İçeriğe atla

Fetial

Bir fetial (çoğul fetiales), Antik Roma'da bir rahip türüydü. İnanç patronu olarak Jupiter'e adanmış bir collegium oluşturmaktaydılar.

Fetiallerin görevleri, senatoya dış işler ve uluslararası anlaşmalar konusunda danışmanlık vermek, savaş ve barış için resmi ilanlarda bulunmak ve barış anlaşmalarını onaylamaktı. Aynı zamanda, elçi ve haberci görevleri de yerine getirirlerdi (Pater Patratus).[1]

Fetiallerden Livius tarafından ilk kez bahsedilmesi, Alba Longa ve Roma arasındaki savaş dahilindedir. Bu savaş sırasında Roma kralı Tullus Hostilius, Marcus Valerius'u bir fetial olarak ve Spurius Fusius'u pater patratus olarak, Roma ve Alba Longa'yı anlaşmaya bağlı kılmak için atar.[2]

Livius'a göre, fetiallerin savaş ilan etmesi için gerçekleştirilen ritüel, rerum repetitio ritüeli, Roma'ya Ancus Marcius tarafından, Aequicolae'den alınan geleneklerle getirilmiştir. Ancak, Tullus Hostilius'un savaşlarını kaydederken zaten bu ritüellerin ne olduğunu anlatmaktadır.[3] Dolayısıyla, bazı akademisyenler Aequi'den bahsedilmesinin, Aequi'lerin adil anlamına gelen bir Latince sıfat olan aequusa bağlayan bir halk etimolojisinden kaynaklanan bir yanlış anlamadan ortaya çıktığını düşünmektedirler. Diğer taraftan, antik kaynaklar rahipliğin Aequi kralı Fertor Resius'un etkisiyle yaratıldığı geleneğini desteklemektedirler.[4]

Rerum repetitio

Rerum repetitio ritüeli, pater patratus'un dahil olduğu bir tazminat veya telafi isteğine dairdir. Pater patratus yün bir saç bandı giyerek, Romalıların isteklerini, daha önceden belirlenmiş bir seri kalıp cümleyi kullanarak, önce düşmanın sınırında, sonra da sınırı geçtiğinde, karşılaştığı ilk adama, sonra da tekrar düşmanın kapısından girerken, sonra da yerel yöneticilerin varlığında foruma girerken ilan ederdi. Eğer istekler karşılığını bulmazsa, pater patratus 33 gün içerisinde savaş ilan eder ve Roma'ya, Roma kralının ve senatosunun kararını beklemek için dönerdi. Savaşa gidilmesi konusunda bir kere karar verildi mi, fetial düşman sınırına, ucu çelik ile veya ateşle sertleştirilmiş, kana bulanmış bir mızrak ile gider, mızrağı düşman bölgesine fırlatarak savaş ilan ederdi.

Fetial direkt olarak savaşa değil, daha çok kanunun konularıyla ilintiliydi, dolayısıyla bunlar olup biterken hiçbir zaman Marsı çağırmaz, ancak Jupiter, Juno (ve belki Janus) ve Quirinus'u çağırır.

Collegium ve sodalitas'ın dinsel ilgisi, Romalıların diğer devletlerle ilişkilerinde tanrıların korumasının tadını çıkarmalarını garanti etme temellidir.

Bu collegium, muhtemelen diğer Latin şehirlerinde de vardı, çünkü Livius Alba fetiallerinde de atıf yapmaktadır.

Etimoloji

Bazı akademisyenlere göre,[5][6] isim *feti-'den gelmektedir. Bu kök 'temel' anlamına gelmektedir, 'koşullar' değil. Temel dinsel konsept olan fas'a bağlı olan bu kelime, her ikisinin de kökü olan IE *dh(e)s, 'koymak' orijinal anlamındaki kök kelime ile ilgilidir. Bu kök, semantik bir kaymayla facere, 'yapmak, etmek' kelimesini de ortaya çıkarmıştır. Vedic dhaman ve dhatu'da olduğu gibi, hem fetial hem fas kelimeleri, burada dinsel anlamdaki 'temel' anlamını saklamaktadırlar.

