İçeriğe atla

Fresnel denklemleri

Bu kısım ışığın değişmez düzlemsel arayüzeylerdeki yansımaları ve kırınımlarını tanımlayan Fresnel denklemleri hakkındadır.Işığın bir açıklık boyunca kırınımları için Fresnel kırınımlarına bakınız.İnce lensler ve ayna teknolojileri için Fresnel lens lerine bakınız.

Kısmi gönderim ve yüksek kırıcı dizin ortamından alçak dizin ortamına hareket eden dalganın yansıma genliği

Fresnel denklemleri (ya da Fresnel koşulları), Fransız fizikçi Augustin-Jean Fresnel İngilizce telaffuz: [frɛˈnɛl] tarafından ortaya çıkarılan, ışığın farklı opti ortamlardaki durumunu açıklayan bir dizi denklemdir. Işığın yansımasının denklemi Fresnel denklemi olarak bilinir.

Genel açıklama

Işık verilen bir kırınım dizini ortamından kırınım dizinin2 olan ikinci bir ortama hareket ettiğinde, ışığın kırınımı veya kırınım olabilir. Fresnel denklemleri ışığın ne oranda yansıdığını ve ne oranda kırıldığını tanımlar. Onlar ayrıca yansıyan ışığın dalga evrelerini tanımlar. Denklemler arayüzün düz, düzlemsel, homojen ve ışığın düzlem dalgası olduğunu varsayar.

Tanımlar ve kuvvet denklemleri

Fresnel denklemlerinde ulanılan değişkenler.

Sağdaki diagramda, gelen ışığı demet IO kırınım dizinlerinin arasındaki arayüze çarpar. O noktasindan n1 ve n2 Işık demeti parçası OR ışını olarak yansıtılır ve OT olarak kırılır. Bu gelen ışığındaki açılar arayüzeylerin yüzey normallerini oluşturmak için yansır ve kırılırlar. yansıma i, θr ve kırılma θt. Bu açılar arasındaki ilişki yansıma yasasıyla verilir;

Ve Snell yasası;

Bu gelen ışığın fraksiyonu arayüzden yansıyan R (yansıyan) ve transmittans tarafından kırılan T.Ortamın manyetik olmadığı varsayılıyor. R ve T hesaplamaları özel ışık demetinin dalgalarının kutuplaşmasına bağlıdır.

  1. Bu gelen ışık onun kırınım demetlerini, yansıyanı ve geleni içeren düzleme dik olan elektrik alanıyla kutuplaşır.örneğin; yukardaki diagramdaki düzlem. Işık kutuplaşmış denir.
  2. Gelen ışık yukarıda tanımlanan düzleme paralel olan elektrik alanla kutuplaşır.Bu tür ışıklar p kutuplaşması olarak tanımlanır.

s-kutuplaşması yansıması

,

“p”-kutuplaşması olurken;

.

Her denklemin ikinci hali Snell yasası ve trigonometrik özelliklerin kullanılarak ve e θtyı eleyerek birinciden türetilebilir. Enerji korunumunun sonucu olarak transmistans katsayısı şöyle verilir;

Ve

Bu ilişkiler yalnızca kuvvet katsayıları için geçerlidir, Genlik katsayıları yukarıda belirtildiği gibidir. Eğer gelen ışık kutuplaşmamışsa(p ve s kutuplaşmaları eşitse) yansıma katsaysı;

Yaygın camlar için yansıma katsayısı For θi = 0 yaklaşık 4%. Bir pencereden yansıma ön taraftan olduğu kadar arka taraftandır da ve bu tür ışıklar iki kenar arasında birçok kere ileri ve geri yapar.Bu durum için birleştirilmiş katsayısı 2R/(1 + R), karışma(dalga yayılması ) önemsenmediğinde (bakınız aşağı). Burada yapılan tarışma, vakum geçirgenliği elektromanyetik geçirgenliğin μ0 materyalin manyetik olmadığı belirtilen iki ortamda eşit olduğu varsayılmasıdır. Bu yaklaşık olarak tüm yalıtkan maddeler için geçerlidir fakat bazı çeşitleri için geçerli değildir. Fresnel denklemleri daha karışıktır. Kutuplaşmanın önemsenemeyebileceği bilgisayar grafikleri gibi düşük hassasiyetteki uygulamalar için Schlick's tahminleri kullanılabilir.

