İçeriğe atla

Fatih Camii Olayı

Fatih Camii Olayı, 1623'te dönemin Osmanlı yönetimine tepki gösteren Müslüman din adamlarının Fatih Camii'nde toplanarak gerçekleştirdikleri başkaldırı sırasında olan olaylardır.[1] Bu isyan dönemin vezîriâzamı Mere Hüseyin Paşa'nın verdiği emir ile bastırılmış, isyan edenlerden ele geçirilen kimseler öldürülerek lağım ve kuyulara atılmışlardır.[2]

Osmanlı vezîriâzamı Mere Hüseyin Paşa'nın seyyidlerden olduğu belirtilen bir kadıyı aşağılayıp dövdürmesi ulema ve tarikat şeyhlerinin harekete geçmesine yol açtı. Haziran 1623'te Fatih Camii'nde toplanan ulema, kafir ve kanının helal olduğunu söyledikleri Mere Hüseyin'in görevden alınmasını talep ettiler. Büyük bir yankı uyandıran ulema topluluğunun bu tepkisindeki gelişmeler Mere Hüseyin Paşa tarafından takip ediliyordu.[1] Ulemanın dağılması için heyet gönderilip uzlaşılmak istendiyse de bu hiçbir işe yaramadı. İsyan eden hocaları yatıştırmak isteyen elçi yanında bulunan bir hatt-ı hümâyunu okuduysa da bunun da bir etkisi olmadı.[3] Eski bir kazasker olan Bahşî Efendi de Mere Hüseyin Paşa'nın kâfirliğine ve hatalarına dair fetvalar yazdı.

İsyan edenler oracıkta bir yadigar sarığı açarak kendilerine bayrak dahi yapmışlardı.[3] Tekbirler eşliğinde açılan bu bayrağa hocalardan bazıları yüzünü gözünü sürmekte, bazıları ise mendilini bayrağa dokundurup yüzüne sürüyordu.[3][4] Bir yandan da cami merdivenin başında heybetli bir ses ile Fetih Suresi okunuyordu.[3] Ayrıca isyana katılmayan hocalar da geri gitmemek üzere evlerinden çıkarılarak oraya getirilmişlerdi. Halk ise tüm bu olan biteni izlemekle meşgul oldu.[3] İsyancı hocalar silahları olmamasına karşın savaşacaklarını söylediler.[3] Bazı çeşitli nedenlerin yanı sıra kendilerini küçük düşürdüğüne inandıkları Mere Hüseyin Paşa'yı hedef alarak Fatih Camii'nde toplanan din alimlerinin derhal dağıtılması için saraydan karar çıktı. Sonrasında Mere Hüseyin Paşa camiye bir baskın düzenletti. Askerlerin yola çıktığı bilgisini alan isyancı din adamlarından bazıları "akşam oldu gidelim, sabah yine gelelim" diyerek, bazılarıysa abdest bahanesi ile toplandıkları yerden ayrıldılar.[2] İsyancılardan birçoğu böylece dağılmıştı. Askerler Fatih Camii'ne vardıklarında orada namaz için bulunan ve olaylarla ilgisi olmayan halk dahil olmak üzere din adamlarını öldürdüler. Öldürülenlerin cesetlerini ise kuyu ve lâğımlara attılar.[2]

Fatih Camii'nde yaşananlar nedeniyle Osmanlı müelliflerinden ilmiye mensubu olanlar Hüseyin Mere Paşa'yı "cahil, kaba, zalim" şeklinde ifadelerle anmaktadırlar.[5]

Kaynakça

  1. ^ a b Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedi, cilt: 19, s. 9
  2. ^ a b c Naima Tarihi II, Bahar Matbaası, İstanbul, 1968, s. 812-816
  3. ^ a b c d e f Refik, Ahmed, Osmanlı Devrinde Hoca Nüfuzu, Toplumsal Dönüşüm Yayınları, s. 53-57
  4. ^ Uğur Demir, Erhan Afyoncu, Ahmet Önal. "Osmanlı İmparatorluğu'nda Askeri İsyanlar ve Darbeler", Yeditepe Yayınları, s. 90
  5. ^ Mere Hüseyin Paşa" maddesi, Diyanet İslam Ansiklopedisi.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">I. Mustafa</span> 15. Osmanlı padişahı (1617–18; 1622–23)

I. Mustafa, ikinci saltanatı sırasında Deli Mustafa olarak anılmıştır., 15. Osmanlı padişahı ve 94. İslam halifesidir. Akli dengesi yerinde olmayan I. Mustafa'nın ilk saltanatı 96 gün, ikinci saltanatı ise 1 yıl 3 ay 22 gün sürdü. Psikolojik rahatsızlığının zamanla geçeceğini savunanların ısrarıyla padişah yapıldı. Menfaatlerini I. Mustafa'nın padişahlığının devamında gören kimseler, onun keramet sahibi bir veli olduğunu iddia ediyordu. Aklî zayıflığı nedeniyle padişahlık yapamayacağı anlaşılan I. Mustafa'nın tahttan indirilmesi sağlandı. Bulunduğu odanın kapıları üstüne kapatılarak hapsedilen I. Mustafa'nın yerine II. Osman tahta çıkarıldı. I. Mustafa'nın ikinci kez tahta oturması ise II. Osman'ın öldürülmesiyle sonuçlanan ayaklanma ile oldu.

<span class="mw-page-title-main">II. Osman</span> 16. Osmanlı padişahı (1618–1622)

II. Osman ya da Genç Osman, divan edebiyatındaki mahlasıyla Farisî, tahttan indirildikten sonraki adıyla Osman Çelebi ; 16. Osmanlı padişahı ve 95. İslam halifesidir. Babası I. Ahmed, annesi genel kanıya göre Mahfiruz Hatice Sultan'dır. II. Osman 13 yaşında iken, amcası Sultan I. Mustafa'nın tahttan indirilmesi üzerine Osmanlı tahtına oturdu. Annesi onun yetişmesi için çok titiz davrandı. II. Osman iyi bir terbiye ve tahsil gördü. Arapça ve Farsça öğrendi. Bazı batı kaynaklarında Latince, Yunanca ve İtalyanca gibi batı dillerini öğrendiği kaydedilirse de bunun doğru olma ihtimali olmadığı iddiasına karşın yabancı asıllı olan annesi tarafından bu dillere eğitildiği söylenir. Osmanlı şehzadeleri arasında en kültürlüsü olduğu belirtilir.

<span class="mw-page-title-main">IV. Murad</span> 17. Osmanlı padişahı (1623–1640)

IV. Murad, dîvân edebiyatındaki mahlası Murâdî, 17. Osmanlı padişahı ve 96. İslam halifesi. 1623 ile 1640 yılları arasında hüküm sürdü. Revan ve Bağdat fatihidir. IV. Murad İstanbul'da, Sultan I. Ahmed'in ve Kösem Sultan'ın oğlu olarak dünyaya geldi. Ağabeyi II. Osman'ın Yedikule Zindanları'nda bir grup isyancı tarafından öldürülmesi üzerine amcası I. Mustafa tahta geçmişti. Aklî dengesi bozuk olan amcası I. Mustafa'nın yerine 11 yaşındaki IV. Murad padişah yapıldı.

<span class="mw-page-title-main">III. Ahmed</span> 23. Osmanlı padişahı (1703–1730)

III. Ahmed divan edebiyatındaki mahlasıyla Necib, 23. Osmanlı padişahı, 102. İslam halifesi ve Lale Devri padişahıdır.

<span class="mw-page-title-main">İbrahim (Osmanlı padişahı)</span> 18. Osmanlı padişahı (1640–1648)

Sultan İbrahim, 18. Osmanlı padişahı ve 97. İslam halifesidir. İbrahim, 8 Şubat 1640'ta ağabeyi IV. Murad'ın ölümü üzerine 25 yaşında ve 18. padişah olarak Osmanlı tahtına çıktı. Şehzadeliğinde çok sıkı bir saray hayatı yaşamış, erkek kardeşleri IV. Murad tarafından öldürtülmüş olduğundan korku içinde büyümüştü.

