Demokrasi veya el erki, halkın yasaları müzakere etme ve yasal düzenlemelere karar verme yetkisine veya bunu yapmak için yönetim görevlilerini seçme yetkisine sahip olduğu bir yönetim biçimidir. Kimin "halk" kabul edildiği ve yetkinin insanlar arasında nasıl paylaşıldığı veya hangi yetkilerin verildiği konuları zaman içinde ve farklı ülkelerde farklı oranlarda değişiklik göstermiştir. Demokrasinin özellikleri arasında genellikle toplanma özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, mülkiyet hakları, din özgürlüğü, ifade özgürlüğü, vatandaşlık, yönetilenlerin rızası, genel oy hakkı, özgürlük hakkından ve yaşam hakkından haksız yere mahrum bırakılmamak ve azınlık hakları yer alır. Türkçeye kelimesinden geçmiştir.
Liberal demokrasi veya Batı demokrasisi, temsilci demokratik bir hükûmet biçimi altında işleyen liberal siyasi bir ideolojinin birleşimidir. Birden fazla ayrı siyasi partinin katıldığı seçimler, hükûmetin farklı kollarına güçler ayrılığı, günlük yaşamda açık bir toplumun bir parçası olarak hukukun üstünlüğü, özel mülkiyetle piyasa ekonomisi, insan haklarının, medeni hakların, medeni özgürlüklerin ve siyasi özgürlüklerin eşit şekilde korunması gibi özelliklere sahiptir. Uygulamada sistemini tanımlamak için liberal demokrasiler genellikle hükûmetin yetkilerini belirleyen ve toplumsal sözleşmeyi güvence altına alan bir anayasaya başvururlar, bu anayasa ya kodifiye edilmiş ya da kodifiye edilmemiş olabilir. 20. yüzyılın ikinci yarısında genişleme döneminden sonra liberal demokrasi, dünyadaki yaygın bir siyasi sistem haline geldi.
Amerikan Özgürlük kuruluşu Freedom House verilerine dayandırılarak oluşturulan ülkelerine göre özgürlükler listesi. Özgür ülkeler (1-7) arası Özgür olmayana doğru ilerler.
Freedom House Basın Özgürlüğü Raporu ABD merkezi sivil toplum kuruluşu Freedom House tarafından yıllık yayınlanan ve dünya çapında basın özgürlüğü ve editöryal bağımsızlığı ölçen bir rapordur.
Sınır Tanımayan Gazeteciler, Paris kökenli, basın özgürlüğünü savunan uluslararası bir sivil toplum kuruluşudur. Robert Ménard, Rony Brauman ve gazeteci Jean-Claude Guillebaud tarafından 1985 yılında kuruldu. Jean-François Julliard 2008 yılına kadar genel sekreter olarak görev yaptı. İngiliz muhabirler organizasyondan bahsederken sıklıkla Fransızca ismini veya baş harflerini (RSF) kullanırlar. BM, UNESCO, Avrupa Konseyi ve Uluslararası Frankofoni Örgütü'nde danışman statüsündedirler. 10 farklı ülkede büroları ve 130 farklı ülkede muhabir ağları bulunmaktadır. Aldıkları fonlardan ve arka plan desteklerinden sonraki en önemli dayanakları, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 19. maddesi olan "Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları söz konusu olmaksızın bilgi ve fikirleri her araç ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir." cümlesidir.
Basın Özgürlüğü Endeksi, 180 ülkede basın özgürlüğünün durumunu değerlendirmek için Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) tarafından yıllık olarak hazırlanıp yayınlanan bir endekstir.
Basın özgürlüğü, haber, fikir ve düşünceleri, çoğaltıcı araçlarla, serbestçe açıklayabilmek özgürlüğüdür. Bilgi ve düşünceleri serbest olarak toplayıp, yorum ve eleştiri yaparak çoğaltabilmek ve bunları serbest olarak yayımlayıp dağıtabilmek haklarını içerir.
Çin'de insan hakları, Çin hükûmeti, diğer ülkeler, uluslararası sivil toplum kuruluşları ve iç muhalifler arasındaki bir tartışma konusudur. ABD Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi kuruluşlar Çin hükûmetini vatandaşlarının ifade, hareket ve din özgürlüklerini kısıtlamayla suçlamaktadır. Çin hükûmetiyse ülkenin "ulusal kültürü" ve gelişmişlik düzeyi bağlamında siyasi hakların yanı sıra ekonomik ve sosyal hakları da içeren "daha geniş" bir insan hakları tanımını savunmakta ve buna dayanarak ülkede insan hakları alanında gelişme olduğunu iddia etmektedir. Çin bunların yanı sıra anayasasında sadece vatandaşlık haklarını değil, "Dört Ana İlke"nin de yer aldığını; yasal açıdan Dört Ana İlke'nin vatandaşlık haklarından üstün olduğunu, bu nedenle de kendilerine göre bu ilkeler için tehdit oluşturan kişilerin tutuklanmasının yasal zemini olduğunu belirtmiştir. Çin hükûmetine göre bu ilkelere uyan herkes tüm Çin vatandaşlık haklarından yararlanabilir.
Türkiye'de medya, farklı görüşlerin ifade edildiği yerli ve yabancı süreli yayınları içeren, son derece rekabetçi yerli gazetelerden oluşan bir medya sektörüdür. Medya sahipliği, genellikle varlıklı kişiler tarafından kontrol edilen holdinglerin parçası olan birkaç büyük özel medya grubunun elinde yoğunlaşmıştır ve bu da sunulan görüşleri sınırlı kılmaktadır. Buna ek olarak şirketler, iktidar ile dostça ilişkiler kurmaya çalışmak dahil olmak üzere sahiplerinin iktisadi çıkarlarını desteklemek için nüfuzlarını kullanmaktadırlar. Türkiye'de medya, kamuoyu üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir.
