İçeriğe atla

Faruk Beşer

Kontrol Edilmiş
Faruk Beşer
DoğumFaruk Beşer
22 Nisan 1952(1952-04-22)
Trabzon, Türkiye
Ölüm14 Ocak 2024 (71 yaşında)
Kocaeli, Türkiye
MilliyetTürk
VatandaşlıkTürkiye
Mezun olduğu okul(lar)Atatürk Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesi
DinSünnî İslâm
Çocuk(lar)4
Kariyeri
DalıFıkıh
Çalıştığı kurumlarDiyanet İşleri Başkanlığı
İSAV ilmî sekreterliği
İlmî Araştırmalar Merkezi
Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
University of Pittsburgh
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Dubai İslam Üniversitesi

Faruk Beşer (22 Nisan 1952, Trabzon - 14 Ocak 2024, Kocaeli), Türk İslâm hukukçusu, akademisyen ve yazar.

Öğrenimi

İlkokulu Trabzon'da okuyan Beşer, ortaokulu İzmit İmam-Hatip Okulu'nda, liseyi de Yozgat İmam-Hatip Lisesi'nde okuyup 1972'de mezun oldu. Daha sonra Atatürk Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesi'ni kazanıp 1978'de mezun oldu (1978). Mezun olduğu Fakültede İslâm Hukuku dalında "İslâm'da Sosyal Güvenlik" adlı teziyle 1985'te doktor oldu.

Çalışma hayatı

Faruk Beşer, Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı olarak sekiz yıl muhtelif görevlerde bulundu. Ardından İSAV ilmî sekreterliğinde çalışan Beşer, bilahare özel İlmî Araştırmalar Merkezi'nde 1986-1993 senelerinde kurucu müdür olarak çalıştı.

Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi'ne öğretim üyesi olarak gitti ve orada 1993-1994 yıllarında iki sömestr Mukayeseli İslâm Hukuku ve İslâm Milletler Hukuku dersleri okuttu. Oradan döndükten sonra Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ne öğretim üyesi olarak dahil oldu. 12 Ekim 1994 tarihinde İslâm Hukuku Anabilim dalından doçent, 2000 yılında da profesör oldu. Bu fakültede iki yıl dekan yardımcılığı yaptı. University of Pittsburgh'un daveti ile Visiting Professor olarak ABD'ye gitti ve adı geçen üniversitede 1999-2000 yılları arasında altı ay araştırmalarda bulundu.

Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde İslâm Hukuku Anabilim Dalı Başkanı ve öğretim üyesi olarak çalıştı.

Faruk Beşer Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden emekli oldu.

Görüşleri

Prof. Dr. Faruk Beşer, Türkiye'deki bazı tarikatların Bâtınî görüşte olmasına rağmen kendilerini Ehl-i Sünnet olarak gösterdiklerini, bugünün bazı Selefîlerin bile böyle mutasavvıflardan daha fazla Ehl-i Sünnet'e yakın olduğunu ileri sürer. Görüşlerinin her zaman tartışmaya açık olduğunu, ona teşekkür edenlerden çok hatalarına işaret edenlere sevindiğini ifade eder.“[1]

Senedi zayıf hadislerin görüşlerine münasip olması hâlinde tarikatların hepsi tarafından öne sürüldüğü, mesela Allah'tan İslâm peygamberine hitap şeklinde olan "Sen olmasaydın, sen olmasaydın felekleri de, melekleri de yaratmazdım" sözünün hadis-i kudsî olarak nakledildiği, bu ve buna benzer sözlerin hadis olup olmadığının hadis senetleri zayıf veya eksik olduğundan hadis âlimlerince mevdu, yani uydurma olarak vasıflandırıldıklarına işaret edenler arasındadır. Buna rağmen Türkiye'deki hocaların çoğunun, tarikat erbabının hepsinin bu ve buna benzer sözleri geçerli hadismiş gibi vaazlarında zikrettiğinden şikâyetçidir.[2] Ancak bu konu, genel olarak İslâm âlimleriyle mutasavvıflar arasındaki genel bir tartışma konusudur.

Faruk Beşer'in Fethullah Gülen'i müçtehit olduğunu ileri sürüp kendisini ilim kaynağı olarak gördüğünü açıkça ifade ettiği de iddia edilmektedir.[3][4]

Tesettürle modanın çelişen kavramlar olduğunu, tesettür modasının doğru olan bir şey olmadığı görüşündedir.[5][]

Özel hayatı ve ölümü

Faruk Beşer, evli ve dört çocuk babasıdır.[6] Beşer, 14 Ocak 2024 tarihinde 71 yaşında öldü.[7] Cenazesi Kocaeli'de toprağa verildi.

Eserleri

  • Kur'an-ı Hakîmin Meali ve Kısa Tefsiri
  • Başarının manevî sebepleri
  • Bilgi, fıkıh ve içtihat
  • Din, demokrasi ve hayat
  • Düşünerek inanmak
  • Evlen, mutlu ol
  • Fetvalarla çağdaş hayat
  • Genç kızlara özel fetvalar
  • Genç kızlara özel ilmihâl
  • Gerekçeli fıkıh I-II
  • Güncel meseleler ve dinî çözümler
  • Hanımlara özel fetvalar
  • Hanımlara özel ilmihâl (fıkıh - hukuk - fetvâ - ilmihâl)
  • İslâm'da kadının çalışması ve sosyal güvenliği
  • İslâm'da sosyal güvenlik
  • İslâm'da zenginlik ve fakirlik
  • Namazı dosdoğru kılmak (namaz sureleri ve anlamları ilavesi)
  • Namazı dosdoğru kılmak seti
  • Sosyâl İslâm
  • Kolay Usulü Fıkıh

Kaynakça

  1. ^ "Türkiye'de Tarikatlar ehli sünnet değillerdir Prof Dr Faruk Beşer". YouTube. 26 Temmuz 2014. Erişim tarihi: 15 Şubat 2017. 
  2. ^ "Uydurma hadisler". Sivas Hakikat.cım. 16 Ağustos 2014. 20 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Şubat 2017. 
  3. ^ "Fethullah Gülen'i müçtehit olarak gören Faruk Beşer". ihvanlar.net. 2015. 20 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Şubat 2017. 
  4. ^ "Alparslan Kuytul Hocaefendi Faruk Beşer'e Fena Çıkıştı!". furkanhaber.net. 6 Ağustos 2016. 20 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Şubat 2017. 
  5. ^ Faruk Beşer. "Tesettürün modası olamaz mı?". sorularlaislamiyet.com. 9 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2017. 
  6. ^ "Prof. Dr. Faruk Beşer (1952 - .... )". Kim kimdir biyografi sitesi. 20 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Şubat 2017. 
  7. ^ "İlahiyatçı Faruk Beşer hayatını kaybetti". Habertürk. 14 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ocak 2024. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Farz ya da “fariza”; Fıkıh bilginleri tarafından oluşturulmuş ve tanımlaması yapılmış olan bir İslâm dinî terimidir. Yine fıkıhçılar tarafından tanımlanan efâl-i mükellefînden sayılır. İslâmî anlayışta Allah'ın sözü sayılan Kur’an’da Müslümanlara yapılmasının açık bir şekilde emredildiği kurallar veya ibadetler olarak kabul edilir. Kur’an’da yapılması açık emir ve gereklilik ifade etmeyen fiiller ise vacip gibi başka kavramlar ile tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Hadis</span> İslam peygamberi Muhammede isnat edilen sözler ve fiiller

Hadis, Muhammed'e atfedilen ve onun sözleri, fiilleri, onaylamaları ve sıfatlarını içeren bilgilerdir. Hadis âlimleri buna sahabe ve tabiînin söz ve fiillerini de eklemişlerdir. Ancak bunlar kaynak olma bakımından Muhammed'in fiil ve sözleri ile aynı seviyede değildirler ve hadis ilmi içerisinde farklı şekilde isimlendirilirler.

<span class="mw-page-title-main">Fıkıh</span>

Fıkıh, anlayış, anlayış tarzı veya derinliği anlamına gelen kelime, terim olarak İslami kanunların teorik ve pratik uygulama (fetva) çalışmalarına verilen ismi ifade etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Namaz</span> İslamda farz olan günlük ibadet

Namaz, İslâm'ın şartlarından biri olarak kabul edilen bir ibadettir. Kur'an'da günün belli vakitlerinde abdestle birlikte duaya kalkılması ifadesi bulunur. Kur'an'a göre namaz Allah'ı anarak teslimiyetin gösterildiği bir arınma biçimi ve İbrâhim peygambere öğretilen bir ibadet şeklidir.

