İçeriğe atla

Frank Stella

Frank Stella
Sanatçının Memantra isimli eseri
Genel bilgiler
Doğum adıFrank Stella
Doğum12 Mayıs 1936(1936-05-12)
Malden, Massachusetts, ABD
Ölüm4 Mayıs 2024 (87 yaşında)
New York, ABD
UyrukAmerikalı
AlanıResim, Heykel, Mimari, Grafik tasarımı
Katıldığı akımlarModernizm, Minimalizm, Soyut dışavurumculuk, Renk alanı resmi
EtkilendikleriCaravaggio, Jackson Pollock, Franz Kline, Barnett Newman, Jasper Johns
EtkiledikleriFrank Gehry
Ödüller
1984 Harvard Üniversitesi Charles Eliot Norton dersleri

Frank Stella (12 Mayıs 1936 - 4 Mayıs 2024), Amerikalı ressam ve gravür sanatçısı. Minimalizm ve geç-resimsel soyutlamanın önde gelen isimlerinden biridir.

Massachusetts, Malden'de dünyaya gelen ressam, Phillips Akademisi'nde liseyi okuduktan sonra Princeton Üniversitesi'ne devam etti. Burada okurken Jackson Pollock ve Franz Kline'nın soyut dışavurumcu eserlerinden etkilenerek tablolar yaptı. 1958 yılında, mezun olduktan sonra New York'a taşındı. ABD'nin savaş sonrası tanınan ve bugün hala çalışmalarına devam eden ressamlarından biridir. Elli yıllık kariyeri boyunca, birbiri ardından gelen farklı çalışmalarıyla kendini yenilemektedir.[1]

Yaşamı

1950'lerin sonu 1960'ların başı

Ressam, New York'a taşındıktan sonra soyut dışavurumculuk hareketindeki pek çok ressamın yaptığı gibi boyanın dışavurumcu etkiyi göstermek için kullanılmasına karşı çıktı. Bunun yerine Barnett Newman'ın çalışmalarında olduğu gibi yassı yüzeyler çizmeye başladı. Etkilendiği bir diğer ressam ise Jasper Johns oldu. Resimde herhangi bir objeyi temsil etmeyi, kendi duygularının ifade etmeyi ya da fiziksel dünyadaki bir nesneyi betimlemeyi hedeflemeyen Stella, resmin kendisini amaç olarak gördü. 1961 yılında, daha sonraki senelerde ünlü bir sanat eleştirmeni olan Barbara Rose ile evlendi. Aynı günlerde, bir resmin "üzerinde boya olan düz bir alandan başka hiçbir şey olmadığını" açıkladı. Böylece, eskiz hazırlayarak resim yapma tekniğinden ayrılmış oldu. Pek çok çalışmasını basit bir şekilde fırça darbelerini kullanarak yarattı. Bu eserlerin bazılarında duvar boyası kullandı.

Yeni bulduğu bu estetik ifade ile Kara Resimler (Black Paintings) adını verdiği bir seri yarattı. Kara Resimler'de boyanmamış tuval üstünde çok ince aralıklarla ayrılmış siyah şeritler vardı. Die Fahne Hoch! da bunlardan biriydi. Türkçesi Yükselen Bayrak manasına gelen çalışmanın adı Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin marşının ilk mısrasından geliyordu ve Stella, eserinde bu partinin şerit oranlarını kullandığına dikkat çekti. Çalışma, ayrıca, Jasper Johns'un bayrak çizdiği bir tablosu ile aynı ismi paylaşıyordu. Her durumda, eserin duygusal soğukluğu ile isminin ateşliliği birbiriyle çelişiyordu ve Stella'nın sanatındaki yeni yönü işaret ediyordu. Sanatındaki yenilikler sebebiyle ressam yirmi beş yaşından önce keşfedildi. 1959'da, pek çok çalışması, Oberlin Koleji'ndeki Allen Memorial Sanat Müzesi'nde "Üç Genç Amerikalı" ve New York'taki Museum of Modern Art'ta On Altı Amerikalı isimli sergilerde sergilendi. Stella, 1959 yılında, sanat tüccarı Leo Castelli'yle çalışmaya başladı. 1960'tan itibaren tablolarında alüminyum ve bakır renklerini kullanmaya ve Kara Resimleri'ni andıran tablolar yapmaya başladı. Fakat, bu çalışmalarında daha geniş bir renk aralığından faydalanmıştı ve ilk defa dikdörtgen ya da kare haricinde şekillere sahip tuvaller kullanmaya başladı. Tuvaller çoğunlukla "L", "N", "U" ya da "T" şeklindeydi. Daha sonra Düzensiz Poligon Serisi gibi örneklerde olduğu gibi daha özenli çalışmalara imza attı.

