İçeriğe atla

Fajans kuralı

Kontrol Edilmiş

Fajans kuralı, İnorganik kimyada kullanılan bir kuraldır. Kasimir Fajans tarafından biçimlendirilmiştir.

Bir bileşiğin elementleri arasındaki kimyasal bağın kovalent bağ ya da iyonik bağ olup olmadığının tahminine yarar. Katyonun elektriksel yüküne ve ayrıca katyon ve anyonun göreceli boyutlarına bağlıdır. Aşağıda görülen tablodaki gibi özetlenebilir:

İyonik Kovalent
Düşük pozitif yük Yüksek pozitif yük
Büyük katyonKüçük katyon
Küçük anyon Büyük anyon

Dolayısıyla örneğin, sodyum klorür (düşük pozitif yüklü (+1), oldukça büyük katyon ve küçük anyon) iyonik, oysa aluminyum iyodür (AlI3) (yüksek pozitif yük (+3) ve büyük bir anyon) kovalenttir.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Ametal, metal özelliği göstermeyen elementlerdir. Isıyı ve elektrik akımını iletmek gibi metallere özgü özellikleri göstermezler. Ayrıca kendi aralarındaki ortak özellikleri yok denecek kadar azdır. Genellikle karbon, azot, fosfor, oksijen, kükürt, selenyum, flor, klor, brom, iyot ve soy gaz elementlerine ametal denir.

<span class="mw-page-title-main">Kasimir Fajans</span>

Kazimierz Fajans. Polonya asıllı Amerikalı kimyacı.

<span class="mw-page-title-main">Molekül</span> birbirine bağlı gruplar halindeki atomların oluşturduğu kimyasal bileşiklerin en küçük temel yapısı

Molekül, birbirine bağlı gruplar halindeki atomların oluşturduğu kimyasal bileşiklerin en küçük temel yapısına verilen addır. Diğer bir ifadeyle bir molekül bir bileşiği oluşturan atomların eşit oranlarda bulunduğu en küçük birimdir. Moleküller yapılarında birden fazla atom içerirler. Bir molekül aynı iki atomun bağlanması sonucu ya da farklı sayılarda farklı atomların bağlanması sonucunda oluşabilirler. Bir su molekülü 3 atomdan oluşur; iki hidrojen ve bir oksijen. Bir hidrojen peroksit molekülü iki hidrojen ve 2 oksijen atomundan oluşur. Diğer taraftan bir kan proteini olan gamma globulin 1996 sayıda atomdan oluşmakla birlikte sadece 4 çeşit farklı atom içerir; hidrojen, karbon, oksijen ve nitrojen. Molekülleri oluşturan kimyasal bağlara Moleküler bağlar denir. Bunlar kovalent, iyonik ve metalik bağlardır.

<span class="mw-page-title-main">İyon</span> toplam elektron sayısının toplam proton sayısına eşit olmadığı, atoma net pozitif veya negatif elektrik yükü veren atom veya molekül

İyon ya da yerdeş, bir veya daha çok elektron kazanmış ya da yitirmiş bir atomdan oluşmuş elektrik yüklü parçacıktır. Atomlar kararsız yapılarından kurtulmak ve kararlı hale gelebilmek için elektron alırlar ya da kaybederler. Bunun için de başka bir atomla ya da kökle bağ kurarlar.

Klorür, nötr hâldeki klor atomunun, bir elektron alarak iyon (anyon) hâline geçtiğinde aldığı isim. Cl olarak gösterilir. Klorür iyonu içeren maddelere de verilen bir isimdir. Bir iyon olduğundan dolayı, kendi başına doğada yer almaz; ancak bir çözeltide karşı iyonu ile yer alabilir.

İzoelektronik, elektron sayısı ve dağılımı aynı proton sayısı farklı taneciklere denir. İzoelektroniklerde proton sayısı büyük, taneciklerin hacmi(V) daha küçüktür.

<span class="mw-page-title-main">İyonik bağ</span> doğrudur

İyonik bağ, zıt yüklü iyonlar arasındaki elektrostatik kuvvetlere dayanan bir kimyasal bağ türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Kovalent bağ</span> İki atom arasında elektronun paylaşılması

Kovalent bağ, atomlar arasında elektron çiftleri oluşturmak için elektronların paylaşımını içeren kimyasal bağdır. Bu elektron çiftlerine paylaşılan çiftler veya bağ çiftleri denir. Atomlar arasında elektronları paylaştıklarında çekici ve itici kuvvetlerin kararlı dengesine kovalent bağ denir. Birçok molekül için elektronların paylaşılması her atomun kararlı elektronik gruplaşmasına denk gelen tam değerlik kabuğunun eşdeğerine ulaşmasına olanak tanır.

<span class="mw-page-title-main">Metalik bağ</span> kimyasal bağ türü

Metalik bağ, esas olarak metaller arasındaki, bir ya da daha çok atomu bir arada tutan bir kimyasal bağ türüdür. Metal atomlarının latisindeki serbest elektronların yer değiştirmiş olarak paylaşılması esasına dayanır. Metalik bağ, kovalent bağ ve iyonik bağ ile birlikte üç güçlü etkileşimden (bağ) biridir. Kimyasal bir etkileşimdir.

