaşlığı, uyruğu ve etnisitesi

Tarih anlatıcıları ve Nietzsche üzerine çalışmalar yapmış akademisyenler, Nietzsche'yi gerek kültürel geçmişinden, gerekse kullandığı dilden dolayı "Alman bir filozof" olarak tanımlamışlardır.[55][56][57][58] Diğerleri ise onu belirli bir milli kimlikle etiketlememişlerdir.[59][60][61] Nietzsche, Almanya birleşerek millî devlet haline gelmeden önce, o zaman Alman Konfederasyonuna dâhil bir bölge olan Prusya'da, Prusya vatandaşlığı ile doğdu.[62] Doğduğu yer olan Röcken, bugünkü Almanya'nın Saxony-Anhalt eyaletindedir. Basel'deki görevini kabul ettiği zaman Prusya vatandaşlığının iptali için devlete başvurdu.[63] Vatandaşlığının iptalinin 17 Nisan 1879[64] tarihine ait resmi onay belgesi geldi ve Nietzsche, o tarihten sonra hayatının sonuna kadar resmi olarak devletsiz yaşadı.

Nietzsche, atalarının Leh olduğuna inanıyordu.[65] Hayatının sonlarına doğru bu hikâyeye iyice adapte olmuştu. 1888'de, "Atalarım Leh asilzadeleriydi (Nietzky); bu karakterin, üç jenerasyondur var olan Alman annelere rağmen iyi korunduğu görülmekte,"[66] diye yazmış ve daha sonra Leh kimliğiyle ilgili olarak daha kararlı bir tavır sergilemiştir: "Ben kanında bir damla bile kötü kan olmayan, safkan bir Leh asilzadesiyim, kesinlikle Alman kanına sahip değilim".[67] Bir başka yazısında, "Alman milleti, yalnızca damarlarında oldukça fazla Leh kanı olduğu için yüce bir millettir [...] Leh soyundan geldiğim için gurur duyuyorum."[68] yazmaktadır. Nietzsche, isminin Almanlaştırılmış olabileceğini düşünüyordu. Bir mektubunda, "Kanımın kökenini ve ismimi, Leh asilzadelerine atfediyorum; onlar ki Niëtzky diye anılmış, yaklaşık 100 yıl önce evlerini ve asilliklerini bırakmış ve en sonunda dayanılmaz derecedeki baskıya boyun eğerek Protestan olmuşlardır."[69] demiştir.

Birçok akademisyen, Nietzsche'nin ailesinin kökeni konusunda tartışmışlardır. Hans von Müller, Nietzsche'nin kız kardeşinin öne sürdüğü ve asil Leh kalıtımını doğrulayan soyağacını ortaya çıkardı.[70] Weimar'daki Nietzsche Arşivinin müdürü Max Oehler, Nietzsche'nin, eşlerinin aileleri dâhil bütün atalarının Alman isimleri taşıdığını savunmuş ve Nietzsche'nin eski bir Alman Lutherci ruhban soyundan geldiğini iddia etmiştir.[66] Günümüzdeki araştırmacılar da Nietzsche'nin Leh soyundan geldiği iddialarının "safkan uydurması" olduğunu düşünüyorlar.[71] Nietzsche'nin toplu mektuplarının yayımcıları olan Colli ve Montinari, Nietzsche'nin bu iddialarının "hatalı ve temelsiz düşünceler" olduğunu açıklamışlardır.[72][73] Nietzsche ismi bir Leh ismi değildir, fakat Almanya'nın orta bölgelerinde bu isim ve benzerleri (Nitsche ve Nitzke gibi) son derece yaygın bir şekilde mevcuttur. Bu isim, bir ilk ad olan Nikolaus'tan kısaltılmış hali olan Nick'e, daha sonra Slavik dillerle asimile olmuş hali Nitz, daha sonra da sırayla Nitsche ve Nietzsche olmuştur.[66]

Nietzsche'nin kendisini Leh soyluluğuna sahip olduğunu düşündürmek isteme sebebi bilinmemektedir. Biyografi yazarı R. J. Hollingdale'e göre Nietzsche'nin Leh soyundan geldiği propagandasının sebebi daha sonraki dönemlerinde kendi içinde "Almanya'ya karşı verdiği savaş"ın bir parçası olabilirdi.[66]

İlişkileri ve cinsel yaşamı

Nietzsche hiç evlenmedi. Lou Salomé'ye yedi ay içinde üç defa evlilik teklif etmesine rağmen her seferinde reddedildi. Nietzsche araştırmacısı Joachim Köhler, Nietzsche'nin hayat hikâyesini ve felsefesini, filozofun eşcinsel olduğunu iddia ederek açıklamaya çalıştı. Köhler, Nietzsche'nin frengi hastası olduğunu, bu hastalığı da "genellikle, Köln veya Leipzig'deki bir genelevdeki bir hayat kadınıyla olan münasebetinden ve/veya eşit oranda muhtemel olduğu üzere "Cenova'daki bir erkek genelevinden kapmış olabileceğinin düşünüldüğünü" öne sürmektedir.[74] Köhler ayrıca, Nietzsche'nin Paul Rée ile arkadaşlığın yanında romantik bir ilişki de yaşamış olabileceği ihtimali üzerinde duruyor. Köhler'in görüşleri, Nietzsche araştırmacılarının ve anlatıcılarının arasında fazla kabul görmedi. Allan Megill, Köhler'in Nietzsche'nin homoseksüel arzularla yüzleşmiş bir adam olduğu iddiasının kolayca reddedilemeyeceğini düşünse de "kanıtın çok az olduğunu" da ekliyor.[75] Diğer kişilerse Nietzsche'nin felsefesini anlamada Köhler'in cinsellik tabanlı yorumunun fayda sağlamayacağını savunuyorlar.[76][77]

Felsefesi

Üstinsan

Üstinsan sözcüğünü ilk olarak teolog ve yazar Heinrich Müller, 17. yüzyılda yazdığı Geistlichen Erquickstunden adlı eserinde kullanmıştır.[78] Nietzsche, üstinsanın tüm evrenin amacı ve sebebi olduğunu ileri sürmektedir. Ona göre Üstinsan, insanlığın da amacıdır.

Nietzsche, üstinsan kavramıyla soylu bir insan eylemliliği kavramını yeniden kurmaya çalışır. Son İnsan, yalnızca maddi teselli peşindeyken üstinsan, yaşamını büyük eylemler uğruna harcamaya hazırdır. Üstün olmak, isteyerek iyinin ve kötünün ötesinde durmaktır.[79] Yine Nietzsche, kendisini üstinsanın habercisi olarak tanıtır ve kendini Zerdüşt ile özdeşleştirir. Bu konuda eserinde şöyle yazmıştır:[80]

"İnsan bir iptir ki hayvanla üstinsan arasına gerilmiştir. Uçurumun üstünde bir ip. Tehlikeli bir geçiş, tehlikeli bir yolculuk, tehlikeli bir geriye bakış, tehlikeli bir ürperiş ve duraksayış."
"Çünkü insanlar eşit değillerdir. Gerçek budur. Ve benim istediğim şeyi onlar istemezler."[81]

İnsanların üstinsanı karalayacaklarını şu ifadelerle bildirir:[82]

"İddia ederim ki benim üstinsan dediğime, siz şeytan diyeceksiniz."
"Sert olunuz!"[83]
"Panayırda kimse üstinsanlara inanmaz. Orada konuşmak isterseniz halk tabakası göz kırpar ve 'Biz hep eşitiz' der."[84]
"Haydi haydi, ey üstinsanlar! Ancak şimdi insan, geleceğin doğum sancısındadır. Tanrı öldü, şimdi dileriz ki üstinsan yaşasın.[85]
Ey üstinsanlar, içten adamlar, açık kalpliler; güvensiz olun! Derinliklerinizi gizli tutun; çünkü bugün halk tabakasının günüdür."[86]

