
Perde hızı veya enstantane, fotoğrafçılıkta diyaframdan geçen ışınların ne kadar süreyle sensörde kalacağını kontrol eden sisteme denilmektedir.

Diyafram fotoğraf makinelerinde, objektif içinden geçen ışığın, yeğinliğini ayarlamak için kullanılan ve çoğunlukla objektif içine yerleştirilmiş olan metal düzenek.

Fotoğraf, “ışık “, “aydınlık“ ve Yunanca: γράφειν (grafein), “çizmek“, “kazımak“, “resim yapmak“, "yazmak" kelimeleri birleştirilerek türetilmiş bir isimdir. Kelime anlamı, ışık yardımı ile iz bırakmaktır. Osmanlı döneminde fotoğraftan bahsedilirken ilk olarak "ateş yazması" şeklinde bir tanımla adlandırıldığı belirtilmektedir. Halk dilinde fotoğraf anlamında kılık sözcüğü tespit edilmiştir. Fotoğraf anlamında yaygın bir kullanımı bulunmamakla birlikte yaçın sözcüğü de mevcuttur. Fotoğraf, cisimlerden yansıyan elektromanyetik radyasyonun toplanıp odaklanmasıyla oluşturulur. En yaygın rastlanan fotoğraflar insan gözünün görebileceği kalıcı görüntüler meydana getiren dalga boylarıyla olan fotoğraflardır.

Teleskop veya ırakgörür, uzaydan gelen her türlü radyasyonu alıp görüntüleyen astronomların kullandığı, bir rasathane cihazıdır. 1608 yılında Hans Lippershey tarafından icat edilmiştir ve 1609 yılında Galileo Galilei tarafından ilk defa gökyüzü gözlemleri yapmakta kullanılmıştır. Uzaydaki cisimlerden yansıyarak veya doğrudan gelen görülen ışık, ultraviyole ışınlar, kızılötesi ışınlar, röntgen ışınları, radyo dalgaları gibi her türlü elektromanyetik yayınlar; kozmos hakkında bilgi toplamak için çok gerekli kanıtlardır. Bu kanıtlar, klasik manada optik teleskoplarla ya da çok daha modern radyo teleskoplarla incelenir.

Kızılötesi fotoğraf, kızılötesi ışınlara duyarlı sensörlerle, kamera filtreleriyle veya filmlerle pozlanmış fotoğraflara denir.

Obtüratör, fotoğraf filmine düşürülecek ışık miktarını ayarlamadaki iki değişkenden biridir. Diyafram ve obtüratör fotoğrafta iki temel ayardır. Diyafram, makineye giren ışık ışınlarının geçtiği dairenin çapını belirtirken, obtüratör hızı ise filmin ışığa ne kadar süre maruz kalacağını belirler. İki değerin birlikte ayarlanarak film üzerine ışığın istenilen düzeyde düşürülmesine pozlama denir. Obtüratör hızına aynı zamanda perde hızı, shutter speed, enstantane de denilmektedir.

Yüksek çözünürlüklü televizyon ya da yüksek tanımlamalı televizyon geleneksel TV yayın standartlarından daha yüksek çözünürlük sağlayan bir yayın standardıdır.

Filtre, film üzerine vuran ışığın özelliklerini değiştirmek ve objektifin içine giren ışığı filtre etmek için objektifin ön kısmına takılan ve cam, plastik gibi maddelerden imal edilen yardımcı araçtır.
Enstantane ve diyafram değerleri arasındaki karşılıklı ilişki. Gerek diyafram gerekse de enstantane stop birimleriyle ölçülürler. Bu iki değişken arasındaki karşılıklı ilişki sonucu, değişkenlerden birindeki bir stopluk artış diğer değişkende bir stopluk azalmaya neden olacak ve bunun sonucunda değişiklik öncesindeki pozlandırma ile yine aynı pozlandırma elde edilecektir. Örneğin : 1/125 enstantane ve 8 diyafram eşlemesi ile 1/250 enstantane ve 5,6 diyafram eşlemesi aynı pozlama sonucunu verir.
Pozlandırma, fotoğrafçılıkta birim alan üzerine düşen ışık miktarıdır.
Pozometreler genellikle orta tona göre ölçüm yaparak kullanılacak diyafram ve enstantane değerlerini öngörürler. Pozometrelerin bu özelliğinden dolayı karanlık konular daha aydınlık, aydınlık konular da daha karanlık çıkar. Poz düzeltmesi, aydınlık tondaki bir konunun poz değerlerini ölçerken film üzerine pozometrenin öngördüğünden daha fazla ışık, karanlık tondaki bir konunun poz değerlerini ölçerken de pozometrenin işaret ettiğinden daha az ışık verilmesi işlemidir. Örneğin konumuz beyaz bir kediyse ve beyaz kedi fotoğrafın büyük bir bölümünü kaplıyorsa fotoğraf makinelerinin Av fotoğraf makinesi konumuzun beyaz bir kedi olduğunu bilmediğinden etrafın çok aydınlık olduğunu değerlendirecek ve seçtiğimiz diyafram açıklığına göre otomatik olarak poz süresini olması gerekenden kısa olarak atayacaktır ve fotoğrafımız az pozlanmış olduğundan konu karanlık çıkacaktır. Bu durumda poz telafisinde duruma göre +1,5 gibi bir değere getirmemiz ve makinenin buna göre poz süresini daha uzun seçmesini sağlamamız gerekecektir. Poz düzeltmesi yarı otomatik modlarda kullanılabilir. Genellikle +2 ve -2 arasında 0,5 veya 1/3 lük adımlar halinde makinelerde sunulur. Poz telafisinin yeterli olmadığı durumlarda makineyi M modunda kullanarak doğru pozlamayı yapmak mümkündür.
Basamaklama, fotoğrafçılıkta ışığın sürekli değiştiği, ışık ölçümünden emin olunmadığı ya da mutlaka doğru sonuç alınması gereken konularda doğru olduğu varsayılan ilk poz değerinde bir değişkenin sabit tutularak diğer değişkenin daha altında ve daha üzerinde farklı poz değerleri ile seri çekimlerin yapılmasıdır.

Bokeh veya boke, fotoğraf çekilirken, fokus yani odak dışında kalan net olmayan kısımların fotoğrafçının seçtiği objektif, kullandığı diyafram gibi ayarlar neticesinde fotoğrafta oluşan bulanıklık efektidir. Bokehin belirleyicisi öncelikle objektiftir. Her objektifin bokehi farklı olduğu gibi, seçilen diyafram değeri ile bokeh efekti ve derecesi değişebilir.
Ayak-mum fotografi, film, televizyon ve ışık endüstrisinde kullanılan bir SI'sız aydınlığın veya geniş ölçüde ışık yoğunluğunun birimdir.

Nikon F4, Nikon firması tarafından geliştirilmiş bir SLR (refleks) fotoğraf makinesidir. İlk olarak 1988 yılında tanıtılan F4, Nikon'un tasarımı Giorgetto Giugiaro imzası taşıyan ikinci F serisi profesyonel fotoğraf makinesi olup, serinin isteğe bağlı dış modüllere gerek duymadan film sarabilen ve otomatik netleme yapabilen ilk üyesidir.

Nikon F3, Nikon firması tarafından geliştirilmiş bir SLR (refleks) fotoğraf makinesidir. 1980 yılında tanıtılan F3, 1988 yılında yerini Nikon F4'e bırakmıştır, Nikon'un tasarımı Giorgetto Giugiaro imzası taşıyan ilk F serisi profesyonel fotoğraf makinesi olup, serinin isteğe bağlı dış modüllerle film sarabilen ve otomatik netleme yapamayan son üyesidir.

Giriş Açıklığı, objektiflerde ışığın optik sisteme girdiği ön taraftan bakıldığında görülebilen fiziksel diyafram açıklığının görüntüsüdür. Aynı diyafram açıklığının objektifin arka kısmından görünümüne ise çıkış açıklığı adı verilir.

Çıkış açıklığı, optik sistemlerde fiziksel diyafram düzeneğinin arka kısımdan bakıldığındaki görüntüsüdür. Aynı düzeneğin ön taraftan görünümüne giriş açıklığı adı verilir. Tam simetrik optik sistemlerde çıkış/giriş açıklık oranı değeri 1'dir. Asimetrik optik sistemlerde ise bu oran birden büyük veya birden küçük olabilir.

Zaman atlamalı fotoğrafçılık bir fotoğrafçılık tekniğidir. Film kareleri yakalanır, sekansı görüntülemek için kullanılan frekanstan çok daha fazla yayılır. Normal hızda oynatıldığında, zaman daha hızlı ilerliyor ve dolayısıyla yavaşlıyor gibi görünüyor. Örneğin, bir sahnenin bir görüntüsü saniyede 1 kare olarak çekilebilir, ancak daha sonra saniyede 30 kare ile oynatılabilir. Sonuç, 30 kat belirgin bir hız artışıdır. Film aynı zamanda yakalandığından çok daha düşük bir hızda oynatılabilir, bu da yavaş çekimde veya yüksek hızlı fotoğrafçılıkta olduğu gibi hızlı olan bir hareketi yavaşlatır.

Optikte, bulanıklaşma,, defokus aberasyonu olarak ifade edilen basitçe görüntünün odak dışı olduğu bulanık hale geldiği optik sapmaları ifade eder. Bu optik aberasyon sorunu ile, kamera, video kamera, mikroskop, teleskop veya dürbün kullanan herkes karşılaşır. Optik olarak, odak bulanıklığı, odaklamanın optik eksen boyunca algılama yüzeyinden uzağa çevrilmesi anlamına gelir. Genel olarak, bulanıklaştırma görüntünün keskinliğini ve kontrastını azaltır. Bir sahnede keskin olması gerekliliktir, bu yüksek kontrastlı kenarlar kademeli geçişler halinde olur. Ancak bu problemde sahnedeki ince ayrıntılar bulanıklaşır ve hatta görünmez hale gelir. Neredeyse tüm görüntü oluşturan optik aygıtlar, odaksızlık problemini en aza indirmek ve görüntü kalitesini en üst düzeye çıkarmak için bir tür odak ayarı içerir.