
Doğal öldürücü hücre veya doğal kâtil hücre diye adlandırılan bir çeşit lenfosit hücresi.

Lenfosit, bir lökosit (akyuvar) tipidir. Kanda dolaşan lökositlerin yaklaşık olarak yarısını oluştururlar. Pluripotansiyel kök hücrelerden (hemositoblast) ürerler. Kanda dolaşan lenfositler, alyuvarlardan biraz büyükçe oldukları halde yine de küçük hücre grubuna girerler. Ayrıca lenfosit bir bağ doku hücresidir. Perifer dolaşımda bulunan lenfosit alt grupları kabaca T, B ve NK hücreler olarak sınıflandırılabilir. Kanda dolaşan lenfositlerin ortalama %80'ini T hücre, %10'unu B hücre geri kalan %10'unu ise NK hücreler oluşturmaktadır. Bu oranlar hücrelerin alındığı dokuya göre değişebilmektedir. Timusta hücrelerin nerede ise %90'ı T hücre iken dalak ve lenf düğümünde %30-40 oranında T hücre görülmekte, B hücreler daha baskın oranda (%60-70) izlenmektedir.

Dalak, hemen hemen tüm omurgalılarda bulunan bir organdır. Yapısında büyük bir lenf noduna benzer şekilde, öncelikle bir kan filtresi görevi görür. Dalak kelimesi Eski Türkçe 'sevda, melankoli' ve 'bir organ, dalak' anlamlarına gelen talak kelimesinden türemiştir.

Kaburga, göğüs kemiği ve omurlarla birleşerek göğüs kafesini yapan, sağ ve solda 12 tane olmak üzere toplam 24 tane olan yassı kemiklerin her biri. Göğsü çevreleyen göğüs kafesinin paralel kemiklerini oluștururlar.

T hücreleri, lenfositlerin bir alt kümesini oluşturur ve bağışıklık yanıtında önemli bir yere sahiptir. 'T' kısaltması timüsden gelmektedir ki timüs bu hücrelerin son olgunlaşma evrelerinin geçtiği organdır.
- Sitotoksik T hücreleri (CD8+) enfekte hücreleri, tümör hücrelerini ve organ nakli ile gelen hücreleri yok eder. Bu hücreler 'öldürücü' veya sitotoksik hücrelerdir, zira tanıdıkları antijenler gösteren belirli hücreleri hedef alır, yok ederler.
- Yardımcı T hücreleri (CD4+) bağışıklık yanıtında 'aracı' hücrelerdir. Etkinleştirildiklerinde, hızla çoğalıp sitokinler salarlar ki bu sitokinler efektör lenfosit fonksiyonunu düzenler veya 'yardım eder'. HIV enfeksiyonunun hedeflerinden biri olarak tanınırlar ve CD4+ T hücrelerinindeki azalma AIDS'e yol açar. Bazı yardımcı T hücreleri, bir antijen vücuttan çıkarıldığında, bağışıklık yanıtını kapatan sitokinler salgılarlar.
- Düzenleyici T hücreleri (CD4+CD25+), supresör T hücreleri olarak da bilinirler. Bu hücreler bağışıklık sisteminin etkinleşmesini bastırır ve bağışıklık sistemi homeostazını korurlar. Düzenleyici T hücrelerinin uygun biçimde görev yapamamaları durumunda otoimmün hastalıkları oluşabilir.
- T bellek hücreleri: Hastalıkları bir kere geçirdikten sonra o hastalıkla tekrar karşılaşılması durumunda antikorların hızlı üretilmesini sağlar.

B hücresi, humoral bağışıklık yanıtında büyük bir rol oynayan lenfositlerdir. Bu hücreler ilk defa 1960'larda kuşlarda tespit edilmiştir. 'B' kısaltması, kuşlarda bu hücrelerin olgunlaştığı organ olan Bursa Fabricius'tan gelmektedir. Öte yandan Bursa Fabricus kuşlara ait bir organdır ve memelilerde bulunmaz.

Lösemi, kan hücrelerinin özellikle de akyuvarların normalin üzerinde çoğalması ile kendini gösteren bir kanser türüdür.

Lenfatik sistem veya lenfoid sistem, omurgalılarda dolaşım sistemi ve bağışıklık sistemi'nin bir parçası olan bir organ sistemi'dir. Geniş bir lenf ağından, lenfatik damarlardan, lenf düğümlerinden, lenfatik veya lenfoid organlardan ve lenfoid dokulardan oluşur. Damarlar lenf adlı berrak bir sıvıyı kalbe doğru taşır.
Organ, biyolojide belirli bir görevi veya görevler bütününü yapan doku grubudur. Bazı organlar kendilerini farklı yollarda yenileyebilir. Birlikte çalışan organlar sistemleri oluşturur. Organ Latince organum sözcüğünden türemiştir. Organın Türkçe eş anlamlısı olarak örgen ve kılgan sözcükleri bulunmaktadır.

Timüs, kemik iliği gibi birincil lenf organlarından biridir.

Edinilmiş bağışıklık sistemi ya da Edinilmiş bağışıklık ya da Akkiz (acquired) immunite yüksek oranda özelleşmiş bütün sisteme etki edebilen hücreler ve patojenik mücadeleleri ortaya çıkaran süreçlerle düzenlenen bağışıklık sistemi çeşididir.

Lenfomalar bağışıklık sisteminin urlarıdır. Lenf düğümlerinde çıkan ve lenfositlerden oluşan urların tümüne lenfoma denir. Son geçen yüzyılda ve günümüzde bağışıklık sistemi üzerine süren çalışmalar bu kötücül urların daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır. Lenfomaların yalnızca altında yatan nedenleri ve oluşma süreçleri değil, aynı zamanda sağaltımları konusunda da önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Günümüzde Hodgkin dışı lenfoma olan her hasta için uygun bir sağaltım yöntemi bulunmaktadır.

İnsan kas-iskelet sistemi, insanlara kas ve iskelet sistemlerini kullanarak hareket etme yeteneği veren bir Organ sistemidir. Kas-iskelet sistemi vücuda şekil, destek, denge ve hareket sağlar.
Bağışıklık yetmezliği veya bağışıklık eksikliği, bağışıklık sisteminin herhangi bir nedenle baskılanması ve doğal davranışlarının kısıtlanması sonucunda savunma sistemi elemanları arasındaki koordinasyonun bozulması olgusudur. Memelilerin fizyolojik savunma sistemi 3 ana parçadan oluşur:
- (a) Bağışıklık sistemi,
- (b) Epitel sistemi,
- (c) Vücut sıvılarının koruma ve yıkama sistemi.

Lenf düğümü, lenf nodu veya lenf bezi, lenfatik sistemin ve adaptif bağışıklık sistemi'nin böbrek şeklinde bir ikincil lenfoid organ'ıdır.

Birincil lenfoid organlar ya da merkezi (santral) veya primer lenfoid organlar, bağışıklık sisteminde lenfositlerin üretim ve olgunlaştırma işlerinin yapıldığı vücut organlarıdır.

Multipl miyelom ; plazmositlerin diğer adıyla plazma B lenfositlerinin kanseridir. Bu hücreler yüksek miktarda antikor üretirler ve bağışıklık sistemi için çok önemlidirler.

Tek çekirdekli fagositik sistem veya mononükleer fagositik sistem, bağışıklık sisteminin, yutma özelliğine sahip (fagositik) hücrelerini içeren ve bu hücrelerin pinositoz ve fagositoz yapmasıyla, vücut savunması ve artıkları temizleme işlerinde görev alan parçasıdır. Bu hücreler genellikle bol sayıda lizozom, granüllü endoplazmik retikuluma ve iyi gelişmiş Golgi kompleksine, ayrıca yalancı ayaklara (pseudopodlara) sahiplerdir.
Hematopoez (Antik Yunanca: αἷμα, "kan"; ποιεῖν "yapmak" sözcüklerinden) kan hücrelerinin oluşumudur. Kan hücrelerinin bütün bileşenleri hematopoetik kök hücrelerinden kaynaklanır. Sağlıklı bir insanda, çevresel dolaşımı sağlayabilmek için günde yaklaşık olarak 1011-1012 yeni kan hücresi üretilir.
Sıvısal bağışıklık veya humoral bağışıklık, vücut savunmasının 3. hattının bir bölümüdür. Savunmanın üçüncü hattı T lenfositleri ve B lenfositleri tarafından sağlanır. Humoral bağışıklık antijene özgü tepki verilmesini sağlar. Savunmanın üçüncü hattında T & B lenfositleri beraber çalışırlar. T lenfositleri antijenin tanınmasında ve hücresel bağışıklıkta, B lenfositleri tanınan antijene özgü antikorlar üretilmesinde ve tehlikenin ortadan kalkmasından sonra bir bölümünün hafıza hücresi olarak vücutta kalmasından sorumludur.