Nietzsche'nin üstinsanı, belli bir evrim sürecinin ardından, insanlar arasından çıkıp bütün insanlığı yönetecek, tüm insanlara tahakküm edecek bir diktatör değildir. O, her ne kadar on dokuzuncu yüz­yılda kapitalizmin yarattığı fabrika köleleri­ne, kapitalizmin Hristiyanlıktan miras alıp koruduğu köle ahlâkına, burjuva demokrasi­siyle onun eşitlik idealine karşı çıkarken, bu düzenin veya Avrupa'daki demokratikleş­menin bir yandan da zorbalık, acımasız bir diktatörün ortaya çıkışı için gerekli altyapı­yı hazırladığını söylemiş olmakla birlikte, onun üstinsanı sanılanın tersine Hitler değildir.[87]

"Tanrı öldü"

"Tanrı öldü" (Almanca"Gott ist tot"; ya da tanrının ölümü), Alman filozof Friedrich Nietzsche'nin yaygın olarak alıntısı yapılmış bir sözüdür. İlk kez 1882'de Şen Bilim'de (Almanca: Die fröhliche Wissenschaft) 108. (Yeni Çabalar), 125. (Deli) ve üçüncü olarak 343. (Keyifliliğimizin Anlamı) kısımlarında ortaya çıkar. Ayrıca Nietzsche'nin 1883 yılındaki, deyişin yayılmasına en büyük katkıyı sağlamış olan eseri Böyle Buyurdu Zerdüşt'te de görülür. Düşünce, Deli'de şöyle ifade edilmiştir:

"Tanrı öldü. Tanrıdan geriye bir ölü kaldı. Ve onu öldüren biziz. Hâlâ gölgesi beliriyor uzaklarda. Kendimizi nasıl avutacağız, biz katillerin katilleri? Neydi bıçaklarımızın altında ölümüne kan döken, dünyanın sahip olmuş olduğu bu en kutsal ve en kudretli şey; bu kanı kim silecek üzerimizden? Hangi su var bizi temizleyecek? Hangi teselli şölenlerini, hangi kutsal oyunları icat etmek zorunda kalacağız? Fazla büyük değil mi bize bu davanın yüceliği? Buna layık olmak için birer tanrıya dönüşmeli değil miyiz?"[88]
–Nietzsche, Şen Bilim, Kısım 125, İngilizce: Walter Kaufmann

8 Nisan 1966 tarihli Time dergisi, kapağında "Tanrı Öldü mü?" sorusunu sordu ve eşlik eden makalede de o zaman için Amerika'da yükselmekte olan ateizme değiniliyordu.[89] O zamanlar Amerikan teolojisinde "tanrının ölümü" adında bir akım doğuyordu.[90] Tanrının ölümü akımı kimi zaman teknik olarak, Yunanca theos (tanrı) ve thanatos (ölüm) sözcüklerinden türemiş olan "theothanatology" olarak adlandırılıyordu.

Bengi dönüş

Bengi dönüş (sonsuz dönüş, ebedi dönüş veya ebedi tekerrür) düşüncesi, zamanın döngüsel bir formda olduğu; olayların bu döngüsellikte sonsuza dek yinelenmiş olduğu, yinelendiği ve yineleneceği tezini içermektedir. Friedrich Nietzsche bu düşünceyi etik anlamda oluştaki yaratıcılığın, en yüksek yaşama gücünü elde etmenin, acıyla başa çıkmanın ve Üstinsan'ı meydana getirme aracı olarak geliştirmiştir. Ayrıca bengi dönüş, aktif nihilizmin kendini gösterdiği güçlü sınıfın ön koşuludur.

Bengi dönüş, Friedrich Nietzsche'nin başyapıtı olan Böyle Buyurdu Zerdüşt'ün ana sorunudur.[91]

Nietzsche bengi dönüşten ilk kez Şen Bilim'de şöyle söz eder:

"Yaşadığın ve yaşamakta olduğun bu hayatı, yeniden ve sayısız kere daha yaşamak zorunda kalacaksın; içinde yeni hiçbir şey olmayacak: Yaşamındaki her acı, her sevinç, her bir düşünce ve her bir soluk, tarif edilemeyecek kadar küçük veya büyük her şey, arka arkaya ve aynı sırayla, sana dönecek - ağaçların arasından süzülen şu alacakaranlık ve şu örümcek bile, şu an ve ben kendim bile. Varoluşun sonsuz kum saati, içinde toz lekesi olan sen ile, yeniden ve yeniden başaşağı çevrilecek!"[92]

Bengi dönüş; etik düzeyde, insanların yaşamlarını en yüksek noktaya "onu bir daha yaşamayı isteyerek" ulaşacaklarını anlatır. Varlığın en kesin gerçeği olan yok oluş, bengi dönüş ile olumlandırıldığında korkutuculuğunu yitirir. Nietzsche'ye göre insan, yaşamını tamamladığında ölüm korkusu ortadan kalkacaktır. Bu "yaşamı tamamlama" olgusu, bengi dönüşe, yani bütün acılarına, kaderci yapısına rağmen yaşamı yeniden yaşamaya "evet" diyebilme gücüne sahip olmaktır.

Bengi dönüş, kader sevgisinin (amor fati) de ön koşuludur. İnsanların kendi seçimleri olmayan yazgılarını sevebilmeleri için onu acılarla birlikte yeniden yaşamayı onaylamak ve bengi dönüşle yaşamı böylece olumlamak gerekir.

Nietzsche, bengi dönüş düşüncesini Güç İstenci notlarında evrende atomların sınırlı sayıda olduğunu ortaya koyan, termodinamiğin birinci yasası olan enerjinin korunumu yasasına dayandırır.

"Enerjinin korunumu yasası, bengi dönüşü gerektirir."[93]

Bengi dönüşe her ne kadar yalnızca etik düzeyde yaklaşılsa da Nietzsche, görüşünü kozmolojik anlamda kanıtlamak istemiştir. Yine bengi dönüş, yalnızca etik düzeyde değil, varlık düzeyinde bir düşüncedir. Yine 1883 yılında yazdığı Güç İstenci notlarından birinde[93] bengi dönüşün doktrin olarak kanıtlanmasını bir evre olarak sunar.

Hristiyanlık ve deccal

Hans Olde'nin Nietzsche çizimi

Nietzsche, "Hristiyanlığa düşmanız, nefretle bakıyoruz, tüm romantizm ve anavatana tapınma biçimlerine de..."[94] diyerek Batı Kültürü'nün çöküşünü (decadence), ahlâk değerlerine sökülüp atılamazcasına kök salmış olduğunu saptadığı, "çileci ülkü"ye yönelik olarak sunduğu soykütükçü çözümlemelerle açıklama yoluna gitmiştir.[95]

Nietzsche'nin din konusunda sert düşünceleri vardır. Hristiyan öğretisine karşı takındığı tutum, başkaldırışı ve bu öğretiye lanetler yağdırması 19. yüzyılda çok ses getirmese de Nietzsche'nin tanınması ve üne kavuşmasıyla beraber büyük bir yankı uyandırmıştır. Çünkü Nietzsche, Deccal adlı eserinde Hristiyanlığa lanetler yağdırmış, onu küçümsemiş ve kökeni konusunda çeşitli araştırmalarda bulunmuştur.[96] Ona göre "İlk ve son Hristiyan çarmıhta ölmüştür."

