İçeriğe atla

Fa'afafine

Faʻafafine, kendilerini Samoa, Amerikan Samoası ve Samoa diasporasında üçüncü bir cinsiyete sahip veya ikili olmayan bir role sahip olarak tanımlayan kişilerdir. Geleneksel Samoa toplumunda tanınan bir cinsiyet kimliği / cinsiyet rolü olarak Samoa kültüründe önemli bir yeri olan faʻafafine doğumda erkek olarak atanmakla beraberCinsiyet ataması, Polinezya'ya özgü bir şekilde hem eril hem de dişil cinsiyet özelliklerini sergiler. Tavırları, belirgin şekilde kadınsı tavırlardan geleneksel erkeksi tavırlara kadar geniş bir yelpazede uzanır.[1]

Antropologlar, Samoalı bir ailenin sahip olduğu erkek çocuk sayısının kız çocuk sayısından fazla olması durumunda veya evde kadınların sorumluluğundaki ev işlerine yardımcı olacak kadar kız çocuğu olmaması durumunda, erkek çocukların faʻafafine olarak yetiştirilmek üzere seçildiğini öne sürmüş olsalar da[2] bu teori daha sonra reddedildi.[3]

Samoalıların % 1-5'inin faʻafafine olarak tanımlandığı tahmin edilmektedir.[4] SBS Haber'e göre, şu anda Samoa'da yaşayan 3000 kadar faʻafafine bulunmaktadır.[5]

Tarih ve terminoloji

Faʻafafine kelimesi, "-e/a ait tavırlar sergileyen" anlamına gelen faʻa– iyelik önekini ve "kadın" anlamına gelen fafine kelimesini içerir.[6] Tongan dilindeki fakaleiti ya da fakafefine, Cook Adalarında konuşulan Māori dilindeki akava'ine ya da Māori dilindeki whakawāhine gibi diğer Polinezya dillerindeki benzer kelimelerle etimolojik olarak ilişkilidir. Doğumda kadın olarak atanan bir kişi, eril bir üçüncü cinsiyete, faʻatane, faʻatama ve fafatama'ya ait olabilir. Gey ve transseksüel gibi Batılı terimler, geleneksel Samoa kültüründe bulunan Samoalı cinsiyet terimleriyle anlam olarak örtüşse de tam olarak aynı anlamları karşılamamaktadır.

Samoa dili argosunda bulunan mala (yıkım), faʻafafine ile eş anlamda kullanılan, kökten dinci gruplardan beslenen homofobi ve transfobi etkisinde ortaya çıkmış, pek yaygın olmayan bir terimdir.[7]

Samoa'nın Avrupalılarla temas kurmadan önce yüzyıllarca anaerkil yönetim altında olduğu güçlü kanıtlarla desteklenmektedir.[8] Baş kademede dört unvana sahip Kraliçe Salamasina, 16. yüzyılda etrafındaki güçlü kadın reislerin kurnaz manevralarıyla tahta çıktı. Samoa, kadınların ve üçüncü cinsiyetten kişilerin liderlik rollerine değer vermeye devam ediyor. Başlıca unvanların kadınlara veya fa'afafine bireylere devrinin herhangi bir şekilde kısıtlanmadığı topluluk yönetiminde, çok sayıda faafafine şef yer almıştır.[9]

Kaynakça

  1. ^ Bartlett (2006). "A Retrospective Study of Childhood Gender-Atypical Behavior in Samoan Faʻafafine". Archives of Sexual Behavior. 35 (6): 659-66. doi:10.1007/s10508-006-9055-1. PMID 16909317. 
  2. ^ "Charting the Pacific – Faʻafafine – Samoan boys brought up as girls". www.abc.net.au. 18 Şubat 2001 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2016. 
  3. ^ "Ia e Ola Malamalama i lou Faasinomaga, A comparative Study of the Faafafine of Samoa and the Whakawahine of Aotearoa-New Zealand" (PDF). 2013. 30 Mart 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  4. ^ "Samoa's 'third gender' beauty pageant". BBC News. 1 Eylül 2016. 12 Mayıs 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2022.  Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (yardım); Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  5. ^ "Faʻafafine: Boys Raised to be Girls ten minute news video about faafafine in Australia". 26 Ağustos 2013. 29 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  6. ^ Milner, G.B. 1966. Samoan-English Dictionary. "Faʻafafine" entry pg. 52 under "Fafine"
  7. ^ Taulapapa McMullin (2011). "Faʻafafine Notes: On Tagaloa, Jesus, and Nafanua". Queer Indigenous Studies: Critical Interventions in Theory, Politics, and Literature. Tucson: University of Arizona Press: 81-94. 
  8. ^ Women's Leadership in Traditional Villages in Samoa: the Cultural, Social, and Religious Challenges (PDF) (PhD tez). Victoria University of Wellington. 2017. 28 Mart 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 17 Nisan 2022. 
  9. ^ Kanemasu (1 Aralık 2021). "'Let fa'afafine shine like diamonds': Balancing accommodation, negotiation and resistance in gender-nonconforming Samoans' counter-hegemony". Journal of Sociology (İngilizce). 57 (4): 806-824. doi:10.1177/1440783320964538. ISSN 1440-7833. 17 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2022. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Samoa</span> Büyük Okyanusta bir ada devleti

Samoa ya da resmî adı ile Bağımsız Samoa Devleti, Güney Büyük Okyanus'unda, Polinezya'da bulunan, adalar topluluğundan oluşan bir ülkedir.

<span class="mw-page-title-main">Cinsiyet</span>

Cinsiyet, erillik ve dişilik arasında farklılık gösteren özellikler aralığı veya bağlama göre, bu özellikler biyolojik cinsiyeti ve cinsiyete dayalı toplumsal yapıları kapsayabilir.

<span class="mw-page-title-main">Transseksüellik</span> kişinin kendisini farklı bir cinsiyet kimliğinde hissetmesi veya cinsiyet değiştirmesi

Transseksüellik, kişinin, kendisini atanmış cinsiyetine ait hissetmeyerek farklı bir cinsiyet kimliğini benimsemesi durumudur. Transseksüellik, kişinin cinsiyet kimliğini belirtir, bu sebeple cinsel yönelim ile karıştırılmamalıdır. Transseksüel bir kişi heteroseksüel, homoseksüel, aseksüel ya da biseksüel gibi cinsel yönelimlere sahip olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Maoriler</span> Yeni Zelandanın yerli Polinezya halkı

Maoriler, Yeni Zelanda anakarasının yerli Polinezya halkıdır. Maorilerin kökeni, Yeni Zelanda'ya kabaca 1320 ile 1350 yılları arasında çeşitli waka (kano) seferleri dalgasıyla gelen doğu Polinezya'dan gelen yerleşimcilere dayanır. Fiji ve Polinezya kökenlilerdir. Özgürlük düşkünlükleri ve savaşçılıkları ile ünlülerdir. Savaşa giderken tenlerini beyaza boyamaları ve de çok aç kaldıklarında insan eti yemeleri onları barbar bir kavim olarak gösterse de şartlar zorlamadıkça vahşi değildirler. Soyu tükenmekte olan kavimlerdendir. Yeni Zelanda nüfusunun %10-11'ini oluştururlar.

Cinsiyetçilik, kişinin cinsiyetine veya toplumsal cinsiyetine dayalı önyargı veya ayrımcılıktır. Cinsiyetçilik herkesi etkiler. Basmakalıplarla ve toplumsal cinsiyet rolleriyle bağlantılıdır, ve bir cinsiyetin veya toplumsal cinsiyetin doğası gereği diğerinden üstün olduğu inancını içerebilir. Aşırı cinsiyetçilik kadın düşmanlığını, cinsel tacizi, tecavüzü ve diğer cinsel şiddet biçimlerini teşvik edebilir. Cinsiyet ayrımcılığı cinsiyetçiliği kapsayabilir. Bu terim, insanlara cinsiyet kimlikleri veya toplumsal cinsiyet veya cinsiyet farklılıklarına dayalı ayrımcılık olarak tanımlanmaktadır. Cinsiyet ayrımcılığı özellikle işyeri eşitsizliği açısından tanımlanmaktadır. Sosyal veya kültürel gelenek ve normlardan ortaya çıkabilir.

Trans erkek, biyolojik bakımdan kadın olan erkektir. Pek çok trans erkek, görünüşlerini cinsiyet kimlikleriyle uyumlu olacak veya cinsiyet hoşnutsuzluğunu hafifletecek şekilde değiştirmek için cerrahi veya hormonal geçişi veya her ikisini birden tercih eder.

Samoaca, çoğunlukla Samoa Adaları'nda konuşulan Malaya-Polinezya dillerine ait bir dildir.

Cinsiyet rolü olarak da bilinen bir cinsiyet rolü, bir kişinin cinsiyetine bağlı olarak bir kişi için genellikle kabul edilebilir, uygun veya arzu edilir olarak kabul edilen bir dizi davranış ve tutumu kapsayan sosyal bir roldür. İstisnalar ve varyasyonlar olmasına rağmen, toplumsal cinsiyet rolleri genellikle erkeklik ve kadınlık kavramlarına odaklanır.

Üçüncü cinsiyet veya üçüncü cins, bireylerin hem kendileri hem de toplum tarafından ne erkek ne de kadın olarak kategorize edildiği bir kavram. Ayrıca, üç veya daha fazla cinsiyeti tanıyan toplumlardaki bir toplumsal kategoriyi ifade eder. Üçüncü terimi genellikle "diğer"i kastediyor olarak anlaşılır; bazı antropologlar ve sosyologlar açıklanan dördüncü, beşinci, ve "bazı" cinsiyetleri ifade ederler.

Biyolojik ve toplumsal cinsiyet ayrımı, biyolojik cinsiyet (eşey) ile toplumsal cinsiyet kavramları arasındaki farkı ortaya koyar. Biyolojik cinsiyet, bireyin üreme sistemi anatomisiyle ikincil cinsiyet özelliklerini ifade ederken; toplumsal cinsiyet, kişinin biyolojik cinsiyetine bağlı olarak toplumsal rollerini veya kişinin iç farkındalığına bağlı olarak kendi cinsiyetini tanımlamasını ifade eder. Bazı durumlarda, bireyin atanmış cinsiyeti ile toplumsal cinsiyeti aynı hizada olmayabilir ve kişi transcinsiyetli, ikili cinsiyet dışı veya cinsiyet uyumsuz olabilir. Bazı durumlarda ise, birey cinsiyet atamasını güçleştiren biyolojik cinsiyet özelliklerine sahip olabilir ve kişi erdişi olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Falemauga Mağaraları</span>

Falemauga Mağaraları, Samoa'daki Upolu Adası'nın orta sırtı boyunca uzanan Tuamasaga bölgesinde yer alan bir dizi lav tünelinde bulunan geniş doğal mağaralardır. Mağaralar Samoa'daki arkeologlar tarafından tarih öncesi insan yerleşimini gösterdiği gerekçesiyle incelenmiştir. Ayrıca Tuamasaga halkı tarafından sığınak olarak kullanılmışlardır.

Feminist etik, geleneksel etik teorilerinin, çoğunlukla erkek egemenliğinde olduğu için, kadının ahlaki deneyimine az değer verildiği inancına dayanan bir etik yaklaşımdır ve bu nedenle etiği dönüştürmek için bütüncül bir feminist yaklaşımla yeniden şekillendirmeyi seçer.

Cinsiyet kimliği, kişinin kendi cinsiyetine ilişkin kişisel duygusudur. Cinsiyet kimliği, bir kişinin atanmış cinsiyetiyle ilişkili olabilir veya ondan farklı olabilir. Çoğu bireyde, cinsiyetin çeşitli biyolojik belirleyicileri, bireyin cinsiyet kimliğiyle uyumludur ve tutarlıdır. Cinsiyet ifadesi tipik olarak bir kişinin cinsiyet kimliğini yansıtır, ancak bu her zaman böyle değildir. Bir kişi, belirli bir toplumsal cinsiyet rolüyle tutarlı davranışlar, tutumlar ve görünümler ifade etse de, bu tür ifadeler mutlaka cinsiyet kimliklerini yansıtmayabilir. Cinsiyet kimliği terimi, 1964 yılında psikiyatri profesörü Robert J. Stoller tarafından icat edildi ve psikolog John Money tarafından popüler hale getirildi.

<span class="mw-page-title-main">Toplumsal cinsiyet</span> kadınlık ve erkeklik arasındaki ayırt edici fiziksel, zihinsel ve davranışsal özellikler

Toplumsal cinsiyet, kadınlık ve erkeklik ile ilgili ve bunlar arasında ayrım yapan özellikler dizisidir. Bağlama bağlı olarak bu, cinsiyete dayalı sosyal yapıları ve cinsiyet kimliğini içerebilir. Çoğu kültür, cinsiyetin iki kategoriye ayrıldığı ve insanların birinin veya diğerinin parçası olarak kabul edildiği bir cinsiyet ikiliği kullanır; bu grupların dışında olanlar ikili olmayan şemsiye terim kapsamına girebilir. Güney Asya'daki hicralar gibi bazı toplumların "erkek" ve "kadın" dışında belirli cinsiyetleri vardır; bunlara genellikle üçüncü cinsiyetler denir.). Çoğu akademisyen, cinsiyetin sosyal organizasyon için merkezi bir özellik olduğu konusunda hemfikirdir.

<span class="mw-page-title-main">Toplumsal cinsiyet sosyolojisi</span> sosyolojinin alt dalı

Toplumsal cinsiyet sosyolojisi, kadın ve erkek arasındaki farkılılıkların kültürel ve toplumsal olarak nasıl kurulduğunu, kadın ve erkeğin sosyal yapı içindeki durumlarını, kadınlık ve erkeklik kimliğinin oluşum sürecini inceleyen sosyoloji alt dalıdır.

Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı'nın Samoa'daki İnsan Hakları Uygulamalarına İlişkin Ülke Raporu şunları belirtmektedir:

Yasa ifade ve basın özgürlüğünü öngörüyor ve hükümet genellikle uygulamada bu haklara saygı duyuyor ve akademik özgürlüğü veya interneti kısıtlamıyordu. Genel olarak bağımsız medya aktifti ve kısıtlama olmaksızın çok çeşitli görüşleri ifade etti. Kanun, herhangi bir kamu üyesinin talebi üzerine mahkeme kararı çıkarılmasına rağmen gizli bir kaynağı açıklamayı reddeden gazetecilere hapis cezası öngörüyor. Ancak, bu kanuna başvuran herhangi bir dava açılmamıştır.

Cinsiyet bükücü, cinsiyetlerden beklenen rolleri büken kişidir. Cinsiyet bükme kimi zaman toplumsal aktivizm olarak görülür. Homofobi, transfobi, kadın düşmanlığı ve erkek düşmanlığına karşı çıkış olarak okunabilir. Kimi cinsiyet bükücüler doğumda kendilerine atanan cinsiyeti kabul ederler ancak onun gerektiği rollere bürünmeyi reddederler. Bu isyan androginos giysiler, tavırlar ve alışılagelmedik cinsiyet rolleri içerebilir. Kimi cinsiyet bükücüler kendilerini trans veya non-binary olarak tanımlayabilir. Akademik teorisyenlere göre bu kişiler "geleceğin bedenini inşa" faaliyeti de güdüyorlar.

Cinsiyet tarafsızlığı, politikaların, dilin ve diğer sosyal kurumların rolleri insanların cinsiyetine göre ayırt etmekten kaçınması gerektiği fikridir. Bu, bir cinsiyetin diğerinden daha uygun olduğu sosyal roller olduğu izleniminden kaynaklanan ayrımcılığı önlemek içindir. Tarih boyunca cinsiyet eşitliğindeki eşitsizlik, pazarlama, oyuncak, eğitim ve ebeveynlik teknikleri dahil olmak üzere toplumun birçok yönü üzerinde önemli bir etkiye sahip olmuştur. Son yıllarda toplumsal cinsiyet tarafsızlığını artırmak için kapsayıcı dili kullanmaya ve eşitliği savunmaya toplumsal bir vurgu yapılmıştır.

Postgenderizm ya da Post Cinsiyetçilik, toplumsal cinsiyetin kültürel, psikolojik ve sosyal olarak aşınmasından doğan

Rae-rae, 1960'larda Polinezya'nın cinsiyet sınırdaşlarının daha geleneksel sosyal sınıfı olan Māhū'dan kaynaklanan çağdaş bir ayrım olan Tahiti kültüründe trans kadınlardır. Petea, Hawaii'de kullanılan geleneksel sosyal sınıf aikane'nin aksine, Fransız Polinezyası'nda kullanılan cis-erkek eşcinselliği için aşağılayıcı bir terimdir.