İçeriğe atla

Fermiyon

Fermiyon, parçacık fiziğinde, Fermi-Dirac istatistiğine uyan parçacıktır. Başka bir deyişle, Enrico Fermi ve Paul Dirac'ın gösterdiği üzere, Bose-Einstein istatistiğine sahip bozonların aksine fermiyonlar, belirtilen zamanda sadece bir kuantum durumuna karşılık gelebilen parçacıklardır. Eğer iki ayrı fermiyon uzayda aynı yerde tanımlanmışsa her bir fermiyonun özelliği (spin kuantum sayısı gibi) birbirinden farklı olmak zorundadır. Örnek olarak, iki elektron bir çekirdeğin etrafında aynı orbitalde bulunacaklarsa, bu kez aynı spin durumunda olamazlar ve her orbitalde elektronun biri yukarı diğeri aşağı spin durumundadır.

Gözlemlenmiş tüm fermiyonlar, tam sayı spine sahip bosonların aksine buçuklu spine sahiptir. Örneğin, ışığın parçacığı foton, bir bozon olup 1 spinliyken elektron 1/2 spinlidir, Higgs bozonu ise 0 (sıfır) spine sahiptir, yani skaler parçacıktır. Daha genel olarak, spin statiği teoremine göre herhangi kabul edilebilir göreli kuantum alan kuramında tam sayı spine sahip olanlar boson, buçuklu spine sahip olanlar fermiyon olarak adlandırılır.

Fermiyonlar da proton gibi bileşik veya elektron gibi temel olabilir. Standart modelde iki tane temel fermiyon grubu bulunur: kuarklar ve leptonlar. Toplamda 24 farklı temel fermiyon vardır: 6 kuark, 6 lepton ve bunların karşıt parçacığı. Proton ve nötron gibi bileşik fermiyonlar maddenin yapı taşlarıdır. Süperiletkenlikte olduğu gibi, zayıf etkileşimdeki fermiyonlar bozonlar gibi de davranabilirler.

Tanım ve temel özellikler

2 fermiyon bulunduran bir boyutlu bir sistemin dalga denklemi. Sonsuz kuyu potansiyelinin n=1 ve n=3 enerji durumlarını içerir.

Tanım gereği, fermiyonlar Fermi-Dirac istatistiğine uyan parçacıklardır. Fermi-Dirac statiğinde bir tanesi iki fermiyonla yer değiştirdiğinde dalga denklemi işaret değiştirir. Dalga denkleminin gösterdiği bu karşı simetrik özellik fermiyonun Pauli dışlama prensibine uyar: iki fermiyon aynı anda aynı kuantum haline sahip olamaz. Fermiyonunun, kuantum halindeki bu katılığı veya direngenliği, onu maddeyi oluşturan olarak kabul edilmesine sebep olurken, bozonlar etkileşimi ileten parçacıklar)kuvvet taşıyıcılar ya da radyasyonu oluşturan parçacıklar olarak kabul edilmesini getirir. Fermiyonun kuantum alanına, fermiyonik alan denir ve değişmeyen kanonik ilişkiye uyar.

Fermiyonlar için Pauli dışlama prensibinin ve maddenin asosyatif katılığının sebebi atomun elektron katmanlarının istikrarlı olması (bu istikrar atomik maddeler için geçerlidir) ve atomun karmaşıklığıdır (bu atomik elektronların aynı enerji seviyesinde olmasına izin vermez) ki bu özellik karmaşık kimyayı mümkün kılar.Beyaz cüceler ve nötron yıldızlarının denge durumunda çoğunluğunu oluşturan dejenere maddenin oluşturduğu basınca da bu sebep olur. Daha günlük anlamda, Pauli dışlama prensibi elastik maddelerin Young modülüne katkıda bulunur.

Bilinen tüm fermiyonlar yarım spine sahiptirler: bir gözlemci fermiyonun çevresinde dönerse (ya da fermiyon 3600 rotasyon yaparsa) fermiyonun dalga denklemi işaret değiştirir. Göreceli olmayan kuantum mekaniğinde, bu tamamen deneysel bir gözlemdir. Ancak göreceli kuantum alan teorisi ve spin-statiği teoremi yarım tam sayı spine sahip parçacıkların bozon olamayacağını ve tam sayı spine sahip parçacıkların da fermiyon olmayacağını göstermiştir.

Çok büyük sistemlerde, fermiyon ve bozon statiği sadece dalga fonksiyonları çakışıp çok yoğun olduklarında farklılık gösterir. Küçük yoğunluklarda her ikisinin de statiği Marxwell-Boltzmann statiği ile yakınsanabilir ki klasik mekanik ile açıklanır.

Standart modelde iki tane temel fermiyon bulunur: kuark ve leptonlar. Toplamda 24 farklı fermiyon vardır: 6 kuark, 6 lepton ve altışar antiparçacığı bulunur.

  • 12 kuark-6 parçacık (u.d.s.c.b.t) ve bunlara karşılık gelen 6 antiparçacık (u-.d-.s-.c-.b-.t-);
  • 12 lepton-6 parçacık (e---.ve.vμ.vτ) ve bunlara karşılık gelen 6 antiparçacık (e+++.ve-.vμ-.vτ-)

Temel fermiyonlar

Gözlemlenmiş tüm temel parçacıklar ya boson ya da fermiyondur. Bilinen temel fermiyonlar iki gruba ayrılır: kuarklar ve leptonlar.

  • Kuarklar, bileşik fermiyonlar olan protonları, nötronlar ve diğer baryonları meydana getirirler. Ayrıca bileşik bosonlar olan mesonları da içerirler.
  • Leptonlar elektron ve benzeri ağır parçacıkalrı (muon ve tau) ve ayrıca nötrinoları içerirler.

Bilinen sol sarmal9 fermiyonlar zayıf etkileşimi hissederken bilinen sağ sarmal fermiyonlar hissetmez. Diğer bir deyişle sadece sol fermiyonlar ve sağ antifermiyonlar W bosonuyla etkileşirler.

Bileşik fermiyonlar

Bileşik fermiyonlar (hadronlar, çekirdek ve atomlar gibi) yapı taşlarına göre boson ya da fermiyon olabilirler. Daha net olarak spin ve statiğinin ilişkisine bağlı olarak tek sayıda fermiyon içeren bir parçaçığın kendisi de fermiyondur ve yarım tam sayı spine sahiptir.

Örneğin:

  • Proton ve nötron gibi bir baryon üç tane fermiyonik kuark içerir, bu yüzden fermiyondur.
  • Karbon-13 çekirdeği 6 proton ve 7 nötron içerir, bu sebepten fermiyoniktir.
  • Helyum-3 atomu 2 proton, 1 nötron ve 2 elektron içerir ve fermiyondur.

Bileşik parçacıklarda, basit parçacıkların bir potensiyelle bağ yapmasıyla oluşan bozonların sayısının fermiyon ya da boson oluşmasında hiçbir etkisi yoktur.

Bileşik bir parçacığın (ya da sistemin) fermiyonik ya da bozonik özelliği sadece çok büyük uzaklıklarda(sisteme göre) görülür. Boyutsal yapısının önemli olduğu yakınlıkta, bileşik parçacık (ya da sistem) bileşenlerine göre davranış özelliği gösterir.

Fermiyonlar gevşek bağlar kurduğunda bosonik davranışlar sergileyebilirler.Süper iletkenlikin ve Helyum-3'ün süper akışkanlıkının temeli budur: süper iletken maddelerde, elektronlar foton değişimi ile etkileşerek Cooper ikilisini oluştururken Helyum-3'te Cooper ikilisi spin dalgalanması ile oluşur.

Kısmi kuantum Hall etkisinin yalancı parçacıkları da tek sayıdaki elektron anaforlarıyla birleşmiş bileşik fermiyon olarak bilinir.

Skyrmiyonlar

Kuantum alan teorisinde bosonların topolojik olarak bükük alan yapısı olabilir. Bunlar parçacık gibi davranan eş evreli durumlardır (ya da dalgalardır) ve bunlar tüm bileşenleri bozonik olsa da fermiyonik davranış gösterebilirler. Bu 1960'ların başında Tom Skyrmetarafından keşfedildi ve bu sebepten bozonlardan oluşan fermiyonlara skyrmiyon adı verildi.

Skyrme'ye orijinal örneği üç boyutlu küre değerlerini alabilen alanlar, pionların uzak mesafelerdeki davranışlarını açıklayan orijinal doğrusal olmayan sigma modelini içeriyordu. Kuantum renk dinamiğine Büyük N ya da sicim yakınsamasında tekrar üretilen Skyrme modelinde proton ve nötronlar piyon alanının fermiyonik topolojik dalgalarıdır. Skyrme'nin örneği piyon fiziğini içerirken kuantum elektro dinamiğindeki manyetik monopol daha bilinen bir örnektir. Olası en küçük manyetik yüke sahip bosonic monopole ve elektronun bosonik versiyonu fermiyonik diyonu oluşturacaktır.

Ayrıca bakınız

  • Süper iletkenlik

İlgili Araştırma Makaleleri

Parçacık fiziğinde, bozonlar Bose-Einstein yoğunlaşmasına uyan parçacıklardır; Satyendra Nath Bose ve Einstein'a atfen isimlendirilmişlerdir. Fermi-Dirac istatistiklerine uyan fermiyonların tersine, farklı bozonlar aynı kuantum konumunu işgal eder. Böylece, aynı enerjiye sahip bozonlar uzayda aynı mekânı işgal edebilirler. Bu nedenle her ne kadar parçacık fiziğinde her iki kavram arasındaki ayrım kesin belirgin değilse de, fermiyonlar genelde madde ile bileşikken, bozonlar sıklıkla güç taşıyıcı parçacıklardır.

Temel etkileşimler veya Temel kuvvetler, fiziksel sistemlerde daha temel etkileşimlere indirgenemeyen etkileşimlerdir. Bilinen dört temel etkileşim vardır. Bunlar uzun mesafelerde etkileri olabilen kütleçekimsel, elektromanyetik etkileşimler ve atomaltı mesafelerde etkili olan güçlü nükleer ve zayıf nükleer etkileşimlerdir. Her biri bir alan dinamiği olarak anlaşılmalıdır. Bu dört etkileşim de matematiksel açıdan bir alan olarak modellenebilir. Kütleçekim, Einstein'ın genel görelilik kuramı tarafından tanımlanan uzay-zamanın eğriliğe atfedilirken diğer üçü ayrı kuantum alanlar olarak nitelendirilir ve etkileşimlerine Parçacık fiziğinin Standart Modeli tarafından tanımlanan temel parçacıklar aracılık eder.

<span class="mw-page-title-main">Atom</span> tüm maddelerin kimyasal ve fiziksel özelliklerini taşıyan en küçük yapıtaşı

Atom veya ögecik, bilinen evrendeki tüm maddenin kimyasal ve fiziksel niteliklerini taşıyan en küçük yapı taşıdır. Atom Yunancada "bölünemez" anlamına gelen "atomos"tan türemiştir. Atomus sözcüğünü ortaya atan ilk kişi MÖ 440'lı yıllarda yaşamış Demokritos'tur. Gözle görülmesi imkânsız, çok küçük bir parçacıktır ve sadece taramalı tünelleme mikroskobu vb. ile incelenebilir. Bir atomda, çekirdeği saran negatif yüklü bir elektron bulutu vardır. Çekirdek ise pozitif yüklü protonlar ve yüksüz nötronlardan oluşur. Atomdaki proton sayısı elektron sayısına eşit olduğunda atom elektriksel olarak yüksüzdür. Elektron ve proton sayıları eşit değilse bu parçacık iyon olarak adlandırılır. İyonlar oldukça kararsız yapılardır ve yüksek enerjilerinden kurtulmak için ortamdaki başka iyon ve atomlarla etkileşime girerler.