Nietzsche, Deccal adlı eserinin hemen başında şu sert yorumu yapar:[97]

"Zayıf ve hasta yapılı olanlar yok olmalıdırlar. Bu, bizim insan sevgimizin ilk kuralıdır. Onlara bu konuda yardım edilmelidir. Bir günahtan daha zararlı ne olabilir? Zayıf ve hasta yapılı olanlar için bir anlayış: 'Hristiyanlık!"

Nietzsche'nin dine başkaldırışı, özelde Hristiyanlığa olmakla birlikte, genelde tüm nihilist özellik gösteren dinleredir. Nietzsche'nin başkaldırışı tüm dinlere değildir. Çünkü Nietzsche, doğrudan dine değil, nihilizme başkaldırır ve dolaylı olarak bu başkaldırışını nihilistik ögeler taşıyan dinlere de yöneltir.

Nietzsche'ye göre Hristiyanlık, köle ahlâkını taşıyan ve hayatı yadsıyan bir öğretidir. Bu sebeple sürü psikolojisinin temeli, bu öğretiye dayanır. Bir tür çilecilik olarak adlandırılabilecek Hristiyanlık, Nietzsche'ye göre yok edilmelidir. Çünkü Nietzsche'ye göre Hristiyanlık, insan neslinin sonunu getirebilecek nitelikte yanlış bir anlayışın sonucudur.

Nietzsche'ye göre Hristiyanlık, bilimin de düşmanıdır.[98]

"Hristiyanlık gibi gerçeklikle ilişkisi olmayan, gerçeklik gelir gelmez uzaklaşmak zorunda olan bir din, doğal olarak 'dünya hikmeti'nin, yani bilimin düşmanı olacaktır."

Yine Deccal adlı eserinde, Hristiyanlığı kültür yıkıcısı bir din olarak nitelendirmiştir. Çünkü eski kültürlerin izini, varlığı ve varoluşu yadsıması sebebiyle silmiş ve yağmalamıştır.[99]

"Hristiyanlık, eski kültürün mirasını bizden çaldı. Sonra da bizi, İslam kültürünün mirasından yoksun bıraktı. Temelde bize, Antik Yunan ve Roma'dan daha yakın olan ve doğrudan duyu ve zevkimize hitap eden İspanya'nın muhteşem Mağribi kültürü ayaklar altında çiğnendi. Neden? Çünkü soyluydu, çünkü kökenlerini insanca içgüdülerden alıyordu..."

Hristiyanlık, Nietzsche'ye göre insanî içgüdüler taşıyan her türlü kültüre ve uygarlığa düşmandır. Çünkü ona göre Hristiyan, gerçeği fikri olarak yaşayan her şeye düşmandır ve onu yağmalamak, kendisi adına yok etmek ister.[100][101]

"Hristiyanlık süslenip, ona elbise giydirilmemelidir. O, yüksek insan tipine karşı savaş açtı. Bu tipin tüm içgüdülerini yasakladı. Şeytanı, şeytan olanı bu içgüdülerden damıttı. Güçlü insan ayıplandı ve toplum dışına itildi. Hristiyanlık, zayıf, adi, kötü yapılı olan her şeyin yanında oldu ve güçlü bir yaşamın aksini sağlayacak içgüdüleri idealleştirdi..."

Nietzsche şöyle devam etmektedir:

"Yaptıklarımla bir sonuca vararak yargımı açıklıyorum; Hristiyanlığı lanetliyorum! Hristiyan kilisesinin karşısına, bir savcının şimdiye dek ortaya sürdüğü en büyük suçlamayı ifade ediyorum. Bana göre Hristiyanlık, yozlaşmanın en uç biçimidir ve algılanabilecek nihaî bir yozlaşmanın istemine sahiptir!"

Ecce Homo adlı eserinde de bu konuda:[102][103]

"Anladınız mı beni? Beni ben yapan, beni insanlığın geri kalanından ayıran, Hristiyan ahlâkının maskesini düşürmüş olmamdır. Hristiyan ahlakı -yalan isteminin en kötü niyetli biçimi- insanlığın gerçek Kirke'si; insanlığı harabeye çeviren Hristiyan ahlakı... Yaşamın temel içgüdülerini küçümseme öğretildi: Öyle ki, bedeni yok etmek için bir "ruh", bir "tin", yaratıldı sahte bir şekilde, yaşamın ön koşulunda, cinsellikte, pis bir şey barındırdığı öğretildi sürekli; öyle ki katı bencillikle, muvaffakiyet için son derece önemli olan şeyde kötülük ilkesi aranıyor..."
"Hristiyan ahlakının maskesinin düşürülmesi eşi benzeri olmayan bir olay, bir dönüm noktasıdır. Bunu halka açıklayan kişi, karşı konulamaz bir güç, bir yazgıdır. -İnsanlık tarihini ikiye böler: kendinden önce yaşayanlar, kendisinden sonra yaşayanlar..."

Apollon ve Dionysos

Nietzsche Torino kliniğinde

Gerçekte iki Antik Yunan tanrısı olan Apollon ve Diyonisos, Nietzsche'de anlamca yüceleştirilir ve oluşun merkezine koyulur. Sanatın birebir oluşumu, bu iki kavrama bağlıdır. Apollon; Nietzsche'de anlamını "biçim"le, Dionysos ise Nietzsche'de anlamını "uyum"la bulur. Yine Nietzsche'ye göre Antik Yunan medeniyeti, bu iki sanat tanrısıyla, yani sırasıyla heykel ve müzik tanrılarıyla, sanat üretiminin derin gizlerini keşfetmişlerdir. Apollon düş deneyimini ifade eder. O ışık saçan Tanrıdır, Dionysos ise esrime deneyimidir.[104] Hayatın iki kanadı olan Apollon ve Dionysos, insanın yaratıcı gücünü ortak olarak biçimlendiren ve yön veren iki tanrıdır. Nietzsche'de bu tanrısal değişim ve dönüşüm, aslında hayatın sanatsallığına bir işaret, bir göz kırpmadır.

Dionysos, müzik ve şarabın tanrısıdır. Yaratma eylemi, Dionysos ve Apollon'un odak noktasının yakalanması, Nietzsche'ye göre "dans etmek"tir. Yine Dionysos, varlığın özünü sezgiyle kavramaya, Apollon ise sezgiyle kavranan özün dışa, yani görünen dünyaya etki ettirmeye yarar. Nietzsche'ye göre sanat, bu iki "kavramsal" tanrının etkisiyle şekillenir.[105]

Nietzsche'ye göre estetiğin temeli, bu iki kavramı anlamakla mümkündür. Bu konuda şöyle der:[106]

"Mantıksal bir çıkarsamayla -ama sezginin anında oluşan keskinliğiyle- sanatın sürekli gelişiminin Apolloncu ve Dionysoscu bir ikiliğe bağlı olduğunu anladığımızda estetik bilimi için çok şey yapmış oluruz: Yaradılışın, bazen araya giren uzlaşmalara rağmen sürekli çatışan cinsiyet ikiliğine bağlı olması gibi..."

Nietzsche yorumlarına şöyle devam eder:[107]

"Özet olarak, diyalektik, 'ayak takımının bir intikam alma yöntemi', 'çaresiz insanların seçtiği bir Yahudi yöntemi', 'insanın gücünü kendince teşhir edip gösteriş yapması' ve bu yolla karşı tarafın iddiasını kurnazca ve hileyle yere vurma isteğidir."

Nietzsche, Sokrates'ten önceki Yunan felsefesine saygı duyar. Lakin ona göre Sokrates'ten sonraki çağ, Sokrates'in izlerini taşıdığı için onun gözünde neredeyse tamamen yozlaşmıştır. Sokrates'in yöntemi de bir tür diyalektik olarak tanımlanabileceği için diyalektik kavramı Nietzsche tarafından topyekûn reddedilir.

