İçeriğe atla

Fermi problemi

Fermi problemi, Fermi sorusu veya Fermi hesaplaması, fizikte, özel olarak fizik eğitiminde, boyut analizini, tahmini ve varsayımların önemini açık şekilde tanımlamayı öğretmek için tasarlanmış bir hesaplama problemidir. 20. yüzyıl fizikçisi Enrico Fermi'nin adıyla anılmaktadır. Böyle problemler tipik olarak, verilen sınırlı bilgi ile hesaplaması imkânsız olan büyüklüklerle ilgili tahminleri kanıtlamayı içerirler.

Fermi çok az bilgi varken veya hiç bilgi yokken iyi yaklaşık hesaplamalar yapma kabiliyetiyle bilindiğinden, problemler onun ismini almıştır. İyi belgelendirilmiş bir örnek Trinity testinde patlatılan atom bombasının gücü ile ilgili tahminidir; tahmini patlama sırasında elinden düşürdüğü kâğıt parçalarının gittiği mesafeye dayanmaktadır. [1]

Fermi problemi örnekleri

Klasik Fermi problemi, genel olarak Fermi'ye dayandırılır, Chicago'da kaç tane piyano ayarlayıcısı var? sorusudur.Bu sorunun tipik bir çözümü, birçok tahminin birlikte çarpılmasını içerir ve eğer tahminlerimiz doğru ise doğru cevaba ulaşırız. Örneğin aşağıdaki varsayımları yapabiliriz:

  1. Şikago'da yaklaşık 5.000.000 insan yaşamaktadır.
  2. Ortalama olarak, Şikago'da her evde iki kişi yaşamaktadır.
  3. Kabaca her yirmi evden birinde düzenli ayarlanan bir piyano bulunmaktadır.
  4. Düzenli ayarlanan piyanolar yaklaşık olarak yılda ortalama bir kez ayarlanmaktadırlar.
  5. Ulaşım dahil, bir piyanoyu ayarlamak bir ayarlayıcının yaklaşık iki saatini almaktadır.
  6. Her piyano ayarlayıcısı, günde sekiz saat, haftada beş gün ve yılda 50 hafta çalışmaktadırlar.

Bu varsayımlardan bir yılda Şikago'daki piyano ayarlamalarının sayısını şöyle hesaplayabiliriz:

(5.000.000 kişi Şikago'da yaşar) / (2 kişi/ev) × (1 piyano/20 ev) × (1 piyano ayarlaması, yılda piyano başına) = 125.000 piyano ayarlaması yapılmaktadır.

Benzer şekilde çalışan piyano ayarlayıcılarının sayısını şöyle hesaplayabiliriz:

((50 hafta/yıl)×(5 gün/hafta)×(8 saat/gün))/(1 piyano ayarlaması, iki saatte ayarlayıcı başına) =(50x5x8)/2= 1000 piyano ayarlaması yılda her bir ayarlayıcı yapmaktadır.

Verilenleri bölersek:

(125.000 yılda Şikago'daki piyano ayarı) / (1000 piyano ayarlaması, yılda her bir ayarlayıcı başına) = 125 piyano ayarlayıcısının Şikago'da bulunduğu sonucuna böylece ulaşırız.

Fermi problemi benzeri bir hesabın ünlü bir örneği de Drake denklemidir, bu denklem galaksideki zeki uygarlıkların sayısını hesap etmeye uğraşır. Temel soru neden sorusudur, eğer önemli sayıda böyle uygarlıklar bulunuyorsa, bizim uygarlığımızın onlarla karşılaşmaması durumu Fermi Paradoksu olarak adlandırılır.

Avantaj ve dezavantajları

Bilim adamları sıklıkla bir problemi daha karmaşık bir metotla çözmeden önce onun Fermi hesaplamasını aramaktadırlar. Bu ise sonuçları kontrol etmede kullanışlılık sağlar: kesin hesaplamanın karmaşıklığı büyük bir hatayı gizleyebilir, Fermi hesaplamalarının basitliği ise onları bu tarz hatalara daha az hassas yapar. (Önce Fermi hesaplamasını kullanmak tercih edilebilirdir, çünkü orta düzeyli hesaplamalar ise hesaplanmış yanıtların bilgisinden dolayı ön yargılı olabilir.)

Fermi hesaplamaları ayrıca hesaplama yönteminin eniyi yönteminin seçiminin beklenen yanıt büyüklüğüne bağlı olduğu yaklaşım problemlerinde de kullanışlıdır. Örneğin, bir Fermi hesaplaması, lineer elastiklikle doğru şekilde betimlenebilen, iç gerilmenin yeterince küçük olup olmadığını gösterebilir.

Fermi hesaplamaları sıklıkla yanlış sonuç verir; özel anlamda, varsayımlarla ilgili çok fazla sorun olabilir. Fakat bu çeşit analiz bize daha iyi bir cevap bulmak için ne yapmamız gerektiğini söyler: Bir piyano ayarlayıcısı için normal bir günde veya Şikago'daki nüfusun kesin bir sayısını bulmakta. Ayrıca bize bazı amaçlar için yeterince iyi olan kaba hesaplamalar verir: Eğer Şikago'da, piyano ayarlama ekipmanları satan bir dükkân açmak istiyorsak ve piyasada tutunmak için potansiyel 10000 müşteriye ihtiyacımız olduğunu hesapladıysak, sonuçta yukarıdaki hesabımızın 10000'den oldukça düşük olduğunu görürüz ve başka bir işte çalışmamız gerektiğine karar veririz (ve biraz daha ileri bir hesaplamayla, varsayımlarımızın her birinde görülen en yüksek mantıklı değer düşünülerek piyano ayarlayıcılarının sayısı için kaba bir üst sınır hesaplayabiliriz).

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Fizik, maddeyi, maddenin uzay-zaman içinde hareketini, enerji ve kuvvetleri inceleyen doğa bilimi. Fizik, Temel Bilimler'den biridir. Temel amacı evrenin işleyişini araştırmaktır. Fizik en eski bilim dallarından biridir. 16. yüzyıldan bu yana kendi sınırlarını çizmiş modern bir bilim olmasına karşın, Bilimsel Devrim'den önce iki bin sene boyunca felsefe, kimya, matematik ve biyolojinin belirli alt dalları ile eş anlamlı olarak kullanılmıştır. Buna karşın, matematiksel fizik ve kuantum kimyası gibi alanlardan dolayı fiziğin sınırlarını net olarak belirlemek güçtür.

<span class="mw-page-title-main">Matematik</span> nicelik, yapı, uzay ve değişim gibi konularla ilgilenen bilim dalı

Matematik ; sayılar, felsefe, uzay ve fizik gibi konularla ilgilenir. Matematikçiler ve filozoflar arasında matematiğin kesin kapsamı ve tanımı konusunda görüş ayrılığı vardır.

<span class="mw-page-title-main">Bilgisayar bilimi</span> belirli evren kurallarına dayalı, sistematik çalışan ve elementlerin ya da ağların birbirleriyle olan ilişkisi

Bilgisayar bilimi, bilgisayarların tasarımı ve kullanımı için temel oluşturan teori, deney ve mühendislik çalışmasıdır. Hesaplamaya ve uygulamalarına bilimsel ve pratik bir yaklaşımdır. Bilgisayar bilimi; edinim, temsil, işleme, depolama, iletişim ve erişimin altında yatan yönteme dayalı prosedürlerin veya algoritmaların fizibilitesi, yapısı, ifadesi ve mekanizasyonunun sistematik çalışmasıdır. Bilgisayar biliminin alternatif, daha özlü tanımı "büyük, orta veya küçük ölçekli algoritmik işlemleri otomatikleştirme çalışması" olarak nitelendirilebilir. Bir bilgisayar bilimcisi, hesaplama teorisi ve hesaplama sistemlerinin tasarımı konusunda uzmanlaşmıştır.

<span class="mw-page-title-main">DNA bilgisayarları</span>

DNA bilgisayarı veya DNA hesaplaması, geleneksel silikon temelli yapı bileşenleri veya bilgisayar teknolojileri yerine, DNA, biyokimya ve moleküler biyoloji kullanarak yapılan bir hesaplama biçimi hesap edilen yeni nesil bilgisayarlardır. DNA hesaplaması veya daha genel olarak biyomoleküler hesaplama, hızla gelişen, disiplinler arası bir sahadır. Bu sahadaki araştırma ve geliştirmenin konuları, DNA hesaplamasının teorisi, uygulaması ve bu konuda yapılan deneyleri kapsar. Hacmi sadece 1 cm³ olan 1 gram DNA, 750 terabayt bilgi barındırabilir.

<span class="mw-page-title-main">Aritmetik</span> temel matematik dalı

Aritmetik; matematiğin sayılar arasındaki ilişkiler ile sayıların problem çözmede kullanımı ile ilgilenen dalı. Aritmetik kavramı ile genellikle sayılar teorisi, ölçme ve hesaplama kastedilir. Bununla birlikte bazı matematikçiler daha karmaşık çeşitli işlemleri de aritmetik başlığı altında değerlendirirler.

<span class="mw-page-title-main">Enrico Fermi</span> İtalyan-Amerikalı fizikçi (1901 – 1954)

Enrico Fermi, dünyanın ilk nükleer reaktörü olan Chicago Pile-1'i inşa eden ve Manhattan Projesi'nin bir üyesi olarak tanınan, İtalyan ve daha sonra Amerikan vatandaşlığına kabul edilen bir fizikçiydi. Kendisine "atom çağının mimarı" ve "atom bombasının mimarı" adı verilmiştir. Hem teorik fizikte hem de deneysel fizikte üstün olan çok az fizikçiden biriydi. Fermi, nötron bombardımanı yoluyla indüklenmiş radyoaktivite üzerine yaptığı çalışmalar ve uranyum ötesi elementlerin keşfi nedeniyle 1938 Nobel Fizik Ödülü'ne layık görüldü. Fermi, meslektaşlarıyla birlikte nükleer enerjinin kullanımına ilişkin, tamamı ABD hükûmeti tarafından devralınan birçok patent başvurusunda bulundu. İstatistik mekaniğinin, kuantum teorisinin, nükleer ve parçacık fiziğinin gelişimine önemli katkılarda bulundu. Parlak bir öğrenciydi, henüz 21 yaşındayken Pisa Üniversitesi'nden fizik doktoru unvanını aldı.

Fizikte, kütle, Newton'un ikinci yasasından yararlanılarak tanımlandığında cismin herhangi bir kuvvet tarafından ivmelenmeye karşı gösterdiği dirençtir. Doğal olarak kütlesi olan bir cisim eylemsizliğe sahiptir. Kütleçekim kuramına göre, kütle kütleçekim etkileşmesinin büyüklüğünü de belirleyen bir çarpandır (parametredir) ve eşdeğerlik ilkesinden yola çıkılarak bir cismin kütlesi kütleçekimden elde edilebilir. Ama kütle ve ağırlık birbirinden farklı kavramlardır. Ağırlık cismin hangi cisim tarafından kütleçekime maruz kaldığına göre ve konumuna göre değişebilir.

Paralel hesaplama ya da Koşut hesaplama, aynı görevin, sonuçları daha hızlı elde etmek için çoklu işlemcilerde eş zamanlı olarak işletilmesidir. Bu fikir, problemlerin çözümünün ufak görev parçalarına bölünmesi ve bunların eş zamanlı olarak koordine edilmesine dayanır. Paralel hesaplama ile performans artar, büyük sorunlar daha az sürede çözülür ve bilimdeki gelişmeler paralel hesaplamaya gereksinim duyar.

<span class="mw-page-title-main">Maria Goeppert-Mayer</span> Alman-Amerikalı teorik fizikçi

Maria Goeppert-Mayer, Alman-Amerikalı fizikçi, fizik dalında atom çekirdeğinin çekirdek kabuğu modeli ile Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüştür. Marie Curie’den sonra Nobel Ödülü'ne layık görülen ikinci kadındır.

Yoğun madde fiziği, maddenin yoğun hallerinin fiziksel özellikleriyle ilgilenen bir fizik dalıdır. Yoğun madde fizikçileri bu hallerin davranışını fizik kurallarını kullanarak anlamaya çalışır. Bunlar özellikle kuantum mekaniği kuralları, elektromanyetizma ve istatistiksel mekaniği içerir. En bilinen yoğun fazlar katı ve sıvılardır, harici yoğun fazlar ise düşük sıcaklıktaki bazı materyaller tarafından gösterilen üstünileten faz, atom kafeslerindeki dönüşlerin ferromanyetik ve antiferromanyetik fazları ve soğuk atom sistemlerinde bulunan Bose-Einstein yoğunlaşması. Araştırma için uygun sistemlerin ve fenomenlerin çeşitliliği yoğun madde fiziğini modern fiziğinin en aktif alanı yapıyor. Her 3 Amerikan fizikçiden biri kendini yoğun madde fizikçisi olarak tanımlıyor ve Yoğun Madde Fiziği Bölümü Amerikan Fizik Topluluğu’ndaki en geniş bölümdür. Bu alan kimya, malzeme bilimi ve nano teknoloji ile örtüşür ve atom fiziği ve biyofizikle de yakından ilgilidir. Teorik yoğun madde fiziği teorik parçacık ve nükleer fizikle önemli kavramlar paylaşır.

<span class="mw-page-title-main">Sayısal analiz</span>

Sayısal analiz, diğer adıyla nümerik analiz veya sayısal çözümleme, matematiksel analiz problemlerinin yaklaşık çözümlerinde kullanılan algoritmaları inceler. Bu nedenle birçok mühendislik dalı ve doğa bilimlerinde önem arz eden sayısal analiz, bilimsel hesaplama bilimi olarak da kabul edilebilir. Bilgisayarın işlem kapasitesinin artması ile gündelik hayatta ortaya çıkan birçok sistemin matematiksel modellenmesi mümkün olmuş ve sayısal analiz algoritmaları burada ön plana çıkmıştır. 21. yüzyıldan itibaren bilimsel hesaplama yöntemleri mühendislik ve doğa bilimleri ile sınırlı kalmamış ve sosyal bilimler ile işletme gibi alanları da etkilemiştir. Sayısal analizin alt başlıklarına adi diferansiyel denklemlerin yaklaşık çözümleri ve özellikle veri biliminde önem taşıyan sayısal lineer cebir ile optimizasyon örnek gösterilebilir.

Fermi paradoksu, dünya dışı uygarlıkların var olma olasılığının gayet yüksek olduğuna dair tahminlerin varlığı ile bunu doğrulayacak herhangi bir kanıtın ya da temasın yokluğu arasındaki çelişkiyi ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Hesaplamalı fizik</span>

Hesaplamalı fizik, fizik sorunlarını çözebilmek için sayısal algoritmaların üretilmesi ve gerçeklenmesini içerir. Genelde kuramsal fizikin bir alt dalı olarak değerlendirilir ancak bazen de kuramsal ve deneysel fizik arasında orta bir dal olarak da düşünülür.

Ki-kare testi veya χ² testi istatistik bilimi içinde bir sıra değişik problemlerde kullanılan bazıları parametrik olmayan sınama ve diğerleri parametrik sınama yöntemidir. Bu çeşit istatistiksel sınamalarda test istatistiği için "örnekleme dağılımı", sıfır hipotez gerçek olursa ki-kare dağılımı gösterir veya sıfır hipotez "asimptotik olarak gerçek" olursa, eğer sıfır hipotez gerçekse ve eğer örnekleme hacmi istenilen kadar yeterli olarak büyük ise bir ki-kare dağılımına çok yakın olarak yaklaşım gösterir.

<span class="mw-page-title-main">Gibbs paradoksu</span>

İstatistiksel mekanik, entropinin yarı-klasik türevinde parçacıkların ayırt edilemezliklerini hesaba almaz, kapsamlı olmayan bir entropi ifadesi verir. Bu, Josiah Willard Gibbs'den sonra, Gibbs paradoksu olarak bilinen bir paradoksa yol açar. Paradoks kapalı sistemlerin entropisini azaltmak için termodinamiğin ikinci yasasını ihlale izin verir. Konuyla ilgili bir paradoks da "karıştırma paradoks" udur. Eğer entropi tanımının parçacık permütasyonu göz ardı edilerek değiştirilmesi gerektiğini göz önüne alırsak, paradoks önlenir.

<span class="mw-page-title-main">Elektronik bant yapısı</span>

Katı hal fiziğinde, bir katının elektron kuşak yapısı ; katıdaki bir elektronun sahip olabileceği enerji aralıkları ya da sahip olamayacağı enerji aralıkları olarak tanımlanır. Enerji bant teorisi bu bant ve bant boşluklarını atom veya moleküllerin büyük periyodik kafeslerindeki bir elektron için, izinli kuantum mekaniksel dalga fonksiyonlarını inceleyerek çıkarır. Bant teorisi katıların birçok fiziksel özelliklerini; örneğin elektriksel direnç ve optik soğurum gibi, açıklamak için başarılı bir biçimde kullanılmaktadır ve katı hal cihazları anlamanın temelini oluşturmaktadır.

Hesaplamalı kimya, kimya problemlerini çözmeye yardımcı olmak için bilgisayar simülasyonunu kullanan bir kimya dalıdır. Moleküllerin, katıların yapı ve özelliklerini hesaplamak için verimli bilgisayar programlarına dahil edilmiş teorik kimya yöntemlerini kullanır. Bu yöntemlerin kullanılmasının nedeni, hidrojen moleküler iyonu ile ilgili nispeten yeni sonuçlar dışında, kuantum çok-gövdeli(many-body) problemlerin analitik olarak çözülemez oluşudur. Hesaplama sonuçları normal olarak kimyasal deneylerle elde edilen bilgileri tamamlarken, bazı durumlarda gözlemlenmeyen kimyasal olayları da tahmin edebilmektedir. Yeni ilaç ve materyallerin tasarımında yaygın olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Moskova Papirüsü</span>

Moskova Matematik Papirüsü, Mısır dışındaki ilk sahibi olan Eski Mısır bilimci Vladimir Golenishchev'in ardından Golenishchev Matematik Papirüsü olarak da adlandırılan eski bir Mısır matematik papirüsüdür. Golenishchev papirüsü 1892 veya 1893'te Teb'de satın alındı. Daha sonra bugün kaldığı Moskova'daki Puşkin Devlet Güzel Sanatlar Müzesi koleksiyonuna girdi.

Eski Mısır matematiği, Eski Mısır'da yaklaşık MÖ 3000 ila 300 yılları arasında, Eski Mısır Krallığı'ndan kabaca Helenistik Mısır'ın başlangıcına kadar geliştirilen ve kullanılan matematiktir. Eski Mısırlılar, saymak ve genellikle çarpma ve kesirleri içeren yazılı matematik problemlerini çözmek için bir sayı sistemi kullandılar. Mısır matematiğinin kanıtı, papirüs üzerine yazılmış, hayatta kalan az sayıda kaynakla sınırlıdır. Bu metinlerden, eski Mısırlıların, mimari mühendislik için yararlı olan üç boyutlu şekillerin yüzey alanını ve hacmini belirlemek gibi geometri kavramlarını ve sabit kesen yöntemi ve ikinci dereceden denklemler gibi cebir kavramlarını anladıkları bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Mary Tsingou</span> Amerikalı matematikçi

Mary Tsingou, Yunan kökenli Amerikalı fizikçi ve matematikçidir. Los Alamos Ulusal Laboratuvarı'ndaki MANIAC bilgisayarındaki ilk programcılardan biri olması ve kaos teorisi ve bilimsel hesaplama alanlarına ilham kaynağı olan Enrico Fermi, John Pasta ve Stanislaw Ulam ile birlikte çalışmasıyla tanınır.