Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi, 1923 yılında Lozan Barış Antlaşması'na ek olarak yapılan sözleşme uyarınca Türkiye Cumhuriyeti ve Yunanistan Krallığı'nın kendi ülkelerinin yurttaşlarını din esası üzerine tehcir ve zorunlu göçe tabi tutmasına verilen addır. Göçe tabi tutulan kişilere ise mübadil denir.
Kıbrıs Harekâtı, 20 Temmuz 1974'te Başbakan Bülent Ecevit’in emriyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs'ta başlattığı askerî harekât. Harekâtın ilk ayağı Yunanistan Hükûmetinin desteğiyle yapılan 15 Temmuz 1974 darbesinin ardından düzenlendi. 14 Ağustos günü başlatılan ikinci harekâtla -Kuzey Lefkoşa da dâhil olmak üzere- adanın yüzde 37'sinin Türk kontrolüne geçmesiyle sonuçlandı. 140 bin ila 200 bin Rum, adanın kuzeyinden; 42 bin ila 65 bin Türk, adanın güneyinden göçmen oldu.
Avlonyalı İsmail Kemal Bey Arnavut bir diplomat, Osmanlı Meclis-i Mebusanı I. dönem Berat milletvekili, rilindas ve modern Arnavutluk'un kurucu babasıdır. Bağımsızlık bildirgesi'nin baş yazarı, daha sonra 1912'den 1914'e kadar olan dönemde Arnavutluk'un ilk başbakanı ve dışişleri bakanı olarak görev yaptı.
Rum İsyanı/Yunan İsyanı,, Yunan Bağımsızlık Savaşı, Yunan İhtilali veya Yunan Devrimi, Yunanların Osmanlı egemenliği ve isyan bölgelerindeki Müslüman halka karşı başlattığı, 1821-1829 yılları arası süren ve Yunanistan'ın Osmanlı Devleti'nden bağımsızlığını kazanmasıyla sonuçlanan bağımsızlık savaşı, devrim ve etnik temizliktir. 1832 yılında imzalanan İstanbul Antlaşması ile Yunanistan'ın bağımsız bir ülke olarak tanınmasıyla sonuçlanmış bağımsızlık sürecidir.
Pontus Cumhuriyeti, Karadeniz'in güney sahilinde kurulması önerilmiş bir Pontus Rum devletiydi. Ülke topraklarının Kuzey-doğu Anadolu'da yer alan tarihi Pontus Bölgesi ve günümüz Türkiye'sinin Karadeniz Bölgesi'nin bir kısmını da kapsaması düşünülmüştür. Bu önerilen ülke, 1919 Paris Barış Konferansı'nda tartışılmış fakat Eleftherios Venizelos yönetimindeki Yunan hükûmeti, böyle bir devletin güvence altında olamayacağından çekinmiştir. Böylece, daha geniş çapta önerilmiş bir ülke olan Wilson Ermenistanı'na dahil edilmiştir. En nihayetinde, iki ülke de var olamamıştır. Pontus Rum nüfusu katliama uğrayarak 1922'den sonra Türkiye'den sürgün edilmiş ve Sovyetler Birliği ya da Yunanistan'ın Makedonya bölgesine yerleştirilmiştir. Bu olaylar zinciri daha sonra 1923 yılında Yunanistan ile Türkiye arasında gerçekleşmiş olan nüfus mübadelesinin bir parçası olarak tanınacaktır. Günümüzde Yunan politik çevreleri, mübadeleyi Rum Kırımı'ndan ayrıştırılamaz olarak görmektedir.
Süryani Soykırımı veya Arami Katliamı, I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu ordusunun güneydoğu Anadolu ve İran'ın tarihi Azerbaycan bölgesinde, bazı Kürt aşiretlerinin yardımıyla Süryani Hristiyan azınlıklara karşı işlediği, tüm Süryani ve Süryani-i Kadim nüfusu 1914'de 58.983 iken bu sayının yaklaşık 5 katı olan 270 bin ila 300 bin arasında Süryani'nin öldüğü iddia edilen, sürgün etme ve katliamdır. Lakin daha sonra, alttaki Görüntüler kısmında bulunan resimden de görüldüğü üzere Rosie Malek-Yonan, Los Angeles, California'da bulunan Süryani Soykırım Anıtı'na bu sayıları 3 katına çıkarıp, 500 bin daha arttırarak 750 bin Süryani'nin soykırıma uğratıldığını belirten plakayı koydurmuştur ki bu da aslen 1914'te yaşayan tüm Süryani sayısının 12.7 katıdır.
Yenifoça ya da Yeni Foça, İzmir ilinin Foça ilçesinde bir yerleşim yeridir.
Rum Kırımı, Rum Soykırımı veya Pontus Soykırımı, I. Dünya Savaşı esnası ve sonrasında Osmanlı İmparatorluğu topraklarında yaşanan, hükûmetin ülkedeki Rum nüfusa karşı uyguladığı politikayla başlayan etnik temizliktir. Bu politika çerçevesinde çeşitli katliamlar, sürgünler ve hak ihlalleri gerçekleştirildi. Pontus olarak bilinen Karadeniz bölgesindeki Rumların bir kısmı kırım sonucunda Rusya'ya kaçtı. 1923 yılında, kırım sonrasında Türk Kurtuluş Savaşı sonucu Türkiye ve Yunanistan arasında yapılan mübadeleyle Anadolu Rumları Yunanistan'a gönderildi. Kırımın soykırım niteliği taşıyıp taşımadığı konusunda uluslararası akademik camiada fikir birliği yoktur.
Müslüman-Türk katliamları, Türk Kırımı ya da Türk Soykırımı Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılma döneminde Navarin Katliamı ile başlayan ve 1922 Manisa yangınıyla son bulan Balkan, Ortodoks Devletler ve Fransa tarafından Türkler, Türk Yahudileri ve Osmanlılara yönelik gerçekleşen katliamlar, zorunlu göçler, etnik temizlik. Olaylardan etkilenenlerin ana dili Türkçedir.
Kıbrıs Cumhuriyeti 20-30 Haziran tarihleri arasında Mersin'de düzenlenen 2013 Akdeniz Oyunları'na katıldı. Mersin'de mücadele eden Rum sporcular, ikisi altın toplam yedi madalya ile, madalya sıralamasının 14. basamağında yer aldı.
Osmanlı Rumları Osmanlı Devletinde yaşayan Rumlara verilen isimdir. Kuruluşundan itibaren pek çok Rum topluluğu Osmanlı sınırları içindeki İç Anadolu (Kapadokya), Ege ve Karadeniz bölgelerinde yaşamıştır ve devletin son dönemlerine kadar önemli rol oynamışlardır. Bugün büyük çoğunluğu Rum Kırımı ve Mübadele'den dolayı Yunanistan'da yaşamaktadır.
Samsun tehcirleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun kuzeyindeki Samsun şehri ve çevresindeki Rum nüfusunu ortadan kaldırmak için Anadolu Hareketi tarafından gerçekleştirilen ölüm yürüyüşleri. Bu yürüyüşler Rumlara yönelik yağma, yerleşim yerlerinin yakılması, tecavüz ve katliam gibi olaylarla desteklendi. Sonuç olarak 1921-1922 yıllarında şehrin yerleşik Rum nüfusu ve daha önceden buraya sığınan yaklaşık 24.500 kişi yerinden edilerek Anadolu içlerine zorla sürüldü. Bölgedeki katliamlar, hem Amerikalı Yakın Doğu Yardım Heyeti misyonerleri tarafından hem de bölgede bulunan donanma görevlileri tarafından gün yüzüne çıkarıldı.
Sakız Adası Katliamı, 1822'de Yunan Bağımsızlık Savaşı sırasında Sakız Adası'ndaki on binlerce Yunan'ın Osmanlı askerleri tarafından öldürülmesi olayıdır. Çevre adalarda yaşayan Yunanlar, Sakız Adası'na gelmiş ve ada halkını isyana katılmaları için cesaretlendirmişti. Buna karşılık Osmanlı askerleri adaya çıktı ve binlerce kişiyi öldürdü. Hristiyanların katledilmesi uluslararası toplumda kızgınlığa neden oldu ve Yunanların dünya genelinde destek görmesine yol açtı.
Yunanistan'ın Mihver Devletleri tarafından işgali, Yunanistan'ın II. Dünya Savaşı sırasında Mihver devletleri tarafından işgal edilmesini tanımlamaktadır. Nisan 1941 tarihinde Nazi Almanyası, Ekim 1940'tan bu yana Yunanistan ile savaş halinde olan müttefiki Faşist İtalya'ya yardım etmek için Yunanistan'ı işgal etti. Girit'in işgalini takiben, Yunanistan'ın tamamı Haziran 1941'de işgal edildi. Anakaranın işgali Almanya ve müttefiki Bulgaristan'ın Ekim 1944'ün başlarında Müttefiklerin baskısı altında çekilmeye zorlanmasına kadar sürdü. Ancak, Mayıs ve Haziran 1945'te Almanya'nın teslim olmasına kadar Girit ve bazı Ege Adaları Nazi kontrolünde kaldı.
Türkiye'de yaşanmış katliamlar listesi, Türkiye Cumhuriyeti içinde ve 1923'ten önce günümüz Türkiye sınırları içinde yaşanmış katliamlar, soykırımlar ve pogromlar listesidir.
Arahova Muharebesi, 18-24 Kasım 1826 tarihleri arasında Arahova'da Yunan isyancılar ile Osmanlı ordusu arasında meydana gelen bir muharebedir. Yunan isyancılarının lideri Yeoryos Karaiskakis, Osmanlı ordusunun manevralarından istihbarat aldıktan sonra Orta Yunanistan'ın Arachova köyü yakınlarında sürpriz bir saldırı düzenledi. 18 Kasım'da Mustafa Bey komutasındaki 2.000 Osmanlı askeri Arahova'da ablukaya alındı. Üç gün sonra Osmanlı ordusunu kuşatan çalışan 800 kişilik bir kuvvet başarısız oldu.
50-50 Teorisi, Türk Kurtuluş Savaşı'nın Batı Cephesi boyunca Yunan ordusu ve Rum isyancılar tarafından Türklere karşı gerçekleştirilen savaş suçlarının Rum Kırımı kadar kötü ve iki olayın aynı şiddette olduğu fikridir. Fikir Türk halkı arasında ilk olarak Türk ordusunun Yunan işgali altındaki topraklarda ilerlemesi ve böylece Türk halkının Yunan ordusunun oluşturduğu tahribata tanık olması ile ortaya çıkmış, ilk kez 1926'da George Horton'ın The Blight of Asia kitabında ele alınmıştır. Her ne kadar Horton kitabında 50-50 Teorisi'nin yanlış olduğunu ve Yunanlar tarafından katledilen Türklerin Rum Kırımı'na "50-50 değil 1'e 10.000 bile olamayacağını" söylese de, Horton'ın bu tavrı hem Türk hem de Türk olmayan akademisyenler tarafından Türk düşmanı ve aşırı Filhelenist olarak yorumlanıp tarihi çarpıtmak ile suçlanmıştır.
Dionysios Filozof ya da düşmanlarının ona taktığı soyadıyla Skilozof, 1541-1611 arasında yaşamış ve İspanya'nın desteğiyle Teselya ve Yanya'da Osmanlı İmparatorluğu'na karşı iki çiftçi isyanı başlatmış bir Rum papazdır. Osmanlı'nın Yunanistan'ı yönettiği dönem boyunca Osmanlı aleyhine devrimci komplolar düzenleyen Rum Ortodoks Kilisesi'nin en önemli papazlarından birisi sayılır.
Mihal Suço veya Vodas Fenerli Rumlardan Suço ailesinden gelen, 12 Haziran 1819 ve 29 Mart 1821 yılları arasında Boğdan Prensliği yapmış bir soyludur. Filiki Eterya'ya üyeydi, Boğdan ve Eflak'ta Yunan Devrimi'ni destekledi ve Yunanistan'ın kurulmasından sonra ülke dışında büyükelçisi olarak görev yaptı.
Semadirek Katliamı Semadirek adasının Yunan nüfusunun toplu katliamı ve köleleştirilmesi olayıdır. Yunan İsyanı'nın patlak vermesinin ardından, Semadirekliler de yerel Osmanlı yöneticilerine karşı ayaklandılar. 1 Eylül 1821'de adaya bir Osmanlı cezalandırma seferi geldi. Semadirek isyancılarının direnişini bastırdıktan sonra, Osmanlılar adanın nüfusunu sistematik olarak öldürdü veya köleleştirdi.