İçeriğe atla

Feminizmin topluma etkileri

Feminist hareket kadınlara oy hakkı, eğitim olanaklarının geliştirilmesi, erkek-kadın arasındaki gelir adaletsizliğinin indirgenmesi, boşanmada erkeklerin çıkarına olan prosedürlerin nötrlenmesi, kadınların gebelik ve kürtaj gibi konularda kendi başlarına karar alabilmesi ve gelir edinme gibi konularda batı toplumlarına köklü değişiklikler getirmiştir.[1][2] Harvard Psikoloji Profesörü Steven Pinker'a göre feminizm ev içi şiddeti ve hatta eşleri tarafından öldürülen erkek sayısını altıda bir oranında azaltan bir faktör olmuştur.[3]

Kadın hakları

Woman Suffrage (Kadın Oy Hakkı) Genel Merkezi, Cleveland, 1912

1960'lardan bugüne kadın özgürleşme hareketi kadın hakları savunuculuğunda erkeklerle eşit gelir, eşit hukuki haklar ve aile planlamasında kadına özgürlük konularında yoğunlaşmıştır. Bu yönde yürütülen çalışmalarda ancak belirli bir düzeye kadar başarı sağlanabilmiştir.[4] Kadın hakları savunuculuğunun yürüttüğü çalışmaların tamamı olmasa da büyük bölümü bedensel bütünlük ve özerklik, oy hakkı, kamuda çalışma, çalışma, adil gelir ya da eşit gelir, mal edinebilme, eğitim, orduda görev alabilme, yasal yükümlülükler alabilme ve medeni, ailevi ve dini haklardır.[5] Feministler kadınları ve kız çocuklarını çocuğun cinsel istismarına karşı[6][7][8][9] kız çocuklarının yaşları küçük olmasına rağmen sevişme isteğinin onlardan geldiği düşüncesine rağmen koruma yönünde çalışmalar yürütür.[10]

Birleşik Krallık'ta iki dünya savaşının yaşandığı dönemlerde erkeklere özgü görülen işlerde kadın istihdamının artmasına paralel olarak kadınların eşitliğini savunan kişi sayısında oldukça büyük artışlar meydana gelmiştir. 1960'lardan itibaren milletvekili Willie Hamilton'ın seçilmiş komite raporu ve Eşit İşe Eşit Ücret Yasası, Cinsiyet Ayrımcılığı Kurulunun oluşturulması, Lady Sear'ın cinsiyet ayrımcılığı karşıtı yasa taslağı, 1973'te hazırlanan bir Yeşil Rapor, 1975'teki ilk Britanya Cinsiyet Ayrımcılığı Yasası, Eşit Gelir Yasası ve Eşit Fırsatlar Komisyonu gibi etkenlerle yasal prosedür güçlendirilmiştir.[11][12] BK hükûmetinin cesaretlendirmesiyle birçok Avrupa Ekonomik Topluluğu üyesi ülke cinsiyet ayrımcılığı içeren yasalarını kaldırmış ya da güncellemiştir.

