İçeriğe atla

Feminist etik

Feminist etik, geleneksel etik teorilerinin, çoğunlukla erkek egemenliğinde olduğu için, kadının ahlaki deneyimine az değer verildiği inancına dayanan bir etik yaklaşımdır ve bu nedenle etiği dönüştürmek için bütüncül bir feminist yaklaşımla yeniden şekillendirmeyi seçer.[1]

Kavram

Feminist filozoflar, geleneksel etiği erkeklerin baskın anlayışıyla yapıldığı için ve kadınların bakış açılarına çok yer verilmediği için eleştiriyorlar. Geleneksel etik, bakımı ve özel hayatın ahlaki sorunlarını ve ailenin sorumluluklarını önemsiz konular olarak görüyor. Genellikle kadınlar erkeklere göre etik olarak olgunlaşmamış ve sığ olarak tasvir edilmektedir. Geleneksel etik "bağımsızlık, özerklik, akıl, irade, ihtiyat, hiyerarşi, tahakküm, kültür, aşma, ürünün, zühd, savaş ve ölüm" gibi eril özellikleri yüceltir [2] ve "özgürlük, özerklik, bağlantı, paylaşım, duygu, beden, güven, hiyerarşi yokluğu, doğa, içkinlik, süreç, sevinç, barış ve yaşam. " gibi kadınsı özelliklere daha az ağırlık verir. Kadınlar geleneksel olarak erkeksi kültürel özellikleri somutlaştırır ya da kullanırlarsa, yabancı gibi ya da erkek gibi olma çabası olarak görülürler.[3] Geleneksel etik, ahlaki akıl yürütmenin kurallar, haklar, evrensellik ve tarafsızlık çerçevesinde incelenen ve bir toplumun standardı haline gelen "erkek" odaklı bir sözleşmeye sahiptir. Ahlaki akıl yürütmeye "kadın" yaklaşımları ilişkileri, sorumlulukları, özgüllüğü vurgular.

Tarihsel arka plan

Mary Wollstonecraft

Feminist ahlak, Mary Wollstonecraft'ın 1792'de yayınlanan Vindication of the Rights of Women adlı çalışmasında geliştirilmiştir.[4] Aydınlanma'nın getirdiği yeni fikirlerle, feministler her zamankinden daha fazla seyahat edebiliyor, fikir alışverişi ve kadın haklarının ilerlemesi için daha fazla fırsat yaratıyorlardı.[5] Romantizm gibi yeni toplumsal hareketlerle insan kapasitesi ve kaderi üzerine eşi görülmemiş iyimser bir bakış açısı gelişti. Bu iyimserlik, John Stuart Mill'in Kadının Öznesi (1869) adlı makalesinde yansıtıldı. Feminist etik yaklaşımlar bu dönemde Catherine Beecher, Charlotte Perkins Gilman, Lucretia Mott ve Elizabeth Cady Stanton gibi diğer önemli kişiler tarafından, özellikle 'kadın ahlakı' ile ilgili ahlakın toplumsal cinsiyet doğasına vurgu yaparak daha da geliştirildi.

Charlotte Perkins Gilman

Amerikalı yazar ve sosyolog Charlotte Perkins Gilman kurgusal bir "Kadınlar Ülkesi" hayal etti. Erkeksiz bu toplumda, kadınlar kızlarını partenogenez yoluyla üretir ve üstün bir ahlakla yaşarlar. Bu kadın merkezli toplum, hem çalışkanlığa hem de anneliğe değer verirken, hayata bireyselci yaklaşımları caydırdı. Gilman, böyle bir senaryoda kadınların birbirlerine egemen olmaları gerekmeyeceğinden işbirliği içinde ilişki kurabileceklerini düşündü. Herland, en iyi "kadınsı" erdemleri ve en iyi "eril" erdemleri insan erdemiyle ortak olarak birlikte geliştirir ve birleştirir. Gilman'a göre bir toplum erdemli olmak istiyorsa, Herland'ın kurgusal ütopyasını örnekl almalıdır.[6] Bununla birlikte, kadınlar ekonomik destek için erkeklere bağımlı oldukları sürece, kadınlar kölelikleri ve erkekler kibirleriyle tanınmaya devam edecektir. Kadınların gerçekten insan ahlakı geliştirmeden önce erkeklerle ekonomik eşitliği olması gerekir, bu gurur ve alçakgönüllülüğün mükemmel karışımına özsaygı diyoruz.[7]

Feminist bakım etiği

Carol Gilligan ve Nel Noddings, geleneksel etiği, kadınların kültürel değerlerini ve erdemlerini yoksun bırakan, göz ardı eden, önemsizleştiren olarak veya kadınların kültürel ve ahlaki değerlerine saldırı olarak görüp eleştiren feminist bakım etiğinin temsilcileri.[8] 20. yüzyıl feminist etikçileri, feminist olmayan bakım odaklı etik yaklaşımlarına kıyasla, etik konusunda çeşitli bakım odaklı feminist yaklaşımlar geliştirdiler, feminist olanlar toplumsal cinsiyet konularının etkisini daha iyi anlama eğilimindedir.[9] Feminist bakım odaklı etikçiler, ataerkil toplumların kadınların sevgi, düşünme, çalışma ve yazma yöntemlerinin değerini ve yararlarını takdir etmeme eğilimlerini dikkate alır ve kadınları bağımlı olarak görme eğilimindedir. Bu nedenle bazı sosyal çalışmalar, sadece geleneksel çalışma etiğinden ziyade feminist etiği benimsemek için bilinçli bir çaba göstermektedir. Bunun bir örneği, Roffee ve Waling'in LGBTIQ topluluğuna karşı saldırgan söylemler üzerine yaptığı 2016 araştırmasıydı. LGBTIQ topluluğuna odaklanmış olmasına rağmen, feminist etik, katılımcıların güvenlik açıklarına ve ihtiyaçlarına daha açık oldukları için daha uygundur.[10] Tıp alanları, etiğin LGBTIQ topluluğunda başarısız olarak, nasıl tedavi gördükleri ve onlara hangi tedavi seçeneklerinin verildiği konusunda olumsuz bir rol oynadığını kabul etmemektedir. Ayrıca kadınlara tıbbi alanlarda da nasıl davranıldığı konusunda başarısız olur.[11]

Feminist adalet etiği

Feminist adalet ahlakı, feminist bir görüş olarak evrensel ahlak üzerinde dönüşüm yapmayı hedefleyen bir görüştür.[12] Çoğu feminist etik türü gibi, feminist adalet etiği de cinsiyetin ana akım etik düşüncelerden nasıl dışlandığına bakar. Ana akım etiğin erkek odaklı olduğu ileri sürülmektedir. Ancak feminist adalet etiği, diğer feminist etik türlerinden önemli ölçüde farklıdır. Evrensel bir etik seti feminist adalet etiğinin önemli bir parçasıdır [13] ancak Küresel Kuzey ile Küresel Güney arasındaki fark gibi coğrafi konuma bağlı olarak adaletin nasıl uygulandığına bağlı olarak değişebilir ve adalet olarak kabul edilen şeyi değiştirebilir. Feminist adalet etiği, "kalın" ahlakı "ince" ahlaktan ayırmada açıktır. Grupları kültür veya diğer fenomenlerle birbirinden ayırarak tanımlayan diğer etik yaklaşımlar “kalın” ahlakın ifadeleri olarak kabul edilir. Feminist adalet ahlakı, ahlakın “ince” ifadelerinin aksine, “kalın” ahlak ifadelerinin özünde geçerli feminist eleştiriyi aşındırmaya eğilimli olduğunu iddia eder.

Feminist etik ve gelecek

Feminist etikçiler, kadınların farklı bakış açılarının duyulması ve daha sonra onlardan kapsayıcı bir görüş birliği oluşturma zorunluluğu olduğuna inanmaktadır. Bunu başarmaya çalışmak ve erkeklerle cinsiyet eşitliğini birlikte ilerletmek feminist etiğin hedefidir. Değişen bakış açılarının yanı sıra tedavi açısından 'etik' olarak kabul edilen hususlar ve kadınların, özellikle de kadın bedenlerinin nasıl ele alınması gerektiği sorunsalı, bu sorunların düzeltilmesi modern zamanlarda önemlidir.[3]

"Feminist etiğin amacı, toplumların ve kadınların şiddet, itaat ve dışlanma yoluyla zarar gördüğü durumların değiştirilmesidir. Bu tür haksızlıklar şimdi ve gelecekte belirdiğinde, radikal feminist aktivistler dikkatli değerlendirme ve düşünmeyi takiben protesto ve eylem çalışmalarına devam edecekler " [14] Şiddetin olmasıyla, bir kez daha eril davranışlarla birlikte geleneksel etiğe doğru geriye atılmayı teşvik eder. Günümüz toplumunda, yirminci yüzyılda, kadınlara karşı şiddet uygulamak sosyal olarak daha az kabul edilebilir hale gelmektedir.[11]

Feminist etik ve Uluslararası İlişkiler

Feminist teoriler ve etik teorileri, ağırlıklı olarak eril Uluslararası İlişkiler alanının kapsamını genişletmektedir. Bu, özellikle çocuk hakları, cinsiyet şiddeti ve ayrımcılığı, savaşın parçalandığı toplumlarda cinsiyet ilişkileri ve ana akım tartışmalarda alakalı görünmesi zor olan diğer benzer konuları içeren özel alanların kamuoyunda yer alması için önemlidir, uluslararası ilişkilerde etik. Feminist etik diyalogları özel alanda neredeyse kaçınılmaz bir şekilde mevcuttur ve kamusal alanda sadece baskın 'erkek' etik paradigmalarını gölgede bıraktığı bilinmektedir. Bu özellikle, özellikle şiddet, teknoloji ya da ekonomi dili üzerine kurulduğu erkeksi tartışma konuları olarak bilinen uluslararası ilişkilerdeki etik tartışmasında bir gerçektir.

Uluslararası İlişkiler teorisinin temelleri hakkında daha fazla ayrıntı için "Etik" konusundaki Kimberly Hutchings tartışmasına bakınız [15]

Uluslararası İlişkilerde Yazar Seçimi ve Uygulamalı Teori

Alison Watson [16]

Watson, savaş zamanı tecavüzünden doğan çocuklar konusunu tartışıyor ve bu marjinalleşmiş konuları ele almak için feminist etik teorisini kullanıyor. Görünmezlik, uluslararası annelik söyleminin çoğunda 'özel alan etkinliği' olarak, geleneksel savaşta, savaş zamanı tecavüzün çocukları gibi önemli konuların uluslararası diyalog çevirisinde kaybedilebileceği ve en az değinilebileceği bir konu olarak vurgulanmaktadır.[17] Feminist etik teorisi, uluslararası ilişkilerin teorik diyaloglarının genişletilmesi ve marjinal konuların ele alınması açısından yarar sağlamıştır.

Puechguirbal [18]

Barışı koruma operasyonları ve yeniden inşa stratejilerinde, silah ve şiddeti çevreleyen mevcut etik kapsamının genişletilmemesinin, hem erkeklerin hem de kadınların ihtiyaçlarını karşılayamamalarına neden olduğuna dair kanıtlar vardır. Puechguirbal, çatışmanın 'toplumsal cinsiyetli bir deneyim' olduğunu savunuyor ve çatışma sonrası toplumdaki savaşın kadınlar, erkekler, erkekler ve kızlar üzerindeki farklı etkilerini kontrol altında tutarak daha fazla marjinalleşmelerinin önüne geçerek barışı koruma operasyonlarının önemini tartışıyor.[19] Şu anda barışı koruma operasyonları, güvenliğin düşmanlıkları durdurması ve silahsızlanmanın durması anlamında çok eril.[20] Barış inşası operasyonları, odağı yalnızca çete üyelerine karşı düşmanlıkların silahsızlandırılması ve sona erdirilmesinden çatışmayla ayrılan toplumlara gömülmüş kadınlara, erkeklere ve çocuklara yönelik şiddetin sosyal yapılarına kaydırmalıdır. Cinsiyet sorunları barışı koruma misyonlarının görevlerinin bir parçası olmamıştır [21] ve kadınları çatışma sonrası yeniden yapılanmada siyasi süreçlerde daha aktif rol almaya çağırmaktadır.[22] Feminist etiğin barışı koruma ve yeniden inşa stratejilerinde uygulanması, Uluslararası İlişkiler diyaloglarında çok önemli olmadığı gibi daha geniş bir konu yelpazesine ulaşabilir. Mevcut stratejiler, toplumsal cinsiyet şiddetinin ve olaylarda yüksek seviyelere ulaşmaya devam eden cinsel istismarların barış ve sona erdirilmesi hedeflerine ulaşmamaktadır. Bu, ele alınması gereken çatışma sonrası toplumların bir kalıntısı olmaya devam etmektedir. Feminist etiğin uygulanması, sadece kurumlara değil topluma da uygulanacak şekilde her iki cinsiyetin ihtiyaçlarını karşılayacak cinsiyet stratejileri için daha barışı koruma ve barış inşa stratejileri üretir.

Feminist etik ve Transseksüel olmak

Feminist etik ve bakımı uygularken, bunun Kadın-Erkek veya Erkek-Kadın transseksüel olanlara ne şekilde uygulandığını düşünmek önemlidir. Etiğin, dini etiğe derinlemesine dayanan bir tarihi olduğu için. Transseksüel olan ve tercih ettikleri cinsiyet olarak tanımlanmak isteyenler, hem görünüşte hem de geçmeyi düşünmede erkeksi veya kadınsı etik uygulamak zorundadırlar. Dikkate değer bir nokta, “Halberstam“ cinsiyet değişikliği ”durumunda cerrahi müdahalenin cinsiyetin“ kurgusallaştırılmasına ”hizmet ettiğini iddia ettiği (yani suni hale getirdiği veya sunulduğu gibi)… erkeksi performans gösteren bir kasap lezbiyen, örneğin…” [23]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Tong, R. and Williams N., Stanford Encyclopedia of Philosophy, Feminist Ethics, First published Tue May 12, 1998; substantive revision Mon May 4, 2009". 11 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Haziran 2020. 
  2. ^ Jaggar, "Feminist Ethics," 1992
  3. ^ a b Hooks, B. (1994). Teaching to Transgress: Education as the Practice of Freedom, New York:Routledge. Google Scholar.
  4. ^ "From Wollstonecraft to Mill: What British and European Ideas and Social Movements Influenced the Emergence of Feminism in the Atlantic World, 1792-1869?". Women and Social Movements in the United States, 1600-2000. Alexander Street Press. Bahar 2002. 20 Ekim 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Haziran 2020. 
  5. ^ "The Mothers of a Movement: Remembering 19th-Century Feminists". Documenting the American South. The University of North Carolina at Chapel Hill. 19 Ocak 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Haziran 2020. 
  6. ^ Herland. 1915. 18 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Haziran 2020. 
  7. ^ Women and Economics. Boston: Small, Maynard, & Co. 1898. 30 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Haziran 2020. 
  8. ^ Noddings, N., Caring: A Feminine Approach to Ethics and Moral Education. Berkeley: University of California Press, 1984.
  9. ^ Gilligan, C., In a Different Voice: Psychological Theory and Women's Development, Cambridge, Massachusetts: Harvard University Press., 1982
  10. ^ "James Roffee & Andrea Waling Resolving ethical challenges when researching with minority and vulnerable populations: LGBTIQ victims of violence, harassment and bullying". 9 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Haziran 2020. 
  11. ^ a b Mohrmann (2015). "Feminist Ethics and Religious". Journal of Religious Ethics. 43 (2): 185-192. 
  12. ^ Hutchings, Kimberley. "Ethics." In Gender Matters in Global Politics, edited by Laura J Shepherd, 68. New York: Routledge, 2010.
  13. ^ Hutchings, Kimberley. "Ethics." In Gender Matters in Global Politics, edited by Laura J Shepherd, 69. New York: Routledge, 2010.
  14. ^ Unspeakable: A feminist ethic of speech. OtherWise Publications. Şubat 2010. s. 240. ISBN 978-0-646-51778-0. 13 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Haziran 2020. 
  15. ^ Hutchings, Kimberly. "Ethics ." Shepherd, Laura J. Gender Matters in Global Politics: A Feminist Introduction to International Relations . 2009 . 61-74.
  16. ^ "Children Born of Wartime Rape: Rights and Representations ." International Feminist Journal of Politics (2007).
  17. ^ Watson (2007). "Children Born of Wartime Rape: RIghts and Representations". International Feminist Journal of Politics: 22. 
  18. ^ Puechguirbal, Nadine. "Peacekeeping, Peacebuilding, and Post-Conflict Reconstruction." Shepherd, Laura J. Gender Matters in Global Politics: A Feminist Introduction to International Relations . Taylor and Francis, 2009.
  19. ^ Puechguirbal, Nadine. "Peacekeeping, Peacebuilding, and Post-Conflict Reconstruction." Shepherd, Laura J. Gender Matters in Global Politics: A Feminist Introduction to International Relations . Taylor and Francis, 2009: 171
  20. ^ Puechguirbal, Nadine. "Peacekeeping, Peacebuilding, and Post-Conflict Reconstruction." Shepherd, Laura J. Gender Matters in Global Politics: A Feminist Introduction to International Relations . Taylor and Francis, 2009: 163
  21. ^ Puechguirbal, Nadine. "Peacekeeping, Peacebuilding, and Post-Conflict Reconstruction." Shepherd, Laura J. Gender Matters in Global Politics: A Feminist Introduction to International Relations . Taylor and Francis, 2009:170
  22. ^ Puechguirbal, Nadine. "Peacekeeping, Peacebuilding, and Post-Conflict Reconstruction." Shepherd, Laura J. Gender Matters in Global Politics: A Feminist Introduction to International Relations . Taylor and Francis, 2009:163
  23. ^ • Halberstam, Judith, 1994, “F2M: The making of female masculinity”, in The lesbian postmodern, Laura Doan (ed.), New York: Columbia University Press, 210–28.

