İçeriğe atla

Finansal küreselleşme

Finansal küreselleşme, ulusal finans sistemlerinin ekonomide, devlet denetimini gevşetmesiyle faiz veya döviz işlemlerinde kontrollerin kalkmasıyla küresel düzeyde yaşanan sermaye hareketlerini ifade etmektedir. Küreselleşme ürünlerin, fikirlerin, kültürlerin ve dünya görüşlerinin alış verişinden doğan bir uluslararası bütünleşme sürecidir.[1] Finansal küreselleşmenin kendini gösterdiği yer finans piyasalarıdır.[2] 1970'li yıllarda ilk önce gelişmiş ülkelerde başlamış ve ardından gelişmekte olan ülkelerde finansal serbestleşme politikaları ortaya çıkmıştır. 1970'li yıllarda gelişim aşamasındaki ülkelerin çoğunda petrol şokları ortaya çıkmış. Beraberinde ekonomik bunalım ve borçlar krizini getirmiştir. Yaşanan iktisadi bunalım sonrası ekonominin gelişmesi için ekonominin serbestleşmesi gerektiğini savunan görüşler çoğalmıştır. Küresel kelimesinin kökü 400 yıl önceye gitmektedir. Küreselleşme dünyada ilk olarak 1960' larda kullanılmaya başlanmış, 1980'li yıllarda ise daha çok yayılmıştır. Küreselleşme kelimesi insanların artık günlük hayatlarında da kullanılmaktadır. Dünyada yaşanan gelişmeleri anlatmak için küreselleşme kavramını kullanmaktayız. Politika, teknoloji, ekonomik vb. alanlardaki gelişmeleri konuşurken küreselleşme kavramı kullanılmaktadır. Genel olarak küreselleşmenin birçok tanımı yapılabilmektedir. İletişim ve bilişimin gelişmesiyle küreselleşme sürecide buna paralel olarak hız kazanmıştır. Küresel ekonominin tanımı; mal ve hizmetlerin, bilginin, sermayenin tüm dünya ülkelerin de dolaşımıdır.[3]

Küreselleşmenin Ekonomiye Etkileri

Küreselleşmenin ekonomiye etkisine bakılırken genelde 1970 ve 1914 arası dönemde ekonomiye yön veren üç önemli konuya değinilir:

  1. İletişim ve ulaşım teknolojisi hızla gelişmiştir. İletişim teknolojisinin gelişmesiyle dünyanın her yerine insanlar bağlanabilir, ulaşabilir hale gelmişlerdir.
  2. Sanayide gelişmiş olan Avrupa ülkeleri ile diğer ülkeler arasında ticaretin artması.
  3. Avrupa ülkelerinin sanayileşmiş ülkelere yatırımlarının artması.[3]

Bretton Woods, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ABD'de diğer ülkelerin de katılımıyla dünya ticareti geliştirmek için görüşmeler başlamış ve görüşmelerin sonunda 'Uluslararası para anlaşması’ imzalanmış bu anlaşmayla uluslararası alanda yeni bir finansal sistem geliştirilmiş ve dünyada Bretton Woods sistemi başlamıştır.[4] Küreselleşme karşısında bazı sivil örgütler ortaya çıkmıştır. Küreselleşme karşıtı olarak bilinen bu örgütlerin hedefi Amerika Birleşik Devletleri ve WTO Dünya ticaret örgütü, Dünya Bankası ve IMF Uluslararası para fonu. Küreselleşme karşıtlarına göre bu kurumlar küreselleşmenin savunucularıdır. Her ne kadar küreselleşme yaşam standartlarını yükselt sebile, zengin ve fakir arasındaki fark da artmakta. Zengin ülkeler ve yoksul ülkeler arasındaki dengesizlik arttı. Küreselleşmenin dünya ticaretini hızlandırdığı ve gelişmiş ülkelerin diğer ülkelere göre kısmen daha fazla yararlandığı ileri sürülürken diğer taraftan küreselleşme ile gelen hızlı sermaye ve para transferleri; sıcak para ile gelişen ülkeleri olumsuz etkilediği ileri sürülmekte. Sonuç olarak ise küreselleşme tüm dünyayı sarmış durumda bu sebeple gelişmekte olan ülkelerin küreselleşmeyi kabul edip ekonomide başarının yollarını aramalıdır.[5] Bilindiği gibi SSCB'nin yıkılması ile ABD ve Batı ekonomik ve siyasal olarak dünyaya yayılmış, böylelikle çok uluslu şirketlerin dünya piyasalarındaki etkinliği artmış, finans piyasaları dünyaya yayılmış, iletişim ve ulaşım teknolojileri gelişmiş, bunların hepsi küreselleşmenin bir parçası olarak gösterilebilir. 1970 öncesi Uluslararası ekonomik faaliyetler mal ve hizmetlerin devletler arasındaki değişimi iken, 1970 sonrası sermayenin uluslararası sistemdeki hareketi önemli hale geldi. Dünya ticaret örgütü, ekonomik kalkınma ve işbirliği teşkilatı, küresel kurumlara örnek gösterilebilir. Bu kurumlardan önce dünya ekonomisine yön veren devletlerin oluşturduğu gruplarda ortaya çıkmıştır. Küreselleşme ile birlikte en önemli grup G-7lerdir. ABD, Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa, Kanada, İtalya bu grubun içerisindedir.[6]

Finansal Küreselleşmenin Ekonomiye Etkileri

Küreselleşmenin hayatımızın hemen hemen her alanında olduğunu söylemiştik. Finansal küreselleşme, ekonomik küreselleşmenin bir parçasıdır. Uluslararası arası alanda sermayenin serbestleşmesidir. Ekonomi küreselleşince sermayedeki hareketin arttığını görebiliriz. Soğuk savaş sonrası uluslararası arenada güven oluşunca finans piyasalarında artış daha da çoğalmıştır. Bilgi alanında da artış ve küreselleşme olmuştur ve bununda finansal küreselleşmeye etkisi olmuştur. 1970 sonrasında döviz piyasaları da genişlemiştir. Finansal küreselleşme İle birlikte dış ticarette artmıştır, yabancı sermaye yatırımları konusunda ise en çok gelişmiş ülkeler tercih ediliyor, gelişmekte olan ülkeler ise bu durumdan gelişmiş ülkeler kadar yararlanamamaktadır. Yabancı sermaye hareketleri gelişmekte olan ve geçiş sürecinde olan ülkelerde finansal krizlere yol açmaktadır.[7] Küreselleşmeyi savunanlara göre küresel ekonomi; sermaye ve finansal piyasanın hızlanması demektir. Diğer yandan küreselleşme gelişmiş ülkelerde çok fazla işsizliğe neden olmuştur, küreselleşme ile rekabet artmıştır.[8] Küreselleşme ile nakliye alanı da hızla gelişmiş ve bir ülkede üretilen mal, hizmet, başka bir ülkeye hızla aktarılması eskiye nazaran daha hızlı ve düşük maliyeti ile gerçekleşir olmuştur. Banka olan ve finansal İşler yapan kurumlar küreselleşme ile uluslararasılaşmıştır. Ekonominin küreselleşme ile dünya şirketleri ortaya çıkmıştır. Finansın küreselleşmesi hem tasarruf sahipleri hem de fon arayan girişimciler için yeni kapılar açmıştır. Ulusal finans sistemlerinde devlet denetimini sağlamak için koyulan faiz veya döviz işlemlerinde kontrollerin artık yapılmaması uluslararası sermaye hareketlerinin önünü açmıştır. Ülke içerisindeki piyasalarda sermaye bulamayanlar veya elindeki sermayeyi değerlendirmek isteyenler için piyasanın küreselleşmesi onlara kolaylık sağlamıştır. Girişimciler ulusal faizlerden daha ucuz faiz ile para alabilmek için dış piyasaya yönelmişler veya borsadaki hisselerini daha yüksek piyasa ile yabancılara satmak için uluslararası finans piyasalarına yönelmişlerdir. Birikimlerini yatırıma dönüştürmeyi amaçlayan ve aracı kurumlardan oluşan finans sektörü; ekonomik sorunları ve işleri kolaylaştırmış ve birçok insanın iş istihdamı bulduğu bir hizmet sektörü oluşturmaktadır. Vade, ödeme araçları gibi çeşitli finansal araçları ortaya çıkmıştır. Finansın küreselleşmesi ile ve bu finans araçları ulus devlet'lerin ve merkez bankalarının para ve kredi denetimlerini zorlaştırmıştır. Finansal küreselleşme ile birikimlerini farklı ülkelere yatıran tasarruf sahipleri ortaya çıkmıştır.[9] Bir başka ifade ile Ekonomik küreselleşme; devletlerin ekonomilerinin dünya ekonomisi ile bütünleşmesi ve bir pazarda birleşmesini ifade eder. Ekonomik küreselleşme ile devletler arası ilişkiler yoğunlaşmış ve devletler birbirine yakınlaştırmıştır. Finansal küreselleşmenin artması ile sermaye belirli bir devlet içerisinde kalmayıp başka devletlerin sınırına da yayılmıştır. Finansal küreselleşme ile artık sermaye daha az risk ve daha fazla kazanç sağlamak için diğer devletlerin sınırına yayılmıştır. Finansal küreselleşmenin daha çok 1980'li yıllarda gelişmiş ve etkisini göstermiş ve böylelikle uluslararası finansal piyasaları birbirinden ayıran sebepler ortadan kalkmış ve uluslararası finans piyasaları birbiriyle hızlı bir şekilde bütünleşmiştir.[10] 1980'lerden sonra finans piyasalarının liberalleşmesinin devletlerin ekonomilerine katkı sağladığı gibi zararlarının olduğu, ekonomik krizlere de sebep olduğu da görülmüştür. Neoliberalizm'cilere göre finansal piyasaların birleşmesi ve bütünleşmesinin ekonomik büyümeye katkısı vardır. 1690'dan sonra olan ekonomik krizler sonrasında finansal küreselleşmenin ülkeleri kötü etkileyeceği yönünde de düşünceler vardır. Sermaye akımlarının küresel bir boyut kazanmasında güçler de etkili olmuştur. Bretton Woods sisteminin yıkılmasından sonra finansal alanda küreselleşmenin daha hızlı arttığını söyleyebiliriz. Finansın küreselleşmesinin de borç olmak isteyenler ve yatırımcılarda; devletler ve finansal kuruluşlar kadar etkilenmiştir. Finansal bütünleşme için liberal ekonomi politikaları da gereklidir. Sermaye piyasalarındaki liberal politika; sermayenin serbestleşmesi giriş ve çıkışının serbestleşmesi ve finansal baskı politikaları ve yatırımcılara yönelik koyulan engellerin kaldırılması. Para piyasalarının liberalleşmesi; bankacılık sistemindeki engellerin ve denetimlerin kaldırılması, bankalar arasındaki rekabetin geliştirilmesi, olarak ifade edebiliriz. Mc Kinnan ve Shaw'ın yaptığı çalışmalarda finans üzerindeki kısıtlamaların kaldırılmasının ekonomik büyümede etkili olacağını ifade etmekteler.[11]

Kaynakça

  1. ^ "TASAM | Finansal Küreselleşme ve Ekonomik Etkileri". TASAM | Finansal Küreselleşme ve Ekonomik Etkileri. 20 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ocak 2022. 
  2. ^ Zübeyir Turan (Haziran 2011). "finansal piyasalar ve küreselleşme". Mevzuat dergisi, 162. 6 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Nisan 2020. 
  3. ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 6 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Nisan 2020. 
  4. ^ https://www.investaz.com.tr/yatirim/bretton-woods-sistemi-nedir[]
  5. ^ "Arşivlenmiş kopya". 22 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2020. 
  6. ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2020. 
  7. ^ https://www.researchgate.net/publication/313677654_Finansal_Kuresellesme_Ekseninde_Turkiye'ye_Yonelik_Sermaye_Hareketleri_Uzerine_Bir_Arastirma BAKAN-ŞENTÜRK Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi sayı/6 (Haziran 2012)
  8. ^ "Arşivlenmiş kopya". 24 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Nisan 2020. 
  9. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 22 Haziran 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Nisan 2020. 
  10. ^ "Arşivlenmiş kopya". 31 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2020. 
  11. ^ http://static.dergipark.org.tr/article-download/imported/1094000026/1094000023.pdf[]?

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Banka</span> finansal etkinlikte bulunan kurum

Banka, faizle para alınıp verilebilen, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve bunun dışındaki diğer ticari, finansal ve ekonomik etkinliklerde bulunan kuruluşlara denir. En yaygın üçüncül sektörlerden biridir. Banka sözcüğü İtalyanca banca sözcüğünden Türkçeye geçmiştir. Para bozma gişesi, para bozma yeri anlamına gelir. Kredilendirme faaliyetleri doğrudan banka tarafından veya sermaye piyasaları aracılığıyla dolaylı olarak da yapılabilir. Bankalar genellikle uluslararası bir dizi sermaye standardı olan Basel Anlaşmalarına dayanan asgari sermaye gereksinimine tabidir. Bankalar bir ülkenin finansal sistem ve ekonomisinde önemli bir rol oynadıklarından, yargı alanlarının çoğu bankalar üzerinde yüksek derecede düzenleme uygulamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Amerikan doları</span> Amerika Birleşik Devletlerinin para birimi

Amerikan doları veya Birleşik Devletler doları, 1792 Para Yasası ile yürürlüğe girmiş, Amerika Birleşik Devletleri'nin resmî para birimidir. Dünya ticareti üzerinde en yaygın kullanılan para birimi olmasıyla da bilinir. Serbest dalgalanan bir para birimidir.

Bretton Woods sistemi, II. Dünya Savaşı sırasında Temmuz 1944'te ABD'nin küçük bir kasabası olan Bretton Woods'da toplanan Birleşmiş Milletler Para ve Finans konferansında ortaya çıkan iktisadi sistemdir. Bu konferansa 44 ülkenin temsilcileri katılmıştır ve bu konferansa gelen devletlerin yarısından fazlası az gelişmekte olan ülkelerdir. Ayrıca Romanya dışındaki sosyalist ülkeler fona üye olmamış ve sistemin dışında kalmışlardır. Aynı zamanda Bretton Woods sisteminin kurulma sebeplerinden biri olan 1929 yılında yaşanan ekonomik buhran ve hemen ardından gelen dünya savaşı ile ekonomisi dibe vuran ülkeler, uluslararası alanda yaşanan para değişiminin duraksama noktasına gelişi ve savaş sebebiyle ülkeler arası alım satım ticaretinin durması, uluslararası alanda tekrar parasal döngünün düzelmesi ve ekonomik istikrarın sağlanması için böyle bir sistemin kurulması amaçlandı.

<span class="mw-page-title-main">Bretton Woods</span>

Bretton Woods, Küçük bir ABD eyaleti olan New Hampshire'deki bir Carroll kasabasının bir bölgesi. 1944 yılında burada yapılan Birleşmiş Milletler Para ve Finans Konferansı ardından imzalanan Bretton Woods Anlaşması ve adı bu anlaşma ile ortaya çıkan Bretton Woods sistemi ile ünlenmiştir. Anlaşma buradaki, 1905 yılında kurulmuş olan Mount Washington Oteli'nde imzalanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Bretton Woods Anlaşması</span>

Bretton Woods Anlaşması, Temmuz 1944'te ABD'nin New Hampshire eyaletinin küçük bir beldesi olan Bretton Woods'da toplanan Birleşmiş Milletler para ve finans konferansında imzalanan "Uluslararası Para Anlaşması"nın bir diğer adıdır. II. Dünya Savaşı sonrasında kambiyo kurlarının dünya ticaretini geliştirici bir sisteme göre saptanması için yeni yöntemler aranmış ve bu çalışmalar sonucunda Bretton Woods Anlaşması ile uluslararası ödemelerde kullanılacak yeni bir sistem geliştirilmiştir. Doğu Bloku ülkeleri dışındaki 44 ülkeden 730 delegenin katıldığı bu anlaşma ile katılan ülke paraları için sabit kur esası benimsenmiş ve anlaşmaya katılan her ülkenin parasının değerinin, dolar esas alınarak saptanması kabul edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Finans</span> Akademik disiplin

Finans, para, döviz ve sermaye varlıklarının incelenmesi ve disiplinidir. Mal ve hizmetlerin üretimi, dağıtımı ve tüketiminin incelenmesi olan ekonomi ile ilgilidir ancak ondan farklıdır. Kapsama dayalı olarak Finansal sistemlerde finansal faaliyetlere ilişkin disiplin, kişisel, kurumsal ve kamu finansmanı olarak ayrılabilir.

Uluslararası politik ekonomi, uluslararası ilişkileri, politik ekonomiden faydalanarak inceleyen, sosyal bilimlere ve tarihe bir bakış açısıdır. Kısaca, uluslararası politik ekonomi, devlet politikalarının ve pazar ekonomisinin birbirleriyle olan ilişkilerinin sonuçlarını uluslararası düzeyde incelemekle görevlidir.

Altın standardı, standart ekonomik hesap biriminin sabit miktarda altına dayandığı bir para sistemidir. Altın standardı, 1870'lerden 1920'lerin başlarına, 1920'lerin sonlarından 1932'ye ve ayrıca 1944'ten ABD'nin ABD dolarının altına konvertibilitesini tek taraflı olarak sonlandırıp Bretton Woods sistemine kesin olarak son verdiği 1971 yılına kadar uluslararası para sisteminin temelini oluşturdu.

<span class="mw-page-title-main">Uluslararası Para Fonu</span> uluslararası finans kurumu

Uluslararası Para Fonu, küresel finansal düzeni takip etmek, borsa, döviz kurları, ödeme planları gibi konularda denetim ve organizasyon yapmak, aynı zamanda teknik ve finansal destek sağlamak gibi görevleri bulunan uluslararası bir organizasyondur.

<span class="mw-page-title-main">1997 Asya mali krizi</span> Temmuz 1997nin ikinci yarısından itibaren ortaya çıkan ve Taylandda başlayan bir domino etkisi ile tüm Asyayı sarmış ekonomik kriz

Doğu Asya Mali Krizi Temmuz 1997'nin ikinci yarısından itibaren ortaya çıkan ve Tayland'da başlayan bir domino etkisi ile tüm Asya'yı sarmış ve Güneydoğu Asya krizi adını almış finans krizidir. Asya Kaplanları olarak bilinen birçok Doğu Asya ülkesinin para birimleri, borsaları ve diğer kıymetleri ekonomik krizden etkilenmiştir. Yerel olarak IMF Krizi olarak da bilinir ama bu isim tartışmalıdır. Krizin varlığı ve sonuçları üzerinde görüş birliği olsa da nedenleri, kapsamı ve çözümleri tartışmalıdır. Uluslararası fon akımlarının yön değiştirmesine sebep olan ekonomik bir krizdir.

<span class="mw-page-title-main">Uluslararası döviz piyasası</span>

Yatırım, hedging, spekülasyon amacıyla yapılan hareketlerin gerçekleştiği döviz piyasaları 24 saat açıktır. Açılış Sidney ve Tokyo'da olur, Hong Kong ve Singapur, Bahreyn ile sürer Avrupa piyasalarına geçer. Frankfurt, Zürih, Londra'dan New York, Chicago piyasalarına ve Los Angeles ve San Fransisco'ya devam eder. İşlem hacmi, dünya ticaret hacminin 50 katından fazladır. İşlemlerde ağırlık Amerikan doları, Euro ve Japon yeni üzerindedir.

