
İncil, İsa'nın yaşamını, öğretilerini, ölümünü ve dirilişini anlatan her bir biyografidir. Matta, Markos, Luka ve Yuhanna tarafından kaleme alınmış olan ve yazarlarının adlarıyla anılan dört incil, Yeni Ahit'in ilk dört bölümünü teşkil eder. İncil sözcüğü Türkçe konuşan kimseler arasında sıklıkla Yeni Ahit anlamında kullanılır. Bu kullanıma –hatalı olsa dahi– Türkçe Hristiyan kaynaklarda da rastlanabilir. Bu kaynaklarda Müjde sözcüğü de Yeni Ahit anlamında kullanılır.

Kitâb-ı Mukaddes, Mukaddes Kitap veya Kutsal Kitap, Eski Ahit ve Yeni Ahit'i kapsayan, Hristiyan inanışının temelini oluşturan ve Hristiyanlarca kutsal sayılan kitaptır.
Filoloji, dillerin yapısını, tarihsel gelişimini ve birbirleri ile ilişkilerini inceleyen bilim dalıdır. Filoloji, bir dili, o dilde verilmiş ürünlere dayanarak inceler, bu yolla bir ulusun ya da uygarlığın kültürel gelişimini, kendine özgü niteliklerini araştırır.
Çeviri ya da tercüme, bir dildeki bir metnin başka bir dile aktarılması işlemini ve bu süreç sonucunda elde edilen ürünü anlatmak amacıyla kullanılır.
Çevirmen bir metni veya sözlü iletişimi bir dilden başka bir dile çevirmeyi meslek edinen kişiye denir. Yazılı çeviri yapan kişiye mütercim, sözlü çeviri yapan kişiye de tercüman adı verilir. Çevirmenler kitap, film, video oyunu, makale, tez, ticarî yazışma ve sözleşmeler, hukukî dokümanlar, vize evrakı gibi belgeleri tercüme eden veya toplantılarda, seminerlerde, konferanslarda ardıl veya eş zamanlı çeviri yapan kişilerdir.
Gürcü alfabesi, Güney Kafkas dillerinin, özellikle Gürcücenin yazımında kullanılan alfabedir. 1940'larda Osetçe ve 1937-1954 arasında Abhazcanın yazımında da kullanılmıştır. Gürcü alfabesi Dağıstan'da Avarlar tarafından da yüzyıllarca Avar dilini yazmak için kullanılmıştır. Avarlar Gürcü krallıkları ile Alazan vadisi yüzünden çatışmaya başlayınca Gürcü alfabesi, 16. yüzyıldan itibaren yerini Avar dili için düzenlenmiş Arap harflerinden oluşan Ajam alfabesine bıraktı.
Metinlerarasılık, metinlerin anlamının başka metinler tarafından şekillendirilmesidir. Bir yazarın önceki bir metni ödünç alması ve dönüştürmesi için kullanılabildiği gibi bir metni okuyan bir okurun bir başka metne başvurması için de kullanılabilmektedir. Bu ilişki farklı iletişim ortamları arasında kurulduğunda "mecralar arasılık" olarak adlandırılır. “Metinlerarasılık” kavramının kendisi de postyapısalcı Julia Kristeva tarafından 1966 yılında bulunmasından bu yana pek çok kez ödünç alınmış ve dönüştürülmüştür. Eleştirmen William Irwin'in belirttiği gibi, bu terim, “Kristeva’nın ilk vizyonuna sadık kalanlardan onu sadece anıştırma ve etkiden bahsederken daha şık bir dil kullanmak isteyenlere kadar neredeyse kullanıcı sayısı kadar farklı anlamlara gelir hale gelmiştir”.

Yuhanna İncili, Kutsal Kitap dizisine ait olan bir kitaptır. Yunanca Kutsal Yazıların ya da Yeni Ahdin dört kanonik incillerden sonuncusudur. Bu incilin Yuhanna adlı bir adam tarafından yazıldığı genellikle kabul edilir.

Q metni; Matta ve Luka İncillerine kaynaklık ettiği öne sürülen, ancak yazılı örnekleri bulunamayan kuramsal metin.
Tomas İncili, apokrif bir incil.
Transkripsiyon, çevriyazı ya da çeviri yazı konuşmadaki sesleri, onları sonradan tekrar üretebilmek için özel yazılı sembollerle kaydetmektir. Dil bilimciler fonetik transkripsiyon için Uluslararası Fonetik Alfabe'yi kullanırlar. Bunun ASCII karşılığı SAMPA'dır. Örneğin bazı Anadolu ağızlarında "değil", "Gelecek misin?", "Gelemem." sözlerinin söylenişlerine göre "da´l", "del"; "gelcemin?", "gelecaññi?" şekillerinde yazılması gibi.

Altun Tamgan Tarkan Yazıtı, İhe Ashete Yazıtı ya da Höl Asgat Yazıtı, 1891 yılının ağustos ayında Rus bilim insanı N. P. Levin tarafından bulunmuştur. Yazıt Nikolay Yadrintsev, Vasili Radlof, Hüseyin Namık Orkun vb. birçok bilim insanı tarafından incelenmiş ve estampajları çıkarılmıştır. Altun Tamgan Tarkan Yazıtı, Moğolistan'n Bulgan aymagının Mogod sumunda, Tülee Uul Dağı'nın batısında kalan Asgatan Höndiy bölgesindeki Asgat Vadisi'nde bulunmaktadır. Altun Tamgan Tarkan Yazıtı, Koşo Saydam Gölü'nde bulunan Orhun Yazıtları'nn yaklaşık olarak 53 km kuzeydoğusunda bulunmaktadır.
Antik Mısır Edebiyatı, Antik Mısır'da milattan önce 2800 yılından milattan sonra 300 yılına kadar icra edilen, Eski, Orta ve Yeni Mısır dili ile demotik metinlerle günümüze aktarılan, bilge öğretiler ve otobiyografik metinler içeren bir edebiyattır.
Arnavutça, ait olduğu Hint-Avrupa Dil Ailesi'ne ait özellikler barındırmasına rağmen bulunduğu grup içinde yalıtılmış bir haldedir. Arnavutçanın dahil olduğu bu grupta konuşulmaya devam eden diğer diller Ermenice ve Yunancadır. Dilin kökeni hakkındaki ilk çalışmaları yapan ve Arnavutçanın Hint-Avrupa Dil Ailesi'ne mensup olduğunu kanıtlayan kişi Alman filolog Franz Bopp'dur. Arnavutçanın, eski zamanlarda Balkanlar'da konuşulan bir dil olan İlir diliyle bağlantısı olup olmadığı sıklıkla tartışılan bir konudur.

Yuhanna'nın Gizli Kitabı ya da Yuhanna Apokrifi, Nag Hammadi kütüphanesinde 3 farklı versiyonu ele geçen, içerisinde yaratılış mitinin yanı sıra kötülüğün kaynağı ve kötü alemden semavi aleme nasıl yükselinebileceği sorununa cevap arayan gnostik bir metindir. Nag Hammadi'de keşfedilmesinden önce 19. yüzyılda ele geçen, milattan sonra 5. yüzyılda yazıldığı tahmin edilen ve Berlin'e getirilen ve bu nedenle Berlin Kodeksi olarak da bilinen kodekste de aynı metnin kısa bir versiyonu bulunmaktadır. Ancak MS 180'li yıllarda İreneyus'un heretiklere karşı yazdığı metinlerde bu metne atıfta bulunması nedeniyle, daha erken bir tarihte kaleme alındığı, ancak zamanla geliştirildiği düşünülmektedir.

Hakikat İncili Kıptîce yazılmış, Nag Hammadi kütüphanesi kapsamında bulunan gnostik bir metindir. 2. yüzyılda yazıldığı tahmin edilen metin, Nag Hammadi metinlerinin ilki olan ve Jung Kodeks olarak da bilinen kodeksin bir parçasıdır. Hakikat İncili'nin bir kısmı Kodeks XII'te de yer almaktadır. Kilise babası İreneyus metinlerinde bir Hakikat İncili'nden bahsetse de, onun bahsettiği incilin Nag Hammadi'de bulunan incil olup olmadığı belli değildir. Hakikat İncili, metinin başında yer alan iki kelimedir, metin yapısı itibarı ile bir incil olmaktan ziyade, didaktik ve uyarıcı bir vaaz niteliği taşımaktadır.
Nag Hammadi Kütüphanesi 1945'te Yukarı Mısır'da Nag Hammadi kasabası yakınlarında keşfedilen erken Hristiyan ve Gnostik metinlerin bir koleksiyonudur.

Papirüs 52, Yunanca Kutsal Yazıların en eski el yazmasıdır. Bu papirüs Yuhanna Fragmanı ya da Papirüs Rylands 457 adları altında da tanınır.
Yeni Ahit'in el yazmalarını kalitelerine ve metin türüne göre sınıflandırmak amacıyla Kurt ve Barbara Aland Der Text des Neuen Testaments eserlerinde beş kategori önerdiler. Bilimde papirüslerin bu sınıflandırılması kabul edilir.

Yeni Ahit'in Metin Tarihi, Yunanca ve diğer dillerde günümüze ulaşan çok sayıda el yazmasının aktarılmasıdır. Yeni Ahit'in el yazısı aktarılması, diğer tüm eski edebi eserlerden daha iyi ve daha kapsamlıdır. En eski metin tanıkları, yazarların orijinal metinlerinin çıkış zamanına çok yakındır.