Dinsel Anlamlar

Bu etimolojinin anlamları, Romalıların ager'leri dışında da dinsel yönden, diğer insanlara karşı her yaptıklarına temel meşruiyet arayışlarına duydukları ihtiyaca işaret etmektedir. İnsan kanunlarının veya haklarının dışına varacak derecede bir ihtiyaç hissedilmekteydi. Bir yandan gerekli hukuki meşruiyeti ilan ederken diğer yandan Romalılar neyin haklı bulduğu ve neyin mümkün kıldığının onayını da garanti altına almak istiyorlardı, fas'ın onayı. Bu davranış fetialler tarafından yapılan ayinlerde şahit olunurdu ki diğer milletler ile ilişikiler söz konusu olduğunda, politik kararlar ve şartnamelere dini bir değer addedilebilsin. Bu şekilde tanrılar Romanın tarafında olur ve Roma'nın kaderini de istenen yönde çizebilirlerdi.

Fetiallerin Görev Faaliyetlerinin Detayları

Sodalitas, üyelerinin iki tanesini, sadece birini aktif olan pater patratus,[7] diğerini de sadece pater patratus'a Capitolium'dan toplanan kutsal bitkileri (mine çiçeği sagminası) taşımak üzere eşlik etmek için verbenarius olarak adlandırarak yollardı.

Bildiğimiz iki duruma ait tören ve törensel sözler var: (1) bir anlaşmanın neticelendirilmesi (2) tazminat isteği ve savaş ilanı.

İlk durumda, pater patratus insanları ve tanrıları şahitleri olmak üzere çağırır, Roma'nın adını anar ve eğer sözünü tutmazsa Roma'nın tanrılarının gazabını üzerine çekeceğine yemin edip, execratio diler. Yeminler Jupiter Lapis (per lovem Lapidem) aracılığıyla yapılır. Çakmaktaşı, çarpıldığında kıvılcım çıkardığı için şimşek ile benzerlik taşıdığından Jupiter'in oturma yeri olarak düşünülürdü.

Törenin iki bilinen çeşidi vardır. İlkinde pater patratus bir domuza Jupiter Feretrius tapınağından alınan bir çakmaktaşıyla bir domuza vurur ve Livius tarafından aktarılan törensel sözleri sarf ederdi.[8] İkincisinde çakmaktaşını fırlatır ve eğer sözünü tutamazsa Roma'nın bu taş gibi yere düşmesini dilerdi.[9]

Roma bir saldırı veya zarar sonucunda tazminat isterse, fetialler ilgili düşman ülkeye elçi olarak yollanırlardı. Eğer pater patratus tarafından iletilen istekler yerine getirilmezse, Jupiter'i, Juno'yu (veya Janus) ve Quirinus'u diğer türm göksel, yersel ve yeraltı tanrılarıyla birlikte ius'un ihlaline şahit olmak üzere yardıma çağırdıktan ve 30 veya 33 gün sonra savaş ilan ettikten sonra Roma'ya geri giderdi. Bu zaman geçtikten sonra sınıra geri döner ve savaşı büyüsel bir davranışla açardı: Roma'nın haklarını bir kere daha beyan ettikten sonra çelik uçlu bir mızrak ya da ateşle sertleştirilmiş bir corniolum ciritini düşman toprağına fırlatırdı.[10]

Fetialler Latinler ve diğer İtalik halklar için ortak bir kurumdu.[11]

G.Dumézil'e göre, tanrılarla, sacra ve signa aracılığıyla başlangıç olarak sonuçlandırılan ve sonrasında da uzatılan sözleşme, Roma ager'lerinde resmi dini otoritelerin (pontifler ve augurlar gibi) davranışlarına meşruiyet kazandırmaya yeterliydi. Bunun ötesindeki davranışlar, sadece ius'a dayalı değil, daha derin düzeyde, fas'a dayalı ek dini temeller gerektirirdi. Amaçlarına, temel kuran anlamındaki Vedic dhātu ile aynı kökten gelen *feti- aracılığıyla ulaşan fetiallerin görevi buydu. Yönetici sınıfın politik veya askeri kararlarına dini değer koymak üzere gerçekleştirilen bir sıra törene dayanan fetialler, Roma'nın her durumda tanrıları kendi yanlarında bulmasını sağlarlardı. Uluslararası konularda senato ve konsüllere tavsiyelerini sunmak yanında, sodalitas, tazminat istemek, dini ve adil bir şekilde savaş ilan etmek ve son olarak barışa varmak için iki delegasyon (pater patratus ve verbenarius, ikincisi sadece Collis Capitolinus'tan toplanmış sagminayı taşımak için) yollardı. Anlaşma tekrarlandıktan sonra, Jupiter Lapis ile domuz öldürülür ve eğer Roma şartlara uymazsa, Jupiter Lapis ile domuzun uğradığı sona Jupiter tarafından Roma'nın uğratılması dilenirdi.[12]

Ius Fetiale'nin Politik Anlamları

Cicero'nun doğruluğu şüpheli Furius Filus konuşmasının yazarı ve Hristiyan apolojistler Romalıları ius fetiale'yi uluslararası tartışmalarda tanrısal destek için ustaca kullanmayla suçlamaktadırlar. Romalıların adalet isteğiyle değil de, ius fetiale'ye bağlı kuralları kendi isteklerine göre büküp diğer halklara karşı teknik detayları lehlerine kullandıklarını ve bu şekilde diğer halkların topraklarını ve zenginliklerini çaldıklarını iddia ederler.

Kaynakça

  1. ^ Bir kaynağa göre anlam açık değildir. Terim 'Babaların babası' olarak okunabilir, veya babası hala yaşayan bir baba olarak da okunabilir. Patratus, aynı zamanda Latince fiil olarak, başarmak veya neden olmak anlamında da okunabilir, ki bu durumda bu unvan sözcü olarak, atanmış baba olarak, veya seçilmiş baba olarak anlaşılabilir. Aynı fiilin farklı bir anlamını düşünürsek, büyük bir başarının veya saygının babası şeklinde bir anlam da çıkarmak mümkün. An Etymological Dictionary of the Latin Language, 1828, Francis Edward Jackson VALPY, pg. 324)
  2. ^ Livy Ab Urbe Condita I.32.
  3. ^ Livy, AUC I.24.
  4. ^ Inc. Auc. de Praenominibus I apud Valerius Maximus X: "Fertorem Resium qui ius fetiale constituit"; Inc. Auc. de Viribus Illustribus V 4 apud Aurelius Victor p. 29: "(Ancus Martius) ius fetiale...ab Aequicolis transtulit quod primus Ferter Rhesus excogitavisse"; CIL VI 1302 from the Palatine (II-I century BC); Festus s. v. Ferctius p. 81 L; Propertius IV 105-146; Plutarch Marcellus 8. 4, Romulus 16. 6.
  5. ^ G. Dumezil, La religion romaine archaïque, 1974.
  6. ^ M. Morani "Lat. sacer...nel lessico religioso latino" Aevum LV, 1981, pp.30-46.
  7. ^ Bu unvanın anlamı açık değildir. Plutarch'a göre, babası hala hayatta olan ve çocuğu olan adam anlamına gelmektedir (Mor. IV, 62), ancak pater patrimus ile karıştırmaktadır. Patratus ya pater yani baba ile, ya da fiil patrare yani yürütmek, neden olmak ile bağlantılıdır. Muhtemel çeviriler "Baba yapılmış olan" ve "Başarıcı baba"dır. A. Strobach'a bakınız, Plutarch und die Sprachen (1997), 78; R.E. Mitchell, "The definition of patres and plebs: an end to the struggle of the orders", in K.A. Raaflaub, Social struggles in archaic Rome: new perspectives on the conflict of the orders (2005), 128-167, esp. 143.
  8. ^ Livy, AUC I.24.8: "Si prior defexit publico consilio dolo malo tum tu illo die, Jupiter, populum Romanum sic ferito ut ego hunc porcum hic hodie feriam, tantoque magis ferito quanto magis potes pollesque."
  9. ^ Pol. 3, 25, 6-9
  10. ^ Livy, AUC I, 32, 5-14; Dion. Hal. 2,72, 6-8
  11. ^ Dionysius of Halicarnassus Ant. Rom. I 21, 1; II 72; Livy, AUC I.32.4.
  12. ^ Livy I.24.8.