İnsandaki yaratıcı güç şöyle dursun, Nietzsche'ye göre doğa yaratısı insan bile doğanın bu iki kavramındaki odak tarafından yaratılmıştır. Kısacası ona göre Apollon ve Dionysos doğanın elleridir. Doğa, bu kavramlarla yaratır ve yıkar.[108]

"En tuhaf ve en zor sorunlarında bile yaşama 'Evet' diyebilmek, en yüksek tiplerin kurban edilmesinde bile kendi tükenmezliğinden sevinç duyan yaşam istemi; Dionysosça dediğim şey işte bu."

Güç istenci

Güç istenci, Friedrich Nietzsche'nin felsefesinin merkezi sayılabilecek bir önem taşımaktadır. Güç İstenci, Nietzsche'ye göre evrenin her türlü devinimindeki en temel istenç olmakla beraber; tüm detayları, mikro ve makro kozmosu kaplar. Tüm değişim ve dönüşümler, bu istencin farklı kisvelere bürünmüş halidir. Her detayda bu istencin izlerini yakalamak mümkündür.

Eserleri

  • Die Geburt der Tragödie aus dem Geiste der Musik, (Türkçe tercümesi: Müziğin ruhundan trajedinin doğuşu), 1872
  • Über Wahrheit und Lüge im außermoralischen Sinn, (Türkçe tercümesi: Ahlâksal Olmayan Duygulardaki Gerçekler ve Yalanlar Üzerine),1873)
  • Die Philosophie im tragischen Zeitalter der Griechen, (Türkçe tercümesi: Yunanların Trajik Çağında Felsefe), 1873
  • Unzeitgemässe Betrachtungen Zamansız Düşünceler (1873-1876)
  • Menschliches, Allzumenschliches İnsanca, Pek İnsanca (1878-1879)
  • Morgenröte. Gedanken über die moralischen Vorurteile Tan Kızıllığı (1881)
  • Idyllen aus Messina Messina'dan İdiller (1882)
  • Die fröhliche Wissenschaft Şen Bilim (1882-1887)
  • Also sprach Zarathustra Böyle Buyurdu Zerdüşt (1883-1885)
  • Jenseits von Gut und Böse İyinin ve Kötünün Ötesinde (1886)
  • Zur Genealogie der Moral Ahlâkın Soykütüğü Üzerine (1887)
  • Der Fall Wagner Wagner Olayı (1888)
  • Götzen-Dämmerung, oder, Wie man mit dem Hammer philosophiert Putların Alacakaranlığı (1888)
  • Dionysos-Dithyramben (1888)
  • Der Antichrist (1888)
  • Ecce Homo (1888)
  • Nietzsche Wagner'e Karşı (1888)
  • Putların Alacakaranlığı ya da Çekiçle Nasıl Felsefe Yapılır (1889)
  • Der Wille zur Macht Güç İstenci (el yazması) (1901) ölümünden sonra yayımlanmış

Nietzsche'nin kütüphanesi

Nietzsche Arşivi

Nietzsche arşivinde Yunan Felsefesi'ne oldukça büyük bir yer vermiştir. Kant, Mill ve Schopenhauer'i de okumuştur.[109] (Bu isimler zaten felsefesini ilk şekillendirenlerdi.) Daha sonra Spinoza ile tanışmış ve ondan pek çok konuda etkilenmiştir.[110] Edebî anlamda 17. yüzyıl Fransız Edebiyatı ve aynı dönem Fransız ahlâkçılarını da bolca okuma fırsatı bulmuştur.[111][112] Bundan başka Pascal ve Stendhal de listesindedir.[113]

Paul Bourget'in Organizm'i de Nietzsche'yi etkilemiştir.[114] Ayrıca Rudolf Virchow ve Alfred Espinas da aynı şekilde etkilemiştiler.[115] Nietzsche, daha sonra Friedrich Lange'den Darvinizm'i öğrendi.[116]Charles Baudelaire'nin pek çok kitabını okudu.[117] Tolstoy'un Din Nedir?, Ernest Renan'ın İsa'nın Hayatı ve Dostoevsky'nin Ecinniler kitapları kütüphanesindedir.[117][118] Ralph Waldo Emerson'dan pek çok kitap okumuştur.

Niccolo Machiavelli de kütüphanesinde yer tutar.

Nietzsche'nin etkileri

Nietzsche'nin felsefeye nüfûzu ölümünden sonradır. En ünlü eseri Böyle Buyurdu Zerdüşt dünya klasikleri arasında yerini almıştır. Felsefe dışında, bazı siyasetçilerce Hitler'i etkilemekle suçlanmaktadır. Hitler, Nietzsche'yi gençken okumuştur ve ondan "militarizm" alanında etkilenmiştir. Dreyfus Olayı, onun algılanmasında olumsuz bir örnek barındırır: Fransız antisemitik sağı Alfred Dreyfus'u savunan Yahudi ve solcu entelektüelleri "Niçeci" olarak olumsuz etiketler.[119] Naziler Nietzsche'nin felsefesini kullanmışlardı; ancak bilindiği gibi Nietzsche bir Alman düşmanıdır. Bu etkiden ise kız kardeşi sorumludur.

Nietzsche, Avrupalı filozoflardan Michel Foucault, Gilles Deleuze, Jacques Derrida, Martin Heidegger, Albert Camus, Jean-Paul Sartre, Walter Kaufmann, R. J. Hollingdale, Alexander Nehamas, Georges Bataille ve Brian Leiter gibi isimleri etkilemiştir.

Nietzsche, örneği taklit edilemeyecek kadar benzersiz ve ürkütücüdür...[120]

1992 yılında Irvin D. Yalom, Nietzsche Ağladığında isimli bir romanı piyasaya sürmüştür. Bu romanda aslında birbirleriyle hiç karşılaşmamış olan Josef Breuer ile Nietzsche arasındaki ilişkiler anlatılmaktadır. Bu kitap, 2007 yılında aynı isimle filme de çekilmiştir.

