İçeriğe atla

Formaldehit

Formaldehit
Skeletal fomula of formaldehyde with explicit hydrogens added
Spacefill model of formaldehyde
Ball and stick model of formaldehyde
Adlandırmalar
Methanal
Metanal
Formik aldehit
Metil aldehit
Metilen oksit
Formalin (sulu çözelti)
Formol
Tanımlayıcılar
CAS numarası
3D model (JSmol)
3DMet
1209228
ChEBI
ChEMBL
ChemSpider
DrugBank
ECHA InfoCard100.000.002 Bunu Vikiveri'de düzenleyin
EC Numarası
  • 200-001-8
E numaralarıE240 (koruyucular)
445
KEGG
MeSHFormaldehyde
RTECS numarası
  • LP8925000
UNII
UN numarası2209
CompTox Bilgi Panosu (EPA)
  • InChI=1S/CH2O/c1-2/h1H2 
    Key: WSFSSNUMVMOOMR-UHFFFAOYSA-N 
  • InChI=1/CH2O/c1-2/h1H2
    Key: WSFSSNUMVMOOMR-UHFFFAOYAT
Özellikler
Görünüm Renksiz gaz
Yoğunluk0.8153 g/cm³ (−20 °C)[1]
Erime noktası-92 °C
Kaynama noktası-19 °C [1]
Çözünürlük (su içinde) 400 g dm−3
log P0.350
Asitlik (pKa) 13.3
Baziklik (pKb) 0.7
Yapı
Trigonal planar
Tehlikeler
NFPA 704
(yangın karosu)
Parlama noktası64 °C (147 °F)
Patlama sınırları7–73%
Öldürücü doz veya konsantrasyon (LD, LC):
LD50 (medyan doz)
100 mg/kg (oral, rat)
Benzeyen bileşikler
Benzeyen
Asetaldehit
Propiyonaldehit

Bütiraldehit
Pentanal
Hekzanal
Heptanal
Oktanal
Nonanal
Dekanal

Benzeyen bileşikler
metanol
formik asit
Aksi belirtilmediği sürece madde verileri, Standart sıcaklık ve basınç koşullarında belirtilir (25 °C [77 °F], 100 kPa).

Formaldehit CH2O formülüne sahip bir organik bileşiktir. Aldehitlerin en basit üyesidir, diğer ismi Metanaldir. Karbonil grubunun boş olan iki bağına birer hidrojen bağlanmasıyla oluşur. Tüm gelişmiş canlılarda doğal olarak üretilir. Zehirli bir gazdır. Sulu çözeltisinin kendisine özgü, yakan bir kokusu vardır. Formaldehit, genellikle %37'lik sulu çözeltisi şeklinde taşınır veya depo edilir. Bu çözeltiye formalin denir. Formalinden, düşük basınç altında su buharlaşıp, ayrıldığı zaman, paraformaldehit meydana gelir. Bu bir polimer olup, formülü HO(CH2O)xH olan beyaz katı bir maddedir (x yaklaşık 30'dur). Bu polimer ısıtıldığı zaman, gaz formaldehite dönüşür. Bundan dolayı, gaz formaldehit elde etmek için, uygun bir kaynaktır. Saf formaldehitten, polimer ürünler elde edilebildiği gibi, fenol ve kazein ile de sentetik reçine ve plastikler imal edilmektedir.

Elde edilişi

Ticari olarak, metanol buharının hava oksijeni ile oksitlenmesinden veya doğal gazların uygun oksidasyonu ile elde edilir. Formaldehit, 1859 yılında Rus kimyager Aleksandr Butlerov (1828–1886) tarafından keşfedildi.[2]

