İçeriğe atla

Feth-i Bülend


Feth-i Bülend Ansaldo fabrikasında tamir esnasında
Tarihçe
Osmanlı İmparatorluk Deniz Kuvvetleri bayrağıOsmanlı İmparatorluğu
AdıFeth-i Bülend
İnşa edenThames Iron Works, Londra
Kızağa konuluşu Mayıs 1868
Denize indirilişi 1869
Görevlendirme 1870
Akıbet 1912'de Yunan torpido botu tarafından batırıldı
Genel karakteristik
Sınıf ve tipiFeth-i Bülend sınıfı
Deplasman 2,762 ton
Genişlik 72 m
Çekiş 11,9 m
Su çekimi 5,2 m
Kurulu güç 3.250 ihp (2.420 kW) - 6 kutu tipi kazan
İtme gücü 1 şaft, buhar motoru
Hız 13 knot (24 km/sa; 15 mph)
Mürettebat 16 subay, 153 denizci
Silah donanımı

1870:[1]

1882:[1]

  • 4 × 229 mm Armstrong top
  • 1 × 170 mm Armstrong top
  • 2 × 87 mm Krupp top

1890:[1]

  • 4 × 229 mm Armstrong top
  • 2 × 87 mm Krupp top
  • 2 × 63 mm Krupp top
  • 2 × 37 mm Hotchkiss top
  • 1 × 25,4 mm Nordenfelt top

1907:[1]

  • 4 × 150 mm L/40 top
  • 6 × 75 mm Krupp top
  • 6 × 57 mm Krupp top

1911:[1]

  • Silahları söküldü.
ZırhKemer: 229 mm
Kazamat: 229 mm

Feth-i Bülend (Osmanlı Türkçesi: فتح بلند Anlamı: "Büyük Fetih")[2] 1860'ların sonlarında sınıfının öncü gemisi olan demir zırhlı korvet savaş gemisidir. Osmanlı Donanması için İngiliz Thames Iron Works'ten sipariş edildi ve 1868'de inşasına başlandı, 1869'da denize indirildi ve 1870'te hizmete girdi. Dört 229 mm topu vardı, tek pervaneyi çeviren bileşik buhar motoru ile 13 deniz mili (24 km/sa) hıza ulaşabilmekteydi.

Feth-i Bülend, 1877-1878 Rus-Türk Savaşı sırasında görev alarak Rus vapuru Vesta'yla sonuçsuz bir çatışmada yer aldı. Osmanlı filosu sonraki yirmi yılın büyük bir kısmında hizmet dışında kaldı, Feth-i Bülend bu dönemde hiçbir faaliyette yer almadı. 1890'da modernize edilmiş olmasına rağmen 1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başlangıcında aktif hizmet için hâlâ hazır değildi. Bu nedenle 1903 ve 1907 yılları arasında Almanya'da yoğun bir şekilde yeniden modernize edildi. 1912'de Birinci Balkan Savaşı'nın başlangıcında gemi Selanik'te konuşlanmıştı; geminin silahları sökülerek liman tahkimatını güçlendirmek için kullanılmıştı. 31 Ekim gecesi bir Yunan torpido botu limana girerek Feth-i Bülend'i batırdı ve yedi mürettebatının ölümüne sebep oldu.

Tasarım

Feth-i Bülend'in çizimi

Feth-i Bülend; dikmeler arası 72,01 m uzunluğunda, 11,99 m genişliğindeydi ve 5,51 m su çekiminde sahipti. Gövde demir ile inşa edilmişti ve normal yükte 2.762 metrik ton deplasmanı vardı. Mürettebatı 16 subay ve 153 denizciden oluşuyordu.[3][1]

Gemi gücünü tek pervaneyi çeviren yatay bileşik buharlı motordan alıyordu. Buhar, gemi ortasındaki tek bacayı kullanan altı adet kömür yakıtlı kutu kazan tarafından sağlanıyordu. İnşa edildiği haliyle motorun ürettiği 3.250 beygir gücü (2.420 kW) gemiyi 13 deniz mili (24 km/sa) hıza ulaştırabiliyordu; ancak 1877'de gemi sadece 10 deniz mili (19 km/sa) hıza ulaşabilmekteydi. Yıllarca süren kötü bakım sonucu geminin hızı 1892'de 8 deniz miline (15 km/sa) düşmüştü. Feth-i Bülend 600 metrik ton kömür taşıyabiliyordu, ilave bir yelken teçhizatı da vardı.[3][1]

Gemi, orta kısımda her iki yanda ikişer adet kazamata monte edilmiş dört adet namludan dolumlu 229 mm Armstrong top taşımaktaydı. Silahların konumu, her şartta iki topun doğrudan ileri veya her bir yana direkt olarak ateş etmesine izin veriyordu. Kazamatlar kalın zırh korumasına sahipti, top bataryası 222 mm'lik demir zırha sahipti. Kazamatların üst kısmında ise 150 mm'lik daha ince bir zırh vardı. Gövdede su hattının 60 cm üstüne ve 120 cm altına uzanan tam bir zırhlı kemer vardı. Su üstü kısımda zırh 222 mm, su altında ise 150 mm kalınlığındaydı.[3][1]

Hizmet geçmişi

Feth-i Bülend, 1867'de Blackwall Yard, Londra'daki Thames Iron Works'ten sipariş edildi. Mayıs 1868'de inşasına başlandı, 1869'da denize indirildi ve 1870'te deniz denemelerine başlamasının ardından aynı yıl Osmanlı donanmasında hizmete girdi.[1] Sonrasında İngiltere ve Fransa'da inşa edilen diğer zırhlılar Girit'e gönderilerek 1866-1869 arasındaki Girit İsyanı'nın sonrasında adanın stabilize edilmesinde yardımcı oldular. Bu dönemde Hobart Paşa yönetimindeki Osmanlı filosu, tercüme edilen İngiliz talimat kılavuzlarını okumaktan ibaret sınırlı eğitim ile büyük ölçüde pasif kaldı.[4]

Rus-Türk Savaşı

Vesta (ortada) ile Feth-i Bülend (sol) arasındaki çatışmayı tasvir eden savaş tablosu

Feth-i Bülend 1877-1878 Rus-Türk Savaşı sırasında Karadeniz'de Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa'nın filosuna dahil edildi ve ağırlıklı olarak Batum'da üslenerek önemli hizmet gördü. Filo Muin-i Zafer, Necm-i Şevket, Feth-i Bülend, Mukaddeme-i Hayr, Avnillah ve İclaliye'den oluşuyordu.[5] 14-16 Mayıs 1877'de Rus mevzilerinin bombardımanına ve Sohum çıkarması sonucunda anılan Karadeniz limanının ele geçirilmesine katıldı. 23 Temmuz'da Rus silahlı vapur Vesta'yla sonuçsuz bir çatışmaya girdi. Dumandan ve kazanlardan kaçan buhardan dolayı kötü görüş şartları, gemileri hafif hasar ve az kayıpla çatışmadan ayrılmaya zorladı. 31 Temmuz günü Feth-i Bülend ve kardeş gemisi Mukaddeme-i Hayr, buharlı fırkateyn Mubir-i Sürur ve diğer bazı gemiler, Tuna üzerinden Varna geneline beklenen Rus saldırısına karşı savunmak üzere kara birliklerini Soçi'den Trabzon'a getirmek üzere yola çıktılar.[5]

Osmanlı filosu daha sonra büyük ölçüde pasif kaldığı Batum'a döndü. 25 Ağustos'ta bir devriye sırasında Feth-i Bülend, Rus yatı Livadia ile karşılaştı ancak Rus gemisi Feth-i Bülend'in etkili menziline yaklaşmadan kaçtı.[5] 1878'deki Osmanlı yenilgisinin ardından gemi İstanbul'da kızağa çekildi.[1] Filo, Haliç'te yirmi yıl boyunca hareketsiz kaldı ancak Feth-i Bülend, 1890'da Tersâne-i Âmire‎'de yeniden donatıldı. Bu tamir sırasında gemiye bir çift 87 mm Krupp top, iki 63 mm top, iki 37 mm top silahlar ve bir 25,4 mm Nordenfelt topu da dahil olmak üzere birkaç küçük top monte edildi. Şubat 1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başlangıcında Osmanlılar tüm filoyu teftiş ettiğinde Feth-i Bülend dahil neredeyse tüm gemileri Yunan donanmasına karşı mücadelede tamamen uygunsuz olarak değerlendirdi.[6]

Daha sonraki faaliyetleri

1897 Osmanlı-Yunan Savaşı'nın sona ermesinin ardından hükûmet, bir donanma yeniden yapılanma programı başlatmaya karar verdi. İlk aşama Feth-i Bülend de dahil olmak üzere eski zırhlı savaş gemilerini modernize etmekti. Osmanlılar birkaç yabancı tersane ile temasa geçti; başlangıçta Krupp'un Germaniawerft tersanesi 11 Ağustos 1900'de Feth-i Bülend'i yeniden inşa etme sözleşmesini aldı ancak Aralık 1902'de Osmanlılar gemiyi yeniden inşa etmek için Cenova'daki Armstrong - Ansaldo ile bir anlaşmaya vardı.[7] Çalışma 1903 ve 1907 yılları arasında gerçekleştirildi. Geminin kazanları Tersâne-i Âmire tarafından üretilen ve hızı 9 deniz miline (17 km/sa) çıkaran bir çift su borulu kazanla değiştirildi. Silahlar tamamen değiştirilerek Krupp tarafından üretilen yeni, hızlı ateş eden toplar monte edildi. Dört 15 cm SK L/40 top kazamatlara, altı 75 mm ve altı 57 mm top ise üst güverteye monte edildi.[1]

1911-1912 Trablusgarp Savaşı'nın başlangıcında Feth-i Bülend ihtiyat kuvvetine atandı ve çatışma sırasında hiçbir görev almadı.[8] Bunun yerine dört 15 cm top, dört 75 mm top ve dört 57 mm top da dahil olmak üzere silahlarının çoğu gemiden söküldü ve Selanik limanının savunmasını desteklemek için kullanıldı. Sökülen bu topların mürettebatı, gemi mürettebatından 90 bahriyeliyle sağlanmıştı. Geminin kendisi kışla gemisine dönüştürüldü. 18 Ekim 1912'de Birinci Balkan Savaşı'nın başladığı sırada geminin komutanı, deniz garnizon komutanı olarak da görev yapan Binbaşı Aziz Mahmud Bey'di.[9] 31 Ekim 1912 gecesi 11 numaralı Yunan torpido botu gece 22.20'de kıyı bataryaları ve ışıldaklardan kaçarak mayın tarlalarından geçti ve saat 23.30'da Feth-i Bülend'e karşı üç torpido fırlattı. Bir torpido gemiyi ıskalayarak iskeleye isabet etti, iki torpido ise gemiye isabet ederek alabora olmasına ve batmasına neden oldu. Gemi imamı da dahil olmak üzere mürettebatının yedisi batan gemide ölürken, Yunan gemisi çatışmaya girmeden aynı yoldan limanı terk etti.[10]

Kaynakça

Özel
Genel

İlgili Araştırma Makaleleri

<i>Mesudiye</i> (zırhlı)

Mesudiye, Osmanlı donanması için 1871-1875 yılları arasında İngiltere'deki Thames Ironworks'te inşa edilmiş merkezî bataryalı zırhlı korvettir. İnşa edilmiş en büyük iki merkezî bataryalı zırhlı korvetten biriydi. Mesudiye'nin Hamidiye adında bir kardeş gemisi olması planlanmıştı; ancak bu gemi Kraliyet Donanması tarafından satın alındı ve HMS Superb adıyla görevlendirildi. Ana silahları merkezî zırhlı bir bataryada yer alan on iki 250 mm toptu.

<i>Asar-ı Tevfik</i>

Asar-ı Tevfik, 1860'larda inşa edilen ve sınıfının tek üyesi olan, Osmanlı donanmasının zırhlı bir savaş gemisiydi. Aslen Mısır Hidivliği tarafından İbrahimiye ismiyle sipariş edilen gemi, daha sonra Osmanlılar tarafından alındı. Kırım Savaşı'ndan sonra 1860'larda Osmanlı filosu için bir genişleme programının bir parçası olarak inşa edilen Asar-ı Tevfik, sekiz adet 220 mm toptan oluşan bir ana batarya ile donatılmış 4.600 metrik tonluk barbetli bir merkezî bataryalı zırhlıydı.

<i>Muin-i Zafer</i>

Muin-i Zafer, 1860'ların sonlarında Osmanlı donanması için inşa edilen iki Avnillah sınıfı zırhlı korvetin ikincisiydi. Geminin inşasına 1868'de başlandı, 1869'da denize indirildi ve ertesi yıl filoya katıldı. Merkezî bataryalı olan gemi, ana silah olarak kazamatlara monte edilmiş dört adet 230 mm top taşıyordu ve saatte 12 deniz mili (22 km/sa) hıza ulaşabiliyordu.

<i>Mukaddeme-i Hayr</i>

Mukaddeme-i Hayr, Osmanlı donanması için 1860'larda inşa edilen Feth-i Bülend sınıfı demir zırhlı korvetlerin ikincisidir. Gemi, İstanbul'daki Tersane-i Amire'den sipariş edildi. Omurgası 1870'te kızağa konan gemi, 1872'de denize indirildi ve 1874'te de hizmete girdi. Ana silah olarak dört adet 229 mm çapında topu vardı. Tek pervaneyi çeviren bileşik buhar motoru ile 12 deniz mili (22 km/sa) hıza ulaşabiliyordu. Gemi, 1877-1878 Rus-Türk Savaşı sırasında görev aldı, ardından 1878'den 1897'ye kadar Haliç'te yattı. 1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başlangıcında, Osmanlı donanması Mukaddeme-i Hayr'ı ve geri kalan zırhlı filoyu seferber etti ancak neredeyse tüm gemilerin kullanılamaz durumda olduğunu gördü. Mukaddeme-i Hayr ertesi yıl silahsızlandırıldı ve 1911'de sabit bir eğitim gemisine dönüştürüldü. 1914'te I. Dünya Savaşı'nın patlak vermesinden sonra kışla gemisi haline getirildi ve 1923'te sökülmesine kadar bu sıfatla hizmet etti.

<i>Feth-i Bülend</i> sınıfı zırhlı korvet

Feth-i Bülend sınıfı, 1860'larda ve 1870'lerde Osmanlı donanması için inşa edilmiş iki zırhlı savaş gemisini içeren bir gemi sınıfıdır. Sınıftaki ilk gemi Feth-i Bülend, Birleşik Krallık'ta inşa edildi ve Haliç'teki Tersane-i Amire'de inşa edilen ikinci gemi Mukaddeme-i Hayr için temel görevi gördü. Gemilerin tasarımı daha önce yine Birleşik Krallık'ta inşa edilen Avnillah sınıfına dayanıyordu. Ortadan bataryalı zırhlı korvetler Feth-i Bülend ve Mukaddeme-i Hayır ana silah olarak kazamatlarda yer alan namludan dolma dört 222 mm Armstrong top taşımaktaydı.

<i>Avnillah</i> sınıfı zırhlı korvet Osmanlı Donanmasının zırhlı savaş gemisi sınıfı

Avnillah sınıfı, Osmanlı donanması için 1860'larda inşa edilen iki zırhlı korvet savaş gemisinden oluşan bir gemi sınıfıdır. Sınıfta yer alan gemiler Avnillah ve Muin-i Zafer'dir. İki gemi İngiltere'de 1868 ve 1870 arasında inşa edildi. Gemi ortasındaki kazamatlara monte edilmiş dört adet 230 mm çapında top taşıyorlardı.

<i>İclaliye</i>

İclaliye, 1860'ların sonunda ve 1870'lerin başında Osmanlı donanması için inşa edilmiş, sınıfının tek örneği olan zırhlı savaş gemisidir. Avusturya-Macaristan tersanesi Stabilimento Tecnico Triestino'dan sipariş edildi, Mayıs 1868'de omurgası serildi ve inşası Şubat 1871'de tamamlandı. İclaliye'nin tasarımı, daha önceki Asar-ı Şevket sınıfına dayanıyordu. İki adet 228 mm ve üç adet 178 mm Armstrong top taşıyan İclaliye, 93 Harbi sırasında Kafkasya'da savaşan Osmanlı güçlerini destekledi. Kariyerinin geri kalanının çoğunu, Osmanlı donanmasına çok az bütçe ayrılan bir dönemde hizmet dışında geçirdi. 1912'de donanma, İstanbul'u savunan güçlere topçu desteği sağlamak için İclaliye'yi yeniden hizmete aldı. Birinci Balkan Savaşı sonrasında eğitim gemisi ve kışla gemisi gibi yan görevlerde bulundu. 1928'de hizmetten çıkartıldı ve hurda olarak söküldü.

<i>Avnillah</i> Osmanlı savaş gemisi

Avnillah 1860'ların sonlarında Osmanlı donanması için inşa edilmiş bir zırhlı savaş gemisidir. Avnillah sınıfının öncü gemisi olarak Thames Iron Works tarafından Birleşik Krallık'ta inşa edilmiştir. Omurgası 1868'de serilen gemi, 1869'da denize indirildi ve ertesi yıl filoya katıldı. Merkezî bataryalı gemi olan Avnillah, merkezî bir kazamatta yer alan dört adet 230 mm top ile silahlandırıldı ve en çok saatte 12 deniz mili (22 km/sa) hıza ulaşabiliyordu.

<i>Necm-i Şevket</i>

Necm-i Şevket, 1860'larda Osmanlı donanması için inşa edilen iki Asar-ı Şevket sınıfı merkezî bataryalı gemi tipindeki zırhlı korvetlerin ikincisidir. Başlangıçta Mısır Hidivliği tarafından Muzaffer adıyla sipariş edildi ancak yapım aşamasındayken Osmanlı İmparatorluğu tarafından el konuldu. Gemi inşasına Fransız Forges et Chantiers de la Gironde tersanesinde 1867'de başlandı, 1868'de denize indirildi ve Mart 1870'te Osmanlı donanmasında hizmete girdi. Asar-ı Şevket sınıfı zırhlılar, merkezî bir kazamat içinde dört adet 178 mm ve döner tablalı barbette yer alan bir adet 229 mm Armstrong top ile silahlandırılmıştı.

<i>Asar-ı Şevket</i> sınıfı zırhlı korvet

Asar-ı Şevket sınıfı, 1860'larda başta Mısır, ardından Osmanlı donanması için inşa edilen Asar-ı Şevket ve Necm-i Şevket olmak üzere iki gemiden oluşan zırhlı korvet sınıfıdır. Fransa'da inşa edilen gemiler, tasarımları daha önceki zırhlı korvet sınıfı Asar-ı Tevfik'in tasarımına dayanıyordu. Merkezî bataryalı olarak inşa edilen iki gemi, merkezî bir kazamat içinde dört adet 178 mm Armstrong top ve kazamatın üstünde döner bir barbette bir adet 229 mm Armstrong top taşıyordu.

<i>Asar-ı Şevket</i>

Asar-ı Şevket 1860'larda Osmanlı donanması için inşa edilmiş merkezî bataryalı bir zırhlı korvettir. Başlangıçta Mısır Eyaleti tarafından sipariş edilen ancak yapım aşamasındayken Osmanlı İmparatorluğu tarafından el konulan geminin ilk adı Kahire'ydi. Geminin yapımına Fransız Forges et Chantiers de la Gironde tersanesinde 1867'de başlandı, 1868'de denize indirildi ve Mart 1870'te Osmanlı filosunda hizmete girdi. Asar-i Şevket, dört adet 178 mm Armstrong topundan oluşan kazamat içinde bir merkezi batarya ve kazamatın üzerinde yer alan bir döner barbete monte edilmiş bir adet 229 mm Armstrong top ile silahlandırılmıştı.

<i>Lütf-i Celil</i>

Lütf-i Celil, Osmanlı Donanması'nın Lütf-i Celil sınıfının öncü gemisi olan zırhlı savaş gemisiydi. Başlangıçta Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı özerk bir devlet olan Mısır Hidivliği tarafından sipariş edilen Lütf-i Celil, Osmanlı hükûmetinin Mısır'ı gemiyi teslim etmeye zorlaması ile Fransa'daki Forges et Chantiers de la Gironde tersanesinde yapım aşamasındayken Osmanlılara devredildi. Lütf-i Celil, 1877'de 93 Harbi sırasında aktif görevde bulundu ve Rus güçlerinin Tuna'yı geçmesini önlemek için operasyonlarda bulundu. 11 Mayıs'ta devriye gezerken bir Rus topçu bataryasıyla çatışmaya girdi. Geminin kazan dairesine isabet eden bir top mermisinin yol açtığı patlamada gemi mürettebatının çoğu ölürken gemi de battı.

<i>Hıfzur-Rahman</i>

Hıfzu'r-Rahman, Osmanlı Donanması için 1860'ların sonlarında inşa edilen Lütf-i Celil sınıfı zırhlı korvetlerin ikincisi olan demir zırhlı savaş gemisidir. Başlangıçta Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı özerk vasal devlet olan Mısır Hidivliği tarafından sipariş edilen gemi, Osmanlı hükûmetinin Mısır'ı zorlaması ile henüz Fransa'daki Forges et Chantiers de la Gironde tersanesinde yapım aşamasındayken Osmanlı donanmasına devredildi. Taretli gemi türündeydi ve ön taretinde iki 229 mm Armstrong top, arka taretinde ise iki 178 mm Armstrong top taşıyordu.

<i>Lütf-i Celil</i> sınıfı zırhlı korvet

Lütf-i Celil sınıfı, 1860'ların sonlarında Osmanlı donanması için Fransa'da inşa edilmiş bir çift zırhlı korvet tipi savaş gemisidir. Sınıf, Lütf-i Celil ve Hıfzu'r-Rahman gemilerinden oluşmaktaydı. İki gemi de başlangıçta Mısır Eyaleti tarafından sipariş edilmiş; ancak yapım aşamasında iken Osmanlı İmparatorluğu'na devredilmiştir. İki gemi de döner taretli gemi türündeydi ve ön taretinde iki 229 mm Armstrong top, arka taretinde ise iki 178 mm Armstrong top taşıyordu.

<i>Hamidiye</i> (zırhlı) Osmanlı zırhlı gemisi

Hamidiye, 1885'te tamamlanan, Osmanlı donanması için inşa edilmiş sınıfının tek örneği zırhlı savaş gemisidir. Silahlarının çoğu merkezi bir kazamata monte edilmiş merkezi bataryalı bir gemiydi. Tersane-i Amire tarafından inşa edilen geminin tamamlanması yaklaşık yirmi yıl sürdü. Aralık 1874'te kızağa kondu, 1885'te denize indirildi ve 1894'te inşası tamamlandı. İnşasının görece uzun sürmesi nedeniyle hizmete girdiğinde modası geçmişti. Kötü dinamik karakteristikleri ve düşük kaliteli zırhı, neredeyse tamamını sabit bir eğitim gemisi olarak geçirdiği görece kısa bir kariyere yol açtı. 1897'deki Osmanlı-Yunan Savaşı sırasında bir süre kullanılsa da, eski Osmanlı filosunun geri kalanı gibi hizmete gireli sadece üç yıl olmasına rağmen kötü durumdaydı. Osmanlılar, savaşta donanmanın başarısızlığının ardından bir yeniden yapılanma programına başladı; ancak Hamidiye, 1903 yılında çok kötü bir durumdaydı; yeniden inşası mantıklı olmadığı için o yıl hizmetten çıkarıldı, 1909'da satışa çıktı ve 1913'te sökülmek üzere satıldı.