Kaynakça

  1. ^ Butler, Judith (Yaz 1994). "Feminism by any other name (Judith Butler interviews Rosi Braidotti)" (PDF). differences: A Journal of Feminist Cultural Studies. 6 (2–3). Duke University Press. ss. 272–361. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 10 Ağustos 2016. 
  2. ^ Messer-Davidow, Ellen (2002). Disciplining feminism: from social activism to academic discourse. Durham, Kuzey Karolina: Duke University Press. ISBN 9780822328438. 
  3. ^ Pynchon, Victoria (5 Aralık 2011). "Women's economic power decreases domestic violence against both genders". Forbes. Forbes, Inc. 23 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Şubat 2012. 
  4. ^ Freeman, Jo (1995), "From suffrage to women's liberation: feminism in twentieth century America", Freeman, Jo (Ed.), Women: a feminist perspective (5.5 isbn = 9781559341110 bas.), Mountain View, California: Mayfield Pub. Co, ss. 509-528.  View online. 2 Kasım 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  5. ^ Lockwood, Bert B. (2006). Women's rights: a human rights quarterly reader. Baltimore: Johns Hopkins University Press. ISBN 9780801883743. 
  6. ^ Reavey, Paula; Warner, Sam (2003), "Introduction", Reavey, Paula; Warner, Sam (Ed.), New feminist stories of child sexual abuse: sexual scripts and dangerous dialogues, Londra: New York Routledge, s. 2, ISBN 9780415259446.  Preview. 28 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  7. ^ Valentich, Mary (2011), "Feminist theory and social work practice (child sexual abuse)", Turner, Francis J. (Ed.), Social work treatment: interlocking theoretical approaches, New York: Oxford University Press, s. 215, ISBN 9780195394658.  Preview. 27 Mayıs 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  8. ^ Jeffreys, Sheila (1997), "'Henpecking': women's campaigns to gain legislation against the sexual abuse of girls", Jeffreys, Sheila (Ed.), The spinster and her enemies: feminism and sexuality, 1880–1930, North Melbourne, Victoria: Spinifex, s. 84, ISBN 9781875559633.  Preview.
  9. ^ Olafson, Erna (2004), "Child sexual abuse", Cling, B.J. (Ed.), Sexualized violence against women and children: a psychology and law perspective, New York: Guilford Press, s. 177, ISBN 9781593850616. 
  10. ^ Rush, Florence (1980). The best kept secret: sexual abuse of children. Englewood Cliffs, New Jersey: Prentice-Hall. ISBN 9780130747815. 
  11. ^ Mackie, Lindsay (29 Aralık 1975). "The equal pay day is here: Lindsay Mackie looks at the new laws aimed at boosting women's status". The Guardian. Guardian Media Group (Abonelik var). s. 5. 4 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ağustos 2016. 
  12. ^ "Sex discrimination in advertising banned". The Times. News UK. 29 Aralık 1975. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Maskülizm esas olarak erkeklerin deneyimleri üzerine kurulmuş toplumsal teori ve politik bir hareket tarzıdır. Maskülizmin çoğu sözcüsü bir yandan toplumsal ilişkilerin eleştirisini yaparken bir yandan da toplumsal cinsiyet (gender) eşitsizlik ve erkeklerin hakları ve sorunları gibi konular üzerine yoğunlaşmaktadırlar. Maskülizmi savunan kişiye "maskülist" denir. Tarihte bu adlandırmaya uygun görüşleri (maskülizmi) ilk kez ortaya koyan kişi sosyalist bir teorisyen olan Ernest Belfort Bax idi. Bununla birlikte zaman içinde maskülist çevrelere muhafazakâr kesimler de dahil olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Feminizm</span> İdeoloji

Feminizm, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çeşitli ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden oluşan hareket. Sözcüğün köken olarak Latince "femina" ve onun Fransızca türevi olan "féminisme" sözcüğünden geldiği ve Türkçe eş anlamlısının hatunculuk olduğu belirtilmektedir. Kadın hareketi doğrudan kadınları ilgilendiren ve dolaylı olarak kültürü ilgilendiren konularda bilinç uyandırır. Feminizmin temel amaçları; eğitim, iş, çocuk bakımı, yönetim gibi konularda eşit haklara sahip olmaktan, yasal kürtaj hakkından, kadın sağlığı konusunda ilerlemelere, tacizin ve tecavüzün engellenmesinden lezbiyen haklarına kadar uzanır.

İslami feminizm, modern düşün hayatında yer bulmaya başlayan melez ideolojilerin bir örneği. İslami paradigma içinde dile getirilen feminist söylem ve uygulamalar bütününe verilen adlandırma. Modern İnsan Hakları bildirgelerinde tüm insanların eşit olduğu söylenirken, İslam dünyasında, gündelik yaşamda geleneksel inanışlar ve dini inanca dayalı, konjonktür ile uyuşmayan kadın-erkek ayrımı ve erkeklerin üstünlüğü söylemine karşı, kadınların eşitliği ve/veya üstünlüğünü savunan bir düşünce sistemiyle İslam düşüncesini harmanlamaya itmiştir.

Cinsiyetçilik, kişinin cinsiyetine veya toplumsal cinsiyetine dayalı önyargı veya ayrımcılıktır. Cinsiyetçilik herkesi etkiler. Basmakalıplarla ve toplumsal cinsiyet rolleriyle bağlantılıdır, ve bir cinsiyetin veya toplumsal cinsiyetin doğası gereği diğerinden üstün olduğu inancını içerebilir. Aşırı cinsiyetçilik kadın düşmanlığını, cinsel tacizi, tecavüzü ve diğer cinsel şiddet biçimlerini teşvik edebilir. Cinsiyet ayrımcılığı cinsiyetçiliği kapsayabilir. Bu terim, insanlara cinsiyet kimlikleri veya toplumsal cinsiyet veya cinsiyet farklılıklarına dayalı ayrımcılık olarak tanımlanmaktadır. Cinsiyet ayrımcılığı özellikle işyeri eşitsizliği açısından tanımlanmaktadır. Sosyal veya kültürel gelenek ve normlardan ortaya çıkabilir.