<span class="mw-page-title-main">Şeriat</span> İslamî hukuk

Şeriat, Kur'an âyetleri ile Muhammed'in söz ve fiillerinden oluşan naslardan alimler sınıfının (Fukaha) çıkarımları (istinbat) ile oluşturulan dinî kanunlar toplamıdır. İslam'da ibadetler, muameleler ve cezalarla ilgili tüm kavram ve kuralları kapsar. Tarihsel seyir içerisinde kanun ve kuralların teorik (usul) ve pratik uygulama (füru/fetva) çalışmaları ile ilgilenen ve isimleri öne çıkan kişiler adına belirli toplum ve devlet yönetimlerinin de tercihlerini yansıtan fıkıh mezhepleri ortaya çıkmış, ancak şeriat hiçbir zaman tek başına geçerli bir hukuk sistemi olmamış, Ömer veya Emevilerden itibaren "örfi hukuk" ile birlikte kullanılmıştır. Şeriat’ın "insanlar arası ilişkiler bölümü” 1850’lerden itibaren “İslam hukuku” olarak yeni bir isimle sunulmaya başlanır. İslam hukukunda yer yer modern hukukla benzer argümanlar kullanılmasına rağmen aralarında bir takım temel farklar vardır. İslam'da hukuki argümantasyon olarak -insanların birbirlerinin maddi ve manevi alanlarına girmelerini yasaklayan- hak ve -üst makamın alt grup insanlara dengeli davranmasını içeren- adalet kavramları ön plana çıkarılır. Buna göre amirler emirleri altında bulunan insanların gözetimi ve onlara karşı adaletli olmakla, yönetilenler ise onlara itaatle yükümlüdürler. Adaletten sapan amire itaat edilip edilmeyeceği tartışmalıdır. Ayrıca bu anlayışta insanlar Allah'ın kulları (İbadullah) olmakta, şeriat onlara karşı adaletli davranmayı gerektirse bile eşit davranmayı gerektirmemektedir. Şeriat ile modern hukuk arasındaki farklardan belki de en önemlisi, insanların eşit ve özgür bireyler oldukları temelinde geliştirilen modern hukuktaki insan hakları kavramına karşılık, şeriat anlayışında bireysel özgürlük kavramı bulunmamasıdır. Dinî edebiyat ve söylemlerde sıkça kullanılan özgür irade kavramı günlük yaşam tarzını seçebilmesinde değil, kader karşısında insanın uhrevi sorumluluğu bağlamındaki felsefi tartışmalarda görülür. Kur'an'da 30 ayette tekrarlanan ve İslamcılığın temel motivasyonlarından birisi olan “şeriatta kötü olarak tanımlanan durumlar için güç kullanımı kişilerin ev, elbise, beden ve ibadet–inanç gibi özel alanlarına girmeyi gerektirse bile bu kişilerin (kul) hakkına tecavüz olarak değerlendirilmez.

<span class="mw-page-title-main">İslam'ın beş şartı</span> İslam dininin beş ana ögesi

İslam'ın beş şartı, İslâm Dini'nin Ehl-i Sünnet ve Ca'feriyye mezheplerine göre büyük önem arz eden beş ibadeti. Bu şartlar sırasıyla: Şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, oruç tutmak ve hacca gitmektir. Şehâdet etmek dışındaki şartlar itîkâdî yani dininin inanç esaslarına dâir olmayıp, âmeli yani davranışsal, ibâdetsel şartlardır. Çoğu İslam âlimi dini inanç esaslarına dâir kurallar benimsendiğinde kişinin Müslüman kabul edileceğini, davranışsal ve ibâdetsel yönlerin en azından inanan olmak açısından bağlayıcı olmadığını öne sürmüşlerdir. Bazı İslam âlimleri ise imanın yani inancın ancak davranış ve ibadetlerle tamam olacağını bu nedenle şehadet getirip Müslüman olduğunu iddia eden kişinin ibadetlerini yerine getirmemesi halinde Müslüman kabul edilemeyeceğini ileri sürmüşlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Ebu Hanife</span> Hanefî mezhebinin öncüsü ve imamı olan din bilgini

Ebû Hanîfe veya tam adıyla Ebû Hanîfe Numân bin Sâbit bin Zûtâ bin Mâh İslam dininin dört fıkıh mezhebinden birisi olan Hanefi mezhebinin kurucusu ve Sünni fıkhının en büyük üstâdlarından biri sayılan İslam fıkıh ve hadis bilgini. Asıl adı "Nu’man bin Sâbit" olup sevenlerince ismi "İmâm-ı Â’zam" unvanıyla birlikte anılır.

