İçeriğe atla

Firon

Phyrrhon
Tam adıPhyrrhon
DoğumuMÖ 365
Elis, Yunanistan
ÖlümüMÖ 275
ÇağıAntik felsefe
BölgesiBatı felsefesi
OkuluKuşkuculuk
Fırtınalı bir denizde Pyrrhon

Pyrrhon veya Firon MÖ 365-275 yılları arasında yaşamış olan kuşkuculuğun kurucusu ünlü Yunan düşünür. Abderalı Anaksarkhos'un öğrencisi olan Pyrrhon Elis'de öğretmenlik yaptı. Yaşamındaki en önemli olay, hocası Anaksarkhos ile İskender'in yanında Orta Asya'ya, Hindistan'a dek gitmiş ve buradan Doğu kültürü, Hint bilgeliğini öğrenmiş olmasıdır.[1]

İnsanın bilgiye ulaşmasının, görünüşleri aşıp, gerçekliğe erişmesinin olanaksız olduğunu savunan Phyrrhon, her görüş için lehte ve aleyhte aynı derecede güçlü olan kanıtlar bulunduğunu, bundan dolayı yapılması gereken en iyi şeyin hiçbir tarafa meyletmemek, bilgisizlik itirafında bulunmak, hiçbir şey söylememek, yargıyı askıya almak olduğunu söylemiştir. Buradan yola çıkılarak arzularımızı ve hislerimizi de yok etmemiz gerektiğiyle ilgili bir takım ahlaki sonuçlara da varılır.

Elisli Pyrrhon'a göre düşünce yararsızdır çünkü gereksiz tartışmalar ve bunların sonucu olarak da mutsuzluk doğurmaktadır. Pyrrhon'un öğrencisi Philuslu Timon bu şüpheciliğe kalıcı ve etkileyici bir ilke eklemektedir: Yapabileceğimiz tek şey düşünmeden ve karşı koymadan, doğa yasasına uymaktır.[2]

Büyük İskender için yazmış olduğu bir şiir dışında, savunduğu kuşkuculuğun bir gereği olarak, yazılı hiçbir şey bırakmamıştır. Hiç yazmadığından dolayı düşünceleri öğrencileri vasıtasıyla günümüze ulaşmıştır.[1] Aenesidemos, Pyrrhoncu kuşkuculuğun kuramsal yapısını düzenlemiştir. Bugün Pyrrhon hakkında bildiklerimiz Aenesidemos'un Phyrrhonca Konuşmalar, Sextus Empiricus'un Phyrrhonizmin Ana Hatları kitaplarına dayanmaktadır. Ayrıca, Pyrrhon'un görüşlerine öğrencisi olan Phliuslu Timon'un şiirlerinde de rastlanır. Diogenes Laertios da Ünlü Filozofların Yaşamları, Öğretileri ve Deyişleri adlı eserinde Pyrrhon'un dünya görüşünden bahsetmiştir.[3]

Bu felsefi öğretinin, dünya görüşünün hayata yansıyan örneklerinden biri için herhangi bir konu ele alındığında; mesela Tanrı konusu ele alındığında bu öğretinin temsilcilerinden ve Pyrrhon hakkında bize bilgi veren Sextus Empricus bu felsefi öğreti kapsamında Tanrı konusunu şöyle ele alır:[4]

Tanrı için tanım: Her şeyin yaratıcı gücü olmak-olan anlamında kullanır. Tanrı'nın bilinemeyeceğinden söz eder. Şöyle ki; ortaya 3 epistemolojik neden koymuştur. Bunlardan birincisi:

Tanrı'nın ne olduğu, ne' liği sorunu...

Birçok farklı Tanrı tanımı vardır.

Maddeden oluşur mu oluşmaz mı - neyden oluşur? Evrenin içinde mi dışında mı? Dünya işlerine karışır mı karışmaz mı? Tek mi çok mu? vb. birçok sorulabilecek sorular öğrenile bilmeyecek şeyler... Bunlar Tanrı'nın lehinde bir yere varılamayacak şeyler. Hangi Tanrıdan bahsediyoruz ve bu farklı Tanrı-tanımlarından hangisini/hangilerini nasıl, niçin, seçmeliyiz?