Kaynakça

  1. ^ a b Leonard Sax, “What was the cause of Nietzsche’s dementia?” Journal of Medical Biography, 2003; 11: 47-54. [1] 20 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ a b Orth, M; Trimble, MR (Aralık 2006). "Friedrich Nietzsche's mental illness—general paralysis of the insane vs. frontotemporal dementia". Acta Psychiatrica Scandinavica. 114 (6). ss. 439-44; discussion 445. doi:10.1111/j.1600-0447.2006.00827.x. ISSN 0001-690X. PMID 17087793. 
  3. ^ a b Hemelsoet D, Hemelsoet K, Devreese D (Mart 2008). "The neurological illness of Friedrich Nietzsche". Acta Neurologica Belgica. 108 (1). ss. 9-16. PMID 18575181. 6 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Nisan 2013. 
  4. ^ Ärztezeitung, SAEZ Schweizerische (5 Ocak 2000). "Pathogramm von Nietzsche aus neurologischer Sicht". saez.swisshealthweb.ch (Almanca). 1 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Kasım 2023. 
  5. ^ Ärzteblatt, Deutscher Ärzteverlag GmbH, Redaktion Deutsches (17 Mart 2000). "Nietzsches Krankheit: Genie und Wahnsinn". Deutsches Ärzteblatt (Almanca). 29 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Kasım 2023. 
  6. ^ Hemelsoet, D.; Hemelsoet, K.; Devreese, D. (Mart 2008). "The neurological illness of Friedrich Nietzsche". Acta Neurologica Belgica. 108 (1): 9-16. ISSN 0300-9009. PMID 18575181. 23 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Kasım 2023. 
  7. ^ Wicks, R. (Summer 2011)"Friedrich Nietzsche" 5 Şubat 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Stanford Felsefe Ansiklopedisi,, Edward N. Zalta (ed.). Retrieved on: 2011-10-06.
  8. ^ Brobjer, Thomas. "Nietzsche's philosophical context: an intellectual biography", p. 42. University of Illinois Press, 2008.
  9. ^ Bernd, Magnus. "Nietzsche, Friedrich". Encyclopedia Britannica Online. 29 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2012. 
  10. ^ Kaufmann 1974, s. 22.
  11. ^ Krell, David Farrell, and Donald L. Bates. The Good European: Nietzsche's work sites in word and image. University of Chicago Press, 1997.
  12. ^ Cate 2005, s. 37.
  13. ^ Hayman, Ronald. Nietzsche: A Critical Life, p. 42. Oxford University Press, 1980.
  14. ^ Kohler, Joachim. Nietzsche & Wagner: A Lesson in Subjugation, p. 17. Yale University Press, 1998.
  15. ^ Hollingdale, R.J. Nietzche: The Man and his Philosophy, p. 21. Cambridge University Press, 1999.
  16. ^ Schaberg, William (1996), The Nietzsche Canon, University of Chicago Press, s. 32 .
  17. ^ Nietzsche, Kızkardeşine Mektubu (1865). 24 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ağustos 2013. 
  18. ^ Hayman, Ronald. Nietzsche: A Critical Life, p. 93. Oxford University Press (New York), 1980.
  19. ^ Nietzsche, Friedrich. Karl Von Gersdorff'a mektubu 6 Eylül 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. June 1868.
  20. ^ Nietzsche, Friedrich (Kasım 1868), Rohde'ya mektubu, 6 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 8 Ağustos 2013 .
  21. ^ Kaufmann 1974, s. 25.
  22. ^ Bishop, Paul (2004), Nietzsche and Antiquity, s. 117 .
  23. ^ Hecker, Hellmuth: "Nietzsches Staatsangehörigkeit als Rechtsfrage", Neue Juristische Wochenschrift, Jg. 40, 1987, nr. 23, pp. 1388–91.
  24. ^ His, Eduard: "Friedrich Nietzsches Heimatlosigkeit", Basler Zeitschrift für Geschichte und Altertumskunde, vol. 40, 1941, sf. 159–86. Dikkate alınmalıdır ki yanlışlıkla kimi yazarlar (Deussen ve Montinari gibi), Nietzsche'nin İsviçre vatandaşlığına geçtiğini öne sürmektedir.
  25. ^ "Nietzsche'nin demansının nedeni neydi?". ABD: NIH. 26 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2013. 
  26. ^ Schain, Richard (2001), Nietzsche'nin Sifilisi Efsanesi, Westwood: Greenwood Press 
  27. ^ Nietzsche, Friedrich. Homer and Classical Philology. 31 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ekim 2023. 
  28. ^ Green, M.S. Nietzsche ve Transsendental Gelenek. University of Illinois Press, 2002
  29. ^ Safranski, Rüdiger (çev. Shelley Frisch). Nietzsche: Bir Felsefi Biyografi, p. 161. W. W. Norton & Company, 2003. "Bu eser unutulmaya yüz tutmuştu, ancak Nietzsche'de kalıcı bir etki bıraktı. İnsanca, Pek İnsanca'nın 18. Kısmında Spir'e atıfta bulunulur; adıyla değil, ancak 'olağanüstü bir mantıkçının önermesinde' sergilenir (2,38; HH I §18)."
  30. ^ Güntzel, Stephan (15 Ekim 2003), "Nietzsche'nin Jeofelsefesi", Journal of Nietzsche Studies (İngilizce ve Almanca), University Park (Penn State): The Pennsylvania State University Press, cilt 25, s. 85, 27 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 23 Ekim 2007 ; republished on HyperNietzsche.
  31. ^ Cate 2005, s. 221.
  32. ^ Cate 2005, s. 297.
  33. ^ Cate 2005, s. 415.
  34. ^ "Nietzsche ve Lou Andreas-Salomé", F. Nietzsche, DE, 26 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 17 Ağustos 2013 .
  35. ^ Kaufmann, s. 49.
  36. ^ Cate 2005, s. 389.
  37. ^ Cate 2005, s. 453.
  38. ^ Nietzsche, Friedrich. Peter Gast'a mektubunda. Ağustos 1883.
  39. ^ The Nietzsche Channel. "Mektuplaşmalar 20 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.".
  40. ^ "Förster-Nietzsche, Elisabeth", Encyclopædia Britannica (online bas.), 10 Ekim 2008 [].
  41. ^ Nietzsche, Friedrich. Peter Gast'a mektubu. Mart 1887.
  42. ^ Montinari, Mazzino (1974), Friedrich Nietzsche  Çevrilmiş hali: Friedrich Nietzsche. Eine Einführung (Almanca), Berlin-New York: De Gruyter, 1991 ; and Friedrich Nietzsche (Fransızca), PUF, 2001 .
  43. ^ Kaufmann 1974, s. 67.
  44. ^ Anacleto Verrecchia, "Nietzsche'nin Torino'da Çöküşü", Nietzsche İtalya'da, ed. Thomas Harrison (Stanford University: ANMA Libri, 1988) 105-12
  45. ^ Nietzsche 1977.
  46. ^ Zweig, Stefan (1939) Master Builders [trilogy], The Struggle with the Daimon, Viking Press, p. 524.
  47. ^ Rudolf Steiner, Friedrich Nietzsche, ein Kämpfer gegen seine Zeit
  48. ^ Bailey, Andrew (2002), First Philosophy: Felsefede Temel Sorunlar ve Okumalar, Broadview Press, s. 704 .
  49. ^ Georges Bataille & Annette Michelson, Nietzsche'nin Deliliği, October, Vol. 36, Georges Bataille: Writings on Laughter, Sacrifice, Nietzsche, Un-Knowing. (Spring, 1986), pp. 42–45.
  50. ^ René Girard, Superman in the Underground: Strategies of Madness—Nietzsche, Wagner, and Dostoevsky, MLN, Vol. 91, No. 6, Comparative Literature. (Aralık, 1976), pp. 1161–85.
  51. ^ Cybulska, EM (Ağustos 2000). "The madness of Nietzsche: a misdiagnosis of the millennium?". Hospital Medicine. 61 (8). ss. 571-75. PMID 11045229. 
  52. ^ Concurring reports in Elisabeth Förster-Nietzsche's biography (1904) and a letter by Mathilde Schenk-Nietzsche to Meta von Salis, August 30, 1900, quoted in Janz (1981) p. 221. Cf. Volz (1990), p. 251.
  53. ^ Schain, Richard, Nietzsche'nin Düşsel Değerleri — Dahi mi Yoksa Bunak mı?, Philosophos, 13 Mayıs 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 9 Kasım 2007 .
  54. ^ Montinari, Mazzino. The 'Will to Power' Does Not Exist ('Güç İstenci' Diye Bir Şey Yok').