Kullanım alanı

Formalin'deki Balık, Berlin Doğa Tarihi Müzesi

Formaldehit kimya endüstrisinde en yaygın olarak kullanılan ve üretilen maddelerden birisidir. Saf hâlde renksiz bir gazdır ve sıklıkla en fazla %37'lik olmak üzere sulu çözelti hâlinde kullanılır (formalin). Formalin çözeltilerinde bir miktar da metil alkol bulunmaktadır. Gerek gaz hâli gerekse sıvı çözeltisi kendisine özgü, hoşa gitmeyen bir kokuya sahiptir. Oksitleyen maddelerle hızla tepkimeye girer, yüksek derişimlerinde yanıcı bir sıvıdır. Hidroklorik asitle bis(klorometil) eter buharı oluşturacak şekilde tepkimeye girer, oluşan bu madde ise kanser yapıcı bir maddedir. Tıp laboratuvarlarda koruyucu sıvı ve sterilize edici madde olarak kullanılmaktadır. Başlıca reçine imalatında ve kimyasal üretim ara maddesi olarak kullanılmaktadır. Üre-formaldehit ve fenol-formaldehit reçineler köpük yalıtımı malzemelerinin, yapımında, sunta ve kontrplak imalinde tekstil ürünlerinin işlenmesinde ve ayrıca, formaldehit üre, fenol ve melamin reçinelerinin yapımında kullanılmaktadır.

Kişisel bakım ürünlerinde mikropların üremesini önlemek için koruyucu olarak kullanılır, bu dozu insan için tehlike arz etmez. Ayrıca bazı aşılarda da ölü hücreleri korumak için kullanılır.

Formaldehit zehirlenmesi

Formaldehit etkilenimi çoğu kez gaz hâlinde iken solunum yoluyla alınmasına bağlı olarak meydana gelir. Formaldehit soluyan kişilerde yorgunluk, uyuklama, baş ağrısı, baş dönmesi, deri döküntüleri gibi şikayetler görülür. Ancak sıvı formaldehit deri yoluyla da emilebilir. İşçiler, üretim sırasında, maddelerin işlenmesinde ve reçine imalatında etkilenebilir. Sağlık elemanları, eğitim görevlileri ve öğrenciler de formaldehit içerisinde saklanan ve hazırlanmasında formaldehit kullanılan materyallere bağlı olarak yüksek etkilenim riski altındadır. Tüketiciler inşaatta kullanılan bazı malzemelerden, kozmetiklerden, ev parkelerinden, ev mobilyalarından ve dokuma ürünlerinden yayılan formaldehitten etkilenebilirler. Ani formaldehit etkilenimi ölüme neden olabilir. Koku eşiği 1 ppm civarındadır. Koku duyusu yorgunluğuna bağlı olarak formaldehit kokusunu algılama eşiği zamanla yükselebildiğinden kokunun uyarıcı bir faktör olarak kabul edilmesi çok zordur. Uzun süreli olarak düşük dozlarda formaldehite maruziyet solunum güçlüğü, ekzema ve alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Formaldehit insanlarda kanser yapıcı maddeler arasında sayılmaktadır. Burun ve akciğer kanseri ile bağlantılı, beyin kanseri ve lösemiyle de ilişkili olduğu düşünülmektedir. Havada 0,1 ppm bulunduğunda, gözlerin sulanmasına, öksürüğe, nefes darlığına, hırıltılı solunuma, deri döküntülerine, alerjik tepkilere, göz, burun ve boğazda yanmaya neden olur. Etkilenime bağlı olarak kusma ve ishale de yol açar. Duyarlığa yol açması nedeniyle daha sonraki etkilenimler aynı derişimde daha şiddetli reaksiyolara yol açabilir. 2 ppm konsantrasyonda gözlerde tahriş yapar, 20 ppm de tek bir etkilenimle bile korneada kalıcı matlaşmaya neden olur. 25 ppm üzerindeki etkilenimler öldürücü akciğer ödemi dahil çok şiddetli tepkilere yol açar.

Notlar

  1. ^ a b Formaldehyde (PDF) 13 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., SIDS Initial Assessment Report, International Programme on Chemical Safety
  2. ^ Butlerow, A (1859). Ueber einige Derivate des Jodmethylens [On some derivatives of methylene iodide]. Annalen der Chemie und Pharmacie. 111. ss. 242-252. 12 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Haziran 2015. 

