Ekmek, çeşitli tahıl unundan yapılmış hamurun ateşte, sac üzerinde, tandırda, fırında veya tepside pişirilmesiyle hazırlanan temel gıda. Tek başına tüketilebildiği gibi, yemeğin yanında veya yemeklere ya da yağlara banarak da tüketilebilmektedir.
Glüten, belirli tahıl tanelerinde doğal olarak bulunan yapısal proteindir. "Glüten" genellikle sadece buğday proteinlerine atıfta bulunsa da, tıp literatüründe çölyak hastalığını tetikleyebildiği kanıtlanmış tahılların tümünde bulunan prolamin ve glutelin proteinlerinin kombinasyonuna atıfta bulunur. Bunlar, herhangi bir buğday türünü, arpa, çavdar ve bazı yulaf çeşitlerinin yanı sıra bu tahılların çapraz melezlerini içerir. Glüten, ekmeklik buğdaydaki toplam proteinin %75-85'ini oluşturur.
Dondurma, içine şeker katılmış çeşitli meyve suları ya da sütten soğutmak suretiyle elde edilen soğuk bir tatlıdır. Eş anlamlısı buzkaymak sözcüğüdür. Ayrıca meyveli buz ve freezie türleri de vardır. El ile ya da elektrikli makinelerde yapılabildiği gibi dondurma buzdolapları ile de hazırlanabilir. 100 g dondurma 100-200 kalori verir. A, B, D vitaminleriyle, kalsiyum, yağ, protein ve fosfor yönünden zengin bir gıdadır. Artık piyasada hemen her çeşidi olan dondurmaları servise hazır paket şeklinde her mevsimde bulmak oldukça kolaydır. Yaz kış yenilmesi tavsiye edilir. Her çeşit kuru ve yaş meyve ile hazırlandığı gibi cevizli, fıstıklı, çikolatalı, karamelli vb. olan çeşitleri piyasada sıklıkla tüketilmektedir. Dondurmalar elle, makine yardımıyla ya da döverek yapılabilir. Bazı yörelere has dondurmalar vardır örneğin Kahramanmaraş Dondurması. Kendine has dondurması olan ülkeler vardır. Birleşik Krallık, Japonya, Finlandiya, Yunanistan, Yeni Zelanda, Avustralya, Almanya ve İtalya'nın yanı sıra Türkiye'de de Kahramanmaraş, dondurması ile ünlüdür.
Çay, çeşitli bitkilerin yapraklarının, çiçeklerinin, köklerinin, gövdelerinin, kabuklarının, tohumlarının kaynatılmasıyla veya haşlanmasıyla elde edilen bir içecek türüdür. Çay, çalının yapraklarının fermantasyonu, ısıtılması, kurutulması ve bazen diğer meyve veya bitkilerle karıştırılması sonucu hazırlanır.
Kökeni Sanskritçe’den gelen İngilizce çorba (soup) kelimesi, ‘iyi beslenme’ anlamı taşır. Yaklaşık 10 bin yıl öncesinde çorba hazırlandığını ve içildiğini gösteren kayıtlar bulunmaktadır. Çinde 2400 yıllık çorba arkeologlar tarafından Şian antik kentinde bulundu. İnsanlığın çorbayla tanışması, MS 3. yüzyıla rastlıyor. O devrin azizlerinden olan St. Patroklus, arpa ekmeğini suya batırıp üstüne tuz serperek yermiş. Bu daha sonraları, karanlık çağlardan itibaren Avrupa'nın beslenme sistemine girecek çorbanın ilk hali olarak karşımıza çıkıyor. Avrupa'da alta ekmek koyup, üstüne su veya etsuyu dökerek yapılan çorba çeşidi bugün Fransızlar'ın ünlü soğan çorbası olarak hala yerini koruyor
Fransız mutfağı, Fransa'da geliştirilmiş, zenginliği ve çeşitliliğiyle ünlü, yemek pişirmenin sanatsal yönünü ön plana çıkaran bir ulusal mutfaktır. Fransız mutfağının kökeni Orta Çağına uzanır.
Kore çayı sıcak veya soğuk olarak servis edilebilen tisane’nin çeşitli tiplerini ima eder. ‘’Yaygın’’ çay ile mutlaka ilişkili değildir, onlar meyveler, yapraklar, kökler ve geleneksel Kore ilacında kullanılan farklı özleri içeren maddelerden yapılır.
Un, tahılların öğütülmesiyle elde edilen ince toza verilen addır. Başta ekmek ve hamur işleri olmak üzere pek çok gıdanın temel bileşenidir. Genellikle buğdaydan elde edilen toza sadece un denir. Arpa, yulaf, çavdar, mısır, nohut gibi bitkilerden elde edilen un ise, yaygın olarak o tahılın adıyla birlikte mısır unu, arpa unu biçiminde adlandırılır.
Çerkes mutfağı, Çerkeslere özgü yemek pişirme tarzıdır. Çerkes yemekleri (шхынхэр) daha çok et ve süt ürünleri ağırlıklıdır. Çerkesler ekmeği az kullanırlar. Çerkesleri/Adığeleri tanıtan yemekler şıpsı-p’aste ile şelame-halıjo’dur. Adiğelerin geleneksel yemekleri et, tahıl ve süt yemeklerinden oluşur. Çerkeslerde yemeğe başlamadan, sofra büyüğünün bir konuşma (dua) yapması adettir.
Yakisoba veya sōsu yakisoba (ソース焼きそば), Japon mutfağında kızarmış karabuğday idi. İlk kez 20. yüzyılın başlarında Japonya'da yiyecek tezgâhlarında ortaya çıkmıştır. Her ne kadar soba karabuğday anlamına gelse de, tipik olarak anakaradaki erişteler bu undan elde edilirken, yakisoba erişteleri ise buğday unundan yapılır. Genellikle istiridye sosuna benzer bir çeşni ile tatlandırılır.
Soba, Japon mutfağında karabuğdaydan yapılan ince eriştelerdir. Genellikle soba erişteler ya dip sosu ile veya erişte çorbası olarak sıcak çorba halinde servis edilir.
Bebek maması, 4-6 ay ve iki yaş arasındaki bebekler için özel olarak üretilen, anne sütü dışında herhangi bir yumuşak, kolay tüketilen bebek formülüdür. Gıda, üreticiden hazır olarak birçok çeşit ve lezzetlerle gelir. Ayrıca püre edilmiş veya başka şekilde küçük parçalı sofralık yiyecekler de olabilir.
Kosova mutfağı, Kosova'ya özgü etnik grupların geleneksel yemeklerinden oluşan, Balkan mutfağının bir temsilcisidir. Arnavutluk ile tarihsel ve etnik bağları nedeniyle, Arnavut mutfağından önemli ölçüde etkilenmiş ve diğer Balkan ülkelerinin unsurlarını da benimsemiştir.
Pankek, nişasta bazlı, yumurta, süt ve tereyağı içeren bir bulamaç ile hazırlanan ve genellikle ince ve yuvarlak olan düz bir hamur işi türüdür. Kalbur veya kızartma tavası gibi sıcak ve yağlanmış yüzeylerde pişirilerek hazırlanır. Arkeolojik kanıtlar, pankek ve türevlerinin muhtemelen tarih öncesi toplumlarda yenen en eski ve en yaygın tahıl bazlı besin olduğunu göstermektedir.
Noodle, bir erişte ve şehriye türüdür. Buna karşılık Kâşgarlı Mahmud, Divanü Lûgat-it-Türk adlı eserinde Ügre (ئۈگرە) sözcüğünü zikretmektedir.
Kore mutfağından yemeklerin listesi aşağıda sıralanmaktadır.
Muk veya mook, tahıl, fasulye veya karabuğday, susam ve meşe palamudu gibi kabuklu yemiş nişastasından yapılan ve jöle benzeri bir kıvama sahip bir Kore yemeğidir. Muk'ın tek başına çok az tadı vardır, bu nedenle muk yemekleri soya sosu, susam yağı, doğranmış taze soğan, ufalanmış nori ve acı biber tozu ile tatlandırılır ve çeşitli sebzelerle karıştırılır.
Janchi-guksu, buğday unu eriştesinden yapılan Kore noodle'ıdır. Sığır eti suyu ya da hamsi suyu bileşenleridir. Susam yağı, soya sosu, pul biber ve yeşil soğandan yapılır. İnce dilimlenen jidan, gim ve kabak, garnitür olarak hazırlanır. Janchi'nin anlamı Korecede ziyafet anlamındadır. Bu kelimenin kökeni birisinin evlilik ya da on altıncı yaş ziyafetinden gelir.
Karabuğday viskisi, normal olarak, karabuğdaydan yapılan tahıl viskisi ve herhangi bir viskiyi ifade eder. Fransa'nın Breton bölgesinde ve Amerika Birleşik Devletleri'nde üretilmektedir. Soba shōchū, Japonya'da üretilen benzer, ancak daha zayıf bir içecektir. Karabuğday balından da likör üretilebilir.
Moldova mutfağı, Moldova halkının ve onun ayrılıkçı bölgesi Transdinyester yöresindeki yemek kültürüdür. Esas olarak çeşitli etler, patates, lahana ve çeşitli tahıl cinsleri gibi bileşenlerden oluşur. Yerel mutfak Rumen mutfağına çok benzer. Aynı zamanda Osmanlı mutfağından kalan büyük bir etki yanında Yunan, Polonya, Ukrayna ve Rusya dahil olmak üzere bölgedeki diğer mutfaklardan ilham ve unsurlar alır.