Özel açılar

Şablon:Başlıca Belirli verilen bir açıda n1 and n2 R”değeri p sıfıra gider ve p- gelen polarize ışın bütünüyle kırılır. Bu açı Brewster açısı olarak bilinir ve değeri hava ya da vakum ortamında olan bir cam için yaklaşık olarak olarak 56° dir.Bu cümle cam ve hava ortamında olan materyallerde olduğu gibi,yalnızca gelen kırınımlar iki materyal de gerçek sayı olduğu zaman doğrudur.Işığı absorbe eden metal ve yarı iletken maddeler için n karmaşık ve ve Rp genellikle sıfıra gitmez. Yoğun ortamdan daha az yoğun bir ortama geçerken bir (örneğin, n1 > n2), yukarı geliş açısı, bütün ışığın yansıtıldığı ve Rs = Rp = 1 kritik açı olarak bilinir. Bu fenomen toplam iç yansıma olarak bilinir.Kritik açı hava ortamındaki camlar için yaklaşık olarak 41° dir.

Genlik denklemleri

Dalgaların karmaşık değerli elektrik alanına karşılık gelen katsayı denklemleri de Fresnel denklemleri olarak adlandırlır. Bunlar kullanılan biçimciliğe ve işaret anlaşmasına bağlı olan birçok farklı forma sahiptir. Katsayıların genliği daha düşük durumlar için genellikle r ve t ile temsil edilir. [[Dosya::Amptitude Ratios air to glass.JPG|küçükresim|sağ|havadan cama genlik oranı]]

camdan havaya genlik oranı

Burada kullanılan kurallar

Bu işlemde r katsayısı yansıyan dalganın karmaşık sayı olan elektrik alan genliğinin gelen dalganın elektrik alan genliğine oranıdır. t katsayısı iletilen dalganın elektrik alan genliğinin gelen dalganın elektrik alan genliğine oranıdır. Işık yukarıda tanımladığı gibi s ve p kutuplaşmalarına ayrılır.(sağdaki figurde, s kutuplaşması "" ile belirtilmiştir ve p ""ile belirtilmiştir.)

s-kutuplaşması için, bir pozitif r ya da t gelen ya da yansıyan ve iletilen dalganın elektrik alanlarının paralel olduğu anlamına gelirken ,negatif r ya da t paralel olmadığı anlamına gelir. F p-kutuplaşması için, bir pozitif r ve t dalganın manyetik alanlarının paralel olduğu anlamına gelirken,negatif paralel olmadıpı anlamına gelir. Ayrıca İki ortamin manyetik geçirgenliğinin µ boş alanın geçirgenliğine µ0 eşit oduğunu varsayar.

Formüller

Yukarıdaki kuralları kullanarak,

Şunun farkına varın; but .[1]

Yansıma genliği yansıma R ile ilişkilidir çünkü gelen ve yansıyan dalgalar aynı ortamda yayılır ve yüzeyin normaliyle aynı açıyı yaparlar.:.

iletme T genellikle |t|2’ye eşit değildir çünkü ışık iki ortamda farklı yön ve farklı hızlarda hareket eder.iletme t ile ilişkilidir.

.

n faktörü 2/n1 yoğunlukların ( parlaklıkla çok yakından ilişkili ) oranından kaynaklanır.cos θt/cos θi faktörü ışın demetlerininmalanındaki değişimi temsil eder. Kırınım dizinin oranları açısından;

,

Ve ışık demetinin ara yüzünde olan m oranından,

.

Çok katlı yüzeyler

Işık bir ya da daha fazla paralel yüzeyler arasında yansıma yaptığı zaman ,çokkatlı ışık demetleri genellikle birbiriyle karışır ( dalga yayılımı) ve net iletim ve bu ışığın dalga boyuna bağlı olan yansıma genliği ile sonuçlanır.ancak girişim yalnızca yüzeyler ışığın sırdan beyaz ışık için birkaç mikrometre olan ve bir lazer için çok daha fazla büyük oalbilen tutunum uzunluğundan küçük ya da kıyaslanabilir olduğunda görülebilir.

