İçeriğe atla

Foveon X3

X3 algılayıcısının, görsel açıklayıcısı.

X3 algılayıcısı, 3 ayrı renkli katmana sahip ve her bir katman bir renge duyarlıdır. En önde mavi, sonra yeşil, en arkada da kırmızıya duyarlı katman bulunuyor. Renk değerlerini bu üç ayrı katmana göre ayarlıyor ve saklayabiliyor. Her bir piksel karelerden değil de altıgenlerden oluşmaktadır. Bu sensörü ilk olarak Sigma şirketi kullanmaya başladı ve dijital fotoğraf makinelerinde kullanmaya başladı (2002). Son olarak üretimi gerçekleştirilen Sigma SD14 de bu teknolojiyi kullanıyor. Bu kamera ile en yüksek çözünürlüklü Foveon X3 sensörünü tercih eden şirketlerin yeni algılayıcısı kırmızı, yeşil ve mavi pikselleri dikey olarak sıralayan, film kalitesine yakın dijital kayıt yapabilen görüntü sensörü olma özelliği ile ön plana çıkıyor. Aslında 4.7 milyon piksellik bir algılayıcı olmasına rağmen, her bir katmanın ayrı ayrı çalışması nedeniyle toplamda 14.15 milyon piksellik bir görüntü oluşturuyor.

Foveon algılayıcı renkleri gerçeğe en yakın şekilde algılar. Bunun nedeni her bir karede renkleri sınıfına göre algılayabilecek 3 ayrı katman bulunması ve renk bunların içinden kendine en uygununu seçip böylece gerçeğe en yakın renkler ortaya çıkarmasıdır. Bu yüzden Foveon X3 sensörleri renk konusunda büyük bir avantaja sahiptir.

Fill Factor: Sensörün üzerinde bulunan milyonlarca pikselin birbirine yapışık olduğu düşünülür. Gerçekte öyle değildir ve piksellerin etrafında küçük de olsa bir boşluk vardır. Bu boşluklar çıkarıldıktan sonra kalan alan ışığa duyarlı bölgedir ve buna algılayıcının Fill Factor'ı denir. Bu yüzey CMOS sensörlerde, CCD'lere oranla daha azdır. Bu boşluklar sensördeki ısıyı dağıtma yönünde faydalı olsalar bile bu bölgelere düşen görüntü bilgisi kaydedilmez ve harelenme (moire) gibi sorunlara neden olur. Bunu çözmek için de mikro lensler kullanılarak ara bölgeye düşecek görüntü bilgisi komşu pikselde toplanır.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Fotoğrafçılık</span> sanat, bilim ve ışık ya da diğer elektromanyetik radyasyonu kaydederek dayanıklı görüntüler yaratma pratiği

Fotoğrafçılık, Kullanılacak düzene göre farklı sistemleri içermekle beraber, görüntü sensörü, film, karanlık oda, lens ve ışık kullanarak, gözle görebildiğimiz cisim ve şekilleri, film ya da dijital ortam üzerine kaydederek görüntü oluşturma işidir. İşlevsel uygulamaları nedeniyle bir zanaat olduğu gibi, estetik yönüyle bir sanat olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Fotoğraf</span>

Fotoğraf, “ışık “, “aydınlık“ ve Yunanca: γράφειν (grafein), “çizmek“, “kazımak“, “resim yapmak“, "yazmak" kelimeleri birleştirilerek türetilmiş bir isimdir. Kelime anlamı, ışık yardımı ile iz bırakmaktır. Osmanlı döneminde fotoğraftan bahsedilirken ilk olarak "ateş yazması" şeklinde bir tanımla adlandırıldığı belirtilmektedir. Halk dilinde fotoğraf anlamında kılık sözcüğü tespit edilmiştir. Fotoğraf anlamında yaygın bir kullanımı bulunmamakla birlikte yaçın sözcüğü de mevcuttur. Fotoğraf, cisimlerden yansıyan elektromanyetik radyasyonun toplanıp odaklanmasıyla oluşturulur. En yaygın rastlanan fotoğraflar insan gözünün görebileceği kalıcı görüntüler meydana getiren dalga boylarıyla olan fotoğraflardır.

<span class="mw-page-title-main">Işık</span> elektromanyetik spektrumun insan gözü tarafından algılanabilen kısmı içindeki elektromanyetik radyasyon

Işık veya görünür ışık, elektromanyetik spektrumun insan gözü tarafından algılanabilen kısmı içindeki elektromanyetik radyasyon. Görünür ışık genellikle 400-700 nanometre (nm) aralığında ya da kızılötesi ve morötesi arasında 4.00 × 10−7 ile 7.00 × 10−7 m dalga boyları olarak tanımlanır. Bu dalga boyu yaklaşık 430-750 terahertz (THz) frekans aralığı anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Bilgisayar monitörü</span> elektronik ekran

Monitör, görüntü sergilemek için kullanılan elektronik ya da elektro-mekanik aygıtların genel adıdır. Monitör, başta televizyon ve bilgisayar olmak üzere birçok elektronik cihazın en önemli çıktı aygıtıdır. Monitör, plastik bir muhafaza içerisinde gerekli elektronik devreleri, güç transformatörünü ve resmi oluşturan birimleri içerir. Monitörle bilgisayar arasındaki iletişimi ekran kartı sağlar. Yani, monitörden çıkan veri kablosu bilgisayar kasasında ekran kartına bağlanır. Monitörlerin boyutları inç ölçü cinsiyle ifade edilir. Bu boyut monitör ekranının bir köşesinden karşı çaprazındaki diğer köşesine olan uzaklıktır.

<span class="mw-page-title-main">Sensör</span>

Sensör,, fiziksel bir olayı tespit etmek amacıyla bir çıkış sinyali üreten cihazdır.

<span class="mw-page-title-main">Yük bağlaşımlı aygıt</span>

Yük bağlaşımlı cihaz (CCD) veya CCD sensörü, bir dizi bağlantılı veya birleştirilmiş kapasitör içeren bir entegre devre'dir. Harici bir devrenin kontrolü altında, her kapasitör elektrik yükünü komşu bir kapasitöre aktarabilir. CCD sensörleri, dijital görüntülemede kullanılan önemli bir teknolojidir.

Retina (latince:rete) ya da ağkatman çoğu omurgalı ve bazı yumuşakçaların gözünün en içindeki görmeyi sağlayan ışığa ve renge duyarlı hücrelerin bulunduğu göz doku tabakasıdır. Gözün optiği, retinadaki görsel dünyanın odaklanmış iki boyutlu bir görüntü oluşturur ve bu görüntüyü beyne elektriksel sinir uyarılarına çevirerek görsel algı oluşturur. Retina, bir kameradaki film veya görüntü sensörü 'ne benzer bir iş yapar.

<span class="mw-page-title-main">Piksel</span> dijital göstergelerde görüntünün elde edilmesini sağlayan ve kontrol edilebilen en küçük birim

Piksel, dijital göstergelerde görüntünün elde edilmesini sağlayan ve kontrol edilebilen en küçük birimdir. Pikselin Türkçesi "gözek" olarak adlandırılmaktadır. Benek ise İngilizcede spot ile aynı anlama gelerek ana bir renk içerisindeki farklı renkteki küçük taneciklere verilen addır. Renkli görüntü sistemlerinde, bir rengi oluşturmak için üç veya dört renk kullanılır. Bu renkler kırmızı, yeşil ve mavi veya cyan, fuşya (galibarda), sarı ve siyahtır.

<span class="mw-page-title-main">Dijital fotoğraf makinesi</span>

Dijital fotoğraf makinesi, fotoğrafları elektronik olarak çeken ve saklayan elektronik bir cihazdır. Geleneksel fotoğraf makinelerinde olduğu gibi fotoğraf filmleri kullanılmaz. Bunun yerine ışık film görevi gören ve adına sensör denen yeşil, kırmızı ve mavi renge duyarlı hücrelerden oluşan sandviç tipinde sıkıştırılmış bir katmandan geçer ve bu katmandan alınan değerlerle fotoğraf dijital olarak saklanabilir. Günümüzün dijital fotoğraf makineleri tipik olarak çok fonksiyonludur ve fotoğraf çekiminin yanı sıra ses ve/veya görüntü kaydetme özelliklerine de sahiptir.

Sinematografi veya görüntü yönetimi, sinema filmi için görüntü kaydederken ışıklandırma ve kamera tercihleri yapma disiplinidir. Birçok açıdan fotoğraf sanatıyla yakından ilgilidir; fakat kamera ve görüntü elemanlarının hareket hâlinde olduğu durumlarda birtakım ek özellikler de gösterir. Elektronik görüntü sensörüyle görüntü yakalamak, görüntüdeki her piksel için elektronik olarak işlenen ve sonraki işleme veya görüntüleme için bir video dosyasında saklanan bir elektrik yükü üretir. Fotoğraf emülsiyonu ile yakalanan görüntüler, film stoğu üzerinde kimyasal olarak "geliştirilen" bir görünür görüntüye dönüşen bir dizi görünmez/gizli görüntüyle sonuçlanır.

<span class="mw-page-title-main">Dijital fotoğrafçılık</span>

Sayısal Fotoğrafçılık, nesnelerin görüntülerini oluşturmak için sayısal teknolojinin kullanıldığı bir fotoğrafçılık tarzıdır. Sayısal teknolojinin gelişimine kadar fotoğrafçılıkta görüntülerin karta basılması için kimyasal işlemlere ihtiyaç duyulan fotoğraf filmi kullanılmaktaydı. Aksine, sayısal görüntü kimyasal işleme gerek olmaksızın tamamen sayısal teknoloji ve bilgisayar kullanılarak görüntülenebilir, basılabilir, işlenebilir, taşınabilir ya da arşivlenebilir.

Renk sinyali renkli televizyon yayıncılığında görüntü sinyalinin bir bileşenidir.

<span class="mw-page-title-main">Renk sapması</span>

Renk sapması, renk sapıncı, renkser sapınç, kromatik sapma veya kromatik aberasyon, optikte bir lensin tüm renkleri aynı uyumda odaklayamamasından kaynaklanan bir sorundur. Bunun nedeni lenslerin değişik dalga boyları ve değişik ışıklar için değişik sapma endekslerinin olmasıdır. Sapma endeksi dalga boyu arttıkça azalır. Bu sorun en çok kırılmalı teleskoplarda görülür ve çözümleri vardır ancak giderirken çıkan maliyet, kırılmalı teleskop yapımındaki en büyük problemlerdendir.

<span class="mw-page-title-main">PlayStation Eye</span> PlayStation 3 için dijital kamera

PlayStation Eye PlayStation 3 için bir web kamerasına benzer bir dijital fotoğraf makinesi aygıtıdır. Teknoloji, kamera tarafından çekilen görüntüleri işlemek için bilgisayar görme ve hareket tanıma özelliğini kullanmaktadır. Bu, oyuncuların hareketi ve renk algılama özelliğini kullanarak sesle ve dahili mikrofon dizisi aracılığıyla sesle etkileşimde bulunmalarını sağlar. 2003 yılında piyasaya sürülen PlayStation 2 için EyeToy'un devamı niteliğindedir.

