Metafizik ya da doğa ötesi, felsefenin bir dalıdır. İlk felsefeciler tarafından, "fizik bilimlerinin ötesinde olan" anlamına gelen "metafizik" sözcüğü ile felsefeye kazandırılmıştır.
Yeni Ahit veya Yeni Antlaşma, Kitab-ı Mukaddes'in Eski Ahit'in ardından gelen ve Grekçe kaleme alınmış olan ikinci kısmına Hristiyanların verdiği isimdir. İnançlı Yahudilerce "Yeni Ahit" kabul edilmez. Hristiyanlarca kutsal kabul edilen 27 kitapçıktan oluşan bir kitap bütünüdür.
Hristiyanlık, Nasıralı İsa'nın yaşamına, öğretilerine ve vaazlarına dayanan, tek Tanrılı İbrahimî bir dindir. Günümüzde Hristiyanlık, dünya nüfusunun yaklaşık %30,1'ini oluşturmaktadır ve 2,4 milyarı aşkın takipçisi ile dünyanın en kalabalık dinidir. Takipçilerine, "Mesihçi" anlamına gelen Hristiyan veya Nasıralı İsa'ya ithafen İsevi veya Nasrani denir. Kitâb-ı Mukaddes'e inanan takipçileri, Yahudi metni olan Tanah'ta kehanet edilen İsa'nın Mesih olarak gelişinin bir Yeni Ahit olduğuna inanırlar.
Kitâb-ı Mukaddes, Mukaddes Kitap veya Kutsal Kitap, Eski Ahit ve Yeni Ahit'i kapsayan, Hristiyan inanışının temelini oluşturan ve Hristiyanlarca kutsal sayılan kitaptır.
İslam felsefesi, İslâm dinine mensup kişilerce gerçekleştirilen felsefe etkinliğidir. Müslüman felsefesi ve Arapça felsefe olarak da adlandırılır. İslam felsefesi adlandırması sadece İslam'a dair bir felsefe olarak anlaşıldığından tartışmaya açıktır. İslam dünyası felsefeyle 8. yüzyıldan itibaren sistematik hale gelen Bağdat merkezli tercüme hareketiyle tanışmıştır. 3. yüzyılda Plotinos'un öncülük ettiği, Yeni Platonculuk adlı felsefi akımın Eflâtun ve Aristoteles'i uzlaştırma çabaları İslam dünyasına aktarılan felsefenin temeli olmuştur. Müslüman filozoflar bu iki filozofun eserlerini şerh etme yoluna gitmişlerdir.
İskenderiyeli Klement, gerçek adı Titus Flavius Klemens olan Hristiyan düşünür.
Batı felsefesi, Antik Yunan'dan başlayıp günümüze kadar gelen Batılı felsefe tarihi anlayışı. Özellikle Avrupa'nın ve batı olarak adlandırılan dünyanın 19. yüzyıl'da felsefe tarihini yazarken kategorize ettikleri düşünce geleneği Batı felsefesi olarak adlandrılır. Platon'dan başlayıp modern zamanlara uzanan belirli bir felsefe yapma tarzı batı felsefesinin ayırıcı özelliği, daha ayrıcalıklı özelliği olarak anlaşılır. Bu eğilim genel bir yaklaşımla "Doğu'da felsefe yoktur" savını ileri sürer. Antik Mısır, Mezopotamya, İran, Çin ve Hint kültürleri tarih olarak çok daha eski olmalarına ve buralarda yaşayan insanların belirli düşünce geleneklerine sahip olmalarına rağmen, Batı felsefesi Antik Yunan dönemiyle birlikte başlatılır ve bunlar dışta bırakılır. Doğu felsefesi, Hint ve Çin felsefeleri dahil olmak üzere çok önceleri başlamıştır, bu gelenekler etkileşimlerle sürekli varlıklarını devam ettirmişlerdir, ancak Batı felsefesi bu gelenekleri felsefe-dışı sayma yönelimindedir. Felsefe tarihi kitapları, genel bir eğilim olarak, MÖ 500'lerden başlayarak bugüne kadar, batı olarak addedilen bölgelerde ve batılı düşürlerce ortaya konulan felsefe yapma geleneği Batı felsefesi olarak görülür.
Orta Çağ felsefesi tarihsel dönem itibarıyla ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin başlangıcına kadar olan dönemi kapsar. M.S. 2. yüzyıldan 15. yüzyıl sonlarına-16. yüzyıl başlarına, rönesansa kadar olan dönem olarak ele alınır. Bu dönemin felsefe tarihi açısından kendine özgü özellikleri vardır. Birçok felsefe tarihi kitabında Orta Çağ'da felsefe yok sayılır ya da Orta Çağ'ın karanlık bir çağ olduğu değerlendirmesine bağlı olarak felsefenin de karanlığa gömüldüğü öne sürülür. Bunun yanı sıra Orta Çağ'da felsefenin varlığını kabul eden ve bu felsefenin özgül niteliklerini açıklayan felsefe tarihi çalışmaları da söz konusudur.
Aristotelesçilik, Platonculuğa paralel olarak, aynı zaman dönemleri içinde gelişen bir felsefi eğilimdir. Yeni bir dünya görüşü arayışı içinde rönesans felsefesinin Platon'a ve Aristoteles'e yönelmesi şaşırtıcı değildir. Her ikisi de klasik çağın en güçlü düşünürleriydi ve yapıtları bir anlamda ilk felsefeyi kurmaya yönelikti.