Yansımalar arasındaki girişimin bir örneği sabun kabarcığında görlen renkli pırıltılar ya da sudaki ince yağ zarlarıdır. Fabry–Pérot interferometre lerini içeren uygulamalar; yansıma olmayan kat ve optic filtreler. Bu etkilerin bir sayısal analizi Fresnel denklemlerine dayanır fakat girişim hesaplarına ek hesaplamalarda yapılır.

Transfer matrix methodu ya da tekrarlamalı Rouard methodu çoklu yüzey problemlerini çözmek için kullanılabilir.

Ayrıca bakınız

  • Index-materyalleri eşleştirme
  • Fresnel eşkenar dörtgen, dairesel kutuplaşmış ışık üretmek için Fresnel araçları [1]28 Ağustos 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • yansıtıcı yansıma
  • Schlick yaklaşımı
  • Snell penceresi
  • X-ray yansıtırlık

Kaynakça

  1. ^ Hecht (2003), p. 116, eq.(4.49)-(4.50).

Destek bilgi

  • The Cambridge Handbook of Physics Formulas, G. Woan, Cambridge University Press, 2010, ISBN 978-0-521-57507-2.
  • Introduction to Electrodynamics (3rd Edition), D.J. Griffiths, Pearson Education, Dorling Kindersley, 2007, ISBN 81-7758-293-3
  • Light and Matter: Electromagnetism, Optics, Spectroscopy and Lasers, Y.B. Band, John Wiley & Sons, 2010, ISBN 978-0-471-89931-0
  • The Light Fantastic – Introduction to Classic and Quantum Optics, I.R. Kenyon, Oxford University Press, 2008, ISBN 978-0-19-856646-5
  • Encyclopaedia of Physics (2nd Edition), R.G. Lerner, G.L. Trigg, VHC publishers, 1991, ISBN (Verlagsgesellschaft) 3-527-26954-1, ISBN (VHC Inc.) 0-89573-752-3
  • McGraw Hill Encyclopaedia of Physics (2nd Edition), C.B. Parker, 1994, ISBN 0-07-051400-3

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Laplasyen , skaler bir alanının gradyanı alınarak elde edilen vektörün diverjansıdır. Fizikteki birçok diferansiyel denklem laplasyen içerir.

<span class="mw-page-title-main">Küresel koordinat sistemi</span>

Küresel koordinat sistemi, üç boyutlu uzayda nokta belirtmenin bir yoludur.

<span class="mw-page-title-main">Öz empedans</span>

Öz direnç (Empedans), maddenin kimyasal özelliğinden dolayı direncinin artması ya da azalmasına neden olan her maddeye özgü ayırt edici bir özelliktir. Farklı maddelerin empedansları aynı olabilir ama öz dirençleri aynı olamaz. R= Lq/Q dur. (Rezistif Direnç= Uzunluk*öz direnç/kesit, Alternatif akım'a karşı koyan zorluk olarak adlandırılır. İçinde kondansatör ve endüktans gibi zamanla değişen değerlere sahip olan elemanlar olan devrelerde direnç yerine öz direnç kullanılmaktadır. Öz direnç gerilim ve akımın sadece görünür genliğini açıklamakla kalmaz, ayrıca görünür fazını da açıklar. DA devrelerinde öz direnç ile direnç arasında hiçbir fark yoktur. Direnç sıfır faz açısına sahip öz direnç olarak adlandırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Mie saçılması</span>

Mie saçılması veya Mie teorisi, düzlem bir elektromanyetik dalganın (ışık) homojen bir küre tarafından saçılmasını ifade eder. Maxwell denklemlerinin Lorenz–Mie–Debye çözümü olarak da bilinmektedir. Denklemlerin çözümü sonsuz bir vektör küresel harmonik serisi şeklinde yazılır. Saçılma ismini fizikçi Gustav Mie'den almaktadır; analitik çözümü ilk kez 1908 yılında yayınlanmıştır.