<span class="mw-page-title-main">Christina Hoff Sommers</span> Amerikalı filozof ve yazar

Christina Hoff Sommers, Amerikalı araştırmacı-yazar. Amerikan toplumunda kültür, ergenlik ve ahlâk konuları üzerine yazan Sommers lisansını New York Üniversitesi'nde Phi Betta Kappa olarak tamamlamış ve doktorasını 1979 yılında Brandeis Üniversitesi'nden almıştır. Worcester Clark Üniversitesi'nde ahlak alanında felsefe profesörlüğü yapmış ve Foundation for Individual Rights in Education'un yönetim kurulu üyesidir.

<span class="mw-page-title-main">Cinsel taciz</span>

Cinsel taciz, cinsel iyilik karşılığında istenmeyen ve uygunsuz ödül vaatleri dahil olmak üzere, açık veya örtülü cinsel imaların kullanılmasını içeren bir taciz türüdür. Cinsel taciz, sözlü ihlallerden cinsel istismara veya saldırıya kadar bir dizi eylemi içerir. Taciz işyeri, ev, okul veya dini kurumlar gibi birçok farklı sosyal ortamda meydana gelebilir. Tacizciler veya kurbanlar herhangi bir cinsiyetten olabilir.

Kadın hakları hareketinin ya da feminist hareketinin ikinci dalgası, başta ABD'de olmak üzere Batıda 1960'ların başında başlayıp 1970'lerin son yıllarına kadar süren feminist faaliyetleri içeren bir dönemi kapsar.

Sheila Jeffreys, Birleşik Krallık'ta cinsellik tarihi ve politikası incelemeleriyle tanınan lezbiyen feminist, akademisyen ve etkincidir.

<span class="mw-page-title-main">Michael Kimmel</span> Amerikalı toplumbilimci

Michael Scott Kimmel cinsiyet çalışmalarında uzmanlaşmış bir Amerikan sosyologtur. New York'ta bulunan Stony Brook Üniversitesi’nde seçkin sosyoloji profesörü pozisyonundadır ve Erkek ve Erkeklikler akademik dergisinin editörü ve kurucusudur. Kimmel Cinsiyete Karşı Erkekler Ulusal Organizasyonu'nun bir sözcüsüdür ve bir feministtir. 2013’te, onun icra direktörü olduğu Stony Brook Üniversitesi’nde Erkek ve Erkek Çalışmaları Merkezi’ni kurdu.

<span class="mw-page-title-main">Feminist bilimkurgu</span>

Feminist bilimkurgu cinsiyet eşitsizliği, cinsellik, ırk, ekonomi ve üreme gibi feminist temaları irdeleyen ama yalnızca bunlarla da sınırlı kalmayan bilimkurgunun bir alt alanıdır. Feminist bilimkurgu baskın kültürü eleştirme eğilimi nedeniyle politiktir. En tanınmış feminist bilimkurgu eserlerinden bazıları bu temaları cinsiyet eşitsizliklerinin ya da cinsiyet güç dengesizliklerinin olmadığı toplumları ütopyalar ya da cinsiyet eşitsizliğinin şiddetlendiği dünyaları anlatan distopyalar ile bu temaları açıklamış ve dolayısıyla feminist çalışmanın devam etmesi gerektiğini vurgulamışlardır.

Feminist etik, geleneksel etik teorilerinin, çoğunlukla erkek egemenliğinde olduğu için, kadının ahlaki deneyimine az değer verildiği inancına dayanan bir etik yaklaşımdır ve bu nedenle etiği dönüştürmek için bütüncül bir feminist yaklaşımla yeniden şekillendirmeyi seçer.

<span class="mw-page-title-main">Toplumsal cinsiyet</span> kadınlık ve erkeklik arasındaki ayırt edici fiziksel, zihinsel ve davranışsal özellikler

Toplumsal cinsiyet, kadınlık ve erkeklik ile ilgili ve bunlar arasında ayrım yapan özellikler dizisidir. Bağlama bağlı olarak bu, cinsiyete dayalı sosyal yapıları ve cinsiyet kimliğini içerebilir. Çoğu kültür, cinsiyetin iki kategoriye ayrıldığı ve insanların birinin veya diğerinin parçası olarak kabul edildiği bir cinsiyet ikiliği kullanır; bu grupların dışında olanlar ikili olmayan şemsiye terim kapsamına girebilir. Güney Asya'daki hicralar gibi bazı toplumların "erkek" ve "kadın" dışında belirli cinsiyetleri vardır; bunlara genellikle üçüncü cinsiyetler denir.). Çoğu akademisyen, cinsiyetin sosyal organizasyon için merkezi bir özellik olduğu konusunda hemfikirdir.

Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Bildirgesi ya da DEDAW Birleşmiş Milletler'in kadın haklarına bakışını ana hatları ile çizen bir insan hakları bildirgesidir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 7 Kasım 1967'de kabul edilmiştir.

Eşit işe eşit ücret, aynı iş yerindeki kişilere eşit ücret verilen işçi hakları kavramıdır. Çoğunlukla cinsiyete dayalı ücret farkı ile ilgili olarak cinsel ayrımcılık bağlamında kullanılır. Eşit ücret, temel ücret, aylık dışı ödemeler, ikramiyeler ve ödenekler dahil olmak üzere tüm ödeme ve yardımlarla ilgilidir. Bazı ülkeler, eşit ücret konusunda diğerlerinden daha hızlı hareket etti.

Feminist teoride, heteroataerkillik veya cisheteroataerkillik, cis erkeklerin ve heteroseksüellerin, cis dişilerin ve diğer cinsel yönelimlerin ve cinsiyet kimliklerinin üzerinde yetkiye sahip olduğu sosyopolitik bir sistemdir. Bu terim, kadınlara yönelik ayrımcılıkla LGBTQ bireylere yönelik ayrımcılığın aynı cinsiyetçi sosyal ilkeden kaynaklandığını vurgular.

Feminizm tarihi, kadınlara eşit hakların sağlanmasını amaçlayan hareketlerin ve ideolojilerin kronolojik veya tematik anlatılarını içerir. Dünyanın dört bir yanındaki feministlerin sebepleri, hedefleri ve niyetleri ; zamana, kültüre ve ülkeye bağlı olarak değişmiş olsa da çoğu Batılı feminist tarihçi, kadın haklarını elde etmek için çalışan tüm hareketlerin, feminizm terimini kendilerine uygulamamış olsalar bile feminist hareket olarak değerlendirilmeleri gerektiğini iddia ediyorlar. Diğer bazı tarihçiler "feminist" terimini modern feminist hareket ve onun devamıyla sınırlandırır ve daha önceki hareketleri tanımlamak için "protofeminist" etiketini kullanır.

<span class="mw-page-title-main">Feminist hareketler ve ideolojiler</span>

Yıllar boyunca çeşitli feminist ideoloji hareketleri gelişti. Hedefler, stratejiler ve bağlılıklar bakımından farklılık gösterirler. Sıklıkla örtüşürler ve bazı feministler kendilerini feminist düşüncenin çeşitli dallarıyla özdeşleştirirler.

Catharine Alice MacKinnon, Amerikalı radikal feminist hukuk bilgini, aktivist ve yazardır. 1990'dan beri görev yaptığı Michigan Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde Elizabeth A. Long Hukuk Profesörü ve Harvard Hukuk Fakültesi'nde James Barr Ames Misafir Hukuk Profesörüdür. 2008'den 2012'ye kadar, Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısının özel toplumsal cinsiyet danışmanlığını üstlenmiştir.

Feminist seksoloji, kadınların cinsel yaşamlarıyla ilgili olarak cinsiyet ve toplumsal cinsiyetin kesişimine odaklanan bir seksoloji çalışma dalıdır. Seksoloji, genel olarak psikanalizde büyük bir rol oynayan Freudcu teori üzerinden bir temele sahiptir. Seksolojinin bu spesifik alanı ise, klasik seksolojiden farklı olarak cinsellik deneyimlerini kapsayıcı olarak ele almaya ve geçmişte seksolojide ifade edilen sorunlu fikirleri yıkmaya çalışır. Feminist seksoloji, kapsayıcı seksoloji alanıyla birçok ilkede ortaktır; özellikle kadın cinselliği için belirli bir metod veya "normallik" önermeye çalışmaz, sadece kadınların cinselliklerini ifade ettikleri farklı, çeşitli yolları inceler ve not eder. Yeni ancak hızla büyüyen bir alandır.

Bireyci feminizm, aynı zamanda ifeminizm olarak da bilinir, bireyciliği, kişisel özerkliği, devletin kadınlara karşı uyguladığı ayrımcılıktan özgürlüğü ve toplumsal cinsiyet eşitliğini vurgulayan liberteryen bir feminist harekettir.