İçeriğe atla

Franco İspanyası

Estado Español
Reino de España
İspanyol Devleti (1939-1947)
İspanya Krallığı (1947-1975)
1936-1975
bayrağı
Bayrak
{{{arma_açıklaması}}}
Arma
Slogan
Una, Grande y Libre
"Tek, Büyük ve Özgür"
Millî marş
Marcha Granadera
"Bombacı Marşı"
Franco İspanyası haritası
Franco İspanyası haritası
BaşkentBurgos (1936-1939)
Madrid (1939-1975)
Yaygın dil(ler)İspanyolca
HükûmetMonarşi (de jure)
Tek partili falanjist totaliter diktatörlük
Caudillo 
• 1936-1975
Francisco Franco
Başbakan 
• 1936
Miguel Cabanellas
• 1938-1973
Francisco Franco
• 1973-1975
Carlos Arias Navarro
Yasama organıCortes Españolas
Tarihçe 
• Kuruluşu
1936
• Kuruluş
1 Ekim 1936
1 Nisan 1939
• BM'ye üyelik
14 Aralık 1955
• Franco'nun ölümü
20 Kasım 1975
• Dağılışı
1975
Yüzölçümü
• Toplam
796030 km2
Nüfus
• Sayılan
25877971
Para birimiİspanyol pesetası
Öncüller
Ardıllar
İkinci İspanya Cumhuriyeti
İspanya
Fas
Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti
Ekvator Ginesi
Falanjizmin önemli ideologlarından José Antonio Primo de Rivera
Franco 1940 yılında Almanya'da Heinrich Himmler ile birlikte
Barcelona'da direniş üyelerinin anısına 2004 yılında yapılan duvar resmi
İspanya'da Franco karşıtı silahlı direniş. Turuncu rengi kırsal kesimdeki, sarı renk şehir merkezlerindeki direniş yoğunluğunu gösterir
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından İspanya ile ilgili alınan 32 numaralı karar[2]
ABD Başkanı Dwight Eisenhower 1959 yılında Madrid'de Franco ile
İspanya topraklarındaki ABD denetimindeki Rota Deniz Üssü
Guadalquivir Kanalı inşatında zorla çalıştırılan siyasi tutsaklara ithaf edilen anıt
İspanya İç Savaşı'nda hayatını kaybeden falanjistlere adanan Valle de los Caídos anıt mezarı

Franco İspanyası (İspanyolca: España franquista), İspanya'da kullanılan adıyla Franco Diktatörlüğü (İspanyolca: Dictadura franquista), resmî adıyla ise İspanyol Devleti (İspanyolca: Estado Español) 1939 yılında sona eren İspanya İç Savaşı'ndan 1975 yılında Francisco Franco'nun ölümüne kadar geçen dönemde İspanya'nın yönetildiği diktatörlük rejimidir.

Rejimin özellikleri

İç savaşın ardından kurulan falanjizm esaslarına dayanan rejim İspanyol milliyetçiliği, koyu Katoliklik inancı ve anti-komünizm fikirlerine dayanmaktaydı. Askeri otoriter rejim parlamenter demokrasi karşıtı olarak organik demokrasi rejiminin kurulduğunu iddia edecektir. Franco diktatörlüğü II. Dünya Savaşı'nda nazizm ve faşizmin yenilgisinin ardından rejimin dini yönüne ağırlık vererek Falanj esaslarını törpülemiştir. Soğuk Savaş döneminde diktatörlük faşist yönlerini sadece simgesel olarak korumuş, uluslararası alanda yalnızlığını kırmak için çeşitli girişimlerde bulunmuştur. 1960'lı yıllarda başa geçen teknokrat hükûmetler bu yönde girişimlerden sayılabilir. Rejimi tanımlayan özellikler şu şekilde sıralanabilir:

  • Anayasanın yokluğu: Rejim liberalizm ve genel oy hakkı gibi kavramları reddetmekte, özellikle siyasi görevler atama yoluyla yapılmaktaydı.
  • Siyasi partilerin yokluğu: Toplumda bölünmenin bir simgesi olarak görüldükleri için farklı siyasi partilerin kurulması yasaklanmıştı.
  • İktidarın tek elde toplanması: Franco kanun hükmünde kararnameler ile ülkeyi yönetiyordu. 1942 yılına kadar herhangi bir Cortes (Meclis) bulunmamaktaydı.
  • Toplanma ve örgütlenme yasağı: Yirmi kişiden fazla olan topluluklar ancak sivil idareden onay aldıktan sonra bir araya gelebilirdi.
  • Basın üzerinde mutlak kontrol: 1966 yılına kadar tüm basın kurumları basım öncesi sansüre tabiydi. Yayın organlarında sadece diktatörlüğü öven haber ve yorumlara izin veriliyordu. Basılan kitaplarda sansür basım sonrasıydı.
  • Toplumsal düzenin sağlanmasında silahlı kuvvetlerin rolü: Silahlı kuvvetler, polisin çoğunun görevini devralmıştı.
  • Taban örgütlenmesi: İdeolojik rejim falanj esaslarına bağlı olduğunu öne sürse de ideolojiyi kendi amaçları doğrultusunda kullanmıştır. Buna göre sınıf savaşımının ortadan kaldırılmasını öngören idelojiye göre patronlar ve işçiler aynı örgütte aynı seviyede yer alabilmekteydi. Sınıf farklılığı olmadığından hareketle işçilerin grev yapması da yasaklanmıştı.