Karekök ortalama; matematikte root mean square ayrıca kuadratik ortalama olarak da bilinir. Değişen miktarların büyüklüğünün ölçülmesinde kullanılan istatistik bir ölçüttür. Değişimin artı ve eksi yönde olduğu dalgalarda özellikle çok faydalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Laplace denklemi</span>

Matematikte Laplace denklemi, özellikleri ilk defa Pierre-Simon Laplace tarafından çalışılmış bir kısmi diferansiyel denklemdir. Laplace denkleminin çözümleri, elektromanyetizma, astronomi ve akışkanlar dinamiği gibi birçok bilim alanında önemlidir çünkü çözümler bilhassa elektrik ve yerçekim potansiyeli ile akışkan potansiyelinin davranışını açıklar. Laplace denkleminin çözümlerinin genel teorisi aynı zamanda potansiyel teorisi olarak da bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Beta fonksiyonu</span>

Matematik'te, beta fonksiyonu, Euler integrali'nin ilk türüdür,

<span class="mw-page-title-main">Brewster açısı</span>

Brewster açısı, belirli bir polarizasyona sahip ışığın transparan bir dielektrik yüzeyden mükemmel şekilde geçip hiç yansımadığı geliş açısıdır. Bu açıda "polarize olmamış" bir ışık gelirse, yüzeyden yansıyan bu ışık dolayısıyla mükemmel polarizedir. Bu özel geliş açısına İskoç fizikçi Sir David Brewster'dan sonra (1781-1868) kendisinin ismi verilmiştir.

Fraunhofer kırınımı ya da uzak-alan kırınımı dalganın uzak bölgelerde yayıldığı durumlarda uygulanan bir Kirchhoff-Fresnel kırınımı yaklaşımıdır.

<span class="mw-page-title-main">İnce filmde girişim</span>

İnce filmde girişim, ince bir film tabakasında alt ve üst sınırlarından yansıyan ışık dalgaları birbirlerine müdahale ettiğinde ortaya çıkan desene ince filmlerde girişim denir. Bu yeni dalga incelemesi sonucunda bileşenlerin yansıyan yüzeyleri hakkında bilgi verir. İnce filmler ticari uygulama alanlarında da karşımıza çıkar. Yansıma önleyici kaplamalar, aynalar, optik filtrelerde de uygulanır.

Burada, en yaygın olarak kullanılan koordinat dönüşümü bazılarının bir listesi verilmiştir. Kısmi türevler alınırken çarpımın türevi gibi davranıldığı akıldan çıkarılmamalıdır. Bir örnek olarak fonksiyonunda üç çarpım vardır

Değişken değiştirme, İntegral, çarpanlara ayırma, denklemler, üslü denklemler, trigonometri ve diferansiyel denklemler başta olmak üzere matematiğin her alanında işlemi basitleştirmek için kullanılan matematiksel bir yöntemdir.

<span class="mw-page-title-main">Küresel harmonikler</span>

Matematikte, küresel harmonikler Laplace denkleminin çözüm kümesinin açısal kısmıdır. Küresel koordinatların bir sistemi içinde küre yüzeyinde tanımlanır, Fourier serisi ise çember üzerinde tanımlanır. Laplace'ın küresel harmonikleri Pierre Simon de Laplace tarafından ilk 1782 yılında tanıtılan bir ortogonal sistemin küresel harmonik formlarının özel bir kümesidir. Küresel harmoniklerden birkaçının kökleri sağda gösterimlenmiştir. Küresel harmonikler pek çok yerde teorik önem taşımaktadır ve özellikle atomik yörünge elektron konfigürasyonları, yerçekimi alanları, geoitleri ve gezegen ve yıldızların manyetik alanlarının temsili ve kozmik mikrodalga arka plan radyasyonu karakterizasyonu hesaplanmasında kullanılan pratik uygulamaları vardır. Küresel harmonikler 3D Bilgisayar grafiklerinde, dolaylı aydınlatma ve 3D şekillerin tanınması gibi konularda geniş bir yelpazede özel bir rol oynamaktadır.

Foton polarizasyonu klasik polarize sinüsoidal düzlem elektromanyetik dalgasının kuantum mekaniksel açıklamasıdır. Bireysel foton özdurumları ya sağ ya da sol dairesel polarizasyona sahiptir. Süperpozisyon özdurumu içinde olan bir foton lineer, dairesel veya eliptik polarizasyona sahip olabilir.

