Böcekler eklem bacaklılar (Arthropoda) şubesinin sınıfı ve tür ve takson bakımından en kalabalık hayvan sınıfıdır. 1.000.000'dan fazla olan tür sayılarıyla Dünya'daki en fazla türe sahip canlılardır. Dünya'nın hemen hemen her yerinde bulunur ve bazen çok yoğun popülasyonlarda görülebilirler. Her yıl birkaç bin böcek türü tanımlanmaktadır. Toplam tür sayısının 2.000.000 ila 30.000.000 kadar olduğu tahmin edilmektedir. Tür, cins, familya gibi taksonomik kategoriler bakımından 6-10.000.000 sayıya ulaşırlar ve Dünya'daki hayvanların %90 kadarını oluştururlar.
Endokrinoloji, Yunanca ἔνδον endon (iç) + κρίνειν krinein (salgı) + loji (bilimi) ve endokrin sistem, endokrin sisteme ait hastalıklar ve endokrin sistem tarafından salgılanan spesifik bileşikler olan hormonlar ile ilgilenenen bir tıp ve biyoloji dalıdır. Ayrıca hormonların neden olduğu gelişimsel olayların çoğalması, büyümesi ve farklılaşması ile metabolizmanın psikolojik veya davranışsal aktiviteleri, büyüme ve gelişme, doku fonksiyonu, uyku, sindirim, solunum, atılım, ruh hali, stres, emzirme, hareket, üreme ve duyusal algı ile ilgilidir. Uzmanlık davranışları davranışsal endokrinoloji ve karşılaştırmalı endokrinolojiyi de kapsar.
Hormon,, çok hücreli organizmalarda fizyoloji ve davranışı düzenlemek için karmaşık biyolojik süreçler yoluyla uzak organlara veya dokulara gönderilen sinyal molekül sınıfıdır.
Transseksüellik, kişinin, kendisini atanmış cinsiyetine ait hissetmeyerek farklı bir cinsiyet kimliğini benimsemesi durumudur. Transseksüellik, kişinin cinsiyet kimliğini belirtir, bu sebeple cinsel yönelim ile karıştırılmamalıdır. Transseksüel bir kişi heteroseksüel, homoseksüel, aseksüel ya da biseksüel gibi cinsel yönelimlere sahip olabilir.
Blattodea veya Hamam böceği, Polyneoptera üsttakımına bağlı bir hayvan takımıdır. Takımın bilimsel adı olan Blattodea sözcüğü, Yunancada "hamam böceği" anlamına gelen blatta sözcüğünden türetilmiştir. Bazı zamanlarda su böceği olarak anılmaktadırlar. Takım, termitleri ve hamam böceklerini içermektedir.
Hayatta kalmak, büyümek ve çoğalmak için, insan dahil çok hücreli bir organizmanın, fizyolojik talepleri ve çevresel zorlukları karşılamak için dokular, organlar ve organ sistemleri arasında etkili bir uyuma sahip olması gerekmektedir. Endokrin sistem, iç ve dış koşullara yanıt vermektedir. Ayrıca kanalsız organ ve dokulardaki salgı hücreleri tarafından üretilen hormonlar aracılığıyla iletişim kurmaktadır.
Progesterone (P4), insanların ve diğer türlerin âdet döngüsü, hamilelik ve embriyogenezinde yer alan endojen steroid ve progestojen cinsiyet hormonudur. Progestojenler adı verilen bir grup steroid hormona aittir ve vücuttaki ana progestojendir. Progesteronun vücutta çeşitli önemli işlevleri vardır. Aynı zamanda cinsiyet hormanları ve kortikosteroidler de dâhil olmak üzere diğer endojen steroidlerin üretiminde önemli bir metabolik ara maddedir ve bir nörosteroid olarak beyin fonksiyonunda önemli rol oynar.
Östrojenler, kadınların adet döngüsünde ve diğer memeli hayvanların dişilerinde estrus döngüsünde önemli rol oynayan bir grup steroid hormondur. Hormon tüm omurgalılarda ve bazı böceklerde de bulunur.
Hipotalamus, beyinde talamusun altında bulunan ve üçüncü ventrikülün tabanını oluşturan önbeyin bölgesidir. Küçük nukleuslardan oluşur ve en önemli görevlerinden birisi hipofiz bezi aracılığı ile beyin ve endokrin sistem arasındaki bağlantıyı sağlamaktır.