Gene 1960'larda, ressam, özellikle düz ya da kavisli çizgilerinin düzenlemesinde daha geniş bir renk aralığı kullanmaya başladı. Açıölçer Serisi'nde (Protractor Series) yayları kimi zaman üst üste getirdi, kareleri yan yana yerleştirdi ve tam ya da yarım daireler üretti. Bu çalışmasını, Orta Doğu'daki çember şeklinde düzenlenmiş şehirleri gezdikten sonra yaptı. Hem Düzensiz Poligonlar hem de Açıölçer Serisi şekil verilmiş tuval kavramının gelişmiş haliydi.

1960'ların sonu 1970'lerin başı

Stella'nın grafik tasarımı ile ilgili 1960'ların ortalarında başladı. İlk olarak Gemini'de bu konuda usta bir isim olan Kenneth Tyler ile birlikte çalıştı. 1960'ların sonunda Quathlamba (1968) ile başlayan bir grup grafik tasarladı. Stella'nın litografi, serigrafi, oymabaskı ve kendisinin bulduğu ofset litografi teknikleri ile geliştirdiği soyut grafikler sanatsal açıdan büyük ilgi çektiler.

Ressam, 1967 yılında Merce Cunnigham'ın dans gösterisi "Scramble" için sahne ve kostüm tasarladı. 1970 yılında, Museum of Modern Art (New York) Stella'nın bir retrospektifine ev sahipliği yaptı. Sonraki on sene boyunca, Stella, heykelvari özellikleri yüzünden "maksimalist" olarak isimlendirdiği bir sanat anlayışı edindi. 1960'tan önce yaptığı ve kendisine ün kazandıran tabloların hiçbir derinliği olmaması ile bu yeni anlayışı birlikte ironi oluşturuyordu. Eksantrik Poligon serisi bu çalışmalarına örnek olarak verilebilir. Ayrıca, eserleri, üç boyutlu olarak tasarlandıkları ve büyük metal parçalarından oluştukları için (parçaları boyuyor olmasına rağmen) heykel olarak kabul edilmeye başlandı. Polish Village Serisi'nde tahta ve diğer araçları kullanmaya başladıktan sonra tablolarında esas malzeme olarak alüminyumu kullanmaya başladı. 1970'ler ve 1980'lerde bu değişiklik daha da özenli ve coşkun bir hal aldı. Hatta, ilk minimalizm örneklerinde, ressam daha da baroklaştı.

Stella, 1973'te New York'taki evinde bir baskı stüdyosu açtı. 1976'da BMW firması tarafından, BMW Sanat Arabası Projesi kapsamında BMW 3.0 CSL'i boyaması istendi.

1980'ler - 2024

1980'lerin ortasından 1990'ların ortasına kadar, Stella, Herman Melville'in Moby Dick'ten etkilenerek büyük boyutlara sahip çalışmalara imza attı. Bu dönem boyunca, Stella'nın tabloları koniler, sütunlar, dalgalar, dekoratif mimari öğeler içeren üç boyutlu nesnelere dönüştüler. Bu eserleri yaratabilmek için, ressam kolajlar ya da maketler kullandı.

1990'larda, Stella kamu alanları için heykeller yarattı ve mimari projeler geliştirdi. Örneğin, 1993'te Toronto'daki Princess of Wales Tiyatrosu için dekoratif bir şema oluşturdu. 1993'te Dresden için önerdiği bir projesi sonuçlanamadı. 1997'de Houston'daki Moores Opera Salonu için "Stella Projesi"'ne imza attı.[2]

Stella'nın çalışmaları 1960'ların sanatını anlatan önemli sergilerde yer aldı. ABD, Avrupa ve Japonya'da retrospektifleri açıldı. 1984 yılında Harvard Üniversitesi tarafından ders vermek üzere davet edildi. 1986 yılında, üniversitede verdiği altı ders Harvard Üniversitesi Yayınları'nca Working Space ismiyle basıldı.[3]

Stella, hayatı boyunca diğer ressamların özlük haklarını savunmada aktif rol almıştır. 4 Mayıs 2024'te 87 yaşında West Village, Manhattan'daki evinde lenfomadan öldü.[4]

