İçeriğe atla

Frenk Mukallitliği ve Şapka

Frenk Mukallitliği ve Şapka (Batı Taklitçiliği ve Şapka), İskilipli Mehmed Âtıf Hoca tarafından kaleme alınmış, 1 Kasım 1925'te yürürlüğe giren Şapka Kanunu'ndan bir buçuk yıl önce yayımlanmıştır.

Mehmed Âtıf Hoca, 32 sayfalık bu kitabında Avrupa'nın ilim ve fenninin alınmasının câiz ve gerekli olduğunu, ancak Türkiye'de yapılanın bilinçsiz bir Batı taklitçiliği olduğunu, kılık kıyafette Batı'ya benzemenin ruhtaki bir bozuluşa işaret ettiğini veya bu bozuluşa neden olacağını iddia etmektedir. Uluslararası geçerliliğe sahip Batı usulü giysiler giymenin görünüm dolayısıyla İslâm düşüncesine aykırı olduğunu savunarak, Muhammed'in Sünen-i Ebu Davud gibi kitaplarda geçen 'Bir kavme benzemeye çalışan onlardandır' hadisini kaynak göstermektedir ve şu hükmü vermektedir:

Bir Müslüman, şiar ve alâmet-i küfür addolunan bir şeyi zaruretsiz giymek ve takınmak sûretiyle Gayr-i Müslimleri taklîd etmesi ve kendini onlara benzetmesi şer’an memnû ve yasaktır.[1]

Bu fetvâsıyla İskilipli Âtıf Hoca o zaman yalnız değildi. Said Nursî'nin de buna benzer görüşleri vardı.

Kitap, İskilipli Mehmed Âtıf Hoca'nın duruşma kayıtlarından anlaşıldığı kadarıyla Şapka Kanunu yürürlüğe girdikten sonra buna karşı hareket edenlerden bâzıları için dînî kaynak olmuş, ancak Mehmed Âtıf Hoca, kanun çıktıktan sonra kitabı dağıtmadığını beyan etmiştir.[1][2] Toplam 5.000 nüsha olarak basılmış, hepsi de bir yıl içinde satılmıştı. Satıcılar, kanun çıktıktan sonra ellerindeki nüshaları imha etmişlerdir.

Milli Gazete 2 Nisan 2010 tarihinde aynı adlı eseri okuyucularına ücretsiz olarak ulaştırmıştır.[3]

Kaynakça

  1. ^ a b Yılmaz, Aslı (2012). Ertürk Keskin, Nuray (Ed.). 1925: Karşı Devrimciliğin Tasfiyesi ve Cumhuriyetin Yönetsel Kuruluşu. Açıklamalı Yönetim Zamandizini. Türkiye Cumhuriyeti İdare Tarihi Araştırması (TİDATA). 2. Ankara: AÜ SBF Kamu Yönetimi Araştırma ve Uygulama Merkezi. s. 1737-1907. ISBN 978-605-136-074-4. Erişim tarihi: 2 Temmuz 2015. []
  2. ^ Necip Fazıl, Son Devrin Din Mazlumları, İstanbul, Büyük Doğu Yayınları, Aralık 2011.
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 22 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Kemal Atatürk kronolojisi</span> Atatürkün hayatındaki hadiselerin belirli bir düzende anlatılması

Mustafa Kemal Atatürk'ün biyografik kronolojisidir.

<span class="mw-page-title-main">Teşkîlât-ı Esâsiye Kanunu (1924)</span> Türkiye Cumhuriyetinin anayasası (1924–1961)

1924 Anayasası, 20 Nisan 1924'te yürürlüğe girdi, 1921 tarihli Teşkîlât-ı Esâsiye Kanunu'nun yerini almıştır. Atatürk ilkeleri de denilen altı ilkenin eklenmesi, devletin dininin İslam olduğuna dair ibarenin kaldırılması ve kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkının verilmesi gibi birkaç önemli değişiklikle 1961'e dek yürürlükte kalmıştır. 10 Ocak 1945'te içeriği değiştirilmeden, dili Türkçeleştirilerek yeniden kabul edilmiştir. 27 Mayıs 1960 ihtilalinin ardından, yeni bir anayasa hazırlanarak 1961'de kabul edilmiş ve 1924 Anayasası yürürlükten kalkmıştır.