  55. ^ "Nietzsche", The Stanford Encyclopedia of Philosophy, 4 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 21 Eylül 2007 .
  56. ^ Nietzsche: A Very Short Introduction, preview .
  57. ^ "Friedrich Nietzsche", Britannica, 18 Kasım 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 18 Ağustos 2013 .
  58. ^ The Cambridge Companion to Nietzsche, s. 1, 9 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 18 Ağustos 2013 .
  59. ^ Craid, Edward, (Ed.) (2005), The Shorter Routledge Encyclopedia of philosophy, Abingdon: Routledge, ss. 726-41 .
  60. ^ Blackburn, Simon (2005), The Oxford Dictionary of Philosophy, Oxford: Oxford University Press, ss. 252-53 .
  61. ^ Rée, Jonathan; Urmson, JO, (Ed.) (2005) [1960]. The Concise encyclopedia of western philosophy. 3rd. Londra: Routledge. ss. 267-70. ISBN 0-415-32924-8. 
  62. ^ Henry Louis Mencken (18 Aralık 2008). The Philosophy of Friedrich Nietzsche. Wilder Publications. ss. 11-. ISBN 978-1-60459-331-0. 10 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ağustos 2013. 
  63. ^ Janz, Curt Paul (1978), Friedrich Nietzsche: Biographie, 1, Munich: Carl Hanser, s. 263, Er beantragte also bei der preussischen Behörde seine Expatriierung (translation: he accordingly applied to the Prussian authorities for expatrification) .
  64. ^ Colli, Giorgio; Montinari, Mazzino (1993), "Entlassungsurkunde für den Professor Friedrich Wilhelm Nietzsche aus Naumburg", Nietzsche Briefwechsel: Kritische Gesamtausgabe (Almanca), I.4, Berlin: Walter de Gruyter, s. 566, ISBN 3110122774 
  65. ^ Mencken, Henry Louis (1913), Friedrich Nietzsche, Transaction Publishers, ss. 6-, ISBN 978-1-56000-649-7, 10 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 18 Ağustos 2013 
  66. ^ a b c d Hollingdale, RJ (1999), Nietzsche: The Man and His Philosophy, Cambridge University Press, s. 6 .
  67. ^ Nietzsche 2005, s. 77.
  68. ^ Mencken, Henry Louis (2006) [1908], The Philosophy of Friedrich Nietzsche, University of Michigan, s. 6, 9 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 18 Ağustos 2013 .
  69. ^ Heinrich von Stein'a mektubu, Aralık 1882, KGB III 1, Nr. 342, p. 287; KGW V 2, p. 579; KSA 9 p. 681
  70. ^ von Müller, "Nietzsches Vorfahren", reprinted Nietzsche-Studien 31 (2002): 253–75.
  71. ^ Mencken, Henry Louis (2003), The Philosophy of Friedrich Nietzche, introd. & comm. Charles Q. Bufe, ABD: See Sharp Press, s. 2 .
  72. ^ Heinrich von Stein'a mektubu, Aralık 1882, KGB III 7.1 p. 313.
  73. ^ Georg Brandes'e mektubu, 10. 4. 1888, KGB III 7.3/1 p. 293.
  74. ^ Köhler, Joachim (2002). Zarathustra's secret: the interior life of Friedrich Nietzsche. New Haven: Yale University Press. ss. xv. ISBN 0300092784. 
  75. ^ Şablon:Cite jstor
  76. ^ Şablon:Cite jstor
  77. ^ Mathias Risse. "Zarathustra's Secret. The Interior Life of Friedrich Nietzsche". Notre Dame Philosophical Reviews. 15 Ekim 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ağustos 2013. 
  78. ^ Felsefe Sözlüğü, Bilgi Yay. sf:1037
  79. ^ Kusursuz Nihilist, Keith Ansell-Pearson, sf:138
  80. ^ Friedrich Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt, Sf:13
  81. ^ Friedrich Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt, Sf:121
  82. ^ Friedrich Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt, Sf:138
  83. ^ Friedrich Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt, Sf:203
  84. ^ Friedrich Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt, Sf:267
  85. ^ Friedrich Nietszche, Böyle Buyurdu Zerdüşt, Sf:268
  86. ^ Friedrich Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt, Sf:271
  87. ^ [2] 3 Aralık 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Üstinsan tartışmasının tamamı bu sayfada.
  88. ^ Sinemalar.com'da Torino Atı 27 Mart 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Erişim tarihi: 27 Mart 2014
  89. ^ Time Magazine, Is God Dead? 15 Temmuz 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., April 8, 1966
  90. ^ Alister McGrath. Christian Theology: An Introduction. 2nd ed. (Oxford: Blackwell Publishers), 255
  91. ^ Friedrich Nietzsche, 1888, Ecce Homo, Böyle Buyurdu Zerdüşt, 1. ISBN 978-975-468-416-2
  92. ^ Friedrich Nietzsche, 1882, Şen Bilim, En Ağır Yük çev: Mete Avcı Metheus
  93. ^ a b Friedrich Nietzsche, 1884, Güç İstenci ISBN 978-975-468-904-4
  94. ^ Friedrich Nietzsche, Tan Kızıllığı, önsöz
  95. ^ Felsefe Sözlüğü, Bilgi Yay. sf:1038
  96. ^ Mehmet Berk, Nietzsche Araştırmaları, Bölüm:Hristiyanlık ve Deccal
  97. ^ Friedrich Wilhelm Nietzsche, Deccal (der Antichrist)
  98. ^ Friedrich Wilhelm Nietzsche, Deccal (der Antichrist), aforizma:47
  99. ^ Friedrich Wilhelm Nietzsche, Deccal (der Antichrist), aforizma:60
  100. ^ Friedrich Wilhelm Nietzsche, Deccal (der Antichrist),
  101. ^ Friedrich Wilhelm Nietzsche, Deccal (der Antichrist), aforizma:62
  102. ^ Friedrich Nietzsche, Ecce Homo, sf:7
  103. ^ Friedrich Nietzsche, Ecce Homo, sf:8
  104. ^ Kusursuz Nihilist, Keith Ansell-Pearson. sf:90
  105. ^ Mehmet Berk, Nietzsche Araştırmaları, bölüm:Apollon ve Dionysos
  106. ^ Friedrich Wilhelm Nietzshce, Tragedya'nın Doğuşu
  107. ^ Friedrich Wilhelm Nietzsche, Putların Alacakaranlığı-Sokrates Problemi, böl. 5-6-7
  108. ^ Friedrich Nietzsche, Ecce Homo, Tragedya'nın Doğuşu bölümü, sf:3
  109. ^ Brobjer, Thomas. Nietzsche's Reading and Private Library, 1885-1889.Yay.Journal of History of Ideas. Accessed via JSTOR on 18 May 2007.
  110. ^ Franz Overbeck'e mektup, 30 July 1881
  111. ^ La Rochefoucauld, La Bruyère ve Vauvenargues
  112. ^ Brendan Donnellan, "Nietzsche and La Rochefoucauld" in The German Quarterly, Vol. 52, No. 3 (May, 1979), pp. 303-318 (İngilizce)
  113. ^ See for example Ecce Homo, "Neden bu kadar zekiyim?", §3
  114. ^ Johan Grzelczyk, "Féré et Nietzsche : au sujet de la décadence" 16 Kasım 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., HyperNietzsche, 2005-11-01 (Fransızca). Grzelczyk quotes Jacques Le Rider, Nietzsche en France. De la fin du XIXe siècle au temps présent, Paris, PUF, 1999, pp.8-9
  115. ^ Johan Grzelczyk, "Féré et Nietzsche : au sujet de la décadence" 16 Kasım 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., HyperNietzsche, 2005-11-01 (Fransızca). Grzelczyk quotes B. Wahrig-Schmidt, "Irgendwie, jedenfalls physiologisch. Friedrich Nietzsche, Alexandre Herzen (fils) und Charles Féré 1888" in Nietzsche Studien, Band 17, Berlin: Walter de Gruyter, 1988, p.439
  116. ^ Note sur Nietzsche et Lange : « le retour éternel » 21 Ekim 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Albert Fouillée, Revue philosophique de la France et de l'étranger. An. 34. Paris 1909. T. 67, S. 519-525 (on French Wikisource)
  117. ^ a b Mazzino Montinari, "La Volonté de puissance" n'existe pas, Éditions de l'Éclat, 1996, §13
  118. ^ Walter Kaufmann, Nietzsche: Philosopher, Psychologist, Antichrist, pp. 306-340.
  119. ^ Schrift, A.D. (1995). Nietzsche's French Legacy: A Genealogy of Poststructuralism. Routledge. ISBN 0-415-91147-8.
  120. ^ Erich Heller, The Importance of Nietzsche, sf:17

