İçeriğe atla

Faktoring

Faktoring, firmaların mal ve hizmet satışlarından doğmuş veya doğacak vadeli, fatura veya fatura yerine geçen bir belgeye dayanan alacakların (çek, senet) faktoring şirketi tarafından temlik alınması yoluyla, finansman, garanti ve tahsilat hizmetlerinin sunulduğu bir finansal üründür.

Faktoring, en genel anlamı ile, mal ve hizmet satışlarından doğan vadeli alacaklar'ın temlik yolu ile bir faktoring kuruluşuna devredilmesi ve bu alacakların faktoring kuruluşu tarafından yönetilmesidir. Faktoring, KOBİ'lerin yurt içi satışlarına dayalı olarak finansman sağladığı ve bu tip işletmelerin önemli zamanını alan alacakların tahsili işlemlerini yürüttüğü gibi, yurt dışı işlemlerle de ihracatı kolaylaştırmakta, sunduğu finansman yanında ihracat bedelinin ödenmesini garanti etmek ve bu bedelin vadesinden önce yurda getirilmesine olanak sağlamaktadır.

Hizmet Türleri

Finansman :Faktoring Şirketi'ne temlik edilen alacak tutarının belli bir oranının, vadeden önce satıcı firmaya ödenmesidir.

Garanti : Borçlu firmanın ödeme güçlüğü içine düşmesi halinde, alacağın garanti edilmesidir.

Tahsilat :Alacağın vadesinde takibinin, tahsilatının ve ilgili raporlamasının satıcıya sağlanmasıdır.

Çeşitleri

Temel olarak 2 çeşide ayrılır

1. Yurt içi Faktoring

Aynı ülke sınırları içinde bulunan faktoring şirketi, satıcı firma ve alıcı firma arasında gerçekleşir.

Satıcı, alıcıya malları ve faturayı yollar. Satıcı bu faturanın bir kopyasını Faktoring Şirketi'ne gönderir. Faktoring Şirketi satıcı ile yapacağı sözleşme çerçevesinde bu faturayı temlik alır, fatura bedelinden ön ödeme yapar. Faktoring Şirketi, vadesi gelince alıcıdan fatura bedelini tahsil eder ve satıcıya kalan ödemeyi yapar.

Yutiçi faktoring ödeme türleri bakımından üçe ayrılır:

Peşin İskonto: Vadesi belli alacakların ortalama vadesine göre faiz ve komisyon belirlenir, işlemin başında ödeme yapılır, faturalar aylık kesilir.

Spot İşlem: Belirlenen vadeye sabit faktoring faizi ve komisyon uygulanır, vade sonunda anapara, faiz ve ücretler tahsil edilir, tahsilatlar anapara bakiyesinden düşülür, hizmet faturaları vadelere göre kesilir.

Değişken Faizli İşlem: Belirlenen vadeye değişken faktoring faizi ve komisyon uygulanır,faiz ücreti piyasa şartlarına göre belirlenir, tahsilatlar anapara bakiyesinden düşülür, işlem satıcının istediği bir tarihte kapatılabilir, işlem kapatılırken veya vade sonunda anapara, faiz ve ücretler tahsil edilir, hizmet faturaları aylık kesilir.

2. İhracat-İthalat Faktoringi

Satıcı ve alıcı firmaların farklı ülkelerde bulunduğu durumlarda ve her iki firmanın ülkesinde bulunan faktoring şirketleri aracılığıyla gerçekleşir.

Garanti açısından ikiye ayrılır.

1. Geri dönülebilir (Kabil-i Rücu) faktoring; faktoring firması alıcıdan alacak riskini üstlenmeden finansman ve tahsilat hizmetini verir. 2. Geri dönülemez (Gayri Kabil-i Rücu) faktoring; faktoring firması borçlunun alacak riskini de üstlenir. Ancak satıcı tarafından alıcıya gönderilen mallar sözleşmeye uygun değil, hatalı veya ayıplı ise (Reklamasyon- İng. Dispute) faktoring şirketi riskten kurtulur.