İki tane birbiriyle çelişen kaynak var -- #1 and #7 -- aynı terim için, pater patratus.

Kaynakça

  • Livy, Ab urbe condita, 1:24, 32
  • Lit. Andreas Zack, Studien zum "Römischen Völkerrecht" (Göttingen 2001)
  • Pierangelo Catalano Linee del sistema sovrannazionale romano Torino, 1965

İlgili Araştırma Makaleleri

Monarşi ya da tek erklik, bir hükümdarın devlet başkanı olduğu bir yönetim biçimidir. Saltanatın bir başka adıdır. Genellikle seçim dışı yöntemler kullanılır. Bu hükümdar, Türkçede kral, imparator, şah, padişah, prens, emir, kağan, hakan, han gibi çeşitli adlar alabilir. Monarşiyi diğer yönetim biçimlerinden ayıran en önemli özellik, devlet başkanının bu yetkiyi yaşamı boyunca elinde bulundurmasıdır. Hükümdar öldükten sonra onun soyundan biri gelir. Yani yetki genellikle babadan oğula geçer. Demokrasilerde ise devlet başkanı seçimle işbaşına gelir. “Monarşi” sözcüğü Türkçeye Fransızcadan (Monarchie) geçmiştir. Cezalandırma ve bağışlama yetkileri sadece hükümdarın elindedir. Otoritenin bir kralın veya bir imparatorun elinde olduğu yönetim türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Hristiyanlık</span> tek tanrılı İbrahimî bir din

Hristiyanlık, Nasıralı İsa'nın yaşamına, öğretilerine ve vaazlarına dayanan, tek Tanrılı İbrahimî bir dindir. Günümüzde Hristiyanlık, dünya nüfusunun yaklaşık %30,1'ini oluşturmaktadır ve 2,4 milyarı aşkın takipçisi ile dünyanın en kalabalık dinidir. Takipçilerine, "Mesihçi" anlamına gelen Hristiyan veya Nasıralı İsa'ya ithafen İsevi veya Nasrani denir. Kitâb-ı Mukaddes'e inanan takipçileri, Yahudi metni olan Tanah'ta kehanet edilen İsa'nın Mesih olarak gelişinin bir Yeni Ahit olduğuna inanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Tengri</span> Eski Türk ve Moğol inançlarında yaratıcı, yaratan

Tengri, Eski Türkçede Tanrı, Gökyüzü; Eski Türklerin ve Moğolların inancı Tengricilik'te Gök Tanrı ya da Gök'ün yüce tinidir. Aynı zamanda Orhun Yazıtları'nda ilk çözümlenen sözcük olup yazılışı "𐱅𐰭𐰼𐰃" şeklindedir. Yer Tengri; Gök Tengri'nin torunu, Kayra Han'ın oğlu, Ülgen'in kardeşi ve Erlik'in amcası. Gök Tengri; ise Kayra Han'ın babası, Yer Tengri'nin dedesi, Ülgen'in dedesi ve Erlik'in büyük dedesi.

<span class="mw-page-title-main">Jül Sezar</span> Romalı asker ve Roma Cumhuriyetinin son diktatörü olan politik lider (MÖ 100–44)

Jül Sezar, Romalı asker ve Roma Cumhuriyeti'nin son diktatörü olan politik liderdir. Aynı zamanda iyi bir hatip ve güçlü bir yazar olan Sezar, dünya tarihinin en etkili insanlarından birisi olarak kabul edilir. Eylemleriyle Roma Cumhuriyeti'nin Roma İmparatorluğu'na dönüşmesinde ve evlatlığı Augustus'un ilk Roma imparatoru olmasını sağlayacak olayların başlamasında kritik bir rol oynamıştır.

Kelt mitolojisi en yalın tanımıyla Kelt politeizminin mitolojisidir. Kelt politeizmi Demir Çağı Keltlerinin diniydi. Demir Çağı'ndaki diğer Avrupalılar gibi erken dönem Keltleri de politeistik mitoloji ve dinî yapıyı benimsemişlerdi. Kelt insanlarının içinde, Roma ile yakın iletişimi olan Galyalıların ve İber Yarımadasındaki Keltlerin mitolojileri Roma İmparatorluğu altında devam edememiş, daha sonra ise bu insanlar Hristiyan olmuş ve Kelt(ik) dillerini de kaybetmişlerdir. İronik bir şekilde bu insanların inanç ve geleneklerine dair bilgiler çeşitli Roma ve Hristiyan kaynakları sayesinde bugüne kadar ulaşmıştır. Bir başka açıdan ise, kendi politik veya lenguistik (dilsel) kimliklerini korumuş olan Keltler Demir Çağı'ndaki atalarının mitolojilerinin en azından artakalan küçük bir kısmını iletebilmişlerdir. Bu iletilebilmiş kısım genellikle Orta Çağ'da kaydedilmiş ve yazılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hannibal</span> Kartacalı general

Hannibal veya Annibal MÖ 247 – MÖ 183/181 yılları arasında yaşamış Sami ırkından gelen Kartacalı politikacı ve general. Tüm zamanların en büyük askeri dehalarından biri olarak kabul edilen Hannibal, Scipio ve Philopoemen ile birlikte çağının üç büyük generalinden biriydi. Scipio onu şimdiye kadar yaşamış en büyük generallerden biri olarak kabul eder, Epirli Pyrrhus'u ikinci sıraya yerleştirir, kendisini de üçüncü olarak kabul eder. Aynı sıralama Hannibal'a sorulduğunda o, Büyük İskender'in en büyük general olduğunu söyler. İkinci olarak Pyrrhus'u gösterir, kendisini de üçüncü sıraya koyar. Askeri tarihçi Theodore Ayrault Dodge Hannibal'ı "Stratejinin Babası" olarak nitelendirir ve en büyük düşmanı olan Roma'nın bile onu yine kendi taktikleriyle alt ettiğini belirtir.

<span class="mw-page-title-main">Roma Krallığı</span> Antik Romada kralların hüküm sürdüğü dönem

Roma Krallığı, Antik Roma döneminde Roma şehri ve topraklarının monarşi ile yönetildiği dönemdir. Efsaneye göre Roma'yı Romulus ve Remus kardeşler kurmuştur. Eski çağ tarihçileri, Roma Krallığı'nın başlangıcı olarak MÖ 753 tarihini verirler. Roma’nın krallık dönemi politik tarihi hakkında bilinenler oldukça azdır. Arkeolojik bulgulara göre Roma krallık döneminde geniş caddelerin ve görkemli yapıların inşa edilmeye başlandığı büyük bir şehir olma yolundaydı. Roma henüz bu dönemde Latium bölgesinde yaşayan Latin şehirleri birliğinin önderiydi. Etrüskler, üzerinde egemenlik kurdukları Latin köylerini birleştirip Roma kentini kurarken yerli halkı kentin kurulmasında zorla çalıştırmışlar. Bu durum iki toplumun arasını açmıştır. Latin halkının zamanla güçlenen aristokratları, iki buçuk yüzyıl sonra ayaklanarak MÖ 509 yılında Etrüsk kralını kovmuşlar ve Roma Cumhuriyeti'ni kurmuşlardır.

<span class="mw-page-title-main">Selefkî İmparatorluğu</span> Antik Helen devleti

Seleukos İmparatorluğu, Türkçe kullanımlar ile Selefkos veya Selevkos, İskender'in ölümünden sonra Makedonya İmparatorluğu'nun parçalanmasıyla İskender'in generallerinden I. Seleukos tarafından kurulan Helenistik imparatorluk. Başkentleri önce Seleukia, sonraları ise Antakya'ydı. Doğu Akdeniz'de, Irak'ta, İran'da, Türkmenistan'da, Pamir'de ve Hindistan'ın batısında bulunan topraklarda egemenliklerini sürdürmüşlerdir. Toprakları Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilinceye kadar Doğu Akdeniz'in hâkimiydiler. Seleukosların geniş toprakları 25 civarında eyalete bölünmüştü. “Strategos” veya “satrap” unvanlı valilerce yönetilen bu eyaletler Pers zamanındaki satraplıklardan daha küçüktü.

<span class="mw-page-title-main">Part İmparatorluğu</span> MÖ 3.yy MS 3.yy arasında hüküm sürmüş bir İranî imparatorluğu

Part İmparatorluğu, Arsakes İmparatorluğu olarak da bilinen, eski İran'da önemli bir siyasi ve kültürel güç olup Medler'den ve Ahamenişler'den sonra gelen üçüncü yerel hanedanlıktır. Hanedanın adı, MÖ 247 yılında, Helenistik krallık Selevkoslar'ın yönetiminde bir satraplık konumunda olan İran'ın kuzeydoğusundaki Parthia bölgesini ele geçirdikten sonra bağımsızlığını ilan eden Parni kabilesi lideri I. Arsakes'tan gelmektedir. Arsakes'in adı onursal bir unvan olarak kendisinden sonra gelen bütün Part kralları tarafından kullanıldı.

<span class="mw-page-title-main">Publius Cornelius Scipio (MÖ 236'da doğan prokonsül)</span>

Publius Cornelius Scipio, bilinen adıyla Scipio Africanus, diğer adlarıyla Afrikalı Scipio, Scipio Africanus-Major, Yaşlı Scipio Africanus veya Büyük Scipio, İkinci Pön Savaşı sırasında general ve Roma Cumhuriyeti'nde bir devlet adamıdır. Birisi aynı adlı Publius Cornelius Scipio olan iki oğlu vardı ki, kendisi sağlık sorunları nedeniyle politik kariyer yapamamıştır, diğer oğluysa MÖ 174'te praetor olan Lucius'tur.

<span class="mw-page-title-main">Elagabalus</span> 218-222 yılları arasında Roma imparatoru

Elagabalus ya da Heliogabalus d. 204 civarı–ö. 11 Mart 222, Varius Avitus Bassus ve aynı zamanda Varius Avitus Bassianus Marcus Aurelius Antoninus olarak da bilinen, Severus hanedanına mensup, 218 - 222 arası Roma imparatoru.

Alba Longa Merkezi İtalya'da bulunan, Roma'nın 19 km güneydoğusundaki Alba Tepeleri'nde konumlanmış bir Latin şehriydi. Latin Ligi'nin kurucusu olan ve başını çeken bu şehir, Roma Krallığı tarafından MÖ 7. yüzyılda yok edilmiş ve sakinleri Roma'ya yerleşmeye zorlanmıştır. Efsaneye göre, Romulus ve Remus, Roma'nın kurucuları, Alba Longa'nın kraliyet soyundan gelmektedir. Virgil'in Aeneis'ine göre bu ikili, Aeneas'ın, yani Venüs'ün oğlunun soyundan gelmektedirler.

<span class="mw-page-title-main">Gallienus</span> Roma imparatoru

Publius Licinius Egnatius Gallienus (218-268), Roma İmparatorluğu'nu 253 - 260 yılları arasında babası Valerian ile birlikte ve 260 - 268 yılları arasında tek başına yönetmiş Roma imparatoru. İmparatorluğun kontrolünü, içinden geçilmekte olan büyük kriz sırasında ele geçirmişti. Kazandığı birçok zafere karşın ülkesindeki dağılmayı durduramamış olması nedeniyle bu krizlerle uğraşma konusundaki kayıtları karışıktır.

<span class="mw-page-title-main">Baukis ile Filemon</span>

Baukis ile Philemon, Yunan ve Roma mitolojisinde anlatılan bir öykünün kahramanlarıdır. Evli ve yaşlı, yoksul bir karı kocadırlar.

<span class="mw-page-title-main">Trasumennus Gölü Muharebesi</span>

Trasumennus Gölü Muharebesi İkinci Pön Savaşı'nın başlıca muharebelerinden birisiydi. Hannibal komutasındaki Kartacalılar, Konsül Gaius Flaminius komutasındaki Romalıları mağlup ettiler. Muharebe askeri tarih alanının en geniş ve en başarılı pusularından birisi olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Üçüncü Pön Savaşı</span>

Üçüncü Pön Savaşı, MÖ 149 - MÖ 146 döneminde eski Fenike kolonisi olan Kartaca Cumhuriyeti ile antik Roma Cumhuriyeti arasından yapılan üçüncü ve son savaştır.

Ortodoks Hristiyanlık, Doğu Ortodoks Kilisesi ve Oryantal Ortodoksluk için kullanılan ortak adlandırma. Hristiyanlığın bu iki mezhebi de antik Hristiyan Kilisesi'nin inancı, doktrini ve uygulamalarına olan bozulmaz bağı vurgulamak için ortodoks kavramını kullanır. Bu iki mezhebin üyeleri kendilerine sadece "Ortodoks Hristiyan" dese de "Doğu" ve "Oryantal" sıfatları bu grupların dışındakiler tarafından bu iki grubu ayırmak için kullanılır. Bu iki grup 451 yılındaki Kalkedon Konsili'nin ortodoksisi hakkında görüş ayrılığı yaşamışlardır ve hala aralarında bir komünyon yoktur; ancak hala birçok aynı doktrine, benzer kilise yapılanmasına ve benzer ibadetlere sahiptirler. İki inancın birleşmesi için yakın zamanda birçok görüşme yapılmış, birçok konuda uzlaşı sağlanmışsa da resmi bir birlik için henüz somut adımlar atılmamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Concordia Tapınağı</span> Romada tapınak

Concordia Tapınağı Roma antik kentinde,Roma şehrinin tanrıçası Concordia'ya adanmış ve Roma Forumu'nun batı ucuna dikilmiş bir dizi mabet veya tapınak anlamına gelir. En eski tapınağın MÖ 367'de Marcus Furius Camillus tarafından tanrıçaya adandığına inanılıyor, ancak MÖ 218'de L. Manlius tarafından da inşa edilmiş olabilir. Tapınak MÖ 121'de ve ayrıca MÖ 7 ile MS 10 arasında da İmparator Tiberius tarafından yeniden inşa edildi.

Roma Krallığı Senatosu, Roma Krallığı'ndaki siyasi bir kurumdu. Senato kelimesi, "yaşlı adam" anlamına gelen Latince "senex" kelimesinden türemiştir. Bu nedenle, senato kelimenin tam anlamıyla "yaşlılar kurulu" anlamına gelir ve "Yaşlılar Konseyi" olarak tercüme edilir. Roma'nın kuruluşundan yüzyıllar önce Roma'ya yerleşen tarih öncesi Proto Hint-Avrupalılar, kabile toplulukları halinde yapılandılar. Bu kabile toplulukları genellikle kabileleri üzerinde en yüksek yetkiye sahip olan aristokrat bir kabile yaşlıları kurulu tarafından idare ediliyordu. Tiber kıyılarına yerleşmiş olan bu ilk kabileler sonunda gevşek bir konfederasyon halinde toplandılar ve daha sonra bölgeye dışarıdan gelebilecek "işgalcilere" karşı korunmak için bir ittifak kurdular.

<span class="mw-page-title-main">Mos maiorum</span> Latince deyim

Mos maiorum veya "ataların yolu", "atalardan kalma gelenek" Antik Romalılar'ın yazılı olmayan sosyal normları ve antik Roma'nın ana geleneksel prensipler bütünüdür. Mos maiorum, Antik Roma'da, ahlak, din, politik, özel ve sosyal yaşam ve askerî yaşama dair prensipleri ihtiva eden erdemler bütünüdür. Fides, Pietas, Religio ve Cultus, Disciplina, Virtus, Dignitas & Auctoritas, Mas Maiorum'un temel değerleridir.