Başvurulabilecek kaynaklar

Nietzsche hakkındaki yazılmış 40.000'den fazla basılı eserin en önemlileri:

Türkçe kitaplar

  • Kızılçelik, S. (2005). Batı Barbarlığı 1 (Rousseau, Marx ve Nietzsche Üzerine), Anı Yayıncılık, (ISBN 978-975-6376-67-6)
  • Nehamas, A. Edebiyat Olarak Hayat, Ayrıntı Yayınları, (ISBN 978-975-539-204-2)
  • Guerin, M. (2006). Kahraman Sokrates Nietzsche, Dharma Yayınları, (ISBN 979-9944-986-23-5)
  • Tanner, M. (2007). Nietzsche, Altın Kitaplar, (ISBN 978-975-21-0577-5)
  • Salome, L. (2007). Nietzsche, Versus Kitap, (ISBN 978-9944-989-35-0)
  • Sarıalioğlu, K., Batmankaya, M. (2006). Nietzsche, Say Yayınları, (ISBN 978-975-468-550-3)
  • Deleuze, G. (2006). Nietzsche, Otonom Yayıncılık, (ISBN 978-975-6056-09-7)
  • Derrida, J. (2011). Nietzschelerin Şöleni, Otonom Yayıncılık
  • Küçükalp, K. (2003). Nietzsche & Postmodernizm, Paradigma Yayınları
  • Granier, J. (2006). Nietzsche (Kültür Kitaplığı 26), Dost Kitabevi, (ISBN 978-975-298-207-9)
  • Berkowitz P. (2003). Nietzsche Bir Ahlâk Karşıtının Etiği, Ayrıntı Yayınları, (ISBN 978-975-539-381-0)
  • Tevfik, B., Nebil, A., Süleyman, M. (2004). Nietzsche Hayatı ve Felsefesi, Babil Yayınları, İstanbul, (ISBN 978-975-8480-12-8)
  • Vattimo, G. (2005). Nietzsche İle Diyalog/Denemeler 1961-2000, Dost Kitabevi
  • Coşar, M. (2003). Nietzsche Kavramada Yeni Bir Yol, ODTÜ Geliştirme Vakfı Yayıncılık ve İletişim A.Ş., (ISBN 975-7064-45-9)
  • Steiner, R. (2004). Nietzsche Özgürlük Savaşçısı, Omega Yayınları, (ISBN 978-975-468-473-5)
  • Bataille, G. (2000). Nietzsche Üzerine, Kabalcı Yayınları, (ISBN 978-975-7942-94-8)
  • Ulusoy, M. Nietzsche ve Babaannem, Karakalem Yayınları, (ISBN 978-975-8285-10-5)
  • Klossowski, P. Nietzsche ve Kısırdöngü, Kabalcı Yayınları, (ISBN 978-975-7942-56-6)
  • Robinson, D. Nietzsche ve Postmodernizm Postmodern Hesaplaşmalar, Everest Yayınları, (ISBN 978-975-316-650-8)
  • Orkunoğlu, Y. Nietzsche ve Postmodernizmin Gerçek Yüzü, Ceylan Yayınları, (ISBN 978-975-6304-54-9)
  • Çestov, L. Nietzsche ve Tolstoy'da İyilik Fikri, Versus Kitap, (ISBN 978-9944-989-44-2)
  • Eyüboğlu, İ. Z. Nietzsche: Eylem Ödevi, Broy Yayınevi
  • Özkan, S. (2004). Nietzsche: Kaplan Sırtında Felsefe, Ötüken Neşriyat, (ISBN 978-975-437-492-6)
  • Strathern, P. 90 Dakikada Nietzsche, Gendaş Yayınları, (ISBN 978-975-7809-30-2)
  • Megill, A. (1998). Aşırılığın Peygamberleri / Nietzsche, Heidegger, Foucault, Derrida, Bilim ve Sanat Yayınları, (ISBN 978-975-7298-32-8)
  • Köhler, J. (1999). Aşklar ve Çiftler- Cosima Wagner-Friedrich Nietzsche, İletişim Yayınları
  • Ansell-Pearson, K. (1998). Kusursuz Nihilist, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, (ISBN 978-975-539-203-5)
  • Tevfik B. (2001). Nietzsche Hayatı ve Felsefesi, Karşı Kıyı Yayınları, (ISBN 978-975-8480-12-8)
  • Danto, A. Nietzsche Hayatı, Eserleri ve Felsefesi, Paradigma Yayınları, (ISBN 978-975-7819-15-8)
  • Nietzsche ve Avrupa Felsefesi, AFA YAYINLARI Hans-Jürgen Gawoll.
  • Kuçuradi, I. Nietzsche ve İnsan Türkiye, Felsefe Kurumu Yayınları
  • Nietzsche, F., Demirhan, A., Heidegger, M., Ingraffia, B. D., Harr, M., Lukacher, N. (2002). Nietzsche ve Din, Gelenek Yayıncılık
  • Deleuze, G., Nietzsche ve Felsefe, Ferhat Taylan (çev.), Norgunk Yayıncılık, 2010.

Diğer dillerden kaynaklar

  • Kaufmann, W. A. Nietzsche: Philosopher, Psychologist, Antichrist
  • Tanner, M.Nietzsche: A Very Short Introduction (Very Short Introductions)
  • Menzies, A. The Review Of Theology And PhilosophyV1 Part One: July 1905-June 1906
  • Ansell-Pearson, K., Large, D. The Nietzsche Reader (Blackwell Readers)
  • Magnus, B., Higgins, K. The Cambridge Companion to Nietzsche (Cambridge Companions to Philosophy)
  • Cate, C. Friedrich Nietzsche
  • Taha, A. Nietzsche, Prophet of Nazism: The Cult of the Superman--Unveiling the Nazi Secret Doctrine, (Taraflı)
  • Sautet, M., Boussignac, P. Nietzsche For Beginners
  • Nietzsche, F. W., Middleton, C. Selected Letters of Friedrich Nietzsche
  • Shaw, T. Nietzsche's Political Skepticism
  • Salome, L., Mandel, S. Nietzsche
  • Leiter, B., Sinhababu, N. Nietzsche and Morality
  • Chamberlain, L. Nietzsche in Turin: An Intimate Biography
  • Solomon, R. C. Living with Nietzsche: What the Great "Immoralist" Has to Teach Us
  • Morgan, G. A. What Nietzsche Means
  • Vattimo, G., McCuaig, W. Dialogue with Nietzsche (European Perspectives: A Series in Social Thought and Cultural Criticism)

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ludwig Andreas Feuerbach</span> Alman filozof ve ahlakçı (1804-1872)

Ludwig Andreas Feuerbach, Alman filozof ve ahlakçı. Marx üzerindeki etkisi ve hümanist ilahiyat görüşleri ile ünlenmiştir.

Nihilizm, evrenin ve insan yaşamının özünde herhangi bir anlam taşımadığını savunan bir felsefi yaklaşımdır. Ancak bu, her türlü anlam ve değerin tamamen reddi gerektiği anlamına gelmez. Nihilizme göre, toplumsal, ahlaki ve kültürel değerler insan yapımıdır ve mutlak bir gerçeklik taşımaz.