  1. Madde: Devletin yönetim şekli Cumhuriyettir.
  2. Madde: Türk Devleti'nin dili Türkçe, başkenti Ankara'dır.
  3. Madde: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bu egemenliğin tek temsilcisi TBMM'dir.

Lala, Osmanlı İmparatorluğu zamanında sadrazamlar hakkında Atabey karşılığı olarak kullanılan bir tâbir olduğu gibi, şehzâdelerin mürebbilerine de bu ad verilirdi. Saraya alınan acemilerin terbiyesine memur edilenlere de denir.

<span class="mw-page-title-main">Avram Galanti Bodrumlu</span>

Avram Galanti veya Abraham Galante, Türk eğitimci, siyaset adamıdır. Soyadı Kanunu ile "Bodrumlu" soyadını almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ulucanlar Cezaevi Müzesi</span> Müze olarak yeniden düzenlenmiş eski bir cezaevi

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi veya Ulucanlar Cezaevi, 1925 ve 2006 yılları arasında Ankara'nın Altındağ ilçesinin Ulucanlar semtinde faaliyet göstermiş olan bir cezaevidir. Türk siyasi ve edebî hayatında da önemli bir yere sahip olan Ulucanlar Cezaevi'nin restore edilerek müze ve kültür sanat merkezine dönüştürülmesi projesi Altındağ Belediyesine verildi. 2009 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları 2010 yılında tamamlandı.

<i>İskilipli Atıf Hoca / Kelebekler Sonsuza Uçar</i>

İskilipli Âtıf Hoca / Kelebekler Sonsuza Uçar, 1993 yapımı Türk filmidir. Yönetmenliğini Mesut Uçakan'ın yaptiğı filmin senaryosu Mesut Uçakan, müzikleri ise Özhan Eren'e aittir.

<span class="mw-page-title-main">İstiklâl mahkemesi</span> Türk Kurtuluş Savaşı ve cumhuriyetin ilk yıllarında faaliyet gösteren özel mahkemeler

İstiklâl mahkemesi, Türk Kurtuluş Savaşı sırasında ayaklanma çıkaran ve yağmaya girişenleri, bozguncuları, orduya ait silah ve mühimmatı çalanları, casusları, asker kaçaklarını ve bağımsızlık hareketini engelleme amacıyla propaganda yapanları yargılamak için, çıkarılan özel bir kanunla ilk olarak 18 Eylül 1920 tarihinde kurulan mahkemelerdir. İlk dönem İstiklâl Mahkemeleri, Ankara'daki hariç olmak üzere 17 Şubat 1921 tarihinde kapatıldı. İkinci dönem İstiklâl Mahkemeleri, çalışmalarına 30 Temmuz 1921'de başladı ve 1923'ün Ekim ayına dek faaliyetlerini sürdürdü. Üçüncü ve son dönem İstiklâl Mahkemeleri ise 1923 ile 1927 yılları arasında etkin oldu.

Cemiyet-i Müderrisîn, 15 Şubat 1919'da dönemin önde gelen din ve öğretim üyeleri tarafından kurulmuş olan ilmî bir dernektir.

<span class="mw-page-title-main">Şapka Devrimi</span> Türkiyede bir yasal düzenleme

Şapka Devrimi veya Şapka İnkılâbı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasının ardından, erkeklerin baş örtme uygulamalarının düzenlenerek Batı ülkelerindeki normlara uygun hâle getirilmesi için 1925 yılında yapılan kanunî düzenlemedir. Şapka Kanunu genelde tahmin edilenin aksine kolay kabul görmüş bir değişiklikti. Ancak, her yeni değişiklik hareketinde olduğu gibi Müslümanlığın bir simgesi haline gelmiş olan fesin yerine şapkanın kabulü dinin elden gittiği şeklinde yorumlanarak bazı çevrelerin isyan ve tepkisine yol açmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Atatürk Devrimleri</span> Türk ulus devletini yaratan köklü reformlar