Gedik Ahmed Paşa, II. Mehmed saltanatında, 1474-1476 yılları arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

Mere Hüseyin Paşa, II. Osman'ın yeniçeriler tarafından tahttan indirilerek öldürüldüğü ve amcası I. Mustafa'nın ikinci kez tahta geçirildiği anarşi sırasında 13 Haziran 1622 - 8 Temmuz 1622 ve 5 Şubat 1623 - 30 Ağustos 1623 tarihleri arasında iki kez olmak üzere toplam yedi ay on sekiz gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Gürcü Hadım Mehmed Paşa I. Mustafa'nın ikinci kez tahtan indirilmesinden hemen önce 21 Eylül 1622 - 5 Şubat 1623 tarihleri arasında dört ay on gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Kemankeş Ali Paşa I. Mustafa'nin ikinci kez padişahlığının son döneminde ve IV. Murad saltanatının devlet idaresinin annesi Kösem Sultan'ın elinde olduğu ilk dönemlerinde 30 Ağustos 1623 - 3 Nisan 1624 tarihleri arasında yedi ay dört gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Hezarpare Ahmed Paşa, ölümünden önceki ismi Tezkereci Ahmed Paşa, Osmanlı padişahı İbrahim'in saltanatında 21 Eylül 1647-7 Ağustos 1648 tarihleri arasında on ay on altı gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamı.

Deli Hüseyin Paşa Osmanlı padişahları IV. Murad, Sultan İbrahim dönemlerinde Kaptan-ı Deryalık, IV. Mehmed döneminde de 28 Şubat 1656 - 5 Mart 1656 tarihleri arasında altı gün sadrazamlık yapmış; çeşitli eyalet valiliği, uzun yıllar Girit Serdarlığı ve üç kez Kaptan-ı deryalık dahil yüksek devlet görevlerinde bulunmuş bir Osmanlı devlet adamı ve askeridir.

Sofu Mehmet Paşa veya Mevlevi Mehmed Paşa, Osmanlı Padişahı I. İbrahim'in saltanatının son döneminde ve IV. Mehmed saltanatında 7 Ağustos 1648-21 Mayıs 1649 tarihleri arasında dokuz ay on beş gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamı. 18 Ağustos 1648'de İstanbul'da liderliğini yaptığı isyanda Sultan İbrahim'in boğdurulması emrini vermiştir.

Kuleli Olayı ya da Kuleli Vakası, Osmanlı İmparatorluğu'nda gerçekleşen, Türk siyasi tarihi içinde ilk kurulan siyasi parti niteliğindeki Fedâiler Cemiyeti tarafından planlanan, 14 Eylül 1859 günü bir ihbar sonucu ortaya çıkartılan, amacı Abdülmecid'i devirip Abdülaziz'i yerine tahta geçirmek olan başarısız bir darbe girişimidir.

Sâmânizade Ömer Hulusi Efendi müderris, Osmanlı Devleti'nde kadılık, kazaskerlik ve 3 kez şeyhülislamlık görevinde bulunmuş bir din adamıdır.

Rum Mehmet Paşa Camii, İzmir'in Tire ilçesinde bulunan tarihi cami.

Beylerbeyi Vakası veya Beylerbeyi İsyanı, III. Murad devrindeki ekonomik krize karşı çıkan ayaklanma. Aynı zamanda bu isyanda ilk kez isyancılar belirttikleri kimselerin öldürülmesini istedi.

Deli Derviş Paşa, Osmanlı asker ve devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Modon Kuşatması (1500)</span>

Modon Kuşatması, 1499-1503 Osmanlı-Venedik Savaşı'nda bir evre. 20 Haziran-9 Ağustos 1500 arasında Mora'nın ucundaki bu stratejik Venedik kalesini karadan ve denizden kuşatan Osmanlı ordusu ve donanması 51 günlük kuşatmadan sonra kaleyi fethetti.

<span class="mw-page-title-main">Resmo Kuşatması</span>

Resmo Kuşatması, 1645-1669 Osmanlı-Venedik Savaşı'nda evre.

Bu sayfada 1703 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşanan olaylar yer alır.