<span class="mw-page-title-main">II. Wilhelm</span> Son Alman İmparatoru

II. Wilhelm, son Alman İmparatoru (Kaiser) ve Prusya Kralı'ydı. 15 Haziran 1888'den 9 Kasım 1918'deki feragatına kadar hüküm sürdü.

<span class="mw-page-title-main">Arthur Schopenhauer</span> Alman karamsar filozof (1788–1860)

Arthur Schopenhauer, Alman filozof, yazar ve eğitmendir. Schopenhauer, Alman felsefe dünyasındaki ilklerdendir. Dünyanın anlaşılmaz, akılsız prensipler üzerine kurulu nedenselliklerinin olduğunu söyleyerek dikkat çekmiştir. Ayrıca Nietzsche'nin ilk akıl hocasıdır.

Alman felsefesi, 18. yüzyıl sonu ve 19. yüzyıl başlarından itibaren belirgin bir ağırlık kazanan, bir bakıma felsefenin yurdu hâline gelen Alman felsefe geleneğini ya da başka bir açıdan farklı felsefi eğilimlere sahip olan Alman felsefecilerinin bütünlüğünü ifade etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">19. yüzyıl felsefesi</span>

19. yüzyıl felsefesi öncelikli olarak Alman felsefesinde romantizmin ve idealizmin zirveye ulaştığı bir dönemdir. Aynı şekilde materyalizmin de yeni bir derinlik kazandığı ve öne çıktığı görülür. Fransız felsefesinde bir yanda Charles Fourrier, Pierre-Joseph Proudhon, Claude Henri de Saint-Simon gibi reformcu düşünürler; öte yanda da August Comte ile pozitivizmin belirginleştiği görülür. Tarihçi Tocqueville ile sosyolog ve düşünür olan Emile Durkheim'ı da buraya eklemek gerekir.

<i>Böyle Buyurdu Zerdüşt</i> Friedrich Nietzschenin felsefi romanı

Böyle Buyurdu Zerdüşt: Herkes ve Hiçbiri için Bir Kitap, Friedrich Nietzsche tarafından kaleme alınmış bir kitaptır (1883–1885). Kitabı belirli bir kategori içerisinde tanımlamak genelde zor olmuştur: Bir edebiyat eseri ve aynı zamanda felsefi bir çalışmadır. Nietzsche kendisi kitabı "yazılmış en derin" eser olarak tanımlamıştır. Eser, birçok farklı konu ve tarz barındırmaktadır. Nietzsche'nin felsefi görüşleri açısından önemli bir yer tutan kitap, birçok eleştiriye maruz kalmıştır.

Üstinsan, Friedrich Nietzsche'nin felsefesinde yer alan ve onun tarafından felsefeye kazandırılmış bir kavramdır. Üstinsan felsefesini, özellikle Böyle Buyurdu Zerdüşt isimli eserinde açık şekilde tanımlamış ve eserinde bu kavramı irdelemiştir.

Bengi dönüş, zamanın döngüsel bir formda olduğu ve olayların bu döngüsellikte sonsuza dek yinelenmiş olduğu, yinelendiği ve yineleneceği tezini içermektedir. Friedrich Nietzsche bu düşünceyi etik anlamda oluştaki yaratıcılığın, en yüksek yaşama gücünü elde etmenin, acıyla başa çıkmanın ve Üstinsan'ı meydana getirme aracı ve koşulu olarak geliştirmiştir. Ayrıca bengi dönüş, aktif nihilizmin kendini gösterdiği güçlü sınıfın karşılaşacağı bir sorudur.

Bu madde, Friedrich Nietzsche'nin bibliyografyasını içermektedir.

  1. David Strauss: der Bekenner und der Schriftsteller, 1873
  2. Vom Nutzen und Nachteil der Historie für das Leben, 1874
  3. Schopenhauer als Erzieher, 1874
  4. Richard Wagner Bayreuth'da, 1876

Turan Oflazoğlu, Türk oyun yazarı, şair ve eleştirmen.

Walter Arnold Kaufmann,, öncelikle Nietzsche'yi İngilizceye tercüme ederek ün kazanmış bir Alman-Amerikalı filozoftur.

<span class="mw-page-title-main">Felsefe</span> soyut, genel ve temel birtakım probleme ilişkin yapılan sistematik çalışma

Felsefe veya düşünbilim; varlık, bilgi, değerler, gerçek, doğruluk, zihin ve dil gibi konularla ilgili soyut, genel ve temel problemlere ilişkin yapılan sistematik çalışmalardır. Felsefe ile uğraşan kişilere filozof denir.

<i>Dionysos Dithyrambosları</i>

Dionysos Dithyrambosları, 1888'in ikinci yarısında Alman filozof, Friedrich Nietzsche tarafından Dionysos mahlasıyla yazılmış dokuz şiirden oluşan bir derlemedir. İlk altı şiir Böyle Buyurdu Zerdüşt 'ün 1891 baskısında yayınlandı. Diğer üç şiir, Böyle Buyurdu Zerdüşt'ün sadece biraz değiştirilmiş olarak bulunan şiirlerinden alınan bestelerdir. Ruhm und Ewigkeit, Ecce Homo'nun 1908'deki ilk baskısının sonunda yayınlandı ve Dionysos-Dithyramben'in bir parçası olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Friedrich Nietzsche kronolojisi</span>

Friedrich Wilhelm Nietzsche, "Güç İstenci", "Üstinsan", "Bengi dönüş" gibi özgün fikirlerle tanınan varoluşçu Alman filozof.

<span class="mw-page-title-main">Philipp Mainländer</span> Alman filozof ve şair (1841-1876)

Philipp Mainländer, asıl adı Philipp Batz olan Alman şair ve filozof.

İradecilik ya da istenççilik "iradeye zekâdan daha baskın rol atfeden bir metafizik veya psikolojik sistem" ya da eşit derecede "gerek evrende gerekse insan davranışlarında iradenin temel faktör olduğu öğreti". İradecilik, felsefe tarihi boyunca çeşitli noktalarda ortaya çıkmış, metafizik, psikoloji, siyaset felsefesi ve teoloji alanlarında uygulama görmüştür.

<span class="mw-page-title-main">İran felsefesi</span> Doğu felsefesinin bir kolu

İran felsefesi veya Fars felsefesi, Doğu felsefesinin bir parçası olup, oldukça zengin ve eski bir tarihe sahiptir. İran felsefesi'nin kökeni eski İran'da Hint-İran kökleriyle ortaya çıkan ve Zerdüşt öğretilerinden büyük ölçüde etkilenen, felsefi gelenek ve düşünceler zamanına kadar uzanmaktadır. Pers bölgesinde bağımsız felsefi düşüncenin ortaya çıkışını, M.Ö. 1500’ler de Avesta metinleri aracılığı ile tarihleyen Hint-İranlılar’dan öğrenmekteyiz. Zerdüşt'ün görüşlerinin, Yahudilik ve Orta Platonizm dönemi fikirleri aracılığıyla, Batı Avrupa kültürlerini de etkilediğini görmekteyiz.

<span class="mw-page-title-main">Andreas Urs Sommer</span> Alman filozof

Andreas Urs Sommer İsviçreli bir filozof, yayıncı ve nümismattır. Ekim 2016'dan bu yana kültür felsefesi odaklı felsefe alanında akademi profesörlüğü yapmaktadır ve 2019'dan bu yana Freiburg Albert Ludwigs Üniversitesi'nde Nietzsche Araştırma Merkezi'nin idari direktörlüğünü yürütmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Franziska Nietzsche</span>

Franziska Nietzsche, Alman papaz kızıydı ve filozof Friedrich Nietzsche'nin annesiydi.