İçeriğe atla

Ferman

Sultan II. Mehmed ve Sultan II. Bayezid'ın Moğolların Azize Meryem Kilisesini Rum cemaatine bırakıldığına dair fermanları.
Tanzimat Fermanı, Abdülmecid döneminde Hariciye Nazırı Koca Mustafa Reşid Paşa tarafından okunmuştur.

Ferman, yarlık[1] ya da buyruk,[1] hükümdarın tuğrasını taşıyan yazılı emir. Farsça buyurmak, emretmek anlamına gelen fermān (Farsçaفرمان) kelimesinden türemiştir.[2][3]

İlhanlılar, Karakoyunlu ile Akkoyunlu devletleri, Altınordu ve Kırım Hanlıklarında yarlığ kelimesi, Büyük Selçuklular, Anadolu Selçukluları'nda pervane, Memluklerde mevkii kelimesi kullanılmakta idi.

Osmanlılar'da ferman

Ferman kelimesi, İlhanlılar tarafından, İslamiyeti kabul etmelerinden sonra kullanılmış, daha sonra da Osmanlılara geçerek yerleşmiştir.

Orhan Gazi'nin 1324 tarihli vakfiyesi ilk Osmanlı fermanı, 1922 tarihli VI. Mehmet'inki ise sonuncu Osmanlı fermanı kabul edilir.[4]

Osmanlılarda Ferman, yedi esas üzerine yazılırdı:

  1. Ferman kelimesinin anılması,
  2. Ferman yazıldığı kişinin rütbe derecesine göre dua ve övgü yazılması,
  3. Fermanın gönderilme sebebi,
  4. Ferman gönderilen kişiye, padişah isteğinin emrolunması,
  5. Yapılması istenilen işin belirtilmesi,
  6. Verilen işin bitirilmesi için istek,
  7. Fermanın tarihi ve gönderildiği yerin ismi.

Osmanlılarda iki çeşit fermana rastlanmaktadır. Fermanlardan birisi, doğrudan doğruya divandan, maliyeden yazılarak üzerine hükümdarın tuğrası çekilerek, gönderilen emr-i şerif idi. Diğeri ise tuğralı bir fermanın üzerine ve baş tarafına padişahın kendi el yazısıyla fermanda yazılanı teyid eden iradedir. Hatt-ı Hümayûnla Muvaşşah, yani padişahın el yazısıyla tezyin edilmiş olan ikinci çeşit ferman, işin ehemmiyetini göstermek, hakkında teveccüh gösterilen zata, yahut da tehdid edici olarak bir vali veya serasker vesaireye gönderilirdi. Ferman şekil olarak, divani hat denilen girift keşideli yazıyla yazılırdı.

Kaynakça

  1. ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 29 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Temmuz 2023. 
  2. ^ "TDK ferman maddesi". 15 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan 2010. 
  3. ^ "Çağdaş Türkçenin etimolojik sözlüğü". 30 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan 2010. 
  4. ^ NTV Tarih Nisan 2010 Sayı:15 Sayfa:96

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Dîvân-ı Hümâyun</span> Osmanlı Devletinde bakanlar kurulu

Dîvân-ı Hümâyun, Osmanlı İmparatorluğu'nda 15. yüzyıl ortalarından 17. yüzyılın yarısına kadar en önemli yüksek karar organı. İmparatorluğun yıkılışına kadar varlığını korusa da 17. yüzyıldan sonra önemini kaybetmiş ve 19. yüzyılda II. Mahmud'un teşkilat reformuyla kabine sistemine geçilerek Divan-ı Hümayun sembolik hale gelmiştir. Sadrazam, kubbealtı vezirleri, Rumeli beylerbeyi, Rumeli ve Anadolu kazaskerleri, Rumeli ve Anadolu defterdarları, nişancı ve vezirlik rütbesine sahip olan yeniçeri ağası ve kaptan-ı derya'da divanın asli üyeleri arasında yer alırdı.