Kaynakça

  • Rehber Ansiklopedisi

https://pubchem.ncbi.nlm.nih.gov/compound/Formaldehyde12 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hidrojen</span> sembolü H ve atom numarası 1 olan kimyasal element

Hidrojen, sembolü H, atom numarası 1 olan kimyasal bir element. Standart sıcaklık ve basınç altında renksiz, kokusuz, metalik olmayan, tatsız, oldukça yanıcı ve H2 olarak bulunan bir diatomik gazdır. 1,00794 g/mol'lük atomik kütlesi ile tüm elementler arasında en hafif olanıdır. Periyodik cetvelin sol üst köşesinde yer alır. Hidrojenin adı, Yunancada "su oluşturan" anlamına gelen ὑδρογόνο'dan (idrogono) kelimesinden gelir.

<span class="mw-page-title-main">Aldehit</span>

Aldehitler, yapılarında karbonil grubuna bağlı bir hidrojenin olduğu organik bileşiklerdir. Düşük karbonlu aldehitler polar moleküller olup düşük ve yoğun fazlarda hidrojen bağı içermezler. Aynı karbon sayılı ketonlara göre kaynama noktası aldehitlerde daha yüksektir.

<span class="mw-page-title-main">Alkol</span> karbon atomuna doğrudan bir -OH grubunun bağlı olduğu organik bileşiklere verilen genel ad

Alkol, karbon atomuna doğrudan bir -OH (hidroksil) grubunun bağlı olduğu organik bileşiklere verilen genel ad. Genel formülü CnH2n+1OH olan mono alkoller, alkollerin önemli bir sınıfıdır. Bunlardan etanol (C2H5OH), alkollü içeceklerde bulunan türüdür. Genellikle alkol kelimesi ile etanol kastedilir ki yeni fermente olmuş birada etanol oranı %3-5 arasında iken şarapta %12-15 arasındadır.

<span class="mw-page-title-main">Epoksi</span>

Epoksi, 'epoksi reçineleri' nin temel bileşenlerinden veya kürlenmiş son ürünlerinden herhangi biri ve ayrıca epoksit fonksiyonel grubun adıdır. Poliepoksitler olarak da bilinen epoksi reçineler, epoksit grupları içeren bir reaktif prepolimer ve polimer sınıfıdır.

<span class="mw-page-title-main">Polietilen tereftalat</span>

Polietilen tereftalat [bazen poli(etilen tereftalat) olarak da yazılır.] Eskiden PETP veya PET-P olarak veya genellikle en yaygın PET veya PETE olarak kısaltılan polyester ailesi reçinelerinden bir termoplastik polimer reçinedir. Genelde giysiler için elyaflarda, sıvılar ve gıdalar için kaplarda, üretim için termoformda ve mühendislik reçineleri için cam elyafla birlikte kullanılır.

Baz, suda iyonlaştıklarında ortama OH (hidroksit) iyonu ve elektron çifti verebilen maddelerdir. Bazlar da, asitler gibi tehlikeli maddelerdir. Suda iyonlaştıklarında hidroksit (OH) iyonu derişimini arttıran maddelere baz denir. Bilinen en güçlü baz Sezyum hidroksittir (CsOH).

<span class="mw-page-title-main">Amin (kimya)</span>

Aminler, amonyaktaki bir veya daha fazla hidrojen atomunun organik radikaller ile değiştirilmesi yöntemiyle türetilmiş organik bileşikler ve fonksiyonel gruplardır. Yapısal olarak aminler amonyağa benzerler, ama bir veya daha fazla hidrojen atomu, alkil veya aril gibi organik sübstitüentlerle yer değiştirmiştir. Bu kuralın önemli bir istisnası RC(O)NR2 tipi bileşiklerdir (C(O) karbonil grubuna karşılık gelir), bunlara amin yerine amid denir. Amidler ve aminlerin yapıları ve özellikleri farklı olduğu için bu ayrım kimyasal olarak önemlidir. Adlandırma açısında biraz akıl karıştırıcı olan bir nokta, bir aminin N-H grubunun N-M (M= metal) ile değişmesi hâlinde buna da amid denmesidir. Örneğin (CH3)2NLi, lityum dimetilamid'dir.