<i>Osmaniye</i> sınıfı zırhlı fırkateyn

Osmaniye, 1860'larda Osmanlı donanması için inşa edilmiş dört zırhlı fırkateynden oluşan bir gemi sınıfıdır. Sınıf; öncü gemi Osmaniye ile Aziziye, Orhaniye ve Mahmudiye'den oluşmaktaydı. Osmanlı İmparatorluğu için inşa edilecek demir zırhlı tipteki ilk gemilerdi. İlk üçü Robert Napier and Sons, dördüncüsü ise Thames Iron Works tarafından olmak üzere tamamı Birleşik Krallık'ta inşa edildi. Gemiler borda toplu zırhlılardı; taşıdıkları birer 229 mm top üst güvertenin ön kısmında, geri kalan on dörder 203 mm ve onar 36 librelik Armstrong top ise geminin bordalarında dizilmişti.

<i>Aziziye</i> (zırhlı fırkateyn)

Aziziye, Osmanlı donanması için 1860'lı yıllarda Robert Napier and Sons tarafından Birleşik Krallık'ta inşa edilen, Osmaniye sınıfı dört zırhlı fırkateynin ikincisi olan zırhlı savaş gemisiydi. İnşasına 1863'te başladı, Ocak 1865'te denize indirildi ve aynı yılın Ağustos ayında hizmete girdi. Adını Padişah Abdülaziz'den alan gemi, bordalara dizili on dört 203 mm ve on 36 libre Armstrong topa ek olarak, burunda bir adet 229 mm Armstrong top taşıyordu. Kariyeri boyunca sınırlı aktif hizmet gördü. 1877-78'deki 93 Harbi esnasında "riske atmak için çok değerli olması" sebebiyle donanma komutanlığı tarafından yedekte tutuldu. 1880'li yılları hizmet dışında geçirdi. 1890'lı yılların başında kapsamlı şekilde yeniden inşa edildi ve daha modern bir barbet gemiye dönüştürüldü. Bununla birlikte, 1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başında bakımsız durumdaydı ve bu savaşta hiçbir çatışmada yer almadı, savaştan sonra ise silahsızlandırıldı. 1904'ten 1909'a kadar kısa bir süre kışla gemisi olarak kullanılmasından başka aktif hizmet görmedi. 1923 yılında hurda olarak gemi sökücülere satıldı ve parçalandı.

<i>Orhaniye</i> (zırhlı fırkateyn)

Orhaniye, Osmaniye sınıfı zırhlı fırkateyn sınıfının üçüncüsü gemisidir. 1860'larda Robert Napier and Sons tarafından Osmanlı donanması için Birleşik Krallık'ta inşa edilen bir zırhlı savaş gemisidir. Omurgası 1863 yılında serilen gemi, Haziran 1865'te denize indirildi. Orhaniye, ilk tasarlandığı haliyle burunda tek bir 229 mm Armstrong top ile bordalara dizili on dört 203 mm ve on 36 librelik top Armstrong top taşımaktaydı. Osmaniye sınıfı gemiler, 1877-1878 yıllarında gerçekleşen 93 Harbi sırasında gemiyi Akdeniz'de güvenli bir şekilde tutuldu Gemi, 1880'leri Haliç'te geçirdi. 1890'ların başında kapsamlı şekilde yeniden inşa edilerek daha modern bir barbetli gemiye dönüştürüldü. Buna rağmen 1897'de Osmanlı-Yunan Savaşı başladığında bakımsızlık ve mürettebatın eğitim eksikliği nedeniyle Yunan gemileriyle çatışmaya girmeye uygun durumda değildi. Sonuç olarak hiçbir çatışmada yer almadı ve savaştan sonra silahları söküldü. 1909'da aktif hizmetten çıkarıldıktan sonra kışla gemisi olarak kullanıldı. 1913'te hurda olarak satıldı ve parçalandı.

<i>Mahmudiye</i> (zırhlı fırkateyn)

Mahmudiye, Osmanlı donanması için 1860'lı yıllarda Birleşik Krallık'ta inşa edilen, Osmaniye sınıfı dört zırhlı fırkateynin sonuncusu olan zırhlı savaş gemisiydi. Geminin inşaatı 1863'te başladı, Aralık 1864'te denize indirildi. Osmaniye sınıfında Thames Ironworks and Shipbuilding Company'de inşa edilen tek gemi olan Mahmudiye, adını Sultan II. Mahmud'dan alıyordu. Gemi bordalara dizili on dört 203 mm ve on 36-libre Armstrong topa ek olarak, burunda bir adet 229 mm Armstrong top taşıyordu. Gemi kariyeri boyunca sınırlı aktif hizmet gördü. 1877-78'deki 93 Harbi esnasında riske atmak için çok değerli olması sebebiyle donanma komutanlığı tarafından yedekte tutuldu. Gemi 1880'li yılları hizmet dışında geçirdi. 1890'lı yılların başında yeniden inşa edildi ve daha modern bir barbetli gemiye dönüştürüldü; ancak yeniden inşasının hemen ardından başlayan 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı'nın başında bakımsız durumdaydı. Bu savaşta hiçbir çatışmada yer almadı ve savaştan sonra silahsızlandırıldı. 1909'dan 1913'e kadar kısa bir süre kışla gemisi olarak kullanılmasından başka aktif hizmet görmedi. 1913 yılında hurda olarak gemi sökücülere satıldı ve parçalandı.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nun zırhlı korvetleri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

1860'larda ve 1870'lerde Osmanlı donanması, neredeyse tamamen yabancı tersanelerde inşa edilen bir dizi zırhlı korvet savaş gemisi sipariş etti ve satın aldı. Sipariş edilen ilk sınıf olan Osmaniye sınıfı, dört adet zırhlı fırkateynden oluşuyordu. Osmaniye sınıfı 1860'ların başında Birleşik Krallık'taki tersanelerinden sipariş edildi. 1864'te beşinci gemi Fatih sipariş edilse de bu gemi, 1867'de Prusya donanması tarafından satın alındı. Aynı yıl Osmanlılar, Feth-i Bülend ile iki gemiden oluşan Avnillah sınıfını yine Birleşik Krallık'tan sipariş etti. Osmanlı İmparatorluğu'nun bir eyaleti olan Mısır da o dönem, merkezî otoriteden bağımsız olarak Fransa'daki tersanelerden; Asar-ı Tevfik, Asar-ı Şevket ve Lütf-i Celil zırhlı korvet sınıflarına ait gemi siparişleri vermiş, bir Avusturya-Macaristan firmasıyla ise İclaliye için sözleşme imzalamışlardı. Mısır'ın bağımsızlığını savunmaya yönelik çabaları, Mısır'dan 1868'de yaptığı sipariş ettiği tüm zırhlı korvetleri teslim etmesini isteyen Padişah Abdülaziz'i kızdırdı. Bu esnada ikinci bir Feth-i Bülend sınıfı zırhlı olan Mukaddeme-i Hayr sipariş edilmiş ve Osmanlı Tersane-i Amire'sinde inşa edilen ilk zırhlı olmuştu. 1871'de Osmanlılar, iki Mesudiye sınıfını sipariş etti. İlk gemi teslim alınırken ikinci gemi Birleşik Krallık'ın 1878'de Rusya ile savaşa girmesi korkusunun ortasında Kraliyet Donanması tarafından satın alındı ve yerini Tersane-i Amire'de inşa edilecek üçüncü bir gemi olan Hamidiye'ye bıraktı. Son iki gemi, Peyk-i Şeref sınıfı, 1874 yılında Birleşik Krallık'tan sipariş edildi fakat Kraliyet Donanması 1878'de savaş beklentileri sırasında her ikisini de satın aldı.