<span class="mw-page-title-main">İslami bankacılık</span>

İslami bankacılık olarak adlandırılan sistem, aktivitelerini şeriatı esas alarak belirlemektedir. Şeriat, ödünç verilen paradan para kazanmayı yasaklamaktadır.

2001 Türkiye ekonomik krizi, 21 Şubat 2001 tarihinde patlak veren, Türkiye'nin yıllardır karşılaştığı siyasi ve ekonomik sorunların bir sonucu olarak hem finansal piyasalar hem de Türk Lirası'nin değeri üzerinde yıkıcı etkilerle sonuçlanmış bir ekonomik krizdir.

Ekonomik milliyetçilik, ekonominin, emeğin ve sermaye oluşumunun ülke içinde kontrolü gibi politikalarla, emeğin, malların ve sermayenin hareketine gümrük vergisi ve diğer kısıtlamaların uygulanmasını gerektirip gerektirmediği de dahil olmak üzere, devlet müdahaleciliğini diğer piyasa mekanizmalarına tercih eden bir ideolojidir. Ekonomik milliyetçiliğin temel inancı, ekonominin milliyetçi hedeflere hizmet etmesi gerektiğidir.

Türkiye'de finansal krizler ya da ekonomik krizler makro ekonomik yapının bozulmasıyla ortaya çıkan buhran dönemleridir. 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı sonrası yaşanan başlıca krizler; 1946, 1958, 1960, 1974, 1980, 1982, 1990, 1994, 2000-2001, 2008-2012 ve 2018-2023 krizleridir.

<span class="mw-page-title-main">Küreselleşme karşıtlığı</span>

Küreselleşme karşıtlığı, kurumsal kapitalizmin küreselleşmesine karşı eleştirel ve toplumsal bir harekettir.Bu hareket aynı zamanda küresel adalet hareketi, alternatif küreselleşme, anti kurumsal küreselleşme hareketi ve neoliberal küreselleşme karşıtı hareket olarak da bilinir.

Çin'de küreselleşme, Çin toplumunun benimsediği yabancı ekonomik, sosyal ve kültürel etkileri ve bu işlemin tarihiyle ilgilidir.

Döviz kuru sistemleri 19. yüzyıldan itibaren üç grupta tanımlanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Küresel finansal sistem</span>

Küresel finansal sistem, birlikte yatırım ve ticaret finansmanı amacıyla uluslararası finans-kapital akışını kolaylaştıran yasal anlaşmalar, kurumlar ve hem resmi hem de gayri resmi ekonomik aktörlerin dünya çapındaki çerçevesidir. 19. yüzyılın sonlarında ekonomik küreselleşmenin ilk modern dalgası sırasında ortaya çıkmasından bu yana, uluslararası piyasaların şeffaflığını, düzenlemesini ve etkinliğini artırmayı amaçlayan merkez bankalarının, çok taraflı anlaşmaların ve hükûmetler arası örgütlerin kurulmasıyla evrimine damgasını vurdu.

Ekonomik küreselleşme, malların, sermayenin, hizmetlerin, teknolojinin ve bilginin yaygın uluslararası hareketini ifade eden bir küreselleşmedir. Ekonomik küreselleşme, akademik literatürde yaygın olarak bulunan küreselleşmenin üç ana boyutundan biridir. Malların, hizmetlerin, teknolojilerin, enformasyon ve sermayenin sınır ötesi hareketinin yoğunlaşmasıyla dünya genelinde ulusal, bölgesel ve yerel ekonomilerin artan ekonomik entegrasyonu ve karşılıklı bağımlılığıdır. Ekonomik küreselleşme, öncelikle üretim, finans, piyasalar, teknoloji, örgütsel rejimler, kurumlar, şirketler ve insanların küreselleşmesini içerir.