
Mastodon veya Mammut, Geç Miyosen devrinden Pleyistosen sonuna kadar yaşamış olan hortumlular (Proboscidea) ailesine mensup bir hayvan cinsidir. Bu cinsin çok sayıda türü mevcuttur. bilimsel olarak mammut olarak adlandırılır; ancak gayriresmî olarak mastodon olarak isimlendirilmiştir. Mastodon adı Yunanca μαστός "meme ucu" ve ὀδούς "diş" kelimelerinden gelir ve bu familyaları diğer familyalardan ayıran özelliği tanımlar.

Habeş kurdu, Etiyopya kurdu ya da Habeş çakalı olarak da bilinir, köpekgiller (Canidae) familyasından en nadir rastlanan Canis türü. Eskiden "Habeş tilkisi" olarak da adlandırılmıştır, ama uzun bacakları yüzünden "tilki" ismi artık uygun bulunmamaktadır.

Paranthropus veya Zinjanthropus, yaklaşık 2.6 ila 0.6 milyon yıl önce, Pliyosen sonundan Orta Pleistosen'e kadar yaşamış bir hominin cinsidir.

Dev panda veya sadece panda, ayıgiller familyasından, beyaz postu üzerinde bölge bölge siyah büyük benekleri olan, iri, nesli tehlikede olan bir ayı türü. Küçük pandadan ayrıt edebilinmesi için büyük panda veya sadece bambu ile beslendiğine dikkati çekmek için bambu ayısı da denilir. Çin'in dev pandaları dünyada en çok soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan hayvan türlerinden birisidir.

Sibirya kaplanı ya da bilinen diğer ismiyle Amur kaplanı, kedigiller (Felidae) familyasından Sibirya'da yaşayan bir kaplan alt türü.

Crocodylus niloticus, timsahgiller (Crocodylidae) familyasından sürüngen türüdür. Afrika'daki 3 timsah türünün en büyüğüdür. Ayrıca tuzlu su timsahının ardından dünyanın ikinci en büyük timsahıdır. Uzunluğu ortalama 5 m'dir. Hatta 6,1 m uzunluğu erişebilen bir timsah kaydedilmiştir. Yetişkin bir erkeğin ağırlığı 500 kg civarındadır. Fakat 900 kg ağırlığa ulaşabilen devler de vardır. Dişiler erkeklerden yaklaşık % 30 oranında daha küçüktür. Bazı yerliler 7 metre uzunluğunda ve ağırlığı 1 tonu geçen timsahların olduğunu söylemektedir. Nil timsahlarının ağızlarını bir bantla bile kapalı tutabilirsiniz. Çünkü ağzını açmasına yarayan kaslar çok zayıftır. Fakat ağzını çok hızlı kapatır ve size çok güçlü bir ısırık verebilir. 5 cm'lik dişleri cm²'ye binlerce kg'lık basınç uygulayabilir. Nil timsahları soğukkanlı hayvanlardır. Gündüz güneş altında enerji depolarlar. Fakat eninde sonunda suya girmelidirler çünkü vücutları sürekli ısınarak onları ölüme sürükleyebilir.

Aynakgiller (Threskiornithidae), Pelecaniformes takımına ait, karada ve sulak alanlarda yaşayan kuşları kapsayan bir familya. Familya içinde 36 tür sınıflandırılmaktadır.Bunlardan Threskiornis solitarius türünün soyu tükenmiştir. Geleneksel olarak iki altfamilya olarak sınıflandırılır: Aynaklardan oluşan Threskiornithinae ve kaşıkçılardan oluşan Plataleinae. Ancak yakın dönemde yapılan genetik araştırmalar bu geleneksel sınıflandırmanın düzeltilmesi gerektiğini ve kaşıkçıların Eski Dünya aynakları ile sınıflandırılması gerektiğini ve Yeni Dünya aynaklarının ise daha erken zamanda ortak atadan ayrıldığını göstermektedir.

Timsahlar, sıcak bölgelerde bataklıklar ve su kenarlarında yaşayan vücudu kemiksi pullarla örtülü sürüngenleri içeren bir grup. Bu takımın familyaları Alligatoridae (Aligatorgiller), Crocodylidae (Timsahgiller) ve Gavialidae'dir (Gavyaller).

Gaur, boynuzlugiller (Bovidae) familyasından bugün en büyük popülasyonu Hindistan'da olan bir sığır türüdür. Yerli halk tarafından seladang, gayal veya mithun diye de çağrılır. Bazen Hint bizonu olarak isimlendirilebilir.

Troodon, Geç Kretase döneminde Kuzey Batı Amerika'da yaşamış, muhtemelen hepçil bir teropod dinozor cinsi.

Apatosaurus, Geç Jura döneminde Kuzey Amerika'da yaşamış sauropod dinozor cinsi. En tanınmış sauropodlardan biridir. Apatosaurus, ortalama 21–23 metre uzunluğunda ve 16.4–22.4 ton ağırlığındaydı.

Yünlü mamut veya kıllı mamut, Pleistosen'de Avrasya ile Kuzey Amerika'da yaşamış ve Holosen'de soyu tükenmiş bir mamut türü.

Kuaterner döneminde Pleistosen'den Holosene geçiş sırasında özellikle megafaunal türlerde birçok yok oluş olayı görülmüştür. Ancak, yok olma dalgası Pleistosen'in sonunda durmamış özellikle izole adalarda Holosen yok olmaları olarak devam etmiştir. Paleontologlar tarafından ortaya atılan hipotezlere göre yok olma olaylarının başlıca nedenleri olarak Orta-Geç Pleistosen ve Holosen sırasında dünyanın birçok bölgesine yapılan göçler, doğal iklim değişiklikleri ve insanlar tarafından yapılan avcılık faaliyetleri gösterilmektedir. Avcılığın diğer bir varyantı ise ikinci dereceden avlanmadır ve insan olmayan avcılardan kaynaklanan üstün rekabetten dolaylı gerçekleşen yok olmalar üzerine odaklanılmaktadır. Hastalıkların yayılması da olası bir neden olarak ele alınmaktadır.

Pelagornis sandersi, geç Oligosen döneminde yaşamış ve dünyada var olmuş en büyük uçan kuş türüdür.

Haast kartalı dünya üzerinde yaşamış en büyük yırtıcı kuş türüdür. Yeni Zelanda'nın güney adasında bulunmuş bu canlının yaklaşık olarak günümüzden 500 sene önce (Holosen) soyu tükenmiştir.

Titanis, erken Pliyosen ile erken Pleyistosen dönemleri arasında Güney Amerika ve Kuzey Amerika'da yaşamış, Phorusrhacidae ailesine mensup büyük ve etçil kuş cinsi.

Güney Adası dev moası ya da Dinornis robustus, soyu tükenmiş Dinornis cinsinin iki türünden biridir. 3.5 metreyi aşan boylarıyla tüm kuşlar içinde en uzun boylulardandır. Koşucu kuşlar alt sınıfı içindeki bu tür uçamaz ancak atalarının adaya uçarak geldiğine inanılmaktadır. İnsanların adaya gelişinden kısa süre sonra av baskısı nedeniyle soyları tükenmiştir. Yeni Zelanda'nın Kuzey adasındaki Yakın akrabası Kuzey Adası dev moası ile aynı cinsin üyesidir.

Vorombe titan, dünyada yaşamış bilinen en büyük kuş türüdür. 1200 yıl önce Madagaskar'da yaşayan kuş 3 metre boyunda ve 800 kilogram ağırlığındadır. Bitki, meyve ve tohum yiyerek beslenirdi. İsminin anlamı Malgaşça'da "büyük kuş"dur.
Pachystruthio dmanisensis deve kuşu benzeri soyu tükenmiş bir koşucu kuş türüdür. Struthionidae familyası içindeki Pachystruthio cinsi içinde yer alır ve bayağı deve kuşu ile akrabadır. 450 kiloya ulaşan kütlesi ve 3.5 metrelik uzunluğu ile kuzey yarımkürede yaşamış en büyük kuş türlerindendir. Doğu Avrupa ve Kafkasya'da yaşadı. Oldukça büyük bir vücuda sahip olmasına rağmen iyi bir koşucuydu bu sayede etoburların bulunduğu bölgelerde yaşayabildi. Pleistosen dönemde Karadeniz'in kuzeyinde, Pliyosen dönemde ise Anadolu ve Gürcistan'da yaşamıştır. Kırım'da bulunan ilk fosilden elde edilen bilgilere göre Homo erectus ve modern insan arasındaki bir tür olan Homo georgicus ile aynı dönemde yaşadığı için H. georgicus tarafından bir et kaynağı olarak avlanmış olabilir. Hatta bu türün neslinin tükenmesinde ilkel insanların etkisi olabilir.

Roc, Rokh, Rukh, Ruh, Orta Doğu'nun popüler mitolojisinde yer alan dev boyutlardaki mitolojik efsanevi bir yırtıcı kuştur. Arap coğrafyalarında ve doğa tarihinde yer alan Roc kuşu, Arap masallarında ve denizcilerin folklorunda popüler hale gelmiştir.Binbir Gece Masalları'nda sık sık geçer. Denizci Sinbad'ın ikinci ve beşinci seyahatlerinde ortaya çıkar. Alaaddin'in Sihirli Lambası'nın bazı versiyonlarında Roc kuşunun yumurtası cinlerin efendisi olarak geçer. İbn Battuta, Çin Denizleri üzerinde havada süzülen bir dağdan söz eder. Binbir Gece Masallarının çoğu Türkçe çevirisinde Anka ile karıştırılır ve öyle anılır. Oysa Anka'dan farklı özelliklere sahiptir. Yeniden doğan Anka güneş ve ateşle bağlantılı olup herhangi bir boyutta olabilir. Rokh'un tek önemli özelliği devasa boyutu olup, bulutlar gibi güneşi gölgeleyebilecek kudur uzun kanatları ve av olarak filleri ve dev yılanları yakalayabilen ve iri kayalar fırlatabilen dev pençeleridir.