Bunun için bir kanıta ihtiyacımız var. Tanrı hakkında bir şeyden bahsedildiğinde kanıt dediğimiz şey artık sonsuz öteleme sorununa dönüşür. Çünkü ortaya konan her kanıt kendisi için de bir kanıta ihtiyaç duyacaktır. Bunu aşmanın, çözmenin tek yolu Tanrı'nın kendi kendisini aşikar, belirgin kılmasıdır. Fakat bugüne değin öyle olsaydı eğer bu kadar çok Tanrı-tanımı ve din zaten ortaya çıkmazdı. Nedenlerin ikincisi Tanrı'nın varlığı sorununu sunmuş olduk.

Son neden olarak üçüncüsü ise kötülük sorunudur.

Yeryüzünde neden kötülük vardır? Eğer Tanrı her şeyin nedeni, her şeye gücü yeten, her şeyi bilen, her şeye egemense yani her şeyin yaratıcı gücü olansa o zaman kötülük de ondandır. Tanrı dediğimiz kötülüğü de barındırandır. Eğer Tanrı yalnızca iyiliklerin nedeniyse, kötülükler ondan barınmıyorsa o zaman Tanrı izafiyet içeriyor demektir; her şeye hakim olamayan, her şeyin nedeni olamayan, her şeye gücü yetemeyen, her şeyi bilemeyen. Oysa hem izafiyet hem de kötülük Tanrıya ithaf edilen şeyler değildir. Yani dinler ve Tanrı'lar tanımlanırken insanoğluna tanıştırılıp iman etmesi beklenirken Tanrı hem kötülüğü hem izafiyeti barındıran olarak tanımlanmıyor.

Böylece sonuç olarak bu felsefi öğretinin hayattan herhangi bir konuya yaklaşımına bir örnek verilmiş olundu.

Pyrrhonizmin kurucusu olan Pyrrhon hakkında bir öykü anlatılır. Pyrrhon, bir eylemin diğerinden daha akıllıca olduğundan emin olmak için asla yeterince bilgiye sahip olmadığımızı ileri sürmüştü. Öyküye göre gençliğinde bir akşam yürüyüşü sırasında, felsefe hocasını kafası bir çukura sıkışmış ve kendini kurtaramayacak şekilde görür. Bir süre onu seyrettikten sonra, yaşlı adamı çukurdan dışarı çıkarmanın bir yararı olacağına dair yeterli neden olmadığına karar verip yoluna devam eder. Onun kadar kuşkucu olmayan çevredeki diğer insanlar felsefe hocasını çekip çukurdan çıkarırlar ve Pyrrhon'u acımasızlıkla suçlarlar. Ancak hocası, kendi öğretisine sadık kalarak, tutarlılığından dolayı onu kutlar.

Kaynakça

  1. ^ a b "KUŞKUCULUĞUN KURUCUSU PYRRHON YA DA BÎR FİLOZOFON DÜŞÜNCELERİNİ BELİRLEYEN ETKENLER ÜZERİNE". 21 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Eylül 2016. 
  2. ^ Orhan Hançerlioğlu,Düşünce Tarihi,Remzi Kitabevi,1974 syf.86
  3. ^ Diogenes Laertius. Lives and Opinions of Eminent Philosophers / Translated by C. D. Yonge. London: Georg Bell & Sons, 1915, pp. 407-420.
  4. ^ Empiricus., Sextus, (2000). Sextus Empiricus. Harvard University Press. ISBN 0-674-99301-2. OCLC 613370058. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sokrates</span> Antik Yunan filozofu

Sokrates, Antik Yunan filozofudur. Heykeltıraş Sophroniskos'un ve Ebe Fenarete'nin oğludur. Yunan felsefesinin kurucularındandır.

<span class="mw-page-title-main">Demokritos</span> Antik Yunan filozofu, Leucippusun öğrencisi, atom teorisinin kurucusu

Demokritos, geliştirdiği atomcu evren teorisi formülasyonu ile tanınan Sokrates öncesi Antik Yunan filozof.