Skolastik felsefe/düşünce, Latince kökenli schola (okul) kelimesinden türetilen scholasticus teriminden gelmektedir ve kelime anlamı olarak okul felsefesi demektir. Bu anlam önemlidir, zira skolastik felsefe, Orta Çağ düşüncesinde doğrunun zaten mevcut olduğu düşüncesine ve felsefenin okullarda okutularak öğretilmesine dayanan bir yaklaşım sergiler. Bu felsefenin temeli teolojidir, ona dayanır ve onu desteklemeye çalışır.
Erdel veya Transilvanya bugünkü Romanya'nın batı ve orta bölgelerine eskiden verilen isimdi. Asıl ismi Macarca Erdély, Rumence Ardeal, Sırp, Bulgar ve Yunan dillerinde ise Erdel olarak kullanılmış ancak diğer Avrupa ülkeleri aynı bölgeye genellikle Transilvanya ismini vermişlerdir. Erdel 1526 yılındaki Mohaç Muharebesi'nden sonra Osmanlılara bağımlı hale geldi ve 1683'e kadar Erdel Prensliği adıyla iç işlerinde serbest dış işlerinde Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı bir özerk devlet olarak yaşadı. 1683 yılındaki II. Viyana Kuşatması'nın bozgunla sonuçlanmasından sonra bölge 1691'de Macaristan ile birlikte fiilen Avusturya Arşidüklüğü'nün eline geçti. Bölge 20. yüzyılın başlarında Macaristan ve Romanya arasında birkaç kere el değiştirdi. II. Dünya Savaşı sonrasında Romanya'nın elinde kaldı.
Apamealı Numenius, Yunan Neopisagorcu filozof. M.S.2.yüzyılda Suriye'nin Apamea kentinde yaşamıştı. Neoplatonistlerin öncüsü kabul edilir.
Felsefe veya düşünbilim; varlık, bilgi, değerler, gerçek, doğruluk, zihin ve dil gibi konularla ilgili soyut, genel ve temel problemlere ilişkin yapılan sistematik çalışmalardır. Felsefe ile uğraşan kişilere filozof denir.
Hristiyan Yahudiler, Hristiyanlık dinini benimsemiş, etnik olarak Yahudi olan insanlardır. Özellikle İkinci Tapınak döneminde Yahudiye'de ortaya çıkan Yahudi dinî mezhebi Hristiyanlığın ilk takipçileriydi. Başlangıç döneminde bu topluluk, İsa'yı Mesih olarak kabul eden Yahudilerden oluşuyordu. Hristiyanlığın yayılması ve değişime uğramasından sonra Hristiyan Yahudiler, bu dinin sadece bir kolunu oluşturur duruma geldiler.
Iustinus, Patristik felsefenin ilk döneminin adı anılmaya değer apolojistlerinden biridir. Yortusu 1 Hazirandadır.
Helenistik Yahudilik, Yahudi dini ile Eski Yunan kültürünün sentezi olan bir Yahudilik meşrebiydi. Büyük İskender'in fetihleri sonrası MÖ 4. yy'ın sonlarında kurulan İskenderiye ve Antakya, Roma İmparatorluğu'nun yıkılışına ve Müslümanların fetihlerine kadar olan dönemde, Helenistik Yahudiliğin merkezleriydi. Helenistik Yahudilik, İkinci Tapınak Dönemi'nde Kudüs'te de mevcuttu. Burada, geleneksel Musevilik taraftarları ile Helenistik Yahudilik taraftarları, çatışma halindeydiler.
Başpiskopos Damaskinos Papandreou, 1941'den ölümüne kadar Atina'nın başpiskoposu ve Yunanistan başbakanı idi. Ayrıca, 1944'te Alman işgal kuvvetinin çekilmesi ile II. Dünya Savaşı'nın Yunanistan'a dönüşüyle 1946'da Yunanistan'ın naipliğini yapıyordu. Rolü, II. Dünya Savaşı sırasında Yunanistan'ın Alman işgalinden kurtuluşu ile Yunan İç Savaşı arasında idi.
Yahudi felsefesi, Yahudiler tarafından yürütülen tüm felsefeleri içerir. Modern Haskala ve Yahudi kurtuluşuna kadar Yahudi felsefesi, tutarlı yeni fikirleri Rabbânî Yahudilik geleneğiyle uzlaştırma girişimleriyle meşguldü, böylece yeni ortaya çıkan Yahudi olmayan fikirleri benzersiz bir Yahudi skolastik çerçeve ve dünya görüşü içinde örgütledi. Modern topluma kabul edilmeleriyle birlikte laik eğitime sahip olan Yahudiler, içinde bulundukları dünyanın taleplerini karşılamak için tamamen yeni felsefeler benimsediler veya geliştirdiler.
Hristiyan felsefesi, MS 2. yüzyıldan günümüze kadar Hristiyanlar tarafından ortaya konulan ve tartışılan felsefî fikirlerdir.
Orta Doğu felsefesi, Bereketli Hilal, İran ve Arap yarımadası gibi Orta Doğu'daki coğrafyalarda yapılan felsefedir. Antik Mısır felsefesi, Babil felsefesi, İran felsefesi, Yahudi felsefesi ve İslam felsefesi gibi felsefi gelenekleri içinde barındırır.