İçeriğe atla

Ferroelektrik

Ferroelektrik, harici elektrik alan tarafından muhafaza edilen spontane elektrik polarizasyonuna sahip olan metallerin özelliğidir. Terim olarak, maddelerin kalıcı manyetik moment sergilediği Ferromanyetizmaya benzer şekilde kullanılır. Ferroelektrik 1920'de, Rochelle salt'da, Valasek tarafından keşfedildiğinde, Ferromanyetizma biliniyordu. Bu nedenle, en fazla ferroelektrik özellik gösteren maddeler demir içermemesine rağmen, demir anlamına gelen bir ön ek olan ferro kelimesi kullanıldı.

Kutuplaşma (polarlaşma)

Dielectrik polarlaşma
Paraelectrik polaşma
Ferroelectrik polarlaşma

Birçok madde kutuplaşırken,indüklenen (uyarılan) kutuplaşma, harici olarak etki eden elektrik alana neredeyse tamamen eşittir; bu nedenle kutuplaşama lineer (doğrusal) bir fonksiyondur. Bu fonksiyonun grafiği yukarıda (dielektrik polarizasyon) gösterilmiştir. Paraelektrik olarak bilinen bazı maddeler, daha pekiştirilmiş doğrusal olmayan kutuplaşma sergiler. Bu kutuplaşmanın grafiği yukarıdaki şekilde (paraelektrik polarizasyon) gösterilmiştir. Elektriksel geçirgenlik, yalıtkan maddelerde ve harici elektrik alan fonksiyonunda olduğu gibi kutuplaşma eğrisinin eğimine karşılık gelir.

Doğrusal olmamalarına ek olarak; ferroelektrik maddeler, uygulanan elektrik alan sıfır bile olsa, spontane sıfır dışı kutuplaşmayı gösterir. Ferroelektriklerin ayırt edici özelliği  zıt yöndeki spontane kutuplaşmanın, uygun büyüklükteki elektrik alan tarafından muhafaza edilebilmesidir. Bu nedenle, kutuplaşma (polarlaşma) hem elektrik alana hem de döngüde geçen süreye bağlıdır. Bu maddelere ferroelektrik denilmesinin sebebi, benzer süreli döngüye ve spontane mıknatıslanmaya sahip olan ferromanyetik materyallerle benzer olmalarıdır.

Genellikle, maddeler faz değiştirme sıcaklığında ferroelektrik özellik gösterir. Bu sıcaklığa Curie sıcaklığı denir ve maddeler bu sıcaklığın üstünde paraelektriktir, spontane kutuplaşma kaybolur ve ferroelektrik kristali paraelektrik hale dönüşür. Birçok ferroelektrik madde, Curie sıcaklığının üzerinde pizoelektrik (basınçsal elektrik) özelliğini kaybeder çünkü bu maddelerin paraelektrik safhası merkeze göre simetrik kristalografik yapıya sahiptir.[1]

Uygulama Alanları

Doğrusal olmayan yapıdaki ferroelektrik maddeler, kapasitesi ayarlanabilen kondansatör yapımında kullanılır. Genellikle, ferroelektrik kondansatörler bir çift elktrotun arasına konulmuş ferroelektik tabakdan oluşur. Ferroelektriklerin geçirgenliği ayarlanabilir ve özellikle faz geçiş sıcaklığına yaklaştığında çok yüksek bir değere sahiptir. Bundan dolayı, ferroelektrik kondansatörler, aynı kapasiteye sahip dielektrik kapasitörlere kıyasla  küçük ebatlara sahiptir.

Spontane kutuplaşmalı ferroelektrik maddeler,bilgisayarlarda ve RFID kartlarda bulunan ferroelektik RAM yapımında kullanılan ferroelektrik kapasitörlerde,hafıza fonksiyonu olarak kullanılan hysteresis (süre-durum) etkisini gösterir. Bu uygulamalarda ince bir film şeklindeki ferroelektrik malzemeler kullanılır ve bunlar makul voltajı aktarmak için gerekli alanı oluşturur. Ancak, ince film kullanılırken, aygıtların hatasız çalışması için ara yüzlere ve elektrotalara dikkat edilmelidir.[2]

Ferroelektrik materyallerin piezoelektrik ve pyroelektrik olabilmeleri için simetrik olmaları gerekir. Piezoelektrik, pyroelektrik ve hafıza özelliklerinin birleşimi ferroelektrik kondansatörlerini sensör uygulamaları için çok kullanışlı yapar. Ferroelektrik kondansatörler; ultrason cihazlarında, yüksek kaliteli kızılötesi kameralarda, yangın sensörlerinde, radarlarda, titreşim sensörlerinde ve dizel motorların yakıt enjektörlerinde kullanılır.

Son zamanlarda oluşan bir başka fikirde ferroelektik tünel kavşağıdır (FTJ). FTJ, metal elektrotlar arasına konulmuş nanometrik ferroelektrik filmden oluşur. Ferroelektik katman, elektronların tünel oluşturmasına izin verecek kadar incedir. Kutupsuzlaşma alanının yanı sıra, piezoelektrik ve arayüz etkisi; çok büyük bir elektrodirenç açıp kapama etkisine sebep olabilir.

Araştırmacıların çift manyetik ve ferroelektik şekilde düzenlenmiş materyallerin yollarını aradığı bir başka konu ise multiferroiklerdir. Bu konu hakkına yeniden gözden geçirilmiş birçok görüş bulunmaktadır.[3]

Materyaller

Ferroelektrik materyallerin dahili elektrik dipolü, materyal örgüsüyle çiftler oluşturur. Bu nedenle, örgüyü değiştiren her şey, aynı zamanda dipolün sağlamlığını; diğer bir deyişle spontane kutuplaşmasını değiştirir. Spontane kutuplaşmadaki değişim, yüzeydeki yüklerin değişimine sebep olur. Bu da ferroelektrik kondansatörlerde, kondansatöre etki eden herhangi bir harici voltaj olmasa bile akımın oluşmasına neden olur. Materyal örgüsünün boyutlarını değiştiren iki etki, kuvvet ve sıcaklıktır. Harici baskı uygulamasına bağlı olan yüzey yükleri üretimine piezoelektrik denir. Sıcaklık değişimine bağlı olan spontane kutuplaşma değişimine pyroelektrik adı verilir.

Genel olarak, kristallerde 32 krisal sınıfında, 230 boş/ara sınıf ve 21 tane merkezi simetrik olmayan grup bulunur ve bunların 20 tanesi pizoelektriktir. Pizoelektrik olanların 10 tanesi spontane elektrik kutuplaşmasına sahiptir. Bunlar sıcaklıkla farklılaştığı için pyroelektrik adını alır. Pyroelektirik materyallerin bazıları ferroelektriktir.

32 Crystalline classes
20 classes piezoelectricpiezoelectrik harici
10 classes pyroelectric pyroelectrik harici
ferroelektrik ferroelektrik harici
e.g. : BaTiO3, PbTiO3e.g. : Turmaline.g. : Quartz

Ferroelektrik faz geçişleri sıklıkla uzanımlı/yer değiştirmeli (BaTiO3 gibi) veya düzenli-düzensiz (NaNO2)olarak sınıflandırılır. Faz geçişleri sıklıkla iki özelliğide gösterir. Baryum titanate tipik bir uzanımlı ferroelectik örneğidir ve faz geçişi polarlaşma dönüm noktası'ndan anlaşılır. Bu noktada iyon denge konumundan biraz uzaklaşır; kristale ait iyonlardan kaynaklanan elektrik alanın sebep olduğu kuvvet, elastik geri yükleme kuvvetinden daha hızlı artar. Bu durum iyonların denge pozisyonunda asimetrik bir değişime ve geçici dipol momentine sebep olur. Baryum titanate'teki iyonic yer değiştirme, sekizgen oksijen kafesinin içindeki titanyum iyonuyla ilişkilidir. Bir başka  ferroelektrik materyal olan lead titanate'in yapısı baryum titanate'e benzemesine rağmen, ferroelektrik için gereken sürücü kuvvet; lead ile oksijen atomlarının arasındaki ilişkiden dolayı karmaşık hale gelir. Düzenli-düzensiz yapıdaki ferroelektriklerde, her bir hücre için bir dipol momenti vardır ancak yüksek sıcaklıklarda gelişigüzel bir dağılım gösterir. Düşük sıcaklıklarda ise, faz geçişi boyunca dipol sırası etkinlik alanının içinde hep aynı yöndedir.

Lead zirconate titanate (PZT), ferroelektrik materyallerin kullanımında önemli bir yere sahiptir. PZT ferroelektrik lead titanate ve ferroelektrik olmayan lead zirconate arasındaki katı çözeltinin parçasıdır. Farklı yapılar; hafıza uygulamaları gibi farklı alanlarda kullanılır. PZT için lead titanate yapılar tercih edilirken, piezoelektrik uygulamalar; 50/50' ye yakın yapıdaki morphotik faz sınırlarıyla ilişkili değişik piezoelektrik katsayılardan oluşturulur.

Ferromanyetiklerde olduğu gibi, ferroelektrik kristaller sıklıkla geçiş sıcaklığı ve alan yapısı süresini gösterir. Bazı ferroelektrik kristallerin geçiş fazının doğası hala tam olarak anlaşılamamaktadır.

1974 yılında, R.B.Meyer simetrik argümanları kullanarak ferroelektrik likit kristaller olabileceğini tahmin etti ve tahmini kısa bir süre içinde simetrik likit kristal fazdaki yatık ferroelektiriklerin davranışlarının gözlemlenmesi sonucunda doğrulandı. Artık teknoloji yatık ekran monitörlerine izin veriyordu. Toplu üretim 1994-1999 yılları arasında Canon tarafından gerçekleştirildi. Ferroelektrik likit kristaller yansıtıcı LCoS yapımında kullanıldı.

2010 yılında, David Field, sıradan kimyasal filmlerin (örneğin; nitrous okside, propan) ferroelektrik özellikte olduğunu keşfetti. Bu yeni ferroelektrik materyal sınıfı spontelektrik özellik gösteriyordu ve nanoteknolojiden, yıldızlar arasındaki toza etki eden elektriğe kadar  geniş bir uygulama alanına sahip oldu.

Diğer ferroelektrik materyaller triglycine sulfate, polyvinylidene fluride ve lityum tantalate içerir..[4]

Teori

Px, Py ve Pz,polarlaşma vektörünün bileşenleri ve  ,  kristal simetridir. Ferroelektriklerdeki diğer oluşum alanlarını  ve olayları anlamak için bu eşitlikler faz alanı modelinde kullanılır. Tipik olarak, serbest enerjiye, elastik, elektrostatik ve gradient terimler eklenir. Bu eşitlikler sınırlı/sonlu farklılık methodunu örgülere ayırmak için ve Gauss's yasası ile doğrusal elastikliğin zıtlıkarını çözmek için kullanılır.

Bilinen bütün ferroelektrikler,  ve  şeklindedir. Bu katsayılar deneysel olarak veya simülasyonla elde edilebilir.  Ferroelektriklerin birinci faz geçişi için, , iken, ikinci faz geçişi için  'dir .

Ferroelektrik için kübik beşgen yapılı faz geçişnin spontane polarlaşması, Ps serbest enerjinin tek boyutlu (1D) tanımı dikkate alınarak elde edilebilir:

Bu serbest enerji, iki serbest enerji minimumu içeren şekle sahiptir. , Bu iki minimum nokatada serbest enerjinin türevi sıfırdır :

Ferroelektrik fazda serbest enerji maksimumu Px = 0 'a karşılık geldiği için, spontane kutuplaşma Ps aşağıdaki gibi elde edilir   :

bu da:

ve çıkarılan sonuç birinci ve ikinci faz geçişleri için negatif kare kök içerir:

Eğer  ise, yukarıdaki yaklaşımı kullanarak  spontane kutuplaşma elde edilir:

Süresel döngü (Px vs Ex)  bir başka elektrostatik terim ekleyerek, serbest enerji genişlemesinden elde edilir.Ex Px, aşağıdaki gibidir :

Ex grafiği Px fonksiyonu olarak ve 45 derecelik açı ile çizmek için ''S'' şeklinde bir eğri çizgi ile ifade edilir. S'nin merkezi serbest enerji yerel maksimum (çünkü ). Bu bölgeyi yok edip S' nin alt ve üst parçalarını birleştiren dikey ve sürekli olmayan çizgi döngü süresini verir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Safari, Ahmad (2008). Piezoelectric and acoustic materials for transducer applications. Springer Science & Business Media. s. 21. ISBN 0387765409. 
  2. ^ M. Dawber, K.M. Rabe, J.F. Scott (2005). "Physics of thin-film ferroelectric oxides". Reviews of Modern Physics. 77 (4). s. 1083. arXiv:cond-mat/0503372 $2. Bibcode:2005RvMP...77.1083D. doi:10.1103/RevModPhys.77.1083. 
  3. ^ Ramesh, R.; Spaldin, N.A (2007). "Multiferroics: Progress and prospects in thin films". Nature Materials. 6 (1). s. 21. Bibcode:2007NatMa...6...21R. doi:10.1038/nmat1805. 
  4. ^ Aggarwal, M.D. (Mart 2010). "Pyroelectric Materials for Uncooled Infrared Detectors: Processing, Properties, and Applications" (PDF). NASA. s. 3. 11 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 26 Temmuz 2013. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türev</span> Fonksiyonun grafiğine çizilen teğetin eğimini hesaplama tekniğidir.

Matematikte türev, bir fonksiyonun tanımlı olduğu herhangi bir noktada değişim yönünü veya hızını veren temel bir kavramdır. Tek değişkenli bir fonksiyonun tanım kümesinin belli bir noktasında türevi, fonksiyonun grafiğine bu noktada karşılık gelen değerde çizilen teğet doğrunun eğimidir. Teğet doğru, tanım kümesinin bu noktasında fonksiyonun en iyi doğrusal yaklaşımıdır. Bu nedenle türev genellikle anlık değişim oranı ya da daha açık bir ifadeyle, bağımlı değişkendeki anlık değişimin bağımsız değişkendeki anlık değişime oranı olarak tanımlanır. Bir fonksiyonun türevini teorik olarak bulmaya türev alma denilir. Eğer bir fonksiyonun tanım kümesindeki her değerinde hesaplanan türev değerlerini veren başka bir fonksiyon varsa, bu fonksiyona eldeki fonksiyonun türevi denir.

<span class="mw-page-title-main">Ki-kare dağılımı</span>

Olasılık kuramı ve istatistik bilim dallarında ki-kare dağılım özellikle çıkarımsal istatistik analizde çok geniş bir pratik kullanım alanı bulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Öz empedans</span>

Öz direnç (Empedans), maddenin kimyasal özelliğinden dolayı direncinin artması ya da azalmasına neden olan her maddeye özgü ayırt edici bir özelliktir. Farklı maddelerin empedansları aynı olabilir ama öz dirençleri aynı olamaz. R= Lq/Q dur. (Rezistif Direnç= Uzunluk*öz direnç/kesit, Alternatif akım'a karşı koyan zorluk olarak adlandırılır. İçinde kondansatör ve endüktans gibi zamanla değişen değerlere sahip olan elemanlar olan devrelerde direnç yerine öz direnç kullanılmaktadır. Öz direnç gerilim ve akımın sadece görünür genliğini açıklamakla kalmaz, ayrıca görünür fazını da açıklar. DA devrelerinde öz direnç ile direnç arasında hiçbir fark yoktur. Direnç sıfır faz açısına sahip öz direnç olarak adlandırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Navier-Stokes denklemleri</span> Akışkanların hareketini tanımlamaya yarayan denklemler dizisi

Navier-Stokes denklemleri, ismini Claude-Louis Navier ve George Gabriel Stokes'tan almış olan, sıvılar ve gazlar gibi akışkanların hareketini tanımlamaya yarayan bir dizi denklemden oluşmaktadır.

Lorentz kuvveti, fizikte, özellikle elektromanyetizmada, elektromanyetik alanların noktasal yük üzerinde oluşturduğu elektrik ve manyetik kuvvetlerin bileşkesidir. Eğer q yük içeren bir parçacık bir elektriksel E ve B manyetik alanın var olduğu bir ortamda v hızında ilerliyor ise bir kuvvet hissedecektir. Oluşturulan herhangi bir kuvvet için, bir de reaktif kuvvet vardır. Manyetik alan için reaktif kuvvet anlamlı olmayabilir, fakat her durumda dikkate alınmalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Gamma dağılımı</span>

Olasılık kuramı ve istatistik bilim dallarında gamma dağılımı iki parametreli bir sürekli olasılık dağılımıdır. Bu parametrelerden biri ölçek parametresi θ; diğeri ise şekil parametresi k olarak anılır. Eğer k tam sayı ise, gamma dağılımı k tane üstel dağılım gösteren rassal değişkenlerin toplamını temsil eder; rassal değişkenlerin her biri nin üstel dağılımı için parametre olur.

<span class="mw-page-title-main">Üstel dağılım</span>

Olasılık kuramı ve istatistik bilim dallarında üstel dağılımı bir sürekli olasılık dağılımları grubudur. Sabit ortalama değişme haddinde ortaya çıkan bağımsız olaylar arasındaki zaman aralığını modelleştirirken bir üstel dağılım doğal olarak ortaya çıkar.

<span class="mw-page-title-main">Laguerre polinomları</span>

Laguerre polinomları, matematikte adını Edmond Laguerre'den almıştır. Kanonik (benzer) adlandırma Laguerre denklemi'dir:

<span class="mw-page-title-main">Çevrel çember</span>

Çevrel çember, geometride, bir çokgenin tüm köşelerinden geçen çember. Bu çemberin merkezi çevrel özek olarak isimlendirilir.

Matematikte, a Neumann polinomali,Carl Neumann tarafından özel durum için sunulan, Bessel fonksiyonu terimleri içerisinde fonksiyonların 1/z açılımında kullanılan bir polinomdur.

<span class="mw-page-title-main">Termistör</span>

Termistör veya ısıl direnç, sıcaklık ile iletkenliği değişen bir tür dirençtir. Sıcaklık ile direnci değişen maddelere, term (ısıl), rezistör (direnç) kelimelerinin birleşimi olan termistör denir. Termistörler, sıcaklık sensörleri, kendiliğinden sıfırlamalı aşırı akım koruyucuları ve kendiliğinden ayarlamalı ısıtma elementlerinde kullanılır

Doğrusal cebirde veya daha genel ifade ile matematikte matris çarpımı, bir matris çiftinde yapılan ve başka bir matris üreten ikili işlemdir. Reel veya karmaşık sayılar gibi sayılarda temel aritmetiğe uygun olarak çarpma yapılabilir. Başka bir ifade ile matrisler, sayı dizileridir. Bu yüzden, matris çarpımını ifade eden tek bir yöntem yoktur. "Matris çarpımı" terimi çoğunlukla, matris çarpımının farklı yöntemlerini ifade eder. Matris çarpımının anahtar özellikleri şunlardır: Asıl matrislerin satır ve sütun sayıları, ve matrislerin girişlerinin nasıl yeni bir matris oluşturacağıdır.

Foton polarizasyonu klasik polarize sinüsoidal düzlem elektromanyetik dalgasının kuantum mekaniksel açıklamasıdır. Bireysel foton özdurumları ya sağ ya da sol dairesel polarizasyona sahiptir. Süperpozisyon özdurumu içinde olan bir foton lineer, dairesel veya eliptik polarizasyona sahip olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Elektromanyetizmanın eşdeğişim formülasyonu</span>

Klasik manyetizmanın eşdeğişimli formülasyonu klasik elektromanyetizma kanunlarının(özellikle de, Maxwell denklemlerini ve Lorentz kuvvetinin) Lorentz dönüşümlerine göre açıkça varyanslarının olmadığı, rektilineer eylemsiz koordinat sistemleri kullanılarak özel görelilik disiplini çerçevesinde yazılma sekillerini ima eder. Bu ifadeler hem klasik elektromanyetizma kanunlarının herhangi bir eylemsiz koordinat sisteminde aynı formu aldıklarını kanıtlamakta kolaylık sağlar hem de alanların ve kuvvetlerin bir referans sisteminden başka bir referans sistemine uyarlanması için bir yol sağlar. Bununla birlikte, bu Maxwell denklemlerinin uzay ve zamanda bükülmesi ya da rektilineer olmayan koordinat sistemleri kadar genel değildir.

Fizikte, Kuantum mekaniğinde, eşevreli hal klasik harmonik salıngaca benzeyen kuantum harmonik salıngacının nicel hareketidir. Kuantum dinamiğinin Erwin Schrödinger tarafından Scrödinger denklemlerine çözüm ararken 1926 yılında türetilen ilk örneğidir. Örneğin, eşevre hali parçacığın salınımsal hareketini açıkları. Bu haller, John R. Klauderin ilk makalelerinde alçalma operatörü ve fazla tamamlanmış aile teşkili olarak özvektör adında tanımlanmıştır. Eşevre halleri,[ışığın kuantum kuramında ve diğer bozonik kuantum alanlarında Roy J. Glauber’in 1963 yılındaki çalışmaları tarafından geliştirilmiştir. Salınan alanın eşevre hali, klasik sinüs dalga hareketine benzeyen, devamlı lazer dalgası gibi olan kuantum halidir. Ancak, eşevre hali kavramı kayda değer biçimde genellenmiş ve sinyal sürecini niceleme, görüntü işleme alanlarında matematiksel fizikte ve uygulamalı matematik oldukça geniş ve önemli bir konu olmuştır. Bu hususta, kuantum harmonik salıngacı ile bağlantılı eşevreli haller genel olarak standart eşevreli haller ya da Gauss işlevi halleri olarak anılır.

Özel fonksiyonların önemli bir bölümünü oluşturan hipergeometrik fonksiyonlar matematik, fizik, mühendislik ve olasılıkta karşımıza çıkar.

Kerr–Newman metriği genel relativitide yüklü, dönen kütlelerin çevresindeki uzay zaman geometrisini tarif eden Einstein–Maxwell denklemlerinin çözümüdür. Bu çözüm astrofizik alanındaki fenomenler için pek faydalı sayılmaz çünkü gözlemlenebilen astronomik objeler kayda değer net yük taşımazlar. Bu çözüm uygulama alanı yerine daha çok teorik fizik ve matematiksel ilginin bir sonucudur..

Montgomery Eğrisi Peter L. Montgomery tarafından 1987'de tanımlanmış, klasik Weierstrass formundan farklı bir eliptik eğri formudur. Belirli hesaplamalar için ve özellikle farklı kriptografi uygulamalarında kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Logaritmik ortalama</span>

Matematikte logaritmik ortalama, iki pozitif gerçek sayının farkının bu sayıların doğal logaritmalarının farkına oranı olarak tanımlanır. Bu hesaplama, ısı ve kütle transferi içeren mühendislik problemlerinde kullanılabilir.

Bessel polinomları, matematikteki ortogonal polinomların bir dizisidir. Bessel polinomlarıyla ilgili birbirinden farklı ama birbiriyle yakından ilişkili çok sayıda tanım vardır. Matematikçiler tarafından tercih edilen tanım şu seriyle verilmektedir: