İçeriğe atla

Fallus

Üç Vulvae ve kanatlı bir fallusu betimleyen kırmızı figürlü kapak. Menşei bilinmiyor, MÖ 460-425 dolaylarına ait. Atina'daki Ulusal Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.

Fallus; (özellikle erekte olmuş) bir penis, penisi andıran bir nesne ya da erekte hâlindeki bir penisin mimetik bir görüntüsüdür. Sanat tarihinde penisi erekte olan bir figür, ithifallik olarak tanımlanır.

Sembolik -veya daha doğrusu ikonik- olarak bir penise benzeyen herhangi bir nesne, fallus olarak da adlandırılabilir ve bununla birlikte, bu tür nesneler daha sık olarak fallik olarak adlandırılır. Bu tür semboller, genellikle erkek cinsel organının yanı sıra erkek orgazmı ile ilişkili doğurganlığı ve kültürel etkileri temsil eder.

Etimolojisi

Terim, Latincedeki phallus'tan ödünç alınmış bir sözcüktür ve bu sözcük de Grekçedeki φαλλός'dan (phallos) ödünç alınmıştır; bu sözcük de nihayetinde Proto-Hint-Avrupa kökü olan *bʰel- " yani "şişirmek, kabarmak" kökünden türetilmiştir.

Arkeoloji

Hohle Fels mağarasında keşfedilen ve 2005 yılında yeniden bir araya getirilen 28.000 yıllık bir silttaşı fallusu olan Hohle fallusu, bilinen en eski fallik temsiller arasındadır.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Dil</span> insanlar arasında iletişim kurmayı sağlayan doğal bir iletişim aracı

Dil, insanlar arasında anlaşmayı ve iletişimi sağlayan doğal bir araç, kendisine özgü kuralları olan ve ancak bu kurallar içerisinde gelişen canlı bir varlık, çok boyutlu kavramlar bütünü; temeli tarihin bilinmeyen dönemlerinde atılmış bir gizli anlaşmalar düzeni, seslerden örülmüş toplumsal bir kurum ve yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">İnsan penisi</span> erkek üreme ve cinsel organı

İnsan penisi, erkek bireylerde, görünür kısımda yer alan eşey ve üreme organı yapısıdır. İdrar ve üreme salgısı kanalıyla, bunun çevresini saran süngerimsi bir yapıda kan damarlarınca zengin bir üreme organıdır. Penisin ucunda yer alan açıklıktan hem idrar hem de meni ayrı zamanlarda dışarıya atılır. Penis uyarıldığında damarların kanla dolmasıyla büyür ve sertleşir. Buna sertleşme (ereksiyon) denir. Sertleşen penis içindeki meninin dışarı atılmasına boşalma (ejakülasyon) denir.

Etimoloji veya kökenbilim, sözcüklerin köklerini, hangi dile ait olduklarını, ne zaman ortaya çıktıklarını, ilk olarak hangi kaynakta kayıt altına alındıklarını, ses ve anlam bakımından geçirdikleri dönüşümleri inceleyen bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Fince</span> Sondan eklemeli Finlandiyanın resmi dili

Fince (

<span class="mw-page-title-main">Klitoris</span> vajinanın üstünde bulunan ve kadınlardaki en hassas erojen bölge

Klitoris, dılak veya bızır memeliler, devekuşları ve bunların dışında sınırlı sayıda hayvanda bulunan sertleşebilen dişi cinsel organıdır. İnsanlarda üretranın girişinin üstünde, iç dudakların kesişme noktasında düğme şeklinde bir kısmı görülebilir. Klitoral ereksiyon, klitorisin genişlediği ve sağlamlaştığı fizyolojik bir olgudur. Erkek penisinin homoloğudur. Ancak penis gibi idrar kanalı tarafından delinmemiştir, bu nedenle işeme amaçlı kullanılmaz. Az sayıda hayvan klitorisinden işer; gelişmiş bir klitorisi olan benekli sırtlan ise bu organ aracılığıyla işer, çiftleşir ve doğum yapar. Lemurlar ve örümcek maymunları da gelişmiş klitorise sahiptir. Tüm dünyada yasaklanan klitoris kesimi veya kadın sünneti bazı Afrika bölgelerinde varlığını sürdürmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Katil balina</span>

Katil balina, Orka olarak da bilinir, okyanus yunusları ailesinin en iri üyesidir. Yayılım genişliği olarak dünyada en yaygın ikinci memelidir ve tüm okyanuslarda bulunur. Çok yönlü bir yırtıcıdır ve balık, deniz kaplumbağası, kuş, fok, köpek balıkları ve hatta diğer genç ve küçük yunusları yer. Bu şekilde deniz besin zincirinin en üst noktasındadır. Katil balina ayrıca diğer balinalara özellikle gri balinalara da saldırır.

Akadca, Doğu Sami dillerine ait Antik Mezopotamya'da, özellikle Asur ve Babil imparatorluklarında kullanılmış ölü dil. Dil, kayda geçmiş ilk Sami dili olup, aslen soysal açıdan akraba olmadığı Sümerce için kullanılmış çivi yazısı ile yazılmıştır. Akadca ismini Akad İmparatorluğu'nun başkenti Akad şehrinden almıştır. Bir izole dil olan Sümerce ve Akadcanın birbirleri üzerindeki karşılıklı etkileşimleri, bu iki dilin bir dil birliği içerisinde sınıflandırılmasına yol açmıştır.

Organ, biyolojide belirli bir görevi veya görevler bütününü yapan doku grubudur. Bazı organlar kendilerini farklı yollarda yenileyebilir. Birlikte çalışan organlar sistemleri oluşturur. Organ Latince organum sözcüğünden türemiştir. Organın Türkçe eş anlamlısı olarak örgen ve kılgan sözcükleri bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Cinsel fetişizm</span> Bir kişinin bir nesneden veya durumdan aldığı cinsel haz

Cinsel fetişizm ya da kısaca fetişizm, cansız bir varlığa veya vücudun normalde cinsel işlevi olmayan bölümlerine erotik ilgi duyma.

<span class="mw-page-title-main">Prezervatif</span> doğum kontrol ve cinsel yolla bulaşan hastalık önleme cihazı

Prezervatif veya kondom, birinci amacı aile planlaması için dişide gebelik olmasını önlemek, 2. amacı bel soğukluğu, frengi ya da AIDS gibi daha çok cinsel yolla bulaşan hastalıkları önlemek amacıyla cinsel ilişki sırasında kullanılan bir tür bariyer doğum kontrolüdür. Bir erkeğin sertleşmiş olan penisine takılır ve boşalmış meninin fiziksel bir şekilde cinsel partnerin vücuduna girmesini engeller. Prezervatiflerin su geçirmezliği, esnekliği ve dayanıklılığından dolayı bir sürü diğer ikincil işlemde de kullanılır. Bunların arasında kısırlık tedavisinde kullanmak amacıyla meni toplamak ya da su geçirmez mikrofon oluşturmak veya tüfek namluların tıkanmalarını önlemek gibi cinsel olmayan işlemleri de vardır.

<span class="mw-page-title-main">Jacques Lacan</span> Fransız ruh hekimi (1901-1981)

Jacques Marie Émile Lacan, "Freud'dan bu yana en tartışmalı psikanalist" olarak anılan Fransız psikanalist ve psikiyatr.

<span class="mw-page-title-main">Oidipus kompleksi</span> psikanalitik teori kavramı; Çocuğun karşı cinsten ebeveyne karşı bilinçsiz cinsel arzusu ve aynı cinsiyetten ebeveyne karşı nefreti

Oidipus kompleksi ya da Oidipus karmaşası, Sigmund Freud'un kurucusu olduğu psikanalitik teoriye göre karşı cinsteki ebeveyni sahiplenme ve kendi cinsinden ebeveyni saf dışı etme konusunda çocuğun beslediği duygu, düşünce, dürtü ve fantezilerin toplamı.

<span class="mw-page-title-main">Sembol</span> bir fikri, süreci veya fiziksel bir varlığı temsil eden bir şey

Sembol veya simge, kavramın uzlaşımsal olarak betimlendiği gösterge türü. Bir düşüncenin, nesnenin, niteliğin, niceliğin vb. ruhbilimsel ve düşünbilimsel açıdan betimlenmesi simgesel anlam taşıyan yapay bir belirtidir. Tüm simgeler doğaları itibarıyla kavramsal olup, sözel, görsel ya da sayısal olabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Mavi</span> bir renk

Mavi, çakır veya gök, resim boyamada ve geleneksel renk teorisi ve RGB renk modelindeki üç ana renkler pigmentlerinden biridir. Görünür ışığın tayfı üzerinde menekşe ve yeşil arasında uzanır. Göz yaklaşık 450 ile 495 nanometre arasında baskın dalga boyu olan ışığı gözlemlerken maviyi algılar. Çoğu mavi, diğer renklerin hafif bir karışımını içerir; gök mavisi biraz yeşil içerirken lacivert biraz menekşe içerir. Açık gündüz gökyüzü ve derin deniz Rayleigh saçılması olarak bilinen optik bir etki nedeniyle mavi görünür. Tyndall etkisi adı verilen bir optik etki, mavi gözler 'i açıklar. Havadan perspektif adı verilen başka bir optik etki nedeniyle uzaktaki nesneler daha mavi görünür. Karşıt rengi turuncu'dur.

<span class="mw-page-title-main">Penis</span> erkek hayvanların birincil cinsel organı

Penis, omurgalı ve omurgasız hayvanlarda, erkek bireylerde, görünür kısımda yer alan eşey ve üreme organı yapısıdır. Penis kelimesi Latincede "kuyruk" anlamına gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ulukayın</span>

Ulukayın – Türk, Altay, Çuvaş, Yakut, Moğol ve Macar mitolojilerinde, halk inancında ve şamanizmde Yaşam Ağacı. Uluğkayın, Ulıkadhın, Olokaygın şeklinde de söylenir. Baykayın, Baykadhın, Paykaygın olarak da bilinir. Eşanlamlı olarak Bayterek veya Ulubuk da denir. Yerle göğü birbirine bağlayan yaşam ağacıdır. Yakutlarda Luk Mas denilir.

<span class="mw-page-title-main">Aygır</span> hadım edilmemiş erkek at

Aygır kısırlaştırılmamış erkek attır. Aygırlar kendi türlerinin yapısına ve fenotipine sahiptir, ancak testosteron gibi hormonların varlığı nedeniyle dişi atlar ve hadım edilmiş erkek atlara kıyasla daha kaslı bir vücuda ve daha dik bir boyuna sahiptirler.

Alıntı kelime veya alıntı sözcük bir dilden başka bir dile çevrilmeden geçmiş sözcüktür. Alıntı sözcükler, ortak bir kökene sahip oldukları için iki veya daha fazla dilde birbirlerine benzer olan soydaş sözcüklerden farklıdır. Ayrıca başka bir dilden geçmiş olan, ancak geçerken o dile çevrilmiş, calque olarak adlandırılan sözcükler de alıntı olarak sınıflandırılmaz.

İnfibulasyon, vajinanın dudaklarının kesilmesi ve vulvanın dikilmesidir. Bu uygulama özellikle Kuzeydoğu Afrika ülkeleri Cibuti, Eritre, Etiyopya, Somali ve Sudan'da yaygındır. Dünya Sağlık Örgütü, prosedürü Tip III kadın sünneti olarak adlandırmaktadır. İnfibulasyon, peniste sünnet derisini tokayla bağlamaya da denebilir.

Genital tüberkül veya fallik tüberkül, üreme sisteminin gelişiminde mevcut olan bir dokudur. Memelilerin her iki cinsiyetinin de embriyolarının ventral, kaudal bölgesinde oluşur ve sonunda bir ilkel fallusa dönüşür. İnsan fetüsünde genital tüberkül, gebeliğin 4. haftası civarında gelişir ve 9. haftaya gelindiğinde tanınabilir şekilde klitoris veya penis halini alır. Bu, paramezonefrik kanalların neden olduğu endodermin çoğalması olan sinüs tüberkülü ile karıştırılmamalıdır. Fallus geliştikten sonra glans penise veya glans klitoridise dönüşse de genital tüberkül bütün yapının ucunda kalır.