Hint Okyanusu, kuzeyde Asya, batıda Afrika ve Arabistan Yarımadası, doğuda Malay Yarımadası, Sunda Adaları ve Okyanusya tarafından çevrilen, dünyanın üçüncü büyük okyanusudur. Agulhas Burnu'nun güneyinde 20° Doğu boylamının geçtiği yerde Atlas Okyanusu'ndan; 147° Doğu boylamının geçtiği yerde de Pasifik Okyanusu'ndan ayrılır. En kuzeyde Basra Körfezi'nde, 30° enlemine kadar uzanır. Dünya sularının %20'sini kapsar. Afrika'dan Avustralya'ya kadar okyanusun genişliği 10.000 kilometre kadardır. Bu alanda yaklaşık olarak 73.566.000 km² yer kaplar. Hacminin yaklaşık olarak 292.131.000 km³ olduğu tahmin edilmektedir.
Koy, göl, deniz veya okyanusların karaların içine doğru yaptığı görece sığ girintidir.
Buzdağı; büyük bir su kütlesinde serbest yüzen, tatlı sudan müteşekkil, büyük buz kütlesi. Buzdağlarına Kuzey ve Güney Kutbu çevresindeki denizlerde ve Arktik bölgelerdeki buzul göllerinde ve haliçlerinde (fiyord) rastlanır.
Güney Okyanusu ya da Antarktika Okyanusu, bazı coğrafya ve çoğu hidrografi kaynaklarına göre Antarktika kıtasını çevreleyen su kütlesidir. Bu okyanus, dünyanın dördüncü büyük ve en son tanımlanmış okyanusudur.
Kıta sahanlığı, jeolojik olarak ülkeyi oluşturan kara parçasının deniz altındaki uzantısıdır ve kıtanın bitip okyanusun başladığı kıtasal çizgiye kadardır. Kıta sahanlığı, kara platformu olarak da bilinir, bir kıtayı ya da kara parçasını çevreleyen görece sığ ve eğimli deniz tabanına verilen addır.
Birikinti ovası, genel olarak alüvyon materyalin birikmesiyle oluşur. Temel oluşturucu süreç akarsu aşındırması erozyon ve akarsu biriktirme süreçleridir. Ancak dalgalar ve buzulların aşındırma, biriktirme süreçleriylede oluşabilir. Örneğin: Kuzey Almanya ovası buzulların yığdırdığı lösler ile kaplı polderler ve geest adı verilen alçak platoda hafifçe engebelendirilmiş tekdüze büyük bir ovadır. Ülkenin hemen hemen en verimli toprakları bu bölgededir.
Buzul, dağ zirvelerinde yaz kış erimeyen ve yer çekiminin etkisiyle yer değiştiren büyük kar ve buz kütlesidir. Eğimli arazilerde yıllar boyunca biriken kar kütlesinin önce buzkar, sonra da buza dönüşmesiyle oluşur. Buzullar okyanuslardan sonra dünya üzerindeki ikinci büyük su deposu ve en büyük tatlı su deposudur, tatlı suyun % 98,5'ini oluştururlar. Hemen hemen her kıtada buzullara rastlanır. Dünya'nın belirli bölgeleri, bütün yıl erimeyen ve "buzul" adını alan buzlarla kaplıdır. Bunlar kutup bölgeleriyle yüksek dağların tepeleridir. Buzul oluşabilecek bölgenin deniz yüzeyinden yüksekliği, enlemin artmasıyla azalır. Ekvator yakınlarında 0° enlem çevresinde buzullara rastlamak için Runewenzorilerin 4.400 m yüksekliğine çıkmak gerekirken, Alplerde (45°) 2500 m'ye, Norveç'te (60°) 1500 m'ye çıkmak yeterlidir. Kutupta buzullara deniz yüzeyinde rastlanır.
Barents Denizi, Arktik Okyanusu'nun Norveç ve Rusya arasındaki bir bölümüdür. İsmi ünlü Hollandalı denizci Willem Barentsz'tan gelir. Barents Denizi pek derin değildir, ortalama derinliği 230 metredir.
Sogne Fiyordu (Sognefjorden), Grönland'daki Scoresby Sund'dan sonra dünyanın en büyük ikinci, Norveç'in ise en büyük fiyordudur. Kuzey Norveç, Sogn og Fjordane'de bulunan Sogne Fiyordu'nun ağzı 72 km, genişliği ise 203 km dir.
Vadi ya da koyak, akarsuyun içinde aktığı, kaynaktan ağıza doğru sürekli inişi bulunan ve birkaç kilometre ile binlerce kilometre arasında olabilen coğrafi alandır. Kısaca vadi, iki dağın arasında zamanla oluşan çukurluktur. Vadiler, akarsuların yaptığı aşınmayla yanlamasına, derinlemesine gelişir. Genellikle dağ ya da tepelerle çevrelenirler.
