İçeriğe atla

Franhti Mağarası

Koordinatlar: 37°25′24″K 23°07′56″D / 37.42333°K 23.13222°D / 37.42333; 23.13222
Franchthi Mağarası
Σπήλαιον Φράγχθι
Koilada'dan bakıldığında Franchthi Mağarası'nın girişi
Koilada'dan bakıldığında Franchthi Mağarası'nın girişi
Mağaranın Yunanistan'daki konumu
Mağaranın Yunanistan'daki konumu
Mağaranın Yunanistan'daki konumu
Diğer adıFrankhthi Mağarası
KonumKoilada, Argolis, Yunanistan
BölgeArgolis
Koordinatlar37°25′24″K 23°07′56″D / 37.42333°K 23.13222°D / 37.42333; 23.13222
Tarihçe
Devir(ler)Paleolitik - Neolitik
Sit ayrıntıları
Kamusal erişimevet

Franchthi Mağarası veya Frankhthi Mağarası (YunancaΣπήλαιον Φράγχθι), Yunanistan'ın güneydoğusundaki Argolis'teki Kiladha köyünün karşısında, Argolic Körfezi'ndeki Kiladha Koyu'na bakan bir arkeolojik sit alanıdır.

İnsanlar ilk olarak Üst Paleolitik dönemde mağaraya yerleşmeye başladılar ve yaklaşık olarak MÖ 38.000 civarında ve muhtemelen daha erken tarihlerde ortaya çıktılar.[1] İnsan grupları, Mezolitik ve Neolitik çağlar boyunca mağarada yaşamaya veya mevsimsel olarak mağarayı kullanmaya devam ettiler, ara sıra kısa süreli mağara terk edildi.[2] En son MÖ 3.000 civarında (Son Neolitik) yerleşim gören Franchthi, yaklaşık 35.000 yıl boyunca bir sığınak olarak kullanılmıştır ve Güneydoğu Avrupa'da taş devrinden kalma yerler arasında en kapsamlı incelenen yerlerden biridir.[3]

Kazı tarihi

Indiana Üniversitesi'nde klasik arkeoloji ve klasik çalışmalar profesörü olan T. W. Jacobsen, 1967'de Franchthi Mağarası'nda kazılara başladı. Kazılara başlarken, Jacobsen ve araştırmacı arkadaşı M. H. Jameson kısa bir süreliğine bölgede bulunmayı planlıyorlardı, bu sırada yakındaki bir alandaki arazi kullanımı sorunlarının çözülmesini beklediler. Ancak kısa süre sonra Franchthi Mağarası'nın tahmin ettiklerinden daha önemli olduğu anlaşıldı.[4] Jacobsen tarafından denetlenen kazı, 1976'da sona erecek ve yaklaşık on yıl sürecekti. O zamandan sonra çok sayıda bilim insanı kapsamlı buluntuları inceledi.[5]

Paleolitik

Tarihinin büyük bir bölümünde Franchthi, o zamandan beri 120 metre (400 ft) civarında yükselen daha düşük deniz seviyeleri nedeniyle kıyı şeridinden bugün olduğundan önemli ölçüde uzaktaydı.[6] Böylece, sakinleri, yerleşimleri sırasında yavaş yavaş sular altında kalan bir kıyı ovasına baktılar.[7]

Üst Paleolitik Çağ boyunca Franchthi Mağarası mevsimsel olarak, muhtemelen 25-30 kişilik, çoğunlukla vahşi eşek ve kızıl geyik avlayan, çakmak taşından bıçak ağızları ve kazıyıcılardan oluşan bir taş alet takımı taşıyan küçük bir grup (veya gruplar) tarafından işgal edildi.[8] Son Buzul Maksimumundan (SBM) sonra yerleşim alanı olarak kullanımı, ara sıra ara verse de, önemli ölçüde arttı.[9] Değirmenlik adasından getirilen obsidiyen, MÖ 13.000 gibi erken bir tarihte Franchthi'de görülmeye başlar ve Yunanistan'daki anatomik olarak modern insanlar tarafından denizcilik ve seyir becerilerinin en eski kanıtları olarak kabul edilir.[10] Homo erectus veya Homo heidelbergensis gibi eski denizcilerin Girit'e en az 130.000 yıl önce ulaşmış olabileceğini gösteren kanıtlar da bulunmaktadır.[11][12]