Dönemler

Savaş sonrası dönem (1939-1954)

İspanya İç Savaşı sırasında nüfusunun önemli bir kısmıyla beraber üretim kabiliyetinin de çoğunu kaybetmişti. Savaş sonrası dönemde yoğun açlık ve kıtlık yaşanmıştır.[3] İç savaşın sona ermesiyle birlikte hemen II. Dünya Savaşı'nın başlaması durumu daha da kötüleştirmiştir. Başlayan dünya savaşında İspanya tarafsızlığını ilan etse de iç savaş süresince yardımına gelmiş olan Hitler Almanyası ile Mussolini İtalyası'na yardım ederek dolaylı olarak savaşa katılacaktır. Özellikle Sovyetler Birliği'ne karşı savaşmak üzere binlerce İspanyol gönüllü Mavi Tümen adı altında Doğu Cephesine 47 bin subay ve asker gönderilmiştir.[4] İspanya'nın resmî olarak tarafsız görünse de Mihver Devletlerinden yana olan tutumu savaşın ardından ortaya çıkan uluslararası ortamda yalnızlaşmasına ve tecrit edilmesine yol açacaktır.[5]

İç savaşın bitmiş olmasına rağmen Cumhuriyetçi rejimi savunan bazı gruplar direnişe devam etmiş ve silah bırakmamıştır. Bu gruplar özellikle dağlarda ve kırsal kesimde tutunmuş olsa da 1950'li yılların sonuna doğru etkin bir direniş kalmayacak, bu gruplar Fransa'ya doğru çekileceklerdir.

Bu dönemde ekonomi otokrasinin elindedir. Devlet ekonomik alana doğrudan müdahalede bulunmakta ve kendi kendine yetme stratejisi sürdürülerek dış ticaret en az seviyede tutulmaktadır. Devlet temel ürünlerin fiyatlarını belirlemekteydi. Dış ticaret ise Instituto Nacional de Industria [6] adlı kurumun denetimindeydi.

Yaşanan kıtlık ve ekonominin her alanına devletin müdahale etmesi karaborsanın ortaya çıkmasına yol açar. Genel yolsuzluğun yanı sıra ithalat izinlerinin çeşitli gruplara verilmesinde kanunsuzluk olayları yaşanmıştır.

1947 yılında siyasi tutuklularının hapsedildiği ve zorla çalıştırıldıkları yüzden çok toplama kampı kapatılacaktır.

"Birleşik, büyük ve özgür İspanya!" sloganıyla ortaya konan diktatörlük rejiminin merkezci ve otoriter yapısı ülke çapında yerel kültürlerin ve dil farklılıklarının günlük hayatta sergilenmesine, kullanılmasına karşı durmuş ve engellemiştir.

Otokrasinin sonu (1954-1959)

Otokrasi yöntemleri ilk olarak ekonomi alanında çözülür. Fiyatların kısmî olarak serbest bırakılması, ticaret ve malların dolaşımının serbestliği adım adım gerçekleşir. 1952 yılında temel gıda kalemlerinde karne uygulaması sona erer. Alınan ekonomik önlemler çok belirleyici olmasa da ekonomik hayatta bir ilerleme kaydedilmesinin önünü açar. Savaş sırasında müttefik olan ABD ile Sovyetler Birliği'nin arasında Soğuk Savaş olarak adlandırılan döneme girilmesi ABD'nin İspanya'ya bakışını değiştirir. Komünizm tehdidine karşı Batı Avrupa ülkelerinde askeri üsler kuran ABD, İspanya'da da askeri üsler kuracak, bu ülkeye ekonomik yardımlara başlayacaktır. Parlamenter demokrasi Franco diktatörlüğü tarafından reddedildiği için demokrasi kaygısı içinde bulunan uluslararası kamuoyunu rahatlatmak adına Opus Dei üyesi teknokratlar hükûmete dahil edilir ve ekonominin idaresini ele alırlar.

Teknokratlar dönemi (1959-1975)

Stabilizasyon planı (1959-1961)

Opus Dei teknokratları 1957 yılı itibarıyla yürürlüğe koydukları stabilizasyon planıyla Dünya Bankası ve IMF esaslarına uyan ekonomi politikaları uygulamaya geçirirler. Ekonomide uygulanan liberal dönüşüm işsizliği artıracak milyonlarca İspanyol kırsal bölgelerden iş umuduyla şehir merkezlerine göçecektir. Devlet giderlerinin azaltılarak ülkenin dış yatırıma açılması İspanyol pesetasının değerini düşürecektir.