Matematiksel fizikte, hareket denklemi, fiziksel sistemin davranışını, sistem hareketinin zamanı ve fonksiyonu olarak tanımlar. Daha detaya girmek gerekirse; hareket denklemi, matematiksel fonksiyonların kümesini "devinimsel değişkenler" cinsinden izah eder. Normal olarak konumlar, koordinat ve zaman kullanılır ama diğer değişkenler de kullanılabilir: momentum bileşenleri ve zaman gibi. En genel seçim genelleştirilmiş koordinatlardır ve bu koordinatlar fiziksel sistemin karakteristiğinin herhangi bir uygun değişkeni olabilirler. Klasik mekanikte fonksiyonlar öklid uzayında tanımlanmıştır ama görelilikte öklid uzayı, eğilmiş uzay ile tanımlanmıştır. Eğer sistemin dinamiği biliniyor ise denklemler dinamiğin hareketini izah eden diferansiyel denklemlerin çözümleri olacaktır.

<span class="mw-page-title-main">Kepler yörüngesi</span> üç boyutlu uzayda iki boyutlu bir yörünge düzlemi oluşturan bir elips, parabol, hiperbol benzeri bir yörünge cismininin hareketini açıklayan kavram

Gök mekaniği olarak, Kepler yörüngesi üç boyutlu uzayda iki boyutlu bir yörünge düzlemi oluşturan bir elips, parabol, hiperbol benzeri bir yörünge cismininin hareketini açıklar.. Kepler yörüngesi yalnızca nokta iki cismin nokta benzeri yerçekimsel çekimlerini dikkate alır, atmosfer sürüklemesi, güneş radyasyonu baskısı, dairesel olmayan cisim merkezi ve bunun gibi bir takım şeylerin diğer cisimlerle girdiği çekim ilişkileri nedeniyle ihmal eder. Böylece Kepler problemi olarak bilinen iki-cisim probleminin, özel durumlara bir çözüm olarak atfedilir. Klasik mekaniğin bir teorisi olarak, aynı zamanda genel görelilik etkilerini dikkate almaz. Kepler yörüngeleri çeşitli şekillerde altı yörünge unsurları içine parametrize edilebilir.

Trigonometride, trigonometrik özdeşlikler trigonometrik fonksiyonları içeren ve eşitliğin her iki tarafının da tanımlandığı değişkenlerin her değeri için doğru olan eşitliklerdir. Geometrik olarak, bunlar bir veya daha fazla açının belirli fonksiyonlarını içeren özdeşliklerdir. Bunlar üçgen özdeşliklerinden farklıdır, bunlar potansiyel olarak açıları içeren ama aynı zamanda kenar uzunluklarını veya bir üçgenin diğer uzunluklarını da içeren özdeşliklerdir.

Trigonometrik fonksiyonları tanımlamanın birkaç eşdeğer yolu vardır ve bunlar arasındaki trigonometrik özdeşliklerin kanıtları seçilen tanıma bağlıdır. En eski ve en temel tanımlar dik üçgenlerin geometrisine ve kenarları arasındaki orana dayanır. Bu makalede verilen kanıtlar bu tanımları kullanır ve dolayısıyla bir dik açıdan büyük olmayan negatif olmayan açılar için geçerlidir. Daha büyük ve negatif açılar için Trigonometrik fonksiyonlar bölümüne bakınız.

Trigonometrik fonksiyonların türevleri, trigonometrik bir fonksiyonun türevini yani bir değişkene göre değişim oranını bulmanın matematiksel sürecidir. Örneğin, sinüs fonksiyonunun türevi şeklinde yazılır, bu da sin(x) fonksiyonunun belirli bir açı x = a için değişim oranının o açının kosinüsü ile verildiği anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Pisagor trigonometrik özdeşliği</span> sin² θ + cos² θ = 1

Pisagor trigonometrik özdeşliği, daha basit ifadeyle Pisagor özdeşliği olarak da adlandırılır, Pisagor teoremini trigonometrik fonksiyonlar cinsinden ifade eden bir özdeşliktir. Açıların toplam formülleri ile birlikte, sinüs ve kosinüs fonksiyonları arasındaki temel bağıntılardan biridir. Özdeşlik şu şekildedir: