İçeriğe atla

Foton kuşağı

Foton kuşağı, resmi olmayan kuruluşlar tarafından varlığı ortaya atılan ve Ülker Takımyıldızı (M45) ile birlikte Güneş Sistemi'nin de içinde bulunduğu sanılan hayali bir kuşaktır.

Köken bilimi

İnanılışa göre Maya Takvimi'nin bittiği 21 Aralık 2012 fenomenisini takip eden, Dünya uygarlığının yeni bir boyuta gireceği sanılır ve girilen bu yeni boyutun düşünebilen canlılara, farklı yetenekler ve farklı fikirler kazandıracağı ileri sürülür.[1] Belirli zaman dilimlerinde, insanoğlunun kurduğu düzenin artık işe yaramayacağı, birçok insanın yeni fikirlerle öne atılacağı bir düşünce birliğinden bahsedilmektedir. Barış ve huzurdan bahsedildiği; anlayış tarzlarından, kültürel yapıya, ekonomik değişimden, özgürlüklere yeni bir boyut kazandıracağı 'inancını' kapsayan, bu düşünce birliğinin oluşacağını bekleyen kişilerin tanımladığı bir kuşak olarak da görülebilir. Öte yandan Nibiru adı verilen gezegenin ise yine bu tarihte Dünya'ya yaklaşıp yeni olaylara sebep olacağı savunulur ki bu çevreden 'başka' inanışlarca; Kıyamet, Foton kuşağının getirisi olan yeni boyut olarak tanımlanır. Bu inançlarca da Tanrı'nın insanları aslında yok etmeyeceği, Kıyamet Günü'nün acı ve ölüm olmadığı, onlara bir bilinç devrimi yaşatarak, her açıdan gelişmiş toplumlar olarak hayatlarına devam edebileceklerine inanan tüzel kişilerce adlandırılan ve bu düşünce yapısının bir ürünü olarak benimsendiği gözlenmektedir.[2] Ayrıca öne atılan tarihte güneş patlamalarının yaşanacağı ve dünyadaki canlıların genetik yapılarının değişime uğrayacağı, süre gelen olayların ise dünya üzerindeki büyük elektrik kesilmeleri ile başlangıç alacağı tezini öne sürerler.

Gözlem tarihçesi

Alman yazar Paul Otto Hesse, 1949'da "Der jüngste Tag" ("Son Gün") adlı kitabıyla sözde foton kuşağının Dünya gezegeni üzerindeki etkisi hakkındaki inançlarını açıklamıştır.[3]

Kavram, 1977'de Jeofelsefi Antropoloji ve Bilim Araştırmaları Derneği olarak tanınmış jeofelsefi hareketin ruhani lideri Samael Aun Weor [en] (Víctor Manuel Gómez Rodríguez) tarafından, Dünya kuşağa önce girerse gökyüzünde büyük bir ateş oluşacağını tahmin ettiğinde Hesse'den alıntı yaptığı "Alcyone'nin Halkaları" konferansıyla tanıtıldı. Güneş önce girerse; salınan radyasyon güneş ışınlarına müdahale edebilir ve karanlık 110 saat hüküm sürebilir, ardından her şey normale döner. Gomez, foton kuşağından "Alcyone'nin halkaları" olarak bahsetmektedir. Ona göre Alcyone, Ülker takımyıldızının merkezi güneşi olacaktı: "Alcyone, tam olarak Ülker takımyıldızının ana güneşidir ve yörüngesinde yedi güneşi çeker, Güneşimiz Alcyone'nin yedi yörünge güneşinin yıldızıdır". Yazar, Alcyone'un "elektronların bölünmesinin" neden olduğu "radyasyon" halkalarına sahip olduğunu iddia etmektedir ve bu halkalar, Weor'un "manasik" olarak adlandırdığı, zihin için Sanskritçe bir terim olan "aşağı Manas (düşük zihin) veya daha yüksek Manas (yüksek zihin) ile bir şekilde ilişkili." Gomez, elektronların "bilinmeyen bir enerji türü üreteceğini" söylüyor.[4]

Ağustos 1981'de, Avustralya UFO Uluslararası UFO Uçan Daire Araştırma Dergisi No. 12, Shirley Kemp tarafından yazılan "Alcyone Foton Kuşağı Efsanesi" başlıklı bir makalede foton kuşağından da bahsetmektedir (ancak Gómez Rodríguez'den bahsetmez, ancak Josep Comas i Solà [en], Freidrich Wilhelm Bessel, Isaac Asimov, Edmund Halley, Paul Otto Hesse ve Erich von Däniken).[5] Şubat 1991'de Avustralya'nın Nexos dergisinde Foton Kuşağı Hikâyesi, sayfa 6 olarak yeniden basıldı.[4][6]

Fenomenin takipçileri bir dizi genel inanç öngörürler. Bunlar:

  • Foton Kuşağı, açık yıldız kümesindeki en parlak yıldız olan Alcyone'nin yörüngesinde dönmektedir.
  • Güneş Sistemimiz bu yıldızın etrafında dönmektedir.
  • Dünya, Foton Kuşağı'na girdiğinde deprem, kuraklık, sel gibi her türlü felaket yaşanacaktır.
  • Bu felaket dönemi, gezegen ve insanlık için bir "ruhsal temizlik" ve muhtemelen yeni bir dönemin, Altınçağ'ın başlangıcı olacaktır.
  • Dünya her 10.000 - 11.000 yılda bir Foton Kuşağı'na girmektedir.

Bu fikrin savunucularının hiçbiri foton kuşağının ne tür bir radyasyon ürettiğini açıkça belirtmez ("manyetik ışık akısı", "görünmez yüksek frekanslı ışık", "yüksek frekanslı enerji", "foton parçacıkları" vb.). Benzer şekilde, hiçbiri Güneş Sistemi'nin Foton Kuşağı'na ne zaman gireceği (tarihler 1962 ile 2012 arasında değişiyor) veya Dünya'nın bu güçlü enerjinin etkisi altında ne kadar kalacağı (rakamlar 30 ila 300 yıl arasında değişiyor) konusunda hemfikir değillerdir.

Kaynakça

  1. ^ "2012: Sonun Başlangıcı mı yoksa Dünya Sona Ermeyecek mi?". nasa.gov.tr. 22 Kasım 2012. 20 Eylül 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ "2012 Kıyamet Gününü çürütmek" (İngilizce). 2012 Hoax. 19 Eylül 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  3. ^ Paul Otto Hessen (1995). Turm-Verlag (Ed.). Der Jüngste Tag (Almanca). ISBN 9783799902397. 
  4. ^ a b Bob Laidlaw. "Ülker ve Foton Kuşağı'ndan Ziyaretçiler" (İngilizce). geocities.com. 29 Ocak 1999 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  5. ^ "Foton Kuşağı Alcyone Destanı" (İngilizce). digitalseance. 24 Mart 2007. Erişim tarihi: 4 Aralık 2023. 
  6. ^ "Nexus Dergisi Foton Kuşağı Hikayesi" (İngilizce). 2 (2). Nexus Magazine. Şubat-Mart 1991. []

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Güneş Sistemi</span> Güneş ve Güneş merkezli astronomik cisimler

Güneş Sistemi, Güneş'in kütleçekim kuvvetiyle yörüngede tutulan ve çeşitli gök cisimlerinden oluşmuş bir sistemdir. Güneş ve 8 gezegen ile onların doğruluğu onaylanmış 150 uydusu, 5 cüce gezegen ile onların bilinen toplam 8 uydusu ve milyarlarca küçük gök cisminden oluşur. Küçük cisimler kategorisine asteroitler, Kuiper Kuşağı cisimleri, kuyruklu yıldızlar, gök taşları ve gezegenler arası toz girer.

<span class="mw-page-title-main">Asteroit</span> yörüngeleri çoğunlukla Mars ile Jüpiter gezegenleri arasında kalan gökcisimleri

Asteroit,, iç Güneş Sistemi'nde yörüngede dönen ve meteoroitlerden daha büyük, fakat cüce gezegenlerden daha küçük olan bir küçük güneş sistemi cismidir. Atmosferi olmayan metalik veya kayalık cisimlerdir. Asteroitlerin boyutları ve şekilleri, cüce gezegenler de dahil olmak üzere önemli ölçüde farklılık gösterir.

<span class="mw-page-title-main">Jüpiter</span> Güneş Sisteminde yer alan en büyük gezegen

Jüpiter, Güneş Sistemi'nin en büyük gezegenidir. Güneş'ten uzaklığa göre beşinci sırada yer alır. Adını Roma mitolojisindeki tanrıların en büyüğü olan Jüpiter'den alır. Büyük ölçüde hidrojen ve helyumdan oluşmakta ve gaz devi sınıfına girmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Güneş Sistemi'ndeki cisimlerin listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Aşağıda Güneş Sistemi'ndeki cisimlerin Güneş'ten uzaklıklarına göre sıralanmış bir listesi bulunmaktadır. Çapı 500 km'den küçük cisimler listeye alınmamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Dış merkezlik (astronomi)</span>

Astrodinamikte, bir astronomik cismin yörünge eksantrikliği, başka cisim etrafındaki yörüngesinin mükemmel bir daireden ne kadar saptığını belirleyen boyutsuz bir parametredir.

<span class="mw-page-title-main">Gezegen</span> bir yıldız veya yıldız kalıntısının yörüngesinde dolanan gök cismi

Gezegen; genellikle bir yıldız, yıldız kalıntısı ya da kahverengi cücenin yörüngesinde bulunan, yuvarlak hâle gelmiş bir astronomik cisimdir. Uluslararası Astronomi Birliğinin (IAU) tanımına göre Güneş Sistemi'nde sekiz gezegen bulunur. Bunlar, karasal gezegenler Merkür, Venüs, Dünya ve Mars; dev gezegenler Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'dür. Gezegen oluşumu için bilimsel açıdan mevcut en iyi teori, bir bulutsunun kendi içine çökmesi sonucu bir yıldızlararası bulut meydana getirdiğini ve yıldızlararası bulutun da bir önyıldız ve bunun yörüngesinde dönen bir öngezegen diski oluşturduğunu öne süren bulutsu hipotezidir. Gezegenler bu disk içinde, kütleçekiminin etkisiyle maddelerin kademeli olarak birikmesi sonucu, yığılma (akresyon) olarak adlandırılan süreçte büyürler.

<span class="mw-page-title-main">Kuyruklu yıldız</span> Güneş’in yakınından geçerken ısınarak gaz açığa çıkarmaya başlayan, buzlu, küçük Güneş Sistemi cisimleri

Kuyruklu yıldız ya da kirlikartopu, Güneş’in yakınından geçerken ısınarak gaz açığa çıkarmaya başlayan, buzlu, küçük Güneş Sistemi cisimleridir. Bu gaz çıkışı, görünür bir atmosfer veya koma ve bazen de bir kuyruk oluşturur. Bu fenomenler, kuyruklu yıldızın çekirdeğine etki eden güneş radyasyonu ve güneş rüzgarı etkilerinden kaynaklanır. Kuyruklu yıldız çekirdek’lerinin büyüklüğü, birkaç yüz metreden ile onlarca kilometreye kadar değişir ve gevşek buz, kozmik toz ve küçük kayalık parçacıklardan oluşur. Kuyruk bir astronomik birim ötesine uzanabilirken, koma Dünya'nın çapının 15 katına kadar çıkabilir. Yeterince parlaksa, teleskop yardımı olmadan Dünya'dan kuyruklu yıldız görülebilir ve gökyüzünde 30°'lik bir alt açı yayı olabilir. Kuyruklu yıldızlar eski çağlardan beri birçok kültür ve din tarafından gözlemlenmiş ve kaydedilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Asteroit kuşağı</span>

Asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'nde Güneş merkezli ve kabaca Jüpiter ile Mars gezegenlerinin yörüngeleri arasındaki uzayı kaplayan torus şeklinde bir bölgedir. Bu bölgede asteroit veya küçük gezegen olarak adlandırılan çok sayıda katı ve düzensiz şekillerde gök cisimleri bulunur. Tanımlanan nesneler çok farklı boyutlarda olabilir, fakat gezegenlerden çok daha küçüklerdir ve birbirlerinden ortalama olarak bir milyon kilometre uzaklıklarda bulunurlar. Bu asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'ndeki diğer asteroit popülasyonlarından ayırt edilebilmesi için ana asteroit kuşağı veya ana kuşak olarak da adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Truvalı (gök cismi)</span>

Truvalı veya truva asteroidi, astronomide daha büyük bir cismin yörüngesini paylaşan, ana cismin yaklaşık 60° ilerisinde veya gerisinde bulunan L4 ve L5 Lagrange noktalarından birinin yakınında kararlı bir yörüngede kalan küçük boyutlu bir gök cismidir (çoğunlukla asteroitler). Truva cisimleri gezegenlerin ya da büyük uyduların yörüngelerini paylaşabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Ötegezegen</span> Güneş Sistemi dışındaki gezegenler.

Ötegezegen veya Güneş dışı gezegen, Güneş'in baskın kütleçekim etkisinin dışında başka bir yıldızın veya kahverengi cücenin kütleçekim etkisi içinde olan gezegensel bir gök cismidir. Bir ötegezegenin ilk muhtemel kanıtı 1917 yılında kaydedilmiş, fakat o zamanlar bu şekilde kabul edilmemişti. Tespitin ilk teyidi 1992 yılında gerçekleşmiştir. 1988'de tespit edilen farklı bir gezegen ise 2003 yılında doğrulandı. 20 Ağustos 2024 itibarıyla, 4.963 gezegen sisteminde varlığı doğrulanmış 7.255 ötegezegen bulunmaktadır ve bu gezegen sistemlerinden 1.015 kadarı birden fazla gezegene sahiptir. James Webb Uzay Teleskobu'nun (JWST) daha fazla ötegezegen keşfetmesi ve bunların bileşimleri, çevresel koşulları ve yaşam potansiyelleri gibi özellikleri hakkında daha fazla fikir vermesi beklenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Küçük Güneş Sistemi cismi</span>

Küçük Güneş Sistemi Cismi, 2006 yılındaki kararla Uluslararası Astronomi Birliği'nce (UAB) tanımlanan güneş sisteminde bulunup ne gezegen, ne de cüce gezegen olan bir cisimdir:

Güneş'in etrafından dönen diğer cisimlere topluca "Küçük Güneş Sistemi Cismi" olarak telmih edilecek... Bunlar, şu anda Güneş Sistemi'nin çoğu asteroitlerini, çoğu Neptün-ötesi cisimleri (NÖC), kuyruklu yıldızlar ve diğer küçük cisimleri içerir.

<span class="mw-page-title-main">Çöküntü çemberi</span>

Çöküntü çemberi, bir yıldızın yaşam döngüsünün farklı evrelerinde, yörüngesi çevresinde; gaz, toz, gezegenimsiler, asteroitler veya çarpışan parçacıkların halka benzeri bir şekilde birikmesidir. Bu gibi çemberler kendini şu şekillerde gösterir:

2012 fenomeni, 21 Aralık 2012 tarihinde felaket ve dönüşümlerin yaşanılacağına inanılan bir dizi eskatolojik inancı içermektedir. Bu tarih, Mesoamerican Uzun Sayım takviminin 5125 yıllık uzun bir döngüsünün bitişi olarak kabul edilmektedir. Çeşitli gök bilimsel sıralanmalar ve ebced formüllerinin bu tarihe ait olduğu ileri sürülmektedir fakat bu, bilim tarafından kabul edilmemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sıcak Jüpiter</span>

Sıcak Jüpiterler, fiziksel olarak Jüpiter'e benzeyen ancak çok kısa yörünge periyotlarına sahip olan, gaz devi ötegezegen sınıfıdır. Yıldızlarına olan yakınlığı ve yüksek yüzey-atmosfer sıcaklıklarından dolayı, "sıcak Jüpiterler" olarak adlandırılmaktadırlar.

<span class="mw-page-title-main">HD 10647</span>

HD 10647, Irmak takımyıldızı yönünde yaklaşık olarak 57 ışık yılı uzaklıkta bulunan sarı-beyaz F-tipi ana kol yıldızıdır. Yıldız, çok karanlık bir ortamda ve iyi gözlem koşullarında çıplak gözle gözlemlenebilir. Güneş'ten biraz daha sıcak ve parlak olan yıldız, 1,75 milyar yıllık yaşıyla oldukça gençtir. Gökada içinde Güneş'e göre 32,8 km/sn'lik bir hızla hareket eder. Gökada merkezinden uzaklığı, 19.000 ile 24.500 ışık yılı aralığında tahmin edilmektedir. 2003 yılında yörüngesinde bir güneşdışı gezegen keşfedilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Doppler spektroskopisi</span>

Doppler spektroskopisi gezegenin ana yıldızın spektrumunda Doppler kaymaları gözlem yoluyla radyal hız ölçümleri Güneş Sistemi dışındaki gezegenlerin ve kahverengi cücelerin bulunması için kullanılan dolaylı bir yöntemdir.

<span class="mw-page-title-main">Yaşanabilir bölge</span> bir gezegenin, yıldızına olan uzaklığının, gezegenin yüzeyinde sıvı su bulundurabilmesine olanak tanıdığı alan

Yaşanabilir bölge, astronomi ve astrobiyolojide, bir gezegenin, yıldızına olan uzaklığının, gezegenin yüzeyinde sıvı su bulundurabilmesine olanak tanıdığı alandır. Yaşanabilir bölgenin sınırları, Dünya'nın biyosferi, Güneş Sistemi'ndeki yeri ve Güneş'ten aldığı ışınımsal enerjin gibi miktarını bildiğimiz nicelikler kullanılarak bulunur. Gezegenin yüzeyinde sıvı su bulunması hayat için çok büyük bir önem teşkil eder. Bu nedenle yaşamsal bölgede bulunan doğal özelliklerin ve objelerin Dünya benzeri akıllı yaşam formlarının yerlerinin belirlenmesinde çok önemli bir yol oynadığına inanılır.

<span class="mw-page-title-main">Dokuzuncu Gezegen</span> Kuramsal bir gezegen

Dokuzuncu Gezegen veya Gezegen 9 Güneş Sistemi'nin dışında, farazi ve kuramsal bir dev gezegendir. Dokuzuncu gezegenin kütlesi Dünya gezegeninin 10 katıdır. Bu gezegenin varlığı, Kuiper Kuşağı'ndaki Neptünötesi cisimlerin olağandışı yörünge rotasyonundan tahmin edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Enkaz diski</span>

Bir enkaz diski, bir yıldız etrafındaki yörüngede toz ve enkazın çevresel bir diskidir. Bazen bu diskler, sağdaki Fomalhaut'un görüntüsünde görüldüğü gibi belirgin halkalar içeriyor. Evrimleşmiş bir nötron yıldızı çevresinde yörüngede en az bir tane enkaz diski olduğu gibi hem olgun hem de genç yıldızların çevresinde çöküntü diskleri bulunmuştur. Daha genç olan enkaz diskleri, yeryüzü gezegenleri büyümeyi bitirebildiğinde, öngezegensel disk fazını takiben bir gezegen sistemi oluşumunda bir evre oluşturabilir. Ayrıca, gezegenler arasındaki çarpışmaların kalıntıları olarak, aksi halde asteroitler ve kuyrukkucuları olarak üretilip korunabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Küçük gezegen</span>

Uluslararası Astronomi Birliği'ne (IAU) göre küçük gezegen, Güneş'in etrafında doğrudan yörüngede dönen ve ne gezegen ne de kuyruklu yıldız olarak sınıflandırılmayan bir gök cismidir. IAU, 2006 yılından önce resmen küçük gezegen terimini kullanmaktaydı, fakat o yıl yapılan toplantıda küçük gezegenler ve kuyruklu yıldızlar; cüce gezegenler ve Küçük Güneş Sistemi Cisimleri (SSSB) olarak yeniden sınıflandırıldı.