Çatal Hüyük (2008)
Hallbergsplatsen, Borås

Kaynakça

  1. ^ Hanley, William. William Hanley (17 Ocak 2008). "Frank Stella". ARTINFO. 17 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2008. 
  2. ^ "Moore'un sitesinde proje". 1 Mart 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Temmuz 2009. 
  3. ^ Frank Stella, Working Space (Cambridge: Harvard University Press, 1986), ISBN 0-674-95961-2.
  4. ^ Grimes, William (4 Mayıs 2024). "Frank Stella, Towering Artist and Master of Reinvention, Dies at 87". The New York Times (İngilizce). ISSN 0362-4331. 4 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mayıs 2024. 

Ek Okumalar

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Modern sanat</span>

Modern sanat, genellikle 1880'lerin izlenimcilerinden (empresyonistler) 1960-70'lere kadar devam ettiği kabul edilen sanat dönemidir.

Soyut dışavurumculuk (soyut ekspresyonizm) veya eleştirmen Clement Greenberg'in tabiriyle resimsel soyutlama, 1940'ların ortalarında New York'ta ortaya çıkan, ressamların gerçek nesnelerin temsiline yer vermeden kendilerini sadece renk ve şekillerle ifade ettikleri bir tür soyut sanattır. İlk Amerikan sanat akımı olarak kabul edilip, sanat dünyasının merkezinin Paris'ten New York'a kaymasında etkili olmuştur.

Fotorealizm, 1960'larda özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde ortaya çıkmış olan "fotogerçekçi" resim akımının ürünlerinde bu eğilim açıkça gözlemlenebilir. Dönemin resimleri incelendiğinde üretilen görüntülerin konunun kendisinden çok, olası bir fotoğrafına benziyor olması özellikle dikkat çekicidir. Yaratıcılığın ve özgünlüğün tartışıldığı ve modern sanatın temellerinin atıldığı 1960'lı yıllarda, bir kısım sanatçı, özgün olarak nitelendirilen eserlerin aslında birbirlerine benzediği ve hatta sanatçının çoğu zaman kendi kendini tekrar ettiği düşüncesiyle, sanatı kendi özgün duygu ve düşüncelerinden arınmış olarak üretmeyi seçmişlerdir. Fotogerçekçi akımın önde gelen isimleri John Baeder, Richard Estes, John Kacere, Jack Mendenhall, Davis Cone ve Franz Gertsch olarak sıralanabilir. Bu akımın ressamlarının yapmaya çalıştıkları, aslında, prensip olarak klasik realizm ressamlarının amaçladıklarına çok benzemektedir. Ancak bu kez üretilecek olan temsiller fotoğrafla tanışık sanatçı ve izleyicilerle buluşacağından hedeflenen benzerlik düzeyi oldukça yükselmiştir.

Minimalizm, modern sanat ve müzikte, kökeni 1960'lara giden, sadelik ve nesnelliği ön plana çıkaran bir akımdır. ABC sanatı, minimal sanat gibi tabirlerle de anılır.

<span class="mw-page-title-main">Aksiyon resmi</span>

Aksiyon resmi, eylem resmi veya jestle soyutlama resim yüzeyine anında, herhangi bir ön planlama yapılmadan ve dikkatsizce dökülen, püskürtülen, damlatılan veya sürülen boya yoluyla üretilen ve bu özelliği ile resmin planlanmasından daha ziyade sanatçının fiziksel hareketini vurgulayan bir resim üslubudur. Bu çeşit resimler sanatçının spontane eylemlerinin dolaysız bir sonucudur.

<span class="mw-page-title-main">Paul Klee</span> Alman kökenli İsviçreli ressam (1879 – 1940)

Paul Klee, Alman kökenli İsviçreli ressam. İlk olarak oryantalizmi öğrenen Klee, kendisine özgü tarzı ile dışavurumculuk, kübizm, gerçeküstücülük gibi pek çok akımda etkili oldu. Sanatçı renk teorisi hakkında çok fazla tecrübe sahibiydi ve bu tecrübelerini yazdı. Çalışmaları ressamın çocuksu perspektifini, mizah anlayışını, kişisel hislerini, inançlarını ve müzikselliğini yansıttı. Klee ve Rus ressam arkadaşı Wassily Kandinsky, Bauhaus okulunda eğitmenlik yapmalarıyla da ünlendiler.