Mağaranın içinden görünüm

Mezolitik

Franchthi Mağarası'nın işgalinde belirgin bir kırılma, Genç Dryas iklim soğuma olayı sırasında meydana geldi[13][14] ve ardından dünya bugün devam eden sıcak Holosen iklim başlarken Mezolitik bir kültür ortaya çıktı. Mezolitik yerleşimler, Yunanistan'da sadece birkaç alanda görülmektedir ve Franchthi gibi, neredeyse hepsi kıyıya yakın bir konumdadır.[15] Muhtemelen değişen iklim ve çevre koşulları nedeniyle, büyük avlara selefleri kadar güvenmediler; bunun yerine kaynak çeşitliliklerini çeşitli küçük av hayvanları, yabani bitkiler, balıklar ve yumuşakçaları içerecek şekilde genişlettiler.[16] Bu dönemde Franchthi'deki balık diyetinin genişlediğine ve obsidiyen kullanımının arttığına dair kanıtlar, mağara sakinlerinin başarılı denizciler olduklarını göstermektedir.[17] Tahminen MÖ 7,900 - 7,500 yılları arasını kapsayan birkaç yüz yıllık dönemde ton balığının Franchthi Mağarası'nda derin deniz balıkçılığının önemli bir parçası haline geldiğini gösteren kanıtlar bulunmaktadır.[18] Ton balığının kıyıya yakın yerlere ağ atılarak yakalanmış olabileceği de öne sürülen tezler arasında yer almaktadır.[19][20] Mezolitik dönemde mağarada gömülü olan ve ölülere özen gösterildiği sonucunu düşündüren birkaç mezar bulunmuştur.[21]

Neolitik

Mağara ayrıca Yunanistan'da tarıma dair en eski kanıtlardan bazılarını içermektedir. MÖ 7000 civarına tarihlenen[22] evcilleştirilmiş bitki ve hayvan kalıntıları, Mezolitik Çağ boyunca avlanan ve toplanan olağan yabani bitki ve hayvan türleri arasında listelenir; bu, Franchthi sakinlerinin ya tarım yapmaya başladığını ya da Yakın Doğu'dan yeni gelen Neolitik insanlarla birlikte tohum ve et ticareti yaptığını düşündürmektedir.[23] Tarımın Yunanistan'da yerel olarak mı geliştiği yoksa sömürgeciler tarafından mı Yunanistan'a getirildiği konusunda bazı tartışmalar gerçekleşmiştir. Günümüzde, genel olarak, Yakın Doğu'nun Çanak Çömlek Öncesi Neolitik B kültürlerinden göçmenlerin, MÖ yedinci binyılın başında Yunanistan'a yerleşmek için tekneyle geldiklerine (MÖ 6900 civarı) ve tarımı da beraberlerinde getirdiklerine inanılmaktadır.[24] Bir süre, Franchthi'den elde edilen kanıtlar yerel olarak gelişmiş tarımın varlığına dair kanıtlar olarak kullanıldı, ancak kalıntılar üzerinde daha ayrıntılı çalışmalar yapıldıkça, evcilleştirilmiş bitki ve hayvanların bölgeye dışarıdan getirildiği sonucunu destekledi.[25] Yunanistan'ın Mezolitik avcı-toplayıcıları, Franchthi Mağarası da dahil olmak üzere, Neolitik kolonistlerin kendilerine tanıttığı yöntemleri hızla benimsediler.[26]

Neolitik dönemde mağaranın ana yerleşimi, girişin dışında, Paralia (deniz kenarı) adı verilen[27] ve mahsul yetiştirmek için teraslama duvarların inşa edildiği bir alana kaymıştır.[28] Sakinlerin Paralia'nın altında, günümüzde deniz altında kalan bir köyü de işgal ettiğine inanılmaktadır. Franchthi'den Neolitik Çağ'a tarihlenen birkaç antropomorfik ve zoomorfik figürin elde edilmiştir.[29] Bu, bölgedeki Erken Neolitik dönem topluluklarıyla ticaret yapmak için kırlangıç kabuğu boncukları yapmak için bir atölye kurulmuş olabileceği sonucunu desteklemektedir.[30] Mağara ve Paralia, MÖ 3.000 civarında terk edildi.

Sualtı köyü

Kiladha Körfezi'nin Franchthi bölgesinde, batık bir Neolitik köy bulunduğu düşünüldüğü için 2012'de bir arama başlatıldı. Kiladha Körfezi Projesi olarak adlandırılan proje, Cenevre Üniversitesi ile Yunan Sualtı Antikaları Eforatı arasında bir işbirliği sonucunda başlatıldı. Projenin ilk basamağında, tarih öncesi insan etkinliğinin izlerini keşfetmede kullanılmak üzere "geç Pleistosen ve Erken Holosen'e ait paleo-kıyı şeritleri ve batık tarih öncesi manzaralarının..." ayrıntılı bir haritasını oluşturmak için karot alma, örnekleme ve haritalama yapmak amaçlandı. Deniz tabanında gerçekleşecek bu çalışmada iki araştırma gemisi görevlendirildi: Helenik Deniz Araştırmaları Merkezi'nden Alkyon ve Cenevre Üniversitesi tarafından Terra Submersa programı için görevlendirilen güneş enerjisiyle çalışan dünyanın en büyük teknesi, PlanetSolar.[31][32]

2014'e gelindiğinde Julien Beck liderliğindeki Terra Submersa ekibi, hala Kiladha Körfezi'nin Franchthi bölgesi araştırmasını yürütmek için izin bekliyordu. İzin çıkmasını beklerken, birkaç yüz metre kuzeyde, Körfezin ağzının hemen dışında, Lambayanna Sahili'nde eğitim dalışları yaptılar. Bu dalışlarda, çok eski çanak çömlek parçaları ve ilgi çekici tuhaf deniz tabanı anomalilerini ortaya çıkarıldı. 2015 yılında daha kapsamlı bir araştırma için geri döndüklerinde, bir Erken Tunç Çağı kentinin kalıntıları ortaya çıkarıldı. Alan 12 ha (30 akre) alan kaplıyordu ve su seviyesinin 1-3 m (3-10 ft) altında idi. Kalıntılar bina temellerini, yol olduğu düşünülen taş döşeli yüzeyleri ve üç büyük kuleli bir sur duvarının kalıntılarını içermekteydi. Bu tür bir savunma yapısı, Yunanistan'da Erken Tunç Çağı'na tarihlenen, türünün ilk örneği olacaktı. Lambayanna'nın görünür kalıntıları Erken Helladik II dönemine (c. 2650 - c. 2200 BC) tarihlenmektedir, bu da onu Lerna'daki Çinili Ev, Büyük Piramitlerin inşası ve yakındaki Ege adalarının kültürleri hem Kiklad hem de Minos medeniyetleriyle çağdaş yapmaktadır. Lambayanna'nın ikinci katmanı Erken Helladik I (MÖ c. 3200 - c. 2650) olarak tanımlanmıştır, üçüncü bir katmanda ise, Tunç Çağı ile Neolitik Çağ arasındaki ara döneme kadar uzanan çanak çömlekler parçaları ortaya çıkarılmıştır, bu da sadece alanın 5.000 yaşın üzerinde olduğunu değil, aynı zamanda Neolitik Franchthi topluluğu ile örtüşen bir ilişkiye sahip olabileceğini düşündürmektedir.[33][34][35][36]

Kiladha Körfezi Projesi, Franchthi Mağarası'nın hemen kıyısında bir tarih öncesi yerleşim arayışını sürdürürken Lambayanna'daki bulgular incelenmeye devam etmektedir.[37]

