Kimya, maddenin yapısını, özelliklerini, birleşimlerini, etkileşimlerini, tepkimelerini araştıran ve uygulayan bilim dalıdır. Kimya bilmi daha kapsamlı bir ifadeyle maddelerin özellikleriyle, sınıflandırılmasıyla, atomlarla, atom teorisiyle, kimyasal bileşiklerle, kimyasal tepkimelerle, maddenin hâlleriyle, moleküller arası ve moleküler kuvvetlerle, kimyasal bağlarla, tepkime kinetiğiyle, kimyasal dengenin prensipleriyle vb konularla ilgilenir. Kimyanın en önemli dalları arasında analitik kimya, anorganik kimya, organik kimya, fizikokimya ve biyokimya sayılır.

Carl Gustav Jung, İsviçreli psikiyatr. Analitik psikolojinin kurucusudur. Derinlik psikolojisinin Sigmund Freud ve Alfred Adler ile beraber üç büyük kurucusundan birisidir.

Metal Simyacı, Çelik Simyacı veya Fullmetal Alchemist, Hiromu Arakawa tarafından yazılan bir manga serisidir. Seri, Ağustos 2001-Eylül 2010 arasında Square Enix'in Monthly Shōnen Gangan dergisinde 27 tankōbon cildi halinde yayımlandı. Çelik Simyacı dünyası, Sanayi Devrimi sonrasındaki Avrupa'ya benzemektedir. Bu kurgusal dünyadaki en gelişmiş bilimsel tekniklerden birisi simyadır. Öykü, simya yoluyla annelerini yaşama döndürmeye çalışırken başarısızlığa uğrayan ve kendi bedenleri parçalanan Edward ve Alphonse Elric adlı iki kardeşin, bedenlerini geri getirmek amacıyla felsefe taşını arayışlarını konu alır.

Simya veya alşimi hem doğanın ilkel yollarla araştırılmasına hem de erken dönem bir ruhani felsefe disiplinine işaret eden bir terimdir. Simya; kimya, metalurji, fizik, tıp, astroloji, semiotik, mistisizm, spiritüalizm ve sanatı bünyesinde barındırır.

Felsefe taşı, Simya ilmine göre dokunduğu her nesneyi altına dönüştüreceğine inanılan taştır. Kimya bilimine göre herhangi bir maddeyi altına dönüştürmek mümkün değildir. Zira altın bir bileşik değil bir elementtir. Bu taşı elde edebilmek için birçok formül ve deneme yapılmıştır. Bu çalışmalar altın elde etmekte başarısız olmuşlardır ama bu çalışmalar modern kimyanın temellerinin atılmasına vesile olmuştur.

Yaşamın başlangıcından beri, atmosfer ve okyanuslar azot içerir. Azot canlılar için önemli bir maddedir. Canlılar yaşamlarını sürdürebilmek için oksijen ve karbondioksite ihtiyaç duydukları gibi, büyüyebilmek için de azota (N2) ihtiyaç duyarlar. Çünkü proteinlerin ve DNA'nın önemli bir bileşenidir. Azot, canlı vücudunda özellikle nükleik asitlerin, proteinlerin ve vitaminlerin yapısında %15 oranında bulunmaktadır. Gaz halindeki azot (N2), atmosferin %78'ini oluşturur. Üçlü kovalent bağı, bu iki azot atomunu sıkıca bir arada tutar. Azot Döngüsü, daha çok biyosferin ince bir tabakasında gerçekleşir. Azot bileşikleri bu ince kabuk içinde birbirine dönüşür. Bu işlemlere azot döngüsü denir. Azot döngüsü yaşamın sürekliliğini sağlayan bir doğa olayıdır. Bu döngüde azot bileşikleri sürekli olarak topraktan canlılara ve sonra tekrar toprağa geri dönerler. Ancak bir miktar azot atmosfere gider ve tekrar geri alınır. Canlılar havadaki bu azotu, ihtiyaçları olmasına rağmen doğada bulunduğu gibi bünyelerine alamazlar. Bu gazın bir şekilde canlıların kullanabileceği hale dönüştürülmesi ve canlılar tarafından tüketilip bitirilmemesi için bir döngü şeklinde atmosfere geri dönmesi gerekmektedir. Bu zorunluluğu ise mikroskobik bakteriler ve baklagiller karşılamaktadır.

Thomas Norton, İngiliz şair ve simyacıdır. 300 mısradan oluşan Simya'nın Ordinali (1477) isimli simya esinli şiir kitabı ile tanınır. Jonathan Hughes'un Arthuryen Mitler ve Simya isimli kitabına göre Norton, Colne-Wiltshire'da dünyaya gelmiş, 1450'lerde bir simyacı olmuştu ve IV. Edward İngiltere'sinde yaşayan bir saray mensubu idi.
Takılıp kalma veya fiksasyon; libido, saldırganlık içgüdüsü ve benin, psikoseksüel gelişim evrelerinin birinde duraklama, bu evreye takılıp kalma olayıdır.
Halid bin Yezid, 8. Yüzyıl'da yaşamış Arap kimyacı.

Frankenstein'ın Gelini, 1935 yılı yapımı yönetmen James Whale'ın, 1931 yapımı Frankenstein filminin devamı olan ve Mary Shelley'in Frankenstein romanının ikinci cildinden uyarlanan filmi.

Nitrojenazlar (EC 1.18.6.1EC 1.19.6.1) siyanobakteriler (mavi-yeşil algler) gibi bazı bakteriler tarafından üretilen enzimlerdir. Bu enzimler azot gazının (N2) amonyak (NH3) maddesine indirgenmesinden sorumludur. Nitrojenzlar, azot fiksasyon sürecinde önemli bir adım olan bu reaksiyonu katalize ettiği bilinen tek enzim ailesidir. Azot fiksasyonu tüm yaşam formları için önemlidir, çünkü azot bitkileri, hayvanları ve diğer organizmaları yaratan moleküllerin (nükleotitler, amino asitler) biyosentezi için gereklidir. Nif genleri veya homologları tarafından kodlanırlar. Protoklorofilid redüktaz ile ilgilidir.
Joseph Chatt, inorganik ve organometalik kimya alanında tanınmış bir İngiliz araştırmacıydı. Adı, geçiş metalleri ve alkenler arasındaki Dewar - Chatt - Duncanson modeli arasındaki pi-bağın tanımı ile ilişkilidir.
Simyada sindirim, bir maddeye birkaç hafta boyunca hafif ısı uygulandığı bir süreçtir.

Çoğaltma, Batı simyasında felsefe taşının iksiri veya projeksiyon tozunun gücünü artırmak için kullanılan süreçtir. Sonraki projeksiyonun getirisini artırmak için magnum opus'un sonlarında meydana gelir.

Projeksiyon, Batı simyasının mutlak hedefiydi. Felsefe taşı veya projeksiyon tozu bir kez oluşturulduktan sonra, projeksiyon işlemi, daha düşük formdaki bir maddeyi daha yüksek bir forma dönüştürmek için kullanılacaktı; bu genellikle kurşundan altına doğru gerçekleşir.
Kerasyon kimyasal bir süreçtir, simyada yaygın bir uygulamadır. Sert, kuru bir maddeye ısıtılırken sürekli olarak bir sıvının emilerek eklenmesiyle gerçekleştirilir. Tipik olarak, bu işlem, maddeyi daha yumuşak, daha çok erimiş bir bal mumu gibi yapar. Pseudo-Geber'in Summa Perfectionis kitabı kerasyonu "Sert bir şeyin yumuşatılması, sıvılaşmaya kadar eriyemez" olarak açıkar ve işlem esnasındaki uygun nem oranına dikkat çeker.

Kimya tarihi, antik çağdan günümüze kadar uzanan zaman aralığında kimya biliminin ortaya çıkışı ve gelişimini konu alır. MÖ 1000 yılına gelindiğinde antik uygarlıklar ileride kimyanın çeşitli dallarının temelini oluşturacak teknolojileri kullanmaktaydı. Ateşin keşfi, cevherlerden metal elde edilmesi, çömlek ve sır yapımı, bira ve şarabın fermantasyon ile elde edilmesi, ilaç ve parfüm yapmak için bitkilerden kimyasalların özütlenmesi, yağın sabuna dönüştürülmesi, cam imâli ve bronz gibi çeşitli alaşımların üretimi bu teknolojiler arasında sayılabilir.
Orta Çağ İslam dünyasında simya ve kimya, Ortaçağ döneminde Müslüman simyacı ve kimyacı bilim insanları tarafından yapılan geleneksel simya ve ilk kimya çalışmalarını tanımlamaktadır. Simya kelimesinin Arapça كيمياء (kīmiyā) kelimesinden türetildiği, bunun da bir Antik Mısır kelimesi olan kemi sözcüğüne dayandığı tahmin edilmektedir. İslami simya çalışmaları etkisini Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşünün ardından göstermeye başlar. Eserlerin ve çalışmaların iyi belgelenmiş olması sebebiyle İslami simya hakkında daha fazla bilgi bulunmaktadır.
Citrinitas veya diğer adıyla xanthosis, simyacılar tarafından "sarılığa" verilen bir terimdir. Simya başyapıtının dört ana aşamasından bir tanesidir. Simya felsefesinde citrinitas, kişinin varlığının doğasında bulunan "güneş ışığının" doğuşunu ve yansıtıcı "ay veya ruh ışığının" artık gerekli olmadığını temsil etmekteydi. Diğer üç simya aşaması nigredo (siyahlık), albedo (beyazlık) ve rubedo (kızarıklık) idi.
Psikoloji ve Simya, C. G. Jung'un Toplu Eserleri'nin 12.cildidir, Carl Jung'un simya, Hıristiyan dogması ve psikolojik sembolizm arasındaki analojileri incelemesidir.