<span class="mw-page-title-main">Akkoyunlular</span> Doğu Anadolu’nun Türkmen kabilesi ve Müslüman hanedanı

Akkoyunlular veya Bayındırlılar, 14. yüzyılda Oğuz Türkleri'nden Bayandurlu Hanedanı'nın kurmuş olduğu bir devletti. Horasan'dan Fırat'a ve Kafkas Dağları'ndan Umman Denizi'ne kadar uzanan topraklarda egemen olmuşlardır. Akkoyunlular, Azerbaycan halkının oluşumunda önemli bir rol oynamasının yanı sıra Azerbaycan devletçilik tarihinde de önemli yere sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Dadaloğlu</span> Türk halk ozanı

Dadaloğlu, Osmanlı Devleti'nin Anadolu Türkmenlerini iskân etme politikasına karşı koymuş bir halk ozanıdır. 18. yüzyılın son çeyreğinde Kayseri'nin Tomarza ilçesinde doğup 19. yüzyılın ortalarında öldüğü bilinmektedir. Çukurova ve Binboğa dağları arasında yarı göçebe bir hayat sürmüştür. Doğum ve ölüm tarihleri hakkında kesin bilgi yoktur.

Şeyhî, Kütahya doğumlu 15. asır Türk divan şairi ve tabip.

<span class="mw-page-title-main">Tuğra</span> Osmanlı padişahlarının isim ve sanlarını içeren imza türü

Tuğra, padişahın ismi ve lakabı bulunan alâmet, imza. Tuğra, hat sanatının bir kolu halinde yüzyıllar boyunca usta hattatlar eliyle yazılmıştır.

Bostancıbaşı Deli Abdullah Paşa,, II. Mahmud saltanatında 10 Kasım 1822 - 30 Mart 1823 tarihleri arasında dört ay sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Reşid Paşa</span> 180. Osmanlı sadrazamı

Koca Mustafa Reşid Paşa, Osmanlı sadrazamı, devlet adamı ve diplomat.

Bac, bir çeşit vergidir. Farsça baj kelimesinin Arapça ve Türkçede aldığı şekil olup, Gazneli, Selçuklu, İlhanlı, Akkoyunlu ve Osmanlılarda vergi manasında kullanılmıştır. Bu vergi; pazarlarda, panayırlarda alınıp satılan hayvandan, her cins maldan, ithal edilen ve Osmanlı topraklarından transit olarak geçirilen mallardan alınırdı. Önceleri bağlı oldukları hükümdara vermeleri gereken para ve armağanlara baj denilmekteydi. 13. yüzyılda tekalif-i örfiye nevinden bir vergi oldu.

<span class="mw-page-title-main">İlhanlılar</span> İran merkezli Moğol devleti (1256–1335)

İlhanlılar veya İlhanlı Devleti, Cengiz Han'ın torunu Hülagû Han tarafından, merkezi Tebriz olmak üzere Orta Doğu'da kurulan Moğol devletidir.

<span class="mw-page-title-main">Birinci Meşrutiyet</span> Osmanlı Devletinde ilk anayasal monarşi dönemi (1876–1878)

Birinci Meşrutiyet, Osmanlı İmparatorluğu'nda 23 Aralık 1876'da II. Abdülhamid tarafından ilan edilen, anayasal monarşi rejiminin ilk dönemi. Bu dönemin anayasası Kanun-ı Esasi, yürütme organı padişah II. Abdülhamid, yasama organı ise Meclis-i Umumi'dir.

Padişah, bazı İslam hükümdarları tarafından kullanılan ve yücelik belirten ünvan. Farsça bir sözcük olup "şahların en büyüğü" manasına gelmektedir. Esasen İslamiyet öncesi İran'da hüküm süren Sasani hükümdarlarının sıfatı iken daha sonra Osmanlı hükümdarları ve Delhi sultanları tarafından benimsenmiştir. Hindistan'da bazı bölgesel İslam hükümdarları ile Afganistan'daki Dürraniler de "padişah" unvanını kullanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Islahat Fermanı</span> Osmanlıda gayrimüslimlere yeni haklar tanıyan ferman (1856)

Islahat Fermanı veya Islâhat Hatt-ı Humâyûnu, Tanzimat'ın ilanından sonraki uygulamalarla ilgili olarak özellikle gayrimüslimlere yeni haklar tanıyan 18 Şubat 1856 tarihli hatt-ı hümâyun.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı Hanedanı</span> Osmanlı İmparatorluğunu yöneten aile

Osmanlı Hanedanı, Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 623 yıl yöneten hanedandır. Osmanlılar, Osmanoğulları, Âl-i Osman ve Hanedan-ı Âl-i Osman olarak da bilinir. Hanedan, adını Osmanlı Beyliği'nin kurucusu olan Osman Bey'den alır.

<span class="mw-page-title-main">Sancak (idari birim)</span> osmanlı idari birim

Sancak, Osmanlı İmparatorluğu’nun idari yapılanmasına dair bir terim olan sancak, Osmanlı Devleti'nde bir bölge veya gelir getiren has anlamına gelir.

Kalgay, Kırım Hanlığı'nda veliahda verilen unvan.

<span class="mw-page-title-main">Hemedan</span> İranın Hemedan eyaletinde bulunan bir şehir

Hemedan, İran'ın aynı isimli Hemedan Eyaleti'nin yönetim merkezi olan şehir.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomik tarihi</span>

Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomik tarihi, iki alt döneme ayrılır. Birincisi, oluşturulan kapalı tarım ekonomisinin imparatorluk içinde bölgesel fark gösterdiği klasik çağ (genişleme); ikincisi ise devlet ve kamu işlevleri üzerine, idari ve politik düzenlemeler ile başlayan devlet örgütlü reformları kapsayan reform dönemidir. Askerî reformlar ile başlayan değişim; kamu ve zanaatkar loncalarına uzanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı hukuku</span>

Osmanlı İmparatorluğu idaresindeki hukuki yapıya Osmanlı hukuku denir. Genelde çok kültürlülüğe uygun yargılama usulüyle öne çıkar. Hukuk anlayışı şer'i ve örfi olmak üzere iki temelde incelenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Samtshe Atabeyliği</span>

Samtshe Atabeyliği ya da Samtshe-Saatabago, Samtshe Prensliği olarak da bilinir, Gürcistan'ın Zemo Kartli bölgesinde hüküm sürmüş Orta Çağ Gürcü prensliğidir. 1268'de kurulan prenslik 1334 yılından itibaren "atabagi" unvanı taşıyan Gürcü hükümdarlar tarafından yönetilmiştir. En geniş sınırlara sahip olduğu dönemde sınırları Taşiskari’den Erzurum’a kadar uzanan Samtshe-Saatabago, Cavaheti’nin bir kısmı ile Eruşeti, Kola, Artaani, Acara, Tao, Klarceti ve Şavşeti bölgelerinden oluşuyordu. Osmanlıların eline geçtikten sonra Çıldır Eyaleti’ne dönüştürülen bölge, 1574 ve 1595 tarihli Osmanlı kayıtlarında Gürcistan Vilayeti olarak adlandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Emir (makam sahibi)</span>

Emir, Arap ülkeleri, Batı Afrika, Afganistan ve Hindistan altkıtasındaki çeşitli yerlerde kullanılan bir kral, aristokrat veya askerî olarak yüksek bir makam ünvanını ifade eder. Terim, bir "komutan", "general" veya "lider" anlamına gelecek biçimde de Emîrü'l-mü'minîn olarak yaygın biçimde kullanılmıştır. Dişil formu emire kelimesidir. "Prens" olarak çevrildiğinde, "emirlik" kelimesi egemen bir prensliğe benzer. Çağdaş kullanımda bu terim, bir Emirliğin Müslüman bir devlet başkanını veya İslamî bir örgütün liderini belirtebilir.