Kaynakça

Alıntılar

  1. ^ K. Douka, C. Perles, H. Valladas, M. Vanhaeren, R.E.M. Hedges, (2011). "Franchthi Cave revisited: the age of the Aurignacian in south-eastern Europe." Antiquity 85: p. 1146 https://www.academia.edu/1129937/Douka_K._Perles_C._Valladas_H._Vanhaeren_M._Hedges_R.E.M._2011._Franchthi_Cave_revisited_the_age_of_the_Aurignacian_in_south-eastern_Europe._Antiquity_85_1131-1150 5 Nisan 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ Mary C. Stiner, Natalie D. Munro (2011) "On the evolution of diet and landscape during the Upper Paleolithic through Mesolithic at Franchthi Cave (Peloponnese, Greece)", Journal of Human Evolution p.619
  3. ^ K. Douka, C. Perles, H. Valladas, M. Vanhaeren, R.E.M. Hedges, (2011) p. 1133
  4. ^ Colin Renfrew (1994) "Review of Excavations at Franchthi Cave, Greece by T. W. Jacobsen," Journal of Field Archaeology 21(3): 378–379
  5. ^ William R. Farrand, (2003) "Depositional environments and site formation during the Mesolithic occupations of Franchthi Cave, Peloponnesos, Greece" The Greek Mesolithic: Problems and Perspectives, The British School at Athens p. 69
  6. ^ Vivien Gornitz, (Jan 2007), "Sea Level Rise, After the Ice Melted and Today"
  7. ^ William R. Farrand, (2003) p. 69
  8. ^ T.W. Jacobsen, "Franchthi Cave and The Beginning of Settled Village Life in Greece" Hesperia 50:4, 1981 p. 306 http://www.ascsa.edu.gr/pdf/uploads/hesperia/147874.pdf 29 Mart 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  9. ^ Mary C. Stiner, Natalie D. Munro (2011) p. 619
  10. ^ N. Laskaris, A. Sampson, F. Mavridis, I. Liritzis, (September 2011) "Late Pleistocene/Early Holocene seafaring in the Aegean: new obsidian hydration dates with the SIMS-SS method" Journal of Archaeological Science, Volume 38, Issue 9, pp. 2475–2479
  11. ^ John N. Wilford, (February 15, 2010) "On Crete, New Evidence of Very Ancient Mariners" New York Times https://www.nytimes.com/2010/02/16/science/16archeo.html?_r=0 5 Nisan 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  12. ^ Heather Pringle, (February 17, 2010) "Primitive Humans Conquered Sea, Surprising Finds Suggest" National Geographic http://news.nationalgeographic.com/news/2010/02/100217-crete-primitive-humans-mariners-seafarers-mediterranean-sea/ 17 Şubat 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  13. ^ William R. Farrand (2003) p. 74
  14. ^ Catherine Perles, (2003) "The Mesolithic at Franchthi: an overview of the data and problems" The Greek Mesolithic: Problems and Perspectives, The British School at Athens p. 80
  15. ^ Cathrine Perles, (2001) "The Early Neolithic In Greece" Cambridge University Press p. 22
  16. ^ C. Perles, (2001) p. 28
  17. ^ Tracy Cullen (1995) "Mesolithic mortuary ritual at Franchthi Cave, Greece" Antiquity 69 p. 273 https://www.academia.edu/558881/Mesolithic_mortuary_ritual_at_Franchthi_Cave_Greece 5 Nisan 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  18. ^ C. Perles, (2001) p.28
  19. ^ C. Perles (2003) p. 81
  20. ^ Stiner (October 2012). "Material input rates and dietary breadth during the Upper Paleolithic through Mesolithic at Franchthi and Klissoura 1 Caves (Peloponnese, Greece)". Quaternary International. 275: 30-42. doi:10.1016/j.quaint.2011.08.006. 
  21. ^ T. Cullen (1995) p. 270
  22. ^ C. Perles (2001) p.91
  23. ^ C. Perles (2001) pp. 46–48
  24. ^ C. Perles (2001) pp. 45–46,52
  25. ^ J.M. Hansen (1992) "Franchthi Cave and the Beginnings of Agriculture in Greece and the Aegean." Prehistoire de l'agriculture. Nouvelles approches experimentales et ethnographiques, CNRS, Paris pp. 231–47
  26. ^ C. Perles (2001) p. 56
  27. ^ C. Perles (2001) pp. 48–49
  28. ^ C. Perles (2001) p. 292
  29. ^ L.E. Talalay (1993) "Deities, Dolls, and Devices. Neolithic Figurines from Franchthi Cave, Greece" Excavations at Franchthi Cave, Greece, fasc. 9, Indiana University Press, Bloomington and Indianapolis
  30. ^ C. Perles (2001) pp. 224–226
  31. ^ Apostolos Sarris, Evita Kalogiropoulou, Tuna Kalayci, Evagelica Karimali (2018) "Communities, Landscapes, and Interaction in Neolithic Greece" Berghahm Books pp. 261–263
  32. ^ "Europe's oldest village sought under Greek bay (Update)". 11 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  33. ^ Patricia Birchler Emery, Julien Beck (2016) "The EH II site at Lambayanna (Argolid): artifacts and assemblages" Researchgate Project Goalhttps://www.researchgate.net/project/The-EH-II-site-at-Lambayanna-Argolid-artifacts-and-assemblages 5 Nisan 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  34. ^ "Underwater research in the Bay of Kiladha (Argolis)". 10 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  35. ^ https://www.speroforum.com/a/TJGTRQPMJA31/76356-Bronze-Age-Greek-city-found-underwater#.XK3PiKRlASY 8 Kasım 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  36. ^ "Complex buildings and buried architectural remains unearthed in Valley of Argolis". 3 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  37. ^ Birchler Emery (2017). "The Bay of Kiladha Project (Argolid, Greece): Bridging East and West". BAF-Online: Proceedings of the Berner Altorientalisches Forum. 1. doi:10.22012/baf.2016.06. 5 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Nisan 2022. 