Konuyla ilgili yayınlar

  • Abel, Emily K. and Margaret K. Nelson, (eds.), (1990). Circles of Care: Work and Identity in Women's Lives, Albany: SUNY Press.
  • Armbruster, H. Feminist Theories and Anthropology 12 Eylül 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Barker, Drucilla K. and Susan F. Feiner. Liberating Economics: Feminist Perspectives on Families, Work, and Globalization. University of Michigan Press, 2004.
  • Toward a feminist philosophy of economics. London New York: Routledge. 2003. ISBN 9780415283885. 
  • Beasley, Chris. (1999). What is Feminism?: An Introduction to Feminist Theory, London: Sage Publications.
  • Beecher, C.E. and Stowe, H.B. (1971). The American Woman's Home: Principle of Domestic Science, New York: Aeno Press and The New York Times.
  • Pembroke Center for Teaching and Research on Women, Brown University 22 Temmuz 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Feminist Theory Papers, Brown University 22 Temmuz 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Brownmiller, S.(1993). Against Our Will: Men, Women, and Rape, New York: Fawcett Columbine.
  • Buhle, M.J., Buhle, P. (eds.) (1978). The Concise History of Women's Suffrage, Urbana: University of Illinois Press.
  • Re-orienting western feminisms: women's diversity in a postcolonial world. Cambridge New York: Cambridge University Press. 1998. ISBN 9780521589758. 
  • Butler, Judith. (1990). Gender Trouble: Feminism and the Subversion of Identity, New Your: Routledge.
  • . (1999). On Feminist Ethics and Politics, Lawrence, KS: University Press of Kansas.
  • Chodorow, N. (1999). The Reproduction of Mothering: Psychoanalysis and the Sociology of Gender, updated edition, Berkeley: University of California Press.
  • Confessore, N.and D. Hakim. (2009). "Paterson picks Gillibrand for Senate seat". NYTimes.com, January 23. 7 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Copjec, Joan. (2002). Imagine There's No Woman: Ethics and Sublimation, Cambridge, Massachusetts: MIT Press.
  • Daly, M. (1984). Pure Lust: Elemental Feminist Philosophy, Boston: Beacon Press.
  • Donovan, Josephine. (2003). Feminist Theory: The Intellectual Traditions, 3rd ed., New York: Continuum..
  • Donovan, Josephine and Carol Adams. (2007). Feminist Care Tradition in Animal Ethics: A Reader, New York: Columbia University Press, 1-20.
  • The Feminist eZine- 1001 Feminist Links and Other Interesting Topics 27 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Friedan, B. (1963). Feminine Mystique, New York: W.W. Norton & Company.
  • Friedan, B. (1998). The Second Stage, Cambridge, Massachusetts: Harvard University Press.
  • Frye. M. (1991). "A response to Lesbian Ethics: Why ethics?" In C. Card (ed.), Feminist Ethics, Lawrence, Kans.: University Press of Kansas, 52-59.
  • Gilligan, C. and D.A.J. Richards (2008). The Deepening Darkness: Patriarchy, Resistance, and Democracy's Future, Cambridge, Massachusetts: Harvard University Press.
  • Gilligan's stages of moral development
  • Halberstam, J, 1994, “F2M: The making of female masculinity”, in The lesbian postmodern, Laura Doan (ed.), New York: Columbia University Press, 210–28.
  • Hanigsberg, Julia E. and Sara Ruddick, (eds.), (1999). Mother Troubles: Rethinking Contemporary Maternal Dilemmas, Boston: Beacon Press.
  • Held, V. (1993). Feminist Morality: Transforming Culture, Society, and Politics, Chicago: University of Chicago Press.
  • Held, V. (ed.), (1995). Justice and Care: Essential Readings in Feminist Ethics, Boulder, CO: Westview Press.
  • The Ethics of Care: Personal, Political, and Global. Oxford: Oxford University Press. 2005. ISBN 978-0-19-518099-2. 
  • Heywood, Leslie and Jennifer Drake, (eds.), (1997). Third Wave Agenda: Being Feminist, Doing Feminism, Minneapolis: University of Minnesota Press.
  • Larry Hinman's Ethics Updates Himan, L. Ethics Updates, University of San Diego.
  • Hoagland, S.L. (1988). Lesbian Ethics, Palo Alto, Calif.: Institute of Lesbian Studies.
  • Howard, Judith A. and Carolyn Allen. (2000). Feminisms at a Millennium, Chicago: The University of Chicago Press.
  • Hypatia, a Journal of Feminist Philosophy, Simpson center for the humanities, University of washington.
  • Jaggar, A.M. (1994). Living with Contradictions: Controversies in Feminist Social Ethics, Boulder, CO: Westview Press.
  • King, Y.(1995). "Engendering a peaceful planet: ecology, economy, and ecofeminism in contemporary context".Women's Studies Quarterly, 23: 15-25.
  • Kittay, E. F. and E.K. Feder (2003). The Subject of Care: Feminist Perspectives on Dependency, Lanham, MD: Rowman & Littlefield.
  • Kolmar, W and Bartowski, F., "Lexicon of Debates". Feminist Theory: A Reader. 2nd Ed, New York: McGraw-Hill, 2005. 42-60.
  • Lindemann, Hilde, Marian Verkerk, and Margaret Urban Walker. (2009). Naturalized Bioethics: Toward Responsible Knowing and Practice, Cambridge, Massachusetts: Cambridge University Press.
  • Maher, K.(2008). "Campaign '08: Obama puts spotlight on women's pay gap". The Wall Street Journal, September 25: A15.
  • Mero, J. (2008). "The myths or catching-up development". In M. Mies and V. Shiva(eds.), Ecofeminism, Chicago: University of Chicago Press. 125: 55-69.
  • Mies, M. and Shiva, N. (1993). "Fortune 500 women CEOs". In Fortune. 29 Eylül 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Mitchell, J. and S.K. Mishra (2000). Psychoanalysis and Feminism: A Radical Reassessment of Freudian Psychoanalysis, New York: Basic Books.
  • n.paradoxa: international feminist art journal: feminist theory and contemporary women artists 29 Kasım 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Narayan, U. (1997). Decentering the Center: Philosophy for a Multicultural, Postcolonial, and Feminist World, Bloomington, IN: Indiana University Press.
  • Narayan, U. and S. Harding(2000). The Subject of Care: Feminist Perspectives on Dependency, Lanham, MD: Rowman & Littlefield.
  • Noddings, N. (2002). Starting at Home: Caring and Social Policy, Berkeley, CA.: University of California Press.
  • Nussbaum, Martha. (1999). "The Feminist Critique of Liberalism". In A. Jeffries (ed.), Women's Voices, Women's Rights: Oxford Amnesty Lectures, The Oxford Amnesty Lecture Series. Boulder, CO: Westview Press.
  • Nussbaum, Martha. (2003). "Capabilities and Functional Entitlements: Sen and Social Justice". Feminist Economics, 9 (2-3): 33-59.
  • The 18 Ağustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.Radical Women Manifesto: Socialist Feminist Theory, Program and Organizational Structure (Seattle: Red Letter Press, 2001)
  • Robinson, F. (1999). Globalizing Care: Toward a Politics of Peace, Boston, MA: Beacon Press.
  • The Ethics of Care and Empathy. London ; New York: Routledge. 2007. ISBN 978-0-415-77200-6. 
  • Sterba, James P., (ed.), (2000). Ethics: Classical Western Texts in Feminist and Multicultural Perspectives, New York: Oxford University Press.
  • The Third Wave Foundation 11 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Tong, R. and Williams N., Stanford Encyclopedia of Philosophy, Feminist Ethics, First published Tue May 12, 1998; substantive revision Mon May 4, 2009. 11 Eylül 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Tong, R. (2009). Feminist Thought: A More Comprehensive Introduction, 3rd edition, Boulder, CO: Westview Press.
  • UN Women, 'Women, Poverty, and Economics- Facts and Figures'
  • Virginia Tech, Feminist theory website Center for Digital Discourse and Culture 16 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Walker, Margaret Urban. (2007). Moral Understandings: A Feminist Study in Ethics, 2nd ed. New York: Oxford University Press.
  • Warren, K.J. (2000). Ecofeminist Philosophy: A Western Perspective on What It Is and Why It Matters, Lanham, Md: Rowman & Littlefield.
  • Wollstonecraft, M. (1988). A Vindication of the Rights of Women, M. Brody (ed.), London: Penguin.
  • Ziarek, Ewa Plonowska. (2001). An Ethics of Dissensus: Postmodernity, Feminism, and the Politics of Radical Democracy, Stanford, CA: Stanford University Press.

İlgili Araştırma Makaleleri

Maskülizm esas olarak erkeklerin deneyimleri üzerine kurulmuş toplumsal teori ve politik bir hareket tarzıdır. Maskülizmin çoğu sözcüsü bir yandan toplumsal ilişkilerin eleştirisini yaparken bir yandan da toplumsal cinsiyet (gender) eşitsizlik ve erkeklerin hakları ve sorunları gibi konular üzerine yoğunlaşmaktadırlar. Maskülizmi savunan kişiye "maskülist" denir. Tarihte bu adlandırmaya uygun görüşleri (maskülizmi) ilk kez ortaya koyan kişi sosyalist bir teorisyen olan Ernest Belfort Bax idi. Bununla birlikte zaman içinde maskülist çevrelere muhafazakâr kesimler de dahil olmuştur.

İslami feminizm, modern düşün hayatında yer bulmaya başlayan melez ideolojilerin bir örneği. İslami paradigma içinde dile getirilen feminist söylem ve uygulamalar bütününe verilen adlandırma. Modern İnsan Hakları bildirgelerinde tüm insanların eşit olduğu söylenirken, İslam dünyasında, gündelik yaşamda geleneksel inanışlar ve dini inanca dayalı, konjonktür ile uyuşmayan kadın-erkek ayrımı ve erkeklerin üstünlüğü söylemine karşı, kadınların eşitliği ve/veya üstünlüğünü savunan bir düşünce sistemiyle İslam düşüncesini harmanlamaya itmiştir.

Cinsiyetçilik, kişinin cinsiyetine veya toplumsal cinsiyetine dayalı önyargı veya ayrımcılıktır. Cinsiyetçilik herkesi etkiler. Basmakalıplarla ve toplumsal cinsiyet rolleriyle bağlantılıdır, ve bir cinsiyetin veya toplumsal cinsiyetin doğası gereği diğerinden üstün olduğu inancını içerebilir. Aşırı cinsiyetçilik kadın düşmanlığını, cinsel tacizi, tecavüzü ve diğer cinsel şiddet biçimlerini teşvik edebilir. Cinsiyet ayrımcılığı cinsiyetçiliği kapsayabilir. Bu terim, insanlara cinsiyet kimlikleri veya toplumsal cinsiyet veya cinsiyet farklılıklarına dayalı ayrımcılık olarak tanımlanmaktadır. Cinsiyet ayrımcılığı özellikle işyeri eşitsizliği açısından tanımlanmaktadır. Sosyal veya kültürel gelenek ve normlardan ortaya çıkabilir.