Hayrettin Karaman, Türk ilâhiyatçı ve yazar.

Zahiri mezhebi ya da Zâhiriye, bir İslâm dini fıkhı mezhebidir. İslâmî hükümleri Kur'ân ve sünnetin zâhirî mânâsına bakar. İbni Hazm, âyet ve hadislerin zahir, yani görünen mânâlarından başka hiçbir delili ve kıyası kabul etmezdi.

İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin geçmişi Darülfünun’a dayanmaktadır. 1870 yılında açılan Darulfünun-i Osmani 1872 yılında kapanmış, 1874-1875 ders yılında eğitim ve öğretime başlayan Darulfünun-i Sultani ise 1881 yılında kapatılmıştır.

İstihsân, bir İslâm hukuku terimi.

<span class="mw-page-title-main">Mâtürîdî</span>

Mâtürîdî ya da tam adıyla Ebû Mansûr Muhammed bin Muhammed bin Mahmûd el-Mâtürîdî es-Semerkandî,, İslam dininin iki itikadi mezhebinden birisi olan Mâtürîdîlik mezhebinin kurucusu ve Hanefîlik mezhebine bağlı olanların itikad imamı sayılan İslâm alimi.

İtikâdî mezhepler veya Akide mezhepleri ya da İnanç mezhepleri, İnançla ilgili konular İslam'da başlangıçta bir fıkıh dalı kabul edilen kelâm, daha sonra ilm-i tevhid olarak adlandırılmıştır. Daha sonraları Fıkıh, amelî meseleler üzerinde, kelâm ise itîkâdî meseleler üzerinde yoğunlaşmıştır. Müslümanlar, İslâm Peygamberi Muhammed döneminde akıllarındaki soruları hemen ona sorabiliyorlardı. Ancak peygamberin ölümünden sonra sorularına cevap bulamayınca zamanın büyük İslam alimleri Kur'an'ı akıl ile yorumlamaya koyuldular. Böylelikle de i'tikadi mezhepler oluşmuş oldu. Bu mezhepler farklı coğrafyalara yayıldı ve oralarda benimsendi.

Usûl-i fıkıh veya fıkıh usûlü, fıkıh yani İslâm hukukunun iki dalından biridir. Fıkhın diğer dalı “fürû” olarak tanımlanır. Salt “fıkıh” denildiğinde ise kastedilen şey de fürû’dur. Fıkhın diğer dalı olan “usûl” ise usûl-ü'l-fıkh veya fıkıh usûlü olarak anılır. “Nazarî Hukuk” olarak tanımlayabileceğimiz fıkıh usûlüne bir ilim olduğunu vurgulayarak ilmu usûli'l-fıkh dendiği gibi sadece ilmu'l-usûl dendiği de olur.

<span class="mw-page-title-main">Ahmed Sirhindî</span> Hint İslam âlimi

İmâm-ı Rabbânî veya diğer adıyla Ahmed Sirhindî,, Hindistan'da yaşamış İslâm âlimi ve tasavvuf önderi.

Molla (Farsça:ملا), İslami ilahiyat ve dini yasa (fıkıh) üzerine eğitim almış din bilginidir.

<span class="mw-page-title-main">Abdulaziz Bayındır</span> Türk ilahiyatçı

Abdulaziz Bayındır, Türk ilâhiyatçı, İslâm hukuku ve fıkıh uzmanı.

<span class="mw-page-title-main">Mehmet Görmez</span> 2010–2017 arasındaki Diyanet İşleri başkanı

Mehmet Görmez Türk ilahiyatçı, hadis profesörü, 17. Diyanet İşleri Başkanı ve İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı.

<span class="mw-page-title-main">Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi</span> Ankarada bulunan bir devlet üniversitesi

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ), Ankara'nın altıncı devlet üniversitesi olarak 5 fakülte ve 5 enstitü ile kurulan bir devlet üniversitesidir.

<span class="mw-page-title-main">İhsan Şenocak</span>

İhsan Şenocak, Türk Vaiz, ilahiyatçı, araştırmacı, yazar.