Bibliyografya

  • Farrand, William R. 1999. Depositional History of Franchthi Cave: Sediments, stratigraphy, and chronology. Fascicle 12 in the series Excavations at Franchthi Cave, Greece. Bloomington, Indiana: Indiana University Press. 0253213142. OCLC Number 41503459
  • Galanidou, Nena and Perles, Catherine (editors). 2003. "The Greek Mesolithic: Problems and Perspectives" London: The British School at Athens
  • Perles, Catherine. 2001. "The Early Neolithic In Greece". Cambridge University Press.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yunanistan</span> Güneydoğu Avrupada bir ülke

Yunanistan, resmî adıyla Helen Cumhuriyeti, Güneydoğu Avrupa'da bulunan bir ülkedir. Nüfusu 2022 itibarıyla yaklaşık 10,3 milyon olan ülkenin en büyük şehri ve başkenti Atina'dır. Kuzeybatısında Arnavutluk, kuzeyinde Kuzey Makedonya ve Bulgaristan, kuzeydoğusunda Türkiye, doğusunda Ege Denizi, batısında İyon Denizi, güneyinde Girit Denizi ve Akdeniz ile sınırlanan Yunanistan, Avrupa, Asya ve Afrika'nın kavşağında stratejik bir konumda yer almaktadır.

Tarih öncesi veya Prehistorya, insanlığın yazının bulunmasından önceki dönemidir.

Orta Taş Çağı, Orta Taş Devri veya Mezolitik dönem, M.Ö. 22.000-10.000. Paleolitik ve Neolitik arası bir geçiş dönemidir. Taştan aletler daha çeşitlidir. Köpek ilk evcil hayvan olarak görülür. Gıda birikimine de başlanır. Mağara resimleriyle ilk resim sanatı ortaya çıkmıştır. Önemli bazı merkezler Samsun Tekkeköy, Karain ve Beldibi'dir.

<span class="mw-page-title-main">Cilalı Taş Devri</span> tarihöncesi bir devir

Cilalı Taş Devri veya bilimsel adıyla Neolitik Çağ, tarih öncesi çağlardan biridir. Neolitik Çağ veya Yeni Taş Devri Taş Devri'nin Avrupa, Asya ve Afrika'daki son bölümü olan arkeolojik bir dönemdir. Neolitik çağ, dünyanın çeşitli yerlerinde bağımsız olarak ortaya çıkmış gibi görünen geniş kapsamlı gelişmelerden oluşan Neolitik Devrimi gördü. Bu "Neolitik paket" çiftçiliğin başlayışını, hayvanların evcilleştirilmesini ve avcı-toplayıcı yaşam tarzından yerleşik tarza geçişi içeriyordu.

<span class="mw-page-title-main">Epipaleolitik</span>

Epipaleolitik, Taş Devri'nde Üst Paleolitik ile Neolitik arasında meydana gelen bir dönemdir. Mezolitik de bu iki dönem arasındadır ve ikisi bazen karıştırılır veya eşanlamlı olarak kullanılır. Daha sık olarak, farklı coğrafi bölgelerde yaklaşık olarak aynı zaman dilimine atıfta bulunarak farklıdırlar. Epipaleolitik dönem her zaman Levant'taki ve çoğunlukla Yakın Doğu'nun geri kalanındaki bu dönemi kapsar. Bazen Mezolitik'in çok daha yaygın olarak kullanıldığı Güneydoğu Avrupa'nın bazı kısımlarını da içerir. Mezolitik çok nadiren Levant'ı veya Yakın Doğu'yu içerir; Avrupa'da Epipaleolitik, çok sık olmasa da, erken Mezolitik'e atıfta bulunmak için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Mercimek çorbası</span> mercimekle yapılan bir tür çorba

Mercimek çorbası, ana malzemesi mercimek olan bir çorbadır; vejetaryen olabilir veya et içerebilir ve kabuklu veya kabuksuz kahverengi, kırmızı, sarı, yeşil veya siyah mercimek kullanabilir. Kabuğu ayıklanmış sarı ve kırmızı mercimekler pişerken parçalanarak koyu bir çorba olur. Avrupa, Latin Amerika ve Orta Doğu'da temel bir besindir.