Ekonomik gelişim (1961-1973)

Bu dönemde dünya çapında uygun ortamın da etkisiyle İspanyol sanayisi hızla büyüyecek, yabancı sermaye ülkedeki düşük emek maliyeti nedeniyle ülkeye yatırım yapacaktır. Bu dönemde yoğun işçi talebi nedeniyle kırsal bölgelerden sanayi havzalarına doğru yaşanan göç, diğer Avrupa ülkelerine doğru da yaşanır. Kırsal bölgelerde ise yaşanan nüfus azlığı ve turizmin henüz istenen seviyede olmaması sebebiyle yoğun bir yoksulluk yaşanmaktadır. Ekonomi gelişmekte olsa da planlı olmaktan uzaktır. Büyüme hem toplumsal sınıflar arasındaki eşitsizliği hem de bölgesel dengesizliği artırmaktadır. Bu dönemdeki ekonomik gelişimin simgesi İtalyan Fiat lisansıyla üretilen SEAT 600 otomobili olur. Bu araç hesaplılığı nedeniyle işçi sınıfı aileleri tarafından tercih edilir.

Franco'nun son yılları (1973–1975)

1973 Petrol Krizi İspanya ekonomisini derinden etkilemiş, büyümeyi durdurarak önemli bir krize sürüklemiştir. Bu dönemde rejim içinde yasak olan ilk büyük çaplı işçi eylemleri ve grevleri yaşanmıştır. Franco'nun iyice yaşlanması ve sağlığının giderek bozulması ile gelecekteki kral Juan Carlos'un naibi görevini Amiral Luis Carrero Blanco üstlenecektir. Blanco aynı yıl ETA tarafından düzenlenen bombalı saldırıyla öldürülecektir. Başa geçen Carlos Arias Navarro çürümekte olan rejimi reformlarla ayakta tutmaya çalışsa da başarısız olacaktır. Batı Avrupa ülkelerinde çalışan işçilerin gördükleri parlamenter demokrasi örnekleri ve halkın eski baskıcı sistemi kabul etmeyişi artık iyice su yüzüne çıkmaya başlar. Bu dönemde İspanyol denetimindeki Batı Sahra'daki Polisario Cephesi bağımsızlık mücadelesini yoğunlaştırır. Baştan beri rejime destek veren Katolik Kilisesi bile artık reformlardan yana tavır almaktadır.

1974 yılı Temmuz ayında Franco hastalanır, bir süreliğine iyileşse de yeniden hastalanır ve durumu ağırlaşır. 1975 yılı Ekim ayında komaya girer ve yaşam destek ünitesine bağlı olarak hayatta tutulur. 20 Kasım 1975 tarihinde 82 yaşında ölür.[7] Franco'nun Valle de los Caídos anıt mezarına gömülmesine karar verilir. Franco'nun ölmesiyle beraber Juan Carlos İspanya kralı olur. Yetkisini ve otoritesini derhal demokrasiye dönmek için kullanacaktır. İspanya'da demokrasiye geçiş süreci olarak bilinen dönem 1978 yılında yeni anayasanın kabul edilmesiyle sürecek Antonio Tejero darbe girişimine rağmen başarılı olacaktır.

Uluslararası ilişkiler

II. Dünya Savaşı'nda benzer rejimlerin yenilmesi ve savaş sırasındaki faşizm uygulamalarının ortaya serilmesi İspanya'daki rejimin uluslararası alanda yalnızlaşmasına yol açmıştır. Ancak 1950'li yıllarda başlayan Soğuk Savaş ortamında ABD İspanya'da aradığı müttefiklerden bir tanesini bulmuştur. Franco'nun katı anti-komünist tutumu onu bu dönemde vazgeçilmez bir ortak yapmıştır. Franco rejimi Kore Savaşı'na II. Dünya Savaşı'ndaki Mavi Tümen benzeri bir askerî birlik gönderilmesini bile teklif edebilecektir. İspanya'nın yalnızlığı 1953 yılında ABD ile imzalanan Madrid Antlaşması ile resmî olarak sona erer. Antlaşma kapsamında Rota, Cádiz'de açılacak olan askeri üs karşılığında İspanya ABD'den 1.2 milyar dolar tutarında mali yardım alacaktır.[8]

İspanya 1955 yılında Vatikan ile Concordat imzalar. İspanya kuruluşunda katılmasına izin verilmeyen Birleşmiş Milletler'e 1955 yılında dahil olur. 1958 yılında Dünya Bankası programına kabul edilir. 1959 yılında Amerika Birleşik Devletleri başkanı Dwight Eisenhower'ın ülkeyi ziyaret etmesi uluslararası kamuoyuna ülke hakkında olumlu bir mesaj niteliğini taşımıştır.

Sömürgelerin elden çıkışı

Franco, artık çoktan dağılmış olan İspanyol İmparatorluğu'nun bazı kalıntılarına sahip çıkmak istemiştir. 1956 yılında Fas, Fransa'dan bağımsızlığını kazandıktan sonra, İspanyol denetimindeki Batı Sahra, İfni Savaşı ile korunsa da uluslararası baskılar sonucu İspanya tarafından terk edilerek Fas denetimine girmiştir.[9] 1968 yılında yine uluslararası baskılar sonucu Franco, Ekvator Ginesi'nin bağımsızlığını tanımak zorunda kalmıştır. Franco, Birleşik Krallık toprakları olan Cebelitarık'ta hak iddia etmiş ve sınırını 1969 yılında kapatmıştır.[10]

Dikta rejimi

Falange Española de las Juntas de Ofensiva Nacional Sindicalista adıyla bilinen falanjist parti İtalya'daki Ulusal Faşist Parti ve Almanya'daki Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin aksine ideolojik olarak tek bir bütünlük arz etmemekteydi. Bu özelliğinden dolayı İspanya'daki rejim otoriter olsa da ideolojik anlamda faşist olarak adlandırılmamaktadır. Rejim ekonomik alanda kabul etmediği açılımı yapmak durumunda kalarak serbest piyasa ekonomisine geçmiş, bu süreç sonunda toplumsal reformlar kendisini yakıcı olarak hissettirmiştir. Rejim tüm ekonomik hak arama organlarını, rakip olarak görülen siyasi kesimleri şiddetle bastırmıştır. Bu kapsamda oluşturulan ve özellikle kırsal bölgede deneimden sorumlu tutulan Guardia Civil kötü şöhret yakalayacaktır. Şehir merkezlerinde ise silahlı Policia Armada birlikleri görev yapmaktaydı. Bu dönemde baskı gören gruplar arasında sendikalar, komünist ve anarşist örgütler, Katalan ve Bask milliyetçi grupları öne çıkar. CNT ve UGT sendikalarının yanı sıra İspanyol Sosyalist İşçi Partisi ile İspanyol Komünist Partisi gibi partiler de yasaklanmış, yeraltı faaliyetine itilmiştir. 1960'lı yılların sonuyla beraber özellikle işçiler ve üniversite öğrencileri arasında huzursuzluklar ve eylemler başlar. Bu dönemde Franco rejimine karşı silahlı mücadele veren ETA da askeri hedeflere saldırılarını artırır. Rejim idam cezasını özellikle siyasi suçlarda çok sık kullanmış, hatta Franco ölümüne çok yakın dönemde bile idam kararlarını onaylamıştır.

İnsanlık suçları

Avrupa Konseyi Parlamentler Meclisi 17 Mart 2006 tarihinde aldığı Avrupa Birliği Bakanlar Konseyine tavsiye niteliğindeki kararla Franco rejiminin uluslararası alanda mahkûm edilmesi yönünde tavır takınılmasını önermiştir. Buradan hareketle kurum İspanyol hükûmetine bazı adımlar atması yönünde telkinde bulunmuştur. Bu adımlar arasında şunlar sayılabilir:

  • Franco rejimi sırasında işlenen insan hakları ihlallerinin araştırılması için ulusal bir komitenin oluşturulması
  • Baskı dönemine ait tüm sivil ve askeri arşivlerin tüm araştırmacılara açılması
  • İç savaş döneminde ölen falanjistlere ithafen açılan ve hâlen Franco'nun da gömülü bulunduğu Valle de los Caídos anıt mezarlığına diktatörlük döneminde yapılanlara ait bir sergi kısmının eklenmesi
  • Diktatörlük dönemine ait simgelerin ve yer isimlerin kaldırılması

Ayrıca Avrupa Konseyi Parlamentler Meclisi 1939-1975 yılları arasında Franco rejimi tarafından yapılan sistematik insan hakları ihlallerini kınamıştır.

Rejim altında idam edilen kişiler

Aşağıda rejim tarafından idam edilmiş öne çıkan bazı kişiler bulunmaktadır:

  • Manuel Formiguera İspanyol hukukçu, Katalan siyasetçi
  • Lluís Companys Katalonya Cumhurbaşkanı
  • Alexandre Bóveda Galiçyalı siyasetçi
  • Antonio Escobar Huertas Cumhuriyetçi albay
  • Etelvino Vega İspanyol Komünist Partisi üyesi siyasetçi ve asker
  • Josep Lluís i Facerias CNT yöneticisi
  • Cristino García İspanyol direnişçi
  • Federico García Lorca İspanyol şair, sanatçı
  • Julián Grimau İspanyol komünist
  • Blas Infante Endülüslü siyasetçi, yazar ve tarihçi
  • Joan Peiró Katalan anarşist
  • Salvador Puig Antich İspanyol anarşist
  • Ramon Vila Capdevila Katalan anarşist ve direnişçi

Kültür-sanat ve spor

Spor

Franco diktatörlüğü döneminde rejimin siyasal, toplumsal ve kültürel alanlarda uyguladığı baskı spor alanında da yaşanmıştır. Rejim yanlısı duruşun yanı sıra kendisini farklı şekillerde ifade etmek isteyen muhalif siyasal, toplumsal ve yerel milliyetçi unsurlar bu alanı kullanmıştır. Futbol alanında ortaya çıkan rekabet kendisini çok farklı şekillerde var etmiştir. Günümüzde El Clásico olarak bilinen Barcelona - Real Madrid bunların arasında yer alır. Özellikle 1931 yılında Cumhuriyetçi geleneğin etkisiyle armasındaki kraliyet simgelerini atan o zamanki adıyla Madrid Futbol Kulübü iç savaşın ardından rejim tarafından sahiplenilmiş ve armasına yeniden kralcı geleneği temsilen taç eklenmiştir.[11] Bölgesel kültürlerin ve dillerin Franco rejimi tarafından bastırılması ve iç savaşta Cumhuriyetçi tarafta yer aldığı için cezalandırılan Barcelona şehri muhalif kimliğini futbol takımıyla yansıtmıştır.[12] Benzer bir durum Madrid kentindeki diğer bir spor kulübü olan Atlético Madrid için de geçerlidir. Daha çok işçi sınıfı ve Cumhuriyetçi geleneğe sahip çıkanlar tarafından desteklenen kulüp kralcılara karşı direnişin adresi olagelmiştir. Franco rejimine silahlı direniş de dahil olmak üzere farklı şekillerde direnen Bask topraklarındaki muhalif kimlik Athletic Bilbao kulübünde temsil edilmiştir.[13][14]