Hipofiz bezi veya diğer adıyla Pitüiter bez, bir fasulye tanesi büyüklüğünde yaklaşık 0,5 gram ağırlığında bir endokrin bezdir. Beyin tabanında, hipotalamusun altında bir çıkıntı şeklinde uzanır. Beyni örten dura mater ile çevrilmiştir. Hipofiz hormonu üretip salgılayarak Homeostasiyi düzenler. Bunu bütün iç salgı bezlerini denetleyerek yapar. Bu anlamda hipofiz, endokrin sistem ve sinir sistemi arasındaki en büyük organizasyon ağını kontrol eder. Hipotalamusun salgısı olan RF, kan yoluyla hipofizi uyarır ve hipofizin hedef organının uyarılmasını sağlayan hormonu üretmesini sağlar. Hipofiz bezi ön, orta ve arka lop olmak üzere üç parçalıdır. Ara lob insan embriyosunda görüldüğü halde, ergin insanda körelmiştir.
Eşeysel dimorfizm bir türün erkek ve dişi eşeyleri arasında vücut boyutu ve şekli, renk veya desen bakımından farklılıklar görülmesidir. Örneğin vücut boyutu, bazı organların olmayışı, süsleyici tüyler, yele, boynuzlar ve fildişi sayılabilir. Bunun nedeni dişilerin seçici olmasına bağlanır.
Biyoteknik mücadele bazı doğal ve yapay maddeler kullanılarak zararlıların davranışlarını, biyolojik ve fizyolojik yapılarını etkileyerek yapılan tarımsal mücadele yöntemidir. Zararlı popülasyanunun ekonomik zarar eşiği altında tutulması amaçlanır. Bu yöntemde juvenil hormon anologları, uzaklaştırıcılar (repellentler) ve beslenmeyi önleyiciler (antifeedingler) gibi bazı maddeler kullanılmaktadır. Yöntemin kullanılması için zararlının iyi bilinmesi ve yöntem konusunda tecrübeli olmak gerekir.
Keliserliler (Chelicerata), eklem bacaklıların büyük bir altşubesini teşkil eder. Merostomata, Arachnida ve Pantopoda diye üç sınıfı vardır. Köken olarak denizde yaşayan ve karada yaşayan canlıları içerir. Bugün bazı türlerinin (Xiphosura) soyu tükenmiştir. 35.000 den fazla türü yaşamaktadır.
Pangenezis, evrim bilimci Charles Darwin'nin kalıtım mekanizması için ürettiği kurama verilen addır. Bu kuramıyla Darwin; "her vücut organ ve bileşkenin çok küçük, tam fakat görülmeyen bir kopyası (gemmulası) olduğunu ve bunların kan dolaşımıyla eşeysel organlara taşındığını ve orada gametler içinde toplandığını" savunmuştur.
Steroid hormonlar hormon olarak iş gören steroidlerdir. Memelilerde steroid hormonlar bağlandıkları reseptörlere göre beş gruba ayrılırlar: glukokortikoidler, mineralokortikoidler, androjenler, estrojenler ve projestajenler. D vitamini türevleri bunlarla yakından ilişkili ve benzer reseptörleri olan bir hormon grubu oluştururlar ama tanım olarak steroid değil sterol sayılırlar.
Kortikosteroid, böbrek üstü bezlerinde salgılanan bir steroid hormon türü ve bu hormonların sentetik analoglarına verilen addır. Glukokortikoid olan kortizon ile hidrokortizon kan şekeri seviyesi ve inflamasyon tepkisinde, mineralokortikoid olan aldosteron ise böbrek borucukları düzeyinde, su ve sodyumun geri emilimini ve potasyumun atılımını kolaylaştırarak su mineral dengesinde rol oynarlar.
Leptin, "tokluk hormonu" diye de adlandırılan, peptidler sınıfından, tokluk duygusu yaratarak organizma içindeki yağ stoklarını ve iştâhı düzenleyen bir hormondur. Leptin; vücudun en büyük Endokrin organı olan yağ(adipöz) dokusundan salgılanır.
Ön hipofiz (adenohipofiz), endokrin sistemin önemli bir organı olan hipofiz bezinin özelleşmiş bir bölümüdür. Arka hipofiz ile birlikte hipofiz bezini oluşturur. Ön hipofiz, stres, büyüme, üreme ve laktasyon da dahil olmak üzere birçok fizyolojik süreci düzenler.
Jacobson organı veya vomeronazal organ, birçok hayvanda bulunan bir yardımcı koku duyu organıdır. İlk olarak Frederik Ruysch tarafından ve daha sonra Ludwig Jacobson tarafından 1813 yılında keşfedilmiştir. Memelilerde flehmen tepkisinde rol oynayan bu duyu organı, esas olarak feromon tespit etmek için kullanılır. Bazı insanlarda da görülebilmektedir. Bu organ memelilerde körelmiş, beyin bağlantısı kalmamıştır. insanda burun kemiği altında gömülüdür.
Kedi feromonları, kediler ve diğer kedigiller tarafından iletişim amacıyla kullanılan feromonlardır.