İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), kökleri 1773 yılına dayanan İstanbul'da yer alan bir devlet üniversitesi.
Mustafa İnan, Türk inşaat mühendisi, fizikçi ve akademisyen.
Mühendishane-i Bahr-i Hümâyûn (Türkçe: İmparatorluk Deniz Mühendishanesi) (Osmanlıca: مهندسخانۂ بحرئ همايون Osmanlı İmparatorluğu döneminde, 1773 yılında III. Mustafa zamanında tersane ve donanmanın geliştirilmesi ve de tersane halkının eğitilmesi amacıyla açılmış teknik okuldur. Okulda sınıflara ilk defa tahta ve sıra konulmuştur. Bir okul matbaası kurulmuş ve ders kitapları basılmıştır.
Ahmet Orhan Arda, Türk mimar ve akademisyendir.
İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi, elektrik mühendisliği, elektronik ve haberleşme mühendisliği ve robotik ve otonom sistemler mühendisliği bölümlerini barındırmaktadır. Ayazağa yerleşkesinde bulunur. Fakülte programları ABET sürecinden geçmiştir ve 2005 yılında akreditasyon almıştır. Eğitim dili İngilizce ve Türkçedir. Elektrik-Elektronik Fakültesi öğrencilerinin katılımıyla Arıba, Arıba2, ARIBA3(ITURA), ARIBA4, HydroBee gibi projeler gerçekleştirilmiştir. Ayrıca İTÜRO robot olimpiyatları etkinliği de fakülte öğrencilerinin kurduğu İTÜ Kontrol ve Otomasyon Kulübü tarafından yapılmaktadır.
Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn, İstanbul'da 1795 yılında kurulan; Osmanlı ordusu için topçu ve istihkâm subayı yetiştiren askerî okul. III. Selim devrinde yeniden yapılanmanın en önemli kurumlarından biri olarak 1795‘te Hasköy’de açılmıştır. 1773’te kurulan Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyun’dan sonra imparatorluğun ikinci mühendishanesidir. Örneklerini, Fransa’da Mouradgea D’Ohsson’un ve özellikle Viyana’da Ebûbekir Râtib Efendi’nin gözlemlediği askerlik ve mühendislik akademilerinden almıştır. Kuruluş sebebi Nizâm-ı Cedîd ordusunun teşkil edilmesiyle bağlantılıdır. İlk dönemiyle ilgili belgelerde Fünûn-i Harbiyye Tâlimhânesi, Mekteb-i Fünûn-i Harbiyye veya Mühendishâne-i Sultânî gibi isimlerle, ardından da Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn olarak anılmıştır.
İlk kez denizcilik eğitimi vermek üzere kurulan Mühendishane-i Bahr-i Hümayun ders programında yapılan yenilikler ve gelişmelerle önce Mühendishane-i Berr-i Hümayun'a daha sonra Mühendis Mekteb-i Alisi'ne dönüştü. En sonunda ise Yüksek Mühendis Mektebi adını almıştır. İlk mezunlarını 1931 yılında veren Yüksek Mühendis Mektebi Cumhuriyet Türkiye'sinin bayındırlık işleri için gerekli teknik elemanları yetiştiriyordu. Önceleri sadece Gümüşsuyu kışlasını kullanan Yüksek Mühendis Mektebi daha sonra Maçka ve Taşkışla silahhanelerine sahip olmasıyla birlikte büyüdü ve eğitim kadrosunu da İsviçre ve Almanya'dan gelen hocalarla geliştirdi. 1944 yılında ise Yüksek Mühendis Mektebi İstanbul Teknik Üniversitesi'ne dönüştü.
Mustafa Santur, Türk akademisyen.
Adnan Ataman,, Türk akademisyen.
Hilmi İleri,, Türk mühendis, akademisyen.
Ömer Bedri Karafakıoğlu, Türk akademisyen.
Osmanlı Devleti, kurulduğu andan itibaren genişlemeye başlamış ve bu da köprü, cami, yollar gibi binaların yapılmasını gerektirmiştir. İlk dönemlerde zanaatkarlar hem mimar, hem mühendis, hem de sanattan anlayan kişilerdi. Osmanlı Devleti'nde özellikle mimarlık alanında Mimar Sinan'ın yaptığı eserler önemli teknik çalışmalardandır.
Osman Tevfik Taylan, Türk bilim insanı.
Mustafa Hulki Erem, Türk elektrik mühendisi.
Hendese-i Mülkiye, 1883 yılında Padişah II. Abdülhamid tarafından kurulmuştur. Mühendishane-i Berr-i Hümayundaki kılıçhanelerden birisi boşaltılıp Hendese-i Mülkiye öğrencilerine tahsis edilmiştir. Kuruluşunda Fransa'daki École des Ponts et Chaussées örnek alınmıştır. Ancak daha sonra Fransız usulü terk edilmiş ve Alman usulüne geçilmiştir. Hendese-i Mülkiye önceleri askeriyeye bağlıydı, fakat daha sonra askeriyeden ayrılıp Bayındırlık Bakanlığına bağlanmıştır. Adı da Mühendis Mektebi olarak değiştirilmiştir (1909).
Burhaneddin Berken, Türk profesör, eğitimci ve bilim insanıdır.
Mühendis Mekteb-i Âlîsi, askeri idareden ayrılarak kurulan Hendese-i Mülkiye'nin devamı olan kurumdur. Prof. Dr. Karl von Terzaghi okulun önemli hocalarındandır. Bu dönemde ülkede ilk defa Mühendis Mektebi Mecmuası adıyla akademik bir mühendislik dergisi çıkartılmıştır. Okula ilk kez kız öğrenci bu dönemde kabul edildi ve İTÜ'nün bugün hala kullanılan arı simgesine o dönemde karar verilmiştir. 1.Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı döneminde öğrenciler orduya katılmış ve okul 1915 ile 1921 yıllarında mezun vermemiştir. Okul daha sonra Yüksek Mühendis Mektebi adını alarak eğitim ve öğretimine devam etmiştir.
Türkiye'de inşaat mühendisliğinin başlangıç tarihi İTÜ İnşaat Fakültesi'nin başlangıcı olarak sayılan ve 1727 yılında Damat İbrahim Paşa tarafından açılmış olan Humbarahane olarak kabul edilir. Ancak bu girişim Yeniçerilerin karşı koyması nedeniyle yarım kalmıştır. 1773 yılında Gazi Hasan Paşa ile Baron de Tott'un teklifiyle III. Mustafa Mühendishane-i Bahr-i Hümayun'u açtırmış ve bu yolla donanmadaki gemi mühendislerinin bilgisizliğini gidermeye çalışmıştır. İlk adı Mühendishane olan bu üniversite Türk tarihinin ilk üniversitesidir. I. Abdülhamit devrinde büyümeye devam eden bu üniversite, III. Selim döneminde 1795'te adı Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn olacak şekilde ikiye ayrılmış ve bir kanunnameye bağlanmıştır. Her iki üniversite de 1808 yılına kadar eğitime devam etti. Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn'da 1797 yılında Yeni Metotlar adlı kitap ile inşaat mühendisliği hakkında bazı kitaplar basıldı. Fizik, kimya, trigonometri, topoğrafya, mukavemet, hidrolik, akarsu hidroliği, akışkanlar mekaniği, optik, botanik, jeoloji, mineroloji, sektant ve oktant gibi dersler ilk defa bu üniversitede okutuldu.
Sabiha Rıfat (Ecebilge) Gürayman, Türk inşaat mühendisi ve voleybolcu.
Mehmet Hulusi Bey Türk bürokrat, yüksek mühendis ve Fenerbahçe'nin 9. başkanıdır.