Kültür-sanat

Franco diktatörlüğü döneminde sanatsal ve kültürel anlamda değer verilen eserlerin önemli bir kısmı ideolojik olarak muhalif fikirdeki veya faşist estetiğe eleştirel yaklaşan sanatçı ve aydınlar tarafından üretilmiştir.[15] Bu dönemde ülke dışına çıkmak durumunda kalan İspanyol sanatçı ve aydınlar da çok önemli eserler meydana getirmiştir.[16] Önde gelen falanjistlerden Ernesto Giménez Caballero faşist sanatın İspanya'daki teorisyenlerinden olmuştur. Rejime eleştirel olarak yaklaşan ancak varlığını kabul eden önde gelen sanat teorisyeni Eugenio d'Ors ise sanatın varolabileceği bir ortam yaratılması gerektiğini savunarak dönemin modern gelişim talebini dile getirmiştir.

Bu dönemde Sardana da yasaklanmıştı.[17]

Basın-yayın

Basın yayın kurumları diktatörlük süresince en yoğun baskı altında kalan kesimlerden birisi olmuştur. 1977 yılına kadar İspanya'da basın özgürlüğünden söz etmek mümkün değildir. 1938 yılında Franco yanlısı bakan Ramón Serrano Súñer uygulamaya koyduğu basın yasasıyla savaş dönemindeki baskıcı sansür siyasetinin tüm rejim boyunca hakim olmasını sağlamıştır. Kamu veya özel ayrımı olmadan tüm basılı eserler devlet kontrolüne tabiydi. 1939 yılında kurulan EFE Haber Ajansı ülkede haber tekeli olacak ve gündemi belirleyecektir. 1975 yılına kadar her sinema seansından önce gösterilmesi zorunlu olan yaklaşık 10 dakika süreli belgesel-haber niteliğinde programlar olurdu. Bu programlarda Franco rejimi yüceltilirdi.

Döneme ait bazı özel yayın kuruluşları varlıklarını koruyabilmişlerdir. Bunların arasında öne çıkan gazeteler arasında ABC, La Vanguardia ve El Correo sayılabilir. Özel radyolar arasında ise La Sociedad Española de Radiodifusión (SER) ve La Cadena de Ondas Populares (COPE) sayılabilir. Bu dönemde haftalık olarak çıkan ve varlığını yoğun sansüre rağmen sürdüren mizah dergisi La Codorniz 1941 yılında Miguel Mihura tarafından kurulmuş ve çok sayıda önemli sanatçıyı bünyesinde toplamıştır.[18]

1956 yılında transistörün yaygınlaşmasıyla radyo önemli bir iletişim aracı haline gelir. 1960'lı yıllarla beraber yaygınlaşan televizyonda ise rejimin önem verdiği belgeseller yer bulur. Televizyon özellikle 1968 Eurovision Şarkı Yarışmasında La, la, la adlı şarkıyla birinciliği kazanan Massiel sayesinde rejimin uluslararası alanda başarı kazanmasının aracı olmuştur.

Geleneği

İspanya'da ve dünyada Franco rejiminin geleneği hakkında tartışmalar hala sürmektedir. Franco ve kurmuş olduğu rejim bir kısım tarafından Avrupa'nın geleneksel değerlerinin korunmasını sağladığı iddiasıyla savunulurken, bir diğer kesim tarafından da insanlık suçlarıyla itham edilir. Franco dönemini simgeleyen anıtlar ve simgeler kaldırılmaktadır.[19] Özellikle Avrupa Konseyi Parlamentler Meclisi tarafından alınan ve rejimi mahkûm eden karar bu süreçte etkili olmuştur. Ayrıca Franco dönemi arşivlerinin de 2006 yılı itibarıyla tüm kamuoyuna açılması da önemli bir gelişme olarak kaydedilir. İç savaş ve sonrası dönemde Franco diktatörlüğü tarafından hedef alınmış olan mağdurların haklarını savunmak amacıyla 2004 yılında bir komisyon kurulmuştur.[20] Etnik halklara ve farklı dillere olan baskıcı yaklaşımı nedeniyle Franco döneminde de rejime muhalefetin yüksek olduğu Katalonya ve Bask Bölgesinde günümüzde Franco rejimine dair hiçbir simge bulunamaz. Son dönemde rejim sırasında katledilenlere ait toplu mezarların ortaya çıkartılması için çalışmalar başlatılmış ve bu kapsamda 2007 yılında Tarihsel Miras Kanunu çıkartılmıştır.[21]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ (İspanyolca) "Resumen general de la población de España en 31 de Diciembre de 1940." 14 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. INE. 14 Ekim 2017 tarihinde erişilmiştir.
  2. ^ Kararın tam metni 19 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce) 21 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
  3. ^ Franco rejimi bu kötü durumu Cumhuriyetçi hükümetin altın rezervlerini Sovyetler Birliği'ne göndermesiyle açıklamaya çalışmıştır. Bakınız Moskova altını
  4. ^ İlgili makale 28 Temmuz 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce) 21 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
  5. ^ ABD savaş sonrasındaki ünlü Marshall Planına İspanya ve Portekiz'i dahil etmemiştir
  6. ^ Ulusal Sanayi Enstitüsü
  7. ^ Falanjist lider José Antonio Primo de Rivera'nın da öldüğü tarih olan 20 Kasım gününe kadar beklendiği, bu tarihte destek ünitesinin kapatıldığı iddia edilir
  8. ^ Cebelitarık Boğazına yakın stratejik bir konumda olan askeri üs hâlen kullanımdadır İlgili makale 24 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce) 22 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
  9. ^ Sahra Demokratik Arap Cumhuriyeti olarak bağımsızlığını ilan eden bu toprakların durumu hâlen belirsizliğini korumaktadır.
  10. ^ Sınırlar 1980'li yıllarda açılsa da İspanya'nın hak iddiaları günümüze kadar gelmiştir 23 Şubat 2012 tarihli 24 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. El Mundo haberi (İspanyolca) 24 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
  11. ^ Kulübün önde gelen yöneticilerinden Santiago Bernabeu iç savaş döneminde Franco saflarında savaşmıştır
  12. ^ Kulübün bugünlerde de kullanılan sloganı "Bir kulüpten de öte!" (Katalanca: Més que un club) sloganı bu dönemden kalmadır
  13. ^ Franco'nun ölümünden hemen sonra oynanan Real Sociedad-Athletic Bilbao maçından önce kaptanlar Ignacio Kortabarria ve José Ángel Iribar orta yuvarlağa giderek o zamana kadar sergilenmesi yasak olan Bask Bölgesi bayrağı Ikurriña açmışlardır
  14. ^ "Saha açılan bayrağa ait fotoğraf". 28 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Haziran 2016. 
  15. ^ Bu kapsamda edebiyat alanında Laforet, Buero Vallejo, Aleixandre; resim alanında Dalí, Miró, Tàpies; heykel alanında Serrano, Chillida, Oteiza; mimarlık alanında Sáenz de Oiza, Fisac; müzik alanında Bernaola, De Pablo; sinema alanında Berlanga, Bardem, Saura; doğa bilimleri alanında Grande Covián, Catalán, Tello, Zulueta; sosyal bilimler alanında Vicens Vives, Maravall, Domínguez Ortiz, Julio Caro Baroja, Sampedro, Estapé, Linz sayılabilir
  16. ^ Bu kapsamda Juan Ramón Jiménez, Pablo Ruiz Picasso, Julio González, Pau Casals, Luis Buñuel, José Ferrater Mora, María Zambrano, Américo Castro, Claudio Sánchez-Albornoz, Juan Negrín, Blas Cabrera gibi isimler değerlendirilebilir
  17. ^ "Barselona: Franco faşizminin yasakladığı Sardana sokaklarda". Euronews Türkçe. 23 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Nisan 2018. 
  18. ^ Bunlar arasında Mingote, Chumy Chúmez, Serafín, Tono, Jardiel Poncela, Ramón Gómez de la Serna, Gila, José Luis Coll, Carlos Luis Álvarez, Cándido ve Máximo öne çıkanlardır
  19. ^ 17 Mart 2005 tarihli 2 Temmuz 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. BBC haberi (İngilizce) 28 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir
  20. ^ Francoizm kurbanlarının anısını ve onurunu korumak için komisyon (İspanyolca: Comisión para reparar la dignidad y restituir la memoria de las víctimas del franquismo)
  21. ^ 25 Eylül 2008 tarihli 19 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. The Economist haberi (İngilizce) 28 Şubat 2012 tarihinde erişilmiştir

Dış bağlantılar


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İspanya İç Savaşı</span> Cumhuriyetçiler ve Milliyetçiler arasında yaşanan ve 1936-1939 arası İspanyada olan savaş

İspanya İç Savaşı, 17 Temmuz 1936–1 Nisan 1939 tarihleri arasında, demokratik seçimle başa gelmiş İkinci İspanyol Cumhuriyeti’ne sadık Cumhuriyetçiler ile General Francisco Franco liderliğinde isyancı bir grup olan Milliyetçiler arasında yaşanmıştır. Savaşı Milliyetçiler kazanmıştır ve Franco, 1939’dan öldüğü yıl olan 1975’e kadar İspanya’yı yönetmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Miguel de Unamuno</span> İspanyol yazar

Miguel de Unamuno, İspanyol Bask düşünür, yazar.

<span class="mw-page-title-main">Faşizm</span> Aşırı sağcı, otoriter, aşırı milliyetçiliği savunan ideoloji

Faşizm, ilk olarak İtalya'da Benito Mussolini tarafından oluşturulan, otoriter devlet üzerine kurulu radikal bir aşırı milliyetçi politik ideolojidir. İlkeleri ve öğretileri, La dottrina del fascismo adı altında Giovanni Gentile tarafından yazılmıştır. Benito Mussolini'nin kurucusu olduğu Ulusal Faşist Parti'nin İtalya'da iktidara gelmesinin ardından, faşizm birçok milliyetçi ideolojiye örnek olmuştur. Hitler'in nasyonal sosyalizmi ve Franco'nun falanjizmi, faşizmden çok etkilenmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">İspanyol Komünist Partisi</span>

İspanya Komünist Partisi ya da İspanyol Komünist Partisi, İspanya'daki üçüncü büyük ulusal partidir. Izquierda Unida koalisyonunun en büyük partisidir ve İspanya'nın en büyük işçi sendikası olan İşçi Komisyonları (CC.OO) üzerinde etkilidir.

<span class="mw-page-title-main">Francisco Franco</span> İspanya diktatörü (1939–1975)

Francisco Franco Bahamonde,, 1936'da İkinci Cumhuriyet'in demokratik hükûmetine karşı gerçekleştirilen askerî darbenin liderlerinden biri olan İspanyol asker ve diktatördü. 1 Ekim 1936'da isyancı tarafın başkomutanı olarak atandı, taraftarları tarafından el caudillo (önder) ilan edildi ve çatışmanın sona ermesinden ölümüne kadar 1975'e kadar devlet başkanı olarak görev yaptı. Ayrıca 1938'den 1973'e kadar hükûmet başkanı olarak görev yaptı.

<span class="mw-page-title-main">Joaquín Rodrigo</span>

Joaquín Rodrigo Vidre,, İspanyol klasik müzik bestecisi ve piyano virtüözü.

<span class="mw-page-title-main">İspanya'da demokrasiye geçiş süreci</span> İspanya’nın Francisco Franco diktatörlüğünden liberal demokratik yönetime geçişi

İspanya’da demokrasiye geçiş süreci, İspanya’nın Francisco Franco diktatörlüğünden liberal demokratik yönetime geçişini kapsar. Geçiş süreci Franco’nun 20 Kasım 1975 günü ölmesiyle başlar, sürecin tamamlanması ise 1978 yılında kabul edilen Anayasa ile tamamlayan tarihçiler olmakla beraber, 23 Şubat 1981 günü Antonio Tejero’nun başarısız darbe girişimini veya 28 Ekim 1982 günü İspanyol Sosyalist İşçi Partisi PSOE’nin seçim zaferini sürecin tamamlandığı olay olarak kabul eden tarihçiler de bulunmaktadır.

<i>El País</i>

El País, İspanyolca yayın yapan İspanyol günlük gazete. 391.816 tirajla İspanya'daki günlük spor gazetelerinden sonra en çok tiraja sahip olan gazetedir. Gazetenin genel merkezi Madrid'dedir. Bunun yanında Barselona, Sevilla, Valensiya, Bilbao ve Santiago de Compostela'da merkezleri bulunmakta ve buralarda yerel baskılar yayınlanmaktadır. Ayrıca Latin Amerika için ayrı bir baskı da yapılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Moskova altını</span>

Moskova altını veya Cumhuriyet'in altını, İspanya Merkez Bankası'ndaki altın rezervlerinin %72,6'sını oluşturan 510 ton altının başkent Madrid'den Sovyetler Birliği'ne götürülmesini anlatır. İspanya İç Savaşı'nın başlamasının ilk aylarında Cumhuriyetçi Başbakan Francisco Largo Caballero hükûmeti Sovyetler Birliği'nden önceden alınmış olan krediler ve gelecekte alınacak yardım malzemeleri için bu şekilde bir uygulama yapmıştır. Rezervlerin kalan kısmı ise Fransa'ya gönderilmiş ve benzer şekilde Paris altını olarak adlandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Falanjizm</span> ideoloji

Falanjizm, 1933 yılında José Antonio Primo de Rivera tarafından İspanya'yı ele geçirmeye çalışan İspanyol komünistlere karşı geliştirilen, en çok Francisco Franco tarafından uygulanmış otoriter-kralcı faşist ideolojidir.

<span class="mw-page-title-main">İspanya Komünist Partisi</span>

İspanya Komünist Partisi İspanya'daki üçüncü büyük ulusal partidir. Izquierda Unida koalisyonunun en büyük partisidir ve İspanya'nın en büyük işçi sendikası olan İşçi Komisyonları (CC.OO) üzerinde etkilidir.

<span class="mw-page-title-main">İspanyol milliyetçiliği</span> İspanyanın birliğini savunan siyasî ideoloji

İspanyol milliyetçiliği, İspanyolların bir millet olduklarını savunan ve kültürel birlikteliği amaçlayan milliyetçiliktir. Genel anlamda siyasal ve toplumsal hareketler ile İspanyol kültürüne, diline ve tarihine karşı bir sevgiden esinlenerek oluşmuştur. İspanyol milliyetçileri sık sık İspanya içindeki Bask ve Katalan milliyetçiliği gibi diğer milliyetçi hareketleri reddederler.