<span class="mw-page-title-main">Krezol</span>

Krezol, metilfenol sınıfından organik bileşiklerdir. Çoğunlukla, doğal olarak ya da aromatik bileşiklerin üretimiyle elde edilirler. Bazen fenol ya da fenolikler olarak adlandırılırlar. Sıcaklığa bağlı olarak krezol katı ya da sıvı hâlde bulunabilir.

<span class="mw-page-title-main">Uçucu yağ</span>

Uçucu yağ ya da organik hidrosol, çiçek veya bitki özsuları, distile özsuları veya bitki suları olup damıtma işleminin su içeren bir yan ürünüdür.

<span class="mw-page-title-main">İntravenöz tedavi</span> Damar içine verilen ilaç

İntravenöz tedavi veya Damar içi tedavi, herhangi bir sıvı, ilaç veya besin kaynağının doğrudan kişinin damarına uygulayan tıbbi bir tekniktir. Damar içi tedavi özellikle rehidrasyon veya bireyin akli denge kaybı gibi herhangi bir sebepten ötürü, ağızdan sıvı veya yiyecek alamaması durumunda sıkça kullanılan bir yöntemdir. Ayrıyeten elektrolit dengesizliğini düzeltmek veya ilaç, kan bağışı ve elektrolit gibi tedavileri uygulamak için de kullanılabilir.

Protein saflaştırması, karmaşık bir karışımdan tek bir tip proteini izole etmek için izlenen bir seri süreçtir. İlgi duyulan bir proteinin işlevi, yapısı ve diğer proteinlerle etkileşiminin karakterizasyonu için protein saflaştırması şarttır. Başlangıç malzemesi genelde bir biyolojik doku veya mikrobiyal kültürdür. Saflaştırma sürecinin çeşitli adımları sonucunda, protein içinde hapsolduğu ortamdan kurtarılır, karışımda bulunan protein olan ve protein olmayan kısımlar birbirinden ayrılır ve nihayet arzulanan protein tüm diğer proteinlerden ayrıştırılır. Bir proteinin diğer tüm proteinlerden ayrıştırmak, protein saflaştırmasının en zahmetli yanıdır. Ayrıştırma adımlarında proteinlerdeki büyüklük, fizikokimyasal özellikler, bağlanma afinitesi ve biyolojik etkinlik gibi unsurlardaki farklılıklardan yararlanılır.

Meslek hastalığı, belirli bir meslek ya da sanayi kolunda çalışanlarda çalışılan ortamdan, işin niteliğinden ya da çalışma koşullarından dolayı, bedensel ya da ruhsal bütünlüğün bozulmasıyla ortaya çıkan hastalıkların ortak adıdır. İş kazası ile meslek hastalığı arasındaki temel fark, ilkinde ani bir gelişmeye yol açan bir olay bulunmasına karşılık, ikincisinde sağlığın tedrici bir gelişme sonucunda bozulmasıdır. Türkiye'de Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na göre meslek hastalığı; çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, sakatlık ya da ruhî arıza hâlidir.

Küresel Uyumlaştırma Sistemi Birleşmiş Milletler tarafından, tehlikeli kimyasalları aynı şekilde sınıflandırılması ve etiketlenmesi için geliştirilmiş bir sistemdir. 1 Haziran 2015 yılı itibarıyla sadece GHS sistemi kullanılacaktır.
Bu sistemde eski AB sınıflandırma direktiflerinde geçen R-ibarelerinin yerini Tehlike Cümleleri/Zarar ifadeleri ve S-ibarelerinin yerini Önlem Cümleleri/Önlem İfadeleri alacaktır.

<span class="mw-page-title-main">Formalin</span> formaldehit çözeltisi

Formalin, formaldehit gazının sudaki %37'lik derişimli çözeltisine verilen addır. Formaldehitin gaz hâlde taşınmasının güvenli olmadığından dolayı sulu çözelti hâlinde taşınır ve depolanır. Formalinin içinde formaldehit kısa paraformaldehit polimer zincirleri oluşturabildiğinden içine stabilizatör olarak bir miktar metanol katılır. Formalinde çok az miktarda formaldehit monomeri bulunur. Formaldehit suyla tepkimeye girdiğinden formaldehit çözeltisinin büyük bir kısmı metandiol hâlindedir.

<span class="mw-page-title-main">Fenoller</span> hidroksil grubun aromatik halkaya bağlı olduğu kimyasal bileşikler

Organik kimya'da, fenoller ya da fenolikler, hidroksil grubunun (- O H ) doğrudan bir aromatik hidrokarbon grubuna bağlı olduğu bir grup kimyasal bileşiklerdir. Sınıfın en basiti fenoldür, C6H5OH. Fenolik bileşikler, moleküldeki fenol ünitelerinin sayısına bağlı olarak basit fenoller veya polifenoller olarak sınıflandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Basamaklı polimerizasyon</span>

Basamaklı polimerizasyon, iki veya daha çok fonksiyonel gruplu monomerlerin ilk önce dimerleri, daha sonra trimerleri, daha sonra uzun oligomerleri ve sonunda uzun zincirli polimerleri oluşturmak üzere reaksiyona girdiği bir polimerizasyon mekanizmasıdır. Birçok doğal ve sentetik polimer basamaklı polimerizasyon sonucunda oluşur. Örneğin: poliesterler, poliamidler, poliüretanlar ve benzeri polimerler basamaklı polimerizasyon ile sentezlenirler. Polimerizasyon mekanizmasının doğası gereği, yüksek moleküler ağırlık elde etmek için yüksek kapsamlı ("extent") reaksiyon gereklidir. Kademeli bir polimerizasyon mekanizması, insan zinciri oluşturmak birbirlerinin ellerini tutan insanların oluşturduğu bir "insan zincirine" benzetilebilir - her insanın iki eli - reaktif yerleri - vardır. İnsanların aksine bir monomer üzerinde ikiden fazla kola -reaktif bölgeye- sahip olma olasılığı vardır: Bu durumda dallı polimerlerin üretimi gerçekleşir.

Polimer kimyası, polimerlerin ve makromoleküllerin kimyasal sentezine, yapısına ve kimyasal ve fiziksel özelliklerine odaklanan bir kimya alt disiplinidir. Polimer kimyasında kullanılan ilkeler ve yöntemler, organik kimya, analitik kimya ve fiziksel kimya gibi çok çeşitli diğer kimya alt disiplinleri aracılığıyla da uygulanabilir. Pek çok malzeme tamamen inorganik metaller ve seramiklerden DNA ve diğer biyolojik moleküllere kadar polimerik yapılara sahiptir, ancak polimer kimyası tipik olarak sentetik, organik bileşimler bağlamında anılır. Sentetik polimerler, genellikle plastik ve kauçuk olarak adlandırılan, günlük kullanımdaki ticari malzemeler ve ürünlerde her yerde bulunur ve kompozit malzemelerin ana bileşenleridir. Polimer kimyası, her ikisi de polimer fiziği ve polimer mühendisliğini kapsayacak şekilde tanımlanabilen daha geniş polimer bilimi veya hatta nanoteknoloji alanlarına da dahil edilebilir.

Genellikle polimer malzemeleri tasarlayan, analiz eden ve değiştiren bir mühendislik alanıdır. Polimer mühendisliği, petrokimya endüstrisi, polimerizasyon, polimerlerin yapısı ve karakterizasyonu, polimerlerin özellikleri, polimerlerin birleştirilmesi ve işlenmesi ve ana polimerlerin tanımı, yapı özellik ilişkileri ve uygulamalarının yönlerini kapsar.

Asetofenon, C6H5C(O)CH3 formülüne sahip (aynı zamanda psödoelement sembolleri PhAcO veya BzMe ile de anılır) en basit aromatik ketondur. Bu renksiz, viskoz sıvı, kullanışlı reçinelerin ve kokuların hammadesidir.

Klorlanmış polivinil klorür (CPVC), polivinil klorür (PVC) reçinesinin klorlanmasıyla üretilen bir termoplastiktir. CPVC, PVC'den çok daha esnektir ve daha yüksek sıcaklıklara da dayanabilir. Kullanım alanları arasında sıcak ve soğuk su dağıtım boruları ve endüstriyel sıvı taşıma yer alır.