<span class="mw-page-title-main">Ksenofanes</span>

Ksenofanes. Sokrates öncesi düşünürlerden bir tanesi olan Ksenofanes Kolophonludur. Geleneklere, dolayısıyla da Yunan sporcularının yüceltilmesine, kehanetlere ve özellikle de halkının insan biçimli çoktanrıcılık anlayışına karşı çıkmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Thales</span> Antik Yunan filozof ve matematikçi

Miletli Thales, Milet, İyonya'dan bir Antik Yunan matematikçi, astronom ve Sokrat öncesi filozoftu. İlk filozoflardan olduğu için felsefenin ve bilimin öncüsü olarak adlandırılır. İyonya Aydınlanmasının başlatıcısı olarak bilinir ve Eski Yunan'ın Yedi Bilge'sinden ilkidir. Ticaretle uğraşmış ve bu nedenle Mısır'da bulunmuştur. Günümüze ulaşmış hiçbir metni yoktur. Yaşadığı döneme ait kaynaklarda da adına rastlanamaz ancak hakkındaki bilgiler Herodot, Laertios Diogenes, Aristoteles, Theophrastus gibi antik yazarlardan edinilir.

<span class="mw-page-title-main">Anaksimandros</span> Filozof

Anaksimandros Miletos'da Sokrates öncesi dönemde yaşamış İyonlu bir filozoftur. Thales'in öğrencisidir. Aynı zamanda tarihsel kaynaklara göre öğretilerini kaleme almış ilk filozoftur ve eseri Grek dilinde düzyazı olarak kaleme alınmış ilk kitaptır. Ancak yazdıklarından sadece bir cümle günümüze ulaşmıştır. Onun buluşlarıyla ilgili birincil kayıtlar sonraki yazarların bize aktardıklarıdır. (Söz konusu tek cümlede su ve ateş gibi sözlerin ortaya çıkışı, haksızlıkların cezalandırdığı insan toplumundan elde edilen mecazlarla betimlenir. Örneğin ne sıcak ne de soğuk süreklidir, ikisi de aralarındaki dengeyi korumak için ödün verirler.)

<span class="mw-page-title-main">Kuşkuculuk</span> Felsefi görüş

Kuşkuculuk, septisizm, skeptisizm veya şüphecilik, her tür bilgi savını kuşkuyla karşılayan, bunların temellerini, etkilerini ve kesinliklerini irdeleyen, ayrıca aklın kesin bir bilgi elde edemeyeceğini, hakikate erişilse dahi sürekli ve tam bir kuşku içinde kalınacağını, "mutlak"a ulaşmanın mümkün olmadığını savunan felsefi görüştür. Kuşkuculuk, felsefe tarihi açısından önemli bir yere sahiptir; zira felsefe tarihi boyunca bilginin sınırlarını, insanların inançlarını, önyargılarını ve dogmatik düşünceyi sorgulayarak yerleşik kanılar ve inançları sarsmış, felsefe, bilim ve özellikle din konusunda birçok anlayışın değişmesine ortam hazırlamıştır. Dogmatizmin karşıtıdır. Kuşkucular, kesin bilgi veya mutlak doğruyu elde etmenin zor veya imkansız olduğunu savunurlar ve genellikle bu düşünceyi sorgulamayı teşvik ederler.

<span class="mw-page-title-main">Din felsefesi</span> Felsefe dalı

Din felsefesi, dinin kendiliğinden varoluşsal hareketi için bir tür rasyonel bir meşrulaştırma sağlayan felsefe dalıdır. Kutsallık, Tanrı, kurtuluş, ibâdet, peygamber, kurban, dua, vahiy, ayin ve sembol gibi dinler tarihinin temel konularını analiz eden din felsefesi; dinin, dini tecrübenin ve onun ifadesinin doğasını belirler. Din felsefesi dini konu edinen, dinin insan var oluşunun kaynağı, insan doğasının ve kaderinin kaynağı ve değerleri ile ilgili sorunları ele alarak sorgulayan felsefe disiplinidir.