İki ruh, Kanada Kızılderilileri ile ABD Kızılderililerinde kabul edilen ama birçok Batı Kültüründe olmayan Kuzey Amerika topluluklarında görülen üçüncü cinsiyet modeline verilen addır. Two Spirit, iki ruhun bir bedende birleşmiş olması durumudur. 1990'lı yıllarda antropolojik literatürde kullanılan Berdache kelimesi ayrımcı algılandığı için daha sonra bu terim kullanılmaya başlandı.

Etkililik, erkek çocuklarda veya erkeklerde, özellikle de erkeklere veya erkekliğe özgü olmadığı düşünülen kadınsı özelliklerin vücut bulmuş halidir. Bu özellikler arasında sosyal olarak kadınlarla ve kızlarla ilişkilendirilen roller, stereotipler, davranışlar ve görünüşler yer alır. Tarih boyunca kadınsı olduğu düşünülen erkekler önyargı ve ayrımcılıkla karşı karşıya kalmıştır. Eşcinsel erkeklerin genellikle kadınsı olduğu düşünülür ve bunun tersi de geçerlidir. Ancak kadınlık, erkeklik ve diğer cinsiyet ifade biçimleri cinsel yönelimden bağımsızdır.

Feminist hareket kadınlara oy hakkı, eğitim olanaklarının geliştirilmesi, erkek-kadın arasındaki gelir adaletsizliğinin indirgenmesi, boşanmada erkeklerin çıkarına olan prosedürlerin nötrlenmesi, kadınların gebelik ve kürtaj gibi konularda kendi başlarına karar alabilmesi ve gelir edinme gibi konularda batı toplumlarına köklü değişiklikler getirmiştir. Harvard Psikoloji Profesörü Steven Pinker'a göre feminizm ev içi şiddeti ve hatta eşleri tarafından öldürülen erkek sayısını altıda bir oranında azaltan bir faktör olmuştur.

Üçüncü cinsiyet veya üçüncü cins, bireylerin hem kendileri hem de toplum tarafından ne erkek ne de kadın olarak kategorize edildiği bir kavram. Ayrıca, üç veya daha fazla cinsiyeti tanıyan toplumlardaki bir toplumsal kategoriyi ifade eder. Üçüncü terimi genellikle "diğer"i kastediyor olarak anlaşılır; bazı antropologlar ve sosyologlar açıklanan dördüncü, beşinci, ve "bazı" cinsiyetleri ifade ederler.

<span class="mw-page-title-main">Virginia Held</span>

Virginia Potter, liderlik ahlakı, sosyal-politika ve feminizm üzerinde çalışmış filozoftur.

Eva Kittay, SUNY Stony Brook’da seçkin bir felsefe profesörüdür. Başlıca uğraşları feminist felsefe, etik, sosyal ve politik kuram ve bu disiplinlerin maluliyet çalışmalarına uygulanmasıdır. Kittay, 1995’te The Women's Committee of One Hundred’ı yönetmeyi içeren kamuya açık alandaki felsefi kaygıları da belirtmeye çalıştı. Bu kuruluş, o dönemde Amerika Birleşik Devletleri’nde yer alan toplumsal refah reformlarının algılanmış cezalandırıcı mahiyetine karşı çıkıyordu.

<span class="mw-page-title-main">Carol Gilligan</span> Amerikalı psikolog

Carol Gilligan en bilinen çalışmaları ahlaki topluluk, ahlaki ilişkiler ve ahlakta belirli özne-nesne problemleri üzerine olan bir Amerikan feminist, ahlak bilimci ve psikolog.

<span class="mw-page-title-main">Michael Kimmel</span> Amerikalı toplumbilimci

Michael Scott Kimmel cinsiyet çalışmalarında uzmanlaşmış bir Amerikan sosyologtur. New York'ta bulunan Stony Brook Üniversitesi’nde seçkin sosyoloji profesörü pozisyonundadır ve Erkek ve Erkeklikler akademik dergisinin editörü ve kurucusudur. Kimmel Cinsiyete Karşı Erkekler Ulusal Organizasyonu'nun bir sözcüsüdür ve bir feministtir. 2013’te, onun icra direktörü olduğu Stony Brook Üniversitesi’nde Erkek ve Erkek Çalışmaları Merkezi’ni kurdu.

Bakım etiği, özen etiği ya da bakım/özen etiği kadınlara duyulan saygınlığı, kadın çalışmalarının ahlak felsefesi açısından önemini ve ahlak felsefesinin bazı temel problemlerine kadın bakış açısının verebileceği cevapları merkezi bir konuma yerleştirerek ahlak felsefesinde alternatif bir bakış açısı sunmayı başarmış önemli bir yaklaşımdır. Bu bakımdan bakım/özen etiği, geleneksel etik teorilerden oldukça uzak ve eleştirel bir yaklaşım olarak ortaya çıkmıştır. Bakım/özen etiği, özellikle Batı düşünce tarihi içerisinde 1960'lara kadar dayanan feminist düşünce hareketlerinden kaynaklanarak geliştirilmiştir.

Cinsiyet kimliği, kişinin kendi cinsiyetine ilişkin kişisel duygusudur. Cinsiyet kimliği, bir kişinin atanmış cinsiyetiyle ilişkili olabilir veya ondan farklı olabilir. Çoğu bireyde, cinsiyetin çeşitli biyolojik belirleyicileri, bireyin cinsiyet kimliğiyle uyumludur ve tutarlıdır. Cinsiyet ifadesi tipik olarak bir kişinin cinsiyet kimliğini yansıtır, ancak bu her zaman böyle değildir. Bir kişi, belirli bir toplumsal cinsiyet rolüyle tutarlı davranışlar, tutumlar ve görünümler ifade etse de, bu tür ifadeler mutlaka cinsiyet kimliklerini yansıtmayabilir. Cinsiyet kimliği terimi, 1964 yılında psikiyatri profesörü Robert J. Stoller tarafından icat edildi ve psikolog John Money tarafından popüler hale getirildi.

<span class="mw-page-title-main">Toplumsal cinsiyet</span> kadınlık ve erkeklik arasındaki ayırt edici fiziksel, zihinsel ve davranışsal özellikler

Toplumsal cinsiyet, kadınlık ve erkeklik ile ilgili ve bunlar arasında ayrım yapan özellikler dizisidir. Bağlama bağlı olarak bu, cinsiyete dayalı sosyal yapıları ve cinsiyet kimliğini içerebilir. Çoğu kültür, cinsiyetin iki kategoriye ayrıldığı ve insanların birinin veya diğerinin parçası olarak kabul edildiği bir cinsiyet ikiliği kullanır; bu grupların dışında olanlar ikili olmayan şemsiye terim kapsamına girebilir. Güney Asya'daki hicralar gibi bazı toplumların "erkek" ve "kadın" dışında belirli cinsiyetleri vardır; bunlara genellikle üçüncü cinsiyetler denir.). Çoğu akademisyen, cinsiyetin sosyal organizasyon için merkezi bir özellik olduğu konusunda hemfikirdir.

Postgenderizm ya da Post Cinsiyetçilik, toplumsal cinsiyetin kültürel, psikolojik ve sosyal olarak aşınmasından doğan

İslam'da cinsiyet ayrımı, sosyal ve diğer ortamlarda erkek ve erkek çocuklarının, kadın ve kız çocuklarından ayrılmasına yönelik İslam ülkeleri ve topluluklarındaki uygulamaları ifade eder. Alimler, Kuran'ın cinsiyet ayrımı gerektirip gerektirmediği ve eğer öyleyse bunu gerektiren hadisler konusunda farklı görüşler belirtirler. İslam ilahiyatçıları arasında cinsiyet ayrımı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.

Yeşim Arat, özellikle cinsiyet politikası, Türkiye siyaseti, Türk siyasetinde kadınlar, Türkiye'deki kadın hareketleri üzerine çalışan bir Türk siyaset bilimcidir. Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde profesördür.

Rosemarie "Rosie" Tong, Amerikalı bir feminist filozoftur. 1998'de Feminist Düşünce: Daha Kapsamlı Bir Giriş, feminist teorinin belli başlı geleneklerine genel bir bakış kitabının yazarı, Charlotte North Carolina Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde sağlık bakımı etiği alanında fahri seçkin profesördür.

Feminizm tarihi, kadınlara eşit hakların sağlanmasını amaçlayan hareketlerin ve ideolojilerin kronolojik veya tematik anlatılarını içerir. Dünyanın dört bir yanındaki feministlerin sebepleri, hedefleri ve niyetleri ; zamana, kültüre ve ülkeye bağlı olarak değişmiş olsa da çoğu Batılı feminist tarihçi, kadın haklarını elde etmek için çalışan tüm hareketlerin, feminizm terimini kendilerine uygulamamış olsalar bile feminist hareket olarak değerlendirilmeleri gerektiğini iddia ediyorlar. Diğer bazı tarihçiler "feminist" terimini modern feminist hareket ve onun devamıyla sınırlandırır ve daha önceki hareketleri tanımlamak için "protofeminist" etiketini kullanır.

<span class="mw-page-title-main">Kadın kurtuluş hareketi</span> Radikal feminist düşüncenin kolu

Kadın kurtuluş hareketi (WLM), 1960'ların sonlarında ortaya çıkan ve 1980'lere kadar özellikle Batı dünyasının sanayileşmiş ülkelerinde devam eden, dünya çapında büyük bir değişim yaratan, kadınların ve feminist entelektüalizmin siyasi bir hizalanmasıydı.