<span class="mw-page-title-main">Parmak izi tanıma</span>

Parmak izi tanıma iki insan parmak izi arasında bir eşleşmeni doğrulamak için otomatik yöntem anlamına gelir. Parmak izleri, kişileri tanımlamak ve kimliklerini doğrulamak için kullanılan birçok biyometri formlarından biridir. Parmak izlerinin eşleme amaçları için analizi genellikle baskı deseninin birkaç özelliğinin karşılaştırılmasını gerektirir. Bunlar sırtların toplam özelliklerinden olan desenler ve desenlerde bulunan eşsiz özellikler olan minutia noktalarıdır. Bazı görüntüleme teknolojilerini başarıyla kullanmak için insan derisinin yapısını ve özelliklerini bilmek de gereklidir.

<span class="mw-page-title-main">Nokia Lumia 1020</span>

Nokia Lumia 1020 Nokia tarafından üretilmiş Nokia Lumia serisine mensup bir Windows Phone sistemli akıllı telefondur. İlk önce 11 Temmuz 2013'te New York'taki Nokia etkinliğinde açığa çıktı. Windows Phone 8'i çalıştırır, ancak Windows Phone 8.1'e yükseltilebilir. Windows 10 Mobile yükseltmesi almadı. Nokia PureView teknolojisi, tam çözünürlükte çekilmiş bir görüntüyü daha düşük çözünürlüklü bir resim haline getiren, daha yüksek çözünürlük ve ışık duyarlılığını sağlayan ve kayıpsız zum özelliğini sağlayan piksel teknolojisi içerir. Nokia'nın önceki PureView sürümlerini iyileştiren yeni 41-megapixel 2/3-inç BSI sensörünü optik görüntü sabitleme (OIS) ve yüksek çözünürlüklü f / 2.2 asferik 1 gruplu Carl Zeiss lens ile birleştirdi. Nokia 808 PureView'in halefidir ve Eylül 2013'te piyasaya çıktığında en gelişmiş kameralı olarak değerlendirildi.

<span class="mw-page-title-main">Sigma Corporation</span> Japonya merkezli optik elemanlar üreten şirket

Sigma Corporation, Japonya merkezli bir kamera lensleri, dijital fotoğraf makineleri ve optik ekipmanlar üreten bir şirkettir. Şirket Eylül 1961 tarihinde Michihiro Yamaki tarafından kurulmuştur. Şirketin merkezi Kawasaki'nin Asao semtinde yer almakta olup üretimini Fukuşima'daki Aizu fabrikasında gerçekleştirmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Nokia Asha 200/201</span>

Nokia Asha 200/201, Nokia ve tarafından üretilmiş Nokia Asha serisi'ne mensup bir cep telefonudur. Q4 2011'de piyasaya çıktı. Telefonların doğrudan bir öncülü yok, buna en yakın olmasına rağmen Nokia X2-01 modelidir, benzer özelliklere ve benzer bir kullanıcı arabirimine, ancak aynı zamanda daha iyi müzik özelliklerine sahiptir. Nokia C3 ayrıca, benzer özellikleri kullanan dolaylı bir seleftir, ancak C3 daha üst düzey bir cihazdır. Nokia Asha 200 için aynı parlak renkleri ve aynı Çift SIM desteğini kullandıkları için telefonlar Nokia X1-01'in halefidir.

<span class="mw-page-title-main">Fujifilm X-Trans sensör</span>

Fujifilm X-Trans, Fujifilm tarafından geliştirilen ve Fujifilm X serisi kameralarında kullanılan bir CMOS sensördür. Geleneksel bir Bayer filtre dizisine sahip çoğu CMOS sensörünün aksine, X-Trans sensörleri benzersiz 6'ya 6 model fotositlere sahiptir. Fujifilm, bu düzenin moiré efeklerini en aza indirebileceğini ve bunun karşılığında düşük geçişli filtre ihtiyacını ortadan kaldırarak çözünürlüğü artırabileceğini iddia etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Piksel geometrisi</span>

Bir görüntü sensörü veya ekrandaki piksellerin bileşenleri, piksel geometrisi adı verilen farklı örüntülerde düzenlenebilir.