<span class="mw-page-title-main">Kimyasal bağ</span> atomları birbirine bağlanmasını ve bir arada kalmasını sağlayan kuvvet

Kimyasal bağ, atomların veya iyonların molekülleri, kristalleri ve diğer yapıları oluşturmak üzere birleşmesidir. Bağ, iyonik bağlar'da olduğu gibi zıt yüklü iyonlar arasındaki elektrostatik kuvvetten veya kovalent bağ'larda olduğu gibi elektronların paylaşılmasından veya bu etkilerin bazı kombinasyonlarından kaynaklanabilir. Açıklanan kimyasal bağların farklı mukavemetleri vardır: kovalent, iyonik ve metalik bağlar gibi "güçlü bağlar" veya "birincil bağlar" ve dipol-dipol etkileşimleri, London dağılım kuvveti ve hidrojen bağı gibi "zayıf bağlar" veya "ikincil bağlar" vardır.

<span class="mw-page-title-main">Bileşik</span> Kimyasal olarak bağlanmış birden fazla elementten oluşan madde

Kimyasal bileşik, kimyasal bağlarla bir arada tutulan birden fazla kimyasal elementin atomlarını içeren birçok özdeş molekülden oluşan kimyasal maddedir. Dolayısıyla tek bir elementin atomlarından oluşan bir molekül bileşik değildir. Bir bileşik, diğer maddelerle etkileşimi içerebilen kimyasal reaksiyonla farklı bir maddeye dönüştürülebilir. Bu süreçte atomlar arasındaki bağlar kırılabilir ve/veya yeni bağlar oluşabilir.

<span class="mw-page-title-main">Atom yarıçapı</span> Atomun çekirdeği ile elektron bulut arasındaki uzaklık

Atom yarıçapı, küre şeklinde olduğu düşünülen atomların büyüklüklerini ölçmekte kullanılan bir niceliktir. Bu nicelik bir atomun çekirdeği ile elektron bulutu arasındaki uzaklığı ifade eder.

Elektriksel iletkenlik iletken bir malzemeye uygulanan elektriksel alan etkisinde yük taşıyıcılarının uzak mesafeli hareketleri sonucu oluşur. Dört tür yük taşıyıcısı vardır.

<span class="mw-page-title-main">Hidroksil</span> kimyasal grup (-OH)

Hidroksil molekülü, kovalent bağ ile bağlanmış hidrojen (H) ve oksijen (O) atomlarından oluşur. Gösterilişi OH- şeklindedir.

İyonik sıvı, terimi ile kastedilen 100 0C sıcaklığın altında sıvı olabilen tuzlardır, İngilizce olarak molten salts ifadesi 300 ile 600 0C aralığında sıvı olarak bulunabilen inorganik tuzlar için kullanlırken iyonik sıvılar -96 0C kadar düşük sıcaklıklarda bile sıvı halde örnekleri bulunabilen sıvılardır. İyonik sıvılar da sofra tuzu NaCl gibi bir anyon ve bir katyon çiftinden oluşmuştur ancak anyon ve katyonlar NaCl deki gibi atomik iyonlar değil, bunun yerine asimetrik yapılı moleküler iyonlardır. Bu nedenle, iyonlar kolayca bir araya gelip kristal paketlenmesi yapamazlar, dolayısıyla erime noktaları daha düşük sıcaklıklara kayar.

Atomun büyüklüğünün bir ölçüsü olan kovalent yarıçap, iki atomun dalga fonksiyonlarının üst üste binerek kovalent bağ oluşturdukları uzunluk olarak ifade edilir. Atomun çeşidi ve elektronegatifliğine göre değişen kovalent yarıçapın uzunluğu pikometre (pm) veya ångström (Å) cinsinden ölçülür, 1 Å = 100 pm.

Lewis asiti Lewis bazıyla Lewis eklenme ürününü oluşturmak için etkileşen kimyasal türdür. Lewis bazı, Lewis eklenme ürününü oluşturmak için, Lewis asidine elektron çifti veren türdür. Örneğin, OH ve NH3 Lewis bazlarıdır çünkü bu iyonlar bağ yapmamamış elektron çiftlerini verebilirler. Eklenme ürününde, Lewis asidi ve bazı Lewis bazından gelen elektron çiftini paylaşır. Lewis asit ve bazının isim babası Gilbert N. Lewis'dir.

Kübik atom modeli Elektronların kutupsuz atomlar veya moleküller olarak bir küpün 8 köşesine sıralandığı bir atom modelidir. Bu teori 1902'de Gilbert Newton Lewis tarafından geliştirilmiştir.1916'da "The Atom and Molecule" (Atom ve Molekül" adlı makalede yayınlanmıştır ve Değerlik olgusunu açıklamak için kullanılmıştır. Lewis'in teorisi Abegg'in kuralına dayanıyordu. Irving Langmuir bunu 1919'da geliştirerek "cubical octet atom" modeli haline getirmiştir. Aşağıdaki resim, Periyodik tablonun ikinci satırındaki elementler için yapısal gösterimleri göstermektedir.

<span class="mw-page-title-main">İyonik bileşik</span>

İyonik bileşik; iyonların, iyonik bağların oluşturduğu elektrostatik kuvvetlerle bir arada tutulmalarıyla oluşan bir bileşik türüdür. Bu tür bileşikler, katyon olarak adlandırılan pozitif yüklü parçacıklar ile anyon olarak adlandırılan negatif yüklü iyonlardan oluşmakla birlikte genel anlamda yüksüzdürler.

Pauling'in kuralları,1929'da Linus Pauling tarafından iyonik bileşiklerin kristal yapılarını tahmin etmek ve rasyonelleştirmek için yayınlanan beş kuraldır.