Atatürk Devrimleri ya da Atatürk İnkılâpları, I. Dünya Savaşı'ndan sonra çokuluslu Osmanlı Devleti'nin Türk laik ulus devletine dönüşmesiyle sonuçlanan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün kişiliği, önerileri, girişimleri ile gerçekleştirilmiş toplumsal, kültürel, yasal ve iktisadi bir dizi düzenlemenin genel adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Destalinizasyon</span> Stalinin ölümünün ardından yeni genel sekreter seçilen Nikita Kruşçev ile başlayan bir dizi siyasî reform

Destalinizasyon, Sovyetler Birliği'nde Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Josef Stalin'in ölümünün ardından yeni genel sekreter seçilen Nikita Kruşçev ile başlayan süreci ifade eden terim. Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin 20. Kongresi, Stalin'in ölümünden 3 yıl sonra 14 Şubat-25 Şubat 1956'da yapıldı ve bu tarihten itibaren Stalin dönemine ait uygulamalar, "kişinin putlaştırılması" olarak değerlendirildi ve destalinizasyon süreci başlatılmış oldu. Stalin'e ait görüşlerin etki ve gücünün çözülmesi, buna bağlı hiyerarşik yapı ve ideolojik hâkimiyetin geriletilmesi girişimi; destalinizasyon olarak ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">Fes (başlık)</span> erkek başlığı

Fes, tepesi düz, genellikle al, püsküllü, silindirik başlık. İsmini başlıca üretim merkezi olan Fas'ın Fes şehrinden alır. Başta Osmanlı İmparatorluğu olmak üzere birçok Müslüman ülkede kullanılagelmiştir. Yaygın olarak kullanılan al rengini kızılcık boyasından alır. Bununla birlikte hemen hemen her renkte ve desende fes üretilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Islahat Fermanı</span> Osmanlıda gayrimüslimlere yeni haklar tanıyan ferman (1856)

Islahat Fermanı veya Islâhat Hatt-ı Humâyûnu, Tanzimat'ın ilanından sonraki uygulamalarla ilgili olarak özellikle gayrimüslimlere yeni haklar tanıyan 18 Şubat 1856 tarihli hatt-ı hümâyun.

Yılmaz Zafer, Türk tiyatro ve sinema sanatçısı.

<span class="mw-page-title-main">Fatih Kanunnâmesi</span> Osmanlı Kültür Ve Medeniyeti

Fatih Kanunnâmesi, Osmanlı İmparatorluğu'nun devlet örgütü ile örgüt yapısının işleyişi hakkında düzenleyici nitelikteki temel kanun. II. Mehmed döneminde oluşturulması nedeniyle padişahın lakabı olan "Fatih" adıyla anılmakta olup o zamana dek yürürlükte olan ancak derlenmemiş olan örfi ve şeri kurallar dayanak alınarak oluşturulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">İskilipli Âtıf Hoca</span> Türk imam, müderris

İskilipli Mehmed Âtıf Hoca, Türk imam, müderris.

<span class="mw-page-title-main">Kıyafet Devrimi</span> Türk Devriminin bir parçası

Kıyafet İnkılâbı ya da Kıyafet Devrimi, Türkiye'nin kurulmasının ardından, halkın ve memurun kılık ve kıyafetinin düzenlenerek çağdaş giyime uygun hâle getirilmesi için 1934 yılında çıkarılan kanunla yapılan düzenlemedir. Atatürk devrimlerinin bir parçası olan bu kanunla belirli tipte kıyafetlerin giyilmesi ise yasaklanmıştır. Bu dönemde kadınlar ise “çağdaş kıyafet” giymeye teşvik edilmişler ancak kadın giyimine dair herhangi bir yasal düzenleme yapılmamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ahıskalı Ali Haydar</span>

Ali Haydar Gürbüzler, Ahıskalı Ali Haydar Efendi adı ile tanınan Türk hukukçu, dersiam, müderris, din adamı, mutasavvıf ve İstanbul ilinin Fatih İlçesi Çarşamba semtinde bulunan İsmet Efendi Dergâhı'nın son şeyhi. Nakşibend tarikatı, Halidiye kolunun son halkalarından olup Yahyalı İsmet Efendi silsilesinden gelen Nakşi şeyhi, İsmailağa Cemaati'nin lideri ve şeyhi olan Mahmut Ustaosmanoğlu'nun mürşididir.


Türkiye'de 1925 yılındaki olayları içeren listedir.