Denizaltı kanyonu, okyanusların kenar kısımlarındaki diplerde, bir kısmı sığ, enine profilleri V şeklinde olan, bir kısmı da çok derin şeklinde yarılmış dik yamaçlı vadilere denilmektedir.
Teras , akarsu vadi yamaçlarında, deniz ve göl kıyılarında, eğim kırığının üzerindeki düz veya hafif eğimli alan. Değişik alanlarda ve değişik nedenlerle oluştuklarından sınıflandırma yapılmıştır. Terasa benzeyen fakat sadece üst üste sert ve yumuşak kayaların farklı aşınmasından oluşan şekle sözde taraçalar denir. Menderesli nehirlerin kenarlarında polijenik taraçalar) oluşur. Dalga aşındırmasıyla abrazyon taraçaları, vadi kenarlarında eski kum çakıl depolarına akarsu taraçaları, falezlerin üstünde çakıl kum depolanan yüzeylere deniz taraçaları denilir.
Kıyı coğrafyası, kıyıların ve kıyıdaki yer şekillerinin oluşumu, oluşum koşulları ve dağılımı ile ilgilenen Fiziki coğrafya bilim dalıdır.
Buzullar kendi ağırlığı altında yavaş yavaş hareket eden sıkıştırılmış kardan oluşan büyük buz kütleleridir. Buzullar şekillerine ve altındaki topoğrafyaya göre; örtü ve küçük örtü (takke) buzulları ve şelf buzulu olarak sınıflandırılırlar.
Dış kuvvetler; akarsular, rüzgârlar, yer altı suları, buzullar, dalgalar ve akıntılar gibi çeşitli etmenlerin Dünya'yı şekillendirmesidir. Bu etmenler atmosfer kökenli olup enerjilerini güneşten alırlar. Dış kuvvetler, iç kuvvetlerin etkisiyle oluşan yüksek yerleri aşındırarak deniz seviyesine indirmeye çalışır. Dünyanın şekillenmesinde iç ve dış kuvvetler değişim halindedir, bu değişim uzun bir zaman aralığını kapsadığından insanlar tarafından gözlenme şansı yoktur.
Buzul yarığı, bir buz tabakasında veya buzulda bulunan derin bir çatlak veya yarıklardır. Plastik bir alt tabakanın üstündeki iki yarı sert parçanın farklı hareket oranları olduğunda oluşacak kesilme stresiyle bağlantılı hareket ve ortaya çıkan stresin bir sonucu olarak kıvrımlar oluşur. Kayma gerginliğinin ortaya çıkan yoğunluğu yüz boyunca kırılmaya neden olur.
Norveç Akıntısı, Barents Denizi açıklarında 50 ila 100 metre derinlikte Norveç'in Atlantik kıyısında kuzeydoğuya doğru akan bir akıntıdır. Sularının büyük çoğunluğunun Norveç'teki fiyort ve nehirlerden geldiğinden Kuzey Atlantik Akıntısı'ndan farklı olarak daha soğuktur ve az miktarda tuz içermektedir. Bununla birlikte, Arktik Okyanusu'ndan daha sıcak ve daha tuzludur. Norveç Akıntısı'ndaki kış sıcaklıkları genellikle 2 ila 5 °C arasında olup Atlantik suyunun sıcaklığı 6 °C'yi aşmaktadır.
Buz örtüsü veya örtü buzulu, 50.000 km²'den büyük buzulsal buz kütlesi. Dünya üzerine yayılmış olan büyük boyutlardaki buz tabakalarıdır. Bu tabakalar genelde yüksek kutuplarda bulunur ve etrafında yüzeyin yüksekliği azalmaktadır. Örtü buzulları yüksek kutuplarda bulunan volkanik adalar, vadiler ve dağları kaplar. Örtü buzulları, yüzeylerinde bulunan buzun tabakalarının aşındırılması ve yerleştirilmesi sonucu oluşan yüksekliği ile önemli bir geçiş noktası oluştururlar. Örtü buzulları, aşırı soğuk iklim koşulları nedeniyle etrafında pek çok bitki ve hayvan türünün yaşamasına olanak vermezler.
Oslo fiyordu, İskandinavya'nın güneye bakan tarafını ikiye ayıran ve en iç noktasındaki Oslo şehrinin adını taşıyan fiyorttur. Bir kolu batıya ayrılır ve Drammen fiyordunu oluşturur. Ayrıca fiyort adı taşıyan yedi tane daha küçük kolları vardır.
Kıyı tipleri; enine kıyılar, boyuna kıyılar, ria tipi kıyılar, dalmaçya tipi kıyılar, limanlı kıyılar, haliç tipi kıyılar, fiyort tipi kıyılar ve resif kıyıları olarak 8'e ayrılmaktadır.