Türkiye'de Faktoring faaliyetleri ilk kez 1983 yılında başlamıştır.

Finansman Modeli

Faktoring kuruluşuna temlik edilen vadeli alacakların vadesi beklenmeden faktör tarafından müşteriye (alacaklarını temlik edene) bir bölümünün ödenmesidir. Genellikle bu ödeme alacak toplamının en çok %80'i tutarındadır. Alacakların ödeme vadesi geldiğinde alacağın tamamı borçlu tarafından faktore ödenir, faktör de bu tutardan masraflarını düşüp bakiyeyi müşterisine öder.

Gerek tanımlardan, gerekse kapsadığı konulardan anlaşılacağı üzere, faktoring üç taraflı bir işlemdir. Mal ve hizmet satıcısı (MÜŞTERİ), bu mal ve hizmeti vadeli satın alarak borçlanan (BORÇLU) ve FAKTORING KURULUŞU. Bu üçlüye, Yurtdışı Faktoring işlemlerinde bir de MUHABİR faktor eklenir.

Garanti Modeli

Faktöre temlik edilen alacakların borçlularının aciz hali durumunda, alacakların ödenmeme riskinin faktör tarafından üstlenilmesidir. Böylece, alacaklarını faktöre temlik eden müşteri mal sattığı kuruluşların borcunu ödemeyecek duruma düşmesi karşısında korunmuş olur.

Tahsilat ve Yönetimi Modeli

Mal ve hizmet satışlarından doğmuş alacakların faktoring kuruluşuna temlik edilmesi ile başlayan süreçtir. Alacakları temlik alan faktoring kuruluşu bu alacakların yönetimine ilişkin; tahsilatı üstlenir, alacak kayıtlarını tutar, alacakların tahsili için ihbar, ihtar gibi işlemleri yerine getirir. Ayrıca pazar araştırması yapılması ve pazar ile ilgili bilgilerin müşteriye aktarılması da bir hizmet konusu olarak, Faktör tarafından üstlenilebilir.

Türkiye'de Faktoring

Hukuki Düzenlemeler

Türkiye'de Faktoringle ilgili ilk yasal düzenleme Hazine Müsteşarlığınca hazırlanıp, 21.12.1994 tarih ve 22148 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Faktoring Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelikle yapılmıştır. Bu yönetmelik dayanağını 30.9.1983 tarihli ve 90 sayılı “Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 545 sayılı KHK ile değişik 13. Maddesi hükmünden almaktadır. (İlgili Kararname değişikliği 27.6.1994 tarih ve 21973 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.)01.01.2006 tarihine kadar yukarıda adı geçen Yönetmelik gereği Hazine Müşteşarlığı tarafından regüle edilmiş olan finansal kiralama, finansman ve faktoring şirketlerinin denetim ve gözetimine ilişkin yetki ve sorumluluk, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 93 ve 168 inci maddeleri uyarınca, 01.01.2006 tarihinden itibaren Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna (BDDK) devredilmiştir.[1]

Türkiye'de Yurt içi Faktoringin İşleyişi

Faktoring işlemleri, BDDK tarafından 10.Ekim.2006 gün ve 26315 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmış olan "Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelik" hükümlerine göre, faaliyet göstermesine izin verilmiş olan firmalar tarafından yürütülmektedir. Bu yönetmelik Faktoring işlemini: "bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak olan Fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilebilen alacakların satın alınması veya tahsilinin üstlenilmesidir." Bu tanımda geçmekte olan Fatura nın mevcut Türk Ticaret Kanunu gereğince tek başına alacağı belgeleyen Kıymetli Evrak statüsünde olmaması ve vadesinde ödenmemesi halinde diğer Kıymetli Evraklar gibi kambiyo takibine konu edilememesi sebebi ile, Yurt içi Faktoring İşlemlerinde alacağı belgeleyen diğer Kıymetli Evraklar ile birlikte kabul edilmektedir. Fatura veya diğer tevsik edici belgelerle birlikte alacağı belgeleyen diğer kıymetli evraklar çek/senettir. Bu sebeple Yurt içi Faktoring işlemleri Fatura beraberinde çek, senet cirosunu da zorunlu kılmaktadır. Çek, Senet cirosunu zorunlu kılan bu tip faktoring işlemleri Türk Tipi Faktoring İşlemleri olarak da anılmaktadır.[1]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b "Factoring ve Türkiye Uygulaması". 28 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mayıs 2012. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Banka</span> finansal etkinlikte bulunan kurum