Fernando de Santiago y Díaz de Mendívil 1970'lerin sonunda İspanyolların demokrasiye geçiş sürecinde muhafazakâr bir milletvekili ve geçici başbakan oldu. Daha önce İspanya İç Savaşı'nda ve Francisco Franco diktatörlüğünde bir general olarak görev aldı.

<span class="mw-page-title-main">Luis Carrero Blanco</span>

Luis Carrero Blanco, aşırı sağ kanat diktatörlüğünde amiral ve lider İspanyol siyasetçi. Diktatör Francisco Franco'nun uzun zamandır güvendiği kişiydi. ETA grubunun üyeleri tarafından suikast düzenlendi ve İspanyolların demokrasiye geçiş aşamasına geçildi.

Juan Ambou Bernat İspanyol komünist devrimci ve İspanya Komünist Partisi üyesi siyasetçi. 1934 Asturias Madenci Ayaklanmasına ve İspanya İç Savaşına aktif olarak katılmıştır. Savaşın ardından sürgüne gitmiştir, burada da siyasetten kopmamıştır. Partisinin Genel Sekreteri Santiago Carrillo'nun Avrupa komünizmi siyasetine karşı çıkmış ve komünist ilkelerden kopulduğunu savunarak İspanya Halkları Komünist Partisi'nin kuruluşunda görev yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ulusal Yeniden Yapılanma Süreci</span>

Ulusal Yeniden Yapılanma Süreci 1976-1983 dönemi arasında Arjantin devletini yöneten askerî diktatörlük dönemini anlatır. Rejimin temeli 24 Mart 1976 tarihinde Devlet Başkanı Isabel Martínez de Perón'a karşı düzenlenen başarılı darbeyle atılır. İktidarı alan cunta, Kirli Savaş adı verilen ve sivil halka karşı çok çeşitli suçların işlendiği bir süreç başlatmıştır. Rejim 1982 yılında İngiltere'ye karşı başlattığı Falkland Savaşı'nda yenilince toplumsal muhalefet yükselişe geçmiş ve cuntacılar 1983 yılında iktidarı bırakmak durumunda kalmıştır. Takip eden demokrasi döneminde hayatta kalmış olan önde gelen darbecilerin çoğu mahkeme önüne çıkmış ve hapis cezaları almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Faşist İtalya (1922-1943)</span> İtalya Krallığının faşist yönetim altında olduğu dönem

Faşist İtalya (1922-1943) Benito Mussolini'nin İtalya Krallığı Başbakanı olduğu 1922-1943 yılları arasında Ulusal Faşist Parti iktidarı altındaki dönemi anlatır. Totaliter bir rejim kuran İtalyan faşizmi ekonomik kalkınma modeli benimsemişse de siyasal muhalefeti ortadan tamamen kaldıracak hamlelerde bulunmuş, geleneksel muhafazakâr değer yargılarını savunmuş Katolik Kilisesi'yle yakın işbirliği yapmıştır. Çeşitli farklı dönemlerden geçen rejim özellikle gerçekleştirdiği emperyalist hamlelerle II. İtalya-Habeşistan Savaşını çıkarmış, Milletler Cemiyeti'nden atılmıştır. Ayrıca Sovyetler Birliği'nde karşı Çelik Pakt'a katılmış, II. Dünya Savaşı'na gidişi hızlandıran hamlelerde bulunmuştur. Dahil olduğu Mihver Devletlerinin II. Dünya Savaşı'nda mağlup olması sürecinde alaşağı olmuştur.

Franco İspanyası'nda devlet terörü İspanya İç Savaşı sonrasında iktidara gelmiş olan Francisco Franco önderliğindeki milliyetçilerin toplumsal hayata dair giriştiği katliam, yargısız infaz, tasfiye, tecavüz, sürgün gibi yasadışı uygulamaları anlatır. Rejim, iç savaştan mağlup çıkan İkinci Cumhuriyetçiler, aydınlar, komünistler, Protestanlar, eşcinseller, azınlıklar, Bask-Katalan milliyetçilerini hedef almıştır. Uygulamalar Katolik Kilisesi tarafından onaylanmış, Guardia Civil adlı yasal kolluk kuvvetleri ve Falanjist milisler tarafından uygulanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">José Millán-Astray</span>

José Millán-Astray İspanyol komutan, İspanyol Lejyonu kurucusu ve İspanya İç Savaşı sonrasında Franco İspanyası'nın ilk dönem önde gelen isimlerindendi. Astray savaş sırasında çok çeşitli yerinden yaralandığı için sakattı. Muhafazakâr ancak Franco karşıtı Miguel de Unamuno ile giriştiği kavgayla bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Halk Cephesi (İspanya)</span>

Halk Cephesi, İkinci İspanya Cumhuriyeti döneminde çeşitli sol siyasi örgütler tarafından o yılki genel seçimlere katılmak üzere Ocak 1936'da kurulan bir seçim ittifakı ve paktıydı. İttifak Manuel Azaña tarafından yönetiliyordu. Katalonya'da ve Valensiya'da koalisyon Solcular Cephesi olarak bilinmekteydi.