<span class="mw-page-title-main">Ofnet Mağaraları</span>

Ofnet Mağaraları, Almanya'daki Nördlinger Ries kıyılarında yer alan bir yer altı karst sisteminin kalıntılarıdır. Mağaralar, Nördlingen, Bavyera yakınlarındaki bir kireç taşı tepede bulunmaktadır. Mağaralar 1908'de 33 tarih öncesi insan kafatası keşfedildiğinde tanındı. Kafatasları Mezolitik Çağ'a tarihlendirildi.

<span class="mw-page-title-main">Xianren Mağarası</span>

Xianren Mağarası, yakındaki Diaotonghuan kaya sığınağı ile birlikte, Çin'in Jiangxi eyaletindeki Wannian İlçesi'ndeki Dayuan Kasabası'nda (大源乡) yer alan bir arkeolojik sit, tarih öncesi çömlek parçalarının önemli keşiflerinin yapıldığı, erken pirinç ekiminin kanıtı niteliğinde buluntuların ortaya çıkarıldığı bir alandır. Mağaranın adı Çin'in efsanevi aydınlanmış insanı, Xian'ın "ölümsüzlüğünü" ifade eder. Mağara 7 m (23,0 ft) yüksekliğinde, 11 m (36,1 ft) genişliğinde ve 14 m (45,9 ft) derinliğindedir.

Bu liste, önce kıtalara daha sonra ülkelere göre sıralanmış, dünyanın mağaralarının bir listesidir. Bir ülkenin kendisinin bulunduğu kıtadan farklı bir kıtada yer alan mağaralar, bölgenin kıtası ve adına göre sıralanmıştır.

Şulaveri-Şomu kültürü, günümüz Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan topraklarında ve Kuzey İran'ın bazı bölgelerinde bulunan Geç Neolitik / Eneolitik bir kültürdür. Bu kültürün en eski kalıntıları Gürcistan'da tespit edilmiştir ve M.Ö. 6. binyıl başlarına uzanmaktadır. Şulaveri-Şomu kültürü, bilinen en eski Neolitik kültürlerden biri olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Cathole Mağarası</span>

Cathole Mağarası, Cat Hole Mağarası veya Cathole Kaya Mağarası, Galler'deki Gower Yarımadası'ndaki Parc le Breos'ta Parc Cwm long cairn yakınında yer alan bir mağaradır. Parc le Breos Cwm Vadisi yakınlarındaki cromlechin yaklaşık 200 metre kuzeyinde ve vadinin tepesine yakın, vadinin tabanından yaklaşık 50 metre uzaklıkta dik bir kireç taşı mostrasıdır. Mağara, yamaçtan yukarı doğru daralan üçgen şeklinde derin bir yarıktır. İki girişten daha büyük olanın dışında doğal bir platform vardır.

<span class="mw-page-title-main">Dubyak Yazıtı</span>

Dubyak Yazıtı, George Hourmouziadis'in Yunanistan'daki Dubyak kazıları sırasında ortaya çıkardığı ve karbon-14 metoduna göre MÖ 5202 tarihli, üzerinde yazılı işaretler bulunan ahşap bir yazıttır. Yazıt, 1993 yılında, Batı Makedonya, Yunanistan'ın Kesriye kentindeki Kesriye Gölü üzerinde bugünkü Dubyak köyü yakınlarında yapay bir adada yer alan Neolitik bir göl kıyısı yerleşiminde keşfedildi.

<span class="mw-page-title-main">Alepotrypa mağarası</span>

Alepotrypa mağarası, Mora yarımadasının Manya bölgesinde bulunan bir arkeolojik sit alanıdır. Sit alanı, ilk çiftçilerin yaşadığı bir yer olmasının yanı sıra, mezar alanı ve ibadet alanı olarak da kullanılmıştır. Arkeolojik kanıtlar, mağara alanının Avrupa'da günümüze kadar bulunan en büyük Neolitik mezar alanlarından biri olduğunu ortaya koydu. Bölgede MÖ 4. binyıla tarihlenen bir mezardan iki yetişkin insan iskeleti ve en az 170 ayrı kişiye ait kalıntılar bulundu. Arkeologlar, MÖ 2. binyıla tarihlenen ve Alepotrypa'da yeniden gömüldüğü anlaşılan bir Miken mezarını ortaya çıkardılar. Yeniden defin işleminin nedeni ortaya çıkarılamadı. Doğrudan bir kanıt bulunmamakla birlikte, mezar alanının Alepotrypa'yı klasik mitolojide Hades'in Tainaron'a giriş yaptığı kapıya bağladığına inanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kůlna Mağarası</span>