Kuzey Kore'de sansür Dünya ülkeleri arasında, iletişim üzerinde en aşırı sıkı kontrol altına almış hükûmeti ile yapılan sansürdür. Ülke, rutin olarak Sınır Tanımayan Gazeteciler tarafından her yıl yayınlanan Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi sıralamasında alt sırada yer almaktadır. 2007 yılından itibaren 2016 yılına kadar Kuzey Kore, yaklaşık 180 ülke içerisinde, Eritre'nin arkasında, sondan ikinci sırada ve 2002 yılından 2006 yılına kadar dünyanın en kötüsü olarak listede yer almıştır.
Beatrice Mtetwa, insan hakları ve basın özgürlüğü konusunda çalışmalar yapan Zimbabveli avukat. The New York Times gazetesi 2008 yılında Mtetwa'yı ‘’Zimbabve’nin en iyi insan hakları avukatı’’ olarak nitelendirmiştir.
Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası'nın uyarlanmasından sonra (1995), Azerbaycan'da yasal reformlar kapsamında demokratik ilkelere ve uluslararası hukukun gerekliliklerine uygun olarak yeni yasal düzenlemeler ve değişiklikler yapılmıştır. Genel olarak, Azerbaycan Anayasasında temel insan ve sivil hakları ve özgürlükleri ile ilgili 48 madde bulunmaktadır. Anayasanın 3. bölümü özellikle Azerbaycan vatandaşlarının insan hakları, mülkiyet hakları, eşitlik hakları, fikrî mülkiyet hakları, medeni haklar, sanıkların hakları, grev hakkı, sosyal güvenlik hakkı, oy kullanma hakkı ve ifade, vicdan ve düşünce özgürlüğü haklarını kapsamaktadır. 28 Aralık 2001 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti Millet Meclisi, Azerbaycan Cumhuriyeti İnsan Hakları Komisyonu adında bir kurumun kurulması için anayasa kanununu kabul etti ve 5 Mart 2002'de cumhurbaşkanı bunun uygulanması, yasal çerçevesinin oluşturulması ve işleyişi hakkında bir kararname imzaladı.
Ermenistan'da sansür, farklı zamanlarda çeşitli yasalarla yürürlükte olmakla beraber uzun bir tarihe sahiptir.
Çoğu Azerbaycanlı, çeşitli bilgiyi zorunlu olarak hükûmet yanlısı ve hükûmet kontrolü altındaki televizyondan yayınlarından alıyor. Bir STK olan "Gazeteciler Özgürlüğü ve Güvenliği Enstitüsü (IRFS)" 2012 raporuna göre Azerbaycan vatandaşları Azerbaycan'daki insan hakları konuları ile ilgili nesnel ve güvenilir haberlere erişememekte ve halk kamu yararına olan konularda yetersiz bilgilendirilmektedirler. Yetkili güçler, ülke içindeki medya özgürlüğünü kısıtlamak için bir dizi kısıtlama getirmektedirler. Muhalefet, bağımsız medya kuruluşları ve gazetecilerin matbaalara ve dağıtım araçlarına erişimleri sınırlıdır. Bu kişiler uydurma suçlamalardan dolayı hapis cezası dahil olmak üzere hükûmetin susturma taktiklerine maruz kalabilmektedirler.
Ülkelere göre sansür; internet sansürü, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve insan hakları gibi alt başlıklara ayrılır.
Tayland'da sansür, hükûmet kontrolü altındaki haberlerin sıkı kontrolünü içerir. Buna gazeteci ve aktivistlere yönelik çeşitli taciz ve manipülasyonlar da dahildir. Tayland'da ifade özgürlüğü 1997 yılında garantilenmiş 2007 yılında da devam etmiştir. Sansür mekanizmaları arasında kral hakkındaki eleştirileri susturma, yayın medyası üzerinde doğrudan hükûmet/asker kontrolü ve ekonomik ve siyasi baskı kullanımı yer almaktadır. Kralı eleştirmenin anayasal olarak yasaklanmasına karşın bu suç genel olarak yabancılara ya da direkt olarak hükûmete muhalif olan kişilere yöneltilmektedir. Ayrıca mahkemeler tarafından verilen kararlar eleştirilemez.
Maldivler, uluslararası basın özgürlüğü endekslerinin ortasından ilk üçte birine kadar sıralanmakta ve büyük ölçüde özgürlüğü göstermektedir. Bununla birlikte, medyada din üzerine tartışmalar sıkı bir şekilde sınırlandırılmıştır.
Filipinler'de sansür, Filipinler'deki belirli bilgilerin kontrolünü ifade eder.
Uluslararası gözlemciler, Suriye'deki insan hakları durumunun son derece kötü olduğunu düşünüyorlar. Suriye'de 1963'ten Nisan 2011'e kadar, güvenlik güçlerine kapsamlı tutuklama ve gözaltı yetkileri veren olağanüstü hal yürürlükteydi.
Moldova'da insan haklarının durumu 2002'den bu yana inceleme altına alınmış ve Moldova'daki ve dünyanın dört bir yanındaki insan hakları örgütleri, bağımsız medyaya yönelik adil olmayan baskılara ve diğer ihlallere karşı itirazlarda bulunmuşlardır.