Tanrı'nın varlığıyla ilgili argümanlar filozoflar, teologlar ve diğer düşünürler tarafından öne sürülmüştür. Felsefi terminolojide, Tanrı'nın varlığı problemi, tanrı ontolojisinin bilgi kuramı ile ilgilidir. Bilgi kuramı, epistemoloji, bilgiye olan yaklaşımı, doğru bilgiye nasıl ulaşılacağını inceler. Ontolojiyse, varlık/yokluk konuları üzerindeki argümanlardan oluşur. Yani, tanrı ontolojisinin bilgi kuramı, Tanrı'nın var olup olmadığı konusunda nasıl akıl yürüteceğimiz üzerinedir.

<span class="mw-page-title-main">Hugo Grotius</span>

Hugo Grotius, doğal hukuk öğretisiyle ün kazanmış olan Hollandalı düşünür. Hukuk alanında, Descartes bilgi felsefesiyle modern düşünce açısından ne kadar önemliyse, o kadar önemli olan Grotius, Descartes'ın bilgi alanında gerçekleştirdiği şeyi, hukuk alanında yapmıştır. Başka bir deyişle, nasıl ki modern felsefenin kurucusu olan Descartes, kuşku yoluyla bilgiyi teolojik-skolastik tasalluttan kurtararak özneden yola çıktıysa, aynı şekilde Grotius da hukuku, Tanrı iradesi karşısında bağımsız ve nesnel bir kurum olarak öne sürmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Hrisippos</span> Yunan Stoacı filozof

Solili Chrysippus veya Hrisippos, Yunan Stoacı bir filozoftur. Kilikya'nın Soli kentinin yerlisiydi, ancak genç bir adam olarak Atina'ya taşındı ve burada Stoacı okulda Cleanthes'in öğrencisi oldu. Cleanthes, MÖ 230 civarında öldüğünde, Chrysippus okulun üçüncü başkanı oldu. Üretken bir yazar olan Chrysippus, okulun kurucusu Citium'lu Zeno'nun temel doktrinlerini genişletti ve ona Stoacılığın İkinci Kurucusu unvanını kazandırdı.

<span class="mw-page-title-main">Sextus Empiricus</span> Romalı hekim ve filozof (MÖ 210- MÖ 160)

Sextus Emprikus, Antik Yunan kuşkuculuğu hakkındaki bilgiyi sağlayan ünlü Romalı hekim ve filozoftur. Kuşkuculuk dışındaki her tür bilimsel ve felsefi öğretiyi dogmatizm olarak niteleyen Sextus, yaşamda iki temel ölçütün bulunduğunu, bunlardan birincisinin şeylerin varoluşu ya da var olmayışıyla ilgili kuramsal ölçüt, diğerinin ise bazı şeyleri yapmaya ya da yapmamaya hizmet eden pratik ölçüt olduğunu savunmuş, bunlardan birincisiyle savaşırken, bir kuşkucunun kendisine pratik ölçütü rehber alması gerektiğini belirtmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Heraklitos</span> Yunan filozof

Efesli Heraklitos, döneminde Pers toprakları içinde bulunan Efes'te yaşamış Pre-socratik Yunan filozof. Platon ve Aristoteles'in eserleri de dahil olmak üzere Batı felsefesini geniş ölçüde etkilemiştir. Herakleitos’un yaşadığı şehir daha sonra ilk Yunan filozofların yaşadığı Miletos’a yakındır fakat mahut Miletoslu düşünürlerden herhangi biriyle tanıştığına ve hayatı boyunca seyahat edip etmediğine dair bir bilgi yoktur.

<span class="mw-page-title-main">İdealizm</span> felsefi görüş

İdealizm, gerçekliğin özünü yalnızca fenomen olarak kabul ettiği cisimler dünyasında değil, maddesel olma­yan varlıkta arayan, nesnel gerçekliği; idea, us, tin olarak belirleyen ve maddeyi düşüncenin (tinin) bir görünüş biçimi olarak inceleyen görüş. Materyalizmin ve natüralizmin karşıtı.

<span class="mw-page-title-main">Skolastik felsefe</span>

Skolastik felsefe/düşünce, Latince kökenli schola (okul) kelimesinden türetilen scholasticus teriminden gelmektedir ve kelime anlamı olarak okul felsefesi demektir. Bu anlam önemlidir, zira skolastik felsefe, Orta Çağ düşüncesinde doğrunun zaten mevcut olduğu düşüncesine ve felsefenin okullarda okutularak öğretilmesine dayanan bir yaklaşım sergiler. Bu felsefenin temeli teolojidir, ona dayanır ve onu desteklemeye çalışır.

Aenesidemos, MÖ 1. yüzyılda yaşamış Knossoslu bir Yunan Pyrrhonist Antik Çağ filozofu, Pyrrho'nun doktrinlerini yeniden canlandırmış ve yargılamanın durdurulması için on şüpheci "mod" (tropai) ortaya atmıştır. Zamanında baskın olan Akademik şüphecilikten kopmuş, Herakleitos ve Phliuslu Timon'un öğretilerini felsefi şüphecilik ile sentezlemiştir. Başlıca eseri olan Pyrrhonian Discourses kaybolmuş olsa da, eserin bir taslağı daha sonraki Bizans imparatorluğu döneminden günümüze ulaşmış ve modların tanımı birkaç antik kaynak tarafından korunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Kötülük problemi</span> Gereksiz Acı Argümanında olduğu gibi Kötülüğün ve mutlak iyi olan Tanrının nasıl bağdaştığına ilişkin felsefi bir sorun

Epikür Paradoksu, din felsefesinde kötülük ile mutlak iyi olan bir Tanrı'nın varlığının nasıl bağdaştığı şeklindeki bir sorudur. Sorunu ilk olarak Epikür mantıksal bir formül ile ortaya koymuş, o zamandan beri de felsefe ile hiçbir ilişkisi olmayan kişilerden filozoflara kadar hemen herkesin zihnini meşgul etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Hippasus</span>

Metapontumlu Hippasus veya Híppasos, Pisagorcu bir filozof ve matematikçi

<span class="mw-page-title-main">Ksenokrates</span> MÖ 4. yüzyıl Yunan filozofu, matematikçi ve bilgin

Kalkedonlu Ksenokrates, Yunan filozof, matematikçi ve MÖ 339/8'den 314/3'e kadar Platonik Akademinin lideri (bilgin) Öğretileri, genellikle matematiksel öğelerle daha yakından tanımlamaya çalıştığı Platon'un öğretilerini takip etti. Ayrıca otuz üçler konseyinin hevesli bir öğrencisiydi. Üç varoluş biçimini ayırt etti: Duyarlı, anlaşılır ve ikisinin birleşiminden oluşan üçüncüsü, sırasıyla duyu, akıl ve görüşe karşılık geliyordu. Birliği ve dualiteyi evreni yöneten tanrılar ve ruhu kendi kendine hareket eden bir sayı olarak görüyordu. Tanrı her şeyi kuşatır ve ilahi ile ölümlü arasında, ruhun koşullarından oluşan iki şeytani güç vardır. O, matematiksel nesnelerin ve Platonik Fikirlerin, onları ayıran Platon'un aksine aynı olduğunu savundu. Ahlakta, erdemin mutluluk ürettiğini, ancak harici malların ona hizmet edebileceğini ve amacını gerçekleştirmesini sağlayabileceğini öğretti.

Fransızca felsefenin tarihi, son derece çeşitli ve yüzyıllar boyunca Batı felsefesini etkilemiş olan Fransızca felsefenin Orta Çağ skolastik düşünürü Pierre Abélard'dan başlayarak modern felsefenin kurucularından René Descartes'ın felsefesinden yirminci yüzyılda ortaya çıkmış bilim felsefesi, varoluşçuluk, fenomenoloji, yapısalcılık ve postmodernizme kadar gelişimini ele alır.

<span class="mw-page-title-main">Anaksarhos</span> MÖ 4. yüzyıl Yunan filozofu

Anaxarchus, Demokritos okulundan antik bir Yunan filozoftu. Pyrrho ile birlikte Büyük İskender'e Asya'da eşlik etmiştir. Felsefi görüşleriyle ilgili rivayetler onun Yunan şüphecilerin öncüsü olduğunu göstermektedir.