Kůlna Mağarası Çek Cumhuriyeti'nde, Brno'nun 35 kilometre (22 mi) kuzeyinde yer alan bir mağaradır. Moravya Karstının bir parçasıdır. Kůlna Mağarası, Sloupsko-Šošůvské Mağaraları'nın bir parçasıdır.

<span class="mw-page-title-main">İlithiya Mağarası</span>

İlithiya Mağarası, ayrıca İlithiya'nın Mağarası da bilinir, Yunanistan'ın Girit adasında doğum tanrıçası Eileithyia'ya adanmış, Neolitik çağdan Roma dönemine kadar kullanılmış, Geç Minos döneminde tapınma için kullanılan kutsal bir mağaraydı. Mağara içindeki kaya oluşumlarının kadın figürlerine benzediği, en belirgin olarak merkezde ayakta duran bir kadın olarak görünen bir dikit olduğu öne sürülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Theopetra Mağarası</span>

Theopetra Mağarası, Yunanistan'ın Teselya ilinde, Kalabaka'nın 3 kilometre (2 mi) güneyinde, bir kireçtaşı kaya oluşumunun kuzey-doğu tarafında yer alan bir mağaradır. Orta ve Üst Paleolitik, Mezolitik, Neolitik ve ötesindeki tüm dönemlere atfedilen insan kalıntıları ve Pleistosen ile Holosen arasında köprü oluşturması nedeniyle giderek daha önemli hale gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Hadži-Prodan Mağarası</span>

Hadži -Prodan Mağarası, orta batı Sırbistan'daki İvaniçe'den 7 kilometre (4,3 mi) uzaklıktaki Raščići köyünde bulunan, Paleolitik döneme tarihlenen arkeolojik sit alanı ve ulusal bir tabiat anıtıdır. Deniz seviyesinden 630 m yüksekliğe sahip oldukça dar ve yüksek ağzı, Rašćanska nehri vadi yatağının yaklaşık 40 m üzerinde yer alır ve güneye doğru bakmaktadır. 345 metre (1.132 ft) uzunluğundaki mağara Geç Kretase'de "kalın tabakalı masif" Senoniyen kalkerinde oluşmuştur. Tarih öncesi çanak çömlek parçaları ve Pleistosen fauna fosilleri İvaniçe'den Zoran Vučićević tarafından ortaya çıkarıldı. Mağara girişinde ve ana mağarada, özellikle Mağara ayısı ve Demir Çağı eser keşiflerinin yapıldığı bildirildi. Mağaranın adı, 19. yüzyıldan kalma bir Sırp devrimci olan Hadži-Prodan'ın onuruna verilmiştir.

Azerbaycan'daki Taş Devri, Paleolitik, Mezolitik ve Neolitik dönemlere ayrılmıştır. Karabağ, Kazah, Lerik, Kobustan ve Nahçıvan'da Taş Devri ile ilgili araştırmalar gerçekleştirilmiştir. Kazah bölgesindeki Gyrag Kasaman köyü yakınlarında bulunan Şorsu vadisinde Taş Devri'ne ait taş malzemeler Mammadali Hüseynov tarafından bulunmuştur. Hüseynov'un araştırmalarına göre, insanlar ilk olarak 2 milyon yıl önce Azerbaycan topraklarına yerleşmişlerdir. Taş Devri'nde bölgede iki farklı insan türü yaşamaktaydı: Homo neanderthalensis ve Homo sapiens.

Trialetiyen, Güney Kafkasya'da görülen bir Üst Paleolitik - Epipaleolitik taş alet endüstrisidir. Geçici olarak MÖ 16.000/13.000 ile MÖ 8.000 arasındaki döneme tarihlenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kapsa kültürü</span>

Kapsa kültürü, MÖ 8.000'den 2.700'e kadar süren Mağrip merkezli bir Mezolitik ve Neolitik kültürdü. Adını Roma döneminde Capsa olarak bilinen Tunus'un Kafsa kentinden almıştır.