İçeriğe atla

Fagot

Fagot
Fagot.
Fagot

Fagot, ahşap nefesli çalgıdır. Fagot, çift kamışlı ve tek parçalı bir enstrüman olan Curtal'dan, 16. yüzyıl'da Avrupa'da türemiştir. Ses aralığı (İng.: range) 3,5 oktav olan, akçaağaç, ahşabı ve metal borudan yapılan fagotun uzunluğu 1,3 metre, borunun açılmış haliyle 2,5 metredir.[1]

Yapısı

Ana hatlarıyla fagot, konik biçimde oyulmuş ve ikiye katlanmış bir borunun geliştirilmiş halidir. Genellikle akçaağaçtan yapılır. Dört parçanın birleşmesinden oluşur.

  1. Kalak
  2. Çizme. (çift borulu bölüm)
  3. Bas. (veya Uzun)
  4. Tenor.

Çizme bölümü en alttadır. Çizmenin içi yan yana oyulmuş ve alttan birbirine "U" şeklinde bağlanmış iki borudan oluşur. Çizmenin üzerine kanat ve bas bölümü yan yana takılır. Bas bölümün üstüne de kalak eklenir. Kalak bölümünün en üstüne "S" şeklinde kıvrılmış metal bir boru takılır. "Es borusu" denilen bu borunun ucuna da Kor angle ninkinden biraz daha büyük olan çift kamışlı ağızlık takılır. Sol el yukarıda, yan yana olan kanat ve bas bölümlerinin perdelerini denetleyebilecek şekilde, sağ el ise aşağıdaki çizme bölümünü üzerindeki perdeleri kullanabilecek şekilde tutulur. Bu tutuş, en üstteki kalak bölüğmü sol omuz yönüne, en alttaki çizme bölümü ise sağ kalça yönüne olmak üzere çapraz biçimdedir. Fagot, çalıcının boynuna takılan askı ile desteklenir.

Boehm mekanizması fagotta başarılı olmamıştır. Günümüzde genellikle iki sistem vardır. Alman Heckel (Heykel okunur) sistemi ve Fransız Buffet (Büfe okunur) sistemi. Alman sistemi fagotlar daha yaygındır. Fagot aktarımsız bir çalgıdır. Nota üzerinde yazılan sesleri çıkarır. Kalın sesleri için Fa anahtarı, ince sesler için dördüncü çizgi Do anahtarı kullanılır.

Ses alanı

İkinci ek çizgideki Si bemol sesinden itibaren incelerek neredeyse 4 oktavlık bir ses alanına sahiptir. Bu ses genişliği içerisindeki dia tonik ve kromatik bütün sesler elde edilir. En ince seslerin çalınması oldukça güçtür. En ince (Do anahtarı, ikinci ek çizgideki) Si bemol sesinden sonraki sesler pek kullanılmaz. Fagotun esas sesleri en kalın sesi olan Si bemol 'den dördüncü çizgideki Fa notasına kadar olan bölümdür. Bu seslerden sonraki sesler ikinci doğuşkanlar olarak (bir oktav incesi) elde edilirler. Daha incedeki sesler için esas seslerin üçüncü doğuş kanları (1 oktav ve tam 5'li aralık) olarak elde edilirler. Tüm tahta nefeslilerde olduğu gibi, fagotta da özellikle ince seslerin elde edilme şekli çalıcıya ya da çalgının yapısına bağlıdır.

Tınlama bölgeleri

Fagot, üç farklı tınlama bölgesine sahiptir.

  1. Kalın ses bölgesi: En kalın sesi olan Si bemolden bir oktav incesindeki Si bemol sesine kadar olan kısımdır. Koyu, dolgun ve zengin bir tınısı vardır. En kalın beş aralık içindeki sesleri kısık sesle çalmak çok güçtür.
  1. Orta ses bölgesi: Dizek üzerinde ikinci aralıktaki Do'dan, bir oktav incesindeki birinci ek çizgi do'ya kadar olan kısımdır. Bu sesler soluk, kuru, yumuşak, ağırbaşlı ve bağlı pasajlarda bariton insan sesini andıran bir tını özelliği gösterir.
  1. İnce ses bölgesi: Birinci ek çizgi üzerindeki Re'den ve ondan sonraki ince notalardır. Sesler inceldikçe yoğunlaşır, En ince sesleri kaba ve rahatsız edici olabilir.

Teknik olanakları

Fagotta çift dil ve üç dil mümkündür. Tril ve tremololar bakımından diğer üflemeli çalgılara göre oranla daha kısıtlıdır. Bunların dışında, oldukça hızlı tempolarda bağlı veya dilli, diatonişk ve kromatik pasajlar, arpejler, hızlı tekrarlanan notalar ve stakato (İt. staccato) olarak geniş aralıklı atlamalar rahatlıkla çalınır.

Orkestradaki görevi

Fagot orkestrada tek başına veya basklarnet ile birlikte tahta nefesli grubun çaldığı armonilerin bas partisini çalmakla beraber sık sık viyolonsellerle de unison çalarak, yaylı çalgıların bas seslerini güçlendirmek ya da farklı bir karakter yaratmak için kullanılır. Her zaman bir bas çalgısı olarak kullanılmaz. Çoğu zaman da orta ses bölgesinde arka plan akorların orta partilerini doldurur. Özellikle orta ses bölgelerinde legato pasajlarda ciddi, ağırbaşlı bir hava yaratır. Ayrıca, müziğe neşeli bir karakter veren büyük aralıklı staccato atlamalar (fagotta çok sevilen bir tekniktir) esprili, neşeli bir etki sağlayabilir. Bu atlamalar özellikle yukarı doğru yapılınca etkili olur.

Fagotun sesi diğer aletler tarafından kolayca örtülür, dolu orkestra tınısı içinde kaybolur. Özellikle fagot için solo partiler yazarken bu hususu göz önünde bulundurmak gerekir.

Fagot diğer aletlerle çok iyi bir şekilde birleştirilebilir, katlamalarda kullanılabilir. Genelde bu katlama bir hatta iki oktav yukarıda çalan aletlere uygulanır. Fagot bu amaçla genelde sol - sol¹ notaları arasında kullanılır. Obuanın aksine fagot katlama aleti olarak kullanılınca ön plana çıkmaz, katladığı aletin melodisi daha iyi duyulur. Bunun nedeni fagotun belli bir ses bölgesinde -güncelleme yapıp o ses bölgesi belirtilecektir- nötr bir ses rengi olmasıdır. Bu nedenle fagot rengi bu bileşimde arka planda kalır.

Geçmişte kullanılmış iki cins fagottan bahsetmek gerekir: Bunlardan bir tanesi olan tenor fagot (İng.: tenoroon) normal fagottan bir beşli yukarıdaki; dörtlü fagot denen diğer alet ise (Alm.: Quartfagott) normal fagottan bir dörtlü aşağıdaki ses alanında duyulur.[2]

Kaynakça

  1. ^ Üniversitesi, İstanbul. "İstanbul Üniversitesi | Tarihten Geleceğe Bilim Köprüsü - 1453". www.istanbul.edu.tr. 16 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ekim 2023. 
  2. ^ Orkestrasyon - Çalgılama ve Orkestralama Sanatı (Ertuğrul Sevsay). Orkestrasyon (2. Baskı). Yapı Kredi Yayınları. Nisan 2019. ss. 93-94. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Piyano</span> müzik aleti

Piyano, İtalya'da Bartolomeo Cristofori tarafından 1700 yılı civarında icat edilmiş akustik, tuşlu bir müzik aletidir. Piyanoda ses, teller vasıtasıyla elde edilir. Piyanonun tuşlarına basıldığında içindeki tahta çekiç tellere vurarak sesi oluşturur. Tahta çekicin tellere vurmasından dolayı piyano bazen vurmalı telli çalgı olarak da sınıflandırılır. Piyano klasik ve caz müzikte yaygın olarak kullanılır. Solo performanslar, ansambl, oda müziği, eşlik, bestecilik ve prova için oldukça uygun bir enstrümandır. Piyano taşınabilir bir enstrüman olmamasına ve genelde pahalı olmasına rağmen çok yönlülüğü ve aynı anda birçok yerde bulunma özelliği ile dünyada en yaygın olarak kullanılan enstrümanlardan biri olmayı başarmıştır

<span class="mw-page-title-main">Zurna</span>

Zurna, Türkiye'nin birçok yerinde kullanılır. Tahta, metal ve kamış kullanılarak yapılan, yüksek sesli, bu yüzden büyük davul ile birlikte çalınan, yine bu yüzden açık havada kullanıma uygun, nefesli saz çeşididir.

Ney, üflemeli çalgıdır. Kaşgarlı Mahmut, Divân-ı Lügati't-Türk adlı Türk kültür ve dilini anlatan eserinde, sagu denilen, "erler" için düzenlenen, ölüm, erdem ve acıları anlatan törenlerde kullanıldığını aktarmıştır.

Tahta nefesli çalgılar 4 ana gruba ayrılır ve kendi içlerinde de gruplandırılırlar :

Orkestra, dört ana enstrüman grubundan çeşitli elemanların birlikte müzik yaptığı, büyüklüğü esere göre değişebilen çalgılar topluluğudur. Sözcük, Antik Yunan tiyatrosunda koraya ayrılan yer anlamına gelen Grekçe ὀρχήστρα sözünden türemiştir. Orkestra elemanları 18. ve 19. yüzyıl boyunca yapılan çeşitli eklemelerle hızlı bir büyüme göstermiştir. 20. yüzyılda ise orkestralarda kompozisyon açısından ciddi bir değişiklik yaşanmamıştır. Elli ya da daha az müzisyenden oluşan görece küçük orkestralar oda orkestrası olarak adlandırılabilir. Tam kadro bir orkestra ise yaklaşık 100 kişiden oluşur ve senfoni orkestrası ya da filarmoni orkestrası olarak anılabilir. Bu iki adlandırma arasında orkestranın özelliğini aktaran kesin bir ayrım bulunmamaktadır. Ancak farklı adlandırmalar aynı şehirde yerleşik iki orkestrayı ayırmak için kullanılabilir. Orkestralar, bazı eserlerde bir soliste eşlik ederken, koro ile birlikte de kullanılabilir. Her enstrüman grubunun farklı teknik özellikleri, tınısı ve önemi vardır. Besteci ifade etmek istediği konuyu ya da duyguları bu enstrümanların ses tınılarına veya çalınma tekniklerine göre kendine en yakın şekilde, belirli bir teknik bilgi ve mantık içerisinde kullanır.

<span class="mw-page-title-main">Pikolo flüt</span>

Pikolo flüt, büyük flütün hemen hemen yarısı kadar uzunluktadır. Büyük flütteki kuyruk bölümü pikolo flütte yoktur. Bu nedenle de büyük flütün en kalın sesleri olan Do ve Do diyez sesleri küçük flütte bulunmaz. Bunun dışında ses genişliği, mekanizması ve çalınış yöntemi büyük flütle aynıdır. Tek farkı yazılan notaları bir oktav inceden çalar. En ince sesleri çok parlak ve rahatsız edicidir. Bu sesler orkestranın bütün olarak çaldığı gür kısımlarda kullanılır. En kalın seslerinin tınısı ise soluk ve zayıf olduğundan, ancak özel bir tını istenildiği takdirde kullanılır ve orkestrasyon buna göre sağlanır.

<span class="mw-page-title-main">Klarnet</span> üflemeli bir çalgı türü

Klarnet, sert ve dayanıklı ağaçlardan genellikle de abanoz ağacından yapılan üflemeli bir çalgı türüdür. Bir çeşit sert kauçuk olan ebonitten, ayrıca metalden yapılanları da vardır.

Bas klarnet, normal klarnetin bir oktav kalından çalan çeşididir. Günümüzde Bas klarinet deyince akla si bemol bas klarinet gelmektedir. Bir de La bas klarinet vardır ve La klarinetin bir oktav kalından çalan çeşididir. Bazı besteciler eserlerinde gerek gördükleri için kullanmakla birlikte genelde partisyonlarda bu enstrümana pek sık rastlanmamaktadır. Çalıcı La bas klarinet partisini aktararak Si bemol bas klarinet ile çalabilir.

Kontrfagot. Normal fagotun bir oktav kalınıdır. Yani hangi notayı çalarsa enstrümandan o ses çıkar. Çalınış biçiminde fagot ile aynıdır fakat ondan daha sınırlı hatta hantal bir çalgıdır. Hızlı pasajlar bu çalgının tekniğine uygun değildir. Ses genişliği ve yazılışı normal fagot ile aynıdır. Tek farkı çaldığı notanın sesi bir oktav kalın olarak duyulur bu yüzden aktarımlı bir çalgı olarak kabul edilir.

İngiliz kornosu veya kor angle, üflemeli bir çalgı olan obuanın bir çeşididir.

Oktav, müzikte bir ses aralığıdır. Bir oktavın yüksek notasının ses dalgası frekansı (perdesi), aynı oktavın alçak notasının iki katıdır. Örneğin orta C üzerindeki A notasının uluslararası standart frekansı 440 hertz'dir.Bu A notasının üzerindeki oktav 880 hertz ile titreşirken, altındaki oktav 220 hertz ile titreşir.

<span class="mw-page-title-main">Trompet</span>

Trompet, bir ağızlık ve kendi üstüne kıvrılmış silindir bir borudan oluşan nefesli çalgıdır. (~Fr trompette / İt trompetta [küç.] bir nefesli çalgı, askerî borazan < İt tromba boru +ette) Aerophone sınıfına ait bir bakır üflemelidir.

Klasik Batı Müziği, kökeni Antik Yunan müzik kültürüne dayandırılan, daha sonra Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşüyle başlayan Orta Çağ ve Gotik dönemde çok sesliliğin gelişimiyle beraber daha da biçimlenmiş, kilise ve saray baskısı altında Rönesans'ın erken yüzyılında vokal polifoni çerçevesi içinde gelişmiş, Yüksek Rönesans ile beraber çalgı müziğinin de yükselişiyle içeriği bugünün klasik müzik olarak adlandırılan biçimleri ve teknikleriyle gelişimini sürdürmüş bir kurumsal müziğin, kilise baskısına direnen halk müziğinin dans ve şarkı biçimleriyle karşılıklı etkileşimi sonucu gelişimini sürdürmüş olan, uluslararası olarak kabul görmüş müzik türüdür. En önemli özelliği, çok sesli ya da çok ezgili (polifonik) ve çok ritmli (poliritmik) olmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Borulu org</span>

Borulu org, körükle verilen basınçlı havanın tahta veya metal borulardan geçerken içerideki hava sütunlarının titreşmesi sayesinde ses üreten bir müzik enstrümanıdır. Klavyeli ve pedallı bir enstrümandır. Değişik ses tonları ve notalar piyanoda olduğu gibi tuşlarla denetlenir. En çok bilinen türü kilise orgudur.

Porte ya da dizek, üzerine notaların yerleştirildiği, 4 eşit aralık ve birbirine paralel 5 çizgiden ve bir donanım bölümünden oluşan şekildir. Genelde portenin donanımına değiştirici diyez veya bemol işaretleri, ritim rakamları yazılır. Notaların üzerine yazıldığı eşit aralıklı beş çizgi ve dört aralıktan oluşan şekle porte (dizek) denir. Çizgiler aşağıdan yukarıya doğru sayılır.

<span class="mw-page-title-main">Trombon</span> üflemeli ve bakır nefesli çalgılar grubundan çalgı

Trombon, üflemeli ve bakır nefesli çalgılar grubunda bulunan sürgü sistemli bir çalgı çeşididir.

<span class="mw-page-title-main">Obua</span>

Obua, nefesli çalgılar ailesinden bir müzik aletidir. 1170 yılından önce "hautbois" denilen obuanın sözcük kökeni Fransızcadan İngilizceye geçen HAUT ("yüksek") ve BOIS bileşik kelimesinden türetilmiştir. Obua, ağız ve hava basıncıyla çalınır.

<span class="mw-page-title-main">Yan flüt</span>

Flüt, yanlamasına çalınan, metalden ya da tahtadan yapılabilen bir üflemeli çalgıdır. Flüt ailesinin en yaygın türüdür, orkestralarda ve bandolarda sıkça kullanılır. Pikolo flüt, alto flüt, bas flüt gibi enstrümanlar da flüt ailesindendir; Pikolo flüt normal flütün yarısı boyundadır, alto flüt ise normal flütlerden biraz daha büyüktür.

<span class="mw-page-title-main">Sürekli bas</span>

Barok dönemde (1600-1750) neredeyse evrensel geçerliliği olan sürekli bas partisi, bir bas çizgisi ve bir akor sürekliliği sağlayarak müziğin armonik yapısını oluşturmak için ortaya çıkmış ve gelişmiştir. Genellikle continuo olarak kısaltılır ve sürekli bas partisini seslendiren çalıcılara sürekli bas grubu denir.

<span class="mw-page-title-main">Pit orkestra</span>

Pit orkestra, operalarda, balelerde, müzikallerde ve müzik içeren diğer gösterilerde sanatçılara eşlik eden bir tür orkestra türüdür. Bu terim, bir piyanodan daha fazlası kullanıldığında sessiz filmlere eşlik eden orkestralar için de kullanılmıştır. Opera ve bale performanslarında, çukur orkestrası tipik olarak bir senfoni orkestrasına benzer boyuttadır, ancak parçaya bağlı olarak daha küçük yaylı ve bakır çalgı grupları içerebilir. Bu tür orkestraların boyutları yaklaşık 30 kişiden 90-100 müzisyene kadar değişebilir. Bununla birlikte, finansal, mekân ve hacim kaygıları nedeniyle, 2000'lerde müzikal tiyatro çukur orkestrası önemli ölçüde daha küçüktür.