<span class="mw-page-title-main">Oskar Kokoschka</span>

Oskar Kokoschka,, Avusturyalı ressam, şair ve oyun yazarı. Bir ressam olarak yapıtları ekspresyonizm ve modernizmin güzel örnekleridir. 1904'te Viyana'da sanat öğrenimi görmeye başladı. 1910-1911 yıllarında Berlin'de Der Sturm gazetesi için çizdi. 1914'te Avusturya ordusuna girdi. II. Dünya Savaşı'ndan sonra İsviçre'ye yerleşti ve Salzburg'taki School of Seeing'i yönetti.

<span class="mw-page-title-main">Edgar Degas</span> Fransız ressam (1834-1917)

Edgar Degas, tam adı Hilaire-Germain-Edgar Degas olan, Fransız ressam, heykeltıraş ve çizer. İzlenimcilik akımının kurucularından biri kabul edilse de ressam bu terimi reddedip gerçekçi olarak tanınmayı tercih ettiğini açıklamıştır. Tekniği başarılı bir ressam olan Degas, daha çok dans temalı resimleri ile tanındı. Çalışmalarının yarısından fazlası dansçılarla ilgiliydi. Bu çalışmaları aynı zamanda onun hareketin betimlemesindeki ustalığını gösteriyordu. Dans kadar at yarışları ve çıplak kadınlar çizmekte de başarılıydı. Portreleri de sanat tarihinin en başarılılarından kabul edilir.

Willem de Kooning, Hollanda'nın Rotterdam şehrinde dünyaya gelmiş soyut dışavurumcu ressam. II. Dünya Savaşı'nın ardından, de Kooning Soyut dışavurumculuk, New York okulu ve Hareket resmi olarak anılan bir tarzda resim yapmaya başladı. Bu ekolün gelişiminde rol oynayan diğer sanatçılar arasında Jackson Pollock, Franz Kline, Arshile Gorky, Mark Rothko, Hans Hofmann, Robert Motherwell, Philip Guston ve Clyfford Still de vardı.

<span class="mw-page-title-main">Larry Rivers</span> Amerikalı sanatçı (1923 – 2002)

Larry Rivers, Amerikalı ressam, müzisyen, film yapımcısı ve aktör. Rivers, New York, Southampton, Long Island ve Meksika'da Zihuatanejo'da bulunan stüdyoları yönetti ve bu şehirlerde yaşadı.

Robert Morris, Amerikalı heykeltıraş, kavramsal sanatçı ve yazar. Donald Judd ile beraber Minimalizm'in önde gelen teorisyenlerinden biri kabul edilir. Ayrıca, performans sanatı, arazi sanatı ve süreç sanatının gelişmesinde önemli katkılarda bulunmuştur.

Lovis Corinth, çalışmaları izlenimcilik ve dışavurumculuğun bir sentezi kabul edilen Alman ressam ve grafiker.

Cemil Eren, Türk ressam, heykeltıraş, seramik, vitray sanatçısı, sanat tarihçisi ve sanat eğitimcisidir.

<span class="mw-page-title-main">Albert Bitran</span> Fransız ressam (1931 – 2018)

Albert Bitran ressam ve heykeltıraş.

Louise Fishman Amerikalı soyut resim sanatçısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Erol Akyavaş</span> Türk ressam

Erol Hakkı Akyavaş, Türk ressam.

<span class="mw-page-title-main">Abdurrahman Öztoprak</span>

Abdurrahman Öztoprak Türk ressam.

Robert Ryman, Amerikalı ressam ve grafik sanatçısı. Monokrom resim, minimalizm ve kavramsal sanatın hareketleriyle özdeşleşmiş eserler çizdi. En iyi beyaz tual üzerine beyaz boya ve objeler kullanarak yaptığı çalışmalarıyla dikkat çekmiştir. Sanatçı yaşamını ve çalışmalarını New York Şehri'nde sürdürmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Nicolas de Staël</span> Rus ressam (1914 – 1955)

Nicolas de Staël, Rus kökenli Fransız ressam. Taşizm akımına mensup olup kalın impasto tekniği ile yaptığı oldukça soyut manzara tabloları ile tanınır. Ayrıca kolaj, illüstrasyon ve kumaş alanında da eserler vermiştir.

Marth Rotko, Letonya Yahudisi asıllı ABD'li ressam.