Banka, faizle para alınıp verilebilen, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve bunun dışındaki diğer ticari, finansal ve ekonomik etkinliklerde bulunan kuruluşlara denir. En yaygın üçüncül sektörlerden biridir. Banka sözcüğü İtalyanca banca sözcüğünden Türkçeye geçmiştir. Para bozma gişesi, para bozma yeri anlamına gelir. Kredilendirme faaliyetleri doğrudan banka tarafından veya sermaye piyasaları aracılığıyla dolaylı olarak da yapılabilir. Bankalar genellikle uluslararası bir dizi sermaye standardı olan Basel Anlaşmalarına dayanan asgari sermaye gereksinimine tabidir. Bankalar bir ülkenin finansal sistem ve ekonomisinde önemli bir rol oynadıklarından, yargı alanlarının çoğu bankalar üzerinde yüksek derecede düzenleme uygulamaktadır.

Forfaiting, vadeli mal ve hizmet ihracatından doğan ve belirli bir ödeme planına bağlı olarak tahsil edilecek olan alacakların daha önce bu hakkı elinde bulunduranlara rücu edilmeksizin, bir banka veya bu alanda uzmanlaşmış bir finans kuruluşu (forfaiter) tarafından satın alınarak iskonto edilmesidir. Latincede alacak hakkının kayıtsız ve şartsız olarak teslim edilmesi anlamındadır.

Eurobond ya da Avrovil, devlet ya da şirketlerin, kendi ülkeleri dışında kaynak sağlamak amacıyla, uluslararası piyasalarda yabancı para birimleri üzerinden satışa sundukları, genellikle uzun vadeli borçlanma aracıdır.

Mevduat, bankalara ve benzeri kredi kurumlarına istenildiğinde ya da belli bir vade ya da ihbar süresi sonunda çekilmek üzere yatırılan paraya denir. Mevduatın izlendiği hesaplara yerine veya türüne göre, "mevduat hesapları", "alacaklı câri hesaplar", "küçük câri hesaplar" gibi adlar verilmektedir. Aynı zamanda "altın vadeli hesabı" gibi hesaplar da bulunmaktadır. Mevduat hesapları banka için borç olduğundan, pasifte gösterilir.

Tahvil veya anonim şirketlerin kaynak bulmak amacıyla, ticaret ya da sermaye piyasası kanunlarına göre, itibarî kıymetleri eşit ve ibareleri aynı olmak üzere çıkardıkları, vadesi bir yıldan uzun borç senedidir.

Finansal kiralama veya İngilizce adıyla leasing, işletmelerin kuruluş veya büyüme dönemine geçtiklerinde, yatırımlarını gerçekleştirmek için ihtiyaç duydukları orta vadeli finansman yöntemlerinden birisidir.

Moratoryum veya erteletim; borçlanıcının, ödeme gücünü yitirmesi nedeniyle borçlarının tümünü veya bir bölümü için ödeme zorunluluğunun geri bırakılmasıdır.

Varlık Dayalı Menkul Kıymetleştirme (securitization), borçlanma aracı olarak banka kredilerinin yerini alan ciro edilebilir enstrümanların gelişimidir. Tasarruf kurumlarının ve diğer aracıların likit olmayan aktiflerinin paketlenerek menkul kıymetlere dönüştürülmesi işlemidir.

Mortgage, Türkçe anlam karşılıklarında; Tutsat, tutulu satış, ipotekli satış, rehinli satış ya da mortgage bir malın kendisinin güvence olarak gösterilerek, ödünç alınan parayla satın alınması anlamına gelen iktisadi terimdir.

<span class="mw-page-title-main">Fatura</span>

Fatura, satıcı firma tarafından alıcı firma adına tanzim edilen, mal veya hizmetin satıldığını gösteren bir belgedir.

İşletmeden işletmeye ya da sıkça kullanılan İngilizce business-to-business ibaresinin kısaltılmış şekli olan B2B, şirketler arası pazarlama ya da satış uygulamalarına verilen addır. B2B genellikle işletmeden tüketiciye satış (B2C) ve tüketiciden tüketiciye satış ile karşılaştırılır. Son yıllarda e-B2B türü de yaygınlaşmıştır. Elektronik Ticaret Koordinasyon Kurulu (ETKK) Hukuk Çalışma Grubu’nun 8 Mayıs 1998 tarihli raporunda elektronik ticaret; “bireyler ve kurumların, açık ağ ortamında internet ya da sınırlı sayıda kullanıcı tarafından ulaşılabilen kapalı ağ ortamlarında internet, yazı, ses ve görüntü şeklindeki sayısal bilgilerin işlenmesi, iletilmesi ve saklanması temeline dayanan ve bir değer yaratmayı amaçlayan ticari işlemlerin tümünü ifade etmektedir.” şeklinde tanımlanmıştır.

  1. Daha iyi müşteri tatmini ve desteği
  2. Yeni ürün ve hizmetlerin pazara hızla sunulması
  3. Daha iyi servis
  4. Daha iyi alış ve satış işlemleri
  5. Daha az işletim maliyeti
  6. Daha az üretim maliyeti
  7. Daha düşük stok maliyeti

Konsolidasyon birden fazla anlam ifade etmektedir.

Faktör ya da etken, faktoring işlemlerinde alıcı, satıcı ve faktoring şirketi olarak işlemi gerçekleştiren üç taraftan alacağı temlik eden faktoring şirketine verilen kısa isim.

Nakdi krediler belirli bir süre sonunda vade faiziyle birlikte geri alınmak üzere tüzel ve gerçel kişilere bankalar tarafından verilen ödünç paradır. Nakdi kredi kullandırılırken bankalar ilgili komisyon oranına göre komisyon ücreti almanın yanı sıra banka ve müşteri ilişkileri doğrultusunda kendi inisiyatiflerini kullanarak ipotek, çek veya kefalet gibi teminatlar alabilirler.

Akreditif, finansal bir kurum tarafından, ismi geçen lehtara, belirtilen belgeleri ibraz etmesi karşılığında, gene belirtilen miktardaki ödemenin yapılması için düzenlenmiş bir belgedir. Aynı zamanda şartlı bir banka kredisidir. Uluslararası ticarette, vesikalı kredi, kredi mektubu, vesikalı kredi mektubu, ticari kredi mektubu gibi çeşitli deyimlerle anılan akreditif, mal bedellerinin ödenmesi konusunda geliştirilmiş özel bir finansman tekniğidir.

<span class="mw-page-title-main">İslami bankacılık</span>

İslami bankacılık olarak adlandırılan sistem, aktivitelerini şeriatı esas alarak belirlemektedir. Şeriat, ödünç verilen paradan para kazanmayı yasaklamaktadır.

Türkiye'deki vergi daireleri, mükellefi tespit eden, vergi tarh eden, tahakkuk ettiren ve tahsil eden dairelerdir.

Ticari hesaplama ticarette bir satış fiyatı ve dolayısıyla bir ürün için daha az bir fiyat sınırı belirlemek için kullanılan hesaplama yöntemidir.

Bir borç dekontu veya borç muhtırası (not), bir alıcı tarafından bir satıcıya resmi olarak bir kredi notu talep etme aracı olarak verilen ticari bir belgedir. Borç dekontu, satın alma iadeleri günlüğü için kaynak belge görevi görür. Diğer bir deyişle giderlerde bir azalmanın meydana geldiğine dair bir delildir. Satıcı, önceden düzenlenmiş bir faturanın tutarını yukarı doğru ayarlamak için fatura yerine borç dekontu da düzenleyebilir.