<span class="mw-page-title-main">Parçacık fiziği</span>

Parçacık fiziği, maddeyi ve ışınımı oluşturan parçacıkların doğasını araştıran bir fizik dalıdır. Parçacık kelimesi birçok küçük nesneyi andırsa da, parçacık fiziği genellikle gözlemlenebilen, indirgenemez en küçük parçacıkları ve onların davranışlarını anlamak için gerekli temel etkileşimleri araştırır. Şu anki anlayışımıza göre bu temel parçacıklar, onların etkileşimlerini de açıklayan kuantum alanlarının uyarımlarıdırlar. Günümüzde, bu temel parçacıkları ve alanları dinamikleriyle birlikte açıklayan en etkin teori Standart Model olarak adlandırılmaktadır. Bu yüzden günümüz parçacık fiziği genellikle Standart Modeli ve onun olası uzantılarını inceler.

<span class="mw-page-title-main">Pauli dışarlama ilkesi</span> Kuantum mekaniği prensibi: iki özdeş fermiyon aynı anda, aynı kuantum halinde bulunamazlar.

Pauli dışarlama ilkesi ya da Pauli dışlama ilkesi, iki ya da daha çok özdeş fermiyonun aynı kuantum durumda olamayacağını belirten bir kuantum mekaniği yasasıdır. Bu yasa, kuramsal fizikçi Wolfgang Pauli tarafından 1925 yılında bulunmuştur. İlk bulunuşunda yasa yalnızca elektronlar için geçerliyken, 1940 yılında Spin-istatistik teoreminin bulunmasıyla birlikte bütün fermiyonları kapsayacak biçimde genişletilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kuark</span> Temel parçacık türü

Kuark, bir tür temel parçacık ve maddenin temel bileşenlerinden biridir. Kuarklar, bir araya gelerek hadronlar olarak bilinen bileşik parçacıkları oluşturur. Bunların en kararlıları, atom çekirdeğinin bileşenleri proton ve nötrondur. Renk hapsi olarak bilinen olgudan ötürü kuarklar asla yalnız bir şekilde bulunmaz, yalnızca baryonlar ve mezonlar gibi hadronlar dahilinde bulunabilir. Bu sebeple kuarklar hakkında bilinenlerin çoğu hadronların gözlenmesi sonucunda elde edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Atomaltı parçacık</span> Atomdan küçük, atomu da oluşturan maddeler.

Atomdan küçük, atomu da oluşturan maddeler. En çok bilinenleri, alt parçacıklardan (kuarklardan) oluşan proton ve nötron; lepton olan elektrondur. Yapısı tamamen keşfedilmemiş atomaltı parçacıklara örnek olarak foton (ışık), bozon, mezon, fermiyon, baryon ve graviton verilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Pozitron</span>

Pozitron, elektronun karşı parçacığı olan artı yüklü leptondur.

<span class="mw-page-title-main">Mezon</span>

Mezonlar, güçlü etkileşim ile bağlı bir kuark ve bir antikuarktan oluşan hadronik atomaltı parçacıklardır. Atomaltı parçacıklardan oluştuklarından mezonlar, kabaca bir femtometre kadarlık bir yarıçaplı fiziksel bir boyuta sahiptirler. Bütün mezonlar kararsızdırlar ve en uzun ömürlüsü mikrosaniyenin altında bir ömre sahiptir. Yüklü mezonların bozunmasıyla elektron ve nötrino oluşur. Yüksüz mezonların bozunmasıyla da fotonlar oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Atom çekirdeği</span> Atomun çekim kuvvetinin etkisiyle, çevresinde elektronlar dolaşan, proton ve nötronlardan oluşan pozitif elektron yüklü merkez bölümü

Atom çekirdeği, atomun merkezinde yer alan, proton ve nötronlardan oluşan küçük ve yoğun bir bölgedir. Atom çekirdeği 1911 yılında Ernest Rutherford tarafından keşfedildi. Bu keşif, 1909 yılında gerçekleştirilen Geiger-Marsden deneyine dayanmaktadır. Nötronun James Chadwick aracılığıyla 1932 yılında keşfinden sonra, çekirdeğin proton ve nötronlardan oluştuğu modeli Dmitri Ivanenko ve Werner Heisenberg tarafından çabucak geliştirildi. Atomun kütlesinin neredeyse tamamı çekirdek içerisindedir, elektron bulutunun atom kütlesine katkısı oldukça azdır. Proton ve nötronlar çekirdek kuvveti tarafından çekirdeği oluşturmak için birbirlerine bağlanmıştır. 

Lepton, temel parçacıklardan birisidir ve maddenin yapı taşıdır. En çok bilinen lepton, atomda bulunarak atomun kimyasal özelliklerini belirleyerek neredeyse tüm kimyayı oluşturan elektrondur. İki temel lepton sınıfı vardır: yüklü leptonlar ve nötr leptonlar. Yüklü leptonlar diğer parçacıklarla birleşerek atom ya da pozitronyum gibi bileşik parçacıklar meydana getirirken nötrinolar diğer parçacıklarla etkileşime girmezler ve bu sebepten algılanmaları çok zordur.

Antiparçacıklar her parçacığın karşı parçacığı vardır..

Parçacık fiziğinde şu anda bilinen ve kuramsal olan temel parçacıkları ve bu parçacıklarla oluşturulabilen bileşik parçacıkları içeren listedir.

W ve Z bozonları, zayıf etkileşime aracılık eden temel parçacıklardır. Bu bozonların keşfi parçacık fiziğinin Standart Modeli için büyük bir başarının müjdecisi oldu.

<span class="mw-page-title-main">Temel parçacık</span> Başka parçacıklardan oluştuğu bilinmeyen parçacıklar.

Temel parçacıklar, bilinen hiçbir alt yapısı olmayan parçacıklardır. Bu parçacıklar evreni oluşturan maddelerin temel yapıtaşıdır. Standart Model'de kuarklar, leptonlar ve ayar bozonları temel taneciklerdir.

<span class="mw-page-title-main">Nesil (parçacık fiziği)</span>

Parçacık fiziğinde nesil veya aile temel taneciklerin oluşturduğu şubelerden her birine verilen addır. Nesillerde yer alan parçacıklar yalnızca kütleleri ile birbirlerinden ayrılırlar. Bütün etkileşimler ya da kuantum sayıları aynıdır.

Preonlar parçacık fiziğinde, kuarklar ve leptonların altparçacıkları olan nokta parçacıklardır. Terim 1974’te, Jogesh Pati ve Muhammed Abdüsselam tarafından oluşturulmuştur. Preon modellerine olan ilgi, 1980’lerde zirve noktasına ulaşmıştır ancak parçacık fiziği Standart Model'i, fiziğin kendisini en başarılı şekilde tanımlamaya devam ettiğinden ve lepton ile kuark kompozitleri hakkında hiçbir deneysel veri bulunmadığından dolayı bu ilgi azalmıştır.

Parçacık istatistiği, çoklu parçacıklar istatistiksel mekaniğinin özel tanımıdır. Ana kavram, istatistiksel veriler aracılığıyla ayrı parçacıkların parametreleri belirlenirken, büyük sistemin özelliklerinin bir bütünmüş gibi vurgulanmasıdır. Veri grubu benzer özellikler gösteren parçacıklar içerdiğinde, bu parçacıkların numaraları parçacık numarası olarak adlandırılır ve “N” ile gösterilir.

Fizikte sanal parçacık, sıradan parçacıkların özelliklerini sergileyen fakat sınırlı bir süreliğine var olan geçici dalgalanma olarak tanımlanır. Sanal parçacık kavramı sıradan parçacıklar arasındaki etkileşimi sanal parçacıklar arasındaki değiş tokuş olarak tanımlayan kuantum alan teorisinin Pertürbasyon teorisi kısmında ortaya çıkar. Sanal parçacıkları içeren herhangi bir süreç sanal parçacıkları iç çizgilerle temsil eden ve Feynman diyagramı olarak bilinen şematik tasarımı doğrular.

Fermi gazı, çok sayıda etkileşime girmeyen fermiyonların oluşturduğu bir madde hâlidir. Fermi-Dirac istatistiklerine tabi olan ve elektron, proton, nötron gibi atomaltı parçacıkların dahil olduğu fermiyonlar; genel olarak yarım tam sayı spine sahiplerdir. Bu istatistikler, Fermi gazındaki fermiyonların enerjilerinin ısı dengesine uygun ve sayı yoğunluğu, sıcaklık ve uygun enerji durumlarına bağlı olarak belirlenmesine yol açmaktadır. Fermi